b - Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü
4 Mayıs 2021 Salı
3 Mayıs 2021 Pazartesi
Sevgi, Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler Bütünlüğü, Sevgiyi Açığa Çıkaran Bilgiler.... Vil Solivyes
Sevgi, Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler Bütünlüğü, Sevgiyi Açığa Çıkaran Bilgiler
Bu bilgiler bütünlüğü sevginin ortaya çıkması ve bilinmesi için Vil Solivyes tarafından hazırlanmıştır.
Vil Solivyes Kimdir? Vil Solivyes Kısa Öz Geçmiş, Çalışmaları
Vil Solivyes 28 05 1980 Türkiye doğumlu, memur bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğü için Türkiye'nin bir çok ilinde yaşamış ve bir deneme şeklinde, felsefeye ilk adım attığında, henüz yazar kimliğinin nasıl ifadelendirilmesi gerektiğinden bile emin olamadan, deneme yazılar ve bilgilerle, içsel baskıların yön verdiği bilgi oluşturma isteği nedeniyle ilk kitabını yazdı.
Amin Zefrel - Kendince Bir His Sizce siz neden varsınız? 2008
Felsefenin ana sorusu kitabında ana konusu oldu.
Bir insan neden var olduğunu düşünmez mi hiç?
Anlatılanlarda bir neden aramaz mı hiç?
Düşünmeden etmeden koşulsuzca inanmak mı gerek?
Yoksa üzerinde vicdanımızı rahatlatacak cevabı bulana kadar araştırmak mı?
Konu ciddi..
Neden var olduğun.
Yani ben, sen, yada onlar.
Bu aslında hepimizin sorunu.
Bu aslında hepimizin kendi oyunu.
Ben en başında kendim için yapmam gerek miydi, aklım ilk başıma geldiği zaman.
Şimdiye kadar neden hiç düşünmedik ki.
Şimdi birazda bunu düşünsek, bu sorsak kendimize...
Neden varım ben?
Şeklinde sorularla başlayan, sonrasında kutsal kitapların incelenerek var olmaya bir anlam getirilmeye çalışılan, Vil Solivyes'in deneme olarak saydığı ilk kitabı.
İlk kitapla ilgili kesinlikle döneminin bilgi ve tecrübesi ile yazdığı ve tamamen o zamanda iyilik ve doğruluktan anladığını kaleme aldığını düşünüyor. İçeriğindeki bazı bilgileri şu an onaylamıyor. Ancak oldukça iyi niyetli ve amacında iyilik olan bir çalışmaydı. İçerisindeki iyilik, doğrulanmayan bilgilerin ortaya çıkaracağı yanlışlığı kapatacak kadar çok...
Ardından ikinci kitap Spiritüel Aşk. 2009
Bu kitap lirik bir anlatımla o dönemlerde yaşadıklarını anlatmaktadır. İçeriğinde yine ufak tefek katılmadığı bilgiler bulunmaktadır. Her geçen gün varlıkların gelişiyor olması, çalışmaları olan varlıklar için geçmiş çalışmalarında böyle hatalar bulmaları da kaçınılmaz olmaktadır. Bu sebeple bu kitapları okumak isteyenler, Vil Solivyesin son çalışmaları olan duyusal bilgilerin içeriğine göre uyarlamayı yapmalılar, yoksa onaylamadığı bilgilerle bir yanılgıya düşmesinler. Ancak ilkinden daha tecrübeli bir çalışmaydı, yine ikinci bir deneme gibi görüyor şuan.
Spiritualizm.com / Ruhsallık Üzerine İnternet YayıncılığıArdından spiritualizmcom isimli bir web sitesi yaptı. İçeriğinde ruhsal bilgilerden, politikaya, dinlerden, yaşamla ilgili bir çok bilgi ve konu vardı. Oldukça başarılı bir çalışmaydı. Varlıkları aydınlatıcı etkisine defalarca şahit oldu. Vil Solivyes'in bütün çalışmalarındaki amacı her zaman iyilik ve doğruluk üzerinde bir yol olması ile ilgiliydi ve o zamanda bu çalışmanın da anladığı iyiliği ifade ettiğini düşünmektedir. Tasarımı, içeriği, etkileme gücü farklı olan güçlü bir çalışmaydı, çok büyük bir emeğin sonucuydu. Takipçiler ne demek istendiğini bilirler. Ancak bitmesi gerekiyordu. Uzun süreli bir iş değildi. İçeriğindeki bilgilerden yine şu an onaylamadıkları vardı. Bitmesini ve kapanmasını doğru bir karar olarak düşünüyor. Bu onaylanmayan bilgiler yüzde 10 gibi belki ama içerisindeki iyilikler öyle çok ki, yanlışlıklarını kapattı bile... Bazı çalışmalar için içeriğindeki bazı bilgilerin şuan onaylanmadığının belirtilmesi çalışmaların seviyesine göre hitap eden kişileri aydınlatması anlamında bir sorun teşkil etmemektedir. Çalışmaları ile ilgili olarak netçe görüşlerini ifade etmesi açıklığının sonucu olarak bunlar belirtilmektedir.
Sanat Camiası / sanatcamiasi.com
Sonrasında sanatcamiasicom isimli bir web sitesi yaptı. Tamamen sanatçılarla ilgili, müzikler, sanatçılar ve bunlara uygun içerikler. Bu sitenin en göz alıcı özelliği tasarımıydı. Hatırlayanlar için bu resimler yeterince bilgi verici. Oldukça güzel, hala beğendiği bir çalışmaydı ancak başka işlerle uğraşma zorunluluğu bu sitenin de kapanma nedeni oldu. Her haliyle onayladığı içerikleri oluşturan bir çalışmaydı. Sitenin tasarımı farklı etkileri açığa çıkarmaktaydı. Bir buçuk sene kadar sonra kapandı.
Ruhsal Bir Rehberin Ruhsal Oyunları / tekamul.com
Ardından Ruhsal Bir Rehberin Ruhsal Oyunları isimli bir yazı dizisi hazırladı tekamulcom web sitesi üzerinden. Bu yazı dizisi, kendisini obsede etmeye çalışan varlıklarla mücadele eden Vil Solivyes'in yaşadığı gerçekleri anlatmaktadır. Ancak o zaman ki bilgisi, şu zamanki ile kıyaslanamayacağı için çözümleri ve mücadele yöntemleri de zamanın getirisi ile ilgili olarak kısırdı. Ancak yine de anti obsedör bir çalışma olarak Vil Solivyes'in obsedörlüğe karşı bakışını ortaya çıkarmıştır ve topluma faydası olduğu gibi en çokta Vil Solivyes'e faydalı olmuştur. Ve ardından bu sitenin de kapanması gerekti, nitekim çok daha etkili başka bir çalışma ortaya çıktı, spiritualizmcom alan adı üzerinden başka bir çalışmanın yayınlanması söz konusu oldu.
Tesir Aracı
Tesir Aracı, Geri Varlıkları ( Obsedör ) Uzaklaştırıcı ve Tesirlerini Temizleme Aracı / spiritualizm.com
Vil Solivyes bu çalışma ile tam olarak obsedörlerin niteliğini anladığını düşünüyor. Onların tesirleri, etkileri, nedenleri hep bu çalışma ile ortaya çıktı. Bu çalışma ile duyuları ile temas etme imkanı buldu. Duyularının bilgilerine, varlığına bu çalışma ile erişti ve şuan artmusicchannel.om'da yayınlanan duyu bilgilerinin temelini bu çalışma oluşturdu. Bu çalışma evde bir aparat şeklinde hazırlanan ve obsedörlerden ve tesirlerinden koruyan bir araç. Bir çok özellik ve içerikle, koruma kalkanları, tesir temizleme araçları, bilgilerle varlığın etkilenmesi yolları gibi bir çok anti obsedör çalışma bu çalışmanın içindeydi ve sonrasında obsedörlerin yoğun saldırısı altında kalan Vil Solivyes, artık çalışmalarını yayınlamayı bıraktı ve sadece kendisinin bildiği Amis Varlıksal Sistemler isimli anti obsedör başka bir çalışma, Amisa Sosa Min Anti Obsedör Bilgiler Bütünlüğü isimli başka bir çalışma daha yaptı ve bunlarda ortama 4 sene sürdü...
Sanat, Felsefe ve Sevgi Üzerine İnternet Yayıncılığı / artmusicchannel.com
Bu dört sene sonunda artmusicchannel.com'u yapmaya karar verdi. Yani şu an bulunduğunuz siteyi.
Aslında amacı sadece topluma sanatı sevdirmek, sanatla ilgili ve felsefe ile ilgili olmasını sağlamaktı... Şu an yazılı olan duyusal bilgiler aslında Vil Solivyes'in aylar öncesinden bitirdiği, kendi varlıksal alanları için hazırladığı bilgilerden oluşmaktadır. Ancak bunların yayınlanmasının doğru olduğu bir zamanı yaşadı ve son çalışması olan '' İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü '' adı altında ve sitenin içerisindeki birbirinden değerli müzikleri ve film özetlerini ve sanatçıları da unutmadan, bir karışım şeklinde artmusicchannel.com da yayınladı, yayınlıyor, yayınlayacak...
Bu bilgilerin artık varlıksal açıdan kendisinin dünya şartlarında ulaşabileceği en ileri bilgisel seviyesi olduğunu düşünüyor... Kendisi ile ilgili tepe noktaya ulaştığını ve bu son çalışmasının zamanla ilgili olan onaylanmama gibi bir durumu olacağına kesinlikle inanmıyor. Bütün çalışmaların bu çalışmanın ortaya çıkması için bir merdiven niteliği taşıdığını düşünüyor. Artık ilerisini bu kısıtlanmış duyularla elde edemeyeceğine... Aslında ilk kitapta merhametten bahsetmişti ancak şimdi anlamı çok farklı. Hepsi bu son çalışmalar için aşamaydı ve hepsini de yaptığı için çok mutlu, iyi ki yapmışım hepsini, onlar beni ben yaptı... Kısaca Vil Solivyes kim derlerse, onlara şu, çalışmaları neticesinde çok kolay bir şekilde söylenebilir.
Sevgiyle bütünleşmiş, anti obsedör bir felsefeci, araştırmacı yazar...
Bu kadar...Sevgiler.
Vil Solivyes
Sevgi Erdemsel yada Duyusal Özelliği, En Güçlü ve Özellikli Erdemsel Özellik Sevgi.
Sevgi Nedir ? Sevgi Nasıl Oluşur ?, Sevginin Her şeye Yeten Gücü
Sevgi, insani yani varlıksal erdemlerin bütününden oluşan güçtür.
Bir varlığı sevdiğin zaman O'na adil, O'na merhametli, O'na saygılı, O'na fedakarca, O'na dürüst olur, O'na kibar ve nazik davranırsın, O'nu mutlu etmek için bir çok yol ararsın, bu demektir ki sevdiğin zaman bütün insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatmayı arzulamakta ve istemektesin.... ve uygulayabildiğin kadar sevgini yaşatabilirsin...
Bu sonuçla sevgi, insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatabilme yeteneği, gücü, özelliğidir. Ne kadar çok insani erdemleri O varlıkta, o canlıda, o yerde yaşatabilmeyi başarabiliyorsan o kadar çok sevgin var demektir... Sevmeyi o kadar başarabiliyorsun demektir. Bir varlık kendisinde insani erdemleri ne kadar çok ölçüde yaşatıyorsa, ( bunları yaşatmanın doğal bir sonucu olarak olumsuz eylemleri de uygulamamak söz konusu olur ) olumsuz eylemleri de ne kadar çok ölçüde hayatında uygulamıyorsa o kadar sevgi doludur diyebiliriz.
Örnekle; Merhamet, adalet, fedakarlık, farkındalık, yardımlaşma, empati, alçak gönüllülük, aşk, cesaret, çalışmak, cömertlik, dürüstlük, dostluk, eşitlik, felsefe, gelişim, öz güven, güzellik, inanç, huzur, kendi olmak, nezaket, mücadele, samimiyet, iyi niyet, özgürlük, irade, sabır, sadakat, sağduyu, sanat, temizlik, üretkenlik, barış, zeka ve benzeri şekilde varlıkları geliştiren, onların hayatına olumlu etkileri olan bu erdemleri uygulayabildiğin kadar sevgi dolu bir varlıksın diyebiliriz. Bunların dışında da bir çok erdem vardır ve liste arttırılabilir. Sevgi, bu erdemleri uygulayan varlıkların kendisinde hissettiği, çevresine yansıttığı ortak gücün ismidir. Bu sebeple herkesin sevgisi birbirinden farklıdır. Bunların samimi bir şekilde uygulanması sonucunda gerçek anlamda sevgi varlığı olunur. Sevgi ortaya çıkar. Her erdem içeriğinde varlıkların kendilerinde yaşatırken hissedebileceği özel enerjileri barındırmaktadır ve hayatı yaşanılır kılanda bu hislerle var olmaktır. Var olmak ancak bu erdemleri uygularken anlamlaşır, varlığın bir anlamı olduğu anlaşılır.
Diğer yandan sevgiyi yok eden özelliklerde olan olumsuz eylemlerde vardır. Bunlarda örnekle; Aç Gözlülük, Küçük Düşürmek, Aldatmak, Bağımlılık, Bağnazlık, Bencillik, Dedikodu, Düşmanlık, Hırsızlık, İntikam, Kaba ve Kırıcı Davranmak, Kaos, Kapris, Karamsarlık, Kibir, Kin, Kıskançlık, Kompleks, Korku, Küfür, Küsmek, Nefret, Sabırsızlık, Taciz, Tecavüz, Savaş, Saplantı, Saygısızlık, Sinsilik, Şehvet, Sadizm, Tembellik ve benzeri şekilde olumsuz eylemlerde tamamen sevgiye ters olarak varlıkları geriye götürücü özellikleri ile bulunurlar. Bu liste aynı doğrultuda olmak üzere arttırabilir. Bu olumsuz eylemleri yaşatan varlıklar, kendilerinde yaşatmaya çalıştıkları erdemlere de zarar verirler ve sevgiye dair varlıksal oluşumları gerçek anlamlarını yaşatamaz. Bu ve benzeri olumsuz eylemleri varlıklar kendilerinde yasaklayarak yapmamaya, erdemleri de uygulamaya çalışmalıdırlar. Sevgi tam olarak olumsuz eylemleri uygulamayan, olumlu erdemleri de uygulayan varlıklarda görülen davranış biçimi, güç, anlayış, bilgi ve tecrübeler bütünlüğüdür. Bu olumsuz eylemleri hayatında uygulayanların sevgiden bahsetmesi çok inandırıcı olmamakla birlikte, yasakları uygulamadığı ve erdemleri uyguladığı kadar da sevebilme yeteneğine sahiptir de diyebiliriz ve bu durum sözlerle sevdiğini söylemek eyleminden uzaktır. Ancak gerçek ve samimi uygulamalarla yaşanabilir ve anlaşılabilir özelliklerdedir sevgi...
Şu felsefi mantık bilgisi sevginin anlamını size ispatlamaktadır.
Bir varlığı sevdiğin zaman O'na adil, O'na merhametli, O'na saygılı, O'na fedakarca, O'na dürüst olur, O'na kibar ve nazik davranırsın, O'nu mutlu etmek için bir çok yol ararsın, bu demektir ki sevdiğin zaman bütün insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatmayı arzulamakta ve istemektesin, aynı şekilde olumsuz eylemleri de sevdiğin varlıkta yaşatmamakla ilgilisin... Sevdiğin zaman böyle davranmaz mısın? O zaman sevginin tanımı bu olur...
Gerçek ve içeriğinde bir çok erdemsel özelliğin hazır olduğu annelik görevini bu konuda örnek vererek, onların çocuklarına karşı hissettikleri şeyin bu tanımda bahsedilen sevgiyi ifade ettiğini söyleyebiliriz ve işte gerçek sevgi, Dünya'da en çok annelerin çocuklarına karşı yaşattığına benzer diyebiliriz. ( İstisnalar hariç ) Hiç bir gerçek anne çocuğunun yukarıda bahsedilen olumsuz eylemlerle ilgili olmasını istemez ve bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz, bu annelik yapısına, sevgisine terstir ve hepsi, erdemler listesinde belirtilenler gibi çocuklarına davranırlar, bu erdemleri çocukları ile olan ilişkilerinde yaşatırlar ve gerçek sevgi ortaya çıkar. İşte bu demektir ki, sevgi, tüm bu erdemleri uygulayabilmek dahilinde olumsuz eylemleri de uygulamamakla ilgilidir. Gerçek sevgi ancak bu şekilde yaşatılarak ortaya çıkarılır. Anne olmadan, anneler gibi sevebilmeyi bu şekilde öğrenebilirsiniz...
Sevginin Gücü ve Her şeyi Kendisi Gibi Yapılandırması Doğal Süreci
Bu iki listedeki erdemsel bilgilerin toplamından oluşan yeni ve tek erdemin ismidir sevgi. Bu olumsuzlukların uygulanmaması için onların yasaklanması bilgileri de oldukça değerli erdemler olarak yapılandırılmıştır ve diğer erdemlerde kendi yapılarınca sevginin içeriğinde anlamlarını yaşatır ve bu toplam güç, sevginin gücü olur. Kimilerinde uygulayabildikleri kadar ortaya çıkar. Ne kadar çok uygulama hali içinde olursan sevgin o denli güçlü olur. Ve ortaya öyle bir güç çıkmaktadır ki, çevresindeki her şey O'nun istediği şeyi yapmak için bir şekle ve tavır içine girer ancak O çevresinden hiç bir şey yapmasını istemez.
Bu kadar etkili olarak varlıkların, alanların, her şeyin yapısının kendi isteği üzerine kendisinin isteklerini yapmasını sağlayan, gerekirse üstün koruma özellikleri katan ancak ne bir istekte bulunma gibi gereksinimleri olan nede korunmaya gerek olacak şekilde tehlikelerin O'na yaklaşmasının mümkün olduğu bir alanda bulunabilmesi fırsatını bulunduran güçtür sevgi. Kendi içinden çıkan bu sevgi gücü O'nu her yerde içeriğindeki bilgilerin anlamlarına göre bir yapılanmayı filtre etmesi özellikleri ile zaten korur ve enerjetik güç, bilgisinin verildiği alanlara kadar ulaşabilme özellikleri ile kendisi ile temas eden bütün alanlar, bu gücün kendisi ile temas etmesini isterler, kesinlikle önünde kapalı kapılar olmaz, her haliyle iyiliklerin en iyisi, zararsızlığın en zararsız olanı olarak kendisini yaşatır ve bu gücü algılayan her şey kendisiyle olması için özellikle istek duyar...
Bu güç işte yaratılış içindeki en büyük güçtür ve bilinen en şiddetli ve sarsıcı bombaların bile geri gitmesine neden olabilecek kadar oluşumun yapısına nüfuz eder. Yaratılışın sevgi sayesinde var olma erdemini uygulamada tutabilmesi konusu doğrudur. Sevgi olmasaydı, her şey anlamsız olurdu, yok olurdu...
İşte bu güç, sevgiyi tanıyan ve içeriğini kendince yapılandıran herkeste uyguladığı erdemler ve bilgiler bazında farklı olmaktadır. Yaşam alanı sistemi olan dünyamızda artık sevginin gerçek mahiyeti ve anlamı ortaya çıkmıştır ve artık sevginin içeriğine göre bir yapılanmanın olmasının önünde hiç bir şey, hiç kimse duramaz. Sevginin içeriğinde neler varsa onlar yaşanacaktır. Ne mutlu....
Ve bu erdemsel özellik şeklinde bilgiler bütünlüğünü oluşturan sevgi, bunu kendilerinde yaşatmayı başarmış ve amaçlamış varlıklarda belirli bir bilgiler bütünlüğünden sonra duyu olarak yapılanmaya başlar ve artık varlığın kendisi sevgi varlığı olmak adına ilk adımlarını atmış olur. Ve bu güç varlığın kendisinden çıkarak çevresine yayılır ve bu konuda merkez sevgi kaynağı varlığın kendisi olur.
Vil Solivyes'in Son Çalışması Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü Giriş Yazısı
Çok uzun süre hakikat ve neden var olduğumuz üzerine yaptığım çalışmaların artık sonuç vermesi ile bu bilgiler bütünlüğünü yayınlamaktan mutluluk duyuyorum. Burada bahsedilen hakikat, varlıkların kendilerini ve içerisinde bulundukları yaşamın gerçeklerini açıklayan, açıklama amacında olan hakikatlerdir. Bunlar çok uzun süren yılların çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılmıştır ve bir çok mücadele, gözlem, inceleme ve felsefi düşünme ve yaklaşımlarla bilgiler bütünlüğü diye adlandırdığım ve sevginin gerçek anlamını bildiren, hem de içerisinde varlıksal ve duyusal bilgilerinde bulunduğu, yaratılışı ve varlığın kendi yapısını da tanımlayan açıklama ve bilgilendirme özellikleri ile sizleri aydınlatmak amacı için hazırlanmış çalışmalardır.
Vil Solivyes Kimdir Okuyunuz....
Hakikat denilen kavram, ortaya çıkardığı sonuçlar bakımından, anlamıyla tektir. Yani bir konudaki hakikat tektir, tek sorun hakikatlerin ortaya çıkarılmaması adına, yani üzerinin örtülmesi yoluyla hazırlanan yalanlar, hakikati gizleyen bilerek yada bilmeden yapılan bilgiler, çalışmalar, anlayışlardır.
Hakikat Üzerine Yazımızı Okuyunuz....
Bizler, yani insanlar aslında bilindiği ve yaşandığı gibi insan bedenlerinin kısıtlayıcı ve çaresizlik içindeki özellikleriyle tanımlanan varlıklar olmaktan uzak, bu insan hayatlarının içinde çok daha güçlü ve özellikli olan bir yanımızın da bulunduğu ve buna geçmişten gelen isimlendirme ile ruh dediğimiz, aslında varlıksal alanlarımız şeklindeki tanımını daha uygun bulduğumuz, bir oluşumla yaratılış içinde var olan ve bu gibi bir bütünlük haliyle dünya hayatında kısıtlanmış özellikleriyle yaşamaya mecbur bırakılmış varlıklarız.
Varlıksal Alan Nedir Okuyunuz..
Bu eski gerçeklere göre, bizlerin şu zamana kadar altı tane duyusal özelliğimizin olduğu ve bizlerin sonsuz evren modeli içinde dünya gibi küçücük bir gezegende bulunduğumuz ve çevremizin ulaşılması imkansız olan uzay alanı ile kapalı olduğu anlatılmıştır ve bunlarda bizlere söylenen eksik ve tanımlanması yapılmamış olan yalan ve anlamsız bilgilerdir.
Ve bu insan bedenleri ile ihtiyaçlara bağlı kalarak bu halde yaşamaya zorunlu bırakılmış bir hayatı kabul etmek şeklinde yapılanmaların ve bilgilerin, ideolojilerin içinde kendimizi gerçek anlamda tanımak erdeminden uzak bir şekilde kasıtlı olarak bilgilenmemiz engellenmiştir.
Gerçekler, Nedenler, Nasıllar Okuyunuz.
Bu şekilde tanımlar ve bu çaresiz varlık modeli, tamamen bizler hakkındaki hakikatleri açıklamakla ilgili yetersiz olarak açıkça görülmektedir ve varlıksal özelliklerimizin potansiyelini küçümsemek amacında olan varlıklar, bu durumdan fırsatlar çıkarmak gayesindedirler ve organizasyonlar şeklindeki alanların yalan bilgilerini bizlere empoze ederek, kendi amaçları için daha rahatça bizlerin üzerinde arzuladıkları şeylere ulaşmaya çalışmayı bir yaşam amacı haline getirmişlerdir.
Şu zamana kadar bildiğimiz insan hayatının bir çok gerçeği tamamen yalanlarla düzenlenmiş şekilde ve insanların dikkatinden uzaklaştırıcı etkilerle de üzerinde durması engellenmiş, gerçekler aslı astarı olmayan yaratılış hikayeleri ile insanlardan gizlenmiştir.. Bizler aslında altı tane duyusal özellik değil, çok daha fazla duyusal özellikleri olan varlıklarız ve bizlerin sahip olduğu varlıksal alanların gücü, bu yaratılış içindeki en kıymetli özellikleri taşıyan enerjileri içeriğinde barındırmaktadır ve her şeye gücü yeten varlıklar olarak yaratılışın oldukça önemli bir gelişim seviyesinde bulunmaktayız. Sonsuzluğun içinde nokta olmamız ve kendimizi basit ve çaresiz görmemiz göreceli cevaplarla açıklanabilen yanıltıcı bir oyundur, potansiyelinizin olmadığını anlatmak ve inandırmak istemektedirler.
Altı duyu eksik bilgilendirilmesi ile varlıklarımızın potansiyeli küçümsenerek kurtuluşumuzun önü kesilmeye çalışılmış ve bizden faydalanmak isteyen obsedör alanlar için bu cahillik ve bilgisizlik hallerimiz fırsat olmuştur.
Böyle yetersiz özellikleri olan varlıklar olmadığımız gibi bizler bildiğimiz gibi bir gezegen olan Dünya isimli bir gezegende de değiliz, hepimiz duyularımız tarafından yapılandırılmış ve onların sayesinde gerçekliklerimizin algılanması sağlanmış bir yaşam alanı sistemi içinde kendi dünyalarımızı yaşamaktayız ve burada olmamızın sebebi, bir saldırı altında kalarak böyle bir sistemin içerisine gönderilmemiz, düşmemiz, gelmemizdir. Doğmadan öncemizi hatırlamamak gibi bir uygulamanın üzerimizde yapılması zaten yeterince açıklayıcıdır.
Vil Şün Fel Erdemsel Özelliği, Düşünsel ve Felsefi Alanları Açıklayan Erdemsel Özellik Okuyunuz.
Hiç kimsenin isteyerek bulunduğu bir yaşam alanı sistemi değildir dünya... Ve herkes bir çok sebep ve etkenler yüzünden öyle düşünmeye, yaşamaya ve gerçekler konusunda kayıtsız kalmaya zorlanmıştır, zorlanmaktadır.
Yaratılışı Tanımlayan 3 Hal Okuyunuz.
Bu dünya, yaşam alanı olarak kesinlikle yaşanılası özellikleri olan bir yaşam alanı değildir. Varlıksal özelliklerimizin kısıtlanması, duyularımızın yapılarının bozulması, insan bedeni gibi acı ve ıstırap kavramlarını yaşatan bedeni yaşatmak hallerimiz, olumsuz eylemler olarak adlandırdığımız bir çok eylemin yaşandığı toplumsal bir düzenin içinde bizler, kendimizi tanımak erdeminden uzak bırakılarak, gerçekleri öğrenmemizin üstü kapatılmaya çalışılmaktadır ve bu yolla, bizler gibi değerli varlıklardan faydalanmaya çalışmaktadırlar. Bunu yapanlar ise yok olma hali yaşayan obsedör varlıklardır.
Obsedör Tesirler ve Özellikleri Okuyunuz.
Bildiğimiz bir çok gerçek aslında doğru değildir, zaten doğru olsaydı, bu dünya üzerindeki herkes örnek bir yaşam alanında yaşıyormuşçasına sorunsuz ve problemsiz yaşamlarını sürdürürlerdi. Oysaki insanoğlu, ellerinde bu kadar imkan varken bile cahil bırakılarak, bilgilenme adı altında sahte bilgilerle teselli edilerek ve şiirsel anlatımlarla bunun zor bir şekilde aranarak bulunması gibi özellikleri olan bir kavrammış gibi sandırılarak, hakikat, varlıkların asla göremeyecekleri ve bulamayacakları, bilemeyecekleri gerçekler haline getirilmiştir. Oysaki böyle bir durum nasıl kabul edilebilir?
Gerçek, Hakikat, Doğru, Bilinmesi Gereken Bilgiler Erdemsel Özelliği Okuyunuz.
Bu kadar kolay bir tanımı olan sevginin bile çok uzun zaman boyunca kendi gerçek anlamı ortaya çıkarılamamıştır, çünkü bütün felsefeci ve düşünürler bu konuda engellenmektedirler, sevginin gerçek anlamı, gücünü de yaşatan etkilerde olacağı için tamamen dünya yaşamına ters oluşumlara sebep verecektir ve bu yüzden bilinmesinin önü, gerek düşünsel alanlarla, gerek yanlış bilgilerle engellenmiştir. Bu yüzden sevgi, bağlı olmak, duygusal bir hal gibi basit tanımlarla açıklanmıştır.
İyiyi ve Kötüyü Nasıl Ayırt Ederiz Okuyunuz.
Siz, neden varoluşun hakikat bilgisine ulaşamayasınız? Sizi bu haktan mahrum eden nedir? Nasıl yaratıldığınızı, neden dünyada olduğunuzu, sebeplerinizi, varlıksal özelliklerinizdeki hakikatleri neden bilememekle ilgili olarak bir durum içindesiniz. Bu varlıklara yapılmış en büyük haksızlıktır. Varlıklar, nerede ve nasıl yaşam hallerinde yaşarsa yaşasınlar kendileri ile ilgili, yaratılışla ilgili gerçek bilgilere ulaşmakla ilgili olarak bir imkan içinde olmalıdırlar. Var olma özelliği gösteren bütün varlıkların en büyük hakkıdır bu...
İşte bu Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü çalışmaları sizlere hakikati açıklamak için Vil Solivyes tarafından hazırlanmış ve çok uzun süren yılların sonucu olarak ortaya çıkarılmış bilgiler bütünlüğü şeklindeki içeriği ile bilmeniz gereken bilgiler ve açıklamalarla ve sizi bu dünya yaşamı sistemi içindeki zor durumdan kurtarmak için hazırlanmış çözümleriyle, içeriğinde savunma, korunma, özgürlük ve sevginin de bulunduğu, tamamen varlıkların aydınlanmasını amaçlayan bir çalışmadır.
Varlıkları Geliştirici ve Sevgiyi Tamamlayan Özelliklerdeki Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Okuyunuz.
İçeriğinde bir çok bildiğimiz erdemlerin olması gereken tanımları, olumsuz eylemler olarak varlıklara zarar veren eylemlerin tanımları, bir çok yeni erdemsel bilgi, yaratılış ve hakikat üzerine bilgiler, dünya yaşam alanı sistemi ile ilgili bilgiler, obsedör varlıklar ile bilgiler şeklinde sizlere açıklayıcı olmak adına bulunan bütün bilgiler, özgürlüğünüzü amaç edinmiş yapılanması ile sizler için gereken şekilde düzenlenmiştir ve yeni bilgilerde sürekli eklenmeye devam edecektir.
Varlıkların kendilerinde uygulanabilen sevgileri oluşturmaya çalışan bilgiler bütünlüğü sayesinde hem duyularımızdaki sorunlar ve kısıtlanmalar yok olur, hem de dünya yaşam alanı sisteminden çıkabilmenin yolları ortaya çıkarılır.
Peki Biz Neredeyiz? Buraya Nasıl Geldik? Bize Bunları Nasıl Yaptılar? Onlar Neredeler?
Uygulanabilen Sevgilerle...
Vil Solivyes
Bir Uyarı: Vil Solivyes'in Son Çalışmasının Bütün İçeriklerini Tam Olarak Öğrenmeden Hemen Tepki Vermeyiniz. Öğrendiğiniz gerçekler size çok ağır gelebilir ancak sonrasında öğreneceğiniz gerçeklerin güzelliği de bu ağırlığı hiç düşündürmeyecek kadar etkilidir. Ağır gelen konuya şartlanarak, sonrasındaki bilgileri edinmeyerek yanlış yapmış olursunuz ve kendinizi gereksiz yere strese sokmadan, bütün açıklamaları okuyup sonunda verilmesi gereken tepkilerinizi veriniz. Sonrasında boş yere strese girdiğinizi düşünmeniz işten bile olmayacaktır. Evet, kaçırıldık, kapatıldık, hapsedildik ancak bizler sevgi olmak üzereyiz, sevginin kendisi...
Varlıkların Kendilerinde Yasaklamaları Gereken Olumsuz Eylemler Listesi - Kısa Açıklamalarla Varlıklara Zarar Veren Olumsuz Eylemler
Sürekli yazılarımızda bahsettiğimiz sevgiyi yok eden ve varlıkların kendilerine ait bütün alanlarda yasaklanması gereken olumsuz eylemler, kısa açıklamaları ile bilgilendirmek amaçlı listelenmiştir. Bu listede olmayan ancak benzer özelliklerdeki olumsuz eylemleri sizlerde tespit edebilir ve listenize ekleyebilirsiniz. Bu yasaklar sizlerin çevrenizdeki koruma kalkanı olarak sizi bütün kötülüklerden korur. Devamı şeklinde hazırlanmış olan bilgiler gibi bütün olumsuz eylemlerin tanımları da aynı şekilde detaylıca hazırlanınca yayınlanacaktır. Buradaki yasaklar erdemler listesinde belirtilen erdemlerin negatif olanları değildir genellikle, mesela merhametsizliğin yasaklanması gerektiğini kendisinin erdem olması nedeniyle anlaşılabilir olması durumundan bu gibi açıklamalar yapılmamıştır ancak siz, bu durumu bilerek bütün erdemlerin uygulanmamasını da yasaklar arasına ekleyebilirsiniz, onlarda bu haliyle yasaklanarak size güç ve destek olurlar.
Kısa Açıklamaları Olan Bu Bilgilerin Bazılarının Uzun Açıklamaları Aşağıdadır.
AÇ GÖZLÜLÜK YASAKTIR
Kendisine yetenlerle yetinmeyerek ve hiç ihtiyacı olmadığı halde her zaman daha da fazlasını istemekle ilgili olan olumsuz eylemdir.
ADALETSİZLİK, EŞİTSİZLİK YASAKTIR
Adalet, her konuda eşit davranılması ve eşit olarak hakların verilmesi şeklinde bir kanunu uygulatan erdemsel özelliktir. Eşitlik ise, iki yada ilgili alanların birbirleri ile söz konusu olan durumda şartlar ve imkanlar bakımından aynı olduğunu ifade eden bir bilgidir, anlayıştır, tanımlamadır.
ALAYCILIK, KÜÇÜK DÜŞÜRMEK YASAKTIR
Bir varlığı kendi özellikleri yüzünden olumsuz bir şekilde etkilemek, O'nu kendisinden imkanları ve şartları bakımından aşağı görerek küçük düşürmek olumsuz eylemidir.
ALDATMAK, KANDIRMAK, YALANCILIK YASAKTIR
Aldatmak, kandırmak yani yalan söylemek, bir bilginin hakikat şeklinde gereken alanlarda kendisini ifade etmesine engel olmaktır. Her zaman her yerde hep gerçekler yaşanmalıdır, sahtelikler, olmayan şeyler, gerçekle alakası olmayan bilgiler ve yanıltmalar tamamen zarar verici olarak sayılır ve hakikat bilgisi kendisini yaşatmalıdır ve yalanlar, aldatmalar, kandırmalar hakikatin ortaya çıkmasına engel olan olumsuz eylemlerdir.
APTALLIK ve GERİZEKALILIK SAĞLAYICI, APTALLAŞTIRICI HERŞEY YASAKTIR
Aptallık, varlıkların kendi zihinsel ve varlıksal özelliklerini olması gerektiği gibi kullanamaması durumundan ortaya çıkan ve gerilikle bağlantılı olan ve yeteneklerini, tecrübelerini, bilgilerini algılayamama, çevresinde olanları anlayamama durumu şeklinde varlıkta ortaya çıkan, akıl ve mantık gibi erdemleri kullanamamasına sebep olan olumsuz bir eylemdir. Böyle olmamak için mücadele edilmelidir. Ve aynı zamanda hiç kimseyi bu gibi durumlara düşürmemek gereklidir. Kimi yöntemlerle varlıklar bu gibi zihinsel sorunlar yaşayabilmektedir ve varlıkların akli ve zekai durumları ile kesinlikle oynanmamalıdır, tamamen bu gibi eylemler yasaklanmalıdır.
BAĞIMLILIK YASAKTIR
Bağımlılık, bir konuya, olaya, duruma iradenin bastırılmış hali ile bağlı olma durumudur. Bu bağımlılık konusu varlığı esir almış şekilde onsuz yapamayacağı gibi yanlış bir inanca O'nu yöneltmiştir ve bu özellikleri ile bağımlı olarak bazı şeyleri uygulamak, kullanmak yasaklanmalıdır. Burada bahsedilen bağımlılıklar sigara gibi bağımlılıklar değildir, bunlar iradeyi bastırmış şekilde bağımlılıklar olmaktan uzaktır. Varlığı kontrollü yaşamaktan çıkaran türden bağımlılıklardır. Sigaranın varlığın kendi sağlığına zararı olabilir, bu da sebep sonuçları ile anlayabileceği bir konu olarak kendisini ilgilendirir. Bahsedilen bağımlılık örneği iradesi ile kontrol edemeyeceği şekilde yaşananlardır.
BAĞNAZLIK YASAKTIR
Bağnazlık, eskimiş ve uygulamadan kalkmış olan yaşam tarzlarının, bilgilerin, inançların artık kullanılması gerekmiyorken bile onlara sıkı sıkı bağlanarak değişimden korkmak, değişimi reddederek hala o eski bilgilere bağlı kalma durumudur. Cahil kalma isteğinin diğer bir adı da bağnazlıktır.
BENCİLLİK, BEN MERKEZCİLİK YASAKTIR
Bencillik, bir varlığın hep kendi menfaatini düşünmekle ilgili olarak yaşatılan, kendi rahatı, kendi mutluluğu, kendi çıkarları, kendi güzelliği, kendi hayatı, kendi fikirleri ve kendi şeklinde başkalarının mutsuzluğunu, rahatsızlığını, zarar görmesini ve bu kendisi ile ilgili olarak düşünme durumunda kendisinden başkasını düşünmeden, hep kendini düşünerek yaşama ve uygulama yapma halidir, bu tanıma uyan olumsuz bir davranış biçimidir.
DEDİKODU, ARKADAN KONUŞUP YÜZÜNE KONUŞAMAMAK, İFTİRA EYLEMİ YASAKTIR
Dedikodu, bir varlığın başka bir varlık yada alan hakkında gerçek yada izni olmayan konularla ilgili konuşması ve bunu yaşatması durumudur. İftira ise hiç suçu olmadığı halde suçu başkasının üzerine atma eylemidir ve ikisi de kesinlikle yasaklanması gereken özelliklerdedir.
DİSTOPYA, DİSTOPİKLİK YASAKTIR
Distopya, bir toplumun baskı kullanılarak yönetilmesidir ve bu yönetim şekli yönetenin istediği şekildedir. Bu gibi yönetimlerin olduğu alanlara verilen isimdir Distopya ve Distopiklik bu şekilde yönetilme durumudur. Baskılar, zorlamalar, istenmeyen yaptırımların uygulatılması şeklidir. Bir toplumda eğer bir şeyler istenmiyorsa bunların nedeni araştırılır ve gereken açıklamalar yapılır, neden istenmeli, neden istenmemeli, yararı zararı şeklinde raporlar açıklanır, sunulur, gösterilir ve toplum aydınlatılır. Ancak distopya da böyle bir durum söz konusu olmadan yönetim istediğini yapar ve bunu baskılar uygulayarak, açıklamalar olmadan yapar. Bu şekilde bir uygulama kesinlikle bütün zihinlerin kendilerinde yasaklamaları gerekmektedir.
DÜŞMANLIK YASAKTIR
Düşmanlık, bir alana karşı yapılan bozgunculuk, düzen bozuculuk, kargaşa ve olumsuz eylemleri o alanda yaşatmaya çalışmakla ilgili bir kavramdır ve düşman olunduğu zaman tamamen bütün bağların koparılmış olması gerekmektedir ve çeşitli araçlarla ve bilgilerle birbirlerine zarar vermeye başlanır. Bu gibi davranışlar ve uygulamalar yine kesinlikle yasaklanmalıdır.
HIRSIZLIK YASAKTIR
Hırsızlık, bir oluşumun hakkı olmayan bir şeyi izinsizce ve habersizce alması durumudur. Bu eşyalarda olabilir, bilgilerde olabilir, projelerde olabilir, önemli olan o şeyin hak sahibinin başkasının olması ve bir diğerinin onu izinsiz bir şekilde gizlice almasıdır ve bu uygulamanın yapılması şekliyle bir alanda hırsızlık söz konusu olabilir.
İĞRENÇLİK, AŞAĞILAMAK YASAKTIR
İğrençlik, bir olayın yapı olarak görüntüsü ve algılanması sebebi ile itici ve kabul edilemez gelmesi durumudur. Hiç bir şeyi bu hale getirmemeliyiz, iğrenç şekilde tanımlanacak gibi bir oluşumu yaratmamalıyız. Aşağılamak ise bir olayı kendisinden aşağı görerek yorumlama halidir ve yine kimse kimseyi hiç bir konuda aşağılamamalıdır. Bu iki olumsuz eylemde kendi anlamları ile oldukça gereksiz ve anlamsızdır uygulanması yasaklanmalıdır.
İHANET VE VERİLEN SÖZLERİN TUTULMAMASI YASAKTIR
İhanet için verilmiş bir söz, uyulması gereken bir durum, karar verilmiş bir konuya uyma bağlılığı gereklidir ve ihanet etmek, bu gibi durumlara uyacağını, yaşayacağını, içinde olacağını söyleyerek, söz vererek, belki de bir şekilde anlaşmalarla tastikleyerek, bilgilerle onaylatarak sonrasında bunlara uymayarak bütün verdiği sözleri ve uymak için yaptığı şeyleri kabul etmemek, vazgeçmektir. Bu oldukça yanlış bir davranış biçimi olarak varlığın kendisine öz saygısını kaybetmesine neden olur ve yapılamayacak olan sözlerin verilmemesi gerekmektedir. Bu gibi davranışlar yasaklanmalıdır.
İNTİKAM YASAKTIR
İntikam, yaşanan bir olay sonrasında zarar gören alanların kendisine bu yapılanların hesabını sorma isteğidir, hissidir. Yaşadıklarının kendisine zor gelmesi sonrasında o alandan intikam alarak kendisini tatmin etme yolunu seçer ve bu gibi durumlar varlıkların yaşamında kesinlikle yaşatılmamalıdır, yasaklanmalıdır, öncelikle zaten kendisine zarar verici özelliklerdedir.
ISTIRAP, İŞKENCE, ACI, AĞRILARA SEBEP OLMAK YASAKTIR
Istırap, bir oluşumun sağlıklı olması durumundan çıkarak zamanını tamamen sıkıntılar içinde geçirmesi durumudur. Böyle anlarda zaman sıkıntılı, tatsız geçer ve var olmak kavramları çekilmez bir hal alır. Mutluluğun ve haz almanın, zevk almanın tam tersi olarak bir yapılanma içinde olan ıstırap olumsuz eylemi bir varlığın normal olarak yaşamaması gereken bir eylemdir. Akabinde işkence, acı çekmek, ağrılar gibi bedensel ve varlıksal sorunları tanımlayan bu rahatsızlıklara sebep olacak davranışlarda ve uygulamalarda kesinlikle bulunmamamız gerekmektedir ve kimseye bu şekilde bir etkide bulunamayız, tamamen yasaklanması gereken olumsuz eylemdir.
KABA DAVRANMAK, KIRICI OLMAK YASAKTIR
Kaba davranmak, kibar olmanın zıt anlamlısı olarak yerini alır. Çevresindekileri umursamadan onların rahatsız olacağını hiç düşünmeden, kendince rahat davranarak onları rahatsız etmek ve birde bunu fark ettikten sonrada özür dilememek gibi örneklerde anlatılan davranış biçiminin adı kaba davranmaktır. Kırıcı sözler kullanmak kaba davranmaktır. Rahatsız edici her hareket kaba davranmaktır. Karşıdaki varlığa kabaca ve kırıcı gelecek olan hareketlerde bilerek ve isteyerek, farkında olarak bulunmak yasaktır.
KAOS YASAKTIR
Kaos, düzenli olarak yapılanmış bir alanda karışıklığın ortaya çıkarılması, içeriğinde olumsuz bir çok eylemin bulunması ile tamamen yaşananların bir savaşa dönüşebileceği, korku, panik, nefret ve diğer olumsuz eylemlerle birlikte oluşturulan bir düzensizlik ve kargaşa halidir. Kaosun oluşmasına dair bütün oluşumlar yasaklanmalıdır.
KAPRİS, ALINGANLIK YASAKTIR
Kapris, bir olay sonrasında o olaya nazaran tepki vermek maksadı ile hiç hoş algılanmayan hareketlerde ve tavırlarda bulunma halidir. Mesela bir oyunda yenilen bir varlık, bunun sonucunda kapris yaparak başka oyun oynamak istemez ve bunun sonucunda diğer oyuncular onunla ilgilenmek zorunda kalır, O'nun bu oyunda yenildiği için böyle yaptığını anlarlar ve O'da bunu bile bile devam ettirir, ilgiye ihtiyacı vardır ve bu tutum çok anlamsız olduğu gibi bunun adı kapristir. Böyle yanlış bir davranış biçimi çevresindekileri rahatsız edici olduğundan yasaklanmalıdır. Alınganlıkta, kendisi ile ilgili olmadığı halde kendisi ile ilgili olduğunu düşünerek olayları ve konuları kendi üzerine çekerek bundan olumsuzluk hissetmesine kadar giden yanlış bir davranış biçimidir ve alınmadan , her zaman sorunların ortaya çıkarılarak halledilmesi gerekmektedir. Bu sebeple iki olumsuz eylemde yasaklanarak varlıklar çok daha rahat ederler.
KARAMSARLIK, KÖTÜMSERLİK YASAKTIR
Karamsarlık, kötümserlik bir olay, durum yada konu ile ilgili olarak yapıcı ve pozitif düşünmenin ve bu şekilde çareler aramanın dışında, olumsuzlukları vaat eden ve çağrıştıran düşünceler ve tahminler ve olasılıklardan bahsederek, bu şekilde olumsuzlukların olacağı endişesi ile olayları yorumlama, davranma ve algılama şeklidir, anlayışıdır. Olay o an kötü bile yaşanıyor olsa da, yine de pozitif bir bakış açısı ile incelenmelidir, nitekim bu şekilde daha net gerçekler görülebilir. Bu bakış açısı yasaktır.
KİBİR, ÜSTÜN GÖRMEK YASAKTIR
Kibir, kendini herkesten üstün tutacak şekilde beğenme, kendini üstün görme, kendisini her şeyin üzerinde tutma, kendisinden daha fazla hiç bir şeyi beğenmeme davranışlarına verilen genel bir isimdir. Kibir yüzünden varlıklar çevresindeki hakikati ve kendilerine faydalı olacak olan bilgileri, gerçekleri göremezler. Oysaki ilerlemek için her zaman çok yönlü düşünmek ve davranmak gereklidir ancak kibir oluşumu teklik konusunda varlığı sadece kendisine yöneltir ve bu yöneltme tamamen olumsuz eylemleri yaşatacak şekilde olur. Bu olumsuz eylem tamamen yasaklanmalıdır.
KİN YASAKTIR
Kin, bir alana yaptığı bir hata yüzünden yada bir hata yapmamış olsa bile kendince bazı sebepler yüzünden, yada bir sebebin olmasını bile söz konusu olmadığı anların yaşanarak tavır alma, intikam duymanın daha da içselleştiği ve yoğun haliyle yaşandığı, uzun zaman aralığınca yaşatılan halidir ve intikamda kendisine yapılan bir hatanın olması kesinlikle söz konusu iken, kinde böyle şeyler olmadan da kıskançlık yüzünden, bencillik yüzünden yada başka olumsuz eylemler yüzünden de yaşatılabilme özellikleri vardır. Bu olumsuz eylem yasaklanmalıdır.
PEDOFİLİ VE ENSEST, KENDİ SEVİYESİNİN DIŞINDA YAŞANAN İLİŞKİLER VE AİLE İÇİ CİNSELLİK BENZERİ ÖZEL İLİŞKİLER YASAKTIR
Varlıkların bazı yaşamsal özellikleri öyledir ki ancak kendi seviyesindeki varlıklarla bunları yaşadığı zaman sağlıklı bir şekilde ondan faydalanabilir. Mesela cinsellik, bir varlık, henüz ilk ergenlik çağları olsun diyelim yaşamının, ve başka bir varlıkta yaşamının yaşlılık zamanlarında olsun diyelim, ve onların cinsel birliktelikleri söz konusu olduğunda, bu cinselliğin karşılıklı olarak duygu ve düşüncelerin paylaşılması anlamına gelmesi ve bu paylaşımın direk ve aracısız bir şekilde karşılıklı olarak birbirlerini anlamasını istemesi gibi durumlarında söz konusu olması ile, bu iki varlığın bu durumu yaşaması sonrasında ortaya zevk, memnuniyet, mutluluk çıkarmayacak ve bunun yerine pişmanlıklar ve şaşkınlıklar, rahatsızlıklar söz konusu olacaktır. Çünkü birbirlerinin seviyelerinde olmayan zihinsel yapıları, algıları, düşünceleri, istekleri ve buna benzer bütün alanları kendisinin çok altında ve kendisinin çok üstünde bir bilgi ve tecrübe tarafından anlama ve algılama konusunda zorlanmaya tabi tutulmuştur ve bu zorlanma, sonrasında cinselliğin özgürlüğünü yaşayamayan çiftin tamamen mutsuz olarak ayrılmasına neden olur ve bu durum bu sebeple yasaklanmıştır. Seviyeler arasındaki gelişimsel farkların söz konusu olduğu zamanlarda cinsellik gibi aşk gibi özel ilişkiler farklı seviyelerdeki varlıklar arasında yaşanmamalıdır, yaşanınca sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu gibi özel ilişkiler çok yoğun duyguların paylaşımını sağlamaktadır ve birbirlerine denk olmayan duygusal paylaşımlar, istekler, bakış açıları kesinlikle birbirlerine zarar verici sonuçları doğurur. Birine ağır gelen diğerine az gelir ve olayın özelliği gider, içeriğindeki erdemsel yapı yok olur. Bu sebeple bütün varlıklar bu gibi özel ilişkileri ancak kendi seviyelerindeki varlıklarla yaşarlar ve bu örnekle böyle şeyler yaşanmamasının nedeni de felsefi olarak ortaya çıkmış olur. Bu gibi özel ilişkiler, seviye farklılıklarını göz ardı ederek yakınlaşmalar, bilgi ve tecrübelerin birine fazla diğerine az gelmesi durumunu yaşatacak her hangi bir olay, birliktelik, ilişkiler kesinlikle yasaktır. Olayın ahlaki olarak açıklaması ve küçüğün yaşadığı rahatsızlıklardan bahsetmeye gerek bile yoktur. Oldukça saçma, uygunsuz ve tamamen yasaklanması gereken olumsuz bir eylemdir. Bu gibi evlilikleri ve eşleşmeleri kendilerince haklı gösterenlerin sebepleri de kendi düzensiz davranışı gibi olumsuzdur, yasaklanmalıdır. Ne mutlu ki zaten bir suç olarak adalet makamlarınca da tanımlanmaktadır. Aynı zamanda bu yasak, bir aile de babanın ve annenin, ve diğer akrabaların zamanında onların büyükleri olmaları nedeniyle kendilerinde yapılandırdığı yasak bilgisi yüzünden, bu yasak bilgisinin içeriğinde bulunan çocukların pedofili kavramının içerisine girmesi, çok uzun bir süre bu şekilde iticiliklerle algılanacağı ve olumsuzluk olarak sayıldığı için, zaman geçince büyüyen çocukların ergen olması da aile bireylerinin çocuklarına bu yasağın dışında bakmasına sebep olamaz, hala bu yasağın etkisinde olurlar ve çıkarılmamalıdır da ve bu uygulama sayesinde bütün ensest ilişkilerde otomatikman yasaklanır. Bu gibi yanlış ilişkiler aile kavramlarının içerisinde bir olumsuzluk ve düzensizlik meydana getirir ki, bu açıdan bile yasaklanması gereken özelliklerdedir. Anneler ve babalar için çocuklarının hiç bir zaman büyümeyeceğini sanmalarını kendilerinde bu gibi bilgileri yıllardır bulundurmalarından ( hem de annelik, babalık ve aile kavramlarının erdemleri ve oluştu ise duyuları nedeniyle ) anlayabilirsiniz... Cinsellik ilişkisi yaşandığında varlıkları birbirlerine özellikler bakımından eşitlemek üzere bir oluşumun yaşanması üzere düzenlenmiştir ve babası ve annesi ile çocukların birbirlerine bu şekilde bir eşitlenme durumu, ebeveynlerin çocukları ile aralarında olan onları büyütmek, korumak ve sorumluluk almak ve akabinde bunları yapmak için saygıyı yaşanılır tutmak ve sözlerinin uygulanabilir güvende olmasını sağlaması gerekecektir ancak ailesi ile cinsel ilişkiler içine giren çocukların kendilerini ebeveynleri ile aynı zihinsel ve varlıksal seviyede görmesi ve bu şekilde yetişmesi yanlışlığı başka bir sebep olarak zaten görülebilir, ve bu gibi ebeveynlerde çocuklarını büyütmek, korumak ve sorumlulukları ile ilgili olmak şeklinde başarılı olamamışlardır. Kesinlikle her açıdan ergen bile olsa, annelik içeriğinde çocuklarının sadece iyiliğini düşünmesi ile ilgili ve babalıkta aynı şekilde bir görevi ifa etmekle ilgili olur ve bu örneklerle çocuklarına zarar vereceklerinin bilinmesi, pedofili yasağının dışında bu ilişkileri yasaklar. Bu yasakları yasak olarak yaşatan varlıklar sevgiye uyumlu olarak yaşamak konusunda kendi varlıksal alanlarını yapılandırmış olurlar. İçerikleri olarak iki yanlış ilişkide tamamen sevginin yapısına ters olarak yaşatılır, sevgiyi yok eden etkileri sağlar, bütün varlıklar kendi varlıksal alanlarında, zihinlerinde, çevrelerinde bu ilişkileri kesinlikle yasaklamalıdırlar...
KISKANÇLIK YASAKTIR
Kıskançlık, bir varlığın başka bir varlıkla ilgili olarak onun sahip olduğu şeylere sahip olmadığı için kendisini kötü hissetme eyleminden sonra bir olumsuzluk yapmaya kadar kendisini götürebilen gereksiz ve anlamsız bir bakış açısı, davranış biçimidir. Bu Dünya'da hiç kimsede kıskanılması gereken hiç bir şey yoktur aslında, bu açıklamanın ne demek olduğunu anlamakla ilgili olarak kendinizi geliştirerek bu olumsuz eylemi varlığınızın bütün alanlarında yasaklamalısınız.
KOMPLEKS YASAKTIR
Kompleks, bir varlığın kendisini başka bir varlıktan aşağıda, yetersiz gibi görme, sanma durumlarıdır ve bu bakış açısı tamamen yanlıştır. Herkes ve her şey kendi özellikleri ile tektir ve özeldir ve gelişimsel olarak farklı olan yaşam seviyeleri zamanla değişmektedir ve bunu herkes yaşayacaktır. Bu durumda kompleks yaparak kendisini kötü hissetmesi ve aşağı görerek üzülmesi oldukça gereksizdir. Bu gibi düşünceleri ve bakış açıları yasaklanmalıdır.
KORKU, KORKMAK, KORKUTMAK YASAKTIR
Korku, bir olayla ilgili bilgisizlik yüzünden yüksek ve olumsuz heyecanların yaşandığı, olumsuzluk içeren duygular ve düşünceler bütünüdür korkular. İşte korkuya sebep olan şeylerin içini boşaltacak olan bilgiler edinildiği zaman, cesurca davranışlar, hayatlar ortaya çıkar. Her korkuyu yok edecek olan ve cesaret veren, aydınlatıcı bilgiler vardır ve kendilerinde korkuları yaşatan insanlar, varlıklar bu bilgilere ulaşarak sorunlarını çözebilirler, korkularını yenebilirler. Korkmayı, korkutmayı, ve korkunun kendisini varlıklar bütün alanlarında yasaklamalıdırlar, bunu yapabilmenin yollarını bularak başarmalıdırlar.
KÖTÜ NİYET YASAKTIR
Kötü niyet, bir varlığın bir olayı yapmadan önce düşünüp istemesi durumunun olumsuz eylemler şeklinde ortaya çıkması halidir. Niyet, bu isteğin ortaya çıkması, kötü niyet bu isteklerin kötü bilgilerle ilgili olması durumudur ve oldukça zararlı ve kesinlikle yasaklanmış bir eylem olarak bulunur.
KUMPAS KURMAK, TUZAK HAZIRLAMAK YASAKTIR
Bir yere, şeye yada varlığa karşı, zarar verecek, güç durumlara düşürecek, yapılarını bozacak ve sevgiye ters olarak bir oyun, düzen hazırlama işlemlerine kumpas kurmak, tuzak hazırlamak denir. Ve bu gibi düzenbazlıklarla varlıkların yaşamlarını etkilemek yasaktır.
KÜFÜR, OLUMSUZ SÖZLER, ARGO YASAKTIR
Küfür, yakışık olmayan sözler, söylemler, içeriğinde utanç duyulacak şekilde anlamların olduğu konuşmalar, başka birini rencide etmek amacı ile söylenmiş sözler, diğerini rahatsız edici sözler bütünü, duyanın bundan hoşnut olmadığı ve kibarlık ve naziklik ile tamamen zıt olarak bulunan olumsuz bir eylemdir. Olumsuz sözler ve argoda aynı anlamdadır ve yasaklanması gerekmektedir.
KÜSMEK YERİNE GÖRE YASAL YERİNE GÖRE YASAKTIR
Küsmek, bir konu ve olay sonrasında bir alanla iletişimi kesmek, görüşmeye ara vermek, onu belirli bir süre ve kendince koyduğu kurallar neticesinde görmek istememek şeklinde yaşatılan bir olumsuz eylemdir. Bunun gerçekten geçerli bir nedeni varsa, ve belki de son çare olarak, bu durumun varlıksal olarak sizlere katkısı olacak ise küsmek faydalı bir uygulama olabilir. Ancak bunu bir huy haline getirerek her küçük sorunda uygulamak gibi ayrıştırıcı özelliklerdeki bu olumsuz eylemi bu haliyle yasaklamalı, diğer pozitif haliyle yasal olarak kullanmalısınız.
MELANKOLİ, DUYGUSAL SAPLANTILAR YASAKTIR
Melankoli, duygulardan elde ettiği bilgilerin etkisinde kalarak ve bunları bir saplantı haline getirerek, akıl ve mantık özelliklerinden yoksun bir şekilde yaşama halidir. Duygular, kendi başlarına akıl ve mantık iş birliği olmadan, iradenin kontrolü olmadan ve diğer duyularla iş birliği içinde olmadan kullanıldığı zaman melankolik haller, duygusal saplantılar olmaya başlar. Bu gibi haller varlıkları sıkıntıya sokar ve bu özellikleri ile yasaklanmalıdır.
NEFRET YASAKTIR
Nefret, bir alana yada oluşuma, konuya karşı duyulan itilim, anlamsız isteksizlik, ayrıştırıcı olma durumu, ötekilemek, kendisinden aşağıda yada uzakta görmek, olmasını istemek, yada onun kötülüğünü istemek adına duyulan hisler, yaklaşımlar, düşüncelerin uygulamaya geçmesi durumudur. Nefret edilen alanın olumsuzluğunun istenilmesi nefretin olumsuz bir eylem olmasından kaynaklanmaktadır. Nefret her haliyle tamamen yasaklanması gereken bir eylemdir.
NEGATİF HIRS YASAKTIR POZİTİF HIRS YASALDIR
Negatif hırs ise, iki çeşite ayrılmış olan hırsın olumsuz olanıdır. Hırs, olumlu bir çalışma ile ilgili olarak yapılması gereken bir iş için kullanılması açısından faydalıdır. Hırs yapınca o iş ile ilgili kararlı bir duruş sergilenir ve o işi bitirene kadar başından kalkılmaz. Hırs, hırs edilen konu ile ilgili çok istekli bir şekilde uğraşmayı, çalışmayı, çaba göstermeyi kast eder. İşte bu anlamda ikiye ayrılır. Negatif olanı da olumsuz eylemleri uygulamakla ilgili hırslar edinmek üzere yapılanlardır. Gereksiz, faydasız hırslar sadece zarar vermektedir ve bu haliyle negatif olarak algılanırlar. Negatif olanı yasak, pozitif olanı yasaldır.
NEGATİF İNATLAŞMALAR YASAK, POZİTİF İNATLAŞMALAR YASALDIR
İnat, bir konuda körü körüne ısrar etme durumdur ve kendince bildiği şeyler yüzünden inat ederek o istediği şeyin olmasını isteme halidir. İnat bu anlamı ile ikiye ayrılır. Negatif ve pozitifler. Negatif olanları, zarar verici sonuçları olacak olan, varlıkların hayatlarının yapısına ters, içeriğinde faydalı bir durumun söz konusu olmadığı ve sonrasında da hiç bir şeyin elde edilememesi durumunun yaşandığı, üzücülükle sonuçlanacak olan, gereksiz yere yapılması gibi sebep sonuçlara dayalı bilgilerle anlamsızlığı onaylanmış bütün ısrarlı istekler, yani inatlaşmalar, negatif inatlaşmalardır. Ancak birde olumlu ve pozitif olayların uygulanması adına gösterilen inatlar, mesela erdemleri uygulamakla ilgili gösterilen bir inatlaşma faydalı olabilir ve bu açıdan yasal olarak tanımlanır. Negatif İnatlaşmalar yasak, pozitif inatlaşmalar yasaldır.
OBSESYON, OBSEDÖRLÜK,OBSEDÖR BİLGİ VE OLUŞUMLAR YASAKTIR
Obsesyon, takıntı şeklinde kelime anlamı olarak bilinse de, felsefi anlamda etki altında olmak, kalmak olarak kullanılır. Obsede etmekte, bir yeri, varlığı, alanı etkisi altına almak anlamında kullanılır. Bu etkileme durumu etkilenen alanın iradesini kontrol etmek şeklinde bir uygulamayı sağlamaktadır. Böyle etkiler yapan alanlara, varlıklara, organizasyonlara da obsedörler denilmektedir. Yani obsesyon, etki altına alarak iradesini kontrol etme olayı, obsede ise etki altında kalarak iradesini teslim etme durumu, obsedörler de bunları yapan varlık ve alanlara verilen isim olarak tanımlanır. Obsesyon, obsedörlük, obsedörler, obsedör bilgiler ve onları destekleyici çalışmalar her haliyle tamamen yasaktır.
OLUMSUZ EYLEMLERİ AMAÇ EDİNMİŞ DOLAYLI DİYALOGLAR YASAKTIR
Olumsuz eylemleri amaç edinerek yapılan diyaloglar, iletişimlerde aynı şekilde yasaktır. Yani olumsuz eylemlerden bahsetmiyormuş gibi yaparak aslında olumsuz eylemlerden bahsetmek durumu, dolaylı yollardan olumsuz eylemleri pozitif gösteren hareketler, konuşmalar, diyaloglar tamamen yasaktır ve bu konuda da niyetler gözlenerek gereken şekilde çalışılır. Olumsuz eylemleri amaç edinmiş diyaloglar, bakış açıları, yönlenmeler, istekler yasaktır.
OLUMSUZ EYLEMLERİ OLUMLU GİBİ GÖSTERMEK YASAKTIR
Olumsuz eylemlerin içeriğinin tamamen anlatılmış ve sonuçları ile belirtilmiş olmasına rağmen bunların içerisinde olumluluk aramak, olmamasına rağmen onları olumlu erdemler halinde göstermeye çalışmak tamamen yasaktır. Onlar bu eylem olarak algılanması süresince gereken şekilde düşünülmüştür ve kesinlik kazanmadan zaten bir bilgi, olumsuz eylemlerden sayılmaz. Ve bu kesinliğin kazandığı olumsuz eylemlerin olumlu gibi gösterilmesi ve bu konuda olumsuzlukları bilerek ve bundan emin olunduktan sonra onları olumluya dönüştürmeye çalışmak adına çalışmaların, konuşmaların yapılması tamamen yasaktır. Denenerek, sebep ve sonuçları ile olumsuz oldukları ispatlanmış bütün eylemleri olumluya çevirmeye çalışmak bağnazlığı yasaktır. Bunun felsefi ve yaşamsal onayının verilebilmesi gerekmektedir ki, bu listedekilerin hepsi tamamen olumsuzluğu belirgin özellikte olan eylemlerdir.
ÖVMEK, İLTİFAT YERİNE GÖRE YASAL YERİNE GÖRE YASAKTIR
Övmek, bir şeyi, varlığı yada oluşumu kendi özellikleri yada yaptıkları nedeni ile güzel sözlere layık görmek durumudur. İltifat da aynı anlamda kullanılır. Ancak bunlarda iki şekilde negatif ve pozitiftir. Övülen yeri sırf memnun etmek adına yapılan övgüler, iltifatlar doğru davranmaktan uzak o yeri olumsuz etkileyen eylemlerdir. Kendisi ile ilgili aslı olmayan şeyleri duyan o yer, bunu gerçek sanabilir ve gerçek olmayan övgü, iltifat ona zarar verir. Ancak gerçek olan, arkasında dayanağı bulunan övgüler ve iltifatlar vardır ve bunlarda o yerlere kesinlikle mutluluk verir, kendisini iyi hissetmesini sağlar. Bir yer bazı şeyleri kendi bakış açısı ile göremez, ancak başkalarının yorumları ile kendisindeki özellikleri daha iyi görebilir ve bu durumda gerçek övgü ve iltifatlar işe yarar bir erdem olarak sayılır. Sahte olanları yasak, gerçek olanları yasaldır.
PİSLİK, PİS OLAN ŞEYLER, KİRLİLİK YASAKTIR
Pislik bir şeyin yapısının itici, kötü, olumsuz olması ve görünmesi durumudur. Bu örnekle pis olan her şey yasaktır. Pis kokular, pis görüntüler, pis olaylar, pislik şeklinde oluşumlar kesinlikle yasaktır. Karışık, itici, göze ve algılara olumsuz ve düzensiz görünen, çirkin, istenmeyen ve bulunulmasından kesinlikle hoşnut olunmayan şeylerdir pis şeyler. Aynı zamanda kirlilikte yasaktır. Kirli olan şeyler görüntüsünde, yapısında normalin dışında ve düzensiz, karışık, başka şeylerin bulaşarak anlamını karıştırdığı, yine istenmeyen bir durumu algılatan olumsuzluğun ortaya çıkması halidir, görüntü olarak iticilik ve rahatsızlık yaratır ve bu gibi durumların özellikle yaşatılması kesinlikle yasaktır.
POZİTİF ELEŞTİRİLER YASAL, NEGATİF ELEŞTİRİLER YASAKTIR
Eleştiri, içeriği bakımından ikiye ayrılır ve bu açıdan bakıldığında hem yararlı hem de zararlıdır. Sırf yıkıcılık olması için, olumsuz hissettirmesi ve bozuculuk için yapılan eleştiriler vardır ve bunlar tamamen fayda sağlamaktan uzak, o alanı olumsuz etkilemek için yapılan eleştirilerdir ve bunları, arkasında nedenleri, amaçları, sebepleri, geçerli olan bilgilerinin olmaması ile anlayabiliriz. Bunun aksine birde pozitif olan gerçek yapıcı eleştiriler vardır ki bunlar ilgili alana fayda sağlar ve bu özellikleri ile yasaldır, yıkıcı ve yapıcı olmaktan uzak olanlar ise yasaktır.
POZİTİF İHTİRAS VE TUTKU YASAL, NEGATİF İHTİRAS VE TUTKU YASAKTIR
İhtiras ve tutku, bir isteğin aşırı derecede varlıklarda yer edinmesidir. Bir şey istemek ve bu isteğin üzerinde durmak, bunu mutlaka olmalı şeklinde bir istekle de desteklemek, aklımızdan genellikle çıkaramadığımız, olması için sürekli çabalar gösterdiğimiz olaylar ihtiras ve tutkular şeklinde tanımlanırlar. İkisi de aynı anlamdadır. Ancak bunlar neyi istediğimiz ile ilgili pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılırlar ve negatif olanları yasak, pozitif olanları ise olumlu şekilde kullanılabilir özellikler gösterdiğinden yasaldır.
POZİTİF MERAK YASALDIR NEGATİF MERAK YASAKTIR
Merak, bir bilgi, konu hakkında o konuyu öğrenmek isteğinin duygularla ifade ediliş tarzıdır. Bu öğrenme isteğinin heyecanı duyulur. Ancak yerine göre negatif yerine göre pozitiftir. Pozitif merak, olumlu bilgilerin, olayların, bilinmesine hakkı olunan konuları merak etmektir ve bu merakların ardında öğretici mahiyette anlamlar vardır. Mesela, bir oyunun sonunda neler olduğunu merak etmek, o oyunu başarmakla ilgili başarıya götüren duygusal reaksiyonlar anlamına gelir. Yada bir varlığın özel zamanlarında ne yaptığını merak etmekte negatif merak anlamına gelir ve bunu merak halini yaşamadan varlığa sormak gerekir ki, bu türlü bir merak öncesinde neler yaptığını düşünmemeyi gerektirir. Kendi hakkı olmayan konularda merak göstermek yasak, ancak kendisini başarıya götürmek gibi sebeplere neden olan ve hakkı olan konularda gösterilen meraklarda yasaldır.
POZİTİF TARTIŞMALAR YASAL, NEGATİF TARTIŞMALAR YASAKTIR
Tartışmada eleştiri gibi kendi içinde negatif ve pozitif olmak üzere ikiye ayrılır ve bir konu hakkında derinlemesine yapılan, bütün ayrıntılarının konuşulması, bir topluluk halinde dile getirilmesi ve o konu hakkında detaylıca doğrularının yanlışlarının belirtilmesi, sonuçların çıkarılması, gözlemlerin yapılması, nedenlerin ve sonuçların konuşulması tartışmaktır ve bu güzel erdemler içeriği olumlu erdemlerle ilgili olduğu zaman oldukça faydalıdır. Ancak olumsuz eylemlerle ilgili olan tartışmalarda sonucu kavga ve akabinde küslük ve düşmanlığa giden olumsuz başlangıç eylemleridir. Ve bu haliyle olumsuz olanları yasak, olumluları ise yasaldır.
RAHATSIZLIK, RAHATSIZ ETMEK YASAKTIR
Rahatsızlık, bir varlığın yada oluşumun kendi normal olması gereken ve bu oluş hali ile kesinlikle mutsuzluğun söz konusu olmadığı, düzensizliğin söz konusu olmadığı, karışıklığın söz konusu olmadığı, anlamsızlıkların söz konusu olmadığı durumların söz konusu olması ile bu duruma rahat olmak dersek, rahatsızlık bu mutsuzluk, bu düzensizlik, bu karışıklık, bu anlamsızlıklardır ve buna etken sebepler söz konusudur. Sonuç olarak rahatsız edici bazı nedenler ortaya çıkar ve ilgili alana bu olumsuz eylemleri yaşatmaya başlar ve ilgili alan kendi yapısal durumuna ters şeyler yaşandığı için rahatsız olmaya başlar ve rahatsızlık bu halleri ile kesinlikle yasaktır. Bu doğrultuda bir varlığın zamanının kendisini mutlu edecek şekilde geçirmesi rahatlık, mutsuzluk sağlayacak şekilde geçirmesine de rahatsızlık dersek, kimse kimsenin zamanını mutsuz edecek şekilde bir hareket içinde bulunmamalıdır ve yasak olan böyle davranmak halidir. Hiç bir alan ve varlık rahatsız edilmemelidir.
SABIRSIZLIK YASAKTIR
Sabırsızlık, sabır etmenin tersidir. Bir işin sonucu için beklenen zamanın biran önce gelmesini istemek ve bu isteyişler sırasında heyecanlara kapılmak ve genellikle sabrederken bir çalışma içinde olunması gerekiyorken bu çalışmadan da vazgeçmeye neden olan, yapılan işin niteliğine göre sabır zamanlarının da değiştiği, yada ulaşılmak istenilen durum ile ilgili bir bekleme ve anlayışlı olma hali yaşanacaktır, işte bu şekilde zamanla ilgili olarak çok istediği bir şeyi sakinlik, sebat ve çalışarak beklemek sabırdır, bunu yapmamak sabırsızlıktır. Ve sabırsızlık yasaktır.
SAPKINLIK VE SAPIKLIK YASAKTIR
Sapkınlık, doğru ve düzgün seyreden, giden, ilerleyen bir halden sapma durumudur. Doğruluğa ve düzgün olan şeye karşı durma durumudur ve bu şekilde bir tanımla sapkınlık denilen olumsuz eylem, bizim için sevgiye ve içeriğindeki erdemlere karşı olma anlamını taşımaktadır ve hiç bir saptırı, yol, bilgi, konu, olay, düşünce, sapkınlık yaratacak oluşumlar, uygun bulunmadan kesinlikle yasak olarak sayılır. Sapıklık ise, bir varlığın dengesini kaybederek, yaşamın değerlerini ve bilgilerini umursamadan kendisine ve çevresine zararlar verme haline gelmesine neden olan akli, zihinsel hastalık hali, psikopatça, yani bozuk psikolojinin uygulandığı hastalıklı bir davranış biçimidir. İçeriğindeki olumsuz eylemleri normal gibi uygulamaya çalışması şeklinde hastalığı yaşatılır. Bu açıklamalarla sapıklık ve sapkınlık her haliyle yasaktır.
SAPLANTI YASAKTIR
Saplantı, körü körüne bir şeye kendini adamak, o şeyin esiri olacak şekilde bir bağlanma hali yaratmak, anlamsızca ve otomatik bir hastalık gibi aslı astarı olmayan nedenlerden dolayı o şeye konsantre olmak halinden kurtulamamaktır. Bunun için varlıkları etkileyen bazı sebepler söz konusu olabilir. Mesela, bir varlık ile aşk yaşamak isteyen diğer varlığın, bunu istemeyen varlığın reddini saplantı haline getirmek ve ona bunu kabul ettirmek için türlü türlü oyunlara girmek bir saplantıdır. Bu haliyle saplantılar yasaktır.
SAVAŞ YASAKTIR
Savaş, karşılıklı belirli alanların birbirlerini yok etmeye kadar giden, gerek araçlarla, gerek bilgilerle, gerek kendilerine ait mekanizmalarla uygulamasını yaptıkları, zarar verici, düzen bozucu ve yok edici özellikleri olan bir mücadele ve çalışmalar, çatışmalar ve saldırılar bütünüdür. En olumsuz eylemlerden biri olarak tamamen yasaklanır.
SAYGISIZLIK YASAKTIR
Saygı, bir varlığın yada alanın diğerine duyduğu, var olması ile ilgili sevincin hareketlerle, davranışlarla ifade edilmesi şekli, ve bu var olma hakkından dolayı O'nun kendisi ile ilgili olan durumlarında ve alanlarında O'nun kurallarına uymaya çalışmak konusundaki uygulama hali, davranış biçimidir. Bu hakkından dolayı O'na kendisine davranılmasını istediği şekilde davranmaya çalışmaktır. Saygısızlık ise saygının zıt anlamlısı olarak saygının olmadığı hareketler, olaylar, düşünceler, bilgiler anlamına gelir. Saygısızlık, bu tanımla karşı tarafın kendisine ait kurallarını çiğnemek anlamına da gelmektedir. Ve saygısızca davranışlar yasaktır.
SİNSİLİK YASAKTIR
Sinsilik kısaca, bir veya bir çok olumsuz eylemi gizlice uygulamaya çalışmaktır. Kimsenin görmesini, bilmesini istemeden olumsuz eylemleri kendi içinde yaşatıp, çevresinde sanki kendi yapmamış gibi bir imajda çizerek, kötülüğü uygulama halidir. Suçu başkasının üzerine atmakta sinsiliğin bir sonucudur. Kendi yapısında olumsuz bir çok eylemi yaşatan sinsilik, bunu açıktan bir şekilde dışa vurmak yerine, gizliden gizliye yaşatarak, kimsenin anlamaması için özel çalışmalar içine girerek, olumsuz eylemleri yaşatır ve kendince bir amacı da olabilir yada bundan anlamsızca keyifte alabilir. Sinsilik kötünün de kötüsü olarak tanımlanan kesinlikle yasaklanması gereken bir eylemdir.
ŞEHVET, OLUMSUZ EYLEMLERİN ÇEKİCİ GELMESİ YASAKTIR
Şehvet, olumsuz eylemleri çekici gösteren, düşündüren, bildiren durumlar, bilgiler, olaylardır. Yani içeriğinde olumsuz eylemler olan şakaların güzel gelmesi şehvete kapılmakla ilgili olur. Her hangi bir şekilde olumsuz eylemler olarak adlandırılan tüm bilgilerin çekici, ideal, yaşanabilir olduğunun sanılması şehveti simgeler. Bütün olumsuz eylemlerin çekici, özenilir ve beğenilir gelmesi durumunu yaşatmak kesinlikle yasaktır.
ŞİDDET EĞİLİMİ, ÖFKE VE KAVGA ETMEK YASAKTIR
Şiddet, sarsıntılar, şoklar, ilgili olan alanda bozulmaların sağlanmasına yol açması şeklinde gösterilen ve zarar verici özelliği ile yapılanmış hareketler, uygulamalardır. Öfke de şiddetin bir reaksiyon şeklinde dışa vurum halidir. Öfkelenildiği zaman genellikle yanlış şeyler yapılır. Öfke, gerçekleri görmeyi engeller. Öfke içinde iken yapısal hal, bir reaksiyon hali içinde bulunarak ve bunun içine heyecanlar ve moralsizliğinde eklenmesi ile hakikati bulmak konusunda çaresizlik yaratır. Bu yüzden öfkeye neden olan durumlarda gözlenerek bütün oluşumların yapısından uygulanması yasaklanır. Ve bu iki olumsuz eylemin bir sonucu olarak kavga etmekte yasaklanacak bir olumsuz eylemdir. Kavgadan uzak durularak barışların yolu aranmalıdır.
TACİZ, TECAVÜZ, GASP, SADİZM YASAKTIR
Taciz, bir oluşuma istemediği bir şeyi zorla yapmaya çalışmaktır, tecavüz istemediği bir şeyi zorla yapmaktır, gasp ona ait olanları zorla almak, sadizm yine bu zorla ve içeriğinde olumsuz eylemlerin bulunduğu hareketleri cinsellik ve benzeri ilişkiler içinde de yaşatmaktır. Bunların hepsi varlıkların bütün alanlarında tamamen yasaklanır. Hiç kimse, hiç bir oluşum bu gibi istenmeyen şeyleri zorla yaptıramaz.
TEHDİT, BASKI, ZORLAMA YASAKTIR
Tehdit, bir alana, varlığa yada yere baskıcı sözler ve hareketlerle, içeriğinde şiddetli yaklaşımlarında olduğu, bazen de korkutucu sonuçları içinde barındırabilen bir şeyin yapılması için söyleyen, yapılan, istenen şeylerdir. Tehdit edilmesinin arkasında yapılması istenen bir olay olur. Ve tehdit edilince bunun halledileceği düşünülür. Bu gibi anlamsız uygulamalar kesinlikle yasaktır.
TEMBELLİK YASAKTIR
Tembellik, çalışmanın tersi olarak ifade edilen ve yapılması gereken işler varken onları yapmayarak ve bunların yapılması gerekliliği de söz konusu iken başka şeylerle uğraşmak tembelce bir tavır içinde olunduğunun ispatı olur. Tembellik, bir gelişim yolu izlenen yaşamda yaşanması gereken bir eylem değildir. Tembellik, zihinde, algılarda da yaşanarak bir uygulama halini yaşatır. Öyle durumlara gelinebilir ki, bir şeye bakmaya bile tembelce şekilde yaklaşılır. Bu durum bir alışkanlık ve olağan bir şeymiş gibi görünmeden gereken şekilde yasaklar arasındaki yerini alarak tembelce düşünceler, alışkanlıklar, istekler, hareketler içinde bulunulmaz.
TERÖRİZM, TERÖR YASAKTIR
Terör, toplumu korku kullanılarak istenilen şeyleri yaptırma eylemidir. Baskı, korku, tehdit ve diğer olumsuz eylemlerle toplumu, bir alanı korkutup kendi terörist olması ile ilgili konu hakkında amacına ulaşmasını sağlayan olumsuz eylemdir. Verilen zararın önemi olmadan yapmak istediğini sadece düşünen teröristler, olumsuz eylemlerin bir çoğunu kendi varlıklarında yaşatırlar ve böylece topluma tamamen zararlı bir hale gelirler. Korkutmak için saldırılar, kaçırmalar, hain planlar yaparak düzen bozmalar, varlıkların birlik ve bütünlüğünü bozmak için şiddetli olaylara sebep olmalar, hep terörizm kavramının kendisinde yaşatılmasına izin verilen toplumlarda yaşanan olumsuz eylemlerdir ve kesinlikle yasaktır.
TESİRLER, TESİRLERİN SİZLERE GÖNDERİLMESİ VE SİZLERİNDE AYNI ŞEKİLDE TESİRLER GÖNDERMEYİ DOĞRU BULMANIZ YASAKTIR
Tesir, etki etme olarak kısaca tanımlanan ancak bu etki etme durumunun bilgiler yoluyla enerjetik oluşumların yapısı ile bütünleştirilerek ilgili alanlara gönderilmesi sağlanan ve bu halleri ile o enerjilerin içeriğindeki bilgiyi yaptırımlar şeklinde uygulatma hali yaşatmasına neden olan oluşumlardır. Ve bu şekilde başka varlıkların özgür iradeleri ve varlıksal alanları etkilenmeye çalışılır ki bu durum tamamen zarar verici ve olumsuz özellikleri ile yasaktır. Tesirler sadece varlıksal enerjilerle ancak oluşturabilir ve bu şekilde bir oluşumu sağlamak zaten diğer yasak olan kendinize zarar vermek anlamına gelir. Yani kolunuzu çıkarmak ve içine yine kolunuz gibi sayılan bir bilgi yazmak ve onu bir şey yapması için göndermek en başta sizin için zararlıdır. Ve olumlu sonuçlar için tesirler kullanılmadan, bilgilerin yaptırım gücüne başvurulur. Tesirlerle etkileme yöntemleri sadece obsedör varlıkların uygulamalarıdır.
ÜZÜCÜ OLMAK, ÜZMEK, ÜZÜNTÜYE SEBEP OLMAK YASAKTIR
Üzülmek, bir varlığın sorunlarının olması ve bunu duyguları ile yaşaması anlamına gelir. Duygularının da içine karıştığı bu sorun hali bitene kadar varlık üzüntüden kurtulamaz. Bu durumun bir uyarı, alarm olacağını unutmadan ancak buna sebep olan şeyler, üzücü şeyler yapmak, üzüntü oluşturacağını bilerek bunları yapmaya çalışmak, üzüleceğini bilerek o şeyde ısrar etmek, üzmek, üzücü olmak kesinlikle yasaktır. Üzülenlere destek olmamıza neden olan alarm durumundan faydalanıp, kesinlikle başkalarını üzücü şekilde davranışlar sergilememeliyiz.
UTANMAK, UTANÇ, UTANÇ DUYMAK YASAKTIR
Utanç, yapılan bir hata yada olumsuz bir olay sonrasında varlığın yada ilgili alanın kendisini kötü görmesi, hissetmesi, bu durum sonucunda çevresindekilere karşı küçük düşürüldüğünü zannetmesi durumudur ve kesinlikle yaşatılamaz, yasaktır. Ne gibi hatalar, yanlışlar yapılırsa yapılsın böyle kendini kötü hissetmesine gerek olmadan biran önce hatanın düzeltilmesi şeklinde bir çalışma yapılır ve utanmak gibi gereksiz şeyler yaşanmaz. Herkes hata yapabilir, bunun sonucunda eksikler görülür, doğrular ortaya çıkarılır ve utanmak, utanç duymak gibi olumsuz eylemler, yapılan hatalar ve yanlışlar sonucunda kesinlikle yaşanmaz. Yaşamda varlıkların başına her şey gelebilir ve bu şeyler yüzünden duygusal bir karışıklık içine girerek kendimizi kötü hissetmemeliyiz ve utanmayı, bu anlamları ile yasaklamalıyız, utanmak yerine konu ile ilgili çözüm bulmalıyız...
OLUMSUZ ALIŞKANLIKLAR YASAKTIR, OLUMLU ALIŞKANLIKLAR YASALDIR
Alışkanlık, bir şeyi sürekli yapmaktan kaynaklanarak varlıksal enerjiler duyusal özelliğinizin içerisindeki enerjilere tecrübeler şeklinde işlenen olayların, durumların, yaşamların yeniden, bu şekilde bir alanda işlenmiş olması kaydı ile yapmak istenmesi durumudur. Ve bu tanımla olumsuz eylemleri ifade ederek edinilmiş bütün alışkanlıklar ve bu şekilde uygulanabilecek alışkanlıklar yasaktır. Aksine sevgiyi tamamlayan erdemlere uygun şekilde edinilen alışkanlıklar ise sonrasında buradan erdemsel bilgilere ve sonrasında duyusal özelliklere dönüşebilme halleri ile yasaldır. Bazı duyusal özelliklerimizde alışkanlık maskesi altında gizlenmiştir, bunları birbirinden ayırmak gereklidir.
Liste aynı doğrultuda anlamları olmak şartı ile arttırılabilir. Bu liste olumsuz olarak en çok ortaya çıkmış eylemlerdir ve hepsi varlıkların kendilerinde yasaklaması gereken, içeriğine göre kendilerine de yapılmasını yasaklar şeklinde engellemesi gereken eylemlerdir. Bu eylemlerin hepsine birden işte kötülük demekteyiz... Sevgiler.
Varlıkları Geliştirici ve Sevgiyi Tamamlayan Özelliklerdeki Erdemsel ve Duyusal Bilgiler
Bu başlıklar şeklinde açıklanmış liste, sürekli yazılarımızda bahsettiğimiz sevgiyi tamamlayan erdemsel özellikte bilgileri içermektedir ve aynı doğrultuda olmak üzere liste arttırılabilir. İçeriğinde bazı yeni isimler, başlıklar sizlere çok yabancı gelebilir, bunlar İçerik olarak yeni erdemlerin bulunduğu anlamları ifade etmektedirler ve tarafımca hazırlanmıştır, bazılarında ise duyusal özellik tanımı, kimilerinde erdem yada duyusal özellik tanımını beraber olarak yapılmış bulunmaktadır ve o başlıkla yoğun bir şekilde ilgili olan varlığın kendisinde duyusunu oluşturmuş olma ihtimalinden dolayı böyle bir tanım eklenmiştir. Aslında bütün bu erdemsel özellikleri uzun süre ve gerçek anlamda yaşatmakla duyusal özellik şeklinde kendi varlıklarınızda yapılandırmanız mümkün olmaktadır. Ancak bu kolay ve kısa bir süreç olmamakla birlikte, gerçek bir sanatçının sanat ile ilgili yıllarını verdiği bu uğraşı nedeni ile sanat erdemsel özelliği, duyusal özelliğine dönüşmüştür şeklinde örnekle nasıl çalışmalar sonrasında erdemlerin duyulara dönüşebileceğini açıklamış oluruz. Diğer duyusal özellik olarak belirtilenler ise var olmanız ile ilgili olarak olmasının çok mümkün olduğu özelliklerde duyularınız olarak tahmin edilmiştir. Bunların gerçek mahiyeti için kendinizi sizde kontrol edebilir, direk olarak yaşanmışlıklarınızla duyularınızı tanımlayabilirsiniz. Bu başlıklar zamanla içerikleri ile tanımlamaları ile yayınlanacaktır. Şimdilik başlıklar şeklinde merak edenlerin bilgisine sunulması için hazırlanmıştır...
Başlıkların Açıklamaları Aşağıdaki Bölümlerdedir.
ADALET, ADİL OLMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SEVGİ AHLAKI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
AİDİYET HİSSİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
AİLE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
AKIL VE MANTIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK VE MÜTEVAZİ OLMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ALDIRIŞ ETMEK, UMURUNDA OLMASI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ALGILAMAK, ALGI YETENEĞİ DUYUSAL YADA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
AMAÇ, İDEAL, HEDEF ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ANLAMAK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VİL AN LAM ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ANLAMLI BİR ERDEMSEL ÖZELLİK
ANNELİK VE BABALIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ARGE, İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE YAPILAN ÇALIŞMALAR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ARZU DUYUSAL ÖZELLİĞİ
AŞK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
AYRINTICILIK VE DETAYCILIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
BİLGİ DUYUSAL YADA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
BARIŞ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL GİBİ DA ERDEMSEL YADA DUYUSAL ÖZELLİĞİ
BİLGİNİN İRADESİ KANUNU ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL ŞÜN FEL ERDEMSEL ÖZELLİĞİ DÜŞÜNSEL VE FELSEFİ ALANLAR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL VİSS İS DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VARLIĞIN OLUŞUMLARININ YAPISINA İŞLENEN BİLGİLER
CESARET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
CESSA VİL ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
CİDDİYET, CİDDİLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
CİNSELLİK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
CÖMERTLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÇALIŞMAK, ÇALIŞMA ARZUSU ERDEMSEL YADA DUYUSAL ÖZELLİĞİ
DANS ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DEĞİŞİM ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL GETA ŞA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DEĞİŞTİRİLEMEZ AMAÇ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DİKKAT VE ÖZEN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL İZ VİX ERDEMSEL ÖZELLİĞİ DİNLENMEK VE YAŞAMIN TADINI ÇIKARMAK
VİL İYSE VİV ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İYİYİ VE KÖTÜYÜ AYIRT ETME YETENEĞİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DOSTLUK VE ARKADAŞLIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DUYGU, DUYGULAR DUYUSAL ÖZELLİĞİ
DUYMAK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
DUYU NEDİR, DUYUSAL ENERJİLER VE ÖZELLİKLERİ DUYUSAL ÖZELLİĞİ
DUYU ÖTESİ ALGILAMA DUYUSAL YADA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DÜRÜSTLÜK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DÜŞÜNSEL VE İLHAMSAL ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DÜŞÜNÜR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DÜZEN, DÜZENLİLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
EĞLENCE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
EMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
EMPATİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ESNEKLİK VE UYUM ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ESPRİ, ŞAKA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
EŞİTLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL EXA FA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL EXXE VİL ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
FARKINDALIK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
FEDAKARLIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
FELSEFE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GAYRET, OLAĞANÜSTÜ ÇALIŞMA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GELİŞİM ERDEMSEL YADA DUYUSAL ÖZELLİĞİ
GEOMETA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GERÇEK, HAKİKAT, DOĞRU, BİLİNMESİ GEREKEN BİLGİLER ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GERÇEKLER, NASILLAR, NEDENLER ÜZERİNE DERİN ARAŞTIRMA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GERÇEKLERİ GÖREN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GERÇEKLİK, GERÇEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GÖRMEK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VARLIKSAL ENERJİLER DUYUSAL ÖZELLİĞİ
GÜLMEK, GÜLDÜRMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GÜVEN VE ÖZGÜVEN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
GÜZELLİK, GÜZEL GÖRÜNMEK, OLMAK, DAVRANMAK, YAŞAMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
HAFIZA DUYUSAL ÖZELLİĞİ
HAKİK, HAKİKATİ YAŞATAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
HİSSETMEK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
HIZLI BİLGİ OKUMA VE OLUŞUMLARIN İÇERİĞİNDEKİ BİLGİYİ OKUMA YETENEĞİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
HUZUR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
HÜZÜN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İDEOLOF ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL SS X ERDEMSEL ÖZELLİĞİ,
İYİ BİLGİSEL BAKIŞ AÇISI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İLERİ GÖRÜŞLÜLÜK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İNANÇ, İNANMAK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
İNCELEME, ARAŞTIRMA, EKSİKLİK ARAMA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL RARA DE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İSTEK, İSTEMEK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VİL TİL DANŞE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İŞVE, CİLVE, NAZ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL SİBRİLİNELİTA, İYİ BİLGİ KÖTÜ BİLGİ AYIRAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
İZİN İSTEMEK, MÜSAADE İSTEMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KARAR VERME MEKANİZMASI DUYUSAL ÖZELLİĞİ
KARDEŞLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KENDİ HAKİKATİNİ ÖĞRENME ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KENDİ OLMA DUYUSAL ÖZELLİĞİ
KOKLAMAK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
KONSANTRASYON ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KONTROL VE DENETLEME ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KONUŞMAK, SES ÇIKARMAK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
KURALCILIK, KURALLAR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MACERA VE AKSİYON ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MAHREMİYET VE YALNIZLIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL LAY LA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ, DİNLENMEK VE YAŞAMIN TADINI ÇIKARMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MASUMİYET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MERHAMET, ŞEFKAT ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MUHAKEME, SORGULAMA YETENEĞİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MUTLULUK, SEVİNÇ DUYUSAL YADA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MİS VİL ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MÜCADELE ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
MÜZİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
NEZAKET VE KİBARLIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
NAMUS, VERİLEN SÖZLERİN ARKASINDA DURABİLME ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
NİYET, İYİ NİYET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
NOPES ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
NOVEN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
OBJEKTİF, TARAFSIZ BAKIŞ AÇISI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
OBSEVAŞ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
OLUMSUZLUKLARDAN DERS ÇIKARMAMIZI SAĞLAYAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
OLUŞUMLARIN İÇERİĞİNDEKİ HAKİKATİ ORTAYA ÇIKARAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖĞRENMEK DUYUSAL ÖZELLİĞİ
ÖĞRETMEK, ÖĞRETMENLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖNLEMLİLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖRNEK ALMAK VE ÖRNEKLENDİRME ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖZGÜR İRADE, İRADE DUYUSAL ÖZELLİĞİ
ÖZGÜRLÜK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖZÜR DİLEMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÖZVERİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
PİŞMANLIK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
POLİTİKA VE SİYASET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
PROJELER ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
PSİKOLOJİ VE DAVRANIŞLARI İNCELEYEN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
RAHATLIK, RAHATLAMA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
REFLEX ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
RİCA ETMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SABIR ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SADAKAT ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SAĞDUYU ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL EL Fİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ, SORUN VE PROBLEM ARAYAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SANAT ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SAYGI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
SEBAT, DOĞRU KARARLARIN ARKASINDA DURABİLMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL İSSA Sİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ, STRES, DERT, SIKINTI GÖZLEYEN ERDEMSEL ÖZELLİK
ŞİİRSEL VE EDEBİ ANLATIM ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ŞİKAYET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL İSSEV ERDEMSEL ÖZELLİĞİ, ŞİRİNLİK, SEMPATİKLİK, CANA YAKINLIK, SEVECENLİK ERDEMLERİ BÜTÜNLÜĞÜ
TAT DUYUSAL ÖZELLİĞİ
TASARIM ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
TEMİZLİK, TEMİZ OLMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
TEŞEKKÜR ETMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ÜRETKENLİK,VERİMLİLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
UYARICI ÜZÜLMEK VE GÜZEL AĞLAMAK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VAVASİ: VAR OLMA ÖZELLİĞİ DUYUSAL ÖZELLİĞİ
İYİ VE ERDEMSEL BİLGİLER, OLUMSUZ EYLEMLERİ YASAKLAYICI BİLGİLERİN UYGULANMASI METODUNU AÇIKLAYAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VARLIKLARIN KENDİLERİNİ KENDİ ALANLARINDA TEK SORUMLU YAPAN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VARLIĞIN MERKEZİ VE YÖNETİCİSİ OLDUĞUNU İFADE EDEN DUYUSAL ÖZELLİĞİ
SEVGİ BİLGİ FİLTRESİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ - ERDEMSEL BİLGİLER VE OLUMSUZ EYLEMLERİN YASAKLARINDAN OLUŞAN BİLGİ FİLTRESİ UYGULAMASI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
YARDIMLAŞMAK VE DAYANIŞMA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ZAMAN DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VİL ŞİL Zİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ZEKA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ZEVK, HAZ, COŞKU, HEYECAN DUYUSAL ÖZELLİĞİ
ZİHİN DUYUSAL ÖZELLİĞİ
CİNSİYET ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KABUL ETMEK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
BİRLİK VE BERABERLİK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
KOORDİNATÖRLÜK UYGULAMASI ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
RÜYA DUYUSAL YADA ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VARLIKSAL BEDEN DUYUSAL ÖZELLİĞİ
VARLIK BİLGİSİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DUYULARDAKİ SORUNLARIN ANTİ BİLGİSİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL ANTİ OX ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
ANTİ OBSEDÖRLÜK ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
DUYULARIMIZDAKİ TESİRLERİ, ETKİLERİ, YANLIŞ BİLGİLERİ YOK EDİCİ ÖZELLİKTEKİ BİLGİ ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
VİL İXİX SİS ERDEMSEL ÖZELLİĞİ, SEVGİYE UYUMLU İSTEKLERLE YAŞANAN CİNSEL ZEVKLERİN VE HAZLARIN ERDEMSEL ÖZELLİĞİ
Vil Solivyes'e göre sevgi, tüm bu erdemleri uygulayan ve yasakları uygulamayan varlıklarda ortaya çıkan davranış, kişilik, karakter olarak tanımlanmaktadır.
İnanç Nedir? İnanmak Nedir? İnanç Duyusal Özelliği
İnanç, varlıkların bir durumu, olayı, konuyu, bilgiyi yada ilgili olan şey ne ise onu kabul ederek kendisi ile arasında bir bütün olacak şekilde bir bağ kurabilmesini sağlayan özelliği, erdemidir. İnanılan şeyler ile aralarında yazılı bilgi bile olmadan, aracı bir durum bile oluşmadan bağ kurulabilmesini sağlayan, varlıklarda inandıkları konuları yaşatan harika bir erdemdir. Bu erdem isterse hiç bir bilgi ile belirtilmesin, varlığın inandığı şeyi kabul etmesi ile kendisinde yer bulacak ve oluşacak ve bunu varlıkta yaşatacak özelliklerdedir. Varlıkların, insanların kendilerinde yazılmamış yasaları gibidirler ve inanılanların olması konusu, iradesinin yaptırım gücüne bağlı olarak uygulatılan bir durum olur. Eğer samimi bir şekilde inanıyorsa ve neden ve nasıl inandığını, inandığı şeylerin sebeplerini ve sonuçlarını da bilebiliyorsa, inandığı şeylerle ilgili soruları ve sorunları da kalmamışsa, o konuyla bir bütün olduğunu ispatlayan yaşamı, hayatı, özellikleri ve davranışlarındaki uyumu, tamamen O'nun kendi inandığı şeyle ilgili olarak şekillenir.
Bu yüzden nelere inanıldığı konusuna oldukça dikkat edilmelidir. Yanlış şeylere inanıldığı zaman varlıklar için bir felakete sürükleyici olabilen ancak doğru şeylere inanıldığı zamanda tam tersi şekilde aydınlık bir çevreye sebep olan ve sevgiyle uyumlu olarak düzenlendiği zaman sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılan, bir duyu şeklinde tezahür etmiş varlıksal özelliktir, insani erdemlerdendir. Aynı zamanda bir şeye inanmak o şey ile ilgili bir güven unsuru oluşturmaktadır ki, yanlış şeylere inanıldığı zaman bu açıdan da oldukça tehlikeli bir durum söz konusu olur. İnanmak içinde inanılan şeye karşı bağlılık, güven, sadakat gibi erdemleri de bulundurur ve tüm varlığı bu konularla ilgili etkiler. Herkesin önce kendisine ve sevgiye inanması ve cevaplarını en iyi ancak bu yolla bulabilmesi en faydalı araştırma yöntemi olur...
Adalet Nedir? Adil Nasıl Olunur? Adaletin Felsefi Tanımı
Adalet düzen getirir...
Rahatlatıcı bir güven hissi sağlar...
Adaletin olduğunun düşüldüğü yerlerde haklılar ve iyiler güvende ve rahattadırlar...
Adalet, her konuda eşit davranılması ve eşit olarak hakların verilmesi şeklinde bir kanunu uygulatan erdemsel özelliktir. Adalet kavramında ilgili tarafların hakları bilinerek, elde olan hakların gerçek ve olması gereken şekilde haklar olması da göz önünde bulundurularak, yaşanan olaylarda kim haklı ise O'na hakkının iade edilmesi, hakkı gereği yapılması gerekenlerin yapılması, adalet erdeminin uygulandığı anlamına gelir. İşte medeni toplumlar içindeki adalet terazisi de bilginin iradesi kanununca işler. Bilgilerin anlamlarındaki haklılık ve bunu ispatlayan bilgiler, otomatik olarak diğerinden üstün olan etkileme ve gereken şekilde çalışabilme özelliklerini kullanır ve adalet sağlanmış olur. Buradaki kast edilen bilgiler, konularla ilgili açıklamanın yapıldığı bilgiler, olayları anlatan bilgiler, hakkını iddia edenin savunucu bilgileri şeklinde yorumlanabilir... Sevgiyi tamamlayan insani erdemlerden bir diğeridir. Adil bir düzende, toplumda mutluluk çok daha çabuk ortaya çıkarılır...
Fedakarlık Nedir? Fedakar Nasıl Olunur? Fedakarlığın Felsefi Tanımı
Fedakarlık, bir konuyla, bir durumla, bir olayla ilgili bir varlığın kendisinden bir şeyler vermek pahasına da olsa o konu, durum yada olayla ilgili başka bir varlığa yardımcı olması, bu sayede O'nu iyiye yönlendirmesi ve bunu yaparken hiç bir şekilde rahatsızlık duymaması ve karşılık beklememesi şeklindeki davranış biçimidir. Anneliğin bu konuda en iyi örnek olması ile birlikte sevgiyi tamamlayan insani ve varlıksal erdemlerden biridir...
Farkındalık Nedir? Farkında Olmak Nedir? Farkındalık Duyusal Özelliği, Farkındalığın Felsefi Tanımı
Farkındalık, varlıkların yaşadığını kendisine ispatlayan, var olmasını anlamlandırmasına yarayan, çevresinde gördüğünü, duyduğunu ve algıladıklarını fark etmesini sağlayan, bu şekilde bir fark etme eylemi ile olanların ve kendi varlığının haberinde olması durumunu yaşatan, bu haberdar olma hali ile şu an ben burada bulunuyorum şeklinde bir yer, zaman ve mekan bildirebilme gibi özellikleri bulunan ve aslında bilinmemesine rağmen duyusal bir özellik şeklinde varlıklarda tezahür etmiş olan ve sevgiyi tamamlayan insani, varlıksal erdemlerden biridir... Farkındalığın olması veya olmaması durumunu rüyalarınızla algılayabilirsiniz. Rüyalarınızda farkındalık olmadan bir otomatiklik içinde olaylar yaşarsınız, etkiler ve tepkiler şeklinde kararlar verirsiniz, bunu burada neden yapıyorum ve ben neredeyim sorusu aklınıza gelmez ve işte bu soruyu sorarak yaşamanızı sağlayan özelliğiniz farkındalığınızdır, rüyada olduğunuzun farkına vardığınızda farkındalığınız işte o zaman rüyalarınızda çalışmaya başlamış olur, kendinizin nerede ve ne yapıyor olduğunuzu bildiren özelliğiniz olarak bulunur, uyandığınızda ise farkındalığınız yeniden çalışmaya başlar, bilinçli ve bilgili kararlar vermeye başlarsınız. Hayvanlarda da bu özelliğin olmadığını gözlemleyebilirsiniz. Farkındalık, kendini, çevreni, yaşamı, hayatı fark etmeni sağlayan insani, varlıksal erdemlerden bir diğeridir. Farkındalık özelliği olmadan yaşamı, hayatı, kendinizi sorgulayamaz, algılayamaz, anlayamazsınız...
Cesaret Nedir? Korku Nedir? Korkuların Üstesinden Nasıl Gelinir? Cesaret ve Korkunun Felsefi Tanımı
Cesaret, korkaklığın, korkuya sebep olan konuların bilgi ve zeka ile yok edilmesi durumudur. Tehlikeli ve korkutucu gelen sorunları görüp, onu bilgi ile, akıl ve mantık süzgecinden geçmiş yöntemlerle halledebilme yeteneğidir. Korkulan bütün olayların arkasında bilgisizlik söz konusudur. Bilginin olduğu yerde korku olmaz ve haliyle cesaret yaşanır. Cesaret, bir güç gösterisinin söz konusu olduğu sırada kendini ortaya atarak umarsızca herkese gücünü ispatlamak ve onları mağlup etmeye çalışmak demek değildir. Cesaret, kendisindeki bilgi ile aklını ve mantığını kullanarak, O'na korkutucu ve tehlikeli gelmeye çalışan olayların üstesinden en asgari zararla ve çaba ile çıkabilme yeteneğidir ve buda bir zeka işidir. Zeka ile doğru orantıda çalışır ve gereken zamanlarda kaçmak eylemi de cesaretin bir sonucu olarak yaşanabilir. Göz göre göre, zarar göreceğini bile bile neden kendisini tehlikeye atsın ki? şeklindeki açıklama gibi, korkutucu ve tehlikeli olan konuyla ilgili duruma göre, ana göre, olaya göre, olayın önemine göre nasıl davranılması gerektiğini bilebilme durumudur cesaret.
Burada önemli olan tehlikeli, korkutucu sorunları çözebilmektir ve bu şekilde sorunlarla yılmadan bilgiyi kullanarak baş etme yeteneği cesareti tanımlamaktadır. Bir olayla ilgili bilgisizlik yüzünden yüksek ve olumsuz heyecanların yaşandığı, olumsuzluk içeren duygular ve düşünceler bütünüdür korkular. İşte korkuya sebep olan şeylerin içini boşaltacak olan bilgiler edinildiği zaman, cesurca davranışlar, hayatlar ortaya çıkar. Her korkuyu yok edecek olan ve cesaret veren, aydınlatıcı bilgiler vardır ve kendilerinde korkuları yaşatan insanlar, varlıklar bu bilgilere ulaşarak sorunlarını çözebilirler, korkularını yenebilirler. Ve cesaret, iyiliği örnek almış yönelmeleri ve bu güzel özelliği ve anlamı ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden bir diğeri olur. Cesur insanlar, varlıklar çevrelerine güç ve güven verirler, sevgiyi örnek alarak yaşayan cesur insanlar, bir çok insani erdemin uygulayıcısı olarak yaşarlar.
Merhamet Nedir? Şefkat Nedir? Merhametli ve Şefkatli Davranmak Nasıl Olur?
Merhamet, bir varlığın başka bir varlığa, canlıya yaşanan olumsuzluklar sonrasında gösterdiği ileri derecede affedicilik ve bağışlama durumudur. Yaşanan olumsuzluklarla ilgili kusurların ve hataların affedilerek, önemli olanın bir olmak, var olmak olduğunu hatırlatan ve herkesin hatalar yapabileceğini ve bunların yeniden tekrar edilmemesi gerektiğini bilerek, yaşanan olumsuzluğun aradaki bağı koparmasına izin vermeden takınılan davranış biçimidir. Yaşanan hata ve olumsuz durumlar nedeni ile kendisini olumsuz hissetmemek ve karşıdakini de olumsuz bir şekilde etkilememek için yaşatılan samimi, içten, bağışlayıcı, birleştirici, affedici insani ve varlıksal erdemlerden bir diğeridir. Şefkat ise merhametin çok daha sevecen bir tavırla yaşatılması durumudur. Birbirlerine çok benzeyen bu iki insani erdemin içinde affedicilik, yardımlaşma, sevecenlik, samimiyet gibi başka insani erdemlerde bulunmaktadır ve merhametin kullanılması gibi birde olumsuz bir davranış biçimi vardır. Bu yüzden akıl ve mantık süzgecinden geçen merhamet ve şefkat, çok daha faydalı sonuçlar verir.
Aynı yanlışı, sonuçlarını ve nedenlerini bilerek sürekli yapan bir varlığa aynı şekilde sürekli olarak merhamet, şefkat göstermek, O varlığın bu yanlışı yapmaması adına verilmesi gereken dersine engel olabilir ve bu tamamen varlıkların kendi bakış açısına ve algılama yeteneğine göre düzenlenmesi gereken bir davranış biçimi olur. Merhamet, şefkat içeriğindeki affedicilik ve samimiyet ile aslında ders verici özellikler taşımaktadır ancak algılanması ile ilgili sorunlar çıkabilmektedir. Bu yüzden merhameti içinde yaşatan varlıklar, kime, neye, hangi duruma göre, neden ve niçin merhamet ve şefkat göstermesi ve göstermemesi gerektiğini bilerek ve bu konuda samimi bir yaklaşımla kendisini de eleştirerek, çok daha verimli sonuçlar alabilirler. Annelerin çocuklarına karşı davranışları, bu konuyla ilgili en iyi örneklerden biridir. ( İstisnalar dışında )
Ve içeriğindeki bu güzel anlamları ile merhamet ve şefkat, sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden olurlar.
Empati Nedir? Empati Nasıl Kurulur? Empatinin Felsefi Tanımı
Empati, bir insanın, varlığın yaşanan bir olay, durum, konu ilgili başkasının yerine kendisini koyarak düşünebilme becerisidir. Her hangi bir konuda başkasının yerine kendisini koyarak olayların çok daha iyi anlaşılmasına, ilgili yerin neler yaşadığını bu şekilde daha iyi görerek, algılayarak yorumlar yapılmasına ve gerekiyorsa davranışlara yansıtılmasına neden olan bir erdemdir. Bu sayede varlıklar birbirlerini çok daha iyi anlarlar. Söz konusu sıkıntılar olduğunda neler yaşadığını, neleri nasıl algıladığını ve anladığını bilerek birbirlerine bu konuda çok daha verimli yardımcı olabilirler. O varlığın, canlının, insanın yerine bütün hatları ile kendisini koyarak düşünmek, onun tam anlamı ile nasıl yaşadığını, yaşamını, hayatını nasıl algıladığını ortaya çıkarır ve bu şekilde bir inceleme sonrasında onun hakkında çok daha verimli sonuçlar elde edilir. Bu konuda mümkün olduğu kadar düşüncede daha onun gibi olabilmeyi başarmak, en iyi empati kurabilmeyi sağlar. Bu sayede insanlar, varlıklar birbirlerini çok daha iyi anlar, sorunlarla ilgili birbirlerine çok daha verimli bir şekilde yardımcı olabilirler. Empati sayesinde o insanın, varlığın ne sıkıntılar yada nasıl mutluluklar yaşadığını çok daha iyi gözlemleyebiliriz.
Bu özellik hem insanın kendisine bilgiler edinmesine, başkasının hayat tecrübelerinden faydalanabilmesine yaradığı gibi hem de insani erdem olarak da davranışları pozitif yönde etkiler. Zaten içeriğinde akıl, mantık, algılama, hisleri tanımlama, fizyolojik özelliklerden bir çok diğer yaşamsal özellikleri tanımlayarak yorum yapabilme ve benzeri erdemsel becerileri de barındırdığı için, sağlıklı düşünen bir aklı bu erdemsel çeşitlilikleri ile iyi yönde teşvik etmesi ile ilgili olur. Gerçekten empati kurulduğu zaman yapılan olumsuzluğun kendisine yapıldığı şeklinde bir algıyı tanımlaması kaçınılmaz olur ve bu yüzden hakiki empati kurabilenler, sadece iyilik ve sevgi ile ilgili olabilen insanlar, varlıklar olurlar. Ve bu güzel anlamları ile sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden biri olarak sayılır.
İrade Nedir? Özgür İrade Nedir? Özgür İrade Duyusal Özelliği
İrade, bir konuyu, olayı yapabilmek adına gösterilen güçtür, yaptırım gücüdür. İradesi oranında o konu ile ilgili irade sahibi olan alan etkili olur. Bir konuda irade, kendi bulunduğu alanda kendisi ile ilgili olan şeyleri, isteklerini yaşatabilme özelliğidir. İradenin bağlı bulunduğu oluşumun yapısında nasıl bilgiler ve özellikler ve içerikler varsa, irade bunları yaşatabilmek ve bunların hüküm sürmesini sağlamak ile ilgili olan bir yaptırım gücüdür. O varlığın kapsadığı bütün alanlarında kendi iradesi vardır ve bu irade ile kendi kararlarını kendinin verebildiğini algılatır, anlatır, yaşatır. Bir varlığın, bir organizasyonun, bir alanın, bir konunun iradesinin hüküm sürdüğü alanlarda sadece o iradenin söyledikleri olur.
Dolayısı ile varlıklar için irade, kendilerine ait olan alanlarda kendi istek ve arzularının olmasını sağlayan yaptırım güçleri olur ve onların sözünün geçmesini sağlayan erdem şeklinde tezahür eder. Özgür irade kavramı da, varlıkların kendi iradelerini özgürce kullanabilme özelliğidir. İradelerinin başkaları tarafından obsede edilmemiş hali ile yaşatılabilmesi durumudur. Kendileri ile ilgili olan alanlarda, başkalarının alanlarına müdahale etmediği sürece, ( Dünya şartlarında hak ve hukuka uygun davranarak ) özgürlüğünü kendi istediği gibi kullanabilme hakkı özgür iradesinden kaynaklanır. İrade, ancak özgür irade yaşatıldığı zaman gelişebilir. Her varlığın kendi özgürlük sınırları, anlayışları, istekleri, bilgileri vardır ve iradeleri kapsamında bunları diledikleri gibi yaşatabilme ve uygulatabilmeleri özgür irade sahibi varlıklar olduğu anlamına gelir. Dünya şartlarının zorunlulukları, bedensel kısıtlamaları, yaşamsal imkansızlıkları özgür irade kavramına ters bazı sonuçları doğursa da, düşüncede özgür irade durumu varlığın gelişimi için bu eksikliği tamamlar. Düşüncede, fikirde özgür irade kavramına ters olan inançlar, kabullenişler, varlıksal irade kavramının gelişimine engel olan sebeplerden bazıları olur. Dünya şartlarında mümkün olabildiği kadar varlıklar kendilerine ait olan alanlarda kendi iradelerini istedikleri gibi uygulatabildikleri zaman özgür iradelerini yaşatmış olurlar. Bu özellikleri ile aslında duyusal bir özellik olarak tezahür etmiş olan irade, özgür irade sevgiyi tamamlayan diğer erdemsel özelliklerden biri olur.
Ve iradeler, kendi yapıları ile evrendeki en güçlü oluşumlardır ve kullanan varlıkların dediklerini yapmakla ilgilidir ve bir irade için en mantıklı uygulatım yöntemi, Hakik, Hakikati yaşatan erdemsel özelliğinin kendisine ve ilgili olduğu varlığa bütün hakikatleri bildirmesi ile ona göre varlığın bu hakikatler sonrasında vereceği kararları ele alarak uygulamalar yapmalı ve varlığın yanlış gördüğü ve gösterildiği yerleri de aynı yanlışlıkla iradelerinde görmesi ve buna göre uygulama yapması hakikatin gizlenmiş olduğu iradelerin düştüğü yanlışlık olur ve bu açıklama ile iradeler, varlığın bütün bilgi ve tecrübelerini kullanarak aynı zamanda Hakik'in bilgisi ile ve varlığa ait diğer bilgi edinme mekanizmaları ile hakikati bularak varlığın merkezi olan varlığı sürekli bu konumda tutarak onun için yapılması gereken en iyi uygulamaları yaşadığı ana göre yapmalıdır. Haberinin olmadığı zor durumlar varsa, bundan onu çıkarmalıdır. .. Vil Solivyes
Sevgiyle...
Sabır Nedir? Sabretmek Nedir?
Sabır, bir durum için, bir olay için, bir konu yada çalışma için gelmesi beklenen zamanı sakinlikle ve beklemekten kaynaklanan olumsuzlukların yaşanmasına izin vermeden bekleyebilme erdemidir, yeteneğidir. Genellikle bu gibi durumlarda beklenilen şeyler oldukça önemlidir ve bu bekleme anları oldukça sorunlu olabilir, ve işte sabır erdemi bu anlarda varlıkları sakinleştirici, uyumlu bir bekleyiş hali oluşturucu etkileri ile gereken şekilde çalışır. Önemli olan beklenen şeyin sonuca ulaşmasıdır ve eğer başarılı olunacak ise ve bunun için sadece zaman gibi bir eksik kalmış ise, başarılı olunmasına sevinerek, her hangi bir şekilde olumsuzluğa kapılmadan beklemek ve bu bekleyiş sırasında sonuca ulaşmak içinde gerekiyorsa çaba göstermeye devam etmek sabrı tanımlar.
Bazı olması istenen olaylar yaşamda zamanla ilgili olarak gelişir ve zamanın gelişimle ilgili olan bu özelliği sayesinde ona uyumlu bir şekilde yaşamak durumundayız ve sabırda bu konuda bizlere destek olarak beklenen zamanların mutlulukla beklenmesi gerektiğini hatırlatır. Aynı zamanda eğer yapılması gerekenler varsa mutlaka sabır ederken çalışmalar devam etmeli ve sabırla çalışmak denilen erdeminde anlamı yaşatılmalıdır. Ve bu güzel özellikleri ile sabır, sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden biri olur.
Akıl ve Mantık Nedir? Akıl Nasıl Çalışır? Mantık Nasıl Çalışır? Akıl ve Mantık Kavramlarının Felsefi Tanımı
Akıl, kısaca anlama yeteneği, mantık ise anladığın ile, elde edilen bütün bilgi ve tecrübelerle doğru kararlar vermek konusundaki başarıdır. Akıl, düşüncelerle, bilgilerle, tecrübelerle, yaşanan olaylarla, duyuların verdiği sonuçlarla, gözlem ve inceleme yaparak, araştırmalar şeklinde bir kavrayış hali ile anlamayı sağlayıcı olarak varlıklarda yaşanır. Bir konuyu bütün anlam ve içeriği ile, bilgileri ile inceleyerek o konuyu varlığın anlayacağı şekle getirmek durumu akıl yeteneğinin çalışıyor olmasından ileri gelir. Kaynağı belirli olmayan ve üzerinde akıl yürüterek, yorumlar yaparak anlayışlar geliştirmek durumları da söz konusudur ve bu durumda başka bir çözüm olarak mantıklı olmak özelliği devreye girer.
Mantık da bütün bilgi ve tecrübelerle, elimizde olan durumu bu bilgi ve tecrübelerin bizlere bulduğu sonuçlarla başarılı olarak uygulatmaya çalışmak şeklinde kendisini yaşatır. Belirsiz bir konu ile ilgili bir akıl yürütmenin söz konusu olduğunda, iş yorumlara kaldığında mantıklı olanları seçerek yol haritası çizeriz.
Mantıklı davranmak akıl ile elde edilen sonuçlar içinde doğru kararları verebilmek ve bu şekilde sonuçlar ortaya çıkarabilmek konusundaki başarıdır. Akıllı olmak kendisi ile temas eden bütün konuları anlayabildiğin oranda artan bir özelliktir, anladıkça akıllı olursun, aklın çalışıyor anlamına gelir. Anlama yeteneğinin başarısı ne kadar akıllı olduğunu açıklar.
Elde ettiğin doğru bilgi ve tecrübelere uygun bir şekilde davranmak, düşünmek, sonuçlar çıkarmakta ne kadar mantıklı olduğunu açıklar. Bu güzel anlamları ve varlıklara kattığı üstün yeteneklerle, yaşamın temel gereklerinden bazıları olan akıl ve mantık erdemi, sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden olurlar.
Felsefe Erdemsel Özelliği, Felsefe Nedir? Felsefe Nasıl Kullanılır? Felsefenin Felsefi Tanımı
Felsefe kısaca, bir olayın, konunun, bilginin nedenlerini ve var olma amaçlarını araştırmakla ilgili olan yetenek, özellik, düşünsel beceri sağlayan bir erdemdir. Yaşamda bir çok olayın oluş nedeni olması gibi durumlar yaşanmaktadır ve bu nedenlerin ortaya çıkarılması ile bambaşka gerçeklere ulaşma yoludur felsefe. Felsefe yapılarak bilinmeyen konular aydınlatılır, bilgilerin ardındaki nedenler ortaya çıkarılır. Bir şeyin nedeni, o nedeni bulunduktan sonra o şeyin nedeni, o neden bulunduktan sonra bir nedenler zinciri şeklinde o şeyin ilk nedenlerini bulmaya kadar götüren bir yorumlama, inceleme, araştırma ve düşünme şeklidir felsefe. Nedensellik üzerine dayalı bakış açısı ile yaşamı, hayatı yorumlama metodu, bilinmeyen konuları aydınlatan düşünme tarzıdır ve gerçekleri öğrenebilmenin bir yolu olarak felsefe kullanılır. Gizli gerçekleri açığa çıkarır, bunun en açık yolu da ilgili olayın içindeki her konunun, durumun, bilginin nedenlerini araştırmaktır. Her neden kendisine ait bir anlamı ifade eder ve felsefe ile bu anlamlar ortaya çıkarılır. Bulunan nedenlerinde sebepler sonuçlar açısından bir akla ve mantığa uygun gelmesi durumunun da söz konusu olması gerekmektedir. Sadece nedenler düşünülerek yapılan çalışma değildir felsefe, bunun içine araştırma, inceleme, bütün bilgisel imkanlarını kontrol etme, olayın başka etki kaynaklarını ortaya çıkarma, olay ile ilgili olan konuları anlamak ve benzeri kavramların toplamı ile düşünebilme ve bunların birliğinden oluşan sonuçlarla bir karara varabilme durumudur felsefe.
Felsefenin olmadığı bir zihinsel alan durağandır, sebepleri ve sonuçları algılayamaz. Ve kullanıldıkça bir verimliliğin ortaya çıktığı felsefe erdeminde, zamanla çok daha çabuk düşünerek tüm bu yorumlar kolayca ve hızlıca yapılabilir. Bilgilerin kendisindeki gizleri, açıklamaları gerekli ise bir doktrin şeklinde ortaya çıkaran başka bir doktrindir felsefe. Felsefi görüşler, felsefi çalışmalar, felsefi bakışlar hep bu şekilde soruların ve araştırmaların söz konusu olduğu çalışmalardır.
Bir oluşumun yada varlığın çevresinde olan olayların neden var olduğunu bilmemesi durumu, onun her an bir sorunla karşılaşabileceği anlamını doğurur ve bu durum hiç akla ve hayale gelmeyen sorunları ortaya çıkarma özelliklidir. Dolayısıyla felsefe ile varlıkların ve oluşumların çevresindeki nedenleri ve gerçekleri ortaya çıkarabiliriz ve bir çok sorundan bu şekilde kurtulabiliriz. Aynı zamanda başka bir şekilde felsefe, ilgisi olmayan başka bir konuyu araştırırken bambaşka bir konuda sorunların ve cevapların ortaya çıkması şeklinde de kendi erdemsel özelliğini yaşatır. Yaratılış içinde her şeyde nedenlerin söz konusu olmadığı durumlarda vardır ve bu durumlarda bilinerek felsefe ile çok daha etkili bir yorumlama imkanına kavuşulur. Felsefe, öncesini ve sonrasını anlayabilmek adına gösterilen bir bilgi edinme halidir.
Felsefe için bilgiler arasında bir karıştırıcı ve sonrasında ortaya bu karışımdan yeni yeni güzelliklerde bilgiler ortaya çıkarıcı etkisinin olduğunu ve bu yolla varlıkların hayatlarına faydası olabilecek yorumları, durumları, olayları kattığını söyleyebilir ve bilginin neden ve sonuçlara dayalı bir açıklama halidir diyebiliriz son olarak.
Ve bu çok güzel anlamı ile varlıklar ve zihinsel alanları için çok gerekli olan felsefe erdemi, sevgiyi tamamlayan bir diğer insani erdemlerden biri olarak bulunur. Felsefe bilen zihinler, neden sevmeleri gerektiğini ve kötüye nasıl davranılması gerektiğini ve bunları neden yaptığını bilirler. Bu erdemi kendilerinde yaşatan zihinler, nedenini bilmedikleri şeyleri yapmaması ile bilinirler...
Dürüstlük Nedir? Yalan Nedir? Dürüst Nasıl Olunur? Dürüstlüğün ve Yalanın Felsefi Tanımı
Dürüstlük, yalanla ilgili olmayan, gerçekleri söylemekle ilgili olan, çevresinde kesinlikle yalandan oluşan olayların ve oluşumların bulunmasına izin vermeyen, kendisini ve çevresindeki bütün alanları bu şekilde yalansız, gerçeklerin yaşandığı ve söylendiği bir yer haline getirebilmeye çalışan varlıkların uygulamaya çalıştığı bu erdemin ismidir. Bu şekilde davranabilmek dürüst bir yaşamı seçmiş olmak anlamında anılabilir. Dürüst bir varlık yalan söylemez, ne biliyorsa onu söyler, hakikat onun için ortaya koyulması gerekendir ve bu özelliği ile gerçeklerle, iyilikle temas eden biri olur dürüst olan yer, oluşum, varlık. Yalan, bir hakikatin yaşanmasının önündeki engeldir ve hakikatin yaşanması bir yol ise ve bu yoldan geçilmesi gerekiyor ise, yalan bu yola koyulan barikatlardır ve hakikatin yaşanmadığı bir yerde saadetten, hakikat bilgisinden, huzurdan bahsetmekte zor olacaktır. Dürüstlük, varlıkların kendisine temas eden konuları, olayları, bilgileri yalansız ve doğru bir şekilde açıklaması ile yaşatılır. Bazı konularda dürüst davranılması gerektiğinin zarar verici olduğunun bilinmesi oldukça istisnai olarak düşmancıl oluşumların, zamana göre açıklanmasının gerekli olması gibi durumlar söz konusu olduğunda ancak savunma ve koruma amaçlı şekilde göz ardı edilebilir.
Aklı ve mantığı çalışan ve kendisini samimi bir şekilde eleştirebilen varlıklar nerede, ne zaman, nasıl dürüst davranması gerektiğini bilirler. Buradaki kıstas sonucunda iyilik ve sevginin ortaya çıkarılması olmalıdır, bu şekilde dürüstlük yerine ve zamanına göre ayarlanır.
Ancak olumsuz eylemleri kendisinde yaşatan ve bu yüzden dürüst olmamayı tercih eden ve buna kendince bir kılıf bulan varlıklar, sevgiyi tamamlayan bu erdemin kendisine katacağı varlıksal, enerjetik, bilgisel bir çok imkandan yararlanamazlar. Ve dürüstlük, toplum içindeki sorunların çok daha kolay bulunmasına ve daha kolay halledilmesine, karşılıklı varlıkların birbirlerine güvenmesine ve bunun gibi bir çok erdemsel özelliği yaşatması ile sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden biri olarak sayılır. Varlığın kendisine dürüst olması ve kendisini samimi ve dürüst bir şekilde inceleyerek eleştirmesi, gözlemlemesi ise bu erdemin varlıkların kendisinde yaşattığı faydalı diğer özelliklerinden biri olur. Diğer varlıksal erdemler gibi gelişimi ve mutluluğu destekleyici özellikleriyle toplumlar içinde yaşatılması gereken varlıksal özelliklerden, erdemlerden bir diğeridir.
Eşitlik Nedir? Nasıl Eşit Olunur? Eşitliğin Felsefi Tanımı
Eşitlik, iki yada ilgili alanların birbirleri ile söz konusu olan durumda şartlar ve imkanlar bakımından aynı olduğunu ifade eden bir bilgidir, anlayıştır, tanımlamadır. Dünya hayatı şartlarında bazı konularda bütün insanlar eşittir, ( her konuda diyemiyoruz, örnek olarak engelli insanlara tanınan haklar, engelli olmayan insanlara tanınmaz ve bu gibi örnekler yüzünden bazı kelimesini kullanıyoruz ) mesela insan olmak ve bu sebeple edinilen haklar, bütün insanları bu konuda birbirlerine eşitler. Eşitlik, ilgili tarafların kendi kişisel imkanlarının önemi olmadan eşitlik ile ilgili olan bilginin, kuralın, kanunun önemini vurgular, yaşatır. Zengin bir insanın fakir insan karşısında insan olmak anlamında haklar bakımından bu sebeple bir fark olamaz ve eşitlik ilkesi, içeriğindeki bilginin uygulamasını ayrım gözetmeden ve aynılığın olduğu durumları önemseyerek haklar ve hukuklar açısından bir düzeni sağlamak amacıyla kullanır, yaşatır, uygulatır ve bu haliyle erdemsel bir uygulama şekli olur.
Eşitlik, toplumları birleştirici ve barışçıl özellikleri olan erdemdir. Adalet herkesin kendi hakkı olanları bildirip, savunup, korurken, eşitlik herkese eşit davranılması gerektiğini savunur, bildirir ve herkesin bu hakkını korur.
Bu anlamları ile birbirlerine bağlı çalışan erdemler, toplumların vazgeçilmez düzen sağlayıcı unsurları olurlar. Temel özellikleri olan insanların, varlıkların bu özelliklerinin yaşatılabilmesi ile ilgili olarak eşitliğin sağlandığı toplumlarda huzur ve barış çok daha çabuk ortaya çıkarılır.
Yaşamda insanları birbirlerine, canlıları birbirlerine eşitleyen bir çok konu ve durum vardır ve bunların ortaya çıkarılarak, doğru ve gerçek nedenlerinin de açıklanması ile uygulamasının yapılması eşitlik ilkesinin yaşatıldığı anlamına gelir. Toplumları yönetenlerin çok daha özen göstermesi ve dikkat etmesi gereken bu ilke, aslında en başından insanların kendi çevrelerinde yaşatmaya başlamaları ile geneli çok daha çabuk etkiler ve eşitliğin yaşandığı toplumun güzelliklerinden ve imkanlarından o toplumda var olan herkes faydalanabilir. Ve bu tanımdaki gibi güzel ve birleştirici anlamları ile eşitlik, sevgiyi tamamlayan diğer insani erdemlerden biri olur. Eşitlik erdemini kendi çevresinde yaşatmaya çalışan insanlar, bunu uygulamayan insanlardan çok daha sevgi dolu bir yapıya sahip olurlar. Sevgi, sözlerle ifade edilmesi şeklinde değil, bu gibi erdemleri yaşatan varlıklarda ortaya çıkar, görülür.
Kibir Nedir? Kibrin Felsefi Tanımı
Kibir, kendini herkesten üstün tutacak şekilde beğenme, kendini üstün görme, kendisini her şeyin üzerinde tutma, kendisinden daha fazla hiç bir şeyi beğenmeme davranışlarına verilen genel bir isimdir. Kibir yüzünden varlıklar çevresindeki hakikati ve kendilerine faydalı olacak olan bilgileri, gerçekleri göremezler. Oysaki ilerlemek için her zaman çok yönlü düşünmek ve davranmak gereklidir ancak kibir oluşumu teklik konusunda varlığı sadece kendisine yöneltir ve bu yöneltme tamamen olumsuz eylemleri yaşatacak şekilde olur. Bu sebeple zamanla çevresinde de kimse kalmaz ve kendi kendine zarar vererek yaşamaya başlar. Yaşamda kimse kimseden üstün değildir, herkes doğmuştur ve herkes ölecektir ve kendini beğenmek, başkalarını beğenmemeyi sağlayacak şekilde bir yanlış tutumla sağlanmaz. Herkes kendisini beğenir ancak bir tek kendisi değildir beğenilir özelliklerde ve her imkan herkeste olabilir her zaman, bu olanaklarda söz konusu iken kibre kapılmak için yaşamda bir sebep bulunamaz.
Kibir, üstün görmek, kendini herkesten üstün görmek, bu bakış açısı ile başkalarını beğenmemek, kendisini her şeyden değerli sanmak, ayrı tutmaktır ve bu kötü anlamları ve varlıklarda yaşattığı olumsuz özellikleri ile sevgiyi yok edici olumsuz eylemlerden biri sayılır.
Kibir, kesinlikle varlıkların kendilerinde yasaklamaları gereken olumsuz bir eylemdir. Toplumda ayrışmalara ve düzensizliklere neden olan kibir, varlıkları yalnızlığa ve mutsuzluğa götüren zararlı bir davranış biçimidir, eylemdir.
Nefret Nedir? Nefretin Felsefi Tanımı
Nefret, bir alana yada oluşuma, varlığa yada konuya karşı duyulan aşırı itilim ve isteksizlikle, ayrıştırıcı olma durumu yaşatarak, ötekilemek ve öfkelenmek, kendisinden aşağıda yada uzakta görmek ve bu gibi yaklaşımlarla onun kötülüğünü istemek adına duyulan hisler, yaklaşımlar, düşüncelerin ve duyguların bütününden oluşan davranış biçimidir. Nefret edilen alanın olumsuzluğunun ve kötü durumda olmasının istenilmesi nefretin olumsuz bir eylem olmasından kaynaklanmaktadır. Oysaki bir alanla yada varlıkla bir sorun yaşanıyor ise o alanın yada varlığın iyiliğini ve güzelliğini istemek ancak sorunu düzeltebilir ve işte nefret söz konusu olduğunda, o alanın yada varlığın iyi olmasını da istemek mümkün olamamaktadır, dolayısı ile sorun çok daha büyümektedir. Nefret oldukça kötü ve ayrıştırıcı, toplumları birlik olmaktan uzaklaştırıcı, sevginin anlamının çok uzağında bir eylem olarak yaşanır. Hiç bir şeyden nefret edilmemelidir, bu olumsuz eylem öncelikle varlığın kendisini tüketici özelliklerdedir. Kendisine göre bir sebep yüzünden nefret beslemek gibi durumların söz konusu olmasının yanında sebepsiz yere de nefret beslemek gibi durumlar söz konusu olur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler bütününü kendisinde yer etmiş varlıklar, alanlar etrafına zarar verici olmaktan ileri gidemezler ve artık sebeplere gerek kalmadan sürekli nefretle bakan gözler haline gelirler.
Nefret tamamen yıkıcı, bozucu, kötüleştirici özellikleri ile varlıkların ve ilgili alanların kendilerinde yasaklamaları gereken ve sevgiyi yok eden olumsuz bir eylemdir.
Nefretin olduğu yerde sevgiden bahsetmek söz konusu olamaz. Nefreti kendisinde yaşatan insanlar, bunun bir hastalık düzeyinde oluşum olduğunu fark etmeli ve kendisinden bu duygu ve düşünceleri yok etmelidir. Yoksa zararı çevresine olduğu gibi zamanla kendisine de olur. Sevgiyi yok edici özellikleri ile bulunan nefret, varlıkların kendilerinde tamamen yasaklaması gereken olumsuz eylemlerden bir diğeridir.
İstek Nedir? İsteğin Felsefi Tanımı? İstek Duyusal Özelliği Hakikati Öğrenmeyi İstemek...
İstek kısaca, bir iradenin kendini gerçekleştirmesi için yapmaya karar verdiği bilgisidir, açıklamasıdır. Her şeyi bizler isteyerek yaparız. Bizler özgür irade sahibi varlıklarız. İstemeden durağan yapılara dönerdik, her hareketimizin, kararlarımızın, başlangıçlarımızın başı istektir. Bir şeyi istediğimiz için tüm bu yaptıklarımızı yapıyoruzdur. Bu bir iradi özelliktir ve bir iradenin içinde olduğu istekler, iradesinin gücü ve bilgisi şeklinde gerçekleşmekle ilgili olurlar. İstemek pozitif bir etkiler, bilgiler bütünlüğünün varlıklarda kendisine gerekli olan, ihtiyacı olan şeylere kavuşmasını sağlayıcı, bunun aradığı ve elde etmesi gerektiği şey olduğunu belli eden açıklamalarıdır, kararlarıdır, yönelmeleridir. Hissel olarak da yaşatılabilmesi ve bu bilgiler ve etkilerin istekler şeklinde ortaya çıkması durumları da vardır ve bu bir varlığın karar vermesinden sonra, duygular olarak da bunu istekleri ile yaşarsa, yani istediği şeyin bilgisini duyguları ile de algılarsa ve tanımlarsa, arzu ile istemek doğar sonrasında ve artık o istek, olmak yolunda çok daha başarılı bir halde bulunur. Bu istekler, alelade söylenmesi ile olunması beklenen sözler değildir, gerçek isteklerdir. Ve bu istekler, varlığın kendisine defalarca sorulduğunda, uzun zaman geçtiğinde bile, eğer zamanla ilgili değilse, değişmeyen isteklerdir bunlar. Kendisine gerçekten gerekli olmayanları istemekle ilgili olan egosal istekler, bu açıklamanın bahsettiği istekler değillerdir. Açlık ihtiyacı, karşılanması gereken bir isteği ortaya çıkarır ve açlığını gidermek isteyen varlıkların istekleri gerçek isteklerdir diye bir örnek verebiliriz.
Egosal ve benzeri gibi olanlar bu bahsedilen isteklerin dışındadır. Bir isteğin varlıklarda gerçekten istek olarak tezahür etmesi ve ilgili alanlarla temas etmesi için bunun hakiki, gerçek ve gerekli olması durumunu yaşatmak gereklidir. Bilgilerle ve tecrübelerle ve açıklamalarla bu isteklerin sebepleri ve nedenlerine kadar bir çok konuda varlıklar kendilerini bilgili bir şekilde hazırlamalıdırlar. Yoksa Dünya şartları bile gerçek isteklerin oluşması açısından bütün imkanlara sahiptir, yolları vardır, istemek başarmanın yarısıdır sözü doğrudur... İstek, varlıkların bu yaratılış içinde kendilerini anlamaları, tanımaları için istedikleri şeyleri elde etmeleri gibi bir sonuçla bitmesi gereken en gerekli ve duyu şeklinde tezahür etmiş varlıksal özelliktir.
Mesela bir aile babasının her gün ailesinin güvenliğini ve mutluluğunu en içten ve samimi bir şekilde istemesi ve bunu çok uzun zamandır sürekli yapması, o babanın bu isteğinin gerçek bir istek olduğu sonucunu doğurur. Olup olmaması artık sadece O ve kendi yaşamı, varlığı ile ilgili olur. İstekler olmadan hiçbir şey yapamazdık. İsteklerimiz bizleri biz yapan başka bir özelliğimiz, farklılıklarımız, kendimize ait ihtiyaçlarımızı belirtme şeklidir.
En Güzel İstek; Hakikati Öğrenmek İstemek
Ve bu açıklama sonrasında herkese istemesinin kendisi için en faydalı şeylerden biri olacağı bir istekten bahsedersek, hiç bir şekilde art niyeti olmayan ve çok samimi ve çok dürüst bir istek olarak kendiniz ve yaşamınızla ilgili hakikati öğrenmeyi istemelisiniz, hem de her zaman. '' Çevremdeki, kendimdeki, yaratılışımdaki, yaşamımdaki her şey ile ilgili hakikati öğrenmek istiyorum'' şeklindeki istek, kendi görevini sebepler ve sonuçlar şeklinde yaptığı uygulamalar ile yaşatır ve hakikat ile temas edebilme yolunu bulabilirsiniz. Anladığınız, bilebildiğiniz ve algıladığınız kadar da öğrene bilirsiniz. Yaşadığımız bütün sorunların gerçek nedeni gerçekleri, hakikati bilmemekle ilgili değil mi? Bir varlık için en gerekli ve ilk isteklerden biri, her zaman her konuda ve olayda, durumda, kendimle ve çevremle ilgili hakikati öğrenmek ve bilmek istiyorum olmalıdır. Sonrasında zaten neler istenmesi gerektiğini en iyi şekilde bilebilirsiniz.
İyiyi ve Kötüyü Nasıl Ayırt Ederiz? Düzen ve Düzensizliğin İyilikleri ve Kötülükleri Belirleyici Özellikleri. İyiliklerin ve Kötülüklerin Tanımlanmasını Açıklayan Felsefi Görüş.
İyilik demek sevgi demektir. Sevgi ise insani, varlıksal erdemlerin bütününden oluşan güçtür demiştik ve iyilik dediğimizde işte bu erdemlerin uygulandığı zaman yaşananlardır, ortaya çıkanlardır yada bu erdemlerdir diyebiliriz. İyilik, sevgi bir düzenlilik, düzen, düzene neden olma halidir ve bu haliyle kötülüklerden kolaylıkla ayırt edilebilir. Kötülükler düzensizdir, düzensizlikler ortaya çıkarır, düzenleri bozar ve bu özellikleri ile kolayca fark edilebilmektedirler. Her iyiliğin içinde bir düzen, her kötülüğün içinde mutlaka bir düzensizlik vardır. Bu düzensizlik, tabii ki eşyaların simetrik olarak yerleri ile ilgili olanı değil, yaşamı desteklemesi anlamında bir düzen ve düzensizliktir.. Yani barış bir iyiliktir ve iki kişiyi barıştırmak, onların yaşamlarına uyum ve düzen getirecektir, çünkü barış olunca, sonrasında aralarındaki kırgınlıklar ve bunlara neden olan bütün olumsuzluklar unutulacak, affedilecek ve barış yapıldığı anlaşılacaktır. Dolayısı ile bu ifade bir düzenli uygulamayı temsil etmektedir. Küslük nedeni ile görüşmemeleri, normal yaşantılarında bir düzenin bozulmasına, aralarındaki bağın kopmasına neden olmuştur ve bu bağın iyiliği temsil eden arkadaşlık, dostluk yada aile gibi kavramları ifade etmesiyle düzeni de temsil ettiğini görebiliriz ve dahilin de küsmek, bu düzeni bozarak bir çok kavramı yok eder ve kötülüklerle ilgili olumsuz bir eylemdir diyebiliriz. ( Zorunluluklar ve faydası olacak şekilde bir küsme durumu, bu haliyle yerine göre ve son çare olarak uygulanabilir ) Olması gereken, sorunların konuşarak halledilmesi ve samimi ve içten yakınlık bağının koparılmamasıdır, düzen ve iyilik bu şekilde davranmayı gerektirir.
Ancak nefret mesela, bulunduğu alanda tamamen düşmancıl ve olumsuzluk sergileyen oluşumları ile yıkıcılık sağlayarak düzenleri bozmak gibi özellikleri vardır. Birinden nefret edenler, bu nefret yüzünden O'na zarar vererek O'nun hayatında düzensizlikleri oluşturmuş olurlar. O'nun hayatında, o alanda olumsuz bir eylem harekete geçirmişlerdir ve bu olumsuz eylem, bir çok düzenli ve iyilikle ilgili olan oluşumları bozar ve bu örnekle de düzenli olanlar, düzeni sağlayanlar iyiliklerle ilgili, düzensiz olanlar ve düzensizlik sağlayanlarda kötülüklerle ilgilidir diyebiliriz. Evrene bakarsanız örnek olarak bir düzeni ifade ettiğini görebilirsiniz, anlaşılamaz bir düzenlilik görülmektedir. Aslında yaşamdaki her şeyimiz bir düzenle bulunmaktadır ve var olmak bir düzen işidir, haliyle var olmak iyilikle ilgili bir durumdur. İyilikler sayesinde ve nedeni ile varız ve iyiliklerle var olmayı ancak sürdürülebilir kılabiliriz.
Mesela başka bir örnek, kimileri için zor bir ayrım olarak belki de, dedikodu da bir düzensizlik durumudur ve bu haliyle kötülüktür. Dedikodu, hakkında konuşulan kişinin izni ve bilgisi olmadan O'nunla ilgili ileri geri rahatça özel konuları hakkında konuşabilmektir. Bu durum, hakkında bu şekilde konuşulan kişiyi rahatsız edebilir ve kişiler arasında, ilgili kişinin yaşamında, belki de psikolojisinde sorunlara yol açabilir ve bu olay, işte bir düzensizliği ortaya çıkarmış olur. Psikolojinin sağlıklı olması düzendir, sağlıksızlık düzensizliktir. Her zaman sonucunun yıkıcı olması durumları ile iyilik ve kötülükleri ayırt edemeyiz, nitekim iyilikler bazen yıkıcı olarak sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sebeple dedikodunun kötülükle ilgili olduğunu söyleyebiliriz ve yıkıcılık, olumsuzluk sonuçları, iticilik, beğenmeme, olumsuz hissetme ve benzeri gibi durumlarla iyilik ve kötülük hakkında bilgi verebilmemiz her zaman söz konusu olmayabilir.
Bu sebeple en belirgin ayrışma noktaları birinin düzeni temsil ederken ve sağlarken, diğerinin düzensizlikleri temsil etmesi ve sağlamasıdır diyebiliriz. Kötülük ve iyiliklerle ilgili en belirgin ayıraç olarak bu felsefi görüş kullanılabilir.
Düzen ve düzensizlik çok kapsamlı bir şekilde incelenerek yaşamın bütün alanlarına göre yorumlanabilir özelliklerdedir ve bu açıklama mesela, amacı nedeni ile bir düzenliliği sağlamaya çalışmaktadır, bilgisi eksik olanlara bilgi vererek onları aydınlatmak ve yollarında yürümelerine yardımcı olmaya çalışmaktadır. Bu işte bir düzeni ifade etmektedir. Bu gibi örneklerle iyiliklerin ve kötülüklerin ayrımını artık daha kolay bir şekilde yapabilirsiniz.
İnsanı ve varlıkları yücelten, iyilikle ilgili olan erdemleri, bu şekilde içeriğindeki ve uygulamalarındaki, sonuçları ve sebeplerindeki düzenleri ortaya çıkararak, insanı ve varlıkları erdemsel anlamda aşağılara çeken olumsuz eylemleri de, içeriğindeki ve uygulamalarındaki, sonuçlarındaki, sebeplerindeki düzensizlikleri ortaya çıkararak anlayabilirsiniz.
Savaş Nedir? Savaşın Zararları Nelerdir? Savaşın Felsefi Tanımı
Savaş, karşılıklı belirli alanların birbirlerini yok etmeye kadar giden, gerek araçlarla, gerek bilgilerle, gerek kendilerine ait mekanizmalarla uygulamasını yaptıkları, zarar verici, düzen bozucu ve yok edici özellikleri olan bir mücadele ve çalışmalar, çatışmalar ve saldırılar bütünüdür. Savaş, içeriğindeki olumsuz eylemleri yaşatma özellikleri ile savaşan bütün alanlar için, ülkeler, insanlar, organizasyonlar için sadece zarar verici özelliklerdedir. İçeriğinde şiddet, acımasızlık, merhametsizlik ve sevgiye ters olan bir çok eylemleri barındıran savaş, düzenleri alt üst eden özellikleri ile ne kadar büyük çapta ve büyük alanlarla ilgili olursa, etkisi de o denli büyük çapta zarar verici olur. '' Savaşın sadece şu hali, içeriğindeki olumlu erdemi yaşatması nedeni ile uygulanabilir özelliklerde olur. Savunma amaçlı, toplumunu ve kendini korumak maksadı ile yapılan savaş.'' Bu savaşma hali, kendisini savunan alanların içerisinde bulunmak zorunda olduğu bir savaştır ve aslında o alanlar, savaşın uygulayıcısı olmaktan daha çok kendisini savunmak ve müdafaa etmek gibi olumlu bir erdemi yaşatmaktadırlar. Bu hali ile savaşmak, sevgiyi tamamlayan bir erdem olarak sayılır. Bunların yapılmaması, yani tehlike ve saldırılarda kendilerini savunmamak ise ilgili alanlar için çok daha kötü sonuçları doğurur.
Savaşan alanlar, savaşa başlamalarına neden olan şeylerin sonuca kavuşmasını istemektedirler ve bunlar çoğu zaman savaşta kaybedenlerin sahip olduğu şeyler şeklinde olmaktadır. Savaşı başlatan alanların bencilce, haksızca, adil ve doğru olmayan istekleri ve arzuları, savaşmasına neden olmaktadır ve yaşam onlar için sadece isteklerini ve arzularını tatmin etmekle ilgili olarak kıymetlidir. Savunma ve kendini müdafaa dışında yapılan savaşların ardında her zaman menfi çıkarlar vardır ve bu şekilde savaş, hem böyle bir amaca hizmet ettiği, hem de içeriğinde binbir çeşitte olumsuz eylemleri yaşattığı için, savaşılan alanları düzensizliğin ve kötülüğün en çok ortaya çıktığı bölgeler haline getirerek yaşamı tamamen olumsuz etkiler, yok edici özellikleriyle olumsuz eylemlerin en başlarında yer alır. Varlıkların, alanların, toplumların, organizasyonların savaşmak olumsuz eylemini tamamen kendilerinde, çevrelerinde, zihinlerinde, niyetlerinde ve yaşamlarında yasaklamaları gerekmektedir. Ancak bu şekilde sevgiyi yaşatabilirler, yoksa savaş, yok edici özellikleri ile içerisinde bulunduğu bütün alanlarda insani, varlıksal erdemlerin yaşanmasını da yok edici, sevgisiz toplumların, varlıkların, alanların ortaya çıkmasına neden olucu özellikleri ile var olur.
Savaşın olduğunu anlamak için illa topla tüfekle askerlerin çatışması yada silahlarla insanların birbirlerine saldırması şeklinde bir görünüm aranmamalıdır. Düşünsel alanların çatışması şeklinde savaşlarda vardır ve bu görünmez alanların içeriğindeki silahlarda, görünmemesi özellikle ayarlanmış oluşumlar, bilgiler, çalışmalar ve saldırı yöntemleridir. Mesela, bir toplumda savaşı sevdiren kitaplar, bir toplumun yapısının bozulması için hazırlanmış yayınlar, bilgiler, bir iç savaşı toplumun kendi kendine çıkarması için yapılan hain planlar, yine bir savaşma olumsuz eyleminin farklı bir şekilde tezahür etmiş hali olarak alanlara, varlıklara, toplumlara yaşatılır. O alanı yok etmek ve o alandan istediğini elde etmek için her yolu deneyenlerin savaşma metodlarıda, kendi bilgi ve tecrübe ve imkanlarına göre şekillenir. Bu ve benzeri görünmeyen yöntemlerle, düşünsel alanlar kullanılarak toplumları yok edici özellikte olan savaşın etkisini yaşatmayı, göz önünde hiç olmadan, suçsuzluk maskesi altında da yapabilmektedirler. Savaşı sevdiren yayınlar, bilgiler, açıklamalar, gizlice savaşan alanlar ve organizasyonlar, felsefeleri kullanarak savaşmayı haklı göstermek gibi savaş, kendi anlamını bir çok alanda yaşatır olmuştur. Nerede yaşanırsa yaşansın ve nasıl yöntemlerle olursa olsun, savaşı başlatan ve uygulayan alanlar en başta kendilerine zarar vermektedirler, onlar sevginin kendilerine katacağı binbir güzelliklerden ve imkanlardan kesinlikle faydalanamazlar. Savaşı çekici ve doğru bulan bir varlığın hayata bakış açısı ve hayattan aldığı zevkler ve hazlar, savaşı yanlış ve itici bulanlarınkinden farklıdır. Bu fark sevginin içeriğinde tamamlayıcı bir erdem olan savaş karşıtlığını kendisinde yaşatması ile ilgili olarak bütün yaşamına yansır.
Bu olumsuz eylem her zaman her alanda ( savunmanın ve kendini müdafaanın zarureti olarak yapılanlar dışında ) yasaklanmalıdır. Savaş, sevgiyi yok eden olumsuz eylemlerin en zarar vericisi olarak yaşatılır.
Kin Nedir? Kin Duymak Nasıl Tanımlanır? Kinin Felsefi Tanımı
Kin, bir alana yada varlığa yaptığı bir hata yüzünden yada bir hata yapmamış olsa bile kendince bazı sebepler bularak, yada bir sebebin olmasının bile söz konusu olmadığı anlarda bile yaşatılan kötümser bir şekilde tavır almanın, tavır aldığı alanda bir olumsuzluğu yaşatmak isteğinin ve intikam duymanın daha da içselleştiği ve sebeplerin önemli olmadan sonuca konsantre olunmuş şekli ve yoğun haliyle çok daha uzun zaman aralığınca yaşatıldığı halidir. Kini bu şekilde benimseyen varlıklar bunu kendilerinde varlıksal bir özellik olarak kullanabilmektedirler ve kindar davranışlar ve hareketlerle her zaman çevrelerini olumsuz etkilemektedirler.
İntikamda kendisine yapılan bir hatanın olması kesinlikle söz konusu iken, kinde böyle şeyler olmadan da kıskançlık yüzünden, bencillik yüzünden yada başka olumsuz eylemler yüzünden de yaşatılabilme özellikleri vardır. Kin duyulur ve o yere gizliden gizliye zarar vermek istenir ve kendilerince mantıklı bir sebep bulmuşlardır bunları yapmak için ve aslında durum, O'nun kindar yapısının olmasından ileri gelmektedir. Yoksa affedici, merhamet gösterici şekilde bir davranış şeklide kin duyduğu alan için uygulanabilir özelliklerde erdemlerdir. Bunları uygulamak yerine kendince sebeplerini haklı bularak kin olumsuz eylemini yaşatmayı seçerler. Düşmanlık beslerler, ötekileştirirler, karamsarlık içinde hedef aldıkları şeylere zarar verici olmak isterler.
Kin sahibi alan yada varlık, kendisini haklı göstererek kendisini tatmin eder ve kin duyarak aslında öncelikle kendisine zarar verir. Bir çok olumsuz eylemi kendi yapısında bulunduran kin duymak, sürekli o alan ile ilgili olumsuzluklar düşünmeyi peşinden getirir ve başka şeylerle uğraşmak varken, kininin peşinden gitmek zorunda kalınır ve aynı zamanda düşüncelerinde ve hislerinde her zaman olumsuz planlar, istekler, oluşumlar bulunur. Kendi içinde kendi kendine olumsuzluk üreterek kendisine zarar verdiğinin farkında bile olmaz. Kin duygu ve düşüncesi, O'nun hayatını yönlendiren olumsuz bir eylem olarak yaşanır. Akıl ve mantığında önüne geçmiş olan bu olumsuz eylem, sevgiyi yok edici özellikleri ile varlıkların, insanların kendilerinde yasaklamaları gereken bir eylemdir. Aynı zamanda bunun bir hastalık şeklinde varlıklara yapışmış bir sorun olduğu bilinmelidir.
Bu örneklerle kin, kesinlikle uygulanması yanlış bir davranış biçimi, varlıksal bozukluk sebebidir. Kimse kimseye, hiç bir alan hiç bir alana kinlenmemeli ve bu konuda niyetlerinde sorgulanması ile nedenler ortaya çıkarılarak, kin için bulunan bahanelerin ne kadar anlamsız olduğu anlaşılabilir. Kin, kindar bakış açıları, yönlenmeler, istekler, davranışlar her zaman ve her alanda varlıklar ve toplumlar için zarar verici, ayrıştırıcı özellikleri olan eylemlerdir.
Duygulara da yansıyan ve hislerle de tanımlanabilen kin, duygulara zarar verici özellikleri ile kini kendisinde yaşatan varlıklarda zamanla duygularının yanlış çalışmasına neden olabilmekle birlikte, zihinsel alanının rahatsızlanmasına kadar giden sorunları da peşinden getirir. Kin duymak yerine yardımsever olmak, barışçıl olmak varlığın kendisine olduğu gibi çevresine de çok büyük faydalar sağlar ve sevgiyi yaşatmasını engelleyen bir olumsuzluğu kendi varlığında yaşatmamış olur. Sevgiyi yok eden özellikleri ile kin, bir hastalık şeklinde düşünsel olarak ve sonrasında fizyolojik etkileri de ortaya çıkan oldukça olumsuz bir eylem olarak bulunur.
Saygı Nedir? Saygısızlık Nedir? Saygı ve Saygısızlığın Felsefi Tanımı
Saygı, bir varlığın yada alanın diğerine duyduğu, var olması ile ilgili sevincin hareketlerle, davranışlarla ifade edilmesi şekli, ve bu var olma hakkından dolayı O'nun kendisi ile ilgili olan durumlarında ve alanlarında O'nun kurallarına uymaya çalışmak konusundaki uygulama hali, davranış biçimidir. Bu hakkından dolayı O'na kendisine davranılmasını istediği şekilde davranmaya çalışmaktır. Saygısızlık ise saygının zıt anlamlısı olarak saygının olmadığı hareketler, olaylar, düşünceler, bilgiler anlamına gelir. Saygısızlık, bu tanımla karşı tarafın kendisine ait kurallarını çiğnemek anlamına da gelmektedir. Bir varlığın yada ilgili alanların kendince istediği bir yaşam tarzı, kendi oluşumsal istekleri vardır ve kendince kurallarla bunları yaşatmaktadır ve O, böyle var olmaktan hoşlanmaktadır ve O'nun için bu çok anlamlı ve kendisinin de uygularken mutlu olduğu şeylerdir ve kimseyi rahatsız etmediği sürece, kimsede O'na karışamaz ve herkes O'nun bu durumunu kabullenmek durumunda kalır. İşte bu olumlu davranış biçimi şeklindeki kabullenerek O'nun alanlarında O'na uygun davranmak, saygının yaşatıldığı anlamına gelir. Bu şekilde saygılı bir varlık, insan olunur.
O'nun bu kurallarını ihlal etmek, bu haklarını kabul etmemek ve O'na uygun davranmamakta saygısızlık olur. Bilmeden yapılan saygısızlıklar sorun değildir, gerçeklerin öğrenilmesi sonrasındaki tutumlar bu konudaki belirleyici faktörler olurlar. Bu gibi saygısızlıklar bir kere yapılır ve bir daha tekrar edilmemesi şeklinde saygısızlık olarak algılanmasının önüne geçilir.
Saygıyla ilgili olarak varlıkların özel alanlarına özen göstermek, onlara ait olan konularda önce onların fikrini almak, kendisine ait olmayan şeyler üzerinde saygısızca davranmamak gereklidir. Saygı, konuşurken sözünü kesmemek gibi nazik davranışlarda da kendisini gösterir. Konuşmakla ilgili bir hakkı söz konusu olmuştur ve bu hakkına saygı duyulması şeklinde bir açıklama ile neden sözünün kesilmemesi gerektiği anlaşılabilir. Saygısızlıklar karşısında ise özür dilemek gerçekten gerekli ise, saygısızlık olduğu belirlenmiş ise oldukça pozitif bir eylemdir. Hatamın farkındayım ve bir daha yapmayacağım anlamına gelir. Bir şeyin saygısızca olup olmadığını o şey ile ilgili olan alanın, varlığın o şeye karşı bakış açısından anlayabiliriz.
Ancak her iki tarafta samimi olmalıdır. Kardeşim diye saygısızlığı saygılı gibi göstermek, kardeşim yanlış anlamaz diye saygısızlık yapmak, ileride sorunlara yol açan sebepleri oluşturabilir. Saygı, bir duruş hali olarak her alanda varlıkların kendilerinde yaşatmaları gereken ve bu şekilde çok daha anlamlı bir hayatı yaşamayı algılayabilmesine neden olan oldukça olumlu ve yaşatılması gereken bir erdemdir.
Yakın olmanın en önemli özelliği birbirlerine karşı hatalarını ve yanlışlarını söylemektir, bu O'nun iyiliği içindir, sen söylemez isen O bilemeyebilir ve saygılı olduğunu sanarak bir yanlışı uygulamaya devam eder. Bu yüzden kesinlikle yakınlar, alınmayarak bu konuda samimi bir şekilde saygısızlığın söz konusu olduğu davranışları belirtmelidirler ve bu şekilde ilişkiler çok daha yaşanılır hale gelir. Saygısızlık, karşı koltukta bacak bacak üstüne atan biri varken, O'nun karşısında bu durumdan rahatsız olan birinin olması sonrasında, bacak bacak üstüne atan kişinin yaptığı şey olarak ifade edilemez. Buradaki özel alan, bacak bacak üstüne atanın kendisindedir ve bunu dilediği gibi kullanır ve bu saygısızlık olmaz, kendi alanında, yani kendi bedeninde kendi kurallarını dilediği gibi kullanmaktadır ve kendi bedeni olacak kadar özele inmiş bir durumda uygulanan bir eylemi saygısızca bulmak, bunu saygısızca bulanın saygı anlayışının farklılıkları ile ilgili olarak açıklanabilir. Bacak bacak üstüne atan saygısız değildir, diğeri için bu saygısızlıktır, dolayısı ile saygısızlığı yaşatmamak için bu duruşunu düzeltebilir.
Kişiler kendi olmaları konusundaki istikrar ile ilgili olarak nerede bu gibi isteklerine uyup uymaması gerektiğini bilirler. Babası olduğu için bacağını indirir, onlarda adet böyledir, bu durum O'nu sarsmaz, başkalarında ise böyle bir adet hiç yoktur, böyle davranmak zorunda kalmaz, gibi saygılı olmakta kişiden kişiye göre değişen, genel olarak kişilerin kendi kurallarına ve özel alanlarındaki yaşamlarına uygun davranmaya çalışma erdemidir diyebiliriz.
En iyi saygılı olma şekli karşıdakini biran önce tanımaktan geçer ve O'na göre nelerin saygısızlık geldiği ve gelmediği gibi bir çok durum anlaşılarak gereken şekilde davranışlar şekillendirilebilir. Varlıklar kendilerine saygı duyulmasını beklemek zorundadırlar ve bu şekilde başkalarına da saygı duymak zorunda olurlar. Kimse kimsenin varlıksal haklarını ve alanlarını, O'nun istemediği şekilde rahatsız edemez ve edilirse bu durum, olumsuz bir eylem şeklinde saygısızlık olarak tanımlanır. Saygı, içeriğindeki pozitif ve kıymetlendirici özellikleri ile varlıklar ve toplumlar için oldukça gerekli, sevgiyi tamamlayan erdemlerden bir diğeridir. Saygısızlık ise bunun tam tersi olarak varlıkların, alanların kendilerinde yasaklamaları gereken ve sevgiyi yok edici özellikleri ile olumsuz bir eylem olarak rahatsız edici ve düzensizliklere yol açıcı şekilde yaşatılır.
Karamsarlık ve Kötümserlik Nedir? Karamsar ve Kötümser Olmanın Zararları? Karamsarlığın ve Kötümserliğin Felsefi Tanımı
Karamsarlık, kötümserlik bir olay, durum yada konu ile ilgili olarak yapıcı ve pozitif düşünmenin ve bu şekilde çareler aramanın dışında, olumsuzlukları vaat eden ve çağrıştıran düşünceler ve tahminler ve olasılıklardan bahsederek, bu şekilde olumsuzlukların olacağı endişesi ile olayları yorumlama, davranma ve algılama şeklidir, anlayışıdır. Olay o an kötü bile yaşanıyor olsa da, yine de pozitif bir bakış açısı ile incelenmelidir, nitekim bu şekilde daha net gerçekler görülebilir. Karamsarlık ve kötümserlik bakış açısının içeriği zaten çözüm odaklı olmaktan uzak olan özelliklerde bilgiler ve anlayışları içermektedir. Kötümser bakış açısı hep olumsuzluğun olacağı yönünde bir düşünme haline varlığı teşvik eder ve bu şekilde düşünme şekli, varlığı zaman geçtikçe olumsuz etkiler, hayatında kötü şeylerin olacağına dair endişeleri, farkına vararak ortaya çıkarması gereken iyimser olay ve düşünceleri bulmasına engel olur, çok belirgin şekilde başarısızlıkların temel sebeplerinden biridir kötümserlik ve karamsarlık. Hiç bir başarı, başarılamayacağına dair olan inanç ile başarılı olmamıştır. Hepsinin içeriğinde başarılacağına dair iyimser bir inanç vardır ve bu şekilde başarı ortaya çıkarılmıştır.
Hep iyi şeyleri düşünerek, onların olacağını hayal ederek, onların olması konusunda da yapıcı çözümleri ancak bu şekilde bir iyimserlik bakış açısı haliyle görebiliriz. Kötümserlik bakış açısı söz konusu iken yine kötümser konularla ilgili ayrıntılar öğrenilir ve bu durum daha da bir çıkmaza girmemize neden olur. Niteliği belirlenmiş bir konuda önlem almak için savunma mekanizmaları oluşturmak, kendisini korumaya almak adına bazı sıkıntılar içine girmek, kötümserlik anlamına gelmez. Kötümserlik zaten böyle bir savunmanın yapılmasını istemekten ve belirginlikten uzak, sonrasında aynı doğrultuda ilerleyen isteklerle kendisini ifade eden bir halin yaşanmasına neden olur. Kötümser ve karamsar düşünceler, içeriğinde olumsuz eylemlerin yaşanacağına dair bilgiler bulundurmaktadır ve bunlarla ilgili önlem almanın dışında, olmayan olumsuzluk yüzünden sürekli bu şekilde hayata bakarak yaşamak kesinlikle rahatsızlıklara yol açacaktır. Nitekim varlıklar ve toplumlar, daima iyimser amaçlar ve umutlarla mutluluğu görüp yaşayabilme fırsatı bulabilirler. Bir oluşumun başına kötü bir olay geleceğinin bilinmesi ve bunun belirtilmesi ve sebepleri ve sonuçları ile mantıklı bir açıklamayı da kendisinde getiriyor ise bu durum, kötümserlik olmaktan uzak, önlem alınması için gerekenlerin yapılması şeklinde iyimser bir bilgi ve edinim olur. Kötümserlik, olmadığı yada bilinmediği halde o kötü olayın olacağına inanmak eylemi ile ilgili olup, önlem alınması uygulamasının da aynı belirsizlik ve bilgisizlik dahilinde yapılmasına neden olur. Bu kötümser ve karamsar bakış açısı ile elde edilen sonuçların uygulanması da yine aynı karamsarlık ve kötümserlikle çareler aramakla ilgili olur.
Mesela, deprem bölgesinde yaşayan ve sürekli deprem olacağı endişesi ile zamanlarının çoğunu bu sebeple evlerinin dışında geçiren insanlar, karamsarlıklarının ve kötümserliklerinin etkisi altındadır diyebiliriz. Ancak önlem alarak deprem anında yapılması gerekenlerle ilgili çalışmalar yapanlar, henüz olmamış olumsuz bir durumun sürekli etkisinde kalmazlar. Ölümün kaçınılmaz olmasının gerçeği de bu konuda aslında belirleyici bir bilgidir. Yaşam, bilinen tehlike ve sorunlara karşı önlemler alınarak geçirilen zamanları ifade eden bir yapıya sahiptir. Karamsarlık, kötümserlik ve bu eylemleri çağrıştıran ve yaşatan düşüncelerin, davranışların gerçek nedenleri bulunarak, alınması gereken önlemler varsa alınarak, iyimser bir bakış açısı ile yaşama devam edilmelidir. Mesela, bir telefon çaldığında henüz kim olduğunu bilmeden arayanın kendisini rahatsız edecek bir yer olduğunu düşünmesi, kimin aradığını öğrenene kadar bu endişe ile geçirilen zamanda yaşanan karamsar ve kötümser anlar, varlıkları yorucu ve hayatını sıkıntılara sokucu şekilde etkilere neden olur. Bu olumsuz eylem sürekli yaşandığı zaman varlıklarda bir alışkanlık, sonrasında huylar şeklinde kendisinde yer edindiği ve bırakması konusunda da zorluklar yaşayacağı, varlığa iyi gelecek olan çarelerin ve bilgilerin önünü kapatan, zarar verici bir eylem halini alır. Kötümserlik ve karamsarlık sahibi olan varlıklar, sürekli bir endişe ve panikle çevrelerine bakarlar ve onları iyi edecek olan iyimser düşüncelerin, olayların farkına bu sebeple varamazlar. Kötümserlik, karamsarlık sevginin içeriğindeki erdemlerin anlamlarına ve yapılarına ters bir şekilde davranışları etkilediğinden, olumsuz eylemler arasında yerini alır ve sevgiyi yok eden özellikleri ile varlıkların, alanların, toplumların kendilerinde yasaklamaları gereken şekilde tanımlanır.
Sinsilik Nedir? Sinsilik Nasıl Anlaşılır? Sinsiliğin Felsefi Tanımı
Sinsilik kısaca, bir veya bir çok olumsuz eylemi gizlice uygulamaya çalışmaktır. Kimsenin görmesini, bilmesini istemeden olumsuz eylemleri kendi içinde yaşatıp, çevresinde sanki kendi yapmamış gibi bir imajda çizerek, kötülüğü uygulama halidir. Suçu başkasının üzerine atmakta sinsiliğin bir sonucudur. Kendi yapısında olumsuz bir çok eylemi yaşatan sinsilik, bunu açıktan bir şekilde dışa vurmak yerine, gizliden gizliye yaşatarak, kimsenin anlamaması için özel çalışmalar içine girerek, olumsuz eylemleri yaşatır ve kendince bir amacı da olabilir yada bundan anlamsızca keyifte alabilir.
Sinsilik, sinsice düşünceler, sinsice hareketler, sinsilik içeren projeler ve çalışmalar, sinsiliğin her haliyle yaşatılması hallerini varlıklar ve ilgili alanlar, kendilerine ait olan her yerde yasaklamalıdırlar. Olumsuz eylemleri yaşatıyor olmak başlı başına varlıkları uçuruma götüren özelliklerdeyken, birde bunu gizlice yaparak kendi düştüğü hatayı kendi içinde çok özel bir şekilde muhafaza etme imkanını yaratmış olacaktır. Bu durum artık O'nun sırrı şeklinde, ikinci bir yüzü halini alan ve dışarıya başka şekilde davranan biri olarak yaşamasını sağlar. Hakikatin er yada geç ortaya çıkması gerçeği de sinsiliği açığa çıkarmakla ilgili olarak görülebilir. Sinsi varlıkların sinsilikle ilgili olan konuları açığa vuramaması, artık her zaman kendi içinde çevresinden ve toplum tarafından onaylanmayan bir kişiliği yaşattığı anlamına gelir.
Ve sinsi varlık modeli ortaya çıkar. Sinsilik, kendisini iyi biri gibi göstererek gizlice kötülük yapmak amacında olan varlıkların en çok işine yarayan olumsuz eylemdir. Bu şekilde ancak hem kötülüklerini rahatça yapabilme imkanı bulurlar hem de suçlu olarak addedilmezler, gizlenmenin yollarını bulmuşlardır.
Size çelme takarak düşüren O sinsi varlık iken, sonrasında yanınıza gelerek çok üzgün davranıp, düşmüş olmanla ilgili sebepler ve sorumlular, suçlular arayacak kadar utanç verici bir sahtelik içinde bulunabilir. Konunun kendisi ile alakasının olmadığını yaşatarak anlatır, bu O'nun için artık normal bir durumdur. İçsel rahatsızlıkları kalmamıştır. Ve varlıksal erdemleri içerisinde yaşatmadığı için son derece rahat bir şekilde, sanki gerçekten kendisi yapmamışçasına yaşanan olayla ilgili dinleyici, izleyici, yorum yapan kişi olabilir. Sinsilik, yanında bazı kişilik bozukluklarını da isteyen, bazı erdemleri yaşatmayan insanlarda ancak görülebilir. Merhametli olanlar, yalan söylemekten hoşlanmayanlar mesela, kesinlikle sinsi olamaz. Bu kılığa girmesi adına yapısı uygun değildir. Sinsilerin aksine düşmancıl varlıklar, alanlar göz göre göre kendisinin düşman olduğunu, sizinle savaştığını belirtirler ve karşınıza geçerek sizi hedef alırlar, sizde kendinizi buna göre korur ve savunursunuz. Sonrasında bu düşmancıllar, kendi yaptığını kabul etmiş şekilde yaşarken, sinsiler sizin karşınızda iyilik rolü oynamak ve içinde aynı zamanda sinsiliğine neden olan olumsuzluğu da yaşatmak şeklinde, diğerinden çok daha zarar verici olarak çevrenizde bulunurlar.
Sinsiler için kötünün de kötüsü şeklinde bir tanım yapabiliriz. İyilerin bütün imkan ve erdemsel özelliklerini kullanmak için fırsat ararlar, bulurlar ve yavaş yavaş tüketmek eylemini sinsiler yaşatırlar. Olumsuz eylemlerle kendisini iyice bütünleştirmiş şekilde yaşayan varlıklar için sinsilikte bu eylemlerin rahatça uygulanabilmesi için bir yoldur.
Bu yüzden çevrenizde sinsilerinde olabileceği ihtimaline karşı iyilik maskesi ardında saklananları görebilmek adına algılarınızı bu konuda her zaman açık tutmalısınız. Diğer erdemsel özellikleri uygulama şekliyle, sözlerle değil de, uygulamasını yapıp yapmadığını inceleyerek, sinsice bir içselliğinin olup olmadığını anlayabilirsiniz. Bazı erdemsel özellikler ancak yaşanıyorsa uygulanabilir özelliklerde olur, kendisini hissettirir ve bu şekilde erdemler, sinsilik gibi eylemlerin uygulanmasına izin vermeyen bilgileri içeriğinde bulundururlar. Mesela fedakarlık, gerçek fedakar varlıklar, bunu uygulayanlar sinsi olamazlar, şeklinde gerçekten uygulandığını anlamayı başarmalı ve çevrenizde varsa şüphelendiğiniz sinsi varlıklar, onları bu örneklerdeki gibi inceleyebilirsiniz. Bu açıklamadaki gibi yıkıcı, bozucu ve ayrıştırıcı bir eylem olan sinsilik, sevgiyi yok edici özellikleri ile kesinlikle yaşatılmaması gereken olumsuz başka bir eylemdir. Varlıklar, alanlar sorun veya yapılması istenen şeyler ne ise bunu sinsice değil, açıkça ortaya koyma şeklinde yapacak kadar erdem sahibi olmalıdırlar. Sinsilik, yaşadığı alanın kendisini de sinsice etkileyen ve hastalık şeklinde de tanımlayabileceğimiz olumsuz bir eylemdir.
Bencillik Nedir? Ben Merkezcilik Nedir? Bencilliğin Felsefi Tanımı
Bencillik, bir varlığın hep kendi menfaatini düşünmekle ilgili olarak yaşatılan, kendi rahatı, kendi mutluluğu, kendi çıkarları, kendi güzelliği, kendi hayatı, kendi fikirleri ve kendi şeklinde başkalarının mutsuzluğunu, rahatsızlığını, zarar görmesini ve bu kendisi ile ilgili olarak düşünme durumunda kendisinden başkasını düşünmeden, hep kendini düşünerek yaşama ve uygulama yapma halidir, bu tanıma uyan olumsuz bir davranış biçimidir. Benciller için hayat kendisine olanlarla ilgilidir, diğerlerinin O'nun için pek önemi yoktur. Vardır, oda sadece kendisi ile ilgili olduğu zamanlardadır. ( Çocukların gelişim çağındaki bencil gibi görünen, ben merkezci tavırları bu tanımdan uzaktır ) Kendisini memnun edecek konular söz konusu olduğunda çevresindekilerin ne gibi zararlar gördüğü, onların mutsuzluğu, olumsuz hallere düşmesi O'nu ilgilendiren bir konu olmaz, ilgisi de varsa sahtedir.
Hayat, bencil olunmaması gerektiğini her haliyle açıklar özelliklerdedir. Toplumlar şeklinde yaşamların bulunduğu alanlarda bencillik, o toplumun içindeki hastalıklar gibi topluma zarar verir. Birlik, beraberlik ve yardımlaşmalarla toplumlar gelişir, refaha ulaşır.
Herkesin sadece kendisini düşündüğü bir ortamda sevgiden ve içeriğindeki diğer erdemlerden bahsetmek ve onların yaşatılmasını beklemek anlamsız olur. Bencillik bir çok insani, varlıksal erdeme ters bir olumsuz eylemdir. Aynı zamanda varlıkların kendi gelişimlerini de olumsuz yönde etkiler. Bir yere yardım edilmesi gibi bir imkanı olan varlığın ve bunu sadece kendi bencil istek ve arzuları nedeni ile yapmaması, o varlığın zihinsel, varlıksal gelişiminin bu noktada kaldığı anlamına gelir.
Sevgiyi tamamlayan erdemleri uygulayarak ancak gelişebiliriz ve bencillik içeriğinde bir çok olumsuz eylemi de bulunduran, varlıklar için oldukça zararlı ve kendilerinde tamamen yasaklamaları gereken bir eylemdir. Bencil olunmaması gerekmektedir çünkü mutlaka başkasına ihtiyacının olacağı şekilde düzenlenmiş bir hayatı yaşamaktasın. Bencil olunmaması gerekmektedir, çünkü bu durum seni olumsuzluk içindeki bir yalnızlığa sürükler ve buda sadece kendine zarar verir. Çocuklar, yaşlılar, engelliler, hayvanlar gibi yaşamda bir çok yardıma muhtaç varlıklar varken, onların içinde sadece kendini düşünerek yaptığın bütün davranışlar, seni bu yardımı yaptığında elde ettiğin mutluluktan, hazlardan, yaşama sevinçlerinden mahrum eder, haliyle sevgiden mahrum olarak yaşamaya başlarsın, gibi neden bencil olunmamasına dair bir çok açıklama yapılabilir.
İnsani, varlıksal bütün erdemler birbirleri ile bağlantılı şekilde anlamlara ve uygulama çekimine sahiptirler. Yani merhametli olanlar fedakarda olabilmekte ve cesurda, bunlar varsa adilde, şeklinde bazı erdemleri kendilerinde yaşatan varlıklar, diğerlerini de uygulamak konusunda bu erdemlerin birbirlerine olan benzerlikleri ile onları uygulamada yatkınlık kazanırlar.
Ancak aynı şey olumsuz eylemler içinde geçerlidir, birinde bencillik varsa, cehalette vardır, devamında adaletsizlik ve başka diğer olumsuz eylemleri de uygulaması çok mümkün olur, diğer olumsuz eylemleri uygulaması konusundaki yatkınlık, kendi varlığında, zihninde yaşattığı olumsuz eylemlerden kaynaklanmaktadır. İyilik ve kötülükler yaşamda fayda ve zarar, doğru ve yanlış, yukarı ve aşağı gibi çok net bir şekilde ancak anlamları için oldukça düşünmeyi gerektiren özelliklerde birbirlerinden ayrılmışlardır. Birbirlerini tamamlayan ve çeken şekilde iyilikler ve kötülükler bizleri çevrelemiş durumdadır. Bize düşen bunların hangilerinin gerçek kötülük olduğunu anlayarak biran önce bunları kendi varlığımızdan yok etmektir. Bencillik, sevgiyi yok eden özellikleri ile oldukça olumsuz bir eylem olarak ve bulunduğu varlığı itici gösteren, varlıkları birbirleri ile ötekileştiren, dostluk ve arkadaşlık, aile gibi muhteşem kavramlara ters bir davranış biçimidir. Ölüm gibi bir gerçek varken yaşamda, varlıkların bencilce davranarak kendi çıkarlarını düşünmesi ve bununla ilgili olarak çalışmalar yapması oldukça anlamsızdır.
Bu gibi bencil bütün davranışlar, ölüm denilen kaçınılmaz an geldiğinde bütün anlamını yitirir. İyiliğin, sevginin ölümden sonra bile destekleyici ve yol gösterici olan özelliği, bunu yaşayanların bildiği ve gördüğü gerçeklerdendir. Bu sebeple bencilliğin ne anlama geldiğini bilerek bunu kendi varlıksal alanlarımızdan, zihinlerimizden, inançlarımızdan biran önce yok etmeliyiz. Ben merkezcilikte bencillikle aynı anlamda bir ifadedir. Dünya'nın kendi çevresinde döndüğünü düşünen ve sadece kendisini düşünen, kendi çıkarları ve kendi yaşamından başka şeylerle ilgilenmeyerek, olayları, durumları ve konuları hep kendi bakış açısı ile yorumlayanlara, buna göre davrananlara bencil ve aynı zamanda ben merkezci diyebiliriz. Paylaşmak, yardımlaşmak, fedakarlık, merhamet, eşitlik gibi erdemleri hiçe sayan olumsuz bir eylemdir bencillik, ben merkezcilik.
Sanat Erdemsel Özelliği, Sinema Nedir? Sanat Nedir? Sinema ve Sanat Üzerine Felsefi Bir Yazı...
Sinema, izleyicisine ilgili ekranlardan görüntüler ve sesler yoluyla ( bu bazen sessiz de olabilmektedir ) bir konuyu, kendisine has araç ve gereçleri ile anlatmak, açıklamak, göstermek, bildirmek, öğretmek şeklindeki bir amacı uygulatan sanat dalıdır. En etkili sanat dallarından biridir. Sanat ise bir konunun, düşüncenin, hayalin bazı araç ve gereçler kullanılarak ifade edilip insanlara aktarılması uygulamasıdır. Yani bir sözü direk olarak söylemenin ayrı bir etkisi vardır, ancak o sözü sinema yada başka sanat dalları ile yapılandırarak anlatmanın çok ayrı bir etkisi vardır. O sözün yada konunun direk açıklanması, sanat yoluyla ifadelendirilerek, yapılandırılarak açıklanmasından çok daha az etkilidir, çok daha az kalıcılığı söz konusu olur. Sanat, duygu ve düşünceleri göstermek özelliğini içinde barındırır, hissettirmek gibi olağan üstü özellikleri vardır, bu duygu ve düşüncelerle ilgilenmek istemek gibi bir çekicilik yaratır. Ve sinema, kendi yapısında kamera, oyuncular, yönetmenler, senaryolar, ekranlar, sinema salonları gibi bir çok araç ve gereçleri bulunduran ve sonucunda, ortaya sanatçının oluşturmak istediği şeye bağlı olarak hikayeler, örnekler, olaylar, bilgiler, konular şeklinde eserlerin çıkarıldığı bir sanat dalıdır. Sinema, içerik olarak gerçek hayatın yapısal görünümünden beslenmektedir. Filmlerde bir şeyler yaşanıyor, konuları ortaya çıkaran olaylar, hayatımızdaki olaylar gibi ve izleyenler bunları kendi bilgilerince anlamlandırırlar. İçeriğindeki bütün görüntüler ve sesler, gerçek hayatla ilgili olacak şekilde bir etkileme olanağına sahiptirler.
İzleyicilerin gerçek hayatı yaşaması, sinemanın da her zaman gerçek hayata bir etkide bulunduğunun ve içeriğinde de bununla ilgili çalışmaların olduğunun kanıtıdır. İzleyicilerin yaşamları ile temas etmesi gereken şekilde ( yani en genelinden insana hitap eden ) içerikleri olmak zorundadır ve bu haliyle etkileme durumu çok fazla olan bir sanat dalıdır. İçeriğinde mutlaka kendisine ait anlatmak istediği bir konusu vardır. Her filmin mutlaka bir anlamı vardır, izleyicisine vermek istediği bilgileri, etkileri, değerleri bulunur. Bu şekilde bir yapısı olan sinema, oldukça büyük bir çalışmanın eseri olarak ve izleyenlerin vizyonlarını genişleterek ve onlara başka insanların bilgilerini, fikirlerini, hayallerini aktararak, gelişimsel açıdan da oldukça büyük etkileri sağlamaktadır. Günümüzde sinema kendi içeriğini de oldukça genişletmiştir. Dram, bilim kurgu, fantastik, gerilim, korku, macera, aksiyon, suç, polisiye, psikoloji v.b. bir çok alanda içerikleriyle insanlığa hizmet eder hale gelmiştir. Her filmden mutlaka alınması gereken bazı dersler ve bilgi ve tecrübeler bulunur.
Örnek olarak gerilim ve korku filmlerinin asıl amacı, izleyenleri korkutmak değil, izledikleri filmlerin içeriğindeki olaylara benzer şeyler başlarına geldiğinde, bu gibi durumlarda nasıl tepkiler verilmesi gerektiğine dair, neler yapılması gerektiğine dair, cesurca davranarak çözümler bulunmasına dair edinimler, tecrübeler katmaktır. Suç ve Polisiye filmleri mesela, suçun oldukça fazla işlendiği Dünya'da yaşanan olayları izledikçe daha da temkinli ve bilgili olarak davranmamıza sebep olmaktadırlar. İnsanlar, bu yolla çok daha çabuk ve sağlam bir şekilde aydınlanabilmektedirler. ( Tabi örnek almak ve izlenen şeylerin içerisinden dersler çıkarabilmek şeklindeki zihinsel olgunluğa gelmiş olmayı da atlamadan, çocuklar için algıları ve anlama kapasiteleri yetmediği için sinema, bu haliyle bazı içerikleri ile onlar için zararlı olabilmektedir. Ebeveynler, bu hassas konuyu bilerek çocuklar yeterli zihinsel olgunluğa gelene kadar izlediklerinden sorumlu olmalıdırlar, yoksa anlamsızlıktan kaynaklanan psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir ve belki başka sebeplerle başka sorunlarda... )
Bu ve benzeri bir çok film türü ve içerikleri kendi anlamlarınca oldukça fazla öğretici ve aydınlatıcı şekilde insanlığa fayda sağlamaktadırlar. Hiç bir filme kötü diyemeyiz,( özellikle bunun için yapılmadıysa ) her filmin içinden alınması gereken pozitif dersleri ve bilgileri görebilmeliyiz. Filmlerde yaşanan negatif olaylar ve durumları örnek almak şeklinde değil, arkasındaki pozitif dersi vermesi ile ilgili olarak değerlendirmeliyiz.
İçeriğine göre bir çok duygu ve düşünceleri de bizlere aktarır sinema. Bu sanat dalı ile hiç tanımadığımız duyguların, bilmediğimiz düşüncelerin farkına varabiliriz. Çünkü hepsi başka başka zihinlerden ortaya çıkan eserlerdir ve her zihin, kendisine ait özellikleri ve yaşanmışlıkları ile kendisine özel bir yapıya sahiptir, bilgi, tecrübe ve anlayışa sahiptir ve O'nun bildiklerini bilmektir de aynı zamanda sinema. Bildiğini bildirmenin, anladığını anlatmanın, istediğini vermenin en etkili yoludur sinema. Her film aslında bir kitaptır da diyebiliriz. Kelimelerin, cümlelerin görüntülere ve seslere dönüşmüş hali olarak ekranlarda bizlere okunurlar. Hayatı anlatır, insanı anlatır, bilgilendirir, aydınlatır, uyarır, bakış açıları sunar, eğlendirir, sevindirir, hüzünlendirir, öğretir, dersler verir ve bu kadar çok özellikli olan bir sanatın her insan tarafından mutlaka ilgiyle takip edilmesi gerekmektedir.
Sanat, başlı başına zaten bir erdemdir. Sinema sanatı da erdemsel özellikleri ile sevgiyle ilgili olan bir uygulama, çalışmalar bütünüdür. Sanat ve sinema, içeriğinde sevgiye uyumlu olacak şekilde eserlerin bulunması halinde sevgiyi tamamlayan erdemlerdendir diyebiliriz. Yoksa özellikle sanatı ve sinemayı olumsuz eylemleri yaşatmak ve aktarmak için kullananlarda olabilir, onlara sanat ve yapanlara da sanatçı diyemiyoruz. Hiç bir sanat yıkıcı, bozucu, olumsuzlukları sağlayıcı olamaz, bunlara sanat denilemez, sanatlar her zaman öğretici, aydınlatıcı, eğitici, bilgilendirici ve geliştirici olarak tanımlanır. Bu gibi eserleri sonrasında size pozitif şeyler katıp katmaması ile ilgili olarak değerlendirebilirsiniz. Görüntülerdeki çirkinlik, iticilikten, rahatsız edicilikten ziyade verilmek istenen anlamlarla ilgilenmelisiniz, bu rahatsız edicilik, iticilik ve çirkinliğin ne anlatmak istediği o sanatın mahiyetini açıklar.
Örnek olarak '' Otel - Hostel'' filmlerinden bahsedersek, bu filmler içeriğinde oldukça fazla kan, vahşet, şiddet ve işkence gibi unsurları barındırmaktadır ancak bu filmlerde anlatılmak istenen, insanların bu gibi tuzaklara düştüğü, insanlara işkence yapmaktan zevk alan insanların olabileceği, buna göre çok dikkat etmemiz gerektiği şeklindeki uyarılardır. Yoksa bu görüntülerin izleyenleri memnun etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz.
Bu açıdan bakıldığında bu filmler insanlığa uyarı ve önlem açısından, hatta belki de resmi makamları bu gibi olaylarla ilgili uyarmak adına oldukça önemli ve faydalıdır. Size kendinizi iyi hissettirecek filmlerin izlenmesinin gerekliliği gibi, bu gibi filmlerde izlenerek, içerisindeki olaylar yaşanmadan hayat hakkında çok uçta olsa dersler alınarak vizyonunuzu genişletebilirsiniz. Hem de o acıları, o ıstırapları ve zor zamanları yaşamadan, bir kaç saat içinde bunu yaşayanların neler çektiğini, gördüğünü öğrenerek kendinizce hayat dersleri edinebilirsiniz.
Dünya hayatı içerisinde binbir olumsuzluğun ve kötülüğün olduğu bir yaşam alanı olarak karşımızdadır ve bu gibi eserleri, bu kötülüklerin neler olduğunu anlamak ve dikkatli yaşamak adına örnek olarak izlemeliyiz. Bir çok nasihat yerine o konu ile ilgili etkili bir film izlenilebilir ve etkisi çok daha fazla olabilir. Bu örnekteki gibi anlatılmak istenenleri ortaya çıkararak içeriğinin yapısını öğrenebilirsiniz. Çıkan anlam, başka bir yazıda bahsettiğimiz gibi iyilikleri ve kötülükleri anlamak konusunda düzen ve düzensizliğin kullanımı ( Okumak için Tıklayınız ) şeklinde bir inceleme ile, çıkan anlamların düzen mi yoksa düzensizlik mi getirdiğini anlayarak hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Sanat, insanların birbirlerine kendilerinde bulunan özel bilgi ve tecrübeleri aktarması için kimi araçları kullandığı erdemsel bir uygulamadır ve sinemada, bu uygulamanın içerisinde yer alan ve kendi içinde de oldukça kapsamlı uygulamaları olan ve her toplumun, insanın ilgi ile takip etmesi gereken en etkili sanatlardan biridir.
Yönetmenler, senaristler, oyuncular, bütün set ekibi, montajcılar, ses ekibi ve benzeri şekilde çalışanların olduğu ve çalışmaların yapıldığı bir bütünlükle ortaya çıkarılan eserlerdir filmler. Sinema yapanlar, insanlığa kalıcı bir bilgi ve tecrübeler bütünlüğü bırakmaktadırlar. En basitinden içeriğindeki dönemin teknolojisini ve medeni yaşamını göstermesiyle bile bazı bilgi ve tecrübelerden bırakılmıştır diyebiliriz.
Özellikle olumsuzluğu ortaya çıkarmak ve toplum içinde olumsuzlukların olması için hazırlanmış ( varsa ) sanatların, sinemaların dışında bütün sanatlar ve sinemalar, hepsi izlenmeye değer, ilgilenmeye değer, oldukça kıymetli, içeriğinde mutlaka bizlere faydası olacak olan bilgi ve tecrübeleri bulunduran çalışmalardır. Bu yazının vesilesi ile bütün sanatçılara yaptıkları bütün çalışmalar için teşekkür ediyoruz.
Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Atatürk
Bağnazlık, eskimiş ve uygulamadan kalkmış olan yaşam tarzlarının, bilgilerin, inançların artık kullanılması gerekmiyorken bile onlara sıkı sıkı bağlanarak değişimden korkmak, değişimi reddederek hala o eski bilgilere bağlı kalma durumudur. Cahil kalma isteğinin diğer bir adı da bağnazlıktır. Yaşam her haliyle değişimi destekleyen ve yaşatan özellikleri ile karşımızdadır. Çok uzağa bakmadan 10 sene önceki yaşam şartları ile şimdiki bile aynı değilken, değişim, gelişim insanların hayatlarını bu denli etkileyen önemli bir faktörken, bağnazca yaklaşımlar varlıkları aşağı çekici özellikleri ile yaşatılmaktadır. Sebep ve sonuçları ile açıklanmış bilgiler karşısında da bağnaz zihinler, kendi bildiklerinden vazgeçmezler. Onlar böyle davranarak neler kaybettiklerinin farkında olmadan, yeni ile gelen bilgi ve tecrübelerden mahrum bir hayat yaşamak zorunda kalırlar. Bunun aslında en başlıca nedenlerinden biri yeniyi tam olarak anlayamamasından kaynaklanan korkularıdır. Değişim uzun zamandır süre gelen düzeni bozmakla ilgili olduğu zaman sancılı bir süreç olarak yaşanır. Kendi bildiklerinin ve inandıklarının yanlış olduğunu bilmesi, O'nu belirli bir zaman sıkıntıya sokacaktır ve en çokta bununla yüzleşmek istememesi bağnazca davranmasına neden olur. İnanç erdemi, varlıkları çok ciddi bir şekilde etkileyen özelliklere sahiptir ve uzun zamandır ciddi bir şekilde inanılan konulardan vazgeçmek için donanımlı zihinler, sıkı çalışmalar gereklidir.
Varlıklar inandığı doğrularla hayatlarına yön verirler ve bağnazca olarak tanımladığımız eskimiş ve geçerliliği kalmayan bilgilerin oluşturduğu inançlar, silgi ile bilginin silinmesi kadar kolay olmamaktadır herkes için. Varlıklar inandıkları gibi yaşarlar ve çevrelerini de bu şekilde şekillendirirler, bu örnekle bağnazlık içinde bulunan varlıkların çevreleri de, yaşamları da aynı bağnaz bilgi ve düşüncelerin etkisi altında kalır.
Bundan çevresindekilerde etkilenir ve bu sebeple ayrışmalar söz konusu olur. Değişim, gelişim yaşamın temel faktörleri olarak göz önünde duran bir konudur ve yaşamın bütün alanlarını etkileyecek şekilde değişimler söz konusu olmaktadır. Elinde son model cep telefonu varken teknolojinin şeytan işi olduğuna inananların olması, kendi inançlarına göre şeytaniliği kullanıyor inancını O'na yaşatır ve bu cehalet, bağnaz inançlar ve bilgiler, varlığı bir karmaşa içinde, yanlış ve doğruyu ayırt etmekten uzak olarak olumsuzluğun kendisi ile bir bütün olmuşçasına bir zorunlulukla yaşatır. Tabiiki cehalet bu konuda bağnazların en büyük destekçisi olmaktadır ve kişisel inanç özgürlüğü şeklinde saygı duyulması gereken erdemleri yaşatanlar içinde karışılamaz bir durum olarak sayılmaktadır. Kimilerine bağnazca da gelse, bu O'nun hayatı ve O'nun inancıdır, bunu ancak kendisi isterse değiştirebilir. Günümüzde bir çok ideolojiler, felsefeler, sanatlar, teknolojiler ve imkanlar varken, iyilik ve kötülük kavramları da bu denli su yüzüne çıkmışçasına görünüyorken, bağnazca bilgi ve inançlara takılı kalarak varlıklar sadece kendilerine zarar verirler.
Akıl, mantık ve sevgi süzgecinden geçen bilgilerle bağnaz fikirler, inançlar gereken şekilde değiştirilmeli, zamanın algısı, bilgisi ve imkanlarınca varlıklar için olması gereken en ideal ve O'na fayda sağlayacak şekliyle düzenlenmelidir. Yoksa ilerleyen zamanın, çağın gerisinde olarak inandıkları yüzünden bir çıkmazın içinde sürüklenerek debelenen yine bağnazlık sahibi olan varlıklar olacaktır. Bir şeye, bilgiye, atalardan kaldığı için, baskıların söz konusu olduğu için, korkular yüzünden, alışkanlıklar sebebiyle, herkes öyle inanıyor gibi saçma sebepler yüzünden inanılmaz.
Bir şeye inanmak için onun bütün hatları araştırılır, incelenir, düşünülür. O şeye neden inandığı, neden inanmak zorunda olduğu, inanınca neler elde edeceği, inanmadığında kaybettikleri nelerdir, kendi isteğim yüzünden mi buna inanmak istiyorum, şeklinde bir çok soru ve araştırma sonrasında elde edilen verilere göre inanılır.
Bu tamamen kişisel bir konudur ve size, neye inanmanız gerektiğini söyleyenler, zorlayanlar, ısrarla ikna etmeye çalışanlar hata yapmaktadırlar. Hayat herkesin kendi gözünden gördüğü ile tanımlanır ve O'nun gözünden görülen hayatla inanılan şeyler bir başkasının algıladığı ve gördüğü hayat için uygun olmayabilir, değildir de... Kişilerin kendilerinin inanmasının ve bu inanca kendi iradeleri ile varmasının etkisi, dış sebepler yüzünden edinilen inançlardan kat kat daha sağlam ve doğrudur. Böyle olmadığı için zaten bağnaz inançlar nesilden nesile gelerek toplum içinde var oldular. Bu örnekle çocuklar, belirli olgunluk seviyesine geldiğinde onlara neye inanacağına kendilerinin araştırarak karar vermesi öğretilmelidir. Yoksa iyilik yapayım derken onlar için kötülük yapmış olabilirsiniz. Başkasının tavsiyesi, önermesi, yönlendirmesi ile edinilen inancın, kendi kendine araştırarak edinilmesi yanında kalıcılığı ve etkisi çok azdır. Bu açıklamalarla bağnazlık için, yanlış olduğu akıl ve mantık süzgecinden geçtiği ve sebepler ve sonuçlarla da bilindiği halde sıkı sıkıya bağlanılan bilgiler, inançlar ve onları değiştirmemekle ilgili olan davranış biçimidir diyebiliriz. Kesinlikle sevginin yapısına ters olan bu olumsuz eylem, varlıkların kendilerinde yasaklamaları gereken türden özelliklerdedir ve değişimin ve gelişimin gereklerini öğrenerek, buna göre yaşamı destekleyecek bilgiler ve inançları edinmek, bu şekilde düzenlenmiş ve yaşayan bir Dünya'da çok daha faydalı olacaktır.
Obsesyon Nedir? Obsede Etmek Nedir? Obsedör Nedir? Obsesyonun Felsefi Tanımı
Obsesyon, takıntı şeklinde kelime anlamı olarak bilinse de ( aslında takıntı olarak obsesif kullanılır ), felsefi anlamda etki altında olmak, kalmak olarak kullanılır. Obsede etmekte, bir yeri, varlığı, alanı etkisi altına almak anlamında kullanılır. Bu etkileme durumu etkilenen alanın iradesini kontrol etmek şeklinde bir uygulamayı sağlamaktadır. Böyle etkiler yapan alanlara, varlıklara, organizasyonlara da obsedörler denilmektedir. Yani obsesyon, etki altına alarak iradesini kontrol etme olayı, obsede ise etki altında kalarak iradesini teslim etme durumu, obsedörlerde bunları yapan varlık ve alanlara verilen isim olarak tanımlanır. Obsesyon, günümüzün en tehlikeli konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Henüz bilgi ve tecrübesi yeterli olmayan, kendisini yeterince geliştirmemiş varlıklar, alanlar başkalarının etkileri altında kalarak iradelerini onlara teslim etmek gibi bir yanlışın içine düşmektedirler ki, bu durum onları felakete götürücü özelliklerde bir gerçeği ortaya çıkarmaktadır.
Her varlığın kendi iradesi vardır ve bu iradeyi ancak kendisi kontrol etmelidir. Özgür irade kavramı obsede olan bir varlıkta kesinlikle yaşayamaz. Obsedörlerin en çok istediği şey, varlıkların ve obsede edilecek olan alanın sorgusuz ve sualsiz istenilenleri kabul etmesi ve kendisine inanmasıdır.
Bunu iyilik maskesi altında, tehditlerle yada zorlamalarla, yalan yanlış bilgilerle, kimi oyunlar ve tuzaklarla yaparak elde ederler. Bu onlar için çok önemlidir, nitekim obsedörlük başlı başına olumsuz eylemlerin bir çoğunu kendi yapısında bulundurmakta ve hastalık şeklinde varlıklarda, alanlarda yaşatılmaktadır.
Başkalarını obsede etmeyi kimi varlıklar arzular şeklinde kendilerinde hissetmektedirler. Obsedörler, etkisi altına aldıkları varlıkları, alanları sadece kendi istek ve arzuları neticesinde kullanmak amacında olurlar. Diğer bazı kötülük olarak bildiğimiz eylemler, mesela şiddet, hırsızlık, cinayet gibi kötülüklerden farklı olarak obsedörler kendilerine bir nevi köleler aramaktadırlar. Yaşam boyu iradesini kontrol ederek kendisini efendi yapmak şeklinde amaçları vardır. Ve bunun için yapılması gereken ilk şartta kendilerine inanmalarını sağlamak olmaktadır. İnanan varlıklar, alanlar bu erdemsel özelliği böyle yanlış bir alanda uygulamaya soktukları için akabinde güven, sadakat ve benzeri bir çok erdemsel özelliklerini de inandıkları alanlara açmış ve uygulamaya sokmuş olurlar.
Yalan yanlış bilgileri ve öğretileri kullanarak bazı insanları çevrelerine toplayıp onların zorunlu cahillik özelliğinden faydalanmaktadırlar. ( Zorunlu cahillik, zihinsel ve varlıksal gelişim seviyesi olarak olabileceğinin en ideal anında olan varlıkları cahil olarak görebilen varlıklarında olması ile onların bu durumu, zorunlu cahillik olarak nitelendirilir, bu hayatta daha fazla bilgi ve tecrübe edinemeyenlere verilen genel isimdir ve bu zorunlu cahillik, anlamı itibarı ile masumdur. Mesela, her hangi bir köyde yaşamını geçirmiş yaşlı insanlar, ömrünü çocuklarını büyütmeye adamış ve bilgilerle hiç ilgili olamamış, işte bu gibi insanlar zorunlu cahillik yaşamaktadırlar ve buda varlıksal olarak bir seviyedir ve oldukça masumdur.) Tehditler ve baskılarla insanların yaşamlarını etkilemeye çalışanlar, kendisi dışında gözü hep başkasının sahip olduklarını kullanmakta olanlar, hep obsedör karakterli varlıklar ve alanlardır.
Herkes bu gibi alanlardan ve varlıklardan kendisini korumak için oldukça dikkatli ve özenli davranmalıdır. Onlara karşı en ideal savunma mekanizması sevgi varlığı olmak yada olmaya çalışmaktır. Sevginin içeriğindeki erdemlerin uygulanması, onların hiç bir zaman işine gelmeyen şekilde davranışları açığa çıkarır. Bu durum, kötülüğün sizin izninizi alarak sizin hakkınızda işlemler yapması anlamına da gelir, yani sizi obsede etmesi. Bu yüzden varlıklar sadece kendi iradesini kendisinin yönlendireceğini bilerek ve kendi doğru ve yanlışlarını sadece kendisinin bulabileceğine inanarak yaşama odaklanmalıdırlar.
Yoksa çevrenizde obsedör kişilikli olarak kendi isteklerinin yapılmasını isteyen bir çok varlıkla, alanla karşılaşabilirsiniz. Sinsilik, iyilik maskesi takınmaları, tehditler, baskılar, yalan bilgilerle aldatma yoluna gidilerek inancınızı kazanmak, hep obsedörlerin uygulama yöntemleri olarak karşınıza çıkar. Bu varlıklar, alanlar bu yaptıklarından hiç bir şekilde pişmanlık yada rahatsızlık duymazlar, nitekim onların varlıksal ve zihinsel yapıları, erdemlerin içeriğindeki anlamları anlamakla ilgili bir reddetmeye girmiş durumdadır. Bir insana, alana zarar vermek kendilerince mantıklı olduğuna inandıkları sebeplere göre uygun görünmektedir ve tamamen değer yargıları da olumsuzluklar üzerine kurulu şekilde yapılanmıştır. Hitler mesela, tarihten bizlere anlatılanlar doğru ise tam bir obsedör olarak tarihi en olumsuz etkileyen örneklerden biridir diyebiliriz. Aynı şekilde Firavun'da.
Obsedörlerin asıl istediği şey iradeyi etkileri altına almaktır ve İradenin başkasının elinde olması demek, varlığının, kendisi ile ilgili olan alanlarının, hayatının da kontrolünün başkasının elinde olduğu anlamına gelir. Kimileri şartsız kuralsız teslimiyet gibi uygulamalarda bulunurlar. Oysaki bu kadar daha yanlış bir uygulama varlıklar için söz konusu olamaz.
Hiç kimse hiç kimseye ve hiç bir sebeple teslimiyet duymamalıdır. İnsanoğlu hatalar yapabilen varlıklardandır ve teslimiyet, tamamen kendisini o alana, varlığa adamak anlamına gelir. Herkes sadece kendisine inanmalı, kendi iradesini kendisi kontrol etmeli, kendi kararlarını kendisi vermeli ve kesinlikle hayatının kıymetini bilerek kendisini obsede etmeye çalışan varlıkların, alanlarında kendisinden farklı bir yapıda olmayan oluşumlar, varlıklar olduğunu anlamalıdır. İkinizde ölümlü iken, O'na kendini teslim etmen neden?
Dünya yaşamı, iyiliklerle kötülüklerin bir savaş içinde olduğu şekilde çevrelemiştir bizleri ve bir varlığın bu konuyla ilgili olarak kendisi için yapabileceği en iyi şeylerden biri, öncelikle ve sadece kendisine inanmak, kendisi dışındaki bütün inanç ve etki kaynaklarını derinlemesine incelemek olacaktır. Kötülükler ve bunların uygulanması aşaması yaşandığı zaman bilinmelidir ki, üzerinde ısrarla durulan iyilikler kazanacaktır. Pes etmeden inandığın iyilik ve doğruluk adına mücadele etmen mutlaka kötülüğe galip gelecektir. Nitekim var olmak ve yaşamın temeli iyiliklerle, sevgiyle ilgilidir. Kötülükler ve bunlara sebep olan bilgiler, uygulamalar yaratılışın hamurunda olan şeyler değillerdir. Dolayısı ile varlıklara ve alanlara düşen, o kötülüğün yok olması zamanı gelinceye kadar sabretmek ve iyilikle ilgili olan duruşunu bozmamak olacaktır. Bu şekilde bir bekleyişin sonunda iyiliklerin kazanması kesindir. Yaşam iyilikleri destekleyecek şekilde düzenlenmiştir, sadece özgür irade kavramının bağlayıcılığı nedeni ile kötülükler özgürce aramızda bulunabilmektedirler. Yoksa bir çiçeğin açmasından, bir yavru köpeğin bakışlarından yaşamın iyiliği destekleyen bir oluşum olduğunu anlayabilirsiniz.
Bu açıklamalardan sonra başka bir ifade ile obsesyon, bir yerin, bilginin, varlıkların etkisi altında kalınması durumudur ve bu etki altında kalınmakta obsede olunmakla tanımlanır, akabinde bu etki altında bırakmak isteyenlere de obsedörler denir ve bu üç anlamda sevgiyi yok eden özellikleriyle varlıkların kendilerinde ve çevrelerinde yasaklamaları gereken, kesinlikle obsede olmamaya dikkat etmeleri gereken şekilde olumsuz bir eylemdir, diyebiliriz.
Obsedörler, size bunu fark ettirmeden sizden sizi isterler ve bu durum, evrensel bir sorun olarak da karşımıza çıkmış bulunmaktadır. Nitekim evrendeki yaşamın içinde ne gibi varlıklar, alanlar olduğunu bilmiyor ve onlar için başka yaşam türleri obsede edilmesi gereken alanlar gibi görünebilir. Bu onlar için normal olabilir, çünkü ruhsallık öğretilerinde ve ilgili bir çok filmde de, ruhsal obsesyondan bahsedilmektedir ve bunu yaşayanlarında açıklamaları bu durumu doğrular niteliktedir.
Dünya gözü ile gördüğümüz alanlarda yaşayan insan obsedörlerin dışında birde gözle görülmeyen alanlardan insanları obsede etmeye çalışan varlıklar bulunmaktadır. '' Korku seansı ve Doktor Uyku '' benzeri filmler tamamen bu konu ile ilgilidir ( varlıksal halleri tam olarak benzemese de varlıkları obsede etme halleri ve yöntemleri benzemektedir ) ve bu gibi varlıklar obsede etmeye çalıştıkları insanların zihinleri ile direk temas içine girerek, zihinlerinde onları obsede etmeye çalışmaktadırlar, iradesini kırmak, varlığın kendi zihnini kullanarak O'nu kullanmak istemektedirler. Bu şekilde o insanın hayatını yaşayan zamanla kendileri olmaktadır ve ruhsal varlığını istila etmeleri konusu tamamen obsede olunduktan sonra uygulanan saldırılardır. Bu gibi varlıklar, obsede edebilmek için insanın zihinsel alanı ile temas içine girip, O'nun bütün inançlarını, bilgilerini, düşüncelerini, hayatını, anılarını, korkularını öğrenerek O'na göre bir saldırı planı düzenlemektedirler. İnsan neden en çok korkuyorsa O'nunla ilgili zihninde oluşumlar meydana getirerek, bunu sonrasında tehdit konusu da yaparak, kendisine teslim olmasını sağlamaya çalışması uyguladıkları yöntemlerinden sadece bazılarıdır... Bu ve benzeri bir çok yöntemi kullanan bu gibi varlıklardan korunma yolu da tabii ki yine sevgiyi tamamlayan erdemleri uygulamaktan geçmektedir. Çünkü bu varlıklar tamamen olumsuz eylemleri kendilerinde yaşatan varlıklar olarak obsede etmeye çalıştıkları insanlarda olumsuz eylemleri yaşatmış olması şartını aramaktadırlar. Mesela bu gibi varlıklar hırsızların, katillerin, suçluların zihinleri ile çok daha kolay iletişim içine girerler ve onları çok kolay bir şekilde obsede ederler. Sonrasında bu insanlar suçu işlemesini isteyenin bu varlık olduğunu bile anlayamaz hale gelirler. Tüm bunları tesirlerle, etkilerle, kendi yapısına uygun olan oyunlarla yaparlar.
Ancak zihninde, kendisinde sevginin içeriğindeki erdemleri yaşatan ve olumsuz eylemleri uygulamayan insanlara yaklaşmaları söz konusu olmaz, bunu itici bulurlar, zor ve kendileri için yenilgiyi ifade eden bir uğraş olacaktır çünkü, ki yaklaşsalar bile bu o insanın sorunu çözebileceği şekilde gelişecektir. Zihni sevgi ile ilgili düşüncelerle dolu olan bir insanın zihninde olumsuz düşünceler belirdiğinde, bunun bir terslik olduğunu anlaması ve iradi olarak reddetmesi bu olayı çözümleyici basit bir uygulama olur. Ancak bu, sevgiye uyumlu varlıkların zihinlerinin başarabileceği bir savunmadır. Bu ve benzeri örneklerle obsesyonun aslında bir evren sorunu olduğunu anlayabilirsiniz. Rüyalarınızda yada astral alanlarda beyaz ışıklar içinden çıkan perimsi varlıklara da çok itimat etmeyin, onların iyilik maskesi olarak bu yöntemin kullanılması da oldukça yaygındır. Siz size ne veriyor? Sizden ne istiyor? Amacını öğrenin ve uygulamalarına bakın. Mutlaka maskesi düşecektir. Bizim bütün yönlerden, boyutlardan, alanlardan gelen obsedör saldırılara karşı en iyi savunma mekanizmamız sevgiyi tamamlayan erdemleri kendimizde yaşatmak ve olumsuz eylemleri kendimizde yasaklamak olacaktır. Bu durum tam bir anti obsedör savunma mekanizması olarak varlığınızı korur. Sevgi Nedir Tıklayınız. Bu savunma mekanizmasını obsesyonun, obsedörlerin aşması mümkün olamaz. Aynı zamanda bu güzel uygulama ile var olmanın gerçek anlamını da hissetme, yaşama imkanı bulursunuz. Kendi varlığınızın kıymetini bilmeniz dileğiyle...
Gerçeklik Nedir? Gerçeklik Nasıl Tanımlanır? Gerçekliğin Felsefi Tanımı
Gerçek, bir konudaki hakikatin ortaya çıkması ile fark edilen olaylar, bilgiler, durumlardır. Gerçeklik ise varlıkların yaşadıklarını onaylamasını sağlayan ve duyular ile algılanabilen ve tanımlanabilen yaşam bilgilerini elde ederek sonuçlarını çıkardığı ve kendisini bu elde ettiği sonuçlar bakımından bir yere koyarak tanımlamalar yaptığı bilgiler, anlayışlar, gözlemler, algılar ve farkındalıklar bütünüdür. Varlığın kendisini tanımladığı bir gerçeklik bilgisi durumu vardır.
Duyular gerçek olarak tanımladığı şeyleri bilgiler yoluyla varlığa aktarır ve varlıkta bu gerçekliği tanımlar ve yaşar. Gerçeklik tamamen varlığın bilgi ve tecrübelerinin bir sonucu olarak kabul ettiği yaşamsal bilgiler ve anlamlar bütünlüğünün tanımlanması yoluyla ortaya çıkarılan hakikatlerdir. Görebildiğin, duyabildiğin, farkındalık şeklinde var olabildiğin alanların, yaşamların gerçek olduğunu sanarak yaşamak, gerçekliği duyuların algıladığı şekilde tanımlamak zorunluluğunu ortaya çıkarır, oysaki gerçeklik, varlığın kendisinin kabul ettiği, bilgiler ve oluşumlar olarak açıklamasını yapabileceği şekilde bir tanımlama ile açıklanmalıdır. Bu şekilde varlıkların sadece duyuları ile elde ettiği bilgilerin sınırlandırmaları olmadan tanımlanan bilgiler ve anlamlar bütünlüğünü ifade eden alanlarla ilgili bir kavram olmalıdır.
Mesela, birine sorsak O'nun gerçeklik bilgisinin ne olduğunu, O'nun için gerçeklik sadece duyuları ile algıladığı ve fark edebildiği, bilgisine duyuları yoluyla ulaşabildiği şeylerin bütünlüğünden oluşan hakikatler, anlayışlar, tanımlamalardır diyebiliriz, bu tanıma göre de Dünya hayatı benim gerçekliğim diyebilir.
Ama başka biri için gerçeklik, sadece duyuları ile elde ettiği bilgilerin sonuçlarından yola çıkarak tanımlanmaz, duyuların dışında felsefi doğrular ve mantıklı ve ispatlanmış bilgilerle, sebepler ve sonuçlar gözlenerek üzerinde derinlemesine yapılan çalışmaların sonuçları ile, ve bu sonuçlar ve bilgiler sonrasındaki gözlemleri kendisinde bir gerçeklik tanımı ortaya çıkarır ve bu, duyularının normalde algıladığının çok çok başka şekilde tanımladığı bir gerçeklik olabilir, çok mümkün. Bir bedende hapis olduğu mesela, gitmesi gereken bir yer olduğu, bu Dünya'nın geçiciliği, ölümden sonrası ile ilgili tanımlayabildiği hakikatleri O'nun gerçeklik olarak neyi anladığını ve algıladığını ortaya çıkarabilir. O'na göre kendisi ruhsal bir enerjidir ve bu şekilde bir gerçekliğin bilgisini yaşamaktadır, diğerine göre O sadece insandır, O'da bu şekilde bir gerçeklik bilgisini yaşamaktadır. Başka birine göre Dünya bir simülasyon, bir diğerine göre ise bir yanılgı...
Dolayısı ile aslında gerçeklik bilgisi, varlıkların kendilerinin karar vereceği şekilde düzenlenmektedir ancak bu sadece duyulardan elde edilen bilgiler yoluyla olmamalıdır. Gördüğüm, duyduğum, hissettiğim şeylerin tek gerçek olduğuna inanmak gibi yetersiz bir görüşünü kullanmak, donanımlı zihinlerin onaylayamayacağı bir tanımlama şekli olur.
Bazı felsefi doğrular o kadar açık ve netçe gerçek olduğunu ispatlar özelliklerde olabilir ki, bunun ne demek olduğunu anlayarak, kendi gerçekliğini bu doğrular üzerine kuran bir varlığın gerçekliğini gördüğün, duyduğun, hissettiğindir şeklinde sınırlandıramayız ve bu sınırlandırma tamamen yanlış bir uygulama hali olarak sayılır.
Mesela rüyalarda farkındalık kazanarak tanık olunan gerçeklik durumu, Dünya yaşamındaki duyularla elde edilen bilgiler yoluyla tanımlanan gerçeklik bilgilerinin tamamen yanılgı olduğunu ispatlayacak özelliklerdedir. Aslında bilinenden daha fazla duyusal özelliklerimizin olduğu gerçeğinin dışında, bu kadar sınırlı duyularla gerçekliğin algılanmasının zaten çok zor bir çalışma olduğunu ortaya koyabiliriz. Siz, bildiğiniz 6 duyu ile çevrenizde olan biten şeylerin gerçek mahiyetini anlamak istiyorsunuz ve bu konuda sınırlarınız var birde... Olacak iş değil...
Çevrenizde olan bitenleri tabii ki anlayabilirsiniz ancak bu sınırlı bakış açısı ve inceleme yöntemini kaldırmalı, bilmediğin, algılayamadığın, anlayamadığın, duyularının henüz bilgisine ulaşamadığı şekilde gerçekliğin içinde olabilme ihtimalini bir kenara koymadan, aynı zamanda başka bir yanlış olarak duyularınla algıladığın ve anladığın kadarı ile yaşamı tanımlayabildiğini sanmamalısın. Her varlığın gerçeklik bilgisi birbirinden bu sebeple farklı olabilir. Çoğunluğunun Dünya yaşamından başka bir şey olmaması herkesi kapsayan bir tanım değildir. Yine de normal şartlarda, yani duyularımız sınırlandırılmamış ve imkanlarımız kısıtlanmamış olsaydı, herkesin gerçeklik bilgisi kendi istediği şekilde düzenlediği haliyle yaşanırdı ve bu durumda herkesinki birbirinden farklı olurdu. Olması gerekende buydu...
Şunu anlamamız gerek... Dünya hayatı, normal bir yaşamın süregeldiği, içeriğinde kendisinden aslında memnun olmamızı sağlayan hayatlarımızın bulunduğu bir alan değildir. İnsan bedenlerinin kısıtlayıcı, eksik, kusurlu halleri, hastalıkları, bir çok ihtiyaçları, bilgiye ulaşmak konusundaki sınırlayıcı düzeni, ve bunlar gibi sayılabilecek bir çok özelliği nedeni ile kesinlikle kendisinde yaşamanın çekici ve yaşanılası olduğunu söylememiz söz konusu olamaz. Var olmayı sadece yine Dünya hayatı ile sınırlandıranlar, kendi gerçekliklerinin sonuçları ile karşılaşmış olacaklardır.
Dünya yaşamı sıkıntılı, sınırlandırılmış, içerisindeki varlıklar özellikle bilgilerden mahrum bırakılmış, evrensel sonsuzluk adı altında bazı bilgilerin ve gerçeklerin öğrenilmesinin önü kapatılmış ve yaşadığı insan hayatının zorlukları ile bunları öğrenmesi adına yaptığı bütün girişimler engellenmiştir. Bu iyilikle kötülüğün Dünya üzerinde savaşı sırasında kötülüğün geçmişte kazandığı zaferlerinden biriydi ancak artık bilgi, sevgi, hakikat açık bir şekilde sergilenmektedir.
Normalde insanlar bedensel imkansızlıklar içinde olmadan düşündüklerini yapabilmelilerdi. Zorunluluklar, kısıtlamalar, ulaşmak istediği her hangi bir bilgiye dair engeller olmadan, hayal ettiği şeylerin olabilmesi imkanlarını yaşaması gerekmekteydi. Sonsuzluk ancak böyle bir imkan içindeyken araştırılabilir, öğrenilebilir, sonuçlar çıkarılarak üzerinde çalışılabilir. Daha bir kaç gezegen öteye gitmeyi bile yıllar boyunca ancak başarmış olan insanlık, sonsuz evreni bu hızla nasıl öğrenebilir, anlayabilir, bilebilir.
Düşündüğü yerde olmak gibi imkanları yokken, insanlık her zaman bu kısıtlı yaşamıyla kendi kendine gerçekliği anlamak ile ilgili olarak düşünmek, sorgulamak, muhakemeler yapmak zorunda kalacaktır ve insanlığın kurtuluşu da bu şekilde düşünme, araştırma, inceleme ve muhakemeler yapmasında olacaktır.. İşte tüm bu kısıtlamaları ve eksik duyularla yaşanmışlıkları deneyimlerken, aslında kilometrelerce öteleri fark etmek, görmek, duymak gibi özellikleri varken duyularımızın sadece kendi çevresini fark edip, duyup, görebilme gibi kısıtlı özellikleri ile yaşarken, insan bedeninin ne kadar sorunlu ve zahmetli olduğunu derinden hissederken, biz insanları tüm bunlara rağmen ayakta tutan şey, bunların geçiciliği ile ilgili olan bilgimizdir. Sonsuz bir Dünya hayatı, düşünmek bile çok acı..
Bu tanımlamalarla gerçeklik, her varlığın kendisini bilgileri ve tecrübeleri açısından, anlayışları ve algıları gibi eklemelerle de tanımını genişlettiği ve kendisinin bütün hatları ile açıklayarak kendisini koyduğu yerdir. Herkesin gerçeklik bilgisi, gerçeklik anlayışı kendisine özeldir. Gerçek yaşamak, gerçek hayat, gerçeklik bizim bu Dünya hayatında gördüğümüz ve deneyimlediğimiz şekilde olmamalı, olamaz, tanımlanmamalıdır. Bu kısıtlı ve basit, sorunlu gerçeklik bilgisi her varlığın gelişimini engelleyici şekilde etkiler yaratır. Sonsuz evren modeli içinde kendisinin bir sonu olacağına inanan ve bu şekilde bir gerçekliğin bilgisini kendisinde yaşatan varlıklar, bir çelişkinin içindedirler ve bu sonsuzluk kendi varlığını da kapsayan şekilde bir oluşumu ifade etmektedir. Var olmayı anlamak ve tanımlamak en iyi sevgiyi tamamlayan insani erdemleri uygulamanın ardından elde edilen bakış açıları ve gözlemler sonucunda ortaya çıkarılır. Çünkü gerçek sevgiye ulaşan varlıkların hakikatleri bilmesi bir zorunluluk şeklinde çevresini sarmaktadır. Böyle bir sevgiyi yaşayan varlığın istekleri, amaçları, soruları her zaman yanıtlanabilir ve anlaşılabilir özelliklerde olur. Ulaştığı bu seviye, O'na hakikatin perdelerini açar...
Zaman Nedir? Zamanın Yapısı ve Özellikleri Nelerdir? Zaman Duyusal Özelliği, Zamanın Felsefi Tanımı
Zaman, geliştirici, kendisine ait bir oluşturma gücü olan, bir çok özellik ve eylemin, erdemin içeriğinde, yapısında bulunan, var olma halinin doğal bir özelliği şeklinde bir çok etki ve durumu yaşatan, ortaya çıkaran ve her varlığın kendisine özel duyu olarak tezahür etmiş varlıksal bir özelliktir. Zaman, yaşamın akışını sağlayan etki özelliği ile geçen anların, tarihlerle belirtilerek adlandırmaya alıştığımız yaşanan olayların başlıca sebeplerinden biridir. Bir olayın hem öncesi hem de sonrası olmak durumdadır ve ilk ve sonlar, eski ve yeniler, başlangıçlar ve bitişler, 1. ler 100. ler, önceki sonraki ve bunun gibi bir çok örnekle zamanın aslında yaşadığımız her olayın, durumun içerisinde var olduğunu söyleyebiliriz. Bir partiye gitmek ve sonrasında gelmek ve bu olayı yaşamanın içerisinde zaman, gidip gelmek ve bu arada yaşananlar sırasında bir anlar ve olaylar dizilimi şeklinde anıları oluşturmak, değişime sebep olmak, ve geliştirici özellikleri ile kendisini gösterir. Zamanı durdurabilmek gibi özelliklerimiz olsaydı gelişimi, değişimi durdurmalı, karar verdiğimiz andaki özelliklerimiz ile kalmalıydık. Çünkü zaman, gelişim ve değişim özelliği ile bir uyum içinde çalışan bir duyudur. Dolayısı ile bu genel özellikleri yaşamayı da sonlandırmak zorunda kalırdık. Zaman olmaz ise her yaşanan parti ve içeriği ve yaşananlar hep aynı olurdu. Aynı tecrübeler edinilirdi. Aynı şeylere eğlenip, aynı şeyler görür ve duyardık. Hiç bir şey değişmeden ve gelişmeden, hep o belirlenen aralıktaki zamanı yaşayarak zamanı durdurabilir ve sonuç olarak aynılık içinde kalırdık.
Zaman, dediğimiz gibi varlıkların kendilerine özel duyusal bir özellik şeklinde çalışmaktadır. Şu sorunun cevabını vermeniz gerekse, ışığın kaynağı güneştir, rüzgarın kaynağı atmosfer, peki zamanın kaynağı nedir? Nerededir? Zaman kavramını çalışır şekilde tutan faktör nedir? İşte bu kaynak, varlıkların kendilerindeki özellik şeklinde var olan duyusudur.
Her varlığın kendi zamansal ayarlarını ve çalışmalarını yapan duyusal özelliği vardır. Zamanın her varlığa özel olduğunu daha iyi açıklamak için örnek vermek gerekirse; Mesela, iki kişi olsun, bunlar aynı yerde ve karşı karşıya dursunlar, ve onlardan biri ıstırap çekerken diğeri de oldukça mutluluk duysun. İçlerinden birine sorduğumuzda zamanının nasıl geçtiğini, oldukça kötü, keşke zaman hemen geçse, geçmek bilmeyen bir zamandayım sanki şeklindeki cevabının ardından, diğerine sorulduğunda, zaman ne kadar hızlı ve güzel geçiyor, her şey ne kadar mutluluk verici, bitmesini istemediğim zamanlar yaşıyorum şeklinde başka bir cevap verirdi.
Bu iki gözlemci varlık aynı yerde, aynı mekanda, aynı özelliklerde ancak biri ıstırap, diğeri mutluluk içindeyken zaman tanımları neden farklıdır? Zaman tek ise o zaman ikisinin de aynı tanımları yapması gerekmez miydi zamanları ile ilgili. Istırap ve mutluluk tanımlarını bu örnekle en iyi zamanı kullanarak yapabiliriz demekteyiz. Istırap, varlıkların zamanlarının çok kötü geçmesi, bitmek bilmeyen zamanları yaşaması ve varlıksal olarak düzensizliklerin meydana geldiği anların yaşanması halidir. Mutluluk ise varlıkların zamanlarının oldukça güzel, hazlar ve heyecanlar içinde geçmesi ve varlıksal olarak bir düzenliliği yaşıyor olması şeklinde tanımlayabiliriz. Zaman bu tanımlarda da kendisinin varlıklara özel olduğunu açıklamış durumdadır. Burada önemli olan saat gibi bir aletin akrep ve yelkovanlarının ilerlemesi ve sonucunda ortaya çıkan matematiksel rakamların belirttiği bilgilerle belirlenen zaman tanımı değildir, önemli olan varlıkların bu zaman tanımlarını nasıl algıladıkları, nasıl geçirdikleri ve bu zamanların onlar için neler ifade ettiğidir.
Kimi varlıkların zamanları o kadar hızlı bir gelişim içinde onları teşvik etmektedir ki, kimi varlıkların ki ise oldukça yavaş bir şekilde gelişimini kendisi için sağlamaktadır. Bir varlık için sabah uyandığında gece olana kadar geçen süre göz açıp kapatıncaya kadarken, kimi varlıklar için bu zaman zarfı geçmek bilmeyen anlardan meydana gelir.
Saat, ölçüm aletleri, gece gündüz, aylar, günler ve benzeri şekilde aletlere uyarlanarak kendi varlıksal özelliğimiz olan zaman duyumuz bilgimizden çıkmıştır. Zamanı sadece bu aletlerin ve hesaplamaların içeriğinde bahsedilen anları ifade ettiğini sanarak yaşamaya başlamışız. Gece ve gündüz olmadan, saat ilerlemeden beklesek, zaman kavramı yine çalışır ve bizler değişim ve gelişim hali içinde oluruz.
Bu ölçüm aletleri ve hesaplamalar yanıltıcıdır, zamanı belirli kavramlar içine sıkıştırarak gerçek mahiyetini gizlemiştir. Çünkü varlıkların kendilerinde duyu olarak bulunan zaman, oldukça değerli bir özellik şeklindedir ve bu özellik her zaman kıymete değer ve verimli bir şekilde geçmesi durumunda olmalıdır. Başlangıçta hiçlik vardı, hiçlik bilginin olmadığı alanlar olarak tanımlanır, hiçlikte hiç bir şey yoktur. Bilgi yoktur, dolayısı ile tanımlanamaz özelliklerdedir. Bilgi ile bu şekilde tanımlanarak tanımlanamadığı belirtilebilen nadir kavramlardandır. Ve bir hiçlik alanı oluşturabilirseniz bir gün bir yerlerde, belki de bambaşka ortamlarda yada zamanlarda, o zaman o hiçliği zamanın saniyede 1 milyon yıl geçmişçesine bir zaman kapsülü içine de alın, ki hiçliği oluşturabilecek konuma gelenler için bununda yapılması çok mümkün olur, işte o zaman bilginin olmadığı hiçlik alanı zamanla temas ettiği için kendi içinde kendi kendine ortaya çıkan oluşumlar meydana getirir ve zamanın yaratıcı ve geliştirici ve değiştirici gücü bu deneyle ispatlanabilir. Hiçlikte bile kendi oluşumsal özellikleri nedeni ile geliştirici olarak var olma halini yaşatır. Hiçliğin gelişmiş hali var olmaktır ve bir oluşum olarak var olmayı yaşamaktır. İşte zaman nere ile temas ederse, oranın yapısına göre orayı geliştirici şekilde etkiler.
Zaman nere ile temas ederse orada mutlaka değişim, gelişim söz konusu olur. Bu değişim ve gelişim her zaman ileriye doğru gitmekle ilgilidir, nitekim varlıksal olarak sevgiyle ilgili erdemleri yaşatıyorsanız. Yoksa zamanınız size varlığınızda olumsuz eylemleri yaşattığınız için geriye götürecek şekilde bir değişimi yaşatır. Şimdi, şu örnekte yeterince açıklayıcı...
Zamanı yaşamında en kıymetli şey olarak gören varlıkların yanında, zamanı nasıl geçirmesini bilmeyen varlıkların olması yeterince zamanın kişilere özel bir kavram olduğunu açıklamaktadır. Bu şartlar ve imkanlar bakımından bir ayrılığın sonucu olarak değil, zamanı kıymetli olana diğerinin şartları ve imkanlarını verseniz, O yine aynı imkanlarla zamanını kıymetli geçirmenin bir yolunu bulurdu. Çünkü geçen zamanına kıymet katmakla ilgili olarak duyusal özelliği yeterince bilgili ve tecrübelidir. Kendisindeki zaman duyusal özelliği kendisini kıymetlendirecek şekilde yapılanmıştır ve her zaman, O'nun için artık kıymetli olarak gelir, algılar, yaşar.
Zaman gibi henüz haberimizin olmadığı bir çok duyusal özelliğimiz, kendilerini fark etmemiz için bizleri beklemektedirler.
Peki zaman duyusal özelliğimizi nasıl kullanacağız? Zamanın gerçek mahiyetini anlayarak ve bu zamanda, bu ortamda bulunmanın nedenlerini öğrenerek, imkanlar ve şartları da değerlendirip en iyi şekilde zamanı geçirmek şeklinde bir kullanımla, ve bu şekilde zamanınızı boşa harcamayarak, onu sürekli olarak kıymetlendirerek bir yapılanma sağlayarak... Ve ileride artık bu güzel yapılanma sayesinde zamanınız kendi kendine size anlarınızı kıymete değer şekilde algılatır, yaşatır, hissettirir. Zamanla ilgili bir farkında olmayış hali geçiren varlıklar için zamanının mahiyetini anladıktan sonra bu yapılanmayı sağlayana kadar zamanlarınızı yapabileceğinizin en şekliyle geçirmek, zaman duyusal özelliğinizi yapılandırmak hakkında bir çalışma başlatmanız sayılabilir. Ve belki de bir yerlere not da alabilir, kendi duyusal özelliğiniz olan zamanınızın nasıl geçmesi, nasıl hissettirmesi gerektiği şeklinde bir bağ kurmanıza sebep olarak ve kendisini yapılandırmasına yardımcı olacak bu gibi uygulamaları deneyebilirsiniz. Zaman duyusal özelliğiniz, sizin haberiniz yokken sizin zaman ile ilgili algılarınızı ve tecrübelerinizi kaydetmiş olabilir ve elinizde olmadan bu kayıtların etkisi altında olabilirsiniz. Yani saat çalmadan her sabah dakik bir şekilde uykunuzda olduğu halde uyanmak gibi...
Her sabah saat ötmeden aynı saatte kalkanlar, uyaranlar olmadan dakik olarak aynı şeyleri yapabilmeyi başaranlar, hep zaman duyusal özelliklerinin kendileri ile bir uyum içinde çalışması halini yaşamaktadırlar, bunun bilincinde olup olmamaları duyusal özelliğin çalışmasını etkilemez. Bunun adına alışkanlık diyerek gerçeğin üstü de kapanmıştır. Tabii ki zamanların en güzeli ve kıymetlisi her zaman sevgi ile ilgili yaşananlar söz konusu iken mümkün olur. Olumsuz eylemleri uygulamamayı başarmış ve erdemleri kendi varlıksal alanlarında uygulamayı başaran varlıkların zamanları oldukça kıymetli, değerli, mutlu ve istediği yönde geçer. Bu bilgilerden sonra zaman duyunuzu tanıyarak zamanla onu hissedebilir, zamanın gerçekten size özel bir kavram olduğunu görebilirsiniz. Rüyalarda aslında bu konuda belirleyicidir. Kimileri için saatler süren rüyalar, kimileri için dakikalardır ve bu kadar başka şeylerin yaşandığı olaylar söz konusu iken zaman kavramlarının aynı olması da mümkün olamaz. Zaman, genel olarak bir işleyişi uygulaması anlamında tanımlanabilecek kadar varlıklardan ayrı ve uzak değildir. Varlıkların olmaz ise olmaz özelliklerinden biridir, tıpkı farkındalık duyusu, görmek, duymak, tatmak, koklamak ve diğerleri gibi. Eğer bu duyusal özellik olmasaydı olgunlaşamaz gereken gelişimi gösteremezdiniz.
Tekrar sormak istiyorum, zaman genelle ilgili ve tek ise, ışığın kaynağı güneş, rüzgarın kaynağı atmosfer, peki zamanın kaynağı nedir?
Bilgi Nedir? Bilginin Evrimi ve Özellikleri, Bilginin Felsefi Tanımı, Bilgi Duyusal yada Erdemsel Özelliği
Bilgi, varlıkların kendilerini ifade etmesine, karşısına çıkan olayları anlamasına, anlamlandırmasına, o olayların içeriği ile ilgili edinimler kazanmasını sağlayan, bir şeyin bilgisinin olması ile o şey hakkında bilmek erdemini yaşamasına neden olan varlıksal araçlardır. Bu araçlar öyledir ki varlıkların uzuvları şeklinde, oluşturdukları bilgiler kendilerine ait parçalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bilgiler oluşturan varlıkların bu özelliklerinin gelişmiş olması nedeni ile duyu olarak bilgileri ortaya çıkarmak konusunda, kendilerini yapılandırmış olmaları çok mümkündür. Çünkü sürekli bilgilerle haşır neşir olanlar, sürekli yeni bilgiler ortaya çıkararak çalışmalar yapanlar, artık kendi varlıksal alanlarında bu işlemleri çabuk ve düzenli bir şekilde yapabilecek bir duyuyu geliştirmiş olmaları çok mümkündür. Bunlar genellikle yazarlar, şairler, yazı ve bilgiler ortaya çıkarmakla ilgili uğraşları olan kimseler olabilirler. Bilginin amacı aslında bir şeyi anlamlandırması ile ilgili olarak tanımlanmaktadır ve yazılı bilgiler yerine, mesela ''bilginin bilgisi'' kelimesini yazılı bilgiler kullanmayan varlıklar iki tane çubuk parçasını yan yan koyarak ifade etmektedirler, yada birbirlerine bu çubukları vermek onlar için '' bilginin bilgisi'' anlamına gelmektedir ve bu örneklerle aslında onlarında bu kullandıkları uygulamanın adı bilgidir diyebiliriz.
Yazılı olarak kelimelerle ortaya çıkmış ve evrilmiş olması bilginin kendi gelişim süreci ile ilgili bir durumdur. Bilgi demek, araçlar kullanılarak bazı tanımları ve anlamları ilgili alanlara bildirmeye yarayan yöntemlerdir.
Bilgileri bu amaçla kullanırız ve yazının ortaya çıkmasından önceki zamanlarda işaretlerle bile anlaşma yolu, bilginin uygulamasını ifade etmektedir. Ancak bilginin evrimi, şu an kullandığımız şekilde yazılarla en ince ayrıntısına kadar açıklamalar yaparak çok büyük etkileri sağlamanın da ötesinde, çok daha kapsamlı çalışmaları yapabilir hale gelecek şekilde, ilerleyen zamanlarda, belki de hayatlarda karşınıza çıkabilir. Yaşamda her şey bilgidir. Bir şey eğer tanımlanabiliyorsa, onun bilgisi vardır demektir. Bilginin olmadığı tek yer hiçlik alanlarıdır.
Karanlık ve içi boş bir alan olsun ve bu alanın böyle özelliklerini hakkında tanımlayabildiğimiz için bilgisi olan bir alandır diyebiliriz. Görünmez olması, bilinmez ve algılanmaz olması da bir bilgidir ve bu özellikleri ile bilgisinin, dolayısı ile varlığının kanıtı ortaya çıkar. Bilginin bu kadar yaşamda her alanla ilgili olacak şekilde bir yapılanmasının söz konusu olduğu durumda, bilgilerin kullanılarak varlıkların yaşamlarını düzenlemesi de kaçınılmaz olur. Yaşamdaki en değerli şeylerden biridir bilgiler ve dahilinde aslında kast edilen iyi bilgilerdir... Bilgilerde kendi içlerinde iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılmak zorunda kalmışlardır. Yaratılış, kendi içerisinde iyiliklerin ve kötülüklerin iç içe bulunduğu ve herkesin kendi bilgisini yaşattığı şekilde bir yapılanmaya sahiptir ve bilginin yaşatılması demek; erdemlerde bir bilginin uygulanmasını ifade eden davranış biçimleridir, olumsuz eylemlerde ve bu örneklerle bilgilerin varlıklarda nasıl yaşatıldığını anlayabilirsiniz.
Dolayısı ile herkesin kendi bilgisini uygulaması durumu, bilgilerin içerisinde böyle bir ayrımı yapmanın zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Yaratılış Dünya hayatı ile sınırlı olmamakla birlikte, gördüğünüz evren modelinin şimdilik bilgilerle oluştuğunu söyleyebiliriz.
Her tanımlanan oluşum bir bilgiye sahiptir ve gökyüzü parlak ışıklarla ve karanlık bir oluşumla doludur. Haliyle bilgiyi kullanan bu oluşumlar, ister yazı ile kelimelerle kullansın, ister başka şeylerle, sonuçta var olmayı anlamlandırmasını sağlayacak olan halini tanımlayan araçları bulunmaktadır. İşte bu görünür ve tanımlanabilir özelliklerdedir ve bizler için bunun adı bilgidir ve bize göre bilgiler ikiye ayrılmakta, zarar verenler ve fayda sağlayanlar olarak kendimizde bu ayrımı yapmaktayız.
Yani sevgiyi tamamlayan erdemlerin içeriğindeki bilgiler ve olumsuz eylemleri yasaklayan bilgiler, bu bilgilerin sonuçları olan ve aynı doğrultuda çalışmalara ve sonuçlara neden olan bilgiler iyi bilgilerdir. Ancak olumsuz eylemleri yaşatmak ve uygulatmakla ilgili olan bilgilerde bizler için kötü bilgilerdir ve bütün yaratılış baz alınarak, bilginin bu evrensel durumu kullanılıp kendinizi kötü bilgilere ve bunu uygulayanlara karşı koruyabilirsiniz. Çünkü kötülük, diğer yazımızda bahsettiğimiz gibi mesela obsesyon, bir evren sorunudur ve bizler, kendi varlıksal alanlarımızı şekillendirecek olan bilgilerimizi saptamalı ve onları uygulayarak varlıklarımızla bütünleştirmeli ve kötü bilgilerin ve uygulamalarının bizlere ulaşmasına engel olmalıyız. Bilgi, evrensel bir uygulamadır. Diğer gezegenlerde yazı kullanmıyor olabilirler ancak tanımlanması gereken alanları, araçları ve var olma özelliğini yaşatan oluşumları vardır. Bilgiler için bu özellikler yeterlidir. Yani kodlar, formüller, ne anlama geldiğini bilmediğimiz işaretler, mikro yapıların içindeki oluşumlar, bunlarda bilgidir ve anlamları önemli olmaktadır. Siz kendi bilgilerinizle kendinizi korursanız, onlar hiç bir bilinmeyen bilgi yöntemleri ile sizinle temas etme imkanı bulamazlar.
Bilgiler aynı zamanda oluşturulduğu andan sonra kendi anlamını sürekli olarak ilgili alanlara etkiler şeklinde bildiren özelliklerde oluşumlardır. Bu etkiler bilginin zamanla evrilen yapısının bir sonucu olarak kendilerinde yapılanmış şekilde oluşmuştur. Yani mesela, boş bir tahtaya '' Bu sınıfa kimse girmesin '' şeklinde bir yazı yazsak, sınıfa girenlerin görüp çıkmasını sağlayan etkileri, aslında bilginin kendi bulunduğu alanda gözlemciler olmadan da bir etkileme olanağının olması, gözlemcilerin görmesi ile eş değere yakınlıkta etkileri sağlamaktadır.
Yani anlatılmak istenen, o tahtada o yazı belirli bir süre kalsa ve sınıfa girip kimseler o yazıyı görmese de, tahtada yazılan o bilgi, sınıfa girilmesini kendi yapısal etkileme özellikleri ile engelleyebilecek şekildedir, ancak bu durum bir set gibi keskin ayrımlarla değil, zamanla artan etkilerin oluşturduğu yapılandırmalarla söz konusu olur.
Aynı zamanda bilgileri oluşturanların o bilgileri oluşturması ile ilgili niyeti de bu konuda belirleyici bir faktör olur. Bilgi yazmak bir sanatı icra etmektir, araçlar kullanarak ifade edilen bir konu ve anlamlar vardır ve yaşamdaki her şeyin enerji olduğunu bilen bizler, bu enerjilere bilgileri yazarken aslında o enerjiyi bilginin içeriğince yapılandırıyoruz. Yazdığımız bilgiler, enerjilerin etkileme özelliğini kullanarak içeriğindeki anlamları gözlemciler olmadan da yaşatabilir hale gelmektedirler. Bu ilkel zamanlardan gelen ve bir çubukla bilgiyi kullanma metodunu uygulayan varlıklardan bu güne kadar gelmiş olan bilginin evriminin bir sonucudur ve bu güzel özellik, iyi bilgiler oluşturanlar için oldukça faydalı ve büyüleyici bir özellik olarak yaşanır. Yaşadığımız hayattaki maddi enerji, seviye olarak düşük bir yapıya sahiptir, yani değişimi için zaman ve çalışma gereklidir ancak bu gibi gereksinimlerin olmadığı enerjilerin yapı olarak bulunduğu yaşamlarda bilgiler, yazıldığı gibi yazılan alanda kendi içeriklerini oluşturan özelliklerde araçlar olarak kullanılır. Yani enerji seviyesi yüksek bir yaşamda olsaydık, yazdığımız bilgilerin içeriğinde ne varsa onunla ilgili bir oluşum karşımızda olurdu.
Az önceki örnekten yine örnek verirsek, '' Bu sınıfa kimse girmesin '' bilgisinin uygulaması olarak sınıfın içinde bir koruma görevlisi, içeri girenleri engellemeye çalışırdı. Bilgi, kendi anlamını yaşatmak için gerekeni yapmakla ilgili olur ve onun bunu uygulamak dışında bildiği bir şey olmaz ve bu gibi bilgiler, işte bu uygulamalar içinde kendisini üreten varlıkların zihinlerini kullanarak bilgisinin uygulamasını en iyi şekilde yaparlar, dediğimiz gibi seviyesi yüksek enerjilerin bulunduğu yaşamlarda ancak söz konusu olurdu.
Yani kapıyı korurken nasıl davranacağı, nasıl görüneceği, bilgiyi uygulaması için ne yapması gerektiği gibi bilgi ve tecrübeleri, kendisini oluşturan varlığın zihinsel alanından alarak uygulamaya geçer ve bu durumda, bilgilerin varlıklarla bir bütün olduğunu açıklayan başka bir tanım olur. Şu an kısıtlı imkanların ve yaşam hallerinin içerisinde olduğumuz için Dünya yaşamını oluşturan bütün yapıların enerjileri, üzerine eklenen bilgileri anında uygulama özelliklerine sahip değildir, bilgiler bu ortamlarda kendi özelliklerini gereken şekilde ortaya çıkaramamaktadırlar. Buda Dünya yaşamı adına özellikle kısıtlanmış varlıksal özelliklerimizden başka biridir. Ancak zamanla görünmez şekilde etkileri sağlamaları açısından ve bunu da, bilgiyi oluşturanların niyetleri ve özellikle belirtmeleri şekliyle yapabiliriz, bu bir iyi niyet çalışmasının sonucudur ve ancak bu amaçla uygulaması mümkün olabilir. Kötü niyetli bilgisel oluşumlar bu konuda kesinlikle uygulayıcı olamazlar.
Bilgiler, kendilerini üreten varlıklara bir sorumluluk, bir bağ oluşturur. Varlıklar için bilgiler kendisinden parçalar şeklinde ve oluşturulduğunda içeriğindeki anlamı yaşatması özelliği ile oldukça önemli olarak sayılırlar. Kötü bilgi oluşturanların kendilerinde de kötü parçalar oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu kötü bilginin kendisine olan bağı, bilgiyi yok edene kadar kendisinde de yaşar. Sanmamalı ki yazdığı alanı etkilemesi ile ilgili olur sadece. Bu ve benzeri bir çok olumsuzluğa sebep olduğu için kötü bilgilerin oluşturulmasını varlıklar bütün alanlarında yasaklamalıdırlar. İyi bilgileri oluşturmakta bu açıdan son derece zararsız ve aksine varlığa faydası olacak özelliklerde çalışmalar olur. İyi bilgi oluşturdukça daha da verimli, sağlıklı, düzenli oluşumları kendisinde yapılandıran bir varlık olmaya başlanır.
Bilgiler oldukça çok yönlü kullanımları ile varlıkların en çok kullandığı araçları, uzuvları, kendi özellikleridir. Sanki eli, kolu, bacağıdır diyebiliriz. Yaşamı, hayatı, varlıkları düzenler, yapılandırır, eğlendirir, bilgilendirir, anlamasına yardımcı olarak çalışır, kendisini tanımlar, çevresini tanıtır ve bilgiler bu sebeple varlıkların olmazsa olmazı olarak kullanılır. Ve gelecek bilginin evrimi ile ilgili tanık olduğumuz bir çok an ile dolu olacaktır.
Duyu Nedir? Duyusal Enerjiler ve Özellikleri Duyusal Özelliği. Duyuların Özellikleri Nelerdir? Duyunun Felsefi Tanımı
Duyu, varlıkların kendileriyle bir bütün şeklinde bulunan ve tamamen içeriğini direk olarak varlığa yaşatan ve yapısal ve işlevsel özellikleri ile emsalsiz olan varlıksal oluşumlardır. Varlıkları varlık yapan özellikleri duyularıdır. Varlıkların kendisine ait bütün bilgi, tecrübe, özellikler, yetenekler ve anlayışları duyuları ile yerini korumaktadır. Her varlığın kendi varlıksal oluşumunu karşılayan mutlaka bir duyusal özelliği vardır. Duyularla varlıklar kendilerini tanımlarlar, kendilerinin var olma hali yaşadığını kanıtlarlar. Duyuların hepsi, kendi içeriklerindeki bilgi ve tecrübelerin enerjilerini oluşturan özelliklerde yapılar olarak varlıklara kendi amacını yaşatmakla ilgili olurlar. Görmek, koklamak, tad almak, hissetmek, farkındalık, zaman, cinsellik, duymak, konuşmak, zihin, duygu, hafıza, özgür irade ve varlıkların kendi yetenek ve yaşam tarzlarına göre de içerikleri genişleyebilen ve bir çok daha duyusal özelliğinde bulunabilmesinin söz konusu olduğu şekilde varlıklar, bu duyularla kendilerini yaşarlar. Nasıl bilgi ile çok uğraşan varlıkların bilgi duyusal özelliğinin gelişerek yapılanmış olabileceğinden bahsettiysek, bu örnekteki gibi başka başka duyusal özellikleri de kendi varlığınızda tamamen yaşattığınız ilgi alanlarınıza, bilgi ve tecrübelerinize göre oluşturmanız mümkün olur.
Bizler, gördüğümüz insan bedenlerinden ibaret varlıklar değiliz. En basitinden zihinsel alanlarınızdaki hayalleriniz, düşünceleriniz sizin sizden öte başka bir tarafınızın ve bu tarafınızın imkanlar bakımından bir çok özelliğe sahip olduğunu ispatlar niteliktedir.
Sürekli değiştirebildiğiniz hayallerinizin bu bedenlere tutsak eden beyinsel bir yapıdan kurtulması sonrasında, o hayallerle neler yapabileceğinizi düşünürseniz, aslında ne kadar güçlü, özellikli ve imkanlar sahibi varlıklar olduğumuzu anlayabilirsiniz. İşte duyular varlıkların kendilerine ait olan bütün özelliklerini, bilgi ve tecrübelerini muhafaza ederek ve onları varlıkta direk uygulanması ile ilgili olarak yaşatarak, varlıkların kendi varlıksal alanlarında bulunurlar ve varlıklar, duyularının bütünlüğünden oluşan şekilde bir varlık olma halinde bulunur. Doğmadan öncemizi hatırlayamamamız gibi bir örnekle hafıza duyumuzdan nasıl bu anıların engellendiğini anlayabilir ve bu şekilde bir engel ile duyuların çalışmalarının nasıl kısıtlandığını görebilirsiniz. Doğmadan öncede bir yaşanmışlığımızın olduğu, çocukken kendimizde olan varlıksal özelliklerin çokluğundan, çocukluk ve ergenlik gibi kısa bir sürede bu kadar çok bilgi ve tecrübelerin edinilemeyeceğinden zaten bellidir.
Bizlerle gelen bilgiler ve tecrübeler olmuştur, anılar ve hatıralar değil. Bunun ne kadar doğru bir uygulama olduğu tartışılır özelliklerde bir konudur. Bir şekilde buradayız ve burada olmamızın nedenlerini anladıktan sonra buradan nasıl çıkacağımızı bulmakla ilgili olarak bir yaşamı seçmek durumundayız, eğer insan hayatını kendince yaşanılası bir hayat olarak tanılamıyorsan bu seçim seninle ilgili değildir tabi, mutluluklar diliyorum... Bu hayattan ve imkanlarından memnun olanlar için böyle bir sorun tabii ki yoktur. Söz konusu imkanlara ise maddi değerlerle ölçülemeyecek kadar büyük kıymette varlıksal yaşamı ilgilendiren, özgür iradenin tam anlamı ile tecelli etmesi isteğinin yerine gelmesi şeklinde zaruri bir istek ve itilimle ulaşılmaya çalışılmaktadır. Duyularımızda, işte Dünya hayatının şartlarına göre yapılandırılarak bu hayatı yaşamamızla ilgili olarak çalışmaktadırlar ancak bununda ne kadar doğru olduğu yine tartışılır bir konu olmaktadır. Önemli olan bu saatten sonra bilgisine vardığımız varlıksal özelliklerimizi korumak, onlara sahip çıkmak ve sonsuzluk boyunca bizleri bekleyen şekilde yaşamı destekleyici amacımızı bularak bu uğurda yaşamak.
Böyle bir Dünya yaşamına isteyerek gelmek, bir amacı uygulamak için gelmek, kendisine fayda sağlayacağına inandığı için gelmek gibi durumların söz konusu olup olmadığına inanmak ne kadar doğrudur düşünülmesi gerekmektedir? Bu hayat, varlıkları çok zorlu mücadeleler ve ıstıraplar yaşatarak iyiliğini elinden almaya çalışmak üzere kurulmuş yapılanmalarla doludur ve kendisini biran kaybeden bir varlık, hiç öyle olmasa bile birden bire kötülükleri uygulayan bir varlık haline gelebilir ve bu özellikleri ile bu hayata bilerek gelmek ve bunu istemek, akla ve mantığa uygun görünmemektedir.
Sonsuzluk içinde kaybolmuş bir Dünya'da ve bu sonsuzluğun içinde nelerin olduğunu bilmediğimiz durumlarımızla nasıl olurda hafızamızdan bazı bilgilerin unutturulmasını, duyularımızın bazı özelliklerinin kısıtlanmasını kabul edebiliriz. Bu kendime en çok sorduğum sorulardan biridir...
Günün belki de yarısını uyuyarak geçirmektesin ve uyuduğunda sana neler olduğunu biliyor musun gerçekten? Varlığın tam olarak nerede ve sen neden bu kadar çaresizce yatmaktasın? Rüyalarında yaşadığın seni, biraz inceler misin? Otomatik bir sen, bir şartlandırmanın uygulamasını yapmak zorunda olmakla ilgili olarak kendi seçmediğin şeyleri yaşamaktasın, uyandığında ise bunları hemen unutacağın hayaller gibi sanmaktasın. Bu neden olmaktadır? Aslında varlığımızın uyku denilen bu olaya hiç alışık olmamasından ve uykuyu yaşayan bedenin içinde kendisine bir yaşam yeri oluşturmaya çalışmasından ve kısıtlanmış farkındalık duyusunun yüzünden rüyalarda farkındalığı yaşayamadan bir otomatiklik içinde yaşamamızla ilgili olmasından kaynaklanabilir mi? Rüyalarda, büyük uğraşlar ve çalışmalar sonucunda farkındalık edinebilmektesiniz ve o zaman gördüğünüz manzara, şu an Dünya'da yaşadığınız siz gibi bir sizi rüyalarınızda kontrol etmek şeklindedir ve zihinlerinizle bedenden kurtulmuş halde tamamen özgür olarak var olursunuz. Rüyada farkındalık, bu deneyim size kendinizle ilgili bir çok sorunun cevabını verecektir. Aslında bizler burada yaşamaya şartlandırılmış ve aynı zamanda varlıksal özelliklerimizle buradan kurtulmaya çalışan varlıklarız ve duyularımız bu şartlandırılma konusunda kullanılan temel hedefler, bölgeler olmaktadırlar.
Sizin bir çok duyusal özelliğinizi kısıtlamadan bu Dünya'da ki insan bedeninde olmanızı sağlayamazlardı. Normalde görmekle ilgili olan duyunuz kilometrelerce öteleri görmekle ilgilidir, görmek istediği yeri göremeyen bir duyusal özellik, böyle sonsuzluk içinde büyüyen bir evrende varlıksal özellik olarak bulunamaz, sayılamaz, bu gözlerle ne görebiliriz ki? Bu kadar kısıtlı imkanları olan duyularınızla hiç bir şeyi başaramazdınız. Bu açıklama ile bilinmeli ki, bir çok özellikte duyularımız vardır ve bunların bir çoğu yaşadığımız hayat yüzünden kısıtlanmış haldedirler.
Bambaşka farkındalık halleri, hiç duymadığınız yepyeni sesler, hisler, algılar, görüntüler hep bu kısıtlamanın etkisi ile bizlere yaşatılmamaktadır. Göz denilen organlara şartlanan görme duyunuzdur ve gözlerin imkanı oranında görebilmesi ile ilgili olarak çalışır. Kulaklara duyma, ağzımızda konuşma duyumuz, bedenimizde hislerimizi ifade eden duyumuz şeklinde duyular, bu bedenin ve hayatın imkanlarına göre kısıtlanmış, engellenmiştir.
Cinselliğinde bir duyu olduğunu belirterek, içeriğinde olan orgazm uygulaması, bu duyusal özelliğin kendi yapısında ortaya çıkan bir oluşumdur ve bütün duyuların bu örnekteki gibi kendi yapılarında, kendileri ile ilgili özelliklerde oluşumlar ortaya çıkmaktadır. Yani duyunun içeriğine göre kendisinde farklı bir özelliği ortaya çıkarmak gibi yapılanmaları söz konusudur. Mesela görme duyunuzu tamamen kısıtlanmamış bir şekilde kullanabilseniz, sadece bu duyunuzu yapılandırarak görmek istediğiniz şeyleri görebilirdiniz, duyunuz size sadece onu gösterirdi ve sizde bir boşlukta olsanız bile, kendinizi gördüğünüz yerde sanarak yaşayabilirdiniz, diğer duyularınızı da görme duyusunun bu yapılanması ile uyumlu hale getirerek bir yaşamı aslında çevrenizde yaşama dair hiç bir şey olmadan duyularınızla deneyimleyebilirdiniz. Duyular böyle çok özellikli, ve tam anlamı ile kullanmaya başladığımızda varlığımızdan oldukça fazla keyif ve mutluluk duyacağımız, zevk alacağımız özelliklerde yapılardır.
Karar Verme Mekanizması olarak çalışan ve kararlarınızı alırken bütün bilgi ve tecrübelerinizden faydalanarak ortak bir sonuca varıp, size hemen bilgi vererek hangi konuda kararlar vermenizi, sizin o ilgili konu hakkında verebileceğiniz kararların neler olduğunu bilen ve size bildiren bir duyusal özelliğinizin olduğunu söylesem, kendinizi incelediğinizde bunu hissedebilir misiniz? Karar verme konusu oldukça zahmetli bir durum değil mi? Bu kadar çabuk ve hızlı verebilmek nasıl mümkün oluyor peki?
İşte bu denli kıymetli özelliklerimizin Dünya hayatında farkında olmadan yaşamak konusu, üzerinde oldukça düşünülmesi gereken bir sorundur? Ancak telaşa kapılmadan elimizde olanları değerlendirerek bu bilgileri edinmiş olmanın bizlere kattığı üstünlüğü de bilerek ve denildiği gibi gerek Dünya hayatında, gerek başka hayatlarda da olmak üzere bizleri herşeyden koruyacak olan koruma mekanizmalarımızı sağlamlaştırmak bütün zihinsel sorunlarımızı çözecektir ve zamanla da gerçek özgürlüğümüze kavuşacağızdır. Sevgiyi tamamlayan erdemler, olumsuzluğu yasaklayan eylemler, bu iki bilgi türünü kendi varlığınızda yaşattığınızda, ne Dünya'da nede başka alanlarda nede duyularınızla ilgili olarak, varlıksal alanlarınızla ilgili olarak bir sorununuz kalmaz.
Sevgi, öyle büyük bir güçtür ki, kendisini yaşatan varlık için yapılması gerekenleri direk uygulamakla ilgili olur. İçeriği zaten varlıkların istekleri, inançları, bilgilerinden oluşmuştur. Sevginin ortaya çıkardığı enerjetik güç, size ne gibi oyunlar yapanlar olursa olsun, onları yok edecek özelliklerdedir. Bu kötülükle ilgili olanların küçük bir buz, sevgi ile ilgili olanların büyük bir lav olması şeklinde, buzun lavların içine atılarak erimesi kadar kolaydır. İyi bilgilerin birlikteliğinden ortaya çıkan enerjetik güç, en büyük koruma kalkanı ve savunma mekanizmasıdır. Ve bizler, sevgiyi tamamlayan olarak bahsettiğimiz erdemleri ve olumsuzluğu yasaklayan olarak bahsettiğimiz eylemleri ( olumsuz eylemlerin yasaklanmasını yaşamak şeklinde bir uygulamayı kast etmektedir, yoksa olumsuz eylemleri yaşamayı değil )kendimizde yaşatmaya başladığımızda ve bunlarla uyumlu bir şekilde olduğumuzda, bu erdemleri ifade eden duyularımız oluşmaya başlar ve siz direk olarak sevginin kendisi olan varlıklar olarak tecelli edersiniz.
Ve tüm bu duyularla ilgili açıklamanın sonrasında duyularınızın arasında duyuların sağlıklı bir şekilde çalışma sistemlerini kontrol eden, onlara gereken şekilde bakım yapan, duyu mekanizması işlevsellikleri ile ilgili olarak duyunun yapısını denetleyen ve çalışmalarını kontrol eden '' Duyusal Enerjiler ve Özellikleri Duyusal Özelliği '' duyularınızın, yani sizin var olmanız ile ilgili olarak sonraki zamanlarınızda oluşturmuş olduğunuz bir duyusal özellik şeklinde varlıksal alanlarınızda bulunmaktadır. Bu duyusal özelliğinizde kendi yapısına göre bulunduğunuz dünya hayatının kısıtlayıcılığı ile sınırlandırılmış şekilde bir çalışma düzenine sokulmuştur ve sizin duyularınızla ilgili çalışmalarınızda size destek olacak olan, onların gereken düzenlemeleri konusunda etkilerde ve işlemlerde bulunan oldukça faydalı bir duyusal özellik olarak bulunur.
Şu bilgi her zorum durumda oldukça ümit vericidir; Sevgi gibi bir oluşumun varlığı, çok anlaşılmaz ve ürkütücü gelen gerçeklerin ortasında bile doğruluk ve iyilikle ilgili olanların ve bu yoldan vazgeçmeyenlerin kazanacağını müjdelemektedir. Bu kadar değerli ve yaşanılası bir oluşum, kötülüğün hüküm sürdüğü ve hakim olduğu bir yaratılışta olamazdı...
Bilginin İradesi Kanunu Erdemsel Özelliği, Bilgilerin İradesini ve Uygulatılması İle İlgili Kanunu Açıklayan Felsefi Görüş
Haklı Bilginin İradesi En Güçlü Yaptırım Gücüne Sahiptir.
Bilgiler ilgili oldukları yerlerin yada varlığın kendi var olduğu alanlarda kendi imkan ve haklarına göre yapmak istediklerini ifadelendirdiği bir oluşturma, açıklama, bildirme yöntemidir. Yaratılış içinde bilgiler kullanılarak olması gerekenler bildirilir ve bu şekilde bir bilgi oluşturma şekliyle yaşamlar, varlıklar düzenlenir. Bilgiler bu konuda en iyi araçlar, yardımcılar, imkanlardır. İsteklerin açık ve net bir şekilde ortaya koyulduğu ifade ve anlamlardır. Bilgi Nedir Tıklayınız.
Ve bilgiler, içeriğindeki anlamları yaşatabilen özelliklerde olup, bu anlamların yaşanması durumunda başka varlık ve alanların bilgileri ile çakışan bilgiler söz konusu olduğunda bilgiler, içeriğindeki anlamda özgür iradeye uygunluğu ile diğerine üstün gelir ve anlamını yaşatır. Bu durum bilginin üstünlüğünü sağlayacağı özel bir etkiye sahiptir ve bilgilerdeki haklılık, bu şekilde ortaya çıkar. Haklı olan bilgi, özgür irade kanununa uyumlu olarak oluşturulmuş olan bilgidir ve haksız olan bilgide, ne yazarsa yazsın, yada ne kadar, hiç bir önemi olmadan bu haklılık ile ilgili olan anlamı, dolayısı ile bilginin elindeki gücü alamaz, yok edemez.
Haklı olmanın yaptırım gücünü bilgiler çok iyi bir şekilde uygularlar. Bu durum varlıkların, alanların kendilerine ait olan haklar, imkanlar bakımından gözlenerek ortaya çıkarılır. Bir varlığa ait olan şeyler konusunda her zaman söz sahibi olan O varlık olur ve dolayısı ile kendi varlığının bütün alanları ile ilgili yazdığı bilgiler, kendi varlığı ile ilgili başkalarının yazdığı bilgilerden her zaman haklı ve güçlü olur.
Kendi varlıksal alanları içinde varlıklar, kendi varlıklarını diledikleri gibi şekillendirir, kullanırlar ve bu hak onlara var olmaları ile ilgili olarak verilmiş bir durumdur. Onların varlıksal alanlarında başkalarının hiç bir hakkı söz konusu olamaz ve bu açıklama ile bilgilerin iradesi bu konuda kendi varlıksal alanları içinde kendi bilgilerini oluşturur ve kendisi ile ilgili olan haklılık durumu dahilinde varlığın istediklerini uygulatır ve bu iradi gücü, hiç bir kuvvet geçemez.
Bilgilerin içeriğindeki anlamlara göre haklılığı o bilginin uygulanmasında en büyük güç unsuru yaratır. Haklılığın verdiği güçler, yaratılış içinde bilgilerle ispatlandığında işte o zaman bunu ispatlayan bilgiler, bu haklılık gücünü kendi yapısında bulundurarak ilgili alanlara gereken cevapları, gerek etkilerle, gerek yaptırımlarla verirler. Karşılıklı iki tarafında haklı olduğunu iddia etmesi durumunda kimin haklı olduğu, özgür iradeye uygunluğu ile ancak anlaşılabilir. Her varlık kendi özgür iradesi kapsamında kendi varlıksal alanlarında dilediğini yapar ve başkasının özgür iradesinin seçimlerine ve uygulamalarına karışmadığı sürece de, her zaman kendi bilgileri kendi alanları ve varlığı söz konusu iken haklı olma durumunu yaşatır ve uygulatır.
Yani siz bir varlık olarak başkasının varlığını etkilemesi adına çalışmalar ve bilgiler oluşturuyorsanız, bu O'nun özgür iradesini etkilemek anlamına gelir ve özgür irade kanununa ters bir eylem yapıldığı için bilgilerin iradesi kanununca uygulama konusundaki hak, size verilmez, ne yaparsanız yapın böyle haksızlık içinde bir durumda iken bilgileriniz, çalışmalarınız, mekanizmalarınız, sistemleriniz ve uygulamalarınız hiç bir işe yaramaz.
Haklılığın gücü, bu konuda her şeyden üstün gelmektedir. Yaşadığımız dünya hayatında da bilgiler yine haklı olmaları durumlarına göre adaleti sağlamaktadırlar ve bu bahsedilen kanun, varlıksal alanlarınız içinde enerjinizin seviyesinin yüksek olduğu durumlarda anında uygulamalarla kendini gösterirken, dünya hayatındaki seviyesi düşük olan enerjetik ortam yüzünden günler süren işlemler sonrasında ancak haklılığının sonucunu alabilmektedir.
Varlığın kendisini haklı gösteren bilgisi, açıklaması, O'nun özgür irade kanununa göre haklı olduğunu belirlemesi ile bilgisi, açıklaması varlığın bilgisinin iradesi kanununca bütün imkanlarını varlığın haklılığı karşısında elde etmesi gerekenler için sağlar. Duyularınızın söz konusu olduğu alanlarda bilgileriniz bu kanunun etkisi ile çalışmaktadır ve sizler, obsede olmadıktan sonra sizin varlıksal alanlarınıza hiç kimse izinsiz, sizi etkilemeden yada kandırmadan müdahale edemez. Bilginin iradesi kanunu kendi varlıksal alanlarınızda her zaman sizi desteklemektedir ve varlığınızla ilgili alanlar için dışarıdan hiç bir etki ve bilgi ve varlıksal müdahaleyi kabul etmeyecek şekilde bir yapılanmayı sağladığınızda, bu isteğinizin karşılığı olan bilgi, sizin bu isteğinizi iradenizin tamamen tecelli ettiği varlığınızda uygulatır. Tek giriş yolu sizin istekleriniz, kararlarınız ve yönlendirmeniz olarak kalır. İşte bu yüzden obsedörler iradenizi ele geçirmek istemektedirler. ( Varlıksal özelliklerinizi bilen, başka yaşamlarda bulunanlar ) Onların bu haksız bilgi oluşturma halleri, haklı olarak bilgiyi oluşturan varlığın halinden farklıdır ve bu farklılık bilgilere de yansıdığından, bilgilerdeki özgür iradeye uygun olarak çalışma prensibi, iyi varlıklar için oldukça verimli ve faydalı bir kanun olarak çalışmaktadır.
Bu kanunun kontrol mekanizması bilginin içeriğindeki anlamdan ortaya çıkan haklılığın gücüdür ve bu güç, kendisinin karşısında olan bilginin kendisi karşısındaki haklılığını kendi bilgisindeki açıklamalar sayesinde bilir ve haklı olması ile elde edilen gücü kendisinde toplar. Bu yaratılışta bilgilerin evrilmesi ile ortaya çıkmış harika bir özellik şeklinde, sevginin koruyucu bir etken olması gibi, iyi ve kendisini korumak isteyen varlıklar için bulunmaz bir fırsattır.
Bu durum kendi kabuğuna çekilmeye karar vermiş olan bir varlığın elindeki en büyük güçtür. Başkasına ait olanları almak, bulmak isteyen varlıklar için en büyük kayıptır. Haklı olan bir bilgi, onun karşısında haksız bir anlamla duran ve çakışmış olan bilgilerden çok fazla sayıda yazılmış, türlü türlü oyunlarla engeller yaratılmaya çalışılmış olsa bile, her zaman üstün gelir.
Haklı olmanın bilgiye kattığı anlamın gücü, yaratılış içinde kendisine ait bir özellik ile çalışmaktadır. İşte olumsuz eylemlerin yasaklanmış olması, bu durumda da size zarar vermek isteyen varlıklar, alanlar için bir engel yaratır ve hakkı olmayan konularda kesinlikle hak iddia edemezler, yasaklarınız kendi varlıksal alanlarınızda sizin belirlediğiniz bilgileriniz olarak bulunur ve size saldırmak isteyenlerin uygulama yöntemleri, bilginizin uygulamada olması yüzünden hiç bir etkiye sahip olmaz. Aynı zamanda bu amaçlarla yazılan bilgiler, karşılıklı çakışan bilgilerin söz konusu olduğunda gerçekler üzerinden de haklılığı gözlemleme ve ona göre iradesini uygulatma özelliğinde olur. Yani yalan bilgilerin anlamları kesinlikle iradi bir gücü temsil edemez. Bilgilerin iradesinin uygulanabilmesi için kesinlikle anlamlarının gerçek, haklı olması gerekmektedir. Bilgilerin şu dönemdeki yapıları, bunları oluştukları gibi anlayabilecek özelliklerdedir ve insan olan varlıkların zihinlerinde bilgilerinin sonuçlarını algılayabilecek şekilde bir düzenle ancak iletişimini sağlayabilecektir, şimdilik... Bilgileriniz sizin parçalarınız ise, içeriğindeki anlamların ortaya çıkardığı sonuçları bilmekle ilgili olursunuz ve haksız olan bilginiz söz konusu olduğunda otomatik olarak neden haksız olduğunu bilebilirsiniz. Sahte, yalan, gerçeklerle alakası olmayan bilgilerin nasıl yazıldığının, içeriğinde neler yazıldığının önemi olmaz.
Haklı olmadığı halde haklı gibi göstermek, yalan olduğu halde gerçek gibi bilgilerin yazılması kesinlikle sonrasında ortaya çıkabilecek özelliklerdedir, bilginin kendisi bu konuda tam bir belirleyici etken olur. Haklılığın ve gerçekliğin anlamı bu konuda her zaman üstündür ve bilgilerdeki haklılığı gözlemeyen yaratılış içindeki kanuna verilen isim, bilginin iradesi kanunudur ve bu kanunu bilerek uygulamalarınızı yapmanız sizin için çok daha faydalı ve güvenli olacaktır.
Şimdiden kendi varlığınız için bir bilgi oluşturmayı deneyebilir, kendi varlıksal alanınıza hiç bir şeyin girmesine ve sizden habersiz etki etmesine, kullanılmasına izin vermemekle ilgili açıklayıcı bilgilerinizi bildirerek, bu bilgilerin her zaman sizin varlıksal alanlarınızın hakkını korumasını sağlayabilirsiniz.
Dünya hayatının düşük seviyeli yaşantısı yüzünden, bilgilerinizin varlıksal alanınızda etki etmesi için istikrarlı bir şekilde ve arkasında durarak bilginize sahip çıkmalısınız ve bu şekilde kendinizi böyle mümkün olan bir hakkınız varken korumaya başlamalısınız, isterseniz başlayabilirsiniz. Varlığımın bilgileri şeklinde bir not defteri bularak sadece varlığınızda olmasını istediğiniz şeyleri detaylı açıklamalar şeklinde bilgiler olarak yazarsanız, insan bedenindeyken bile varlığınızı bu şekilde yönlendirebilirsiniz. İlk aklınıza gelenin duyulardaki kısıtlamaların kalkması ve bilgisizliğinizle ilgili aydınlanmanın sağlanması olacaktır ancak bu durum, engellerin olduğu ve zorunlu kısıtlanmaların söz konusu edildiği şekilde yaşanmaktadır, bu sebeple düşük seviyeli enerjilerin yapılandırdığı bir ortamdayız ve çok uzun bir süre bu şekilde bir çalışma ile yok edilemeyeceği de söylenemez.
Ancak bununla ilgili olarak sizlere yolun hangi bilgilerin uygulanması ile ilgili olduğu söylenmişti. Olumsuz eylemleri yasaklayan bilgiler ve olumlu erdemleri uygulamanızı sağlayan bilgiler. Bu bilgilerin varlıksal alanlarınızda uygulamaya geçmesi ancak bu engelleri ve kısıtlamaları yok edebilecek özelliklerdedir ve buda uygulamalarla söz konusu olabilmektedir.
Bu kısıtlamalar içindeyken bile varlığınıza bu şekilde kendisini koruması anlamında bir yol gösterebilir, bu şekilde bir farkındalık yaşayarak artık varlıksal alanlarınıza bilginin iradesi kanununu kullanarak sahip çıkabilirsiniz. Bu kanunu açıklayan bu bilgiyi artık biliyor olmanız, varlıksal alanlarınızda artık haklı olduğunuz konularda bilgilerinizin kendisini haklılık gücü ile uygulatması anlamına gelir.
Çok uzun süre bu kanuna uygun bir şekilde bilgiler oluşturarak ve yaşayarak geçirirseniz, zamanla bilginin iradesi kanunu duyusal özelliğine sahip olarak bu kanunun uygulanmasını direk olarak varlıksal alanlarınızda yaşatır hale gelirsiniz ve isteseniz bile duyusal özelliğiniz olduğu için bilginin iradesi kanununa ters bilgiler yazamazsınız. Duyular bu şekilde direk olarak varlıkları etkilemektedirler. Sevgiyi tamamlayan bu erdemsel özellik, tabii ki içeriğinde haklı olarak uygulama yapanlarla ilgili olur ve bu özellikleri ile erdem olarak varlıklarda yaşatılır.
Nopes Erdemsel Özelliği, Nopes Nedir? Nopes Erdeminin Felsefi Tanımı
Nopes, bir çalışma içinde bulunan varlığın kesinlikle pes etmemesini, yılmadan mücadele etmesini, amacı uğruna gösterilmesi gereken çabalar konusunda ona hisler ve düşünceler açısından destek olan, bıkmak ve yorulmak gibi kavramlarında üstesinden gelebilme özellikleriyle, bu şekilde bir amaç ve çalışma içinde olan varlık için özellikle destekleyici etkileri sağlayan, ancak amacındaki doğruluğun kanıtlandığı durumlarda, bu şekilde bir etkileme şekli ile varlıklara yardımcı olan, azim ve çabayı mutluluk verici şekilde yaşattıran, yeniden yeniden yeniden denemenin asla pes etmek ve bırakmak gibi bir durumu yaşatmasına izin vermeden, felsefi olarak açıklamalarla da tatmin edici ilhamsal özellikleriyle, '' her zamanın getirisi farklı iken ayrı zamanlarda denenen aynı şeylerden aynı sonuçların alınabileceğini söyleyemeyiz '' şeklinde destekleyici açıklamaları da kendi yapısında bulundurabilen, bir amacı olan varlıklar için en büyük destek olan bu erdemsel özellik sayesinde başarmanın belki de bir çok aşaması halledilmiş olarak varlıkların zihinlerinde onları destekleyici şekilde yer edinir. Bu başka erdemleri uygulamayı bilmek gibi...
Nopes'in içeriğindeki bu bilgileri ve anlamları uygulamaya çalışırken kendisinin bir bütün olarak uygulanabileceği bir erdem olduğu bilinip, Nopes erdemine olan inancınız ile de bu anlamları kendi varlıksal alanlarınızda yaşatarak, içeriğindeki bilgileri ve anlamları kendinizde uygulamaya sokmakla ilgili başlangıçları yapmış olursunuz.
Bu tıpkı merhametin ne olduğunu ilk kez öğrendiğinizde onu uygulamaya çalışarak gerçekten ne anlama geldiğini bilmeniz gibi, şimdi bu yeni erdemsel özellikte bir amacı ve ideali olan varlıklar için oldukça destekleyici ve pes etmeden mücadele etmesini sağlayan, bıkmaların ve yorulmaların çok aza indirgeneceği, destekleyici, doğruluk üzerinde olan amacınız için çareler bulacak şekilde felsefeleri de size hatırlatıcı özellikleri ile, bu erdemi uygulamak konusundaki kararlılığınız sayesinde içerisindeki tüm bu anlamlarla temas etmeye başlarsınız ve Nopes erdemini kendinizde yaşattıkça daha iyi anlarsınız. Bu erdemin varlığına ve sizin varlıksal alanlarınızla ilgili olduğuna inanmanızdan sonra sizi etkilediğini zamanla hissetmeniz çok mümkün olur...
Nopes'in anlamlarını ifade eden bu bilgi, siz bu erdemi uygulamayı kabul ettiğinizde kendi varlıksal alanlarınızda inanmanızdan kaynaklı olarak uygulamaya geçecek özelliklerde oluşumları sizin için sağlar. İçeriğindeki bilgiler yönünde bir adımı bu erdemsel özelliğin sağladığı fikirler ve hisler sağlarken, diğer adımları siz atarak yolunuza devam edebilirsiniz. Daha önce açıkladığımız şekilde bilgilerin anlamları ile bulundukları yerde etkileme özelliğini de bu erdem için kendi kendine bulunduğu alanlarda sizleri etkilemesi şeklinde yapılandırarak, niyetlerinizle bunu sağlayarak uygulamaya başlayabilirsiniz. '' Nopes'e inancınızı bildiren ve amacınızı açıklayan bir bilgi'' yi bir yerlere not ederek bu konuda artı etkiler de sağlayabilirsiniz.
Zamanla etkilerini hissedeceğiniz, amacınızla bütünleşen Nopes erdemsel özelliği, amaçlarınız ve idealleriniz adına sizin dışınızda bu uğurda etkiler yaratan bir oluşum olarak varlıksal alanlarınızda bulunur.
Artık Nopes ismini duyduğunuzda amacınız ve bunu yapmak zorunda olduğunuz ve bunun için yılmadan mücadele etmekten bıkmamanız gerektiği, azim ve çabaların size mutluluk sağlayacağı şeklindeki anlamı, zihinsel ve varlıksal alanlarınızda bir hareketlilik yaşatır ve sizde gereken şekilde amacınız yolunda yürürsünüz. Unutmayın... İnanmak eylemi bu ve benzeri erdemlerin sizin varlıksal alanlarınızdan sizleri etkilemesi konusunda en etkili yol olmaktadır. Bir amacınızın olduğunu Nopes erdemine inanarak uygulamak isteğiniz, bu konuda başarıyı sağlamaktadır.
Yani bir amacım var ve bunu Nopes'e inanarak hallederim. Sizi çevreleyen görünmeyen bir iş arkadaşı gibi etkileri inancınızı da kullanarak ve zamanla varlıksal alanlarınızda da yer ederek ve belki de uzun zaman kullanımı sonrasında bir duyusal özellik şeklinde kendinizde de yapılandırarak artık amacınızın olmasının yetmesi şeklinde bir durumu yaşatacak şekilde Nopes varlığı olabilirsiniz. İşte iyi bilgilerin varlıklara ve yaşamlarına katkıları... Nopes, bir erdemler bütünlüğünden oluşturulan ve yapısal olarak bilgilerle eklemelerin yapıldığı başka bir erdemsel özelliktir. İçeriğindeki bütün açıklamalar başka erdemlerin bilgilerinden alınarak derlenmiştir ve başka bir iyi bilgi şeklinde erdem olarak kullanılmaktadır. Sizde kendi erdemlerinizi bu şekilde içeriklerle oluşturabilir, çok daha faydalı özelliklerde erdemler ortaya çıkarabilirsiniz.
Bir amacı olan varlıkların amacını gerçekleştirmesi adına en büyük destek bilgisi ve etkileri Nopes erdemsel özelliği ile sağlanır.
Obsevaş Erdemsel Özelliği, Obsevaş Nedir? Obsevaş Erdemsel Özelliğinin Felsefi Tanımı
Obsevaş, ismini obsesyon ve savaş kelimelerinin birleşiminden almaktadır ve bu yeni ifadesi ile obsesyon ile savaşı tanımlamaktadır. Obsevaş erdemsel özelliğini kendi varlıksal alanlarında yapılandıranlar, bu erdemin uygulamalarına inananlar, anti obsedör bir karakterin tepki ve davranışlarını, uygulamalarını kendi benliklerinde yaşatırlar. İradelerini bu konuda varlığın kendisinden başkasına teslim etmemekle ilgili olarak özel bir yapılanmaya sahip olan obsevaş erdemsel özelliği, aynı zamanda obsedörlerin sizlere gönderdiği tesirleri, etkileri, varlıksal alanlarınızı bozmak ile ilgili olan kötü bilgilerini de yok edici özelliklerde çalışmaları sağlamaktadır.
Bu bilginin varlığı bu gibi oluşumların yok olmasını sağlayıcı özelliklerdedir. Yani güneş varsa otomatikman buzlar erir ve güneş obsevaş erdemsel özelliğidir, buzlarda obsedörler ve onlara ait bütün oluşumlardır. Bilginin kendi haklılıkla ilgili olup ve bilginin iradesi kanununa uygun olan yapısı, bu şekilde bir etkileme olanağı ile gereken şekilde çalışır. Obsesyon, obsedörler, obsede etmek ve bu tanımlara benzer şekilde varlıkların kendi alanlarını istila etmeye çalışan, varlıkların iradelerine gözlerini dikmiş olan bütün benzer alanlar ve varlıklar ve oluşumlar, obsevaş erdemsel özelliği varken kesinlikle etkilerde bulunamaz olurlar.
Bu bilgi, kendisini uygulamayı seçenin ve inananların varlıksal alanlarında yerini alarak onların bütün haklarını bu içeriğindeki anlamlarca korur ve varlığın iradesini bu konuda her zaman açık, dikkatli, bilgili ve farkında tutar. Obsevaş erdemsel özelliği demek, obsesyonun zararlarını, obsedörlerin nasıl olumsuz varlıklar olduğunu, obsede edilmenin felaketle biten sonuçlarını daima hatırlatıcı olarak varlıkları tetikte ve temkinli kılar, zamanla alışabilecekleri kendi bilgileri haline dönüşür.
Obsevaş erdemsel özelliği obsedörler ve obsesyon hakkında bilmediğiniz gerçeklerinde farkına varmanızı sağlayacak olan ilhamsal düşünceleri de sizlere sağlamakla ilgili olur. Bilgilerin içeriğinde neler var ise bilgiler sadece onları uygulamakla ilgili olarak çalışırlar, hem de hiç durmadan. Ve böyle kıymetli anlamları olan ve sizin için sonsuz evren gerçekliği içinde yılmayan, bıkmayan ve asla geçilmesi söz konusu olmayan bir asker gibi çalışır.
Obsevaş'da tabii ki diğer bütün erdemler gibi varlıkların inancını kullanarak onlar için çalışmalar yapmak konusunda başarılı olur. İnanan varlıklar, bir anti obsedör olarak zihinsel yatkınlığı bu erdem sayesinde kazanırlar. Bu erdemden önce çevrelerinde obsesyon ile ilgili olup da görmedikleri şeyleri artık görebilir hale gelirler. Çünkü bu bilgi, yapı olarak anti obsedördür ve obsedörlüklerle ilgili şeyler bilgiyi, dolayısı ile sizleri de rahatsız edici türden uyarılar haline gelir. Bilgiler bizlerin bir parçasıdır demiştik, bu vesile ile bir parçanız sizin için daima gözü açık olan anti obsedör bir asker şeklinde obsevaş erdemsel özelliğini kabul ettiğiniz, inandığınız ve varlıksal alanlarınızda uygulamasını yapmaya başladığınız zaman çalışır. Yani obsevaş erdemsel özelliğine inanan ve onu uygulamayı seçenler, obsedör olduğunu bildiği, obsesyonla ilgili olduğunu bildiği alanlarda durmazlar, konularla kesinlikle ilgilenmezler. Bu konuda bilgilendiren ve hatırlatan erdemsel özellik olabilir ama uygulayanlar yine varlıkların kendileri olacaktır.
Bu tanımlama sonrasında obsevaşın ne anlama geldiğini bilerek ve bu anlamı hiç unutmadan karşınıza çıkan konu ile ilgili uygulanması gerekenleri de yaparak obsevaş erdeminizi geliştirebilir, uzun zaman yaşattığınızda duyu şeklini de alırsa, anti obsedör bir varlık olarak otomatikman yaşamanız ve obsedörlerin ve obsesyonun size yaklaşamamasını sağlamanız kaçınılmaz olur. İnanmanız, kabul etmeniz, sizin üzerinize düşenleri konu ile ilgili olarak ve sırası geldiğinde yapmanız, obsevaşın işini yapması için yeterli olacaktır.
Varlığın Merkezi Olduğunu İfade Eden Duyusal Özelliği, Merkez Duyusal Özellik
Duyularımız arasında öyle bir duyu vardır ki bu duyusal özellik, içeriğinde bütün duyuların çekirdek sayılabilecek merkez bilgisini bulundurup, aynı zamanda varlığın sahibi olan varlığı bu varlıksal oluşumda merkez, yönetici olduğunu ispatlar. Bu merkezlik duyusal özelliği bütün duyularla bağlantılı olarak onları yönetir, onların bilgi ve tecrübesi ile varlığı yönetir. Aynı zamanda yöneticilik ve merkezlik özelliği olan bu duyusal özelliğin gücü varlıksal bütün alanı sımsıkı birbirine bağlar, bir çekim kuvveti ile varlığın kendisine ait olan her şeyi bir arada tutar, varlığın iradesine bağlı olarak bu özelliği yaşatır. Bütün duyusal özelliklerinizin küre şeklinde olağan üstü enerjetik oluşumlar olduğunu ve onların merkezlerinde de duyuların içeriği ve görevi ile ilgili bilgilerinde olduğu başka bir küçük küre olduğunu düşünüp, bu merkezdeki küre duyusal bilgi alanlarının da merkezlik duyusal özelliğinin içindeki çekirdek duyu bilgilerine bağlı olarak çalıştığını, bütün duyuların kural, yaptırım ve bilgilerini aslında merkez duyusal özellikten aldığını düşünebilirsiniz.
Yani merkez duyusal özellik sizin en derin yeriniz olan varlıksal özelliğinizdir. Örnek vermek gerekirse, bütün duyularınız istila edilmiş bile olsa merkez duyusal özelliğiniz istila edilmeden sizi ele geçiremezler ve merkez duyusal özelliğinizde tamamen, dünya yaşamında bile sizin kararlarınız ve karakteriniz, bilgi ve tecrübelerinizle doğru orantıda bir şekilde yapılanmaya sahiptir. Varlıksal alanınızdaki enerjetik olarak en güçlü özellikleri olan duyusal özelliğinizdir.
Varlık olarak ortaya çıkmış olmanızla ilk beliren duyunuz merkezlik duyusal özelliğidir. Varlığın ilk kendisidir diyebiliriz. Siz varsanız merkezlik duyusal özelliğinizde vardır, bu var olmanızla ilgili bir özelliktir. İçeriğindeki çekirdek duyu bilgileri, duyuların kendi yapılarında bulunan çalışma sistemlerini uygulayabilecek şekilde olmayıp onlara yön verecek ve oluşturabilecek şekildedir. Bu gemi ve kaptan misali bir tanımdır. Gemi duyular ise kaptanda merkezlik duyusal özelliğiniz içerisindeki çekirdek duyu bilgileridir ve onları düzenleyende sizsiniz. Gemi eğer batarsa, siz, yani çekirdek duyusal özelliği bilgilerinizle yeniden gemi yapabilirsiniz.
Bu yüzden merkezlik duyusal özelliğiniz içerisindeki bu bilgiler bu şekilde duyulardan farklıdır. Duyuların kısıtlanmış olması durumunu da geminin motorlarını ve bazı özelliklerini kapatmış olmaları ile tanımlayabilirsiniz. Ancak sizin obsede olma durumunuz, yani iradenizi ve inancınızı başkalarına teslim etme durumunuz, işte merkez duyusal özelliğinizin de başkaları tarafından yönetilmesi anlamına gelir ki işte o zaman varlıksal olarak yok olmanız yada köle olarak kullanılmanız işten bile olmayabilir, bu durumda gemide kaptanda yok olmuş olur. Siz burada bir şeye inanıyor iseniz, merkez duyusal özelliğinizde aynı inançla işini yapar.
Siz burada bazı erdemleri doğru bulup uyguluyor iseniz merkezlik özelliğinizde aynı şekilde onları doğru bulur ve kendi varlıksal alanlarınızda uygulamasını yaptırır. Bu durum kendinin ve yaşamının farkında olan, erdemlerin uygulanması ile ilgili farkındalık yaşayan ve iyilik üzerine bir yolda olduğunu düşünen varlıklar için bulunmaz bir fırsat, ancak kötülükler içinde yaşayanlar için kendilerini köle yada yok olmaya götürecek kadar tehlikeli bir durumdur.
Aynı zamanda sizin iradenizin uygulandığı en güçlü alandır. Yani iradeniz, bütün varlıksal alanlarınızda uygulanmaktadır, sizin iradeniz demek sizin varlıksal alanlarınızda sizin isteklerinizi uygulatan güç demektir ve bu güç, en güçlü olarak merkezlik duyusal özelliğinizde tezahür etmektedir. Yani merkezlik duyusal özelliğinizin içeriği ile siz izin vermediğiniz, obsede olmadığınız sürece birileri ilgilenmek isterse mutlaka bu durum sizin anlayacağınız şekilde karşınıza sorular ve açıklamalar şeklinde çıkar ve ne karar vermeniz size sorulur. Sizin kararlarınız belirlenmeden merkezlik duyusal özelliğinizle temas edemezler ve bu şekilde bir temas edemeyiş olmadıktan sonrada sizi asla tam olarak ele geçiremezler. Bütün duyular sorunlu olsa bile, sağlam olan merkezlik duyusal özelliği, ( ki onunda diğer duyular gibi içeriğinde bir küre şeklinde bir alanda çekirdek duyu bilgileri alanı vardır, çevresinde merkezlik duyusal özelliğine ait enerjetik güç bulunur), bütün duyuları yeniden sağlıklı hale getirebilir.
Mesela merkezlik duyusal özelliğinizin sağlam, diğer duyularınızın sorunlu olduğunu şu örnekle verebiliriz... Dünya yaşamı baz alınarak yorumlandığında zihninde karışıklıklar, düzensizlikler, rahatsız edici düşünceler ve hayaller varken zihin duyusal özelliğinizde sorunlar vardır denebilir... Görme bozuklukları, görmekle ilgili sorunlarınız varsa görme duyusal özelliğinizde sorunlar var denebilir... Aynı şekilde cinsellikle ilgili bozukluk, sorunlar varsa cinsellik duyunuzda sorunlar var denebilir... Ancak tüm bu duyusal sorunlara rağmen sizi ayakta tutan ve yaşanabilir şekilde yaşama şartlandıran, doğru kararlar vermenizi sağlayan, medeni bir varlık şeklinde yaşamanıza imkan tanıyan nedir?
İşte merkez duyusal özelliğinizin sapa sağlam olmasıdır. Eğer bu duyusal özellik sağlam olmasaydı, ya var olmak erdemini yaşıyor olmazdınız yada hitler gibi gerçek obsedörlere köle olan bir varlık haline gelirdiniz. Bu dünyada isek hepimizin duyularında sorunlar vardır demektir. Olması gereken gibi göremiyor, fark edemiyor, duyamıyor, koklayamıyor, hissedemiyoruz ve bize düşen, sağlam olan merkezlik duyusal özelliğimiz ile bütün duyularımızı tedavi etmek, kısıtlamalarını kaldırmak, sınırlandırmalarını yok etmektir... İşte bunun yolu da sevgiyi tamamlayan erdemleri ve olumsuzluğu yasaklayan eylemleri uygulamaktan geçmektedir. ( Olumsuzlukları yasaklayan eylemlerde bu halleri ile erdemdirler )
Ancak bu şekilde dünyasal sınırlandırmalardan kurtulup sonunda kendi varlığınızı olması gerektiği gibi kullanabilirsiniz. Siz varsanız merkezlik duyusal özelliğiniz vardır, diğer duyularınız yok edilmiş bile olsa merkezlik duyusal özelliğinizle onları yeniden oluşturabilirsiniz, dolayısı ile bir hitler ve yok olma hali de yaşamadıysanız, sağlam olan merkezlik duyusal özelliğiniz ile varlığınızı şekillendirebilirsiniz. Mesela bir örnek, gerçek ve işini hakkıyla yapan hakimler, savcılar adalet konusunda oldukça özenlidirler ve bu durum onların hayatlarına da yansımış bir şekilde koca bir hayatı bu şekilde yaşamışlardır. Böyle yaşaya yaşaya gerçek ve hakkıyla adaleti savunan hakimlerin, savcıların ve ilgili alanların adalet duyusal özelliği oluşmuştur, nitekim onlar her an, her yerde, her alanda duyuları olduğu için adil davranma zorunluluğu yaşarlar.
Yani otomatikman adil davranırlar her zaman, ellerinde bile olmaz. İşte bu onların uzunca bir zamandır, dürüstlükle adaleti savunmaları ve uygulamaları ile ilgilidir ve bu örnekle düşündüğünüzde, adalet duyusu olan varlıkların varlıksal alanlarında bir adil olma hali söz konusu olur ve diğer erdemleri de bu şekilde varlıksal alanlarınızda yapılandırdığınızda, otomatikman sürekli adil davranan varlıklar gibi bu erdemleri de sürekli ve otomatikman yaparsınız. Elinizde olmadan sabırlı, nazik, cesur, adil, mutlu, farkında vs. şeklinde erdemsel özellikleri uygulayan varlıklar haline dönersiniz. Ve sonunda sevgi varlığı olmayı otomatikman yaşayanlar olursunuz.
Mesela bestecilerde müzik ve beste ile ilgili bir duyu oluşmuştur, bu kadar çabuk ve zorlanmadan, başka insanların hayal bile edemediği besteleri nasıl yapıyorlar. İşte alışkanlık maskesi ile duyunuzun varlığı gizlenmiştir. Duyuları oluşmuştur ve otomatikman besteler yapıp müzikler ortaya çıkarabilmektedirler. Yaşamdaki çalışmalar, tecrübeler bu anlamda duyuları oluşturmaktadır. ( aklınıza biz o zaman duyuları oluşturmak için buradayız cevabı gelmesin, nitekim çalışmak konusunu dünya ile sınırlandırmanın yanlış cevabı olur bu. ) İşte sonuç olarak yeni duyularınız olduğunda, onların çekirdek bilgisi merkezlik duyusal özelliğinizde oluşur ve sizi siz yapan, varlıksal alanlarınızın yönetici ve sahibi olduğunuzu ispatlayan, içeriğinde kendisine özel güçlerin, bilgilerin, enerjilerin bulunduğu, bütün varlıksal alanlarınızın yönetim merkezi, duyularınızı yönlendiren, aynı zamanda duyularınızdaki çalışmaların bilgisini alarak varlığı tanımlayan, ifadelendiren, yaşamını sürdürmesi için merkezlik bilgilerini varlığın kendisine veren merkezlik duyusal özelliğinizdir.
Merkez duyusal özelliğiniz içerisinde size ait olan bütün bilgi ve tecrübeler vardır ve varlığınızı, siz burada dünya hayatı yaşarken bile, bu dünyaya nasıl gelindiğini ve sizin neden burada olduğunuzu bilebilecek ve ona göre koruyabilecek, önlemler alabilecek şekilde haberiniz olmadan da koruyabilecek şekilde bir yapılanması söz konusudur. Ancak bu durum bu konudan çok uzak olan varlıklar için merkez duyusal özelliklerinin de uzaklaşmasını sağlayıcı şekilde gelişir. Bu kadar bilinmezlik ve unutma, kısıtlamalar içinde sizi hala koruyan ve var olmanızı sağlayan merkez duyusal özelliğinizin varlığıdır, çalışmasıdır. Siz ne iseniz merkez duyusal özelliğiniz odur ve sizin varlıksal alanlarınıza bakan gözünüz gibi, siz oradan bakabiliyor olsanız neyi nasıl düzenler iseniz, merkez duyusal özelliğinizde bu şekilde bir çalışma ile varlığınızı düzenler.
Mesela, doğmadan öncenizi bilen merkez duyusal özelliğiniz, bu konuda size bilgi vermesi ile ilgili olarak hafıza duyusal özelliğinizin kısıtlamaları ile karşı karşıyadır ancak tam olarak neden burada olduğunuzun bilgisine sahip olarak, aynı zamanda sizi siz yapan özelliklerinizin ve bilgilerinizin en merkez yeri olduğu için, geçmişinizi bilebilen bir varlıksal alanınızın olduğunun bilgisine göre davranmak durumundasınız, bu bilginin kendinizde olduğunu bilerek bilginin çalışmasını yapılandırmalısınız. Felsefelerle, hakikati öğrenmek isteyen sorgularınızla kendinizdeki üstü kapanmış bilgilerle temas edebilirsiniz. Bu şekilde önceniz ile ilgili kendinizdeki bilgileri açığa çıkarabilirsiniz.
Siz sizde bir merkez duyusal özellik olduğunu ve onda sizinle ilgili geçmiş bütün bilgilerin olduğunu bilmeden ve bu konuda onu yönlendirmeden, onun sizinle ilgili yapacakları ancak istekleriniz doğrultusunda şeyler olacaktır. Dünya hayatında çocukluğun, yani bebeklikten başlayarak ergen olana kadar geçen zamanının merkez duyusal özelliklerimizin böyle bir çocukluk, cahillik yaşaması zorunda bırakılması durumunu düşünmenizi istiyorum? Bu zamanlarda merkez duyusal özelliğinizde çocukluk tecrübesi yaşamaktadır ve dünyada doğduğunuz andaki bilgi ve tecrübe seviyesince varlıksal alanlarınızı ancak koruyabilmektedir. Kendince dünyaya neden geldiyseniz, bu konuda bir cevap vermiştir ve sizin dünya yaşamınızı gözlemektedir ancak böyle geçen çocukluk, cahillik tecrübeleri merkez duyusal özelliğin çok uzun zaman boyunca bu şekilde bir yaşamı idame ettirmesi nedeni ile sakıncalıdır, üzerinde düşünülmesi gereken soruları ortaya çıkarmaktadır.
Ancak sorun şuydu ki, merkez duyusal özelliklerimiz tüm bunların farkında değildi, dolayısı ile yani siz... Bir unutturma eylemi yaşamıştır ve kendi varlıksal özelliklerinden bir haber, duyularından ve yapısından bir haber yaşamak zorunda bırakılmıştır. Gerçeğin onda olması çok uzun süre sizin gerçeklere kayıtsız kalmanız sayesinde bir anlam ifade edemez hale gelmektedir. Ancak artık farkında, tehlikeyi, çözümü, varlığı ve kendinizi biliyorsunuz, haliyle merkez duyusal özelliğinizde. İşte bu bir varlık için karşı koyulamaz özelliklerde bir gücü temsil etmektedir. Bilginin iradesi kanununu hatırlayarak kendini bilen varlığın dokunulmazlığını hesap edebilirsiniz. Uygulanabilen sevgilerle...
Hakik, Hakikati Yaşatan Erdemsel Özelliği, Hakikati Bulmak Çalışmasının Felsefi Tanımı
Hakikati ortaya çıkarması ile ilgili olarak Hakik şeklinde isimlendirilmiş bu erdemsel özellik, tamamen varlıkların hakikat bilgisine ulaşmalarını sağlayıcı özelliklerde etkileri ve çalışmaları olan bir erdem özelliği taşımaktadır. Hakik, varlıkların çevrelerindeki, kendilerindeki, merak ettiği konulardaki hakikatin ortaya çıkarılması ile ilgili olarak varlıkları aydınlatıcı etkilere sahip bir erdemdir. Böyle bir erdemin varlığına inanarak ve hakikatin sizi, dürüstçe ve samimiyetle istemek kaydıyla bulacağını düşünebilirsiniz. Siz, neden varoluşun hakikat bilgisine ulaşamayasınız? Sizi bu haktan mahrum eden nedir? Nasıl yaratıldığınızı, neden dünyada olduğunuzu, sebeplerinizi, varlıksal özelliklerinizdeki hakikatleri neden bilememekle ilgili olarak bir durum içindesiniz. Bu varlıklara yapılmış en büyük haksızlıktır. Varlıklar, nerede ve nasıl yaşam hallerinde yaşarsa yaşasınlar kendileri ile ilgili, yaratılışla ilgili gerçek bilgilere ulaşmakla ilgili olarak bir imkan içinde olmalıdırlar. Var olma özelliği gösteren bütün varlıkların en büyük hakkıdır bu...
Bu hakkı sizden kimse alamaz ve hakik erdemsel özelliği, bu konunun üzerine yoğun düşünceler, sorgular, çalışmalar yapılarak varoluş ile ilgili hakikatin size ulaşması konusunda yardımcı olacak olan erdemsel özelliktir. Siz samimisiniz, hiç bir art niyetiniz yok, tek derdiniz hakikati bilmek, nedenleri ve nasılları öğrenmek ve ona göre bir yaşam yolu düzenlemek.
İşte bunun kadar masum ve doğal bir isteğin karşılanmadığı alanlarda başka engeller aramak hiçte yanlış olmayacaktır. Bizler gözümüzü açtığımızda, dünya şartları çocukluk gibi bir cahillik gerektirmektedir, o zaman aklımız başımıza geldiğinde bütün hakikati bilerek neden yetişmiyor, büyümüyoruz. Okullarda öğretilen bilgiler neden yaratılışın hakikati ile ilgili değil. Açık ve net bir şekilde bütün insanlığı tatmin edecek cevaplardır hakikatler.
Hakikatin yapısı kendisini öğrenene inkar ihtimali vermeden doğruluğunu ispatlar şekilde yapılanmıştır. Çünkü hakikat tektir. Yani bir konudaki gerçek tektir. Bu teklik kendisini de ispatlayan özellikte bilgileri ve tecrübeleri içeriğinde barındırmaktadır. İşte bu erdemsel özellik, kendisini uygulamayı isteyeni ve inananın, dürüst ve samimi bir şekilde hiç bir art niyeti olmadan hakikati öğrenmek istediğini varsayarak, varlığın anladığı şekilde ona gerçekleri bildirmekle ilgili olarak varlıksal alanlarınızda çalışır. Bu sizin en doğal ve en büyük hakkınızdır.
İstemenin bile yetmesi gereken şekilde bir düzenin olması gerekirken bizler hakikati bulmak ve öğrenmek için zorlu çabalara girmek zorunda kalıyoruz. İşte dünyanın kötülüklerle üzeri kapanmış ilhamsal ve düşünsel özelliği. Sevgi yaşatılmaya yaşatılmaya dünya hayatı, zaten ilk başından bu yana eksik olan sevgi erdemi nedeni ile hakikat bilgisini açıklamakla ilgili kusurlu bir hale gelmiştir ve kim, neye inanacağını, neyin hakikat olduğunu karıştırmış durumdadır.
İşte bu erdemin varlığına inanarak, varlıksal alanlarınızda bu erdemin varlığını yapılandırarak sizlerde hakikat ne ise onu bilmek konusunda istekte bulunmuş olursunuz ve sizin, size özel anlayışlarınızla hakikatler bildirilir. Ancak artı olarak dikkat, düşünce, sorgulamak, çalışmak gibi erdemlerde bu erdemin işini yapabilmesi için sizden istediği çalışmalar olabilir.
Hakikat ne ise onu öğrenmek, onu bilmek istiyorum ve hakik gibi bu şekilde varlıkları bilgilendiren erdemsel özelliğinin varlığına inanıyorum şeklinde bir bildirim, bu erdemin ilk tomurcuklarını varlıklarınızda ekmenize neden olur. Kendilerini örnek aldığınız bütün filozoflar, hakikati ararken filozofik şekilde bir geçmiş bırakmışlardır. Felsefenin temeli hakikatleri bulmakla ilgilidir ve siz, hakik erdemsel özelliğinin varlığına inanarak bu konuda aşılması gereken bir çok yolu kolayca aşmış olmaktasınız. Yaratılışı, kendi varlıksal alanlarınızı çok masum ve saf bir oluşum şeklinde yapılar olarak düşünürseniz, ne isterseniz onu vermesi çok mümkün bir durum olur. Ancak bunlar, dünya hayatı gibi hayatlarda kötülükler tarafından engellenmiştir ve sizler, mücadele ederek hakikati gerçekten bilmek istiyorsanız bunu bulabilecek özelliklerde varlıklarsınız. Bilgilerin evrimsel seviyesi, bildiğimiz her şeye açıklama getirecek derecede gelişmiştir ve bilmediklerimizi de ortaya çıkarmakla ilgili olarak yapılanmaları söz konusudur.
Dünya hayatındaki insan için bilinmesi gereken en zaruri hakikat; 1- Nasıl yaratıldım, 2- Dünyaya nasıl geldim ve 3- Ben neden varım gibi sorulardır. Birinci ve ikinci soruların cevaplarının göreceli olmayacak şekilde net, üçüncü soru görecelidir. Herkes için neden var olduğu farklı anlamlar taşımaktadır. Göreceli cevapları içeren hakikat bilgisini isterken de dikkat etmelisiniz, neden var olduğunuzun cevaplarını hakik erdemsel özelliğinin bilgisi ile aramak hiç bir zaman size net bir cevap vermeyecektir.
Bu cevap bazı gerçekleri anladıktan sonra ancak sizin tanımlayabileceğiniz özelliklerdedir. Denildiği gibi hakikat, kendisini ifşa ettiğinde onu kabul etmek gibi bir zorunlulukla ortaya çıkar. Onun tekliği, onunla ilgili başka gerçeklerin sahteliğini ortaya çıkarır özelliklerde olur. Yani nasıl yaratıldığınızın, neden dünyada olduğunuzun cevaplarını öğrendiğinizde, eğer bu hakikat ise, diğer bütün cevaplarla ilgilenmeyeceksiniz ve onun hakikat olduğunu bileceksiniz. İşte bu erdem bu güzel özellikleri ve varlıkları aydınlatıcı etkisi ile uzun zaman boyunca üzerinde çalışan varlıkların duyusal özelliği şeklinde de yapılanan, duyusal özellik olduğunda istenilen şeylerle ilgili hakikati bilmek gibi olağan üstü bir durumu sürekli yaşayan varlıklar haline gelmenizi sağlayan erdemsel özelliktir.
Ancak önce hakikatleri nasıl bulacağınızı, bunun için nasıl bir çalışma, disiplin içinde olmanız gerektiğini bulmalı, zihinsel eksikliklerinizi tamamlamalısınız. Yoksa sizin anlamadığınız kelimeler zihninizde açığa çıkma imkanı bulamaz. Bu yüzden herkes için hakikat, bu anlayış sınırlılığından dolayı kendi bildiği kadar olacaktır. Ancak bu erdemsel özelliği kullanacak seviyeye gelmiş olan varlıklar, ilgili oldukları konu ile ilgili olarak o tek hakikati bilmeyi istemeliler ve yollarını aramalılardır. Bu gibi bir imkan varlıklardan asla saklanamaz, eksik bırakılamaz, o zaman var olmak anlamsızlaşır. Ne yaptığını bilmeyen, ne olduğunun farkında olmayan çaresiz varlıklardan farkımız kalmaz.
Her yeni erdemi uygulamak gibi, hakikide anlayarak uygulamaya başlayıp, gerçeklerle, hakikatlerle temas etmeye çalışabilirsiniz. İki sokak ötede ne var, onun hakikatini bilmek istiyorum gibi çaresiz sorular, bu erdemsel özelliğin bilgisinin sizler için çalışmasına sebep olamaz. Yaratılış, varoluş üzerine hakikat bilgileri, toplumların ve yaşamların söz konusu olduğu durumlarda edinilmesi gereken hakikat bilgileri gibi istekler ancak bu erdemin ilgi alanına girebilir. Erdemlerin çalışma hali olan varlıksal alanlarınızdaki bilgilerinizin sizin bilgi ve tecrübelerinizi kullanan ve nedenlerinizi ve sebeplerinizi bilen oluşumlar olduğunu unutmayın... İsteyenlerin hakikati bilmesi dileğiyle...
Mutluluk, Sevinç Duyusal yada Erdemsel Özelliği
Mutluluk, genel olarak varlıkların zamanlarının kendilerini oldukça memnun edecek şekilde geçmesi olarak tanımlanır ve bu geçen zaman genellikle hazlar, güzel heyecanlar, zevkler, yaşam istekleri gibi faktörleri de içeriğinde barındırır. Bu tanımla herkesin mutluluk anlayışı da farklı olduğu sonucu çıkarılabilir. Ancak ortak özellik, mutlu olduğunu söylediğinde zamanının kendisini oldukça memnun edecek şekilde geçiyor olmasıdır. Kimileri için mutluluk çocukları ile geçirdiği zamandır, kimileri için yüzmek O'nu mutlu eder, kimileri için dans ve kimileri için bambaşka şeyler. Bazılarında zevkle yaşanan olaylar tanımlarken, bazıları için hareketlilikle yaşadığı olaylar mutluluğu tanımlar. Ses sanatçıları mesela, sahnede, konserde kendilerini çok mutlu hissettiklerini ve tarifi edilmez hazlar aldıklarını belirtirler. Bu herkes için aynı anlamı taşımaz. Kimileri için sahne, çok büyük panik ve heyecan kaynağıdır, mutluluk sahnede O'nun için çok uzaktır. Aslında bilgilerle ortaya çıkarılan ve varlıksal alanlarımızdan bizleri etkileyen mutluluk bilgisi, dünyasal bedenlerimizde hormonlar olarak tanımlayıp mutluluğun sebebini bunlara yormamız istenmiştir ve bu şekilde bir çok gerçeğin üstü kapanmıştır.
Aslında mutluluk, diğer erdemler gibi kendisine yoğunlaştıkça, bunun bir erdem olduğunu kabul ederek ve inanarak uygulamaya çalıştıkça yaşanabilen özelliklerde bir erdemdir. Diğer erdemler gibi bu erdemin varlığına da inanarak, kendince mutluluk kaynaklarını bularak ve onların senin hayatında olmasını isteyerek mutluluk erdemsel özelliğini varlıksal alanlarında yaşatmaya başlayabilir, sürekli olarak bir çalışma içine girerek mutlu olmanın yollarını bulup ve bunu uygulayarak varlıksal alanlarınızda yine bir duyu şeklinde tezahür ettirme imkanı bulabilirsiniz. Bu durum aslında yaşamı boyunca mutlulukla temas etmeyenler için erdemsel özellik şeklinde, ancak mutlu olmayı yaşamı boyunca defalarca yaşayanlar için duyusal özellik şeklinde yapılanmış olarak sayılabilir. Yaşamı boyunca öfkeli ve suratı asık insanların mutluluk ve sevinç duyusal özellikleri oluşmamıştır ve onların mutlulukları ancak elde ettiği bilgileri uygulamaları sonrasında ortaya çıkar ve duyunun eksikliği, yaşamda sürekli mutsuz bir şekilde var olmayı sağlar. Her şeyden mutsuz olanlar, öfkeli ve memnuniyetsiz mizaçları olan insanlar, mutluluk duyusal özelliğinden mahrumdurlar. Bu duyunun varlığı, varlıkların ifadelerini ve mizaçlarını bile değiştirebilecek özelliklerdedir.
Mutluluk ve sevinç duyunuzun kısıtlanmış olması durumu, diğer duyularınız gibi, nasıl belirli alanları görebiliyorsanız ve duyabiliyor, bu kısıtlanmış duyularınızdan kalanlar, işte mutluluk ve sevinç duyusal özelliğinizin de kısıtlanmış halleri, sürekli öfkeli ve memnuniyetsiz bir yaşamı yaşatmamakla ilgili olanı kadarının size yaşatılması ve daha üzeri mutluluk hallerinin sürekliliğinin kısıtlanması şeklindedir. Sizler, işte ekstra mutlu olunca, sizin mutlu olmanıza neden olan bilginin ve durumun sonrasında mutluluk ve sevinç isimli duyusal özelliğinizle temas etmiş olmaktasınız ve bu duyusal özellik, sizi mutlu eden enerjetik hali hisleriniz ve ilgili diğer duyularınızla temas ederek size yaşatmaktadır.
Ancak bu konu, dünya şartlarında imkanlar bakımından, yaşam koşulları bakımından varlıklardan o kadar uzaklaştırılmıştır ki, hastalıklar, savaşlar, olumsuz eylemlerin yaşanması, psikolojik sorunlar mutluluk kavramının önüne acı, ıstırap gibi kavramları koyarak yaşanmasını çok zor hale getirmiştir. Bedenlerimizin yaşlanması, istenmeden ortaya çıkan hastalıklar, ağrılar, yorgunluklar, dünya hayatının olmazsa olmaz konusu stres, tamamen mutluluk erdemsel özelliğine düşman bir şekilde var olmaktadırlar. Mutluluk, varlıkların zihinlerinin belirli uğraşlar sonrasında kendilerine yaşatacağı gibi bir özellik iken, bunu dünya hayatında yaşanan olaylar açısından ortaya çıkan bir özellik şeklinde algılamamıza sebep olmuşlardır. Mesela, bu bilgilerin anlamını bilenler için, bir yeni duyusal özelliğin ortaya çıkmış olması bile büyük mutluluktur, ancak gel gör ki mutsuzluk sebebi olan sorularda ardından dünya hayatı kaynaklı gelmektedir, dünya hayatı mutlulukları mutsuzluğa çevirmek için özel olarak yapılandırılmış şekilde bir oluşumu ifade etmektedir.
Aynı zamanda bu mutluluk, varlıksal alanlarınızda zamanınızın sizi memnun edecek şekilde geçmesini sağlaması özellikleriyle enerjetik bir hal oluşturur. Mutluluğunuzun durumuna göre zevk, haz, hüzün, neşe gibi erdemleri bu duyusal özelliğiniz mutluluğunuzla bütünleştirerek size hissettirir, yaşatır. Bu durumda mutlu olmanız için size gereken mutluluğunuzun kaynağı olan bilgilerdir. Bu duyusal özelliğimizde dünya hayatı nedeni ile kısıtlanmış şekilde ve özellikleriyle sadece elde ettiğimiz bilgiler ve yaşadığımız olaylar sonrasında ortaya çıkması ile ilgili olarak yapılandırılmıştır.
Oysaki, sürekli mutluluk hali ile neden yaşamayalım? Mutluluk duyusal özelliğimiz, bizim var olduğumuz için elde ettiğimiz yaşama sevincini mutluluk kaynağı olarak neden ele almasın? Çünkü var olduğumuza gerçekten sevinecek kadar donanımlı ve bilgili hayatlarımızın olmadığı gibi sürekli olumsuzlukların etkisi altında olan bir duyusal özelliğimiz var, mutluluk ve sevinç adı altında. Bu dünya hayatından kurtulduktan sonra mutluluk duyusal özelliğinizin sayesinde sürekli mutlu olma hali yaşamanız kaçınılmaz olur.
Bir manzaraya bakarken bile mutluluk duymak, bir çalışma yaparken bile mutluluk duymak, işte yaşamak denilen erdem böyle olmalıydı ve mutluluk ve sevinç adındaki duyusal özelliğimizin anlamı da bu gereklilikle ve bu şekilde yaşandığı zaman daha iyi ortaya çıkmış olurdu. Var olmak her an mutlu olmaktır, aslında bunu her an yaşamamız gereken hayatlarımız olmalıydı... Acılar, ıstıraplar, işkenceler, hastalıklar, yetersizlikler böyle önümüzde duran sonsuz bir evren modelinde yaşayan varlıklar için neden varlar? Gelişmek, ancak çalışmakla ilgili bir kavramdır ve ıstırabın geliştirici etkisi, o ıstıraptan kurtulmakla ilgilidir ve böyle yabani bir yöntemle gelişmek yerine, çalışmanın farkındalığını bilen varlıklar olarak çalışarak, ıstıraplardan kurtulmak için değil de, gerekli olduğu için çalışarak gelişme yolunu seçmemiz çok daha medeni ve mantıklı bir yoldur. Istıraplar aynı zamanda varlıkların, varlıksal alanlarında, zihinlerinde, yaşamı yorumlaması ile ilgili olan konularda olumsuzluklar katacak şekilde yapılanmalardır. Çağ dışı, kesinlikle yasaklanması gereken, ancak varlıksal bedenlerimize özellik olarak eklenmiş olumsuz bir eylemdir. Varlıksal bedenlerimizin bir canı ifade edercesine şiddet ve olumsuz durumlarda acı duyması, insanlığı en çok aciz durumda bırakan konulardan biridir. İnsanlığın bütün korkuları bu yüzdendir, bütün çaresizce davranışları bu gibi sebepler yüzündendir.
Dolayısı ile aslında geçici olmayan, duyusal özelliklerimiz sayesinde kalıcılık gibi özellikleri bulunan, ancak dünya şartlarında geçicilik gibi durumların yaşandığı şekilde mutluluk ve sevinç, yaşadığımız oranda bizlere faydası olan erdemsel özelliklerdir.
Mutlu olmak sürekli gülümseyen bir yüz halini tanımlamaktan çok varlıksal olarak yaşama sevincinin olduğu, var olma halini kıymetlendirmesine neden olan tanımları ortaya çıkardığı anlar olarak ifade edilebilir.
Daha çok mutlu olmak için, sizleri daha çok mutlu eden konuların ve olayların bilgisini çıkararak, bu bilgilerle düşünceler içine girip zihinlerinizi bu mutlu düşüncelerin varlığına alıştırarak, içsel mutluluklarınızı duyularınızla bu şekilde temas ederek elinizden geldiğinizce yaşayabilirsiniz. Yoksa elbet deprem olabilir, virüs çıkabilir ve mutsuz haller yaşamanız için bu dünya hayatı sizlere olaylar yaşatabilir. Mümkün olduğunca çok mutluluk ve sevinçle bütün işlerinizi yapmaya çalışarak duyusal özelliğinizle daha çok temas etmiş olursunuz ve bu zamanla, artık süregelen bir özellik şeklinde bulunur. Duyumuz var evet, yaşam boyu defalarca, sayısız zamanlarca mutlu olmanız bunun ispatı ancak buda görme, duyma, farkındalık duyusal özellikleriniz gibi kısıtlanmış durumdadır ve elimizde kalan yaşarken hisler açısından halinden belirli oranda memnun olma durumudur.
Yoksa sürekli mutluluk hali içinde yaşayan bir şekilde, ki olması gereken bu, bu yaşamda var olurdunuz, sizi üzen şeyler olamazdı. Ve bu durum böyle bedenler varken oldukça zor bir ihtimal şeklinde açıklanabilir. Dünya hayatının yapısı mutsuzluklar üzerine kurulmuştur. Her halinden bunu anlayabilirsiniz.
Yorgunluk kadar mutsuz edici ne olabilir bu hayatta ve çalışıp da yorulmadığımız anlar var mıdır? Bu benzeri şekilde bir çok durum ve olay, mutsuzluk kaynağı olarak bizlere yaşatılmaktadır ve bize düşen, bunlarla mücadele edercesine kendimizi mutlu etmenin yollarını bulup zamanla sinirlerimizin algılarını bile değiştirebilecek şekilde yapılanmaları kendimizde oluşturmayı sağlamaktır.
Varlığın her şeyi, yani kendisi, bütün duyularının bileşkesinden oluşmaktadır. Duyusal alanlarınızdaki enerjetik gücün seviyesi oldukça yüksek ancak dünya hayatındaki bedenlerimizin seviyesi ona göre oldukça düşüktür ve size imkansız gelen değişimler için bu özellikler bile yeterlidir. Duyulardaki bilgi ve tecrübeler ne ise varlık odur. Dünya bedenide bir duyu ile temsil edilmektedir ve bunun değişmesi için duyusal bilginin düzenlenmesi değişmesi gerekmektedir. Ve en iyi değişim yolu da, tüm yazılarımızda belirttiğimiz gibi sevgiyi tamamlayan erdemler, olumsuzluğu yasaklayan eylemlerin uygulanmasından geçmektedir. İnsan üstü olmak öncelikle insanın kendisini tam olarak tanıması ile mümkün olabilir. Kendini ve varlıksal özelliklerini bilmeyen insanların süpermen olmaları söz konusu olamaz.
Mutluluklar diliyorum...
Zihin Duyusal Özelliği, Zihin Nedir?
Zihin, varlıkların diğer duyusal özelliklerinin bütün bilgi ve tecrübelerinin buluşarak varlığın düşünceler ve hayaller yoluyla kendisini bilgilendirmesini sağlayan, varlığına yön vermesi için içerisinde hesaplamalardan, araştırmalara, yorumlamalardan, incelemelere kadar bir çok erdemi uyguladığı, varlığın bütün özelliklerinin, bilgi ve tecrübelerinin tek bir noktada buluşarak varlığa bir çalışma sahası sunan düşünme, sorgulama, karar verme ve sonucunda neyi istediğini ortaya çıkarmasını sağlayan bir çalışma sahası şeklinde tezahür eden duyusal özelliktir. Zihin duyusal özelliği bütün duyulara bu açıdan bağlıdır ve varlığın yaşadığı olaylarla ilgili anlık olarak duyularından bilgileri ve tecrübeleri alarak zihin duyusal özelliğinde bir oluşum içine sokar ki, biz bunlara düşünceler ve hayaller demekteyiz. Bütün duyuların bilgilerinden elde ettiğimiz sonuçlarla düşünür ve kendi varlıksal yaşantımız için kararlar veririz. Bu çalışmayı işte zihin duyusal özelliği sayesinde yaparız. Enerjetik yapısı bu şekilde bir çalışmayı uygulayacak şekilde yapılandırılmıştır.
Beyin, tıpkı hormonlar gibi zihin duyusal özelliğini kamufle eden dünyasal bedenin bir parçasıdır. Aslında beyin sadece görünürde olması ile ilgili olarak zihin duyusal özelliğinin çalışmasını uygulamaktadır. Zihin yoluyla varlığın kendisi, bedeni, yaşamı ile ilgili verdiği bütün kararlar, sanki beyninden veriliyormuş gibi bir izlenimle zihin duyusal özelliğinin kendisi saklanmıştır.
Zihin duyusal özelliğimizde kısıtlanmış olan duyular arasında en çok işleme tabi tutulanlardan biridir. Bütün duyularla ilgili temasları, varlığı sürekli aydınlatacak olan zihinsel çalışmaları, varlığın bilmek istediği şeyleri anında yüksek enerjili seviyesi sayesinde düşünceler ve cevaplar şeklinde ortaya çıkarabilmesi özelliği kısıtlanmış, ancak yüksek çalışmalar yaparak zihin duyusal özelliği ile temas etmeyi başaranlar, diğerlerine nazaran yaşamda daha başarılı olarak işler yapması ile tanımlanmıştır.
Tarihi aydınlatan filozoflar diğer duyuları ile olduğu gibi zihin duyusal özelliklerini de aktif bir şekilde kullanmayı başarmış olanlardır. Ne kadar farkındalardı bu konumuz değil. Zihin duyusal özelliği varlığın kendisinde bildiği her şeyin, yada kendisine not ettiği de diyebiliriz, kendisinde bilgisinin olmasını istediği şeylerde diyebiliriz, bunların ortaklaşa bilgi birikiminden varlığı anında cevaplar şeklinde aydınlanabilecek kudrette üstün özelliklerde bir duyusal özelliktir. Enerjetik yapısı en üstün ileri teknolojik bilgisayar sistemlerinden bile ileridir. Önemli olan bütün duyulardan elde ettiği bilgilerle dünya hayatında sizleri yeterince aydınlatabilmesidir ve bu konudaki engeller, aklını ve mantığını kullanmadan yaşamak eylemleri ile, cahil kalmak istekleri ile, bağnazlık gibi ve benzeri olumsuz eylemlerle kısıtlanmış olmasının daha da önüne geçilmiş şekilde bulunmaktadır.
Normalde sizlerin hayal ettiği her şeyi anında oluşturabilecek şekilde enerjetik bir gücü kendisinde barındırmaktadır. Mesela hayallerinizde bir gezegen yapın, işte dünya şartlarında olmasaydık zihinsel alanınızda yaptığınız bu gezegen bire bir gördüğünüz gibi oluşabilirdi ve bu gezegenin içeriğinin yapısını oluşturmakta zihin duyusal özelliğinizle ilgili olurdu.
Sizin bilginiz dahilinde gezegeni yapılandırarak kullanımınıza sunardı. Bu aslında başka duyusal özelliklerinde kendi enerjetik özelliklerinde bulunabilen ancak oluşturma, yaratma, şekillendirme, yaşama şeklindeki oluşumlarla ilgili en iyi performansı gösteren enerjetik oluşumu zihin duyusal özelliği göstermektedir. Kimilerinin inandığı gibi eğer dünya bir simülasyon ise, o zaman bu bir varlığın zihin duyusal özelliğinin içerisinde yaşanan bir simülasyon olurdu. Bu özellikleri ile aynı zamanda bütün duyuları ile de bağ kurmasını sağlayan özelliklerdedir zihin duyusal özelliği ve felsefe, düşünsel beceriler, akıl ve mantık çalışmaları, zeka geliştirici uygulamalar, ve benzeri bir çok çalışma ile bu duyusal özelliğinizle daha çok temas edebilirsiniz.
Aynı zamanda herkesin zihin duyusal özelliğinin yapısı da birbirinden farklıdır. Bilgi ve tecrübelerinin imkanlarından kaynaklanan farklılıkların dışında birde zihinlerin olması gereken halinin ortaya çıkardığı farklılıklar bulunmaktadır. Zihinlerimiz asında oldukça duru olması ile ilgilidir. Zihinsel karışıklıklar, birbiri ardına durdurulamayan düşüncelerin oluşması, kısıtlanmış ve yapısı bozulmuş zihin duyusal özelliğinizle ilgilidir. Normalde zihin duru olmalıdır. Siz düşünmek istediğinizde düşünceler ve hayaller ortaya çıkmalıdır. Kendi kendine ortaya çıkan istemsiz düşünceler, sesler, hayaller tamamen zihin duyusal özelliğine edilmiş olumsuz müdahalelerden kaynaklanmaktadır. Ve bu müdahaleyi yapan etkende beyin olarak tanımlanır.
Beyin, bir görünüşü ifade ederek bazı duyular için araç olmanın yanı sıra zihin duyusal özelliğinin de olması gereken şekilde çalışmasını kısıtlayıcı ve düzensizlikler sağlayıcı şekilde bir yapılanmadır. Bu dünya hayatında olmamızın, kusurlu bedenler içinde olmamızın bir sonucu olarak bize yaşatılmaktadır. Bedenlerin ıstırap çekmesi gibi zihinlerimizde beyin tarafından olumsuz bir şekilde etkiler içinde kalmaktadır.
Zihinlerinde düşüncelerini durduranları bir zamanlar ulvi varlıklar olarak isimlendirirlerdi, oysaki bu normalde bütün varlıkların kendi yapısal özelliğidir. Sürekli size bir şeyleri düşündürmeye çalıştıran bir yapı, kafatasınızın içinde bulunmaktadır ve bunun dışında da çevresel faktörler düşüncelerinizi oluşturmaya sebep olmaktadır. Yaşamın gerekliliği olarak çevremizden etkilenerek düşünmek ve düşünceleri oluşturmak durumundayız ancak takıntılar şeklinde, kurgular, istenmeden oluşan düşünceler, ardı ardına oluşan hayaller ve benzeri bir çok zihinsel sorun, zihin duyusal özelliğinin gerçek yapısına terstir. Varlığın isteğidir zihin duyusal özelliğinin çalışmasını sağlayan ve bu dünya şartlarındaki bedenlerimizde bu özelliklerimiz bizim isteklerimiz dışında gelişmesi için özellikle yapılandırılmıştır ve insanlık, bu gibi uygulamalar yüzünden oldukça zor bir durum içine sokulmuştur. Bu kadar karışık ve sorunları olan bir zihinde varlıklar hakikatleri bulmakla ilgili olarak çok büyük mücadeleler vermek zorunda kalmıştır.
Kendisine sorduğu sorunun binbir cevabını duyduğu zihninde aslında durum bilebildiği gerçek ne ise onun cevabının verilebilmesi şeklinde tezahür etmeliydi. Peki bu durum nasıl düzeltilir. Zihin duyusal özelliğinizin farkına vararak ve aslında sizi rahatsız eden düşüncelerin sizlere ait düşünceler olmadığını bilerek, onların tamamen içinizde bunları oluşturmakla ilgili özel bir yapılanmanın sebep olduğunu anlayarak zamanla ötelediğiniz bu düşünceler, bu beyinsel oluşumun etkileri, kendisini ve etkisini yitirecek derecede azalır ve gün gelir, hiç bir şey düşünmeden çok rahatça durabilirsiniz, sizi rahatsız eden düşünceler ve hayaller oluşmaz.
Beynin yapılanmasını bu şekilde oluşturmuş olmaları sizin onun çalışmasını değiştiremeyeceğiniz anlamına gelmez. Kim nasıl yapmış olursa olsun, beyinde size bağlı bir organ şeklinde bulunmaktadır ve yapısını tam olarak anlayarak gereken çalışmalarla sorunlarını yok edip, olması gereken zihinsel alan halinize kavuşabilirsiniz. İnsanlık, hakikati bulması, gerçekleri öğrenmesi konusunda en çok zihin duyusal özelliği kısıtlanarak engellenmiştir.
Ancak bu gibi duyusal bilgilerden sonra zihin duyusal özelliğini yapılandıran ve kendi varlıksal özelliklerinin farkına varan insan için hakikat, zamanla istemesi ile ilgili kadar yakın olacaktır. Son olarak yeniden hatırlatmak gerekirse, sizi rahatsız eden, içeriğinden hoşnut olmadığınız bütün düşünceler ve hayallerin size ait olmadığını, bunu özellikle içinizde oluşturan olumsuz bir yapının olduğunu bilerek işe başlayın ve bu olumsuz yapıyı engelleyerek, öteleyerek zihin duyusal özelliğinizin duru haline zamanla kavuşun. Varlığı olumsuzluğa yönlendiren rahatsız düşünceler ve hayaller, düzensiz zihinsel çalışma, bunu yapan beyindir ve daha da fazlası varsa obsedörlerin tesirleri ve etkileridir. Varlıkları obsede etmek için en çok kullandıkları duyusal özellik zihin duyusal özelliğidir. Bu yolla varlıkların iradelerini ele geçirmeleri onlar için en kolay yöntemdir.
Ve beynin etkisi ile karışmış olan zihinsel düzeninizin bu olumsuz yapısını sonlandırmak ve gerçek zihnin duruluğuna ulaşmak ise size bağlıdır. Zihinler sizi zora sokacak şekilde değil, tamamen yaşamla ilgili olarak sizi aydınlatacak özelliklerde duyulardır.
Hissetmek Duyusal Özelliği, Hissetmek Nedir?
Hissetmek, kendisine özel yapısı ile varlıkların ilk oluşumlarında meydana gelmiş olan ve görmek, duymak, koklamak, tat almak ve benzeri şekilde bulunan temel duyusal özelliklerden biridir. Kimilerinin dokunmak olarak nitelendirdiği duyusal özelliğinin gerçek isimlendirilmesi hissetmektir ve dokunulmayan alanları hissetmekte bu duyusal özelliğinin çalışmaları arasındadır. Hissetmek, bilgiyi dokunarak ve bildiğimiz dokunmanın dışında varlıksal alanlarla temas eden özellikle oluşumları anlayarak, algılayarak almaktadır. Mesela, gözleriniz kapalı iken odaya birinin gelmesini hiç bir şey duymadan görmeden anlamanız, dokunmadan hissetmek duyusal özelliğinizin bilgiyi nasıl aldığı konusunda iyi bir örnektir. Bilgiyi bu şekilde alan duyusal özelliğiniz, yine dünya şartları nedeni ile kısıtlanmış bir şekilde yaşatılmaktadır. Aslında hastalıkların, acıların, bedensel ıstırapların, işkencelerin bu bilgileri uygulamaya soktukları yerdir hissetmek duyusal özelliğiniz. Hissetmek duyusal özelliğiniz, bu gibi olumsuz durumları tanımasa, içerisine bunları tanıyacak şekilde bilgiler yazılmasa, kesinlikle bu olumsuz eylemleri yaşamazdınız.
Size işkence çektirilemezdi, bedensel ıstıraplarınız, hastalıklarınız söz konusu olmazdı. Dünyanın yükü olarak tanımladığımız esas sorunların bazılarının temeli bu duyusal özelliğimizin yapısı bozularak bizlere yaşatılmaktadır. Dünya gibi sınırlandırmalarımız olmasa, bu duyusal özelliğimizin içerisine ne türde bilgiler yazarsak öyle hissederdik.
Bilgiyi hislerle almanın yanında aynı zamanda varlığa da istediği hisleri yaşatmakla ilgili olarak da çalışmaktadır. Bütün duyular birlikte uyum içinde çalıştığı zaman bizler varlıksal olarak kendimizi anlamlandırabilmekteyiz ve hislerimizde, dünya şartları içerisinde bu insan bedenlerine uyumlanmış şekilde, derimizle ve bedensel organlarımızla ve yakın çevremizi algılamakla ilgili çalışmaktadır.
Diğer duyusal özelliklerimiz gibi bu duyusal özellikte dünya hayatına öylesine şartlandırılmıştır ki, bir eşyaya dokunduğunuzda onun size verdiği dokunmak ile ilgili bilginin ne olacağı duyusal özelliğinize yazılmıştır ve soğuk için belirlenen alanlara dokununca soğuk olduğunu, sıcak için belirlenen alanlara dokunduğunuzda sıcak olduğunu düşünmektesiniz. Bu ayarlamaları diğer duyusal özellikleriniz içinde düşünebilirsiniz. Ve sıcaklığın ve soğukluğun sizleri rahatsız etmesi konusu da yine duyusal özelliğinizin sizin için yapılandırılmış olan ayarlamalarından kaynaklanmaktadır. Eğer böyle bir yapılandırma olmasaydı, güneşin içerisine bile girebilir, hiç bir şekilde sıcaklık hissetmezdiniz. Daha öncede denildiği gibi dünya bizleri zorluklarla yaşamak için yapılandırılmış bir yaşam alanıdır. Hissetmek duyusal özelliğinin bu açıklamasından sonra dünya hayatındaki bir çok olayın yanılgıdan ibaret olduğunu anlayabilirsiniz. Dokunduklarınız gerçekten gördükleriniz ve hissettikleriniz gibi midir yoksa onlar aslında başka yapılarda oluşumlar olarak bulunmaktadırlar ve sizler duyularınızın bir uyum içinde öyle görmeniz, öyle duymanız, öyle hissetmeniz şeklinde yapılandırılmasının yanılgısını mı yaşamaktasınız? Bu soru yeri ve zamanında sorulmuş olmaktadır..
Hisler mesela özellikle cinsellik duyusal özelliği ile oldukça fazla uyum içinde çalışmaktadırlar. Bu duyusal özellik sorunsuz bir şekilde çalıştığında yine kilometrelerce uzakları hissedebilmek gibi çalışmalarının olmasının yanı sıra, binbir güzellikte hisler, hissederek yaşamalar kaçınılmaz olarak duyunun sonucu şeklinde varlıklarda yaşanırdı.
Bütün erdemsel özelliklerin kendilerine ait enerjetik bir hissinin olduğunu söylemiştik. Bu bilgiler duyular şeklinde enerjilere dönüştüklerinde öyle olağan üstü hisleri tattıran özellikte enerjiler ortaya çıkmaktadır ki, her birini hissetmenin tadına defalarca bile varamazsınız.
Bildiğiniz sabır erdeminin enerjisi, merhametin enerjisi, cesaretin ve diğerlerinin ortaya çıkardığı hislerle tanımlanan enerjiler o kadar yaşanılası ve hissedilesi özelliklerdedir ki, hissetmek duyusal özelliği, işte yaşamın bu gibi güzelliklerini tanıyarak, var olmayı kıymetlendirici ve bilgiyi birde bu yolla alabilmemizle ilgili şekilde temel duyusal özellik olarak bulunur. Sizlerde sevgiyi tamamlayan erdemleri varlıklarınızda yaşatmaya başladığınızda onların size verdiği hisleri tanımlamaya başlayacak ve bu cümlelerin ne anlama geldiğini zamanla anlayacaksınız. Hissetmek duyusal özelliği ve akabinde hislerimiz, yaşamı, var olmayı güzelleştiren, iyi bilgileri hissetmenin paha biçilemez özellikte güzellikleri tattırdığını anlamamıza yarayan, kendimizi iyi hissederek iyilik sıfatını yaşadığımızı daha iyi tanımlamamızı ve bunun gibi kendimizle ilgili tanımlamalar yapmamızı sağlayan, artı olarak bir çok bilinmeyenleri hislerimizle de algılayarak bizlere bambaşka bir bilgi edinme kapısı açan varlıklarımızın duyusal özelliği olarak bulunur.
Duyguları hissetmek, zevkleri hissetmek, hazları hissetmek ve benzer bir çok erdemi hissetmek bu duyusal özelliğimiz sayesinde yapılır. Hissedilmesi gereken alan bu duyusal özelliğimizin enerjetik yapısı ile temas eder ve bilgisini duyusal özelliğimizden alarak orada nasıl bir bilgi olduğunu bu şekilde tanımlarız. Hissetmek duyumuz, oradaki hislerle olan bilgiyi bizim için tanımlar ve bizde soğuk yada sıcak gibi tanımlamalarla hayatımıza yön veririz.
Ancak bu duyusal özelliğin dünya hayatında olduğu gibi çalışmasına müdahale edilmiş ise, içeriğinde ne hissetmemiz ve nasıl durumlarda bunları hissetmemiz gerektiği belirtilmiş ise öyle hisseder, öyle tanımlarız.
Artık zaten varlıksal olarak duyularınızın kısıtlanmaları uygulamaları, bu duyusal bilgilerin ortaya çıkması ile yavaş yavaş çözülmeye başlamıştır ve hissetmek duyunuzun bu tanımı bile, sizin iradenizin istediği şekilde hissetmek duyunuzun kendisini yapılandırması için zamanla uygulamayı başlatır ve gereken şekilde kendisini düzenler. Bu diğerleri içinde geçerli olarak ve aydınlanma erdeminin pozitif bir sonucu olarak yaşanır.
Bir Bilgi; Yaratılışı Tanımlayan 3 Hal...
Bu yazıda erdemsel bilgilerden bahsetmek yerine sizlere yaratılış kavramını tanımlayan 3 halden bahsetmek ve en önemlisi de obsedör varlıkların bu halin neresinde olduğunu açıklamak istiyorum. Yaratılış kendi özellikleri ile 3 ayrı yaşam halini içeriğinde barındırmaktadır. Bunlardan biri Yok Olma Hali ( Obsedör varlıkların yaşadığı hal ), ikincisi hiçlik hali, üçüncüsü bizlerin yaşadığı var olma halidir. Bu üç halde yapı olarak birbirlerinden tamamen ayrıdır ancak işlevsel şekilde birbirlerine temas eder özelliklerle bir düzenle konumlanmışlardır.
Hiçlik Hali; Hiçlik bilginin olmadığı alanlar olarak tanımlanır. Yani orada bilgi yoksa orası hiçliktir ve bu şekilde bulunan alanlar tanımlanamaz özellikleri ile yaratılış içinde kendisine ait bu yapısı şeklinde hallerden birini oluşturur ve eşi benzeri olmayan şekilde, tüm yaratılışı içine almış özellikte bir oluşumla her şeyi sarmalar. Bütün yaratılış, olmuş olanlar ve olacak olanlar hiçlik alanlarının içindedir. Hiçlik alanının içindeki bilgidir aslında yaratılış. Yaratılış, içerik olarak bir çok bilgilerin oluşumlar olarak meydana geldiği bir yapılanmadır ve yeni bir oluşum meydana geldiğinde hiçlik alanında yapılanması sağlanır, hiçlikler bu şekilde bilginin bulunduğu alandan ayrılırlar.
Peki hiçlik nasıl tanımlanır? Bir boşluk olarak değil, bir karanlık olarak değil, bir tanımı ifade edecek şekilde değil, size sorulduğunda nasıl bir şey olduğunu göremiyorum ama hiçlikten öteye de geçemiyorum, beni engelleyen, bilmediğim ve yapısını anlayamadığım bir şey var şeklinde asla içeriği ile ilgili bilgi veremeyeceğiniz şekilde oluşumlar olarak örnekle tanımlanabilir.
Eğer içeriği ile ilgili bilgi vermek durumunda olursanız o zaman hiçlik olmazdı ve bir bilginin tezahür etmiş olduğu bir alan olurdu. Ve hiçlikler, bu güzel özellikleri ile buna ihtiyacı olan varlıkları, alanları çevrelemek, korumak gibi işlevleri bulundurmaktadırlar. Yani sizinle benim aramda bir hiçlik alanı olsa, siz hiç bir imkan ve şekilde bana ulaşamazdınız.
Bilgiyle ilgili olan hiç bir şey oradan geçemezdi. Bu tabii ki benim oluşturduğum bir hiçlik olması şartlı ile, kullanımının da sadece bana özel olması gibi özellikleri ile yaratılış içindeki hiç bir şey hiçlikten geçemez olur. Çünkü her şey bilgidir ve bilginin olmadığı tek yer hiçliktir. Bizler bu dünyasal hayatın zorunluluklarından kurtulduktan sonra hiçlik alanlarını kendimizi korumak ve yaşam alanlarımızı oluşturmak için kullanabiliriz. Obsedörlüğün kol gezdiği yaratılış içinde hiçlik alanlarından iyi bir koruma daha olamazdı. Hem bu özellikleri ile hem de yaşam hali olarak bir anlamı olması nedeniyle hiçlikler, yaratılışın en başından bu yana bulunan özellikleri olarak sayılırlar.
Var Olma Hali; Var olma halinde bulunmak demek tam olarak bizlerin yaşadığı yaşamsal algı ve gerçekliği tanımlamaktadır. Bizler duyularımızı kullanarak var olduğumuzu kanıtlıyor, anlamlandırıyor, ifadelendiriyor, açıklıyor, gözlemliyor ve bu haliyle yaşayabiliyoruz ve var olmak erdeminin kanıtı olarak bizler başlı başına bir ispat şeklinde bulunuyoruz. Hiçlik alanının mahiyetini tanımladıktan sonra var olmanın kıyasını yapabilmek konusu çok daha kolaylaşmaktadır ve sizler bilgiler bütünlüğü olan duyularınızdan oluşan varlıklarsınız ve bilginin olduğu alanlar olarak sizler en bilgili oluşumlar şeklinde varsınız. Eğer olmasaydınız hiçlik şeklinde tanımlanamaz ve bunları yaşayamaz olurdunuz. Yaşıyorum kelimesinin kendinizde uygulamasını görmeniz var olduğunuzu kanıtlayan başka bir örnektir. Ve var olmak, tamamen sevgi ile ilgili bir erdem olarak varlıklarda yaşanır. Var olma erdemi, sadece var olmasını kanıtlayan görüntüsünden ibaret bir kavram değildir. Var olmasının ispatlanması için bazı duyusal özelliklerinin bulunması gerekmektedir.
Bunlar temel duyusal özelliklerden bir tanesinin olabilmesi ve bununla beraber oluşan merkezlik duyusal özelliği ve var olma duyusal özelliğinin bulunmasıdır. Yani görmek, duymak, hissetmek, farkındalık, özgür irade, tat, koklamak gibi duyusal özelliklerinin yanında var olma duyusal özelliğinin de olması ile varlıklar var olduğunu söyleyebilirler.
Tabi bu şekilde bir var olma oldukça sınırlı ve eksik bir var olma olarak açıklanabilir ve dayanılır gibide bir oluşum olmamakla birlikte sadece gören ve başka hiç bir şey yapamayan bir varlığın var olması hali olarak en düşük şekilde tanımlanmıştır. Ancak bizler için en az olacak şekilde temel duyusal özelliklerimizin yanında birçok diğer duyusal özelliklerimiz ve var olma özelliğimiz bulunmaktadır ve bizler bu sebeple kesinlikle var olduğumuzu ispatlar özelliklerdeyizdir.
İşte bu şekilde var olma hali yaşamak, yaşam halleri içerisinde, daha ileride olacak olan yaşam hallerinin de olmuş olması ihtimalini de unutmadan, şimdilik seçenekler arasındaki en idealidir. Ve bizler bu hali yaşadığımız için diğer hallerde olmadığımız için oldukça iyi durumda ve yaşamı ve varlıksal alanları kıymetli olan varlıklarız. İyi bilgilerin, varlıksal erdemlerin etkisi altında olduğumuz için var olma halini yaşamaktayız. Var olma özelliği yaşayan duyusal özellik sahibi varlıkların bu özellikleri, bu üç hali tanıyan varlıklar için oldukça değerlidir ve yok olma hali yaşayan varlıklar içinde en birinci hedef ve düşman var olma hali yaşayan varlıklar olmaktadır.
Yok Olma Hali: Yok olma halinde ise yaratılış içinde kesinlikle nasıl ve neden sorularının cevaplarını anlayamayacağınız varlık ( var olmakla ilgili varlık tanımının dışında bir tanımla obsedörleri algılayınız varlık denilirken, onlar bildiğimiz gibi varlıklar değillerdir ) tipleri vardır. Bu varlıklar kendi varlıksal alanlarında bizlerin olumsuz eylemler olarak adlandırdığımız ve buna benzer bir çok kötü bilgiyi yaşatmaktadırlar ve onların erdemleri şeklinde bu bilgiler varlıklarında bulunmaktadır.
Mesela kibir erdemsel özelliği şeklinde, nefret erdemsel özelliği şeklinde kendilerini bu olumsuz eylemlerin erdem olması şeklinde bir yanlışla donatmışlardır ve bunun içinde bütün olumsuzluklar olunca bu gibi varlıklar için cahillik, küçük görmek, aşağılamak, taciz, tecavüz, küfür, ve benzeri olumsuz eylemlerde erdem gibi tezahür etmiş ise, onlara bunların yanlış olduğu nasıl anlatılabilir? Sizi dinleyecek akıl ve mantık erdemi, zeka erdemi, öğrenmek erdemi kesinlikle olmamakla birlikte daha adını bile bilmediğimiz birbirinden kötü olumsuzlukları erdem olarak yapılandırmışlardır ve yaşamaktadırlar.
Bu kadar kötü olumsuz eylemlerin bir bütün şeklinde bir varlıkta bir araya gelmesinden sonra o varlığın yaratılış içinde çevresine bakış halini, yaşama tarzını tahmin eder misiniz? Sürekli tüketen, yıkıcı, bozucu, yok edici, asla bildiği bu kötü bilgilerden şaşmak gibi bir durumunun söz konusu olmadığı ve var olma haline tamamen tezat bir şekilde yaşayan ve yok etmek için bulunan varlıklar şeklinde bir manzarayı sergilemektedirler. E o zaman onlar çok aptaldırlar, nasıl zarar verebilirler sorusuna cevap olarak, kendi olumsuz eylemlerini uygulamakla ilgili bilgilerinin bulunmasının yanı sıra, obsede ettikleri varlıkların zeka, akıl, mantık ve benzeri bir çok duyusal özelliğini kullanarak başkalarını obsede etmeye çalışmaktadırlar. Zaten bu varlıklar, sizin varlıksal alanlarınızla temas etmeye başladıklarında sizin bilgi ve tecrübelerinizden faydalanarak sizi obsede etmeye çalışmaktadırlar, aynı zamanda. Kendi olumsuz eylemlerle dolu bilgilerini size zarar vermek için kullanmaktadırlar.
Var olma hali yaşayan varlıklar var olmayı kıymetlendirmektedirler ancak yok olma hali yaşayan varlıklar var olmayı yok etmekle ilgili olmaktadırlar ve yaratılışın her varlığın oluşumu ile ilgili olarak olmasını sağladığı var olma duyusal özelliği, bu varlıklarda yok etme özellikli olarak başka bir yapıya bürünmüştür ve bu yapı kendi varlıksal alanlarının içinde sürekli kendi içine enerjileri çeken ve çektiği şeyi yok eden özellikte bir oluşum meydana getirmiştir. Bu varlıklar, yani yok olma hali yaşayan obsedörler birde bu yüzden var olma hali yaşayan varlıkları obsede etmek istemektedirler, çünkü kendi varlıklarının içerisindeki kendilerini yiyip bitiren yok edici güce enerji ve kendilerini yok etmesine engel olacak imkan sağlamaktadırlar. Yani var olma hali yaşayan varlıkların duyusal özelliklerinin bir parçaları onların bu yok etme özelliklerini çok uzun bir süre tatmin etmektedir ve onlar, birde bu yüzden var olma hali yaşayan varlıklara özellikle musallat olmaktadırlar.
Onların yaşam amacı var olma hali yaşayan varlıkları obsede etmektir ve sonunda onları yok etmektir. Başka bir amaçları yoktur. Bu onlar için erdemdir. Var olmayı kötülük olarak adlandırıp kendi yaşadıkları hali olması gereken olarak saymışlardır.
Tahmin edebileceğiniz bütün olumsuzlukların en kötüsünü yaşayan varlıklar olarak diğer iki halden ayrı bir şekilde ancak aynı alanlarla temas eder özelliklerde bulunmaktadırlar ve onların bu yok olma halinin özelliklerini bizler asla anlayamayız. Ve bu gibi haller yaşayan varlıkların bulunduğu halede yok olma hali denilmektedir ve onlar içlerinde kendilerini yok eden gücü beslemek için yeterli kaynak bulamadıklarında, sonunda kendileri de yok olmaktadır ve sizlere yaratılışın, var olmanın iyiliklerle ilgili olduğunu belirmiş olmak işte bu noktada anlamlaşır. Yaratılışta onların yok olmasını sağlayacak şekilde var olma hali yaşayanları desteklemektir. Ancak onlara obsede olmayı da özgür iradenin seçimi olarak var saymaktadır.
Bu üç hal, yaratılış içindeki yaşam halleridir ve hepsi yapı ve özellik olarak birbirinden farklıdır ancak işlevsel şekilde birbirlerine temas etmektedirler. Var olma hali yaşayan varlıklar sevgi varlığı olma seviyesine ulaştıklarında artık yok olma hali yaşayan varlıklar onlara yaklaşamaz hale gelir. Sevgi, onları net bir şekilde bir duvar gibi kendilerinden ayırır. Sevgiler.
Görmek Duyusal Özelliği, Görmek Nedir? Görmek Duyusunun Felsefi Tanımı
Görmek duyusal özelliği, varlıkların bilgiyi görüntüler ve şekilleri tanımlayarak, onların yapısını ve işlevlerini görme şeklindeki özellikle anlayarak elde etmelerini sağlayan duyusal özelliktir. Bu duyusal özellikte bazı diğer duyular gibi bedensel organlara bağlı durumdadır ve görmenin niteliği dünya şartlarında gözler olarak ifade edilen organla sağlanmaktadır. Gözler, kısıtlı görme özellikleri ile görmek duyusal özelliğinin aslında çok daha etkin bir şekilde çalışabilmesine engel olmaktadırlar. Mikro yapıları görememek, çok uzakları görememek, oluşumların içeriğini görememek, hakikati görememek gibi bir çok konuda görmek konusunda yine dünya şartlarınca duyumuz kısıtlanmıştır. Bu kısıtlama ise bu sefer gözler denilen bedensel organlar sayesinde ve görmek duyusal özelliğimizde bulunan kısıtlanma sağlayan bilgilerle olmaktadır. Görmek, varlıkların ilk ortaya çıktığında oluşan temel duyusal özelliklerinden biridir ve bu oluşum hali ile varlıklarda bulunan en eski duyusal özelliklerden biridir diyebiliriz.
Duyusal özelliğin yapısındaki enerjetik güç, ilgili alanlardaki bilgileri görmek yoluyla alabilmeyi sağlayan özel bir yapıdadır. Görünen şeylerin bilgisini varlığa vermektedir ve varlıklarda bu şekilde yaşamlarını sürdürmektedir, gördükleri şeyleri tanımlamaktadır, ifade etmektedir ve ona göre bir yaşam yolu düzenlemektedirler.
Dünya şartlarında olduğu gibi varlık şeklinde yaşayan bizler için görmek, diğer duyularla uyum içinde çalışır. Bu çalışmalar duyular için varlıkların yaşamlarını idame ettirici özelliklerde varlıksal bedenlerde uygulanması bilinen çalışmalardır. Bir çok duyusal özelliğin bu şekilde ortak bir çalışması sonrasında varlıklar tam olarak yaşamı anlayabilir, algılayabilir ve gereken şekilde yorumlayarak kararlar verebilirler. Duyuların bu şekilde uyum içinde çalışması, onların yaşamlarını sağlaması zorunluluğundan ileri gelen ve duyuların yapısının bu şekilde olması ile ilgili olarak geliştirilmiştir.
Görmek duyusal özelliği varlık için görünen şeylerin bilgisini alarak O'nu aydınlatması dışında birde varlığın duyusal özelliğine göstermesini istediği şeyi yazması, belirtmesi ile onu gösterebilecek özelliklerde yapılanmalara sahiptir.
Yani duyusal özelliğinize dünya hayatındaki yaşam gibi bir yaşamı görmesi gerektiği şeklinde yazılan bilgiler sonucunda, en ileri teknolojik bilgisayar sistemlerinin hesaplamalarından bile üstün olacak şekilde çalışma yapısı ile varlığa hata oluşturmadan gereken şekilde istediği şeyleri gösterir.
Bu şekilde diğer duyularda aynı durumlara sokularak varlıklar bir yaşam içinde olduğu sandırılabilir. Rüyalarınızda da görmek duyusal özelliği çalışmaktadır ancak diğer duyularla bir uyum içinde olmaktan uzak bir şekilde çalışması söz konusudur. Varlıklar için uyumak denilen eylemin aslında gereken bir durum olmadığını uyuduğunuzda bile çalışan görmek duyusal özelliğinizden anlayabilirsiniz.
Bu duyusal özelliğin içeriğine müdahale edilmiş olması, varlıkları bir çok yanılgı yaşamlarına sürükleyebilir özelliklerde olur ve varlıkların hakikati görmek istemesi şeklindeki istekleri ve duyusal özelliklerindeki bilgisi, bu durumdan kurtulmaları için bir yol olarak sayılabilir. Varlıksal alanlarınız tamamen sizlerin iradesini uygulamakla ilgili alanlar olarak görmek duyusal özelliğinizdeki sorunlu durumlarda iradenizin, yani sizin aydınlamanızdan sonra kendisini düzenleyecek şekilde bir çalışma içine girer. Görmek nedir, hangi şartlarda görüyorum, ben neleri görmek istiyorum şeklindeki sorular ve onlara verilen cevaplarla sürekli meşgul olan varlıklar, bu duyusal özellikleri ile temas etmiş olarak onların yapılandırılması konusunda yardımcı olabilirler. Zaten bu duyusal özelliği tanımlayan bu bilgi, görmek duyusal özelliğini yeterince düzenleyecek şekilde bilgileri içermektedir ve kısıtlamalar, bilginizin olmadığı hallerle uygulanmış yapılanmalar, bu gibi çalışmalar sonrasında elbet varlıksal alanlarınızdan ve duyusal özelliklerinizden yok olacaktır. Daha önceki bir yazıda sorulmuş olan bu soru, konu itibarı ile bu açıklama içinde uygun görünmektedir.
Dokunduklarınız gerçekten gördükleriniz ve hissettikleriniz gibi midir yoksa onlar aslında başka yapılarda oluşumlar olarak bulunmaktadırlar ve sizler duyularınızın bir uyum içinde öyle görmeniz, öyle duymanız, öyle hissetmeniz şeklinde yapılandırılmasının yanılgısını mı yaşamaktasınız?
Dünya şartlarında aslında bizler, görülmesini istenen şeyleri görmekteyiz ve dünya hayatındaki kurulu düzeni görmemiz bunun en büyük ispatıdır.
Son olarak görmek duyusal özelliği, kendisine has özellikleri ile varlıkların olmazsa olmazı olarak bulunan ve bilgiyi görüntüler ve şekiller şeklinde yorumlayarak bizlere ulaştırma imkanı sunan, en eski duyusal özelliklerimizden biridir. Hakikati görmeyi istemeniz ve bu konuda ısrarcı çalışmalarla duyunuzu yapılandırmanız, size sahtelik olarak görünen bütün yanlışlıkları yok edici mahiyette bir yapılanmayı sağlar.
Zorunlu Cahillik Nedir? Masum ve Haklı Cahillik Nedir?
Zorunlu cahillik, zihinsel ve varlıksal gelişim seviyesi olarak olabileceğinin en ideal anında olan varlıkları cahil olarak görebilen varlıklarında olması ile onların bu durumu, zorunlu cahillik olarak nitelendirilir ve bu hayatta daha fazla bilgi ve tecrübe edinemeyenlere verilen genel isimdir. Bu zorunlu cahillik kavramı, anlamı itibarı ile masum ve haklıdır. Asla bir eksiklik ve alçaklığı simgelemez. Zamanının ve kendi potansiyelinin olabileceğinin en iyi halinde olmasını tanımlar.
Mesela, her hangi bir köyde yaşamını geçirmiş yaşlı insanlar, ömrünü çocuklarını büyütmeye adamış ve bilgilerle hiç ilgili olamamış, işte bu gibi insanlar zorunlu cahillik yaşamaktadırlar ve buda varlıksal olarak bir seviyedir ve oldukça masumdur, haklıdır. Başka bir örnekle bir toplumdaki gerçek filozoflara göre diğer insanlar zorunlu cahillik yaşamaktadırlar ve onların bu durumları cahillik tanımı içinde algılanmadan, zorunlu cahillik olarak oldukça masum ve haklı bir durumun algılanmasını sağlayıcı şekilde bir tanımlama olur.
Politika Nedir? Siyaset Nedir? Siyaset ve Politika Erdemsel Özelliği
Politika ve siyaset, aynı anlamlarda kullanılsa da bazı farklılıkları söz konusudur. Politika, çok yönlü düşünerek kararlar vermek ve yönetimsel şekilde bir konumla çevresini düzenleme uygulaması, anlayışıdır. Siyaset ise toplumların yönetilmesi ile ilgili olan bütün bilgi ve tecrübelerin, anlayışların, fikirlerin ve uygulamaların bir bütün şeklinde ideolojik yaklaşımlarla bir arada bulunarak uygulanması erdemidir. Bu ikisi de konusu itibarı ile çok önemli bir görevi yerine getirmektedirler ve erdemsel özellik şeklinde tezahür eden ve politika ve siyasetle ilgili olarak yaşamlarını sürdüren varlıklarda, gerçek anlamlarını yaşatacak şekilde doğruluklar üzerine bir uygulama hali yaşatmışlarsa, duyu şeklinde tezahür etmiştir ve onlar, tam bir siyaset ve politika varlığı olarak toplumlara fayda sağlamaktadırlar.
Medeni bir toplum böyle bir zamanda artık siyaset ve politika gibi erdemsel özelliklerle yönetilir ve yönetim şeklinin diğer erdemlere uygun olması, olumsuzluğu yasaklayan eylemlere uygun olması şekliyle en iyi bu biçimde çalışır özelliklerde olur. Zaten siyasetin ve politikanın amacı da toplumu geliştirmek, iyiye ve doğruya yöneltmek olduğu için her zaman gerçek iyilikleri ve doğrulukları aramakla ilgili olarak bir ihtiyaç içinde olmuşlardır. Toplumlar için çalışan ve emek veren bütün siyasiler, politik varlıklar aslında diğer varlıklarda olmayan zaruri bir duyusal yada erdemsel özelliklerinin etkileri ile bu işlerden ayrılamamaktadırlar. Kimilerine siyaset ve politika oldukça uzak bir kavram gelirken, kimileri bu kavramların vazgeçilmez önemlilikte olduğunu bilerek durmadan siyaset ve politika üzerine çalışırlar, toplumlara fayda sağlarlar.
Bu gibi erdemler, yönetimi temsil eden siyaset ve politika, adaleti temsil eden hukuk, güveni ve huzuru temsil eden polislik, öğrenmeyi ve anlamayı temsil eden öğretmenler olmasaydı, bizler bu kadar bilgi ve tecrübeler içinde bulunamazdık ve her erdemi uygulatan varlıklar, başka varlıkların bilmedikleri erdemlerin açığa çıkması konusunda toplumlara fayda sağlamaktadırlar. Politika ve siyaset, toplumlar için en önemli olmazsa olmaz erdemlerden biridir. Sevgiyle uyumlu olacak şekilde kendi erdemsel yada duyusal özelliğini yapılandırmış bir varlığın siyasi ve politik görüşü ile yönettiği bir toplum içinde yaşamak, sorunsuzluğu ifade edercesine büyük imkanları ortaya çıkarır. Düşünsenize, olumsuz eylemlerin yasaklanması ile ilgili bilgilerin hiç birinin yaşanmadığı bir toplum, nasıl olurdu? Ve erdemleri yaşatan bir toplum? İşte bu güzel sonuçlar için böyle amaçları içeriğinde barındıran siyasi ve politik görüşler ancak bunları toplumsal düzeyde yaşanabilir hale getirir. Aslında bu konu onların ellerinde olmadan sadece onların daha kolay sağlayabileceği şekilde tanımlanmak istenmiştir. Çünkü toplumlar zorunlu cahillik yaşayan varlıklarla doludur ve siyasi ve politikler, çalışmaları ile onlar gibi bir çok varlığı da etkilemek imkanına sahiptirler. Bu sebeple siyaset ve politika oldukça önemlidir. Öğretmenler bir çok öğrenciyi etkileyecek şekilde bir çalışma içindeyken, siyasi ve politikler tüm halkı etkileyecek çalışmalar içindedir. Onların işleri oldukça zor bir çalışmanın sağlanması anlamına gelir. Siyaset, çalışma şekliyle her zaman iyilikleri bulmak amacında olan ideolojik bir kavramdır ve bu hali ile bizler için oldukça kıymetli, bizlerin haberi olmadan bile bizler için iyilikleri bulmaya çalışan varlıkların olduğunu açıklayan, güven içinde olmamızı ve yaşamamızı amaç edinmiş çalışmasıyla, her ne kadar her şey gibi bu erdemsel özellikte kötü bilgilerin etkisi altında kalmışsa da, yine de şuan içinde bulunduğumuz medeniyet ve gelişim seviyesi siyaset ve politikanın yıllar boyunca süregelen direnişini ortaya çıkarmaktadır.
Siyaset ve politika okullarında öğrenim görenler ve sonrasında bu konuda çalışmalar yapanlar, aslında kendilerinden çok başkaları için çalışmak erdemini kabul etmiş olarak işlerine başlarlar. Toplumları yönetici etkisi içeriğinde bir çok tehlike ve fedakarlığın söz konusu olduğu tecrübeleri ortaya çıkarmıştır ve bizlerde ancak bu erdemler sayesinde tehlikelerden korunur olarak yaşamlarımızı sürdürmekteyiz. Arınma gecesi filmlerini hatırlayın, işte politika ve siyasetin tamamen kötülüklerin elinde olmasını anlatan muazzam bir eser. İçeriğinde konumuz ile ilgili derslerin çıkarılması gereken anekdotlar doludur.
Böyle bir siyasi ve politik görüşün yaşanmaması için siyaset ve politika, yıllardır direnmiştir, içerisindeki iyi varlıklar bu kavramları korumak için mücadeleler vermiştir ve bizler her halimizle onlara destek olmak konusunda istekli olmalıyız, düşünceli olmalıyız. Denildiği gibi, bu kadar önemli bir konumda bulunan siyaset ve politika erdemi yada yapmayı başaranlar için duyusal özelliği, bütün çalışmalarını sevgiye uyumlu olacak şekilde yapmalıdır ve ancak o zaman toplumları tam anlamı ile korumak, geliştirebilmek, rahat ettirmek, aydınlatmak vazifesini ifa edebilir. Bütün erdemler için ortak bilgi şeklinde bu erdemde, yoğun çalışmalar ve tecrübeler sonrasında varlıkların kendi varlıksal alanlarında oluşmaktadır ve hakkını veren siyasi ve politikler, bu erdemleri duyu yapmışlardır ve onların varlıkları için tüm insanlık mutluluk duymalıdır, kıvanç duymalıdır. Evlerimizde güvenle ve özgürce bulunmamız bile, politika ve siyaset erdeminin yaşadığımız toplumda hakkını vererek çalıştığını gösterir.
Toplumlar içindeki varlıkların çalışmaları bir bütün şeklinde tüm topluma fayda sağlamakla ilgilidir ve siyaset ve politika erdemini uygulayan varlıklarda bu çalışmaların en önemli ve ciddi olan yerlerinden birindedirler. Sorumlulukları, fedakarlıkları, cesaret göstermesi gereken konular, akıl yürütmesi gereken konular, arge çalışmaları, birlik ve beraberlik uygulamaları gibi içerisinde uygulanması gereken bir çok erdemsel özellik siyaset ve politika ile ilgilenen varlıkların tanıması gereken bilgi ve tecrübeler olmuştur ve bu özelliği ile politika ve siyaset, çalışmaları nedeni ile varlıkların hiç olmayan diğer erdemlerini ve duyularını da oluşturan özellikleri ile bulunur. Siyaset ve Politika ile ilgilenenler cesur olmak zorunda olur ve bu onların cesaret erdemlerini geliştirir. Akıl, mantık, zihin, farkındalık ve daha bir çok erdemi doğal olarak kendilerinde yaşatma halini yaşarlar ki, buda onların bu zahmetle yaptıkları işlerinde kendilerine armağan olacak şekilde sonuçları getiren bir durum olur. İşini doğrulukla ve sevgiye uyumlu şekilde yapan bütün siyasi ve politik varlıkları sevgiyle anıyoruz.
Hafıza Nedir? Hafıza Duyusal Özelliği - Hafızanın Felsefi Tanımı
Hafıza, içeriğinde varlıkların oluşması, ortaya çıkması zamanından sonra elde ettiği bütün bilgilerinin, tecrübelerinin, anılarının, yaşanmışlıklarının bulunduğu ve sonraki gereken zamanlarda istenildiği gibi hatırlanması, kullanılması, varlıkların birde bu yolla kendilerini tanıması şeklinde işlevleri de bulunan duyusal özelliktir. Bu duyusal özelliğin içinde varlığın sahip olduğu bütün yaşanmışlıkları ifade eden bilgiler ve anılar, tecrübeler kayıtlıdır. Zaten varlıkların geçmişlerini bilememesi, nasıl yaratıldığını bilememesi gibi saçma bir durum bu duyusal özelliğin varlığı ile engellenmiştir, ancak dünya şartları ile ilgili olan kısıtlanmış duyusal özelliklerimiz arasında en çok üzerinde işlem yapılanlardan biride bu duyusal özelliktir. Sizin dünyada var olmadan önceki bütün anılarınız kısıtlanmıştır. Bunları bilmeniz istenmemektedir. Bu durumun yanlışlığı özgür irade kavramına oldukça terstir ve yine üzerinde düşünülmesi gereken konulardan biridir. Aynı zamanda dünya şartlarında bu duyusal özellik çalışması bakımından o kadar engeller içindedir ki, bazı insanlar dün ne yaptıklarını bile hatırlayamaz hale gelmişlerdir.
Oysaki var olduklarından sonra ola gelen her saniyeyi, saliseyi bile hatırlayabileceği bir duyusal özelliği vardır. Böyle bir duyusal özelliğin olmaması durumu her an yaşadıklarını unutmanız şeklinde bir yaşamı tanımlardı. Duyusal özelliklerdeki bu kısıtlanmalar yüzde yüz hiç bir zaman olamamıştır, ki bu durum bizim mücadelemizin eseri olarak görünmektedir, anlaşıldığı üzere dünya hayatında azda olsa, gereken şekilde hafıza duyusal özelliğimizi kullanabilmekteyiz ancak bütün özellikleri ile değil...
Bu duyusal özellik, içeriğinin yapılandırılmasına göre, ama genellikle varlıklar için yaşadığı her anın anlık kaydını tutmak ve gerekli olduğu zamanlarda O'na yeniden hatırlatmak şeklinde bir oluşumla bulunmaktadır. Dünya hayatında mesela, yaşadığımız olumsuz tecrübeleri hafıza duyusal özelliğimizden silerek onların bizleri düşünceler yoluyla rahatsız etmesini engelleyebilirdik. Mesela bir trafik kazası sonucu yaşanan olumsuz olayları tecrübe eden ve bunu hatırladıkça üzülen varlığın bu konudaki çaresi hafıza duyusal özelliğindedir ancak yine kısıtlamalar nedeniyle kullanamaması söz konusudur.
Tabii ki böyle kısıtlamalar bile olsa, varlıklar kendi yaşam tecrübelerinin onlar üzerinde hafıza duyusal özelliği yoluyla nasıl etkiler bırakacağını yapılandırabilirler ancak zaman alması kaçınılmaz olur. Mesela o olumsuz olayı sürekli unutmak istemek ve her aklınıza geldiğinizde kendi kendinize unut şeklinde telkinlerde bulunmak hafıza duyusal özelliğinizin bunu sizin için hatırlatmamasına neden olur. ( Bazı olumsuz olayların hatırlanması ve bu yolla tecrübe bilgisinin edinilmesi ve gelecekte de aynı olumsuz olayın olmaması için bu olumsuz hatıranın kullanılabileceği faktörünü lütfen unutmayalım... Ancak bazı olumsuzluklar vardır ki, ders verme özelliği bile yoktur, kast edilen örnek bu şekilde bir tanımlamayı ifade etmektedir. Olumsuz olan her olayı unutmak isterseniz, o zaman çevrenizdeki dünyanın gerçeklerini hafızanızdan silmiş olursunuz, dikkat edin... ) Dünya hayatındaki bilgisizlikler yüzünden bu ve diğer duyusal özelliklerimiz o kadar başı boş çalışmak zorunda kalmışlardır ki, bu gibi çalışmalar anında olabilen şeyler olsa bile, dünya hayatında bu gibi nedenler yüzünden zaman almaktadır. Siz kendi kendinize mutlaka sormuşsunuzdur? Benim varlıksal özelliklerim olan duyularımın içindeki bilgi ve tecrübelerin nasıl kullanılacağına benden başka kim karar verebilir? Ve ben kendi varlıksal özelliklerimin içindeki oluşumları nasıl olurda bilemem?
Bu soru aklı başında olan her varlığı ilgilendiren bir sorudur ve hayatın sınav olması, bunları yüksek bir kudretin bilinçli olarak yapması gibi saçma bir cevabı kabul etmekte, obsesyona götürücü özelliklerde cevaplar olur. Siz görmediğiniz, tanımadığınız, hakkında hiç bir şey bilmediğiniz ve onlara kudret olarak bahsettiğiniz oluşumların sizin iyiliğinizi düşünerek böyle kötülükler yapmış olduğuna inanacak kadar duyularınız etkilenmiş haldedir. Dünya hayatı asıl içeriğindeyken hakikatin bilinmesinin zorunlu olduğu yerdir. Bu kadar olumsuzluk ve saçmalık olan bir yaşamda gerçeklerin saklanmasının ardında kudretler aramak obsesif bir yolda olduğunuzu gösterebilir. Lütfen dikkat edin... Böyle bir kudretin varlığına neden ihtiyacınız olduğunu cevaplamak, size gerçekleri gösterecektir. Bu yaratılış içinde kendi kendine, hiç bir şekilde etki ve tepkinin söz konusu olmadan ortaya çıkan oluşumlar vardır ve zamanla temas ederek ortaya çıkanlar vardır, yokken zamanla temas etmesi nedeni ile var olmaya başlayan oluşumlar vardır ve siz, yaratılma eyleminin ardında hep bir kudret aramaya alıştırılacak şekilde bir zihinsel etki alanı içerisinde yaşadığınız, algılatıldığınız, anlayışlarınız böyle bir eksik sebep sonuç ilişkisi ile yanılgıya düşürüldüğü için anlamak konusunda zorlanmaktasınız. Mutlaka bir yaratıcı vardır fikri, bu zamanda ve bu felsefi bilgilerle ispatlanabilir özelliklerde bilgiler değildir. Nitekim bu yanılgıya yıllar önce bende düşmüştüm ancak önemli olan hakikati bildikten sonra yaşananlardır ve o zamanlar, bu konu ile ilgili zorunlu bir cahillik dönemi yaşıyor olduğumu söyleyebilirim...
Yaşamınız, siz ve özellikleriniz çok değerlidir. Şimdiye kadar bahsedilen bu duyusal özelliklerin neler yapabileceğini tam olarak anladıysanız, sizin sonsuz evren tanımı içinde çok büyük bir kıymet olduğunuz sonucuna ulaşmışsınızdır ve bu sonuçla ve böyle kısıtlanmalar altında neden burada olduğunuza dair çok mantıklı ve sevgiyle uyumlu olacak şekilde cevaplar vermelisiniz.
İnandığınız şeyleri yaşamanız sözü doğrudur ve yanlış şeylere inandığınızda o şeyleri yaşayanlar olarak bir yanlışlığın içinde olmanızda kaçınılmaz olur. Bu açıklamalardan sonra hafıza duyusal özelliğiniz son olarak, varlıkların kendilerinde var olmasından sonra yaşadığı, gördüğü, bildiği, tecrübe ettiği, kendisi ile ilgili olarak tanık olduğu her şeyin kayıtlar şeklinde saklandığı bir arşiv ve bu arşivsel bilgilerle bir çalışma mekanizması şeklinde bulunan duyusal özelliğinizdir diyebiliriz ve sevgiye uyumlu olacak şekilde bir yapılandırmayı bütün duyularda olduğu gibi hafıza duyusal özelliğinizde de yapmalısınız. Zaten bu kadar anı ve hatıranın nerede saklandığına dair olan cevap, bu duyusal özelliğin varlığını ispatlamaktadır.
İçeriğini hep sevgiye uyumlu olan bilgi ve tecrübelerle doldurmalısınız, sonrasında sizde hep bu şekildeki anıların ve düşüncelerin etkisi altında kalırsınız. İyilik yap ve iyilik bul olumlu erdemi, sizi en çok etkileyecek şekilde hafıza duyusal özelliğinizde iyi bir hafıza ve zihin duyunuzda iyi bir zihin olmanızla ilgili olarak çalışır. Değil mi?
Uygulanabilen sevgilerle...
Duygu Nedir? Duygular Duyusal Özelliği, Duygu Nasıl Tanımlanır ? Duygunun Felsefi Tanımı
Duygu, varlıkların kendi bilgi ve tecrübelerinin hisler şeklinde algılanması ve ortaya çıkması sonrasında yaşanan hissi bir tanımlama, algılama, yaşama durumudur. Hissetmek duyusal özelliğimiz ile direk olarak bir bağlantı şeklinde çalışmasının söz konusu olduğu duygular erdemi ve duyusal özelliği, varlıkların bilgilerle ve tecrübelerle elde ettiği ve kendilerinde yapılandırdığı şekilde ortaya çıkabilecek olan hisleri de ifade etmektedir. Ancak dünya şartlarında bu duyusal özelliğin çalışması o kadar kontrolsüz bir şekilde yapılandırılmıştır ki, varlıklar duygularının nasıl kullanılması gerektiğini bilemeden, ve dünya hayatının içeriğinde kötü bilgilerin ve tecrübelerinde duygusal şekilde ortaya çıkması gibi bir durumun olması ile, duygular kendi başına ve düzenlenmeden dünya hayatında yaşanan tecrübelerle elde edilen hislerin tanımlanması ve yaşanması yoluyla bir açıklama getirilmesi zorunda bırakılmıştır.
Aslında duygularla ilgili olan duyusal özelliğiniz sizin kabul edip onayladığınız, anladığınız, istediğiniz, beğendiğiniz bilgi ve tecrübeleri hislere dönüştürerek size bu şekilde bilgi vermek, sizi bu şekilde aydınlatmakla ilgili olarak çalışır. Aynı şekilde varlıksal alanlarınızın dışından gelen duygusal etkiler ve yaşanmışlıklarında tanımlanmasına ve sizin bunu anlayarak yaşamanıza sebep olur. Duygu duyusal özelliğiniz, temel duyusal özellikleriniz gibi varlıkların ilk oluşumlarından sonra eklenen duyusal özelliklerden biridir. Duygu, his işidir. Hissederek bilgi ve tecrübeleri yorumlama, yaşama, anlama yeteneğidir. Ve bu yetenek içinde öyle güzel hislerin yaşanması söz konusudur ki, duygusallık denilen başka bir kavram ortaya çıkmıştır ve bu duygusallık kavramı sevgiyle uyumlu olarak yaşandığı zaman tarifi mümkün olmaz hisler, bilgiler, anlamlar, tecrübeler ve yaşanmışlıklar ortaya çıkar.
Mesela aşk erdemi, kendi bilgi ve tecrübesini varlıklara yaşatmak için aşkın duygusal halini varlıkların hissetmesini sağlar, bu şekilde duygu duyusal özelliği ile bir etkileşim içine girer ve içerisinde aşk sırasında yaşanan güzel özlemler, bağlılık, hazlar, bir bütün olmak duygusu gibi bir çok aşkın içindeki kavram duygularla yaşatılır ve varlık o zaman ancak aşkı yaşayabildiğini anlar. Duygular olmasaydı aşk erdemi, varlıkların yaşarken kendisinden bu kadar mutluluk duyacağı şekilde olmazdı ancak felsefi ve düşünsel olarak mantıklı gelmesi ile ilgili çekicilik bulunurdu, buda aşkı yaşamayı istetecek bir durum olmaktan çıkardı. Bazı erdemsel bilgiler ve tecrübeler yoğun bir şekilde duygusal tanımlamaları içeriğinde barındırmaktadır ve o erdemlerin kendi bilgilerinin felsefi olarak açıklanmasının yanında birde hisler yoluyla ve duygularımızla tanımladığımız etkiler yoluyla da tanımlanması erdemleri çok daha verimli yaptığı gibi, faydaları bu yolla çok daha başka sağlandığı gibi, bu tanımlama duyguların gerekliliğinin ve kullanım şeklinin başka bir açıklaması olarak da sayılabilir.
Güzel ağlamak şeklinde tanımlanan erdem, mutluluktan ve hüzünden ve merhametten gibi hisler ve duygular yoluyla etkisini yaşatan ağlamak şeklinde kısaca ifade edilirse, bu tamamen duygu işidir, sizi bu şekilde ağlatan duygular duyusal özelliğinizle temas etmiş olan yoğun hissi bilgi ve tecrübedir ve o hissi tanımlayan duygular duyusal özelliğiniz sizde güzel ağlamak şeklinde sonuçların ortaya çıkarılmasına neden olur.
Duygular varlıkların kendilerini daha çok yaşadığını anlaması ile ilgili olarak da etkili bir duyusal özelliktir. Bakışlardaki anlamlar, sanatın içindeki hislere bağlı olan tanımlamalar, müziği duyduğunuzda sizi kıpır kıpır yapan heyecanlar, hep duygusal duyusal özelliğinizin, karşılaştığınız bilgi ve tecrübeyi yorumlaması sonrasında sizin için ifade ettiği anlamı yaşatması şeklinde ortaya çıkan ve yaşanan olaylardır.
Ancak dünya şartlarında duygular o kadar kontrolsüz bir şekilde düzenlenmiştir ki, tamamen hislerle elde edilen bilgiler ve tecrübelerle varlıklar yaşamlarını düzenlememelilerdir. Çünkü çevremiz kötü bilgi ve tecrübelerle ve onların ortaya çıkardığı hislerle ve akabinde oluşan duygularla doludur ve siz duygusal olarak bir etki hali içine girdiğinizde bunun sevgiyle uyumlu olup olmadığını incelemelisiniz, ondan sonra eğer uyumlu ise kabul edip yaşamalısınız. Yoksa saçma sapan şeylere ağlamak, hiç olmaması gereken yerlerde belki de gülmek gibi bir çok olumsuz durum yaşamak zorunda kalırsınız, melankolik haller yaşayarak varlıksal şekilde bir düzensizliğiniz söz konusu olur. Akıl ve mantık çalışmaları bu konuda gereken şekilde devreye girmelidir ve yaşanan bütün duyguların nedenleri, geldiği yerler, yaşanma halleri, size verdiği bilgiler, yada sizden çıkıyorsa nasıl bilgi ve tecrübelerinizin sonucu olarak ortaya çıkmıştır, bunlar üzerinde incelemeler yapmalısınız. Yaşamınızı ciddiye almalısınız...
Tüm bunları inceledikten sonra ve zararsız olarak anladıktan sonra o duyguları yaşamayı seçmelisiniz. Yoksa hayatınız oldukça zor bir şekilde duygusal çalkantılar içinde geçer. Ne mutlu ki bize, artık elimizde '' İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü '' adı altında bir bilgi filtresi var ve bütün uğraşlarınızı, bilgi ve tecrübelerinizi, algılarınızı, edinimlerinizi bu bilgiler bütünlüğünün filtresinden geçirdikten sonra kabul etmeli, yaşamalı, onaylamalısınız. Dünya, böyle bir bilgi filtresinin uygulaması ile ancak kötülüklerden kurtulabilir ve varlıklarda aynı şekilde kendilerine dünyadan gelen bu kötü ve olumsuz eylemlerden bu şekilde arınabilir. Yoksa bunlar yapılmadan, varlıklar kendileri ile ilgili çalışmalar ve gereken şekilde sevgiyi amaç edinmiş düzenlemeler yapmadan, bu sarp yollar aşılamaz, gerçek mutluluk denilen kavramı duygularınızla yaşamanız çok zor olur. Bu tanımlama ile duygular, bizlere yaşamı anlamlandıran, yaşanılır kılan, hislerle tanımlanabilen bilgi ve tecrübelerin sonuçları şeklinde bir anlamı da ifade edebileceğimiz, olmazsa olmaz ancak kontrol edilmesi gereken özelliklerde ve bütün varlıkların duyusal özelliği olarak yapılanmış ve ilgili olan bütün diğer duyularıyla da bir uyum halinde çalışan duyusal özelliktir.
Zevk, Haz, Coşku, Heyecan Duyusal Özelliği - Zevk Nedir? Haz Nedir? Coşku Nedir? Heyecan Nedir?
Zevk Nedir?
Zevk, bir varlığın odaklandığı ve ilgili olduğu o konu hakkında sonrasında ve öncesinde hazlar, tatlı heyecanlar, mutluluklar ve var olduğunu kıymetlendirmesine neden olan etkileri yaşatan özellikte uygulamaları ile zamanın her saniyesinin çok güzel ve yaşamakla ilgili olarak istekle geçmesine neden olan bilgisinin hissi ve duygusal sonucudur. Zevkin olduğu yerde o şeyden kesinlikle memnun kalınır. Zevk, memnun edicidir. Zevk almak demek memnun olduğu olayları kesinlikle yaşadığı anlamını doğurur ve nerede zevk alınmakla ilgili bir konu varsa, oradaki her şey halinden memnundur, razıdır, mutludur. Zevk mutluluk vericidir. Zevkler, aşırı mutluluğun duygusal açıdan yaşanması ile bir aracı olarak yapılandırıldığı şekliyle o konu ile ilgili istekler, memnuniyetler, mutluluklar yaratır ve bu şekilde genellikle kullanılır. Cinsel zevk, Müzik zevki, keyif verici zevkler gibi bir çok zevk çeşidi vardır ve bunlar hayatı yaşanılır kılan temel özelliklerden biridir. Zevkler olmasa o zaman dünya hayatında bulunmak konusu çok daha sıkıntılı olurdu. Ve bu erdemsel özellik bütün varlıklarda anladığı kadarı ile duyu şeklinde yapılanmıştır ve herkesin bu konuda duyusal bilgileri farklıdır. Mesela cinsellikten alınan zevk, varlığındaki sevgiye uyumlu yapılanmalarla güçlenen özelliklerdedir ve bu durumda herkes cinselliği yaşadığında aynı zevkleri almıyor, aynı şeyleri hissetmiyordur. Bu şekilde zevk, var olmanın anlamlı olmasını sağlayan bir erdem ve duyu olarak bulunur.
Yaşamında hiç zevk tatmayanlar varsa işte o zaman bu konuda erdem ve duyusal özelliği oluşmamıştır diyebiliriz. Zevk duyusal özelliği, bir çok diğer duyularla bir uyum içinde çalışarak aşkı zevki kılar, çalışmayı zevkli kılar, dostluğu zevkli kılar, cinselliğe zevk katar şeklinde bir çok özelliğimizin yapısına karışarak onları kullanmamızı istekli ve zevkli hale getirir. Zevkler, aynı zamanda olumsuzlukları yok eder özelliklerdedir ve olumsuzluklar, yapıları itibarı ile içeriğinde kesinlikle zevklerin olmadığı oluşumlardır. Onlar zevk aldıklarını sanmaktadırlar.
Gerçek zevk, yaşamı anlamlandırır ve yaşanılır kılar, burada yada orada olduğun konusunun bir öneminin mekanlar açısından olmadığına kadar varlıkları götürücü, rahatlatıcı etkileri yaratır. Obsedörlerin en büyük engellerinden biride insanlığı zevkten mahrum etmektir, çünkü zevkin kendisine ait olan enerjetik gücü çok fazladır ve olumsuzluklara tamamen ters bir yapısı vardır. Sevgi, mesela annelerin çocuklarına duydukları sevginin içinde bu konuya özel bir zevk vardır ve anneler bu sevgiden asla rahatsız olmazlar.
Bu gibi açıklamalarla zevk, genellikle duyusal özellik şeklinde, nadiren erdemsel ve çok daha nadir ikisinin de olmadığı şekilde varlıklarda yapılanmışlardır. Zevk duyusal özelliğinizi tanıdıktan sonra zevk konusunu istediğiniz her tecrübeye ekleyebileceğinizi düşünürseniz, yaşamda yapmaktan bıkacağınız ve istemeyeceğiniz şeylerin olması mümkün olmaz. Spor zevki, okumak zevki, çalışmak zevki, öğrenmek zevki v.s. işte bu şekilde kullanabileceğimiz duyusal özelliklerimizin kısıtlanması ile zevkler, bizim şu zamana kadar anladığımız şekliyle yaşanmaktadır ve duyusal alanlarınıza nelerden zevk alacağımızı yazdığımızda, yaşamın zevkli gelmesi konusunu mutlulukla düşünmenizi istiyorum...
Haz Nedir?
Haz ise zevkler ve mutluluklar yaşayan varlıkların bu durumdan çok memnun olması ile ortaya çıkan sonucun genel anlamıdır. Zevkler ve mutluluklar yaşayanlar bu yaşadıkları ile çok tatmin olmuş iseler bunu haz almak şeklinde tanımlarlar. Yaşananlar bana çok haz veriyor, yani bunlar benim varlıksal alanlarımdaki bilgi ve tecrübelerime çok uygun ve uyum içinde olan güzelliklerdir şeklinde haz almayı tanımlayabiliriz. Bu örnekteki gibi kendisine uygun olacak şekilde bir durumda zevkleri yaşamak ve bunların kendisine çok uygun olması haz almayı tanımlayabilir. Mesela, zevkleri saçma sapan araçlarla kullandıkları zaman bunlar haz verici olmaktan çıkar. Mesela olumsuz ve yasak eylem olan cinsel tecavüz durumunda bunu yaşatanda yaşayanda aslında zevk almamaktadır ve haz asla alamaz. Gerçek zevkler ve hazlar sevgi uyumludur. Onların yaşadıkları kendilerini yaşadığını sanmalarıdır.
Hazlar kesinlikle tatmin olmaya giden yada tatmin olmuş varlığın tanımlayacağı bir durumdur. Cinsellikte tatmin olmak ise spermlerin ortaya çıkması ile ilgili değil, zihinsel olarak sorunsuzluğu cinsel zevkten sonra açıklamayı simgelemektedir. Ve her şey gibi sevgiye uyumlu şekilde kullanılan bütün zevkler haz verici olur. Hazzın içinde kendisinin uygun ve doğru olduğunu düşündüren anlamlar ve duygularda vardır. Zevk, daha çok direk olarak duygularla varlıklara yaşatılan bir aşırı memnu olma durumudur ve haz gibi kendisi için doğruluk ve anlamsal uygunluk aramaz, ancak haz için varlık için doğru gelen şeylerin O'nu tatmin edici şekilde gelişmesi gerekir.
Ve hedonizm isimli bir felsefi görüş, bu konuda varlığın mutlak haz alması şeklinde yaşaması gerektiğini açıklayan bir felsefi görüştür ve olaylardaki yaşanan hazların çeşitlerinin değişik olması, cinsellikten alınan hazların farklı olması, birinde tatmin ve huzur varken diğerinde mutluluk ve başarı sevinci gibi haz nedenleri olmaktadır ve bu bakış açısı ile hedonizm, doğru bir felsefi görüş olarak sayılabilir. Hedonizm, hazcılık olarak da ifade edilir. Haz almadan, o şeyden memnun olmadan yaşanılan hayatın yapısında bir sorun vardır denilebilir.
Elimizdeki en güzel ve faydalı, yaşanılası imkanlarla en doğru yollarda yürümek durumundayız ve bu yollardan haz almadan geçilmesi doğru değildir. Ve haz duyusal özelliğiniz, bu konuda yine diğer duyularınız gibi size haz veren konuların bilgisine sahiptir ve ortaya çıkması için bazı şeylerin yaşanmasının gerekliliği gibi kısıtlayıcı bir engeli vardır. Oysaki direk olarak hazzı her an yaşayabilme imkanlarına sahibiz ancak dünyanın bu kısıtlayıcı yapılanmasının etkisi altında kalan haz özelliklerimiz, kimilerinde duyu, kimilerinde erdemdir ve nadiren varlıklarda yoktur. Yaşam zevkli olmalıdır ve her şey aslında bizlere haz vermelidir. Yoksa bu sonsuzluk adı ile oldukça kendisini büyük ve donanımlı gösteren yaratılışta var olmak nasıl mümkün olurdu. Bizler her halimizle hazlar, zevkler ve mutluluklar yaşayan varlıklar şeklinde bir yapılanma sonrasında yaratılışı ancak merak edebiliriz. Bu kadar sorun ve ıstırap varken yaratılışın sır kalması, planlı bir düzensizliğin eseridir.
Coşku Nedir?
Şaşkınlık yaratan tatlı heyecanlar ise coşkudur. Bir mutlu haberin gelmesi ve bu haberin uzun zamandır beklenmesi, büyük bir sürpriz ile çok büyük bir ödül şeklinde bir şeyi kazanması üzerine geldiğinde, coşku hali yaşanmaya başlar örnekle ve böyle olumlu olayların üstü üste gelmesi sonucunda yaşanan duygusal ve hissi tepkilerinize coşkular diyebiliriz. Çok heyecanlısın ve bu güzel bir heyecan ve çok mutlusun çünkü istediğin bir şey oldu ve işte coşku yaşamaya başlıyorsun şeklinde daha açık ifade edebiliriz.
Bu tamamen, yaşanan olayların sonuçları ile ilgili olur ve coşkular yaşandığı sırada sevinçten gözlerin yaşarması gibi durumlar yaratabileceğinden duygusal bu durum kontrollü yapılmalıdır yoksa bu zaman zarfında olumsuz olaylara, coşkular yüzünden sebep olunabilir. Bu coşku hali, umursamaz yapabilir ancak bu kontrolsüz duygu durumu ile ilgili olur. Gereken ve özel zamanlarda yaşanır. Coşkularda yaşandıklarında yaşamı kıymetlendirici şekilde bir tanımı varlığa yaşatır. Varlıklar için coşkularda bu duyusal özelliğin yapısında bulunan ve bilgi ve tecrübesini yaşaması sırası geldiğinde ortaya çıkan enerjisi ve bilgisi ile gereken şekilde etkileri sağlar. Coşku, tek başına bir özellik olarak uygulandığı gibi zevk, haz ve diğer başka erdemlerin karışımlarında kullanılarak oldukça güzel etkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Heyecan Nedir?
Heyecan, bir varlığın kendi varlıksal özelliklerinin ilgili olanlarının ve konu ile ilgili duygularının etkisinde kalarak o duyguyu kendisinde olduğundan fazla yaşatma halidir ve bu duygusal hal, yaşandığı zaman konu ilgili olan heyecansal durumlar, duygular şeklinde varlıktan yansır ve olumsuz eylemlerin yasak olması dolayısı ile olumsuz heyecanlarda olmayacaktır, duyguların olumsuz olmadığı için bütün heyecansal durumlar tatlı ve sevgi uyumlu olarak oldukça memnun edici özellikleri ile yaşanacaktır.
Normalde varlıklar, duyguları ile kendi duyularının ve özelliklerinin etkilerini kendilerinde olması gerektiği kadar yaşatamamaktadırlar ancak bu duygunun etkisinde fazla kalınca, ilgili olan o konu ile çok fazla iç içe olunca, birde o konunun bilgisel ve duygusal fazlalığı da eklenince heyecanlanmasına neden olur ve bu sırada yapılan işlere genellikle dikkat edilmesi gereklidir, çünkü heyecanı yaşamakla uğraşan varlıklar bu durumda iken diğer duyularının bilgi ve tecrübelerini uygulamakta zorlanabilirler, nitekim bir çok duyunun içeriğinden çıkan duygusal ve hissi bilgilerin fazlalığından kaynaklanan bir oluşumdur. Bu kesinlikle güzel bir durumdur. Buna tatlı heyecanlarda diyebiliriz. Yine yaşamı yaşanılır kılar özelliklerdedir ve duyusal ve erdemsel bilgileri hisleri ile yaşadığı ve anladığı anlamına da gelir. Düşünürseniz, her erdemin ve olayın heyecanı ayrı şekillerde yaşanmaktadır. Heyecanlarda diğer duyularla bir uyum içinde çalışarak varlığın heyecan duyduğu konu olunca kendisindeki gücü ortaya çıkarır ve varlıklar bunları keyifle yaşar. Heyecanlanmadan yap gibi sözler, aslında motive edicidir ancak heyecan, O'nun o yapacağı işin oldukça fazla idrakinde olduğunu kanıtlar ve bu aslında iyidir, O'nun heyecanlanmaması yerine heyecanlarını kontrol etmeyi öğrenmesi gerekir.
Yada zorlamadan heyecanın geçmesini beklemek gereklidir. Ancak tatlı heyecan olduğu içinde yaşandığı anlarda memnun edici olarak keyiflidir. Bu özellikleri ile heyecanlar oldukça yaşanılası bir yapılanma ile yine kimilerinde duyu, kimilerinde erdem ve nadiren olmamakla ilgili olarak bulunurlar. Aslında gelişim seviyenize göre bu dört bilgiyi, ilerleyen zamanlarınızda ayrı ayrı duyular haline getirmenizde söz konusu olabilir. Bu dört bilgi, bu duyusal özelliğinizin içeriğinde kendilerini dörde bölmüş şekilde bir yapılanma ile bulunurlar ve anlamlar olarak birbirlerine yakınlığı nedeni ile böyle olmasının söz konusu olması gerekmiş olabilir. Bu kısa açıklamalarla, zevk, haz, coşku ve heyecanların ne demek olduğunu anlayıp, yaşadıkça kendinizi yapılandırabilirsiniz.
Zevkli, hazlı, coşkulu ve tatlı heyecanlar dolu zamanlar yaşamanız dileğiyle...
Gerçekler, Nasıllar, Nedenler Üzerine Derin Araştırma Erdemsel Özelliği, Gerçeklerin, Nedenlerin ve Nasılların Bulunmasının Felsefi Tanımı
Aslında felsefenin içeriğini oluşturan bu erdemsel özelliğin kendisi, bu kadar önemli bir konuyu varlıkların kendisinde çok daha fazla sağlamlaştırması adına ortaya çıkarılmış yeni bir erdemdir. Felsefe, bu erdemin içeriğindeki kadar sınırlı değil, çok geniş yelpazeye dağılmaktadır ancak bu erdemsel özellik, gerçeğin ne olduğunu, ve nasıl sorularımızın cevapları ve neden sorularımıza verilmesi gereken en iyi cevapları ortaya çıkarmakla ilgilidir.
Gerçekler...
Gerçeğin tek olması tanımından sonra o teklikle ilgili olan cevabı bulmak artık çok daha kolay bir hale gelmektedir. Ve bu teklik durumu kendisini ispatlar özellikleri ile gelmektedir çünkü gerçek, içeriğinde açıkladığı bilginin yaşamdaki örneklerini bildirecek yapılanma ile kendisini tarif eder. Ve bu iki özelliğin bir bütün şeklinde çalışması ile o konunun gerçek olduğu anlaşılır, hissedilir, bilinir. Bu karşıda gördüğünüz rengin mor olması ve bunun tek bir açıklaması olması ve bu morluk durumunun karşıda görünür özellikleri ile bulunması, kimsenin ona sarı diyememesine neden olur ve bu durum, her yerde şekilde ve durumda o karşıdaki görünenin mor olduğunu ispatlar.
Tek gerçek, ispatlayan reddedilemez bilgisi ile belki de moru hisseden varlıksal özellikleriniz bile bunun gerçek olduğunu bildirebilir. Çünkü gerçekler böyle bir yapılanma ile ortaya çıkar. Gerçekler ortaya çıkmadan önce yapılan araştırmalarda, içeriğinde bu kadar kesin ve net bir şekilde açıklamalar bulunana kadar yapılması gereken çalışmalar olur ve işte, gerçeğin nasıl bulunacağını bu tanımlamalarla anladıktan sonra artık bu şekilde aradığınız gerçekleri bulmak için derin bir araştırma içine girebilirsiniz ve bu tanımdaki gibi reddedilemez açıklamasını, bilgisini bulduktan sonra gerçeği bulduğunuzu düşünebilirsiniz ve bu şekilde bir çalışma ile devam eden varlıksal yapınız, zamanla bununla ilgili olarak erdem ve sonrasında duyu olarak yapılanır ve siz, artık gerçekleri çok daha kısa sürede çalışmalarla ve kolay bir şekilde bulabilen varlıklar haline gelirsiniz.
Nasıllar...
Nasıl kelime olarak bir soruyu ifade eder ve bu soru, oluşmuş olan bir yapılanmanın ne yollarla o hale geldiğini öğrenmeyi amaçlayan bir soru şeklidir. Bu durum aslında tahmin ettiğimiz kadar karışık ve çetrefilli bir konu değildir. Yani dünyanın oluşumu, atomlar, moleküller, vs. size karışık gelen her şey aslında çok basit bir sistemle meydana gelen oluşumlardır. Ve bunların bu şekilde bizlere karışık ve anlaşılmasının zor gelmesi yine dünyada bulunmamızla ilgili olan kısıtlamalar içindeki oyunlardır.
Hafızanız, zihniniz, bilgileriniz ve tecrübeleriniz bu kadar kısıtlanmışken yıllarca okullarda öğrenim görmek zorunda kalırsınız, çünkü defalarca okumaz ise anlayamayan bir zihinsel yapı ile dünyaya gönderildiniz. Ancak normalde durum böyle değildir, bir oluşuma baktığınızda, o oluşumu meydana getiren şey yapısının içeriğindeki bilgidir ve o bilgiyi anlamanız ve okumanız ve nasılları bulmanız an meselesidir. Bu ne demektir, yani bir bina nasıl yapıldı? Binaya baktığınızda o binayı oluşturan şeyin aslında bir bütün olarak bilgiden oluştuğunu anlamalısınız. Binanın bilgisi nedir? Sizin bilemediğiniz alanlarda o binayı o şekilde tutan bilgiler vardır ve içeriğindeki dairelerden, yapısındaki oluşumlardan, oturan kişi sayısından, varlıkların o binayı yaparken uyguladığını sandığı teknik ve maddi oluşumların çeşitlerinden, sonrasında binadaki yaşama, binayı açıklayan ve onu o halde görmemize neden olan bütün işlemlerin bir bilgi şeklinde, bunu sanki sayfalarca yazılmış bilgi şeklinde de düşünebilirsiniz ancak mesela yapay zekalar için sayfalarca böyle bir binanın bilgisini yazmak an meselesidir, size zor gelebilir, ve görünmeyen alanlarda bina yapmaya karar veren müteahhit ile binanın bilgisinin başlığı atılmış olur ve müteahhit binanın bilgisini yapmak istedikleri ile yazarken, birde bizim binadan anladıklarımız şeklinde bir uygulama zorunluluğu da bu bilginin içerisine eklenir ve bizler binaları yapanların sadece kendimiz olduğunu ve bu binaları ayakta tutanların ise demirler, çelikler, betonlar olduğunu sanırız.
O bilgi durduğu sürece o bina var olur. Kimse yıkamaz. Eğer değiştirilebilir özelliklerdeki bir bilgisel oluşumsa o zaman müteahhidin yada sorumluların kararları ile yıkılabilir. Ancak bu örnekle anlayabilirsiniz ki, dünyanın yapısı, mevsimler, doğa ve bunun gibi bütün nasıllar işte böyle bilgilerle yerini konumlandırmışlardır ve gördüğünüz her şeyi o halde tutan bilgileri vardır. Peki bunları kim yapıyor? Bu bir yaşam alanı sistemidir. Fakat kesinlikle onay veremeyeceğimiz şekilde yapılanmalarla dolu bir yaşam alanı sistemidir. Simülasyonlardan bu gibi alanların oluşturulması kolaylığını görebilir ve bizlerinde buna benzer bir alanda olduğumuzu düşünebilirsiniz. İşte nasıllara dönecek olursak, her şeyin bu yapılanmasını bilerek duyusal alanlarınızın kısıtlanması ile bilgileri göremediğinizi de anlayarak, bununla ilgili olarak derin bir çalışma içine girerek, göremediğiniz bu alanlardaki bilgiyi ortaya çıkarmak konusunda başarılı olabileceğinizi bilmelisiniz. Aradığınız bütün nasılların cevapları vardır çünkü onların cevapları verilmiş olduğu için sorabilmektesiniz ve bunlar şimdilik sizlerden gizlenmiştir ve hakikatin ortaya çıkması durumu, varlıkların hakkı olan bütün bilgileri ve tecrübeleri onlara yaşatacaktır.
Nedenler....
Neden sorusu tamamen göreceli cevapları içerisinde barındıran özellikleri ile kullanılan ve ardından başka gerçekleri ortaya çıkarma özellikli, bitmek bilmeyen bir cevaplar açıklaması ile sizleri aydınlatabilecek şekilde ancak öyle sorularında olabileceğini bilmelisiniz ki, bu nedenler oldukça mantıklı bir soru şeklindedir ve cevabının verilmemesi ise oldukça rahatsız edici şekilde bir durumu yaşatır. Çünkü neden sorusu, sonucunda anlam arar. O anlam öyle yerinde, doğru ve kendisini ispatlayan özelliklerde bu anlamı ortaya çıkaran varlığın kanıtlayabileceği şekilde olmalı ki, ancak o zaman neden sorusunun cevabı tatmin edici olur. Yaratılış içindeki en zor sorularla karşılaşacağınız konu nedenlerle ilgilidir.
Gerçekler ve nasıllar, ortadadır ancak nedenler görecelidir ve senin nedenlerin ile benimki aynı olmayabilir ve bu durum, varlıkların var olması bilgisini açıklayıcı şekilde bir tanımlamadır ve bu ayrılık durumu da, herkes için genel olan cevapların dışında, işte varlıkların bütün emeklerinin kendi elleriyle olduğunu ispatlama zamanının geldiğini kanıtlayan çalışmalar zamanıdır. Mesela, siz bütün gerçekleri öğrendiğiniz, yaratılış içindeki her şey ile ilgili imkanınız var, ne isterseniz yapabilirsiniz, gezegenler, varlıklar, vs... Peki sürekli böyle şeyler yaparak nereye kadar gideceksiniz? Her şeyi biliyorsun, merak edeceğin konuda kalmadı...
Emin olun gün gelince bunu yaşayacaksınız ve işte o zaman yeni bir soru aklınızı meşgul edecek ve buna samimi, dürüst ve sizin için gerçek olan cevabı vermediğiniz sürece sizin için hiç bir şeyin anlamı kalmayacak... Neden varım o zaman ben sorusu, böyle imkanlar ve yaşanmışlıklar sonrasında sizi bulacaktır. Siz yüzde yüz dürüstlük ve istekle ben yaratılış içinde şu sebepten varım, işte buda açıklamam, işte içimde de heyecanı ve varlıksal oluşumları yaşanıyor, benim var olma nedenim bu, demek zorunda kalacaksınız, yoksa her şey anlamsızlaşır... Bu bir seviyedir ve elbet bu seviyeye geleceksiniz ve bu erdem, siz bu seviyeye gelene kadar bu konuda sizi aydınlatıcı, nasıl nedenler bulmanız ile ilgili olarak bilgilendirici, ilham verici özellikleri ile gerekiyorsa derin araştırmalar yaparak bu önemli soruya gerçek cevabınızı vermenizi sağlayıcı etkileri ile gereken şekilde inandığınız zaman varlıksal alanlarınızda sizin için çalışır.
Önemli olan her şeye sahip olmak, her şeyi yapabilmek, her şeyi bilmek değildir, bu gibi her göreceli ve anlayışı zorlayan sorulara cevap vererek yaratılış içindeki yerinizi kendinize ispatlamaktır.
İşte bu erdem, bu üç harika bilgisel özelliği sizin varlıklarınızda öncesinde erdem, sonrasında zamanla duyu şeklinde yapılanmalarla sizi aydınlatmak için hazırlanmıştır.
Mis Vil Erdemsel Özelliği, Mis Vil Nedir?
Mis Vil, varlıkların var olması ile ilgili olarak onlara var olmayı kıymetlendirici şekilde etkileri sağlayan özellikleri ile yapılandırılmış erdemsel bir özelliktir. İçeriğinde mutluluğun sürekli olması bilgisi, hazları yaşamanın doğallığı, zevkin aslında bir yaşam tarzı olduğunu açıklayan bilgisi, güzel heyecanların ortaya çıkarılması ve var olma isteğinin daha da güçlenmesini sağlayıcı etkisi ile, varlıkların bu tanımlamaya göre bir yapılanma içerisine girdiklerinde, yaşadığı her andan kendisine göre pozitif değerler çıkarması ve bunu hisleri ile de algılaması ve bunun var olması ile ilgili olarak tatmin edici bir şekilde yaşanması, zaman geldikçe mümkün olur.
Daha öncede dediğimiz gibi bizler her halimizle bu bedenlerde uygulanan acı ve ıstırap faktörleri yerine zevk ve haz içinde olmalıydık. Yürümek, çalışmak, konuşmak her şey zevkler ve hazlar içinde yaşanmalıydı. İşte Mis Vil, bu amacın uygulanmasının gerekliliğini bildiren erdemsel özelliği ile dünya hayatı gibi çok uzun süredir bundan mahrum kalan varlıkların yeniden yapılanmalarını sağlayarak onları olması gereken varlıksal hisler ve algılamalar durumuna getirmek için çalışır ve Mis Vil ve dahilinde diğer zevkler ve mutluluklarla ilgili duyularınızın da düzene girmesi ile her halinizden mutluluk duyarak, haz alarak ve zevk alarak yaşamanız mümkün olur.
Hiç bir olayın yaşanmasına gerek olmadan sadece bu erdemin bilgisinin varlıksal alanlarınızda gereken şekilde yapılanması ile aslında zevklerin, hazların, mutlulukların ve tatlı heyecanların duyularınızla ilgili ve bununda istemenizle ilgili olduğunu anlayacaksınız. Bu hali yaşamak, böyle bir dünya hayatından sonra nasıl olur ki, sorusunu aklınıza getirebilir ancak bu soruya tam anlamı ile cevabı o hali belirli bir süre yaşadıktan sonra verebilirsiniz ve bu sayede zaten amaçlarınızda, ideallerinizde, yaşamınızda değişim geçirmiş olacaktır.
Siz size sorulsaydı, insan bedeni gibi acıya duyarlı ve ıstırap çeken, hastalıklar yaşayan bir bedenimi seçerdiniz yoksa sürekli zevk, haz, mutluluk ve tatlı heyecanları yapısında bulunduran ve bunu bir yaşam tarzı olarak benimsemiş bir bedende mi var olmayı isterdiniz? Böyle olursa o zaman çalışılmaz gibi bir soru mesela kesinlikle aklınıza gelmesin... Bu dünyanın size öğrettiği yanlışlardır. Sonrasında zevkle ve hazla çalışmak erdemleri ortaya çıkmaktadır ve işte yaşamak böyle olmalıdır. Her şey zevkli, haz dolu, mutluluk verici ve tatlı heyecanlar yaşatan sonuçlarıyla... Bana sorsanız ben yaratılışı ancak bu şekilde bir varlıksal oluşum içindeyken anlamak, öğrenmek, bilmek isterim, dünya hayatı gibi çaresizlikler içindeyken sorunlar zaten sizi yaratılışla ilgili çalışmalar yapmak konusunda engellemektedir ve bedensel ıstıraplarımız varken nasıl olurda felsefi sorular üzerine yoğunlaşabilirim.
Oysaki mutlu ve haz ve zevkle yaşamak gibi bir erdemi uyguluyor olsam, aylarca sürekli çalışmak ve çok zor işleri başarmak çok kolay ve istek dolu gelir, zevkle yaparım ve bu şekilde yapılan bir çalışma zaten doğru sonuç verir. İşte Mis Vil, sizleri bu şekilde olan doğal yaşamınıza alıştırmak için hazırlanmış, varlıksal alanlarınızı yapılandırarak zamanla sizi bu şekilde yaşamaya alıştıracak olan mutlulukların, zevklerin, hazların, tatlı heyecanların ve akabinde var olmanın kıymetlendirilmesi sonuçlarını yaşatacak bilgi ve tecrübelerin ortaya çıkmasını sağlayıcı erdemsel özellikleri ile bulunur.
Zamanla uygulamada olan bu erdemin duyu olması güzelliğini tahmin edebilirsiniz. Biz bunları yaşamak ve uygulamak gibi hakkı kendimize vermedikten sonra size kimse yardım edemez. Sizin bu konudaki olması gerekeni anlayarak olağan üstü olan ve tüm yaratılışın peşinde olduğu varlıksal gücünüzü yapılandırmanız gerekecektir ve buda tabii ki sadece size kalmıştır. Böyle bir erdemin varlığından emin olarak ona inanmamayı seçmek, varlıkların kendilerini bile bile ıstıraplara atmakla aynı anlamı taşır... Ve ıstırap yaşatmak konusunu kendinize de yaşatmaktan kaçınmanız gerektiği de yasaklarla belirtilmiştir. Istırapların bu dünyadaki en büyük faktörü bizi geliştirmeye etkilerinin olması değil, gerçekleri saklamasıdır. Istırap içindeyken hakikati anlamanız kadar zor bir durum yoktur ve dünya hayatının varlıklara yaptığı en olumsuz uygulamalardan biridir. Ancak artık hakikatin ortaya çıkması ile ve Mis Vil gibi erdemlerin bulunması ile varlıksal alanlarınız kendi gerçeği ile karşılaşacak ve gerçeğin tek olması durumundan faydalanarak size hakikati yaşatacaktır.
Sevginin çekiciliği, yaşanılır özelliklerdeki anlamsal gücüde içeriğindeki bu erdemlerin katkıları ile bu hale gelmiştir. Sevgiler
Gerçek, Hakikat, Doğru, Bilinmesi Gereken Bilgiler Erdemsel Özelliği, Hakikat Bilgisini Edinme Yollarının Felsefi Tanımı
İsmiyle de anlaşılacağı gibi bu erdem tamamen varlıkların doğruları, gerçekleri, hakikatleri bilebilmesi ile ilgilidir ancak Hakik'ten farklı olarak bu erdem her varlığın, özellikle Dünya hayatı gibi bir ortamda bilmesi zorunlu olan bilgilerin olduğunu vurgular ve bu bilgilere ulaşması için varlığın varlıksal alanlarında çalışmalar yaparak O'nu bu konuda teşvik eder, bilmesi gerektiğini hatırlatır, zorunlu cahillik evresinde olsa bile bazı bilgiler vardır ki, bunlara ulaşması zarureti söz konusu olur ve varlıklar için bu bilgilere ulaşmayı arzular, istekler, düşünceler şeklinde O'na bildirir. Mesela, kasıtlı olarak Dünya hayatında insanların düşünmesi engellenmiş neden Dünya'dayım ve ben burada ne yapıyorum sorusu ile başlayan araştırmalar ve cevap bulma çabaları, her varlığın, en azından anladığı kadarı ile en uygun cevabı bulana kadar üzerinde çalışması gereken bir konudur ve bu ve benzeri kritik bilgileri varlıklar mutlaka edinmelidirler. Hayati önem taşıyan gerçeklerin, hakikatin, doğruların varlığın sormak aklına gelmemiş olsa bile bu erdem sayesinde varlıksal alanları ve çevresinde yaşananlar algılanarak varlığa bu konuda farkındalık yaşatmak gibi çalışmalarla varlığı bilgilendirmeye çalışan bir erdem olarak hazırlanmıştır. Dünya hayatında hakikat bilgilerine, gerçeklere ulaşma konusu en çok uğraş ve mücadele isteyen konular olduğu için bu ve benzeri erdemlerin sıkça bulunması varlıksal alanlarımız için güveni temsil edecek şekilde oluşumlar olurlar. Dünya hayatına gelmiş olmamızla ilgili kısıtlanmış olan duyusal özelliklerimiz gibi Hakik'de de sorunlar olursa diyelim, bu erdem de onun boşluğunu doldurur. ( Böyle bir sorun olmaz artık, örnek vermek için ifade edilmiştir. ) Yani varlıklarınız için önemli olan konularla ilgili olarak benzer amaçları uygulayan erdemleri sizlerde oluşturabilirsiniz ve bu şekilde daha güvenli bir savunma mekanizması oluşturmuş olursunuz.
Normal şartlarda, Dünya hayatının kısıtlayıcı etkilerinin olmadığı ve duyularımızla direk temas içinde olduğumuz zamanlarda Hakik erdemsel yada olmuş ise duyusal özelliklerinize sorduğunuz sorular hakikat şeklinde size cevaplar olarak geri dönmektedir. Ancak Dünya şartlarında erdemleriniz ve duyularınızın çalışmalarının sonuçlarını, sizde bu kısıtlı hayat ve bedenlerde uğraşlar sonucu elde edebilmektesiniz. Duyularınızın sizi bilgilendirmesi konusunda Dünya bedeni, hayatı, yanlış bilgiler, inançlar, felsefeler bir set oluşturmuş durumdadır ve bu set, ancak inançla uyguladığınız sevgiyi tamamlayan erdemlerle yıkılmaktadır. Hakikat bilgileri bu seti yıkmaktadır. Yani varlıklar kendileri ile ilgili olan ve hayati önem taşıyan bilgilere ulaşmak konusunda kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı etkilerini sağlayan bu erdemi yapılandırarak, sonunda kendileri için gereken bilgilere ulaşma yolunu bulabilir olurlar. İnanmanın güzelliği, işte böyle erdemlerin olması ile çok daha anlamlaşır. Hem hakikatin ortaya çıkması ile ilgili olarak destekleyici etkileri olan, onun saklanamaz ve gizlenemez bir hak olarak varlıkların edinmesi gerektiğini savunan, hem de buna karşı alanlar içinde olsa bile varlıkları yine de bu konuda aydınlatma görevi yapan bu erdem, diğer erdemsel özellikler gibi zamanla duyu şeklinde yapılanabilir ve varlıksal alanlarınızda sevgiyi tamamlayan erdemlerden biri olarak gereken şekilde çalışır.
Gerçeklerin ve hakikatlerin sizi çevrelemesi dileğiyle...
Sevgi Bilgi Filtresi Erdemsel Özelliği - Erdemsel Bilgiler ve Olumsuz Eylemlerin Yasaklarından Oluşan Bilgi Filtresi Uygulaması
İsminden anlaşılacağı ve daha önceki yazılarımızda kısaca bahsettiğimiz üzere '' İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü'' n den oluşan bir bilgi filtresini kast etmekteyiz ve bu filtre, içeriğindeki anlamlara ters olan bilgi ve tecrübelerin varlıkların kesinlikle yaşamamasını, uygulamamasını, kendi varlıksal alanlarında bu filtreden geçmeyen bilgilerin bulunmamasını, eylem ve olayların yapılmamasını inceleyen, varlıklarında kontroller şeklinde uygulamasını yapabildiği bir bilgilerin ve tecrübelerin incelenmesi, filtre şeklinde arındırılmasını sağlayan uygulama çalışması yapan erdemsel özelliktir. Bu Sevgi Bilgi Filtresi Erdemsel Özelliğine inanıp yapılandırma sayesinde varlıksal alanlarınızda yer eder ancak aynı zamanda sizin de kontrollerinizi yapabileceğiniz özelliklerde olabilecek şekilde tanımlamaları yapılmıştır. Bu filtre, en çok yasaklarla ilgili uygulamaları yapmak çalışması içinde bulunmaktadır ve aynı zamanda erdemlerin yapısına ters olan bilgilerinde engellenmesini sağlamaktadır.
Filtre uygulamasını nasıl yapmalıyım?
Mesela, elinize bir bilgi geçti inanmanız ile ilgili yada uygulamanız ile ilgili olarak kararınızı bekleyen. Bu bilginin ortaya çıkardığı anlamı, yada anlamları sırası ile olumsuz eylemleri yasaklayan listenin içindeki tanımlarda olup olmadığını inceleyerek ve sonrasında her hangi bir şekilde erdemlerin yapısına ters olup olmadığını inceleyerek yapabilirsiniz. Yani o bilgi, yasaklarda yoktur ancak merhametin yapısına terstir ve o zaman bu filtreden geçemeyecek, gereken düzenlemeler yapıldıktan sonra geçmesi söz konusu olacaktır. İyi bilgilerde yapıları itibarı ile bir bütün şeklinde var olan oluşumlardır ve birbirlerini onaylamayan iyi bilgilerin olması söz konusu olamaz. Hem ikisinin de iyi bilgi adıyla anılıp erdemler arasında olması ve birbirlerini yanlış bulması söz konusu olamaz. Aynı şekilde olumsuz eylemlerin yasaklarında da bu durum geçerlidir.
Bu listelerdeki bütün bilgiler birbirlerini anlamları açısından desteklemektedir ve ortaya bir anlam bütünlüğü çıkmaktadır ki, işte aslında filtre odur ve zaman geçtikçe, bu bilgileri uygulayarak öğrendikçe artık filtre olan zihniniz olacak, erdeminiz yada duyunuz oluşacak ve otomatik bir şekilde her olayın içindeki filtreye takılan anlamları görebileceksiniz. Bu bir çalışma sürecidir ve önemli olan böyle bir filtre uygulamasını ortaya çıkarabilmemizdir. Kendinize ait metot ve çalışmalarla da bu filtre uygulamasının çalışmasını hızlandırabilir, android belki de uygulamalar şeklinde hızlı yöntemlerle de işinizi kolaylaştırabilirsiniz. Sevgi Bilgi Filtresi Erdemsel Özelliği, bu gibi çalışmaları ile sizin bu konuda dikkatli olmanızı, size hatırlatıcı olarak ve çok kısa bir zaman içinde artık doğal bir süreç gibi yaşamanızı sağlayan etkileri ile varlıksal alanlarınızda sizin için çalışır. Mesela ben, bana özel bazı bilgi ve tecrübeleri de bu listeye ekledim, bunlar tamamen şahsıma özel şeylerdi ve diğer bilgilere de uygundu ve listem genişledi. Zamanla tamamen çalışmasını anladıktan ve bilgileri tanıdıktan sonra sizde bu gibi eklemelerle sevginizi arttırabilirsiniz. ( Listede açıklaması olmayan bilgilerin eksikliği bu filtreyi kullanmanıza engel olmadan, olan açıklamalar bile yeterince aktif bir şekilde şimdilik işinizi görür ve başlıklarda yeterince kullanılabilir durumdadır... )
Duymak Nedir? Duymak Duyusal Özelliği - Duymak Kavramının Felsefi Tanımı
Duymak duyusal özelliği, varlıkların bilgileri sesler yoluyla almasını sağlayan ve kendisine özel yapısı ile var olmalarının en başından belki de bu yana kendilerinde olan bir duyusal özelliktir. Bu duyunun çalışmasına göre bilgiler ses denilen bir oluşumla alınır. Yaratılış içinde seslerde kendilerine ait yapıları ile bir özellik, yapılanma, etkiler olarak kullanmamız için bulunurlar ve bu şekilde elde edilen bilgilerin faktörü, diğerlerinden farklı özellikler içerir. Mesela, ses frekansı kullanılarak dünya kulaklarınızla duymanız engellenmiş ayarlamalarla bir etkileme imkanı oluşturulabilir ve dünya kulaklarının duymadığı ancak duyusal özelliğin algıladığı sesler ile varlıksal alanlarınız bu şekilde bilgi alma yoluyla etkilenebilir ve sizin haberiniz bile olmaz. Ses, kendi yapısı içinde bir çok özellikleri barındırmaktadır ve savunma mekanizmasından, eğlenceye, iletişime kadar bir çok alanda kullanılan bilgilerin bu yolla edinilmesi ve bilgilerin bu yolla aktarılması uygulamasıdır ve bu konu ile ilgilenen duyusal özelliğimizin adıdır, duymak duyusal özelliği. Normalde kısıtlanmamış şekilde çalışsa, çevrenizdeki en küçük kıpırdanmalardan çok uzakları duymaya, seslerin ortaya çıkardığı bilgileri algılamaya, duymak istedikleriniz ve istemedikleriniz gibi seçimlerle duyunuzu yapılandırmaya kadar bir çok imkanını kullanır, hiç duymadığınız özel seslerle keyifler, zevkler, hazlar alabilirsiniz. Bir ses tonundan zevk almak imkanı çok kolay bir uygulama olarak yaşatılabilir.
Sesler, çok etkili bilgi aktarma aracıdır ve yapısındaki oluşumlar var olma eylemini daha düzenli ve kolaylıkla yaşayabilmemiz gibi ve var olmaya anlamlar katacak şekilde özellikleri ile bütün varlıkların nerede ise bu duyusu vardır diyebiliriz. Ses ile ilgili duyma sorunları yaşayanların duyularındadır sorunlar ve kulaklarda beyin gibi kamufle bir araçtır. Varlıksal alanlarınıza sesler yoluyla gelen bütün bilgiler ve tecrübeler bu duyusal özelliğin algısı sayesinde sizin bilgilenmeniz sağlanır ve sizde duyar ve ona göre yaşamlarınızı düzenlersiniz. Yapı olarak da özel, dünya hayatında diğer duyular gibi varlıklardan saklanması imkansız olacak şekilde çalışması ve özellikleri ile sesler ve sesler ile ilgili bütün uygulamalarınızın yapılandırıldığı ve işlemlerle sizin için düzenlemelerin sağlandığı, zihinsel seslerinde bu duyusal özelliğin çalışması ile ortaya çıkması durumunu da belirterek, konuşma duyusunun ses çıkarmakla ilgili olarak bu duyudan faydalandığını ancak konuşmak erdemini kendisinin uyguladığını da ekleyerek, duymak duyusal özelliğin belirgin özelliklerinden bahsetmiş oluruz.
Tesir Nedir? Obsedör Tesirlerin Yapıları ve Özellikleri
Tesir, etki etme olarak kısaca tanımlanan ancak bu etki etme durumunun bilgiler yoluyla enerjetik oluşumların yapısı ile bütünleştirilerek ilgili alanlara gönderilmesi sağlanan ve bu halleri ile o enerjilerin içeriğindeki bilgiyi yaptırımlar şeklinde uygulatma hali yaşatmasına neden olan oluşumlardır. Yani bir enerji düşünün, bu varlıksal enerjilerdir, küre şeklinde olsun diyelim ve bu enerji öyledir ki içerisine nasıl bir bilgi yazarsanız o bilginin hissi ve ilgili alanları uygulaması ile ilgili olarak etkileme özelliklerini yaşatabilmesi söz konusu olur ve bilgi ile bu şekilde yapılandırılan enerjilere tesir denilmektedir. İşte obsedörler, kendi saldırıları için kullandıkları enerjileri yada obsede ettikleri varlıkların kullandıkları enerjilerinden bu gibi yapılanmalar sağlayarak varlıklara gönderirler ve varlıklar, bu tesirlerin etkisi altında kalarak bazı olayları yaşamak zorunda kalırlar. Mesela obsedör bir tesir bilgisi olarak, o enerjinin içine '' Vil Solivyes'i rahatsız et, zihninde karışıklıklar çıkar, asla silinme, bu bilgiyi Vil Solivyes yazdı.'' şeklinde bir obsedör tesir bilgisi örneği enerji ile bütünleştirilip bana gönderilse, ve bu tesir türünden milyarlarca olduğunu da düşünürsek, ister istemez ilgili alanlarım bu tesiri benim yaptığımı düşünecek, çünkü enerjetik olarak sanki benim konuşuyor olmam gibi bir eylemi de algılatması gibi durumlarının olması ile ben, bu tesirlerin etkisi ile zihinsel karışıklıklar yaşamaya başlarım, rahatsızlıklarım olmaya başlar ve bir virüs gibi bu tesir yaşamımı bulunduğu sürece olumsuz etkiler.
Bu gibi zarar verici tesirleri kullanan organizasyonlar bu konuda donanımlı olarak kendilerini yapılandırmışlardır, nitekim onların hayat amacıdır obsesyon ve tesirler, birinci dereceden silahları olarak kullanılmaktadır. Bir tesir bilgisi ile hazırlanan tesirin etkisi çok çok azdır ve bu sebeple sayısı çok fazla olan tesirleri bir bütün olarak varlıkların duyularına gönderirler ve duyular işte bu şekilde kısıtlamalar yaşar, varlıklar işte bu şekilde kendileri obsedör tesirlerin etkileri ile yüz yüze gelerek davranırlar.
Hiç durmadan sürekli konuşan ve bunu bir mekanizma gibi çalıştırma özellikleri ile varlıksal alanlarınızı kendi amaçlarına uygun şekilde yapılandırmak için tesirleri kullanırlar. Mesela, siz diyelim ki bambaşka bir alemde yaşıyorsunuz ve alelade bir gün sizin için ve birden bire trilyarlarca obsedör tesir saldırısı altında kaldınız ve onların hepsinin içerisindeki bilgide '' ... varlık Dünya hayatında olmak istiyor ve bütün varlıksal alanlarını buna göre yapılandır ve bu bilgiyi yazan odur ve varlığın kendisine bildirme ve varlığın kendisi de bunu istekle arzulasın, dünyada doğsun, dünya işte şurada...'' şeklindeki bir tesir yapılandırması ve trilyarlarca olunca, siz bir anda kendinizi dünyada bulabilirsiniz ve bunu birde size tesirler istetmekle de ilgili olurlar ve bu durumu daha kolaylıkla çevrenizde bulunan ateşin sıcaklığını hissetmek ve ona göre davranmak gibi tanımlayabilirsiniz.
Varlıksal alanlarımız, sanki bunları bizler istiyormuşuz gibi bir kandırılma içerisine sokularak bu kısıtlanmalar sağlanmıştır. Yoksa böyle bir medeni ve bilgili toplumun böyle bir dünya hayatına gelmeyi kabul etmesi nasıl mümkün olabilir? İsterlerse 100 varlıksal gelişim sağlasın dünyada yine de doğulmaz, dünya varlıkları kötü varlık yapabilme özellikleri ile, gelişim adına bir çalışmanın yapılmasının söz konusu olabileceği bir yer değildir.
Ve bu tesirler içinde yine neleri unutmanız, nelerin kısıtlanması, nelerin uygulanması gerektiğine dair açıklamalarında olması, onlar için bu durumun bir şablon şeklinde dünyaya göndermek istedikleri varlıklar için hazırladıkları tuzakları olarak açıklanabilir. Dünya yaşam alanı sistemi, o kadar basit ve uygulaması bir bilgi ile oluşması mümkün yapıdır ki, bizlerin bilgi ve tecrübelerinde böyle bir gezegen, böyle bir varlıksal yaşam, hayat oldukça gereksiz ve yabani ve itici olarak sayılır. İşte böyle bir hayat içine giren varlıklar, sonrasında bu hayatın içinde yaşadıkları olaylarla ve bu olaylar sonrasında uyguladıkları bilgilerle obsedörler için bir av olabilme takibi içinde bulunurlar ve yaşamda kötülükler yaptığımızda, kendileri tamamen kötülüklerin merkezi oldukları için ve dünya hayatına da kötülükler onlardan geldiği için, onlarla aramızda bir bağ kurulur ve diğer kötülükleri yapmamız ve bu yolla varlıksal alanlarımızın kötü bilgilerle dolarak sonunda iradeyi teslim etmeye kadar giden aşamasını sabırsızlıkla beklerler.
Gelin görün ki, böyle tesirler ve oyunlarla böyle bir hal içine düşürülmemize rağmen yine de duyusal alanlarımız tamamen obsedör tesirlere teslim olmamıştır çünkü yazımızda belirttiğimiz gibi merkez duyusal özelliğimiz ve ilgili bir çok duyusal özelliğimiz bu konuda yaşananları inceleyerek gereken önlemleri almıştır ve istedikleri her şeyi yapmalarına izin vermeden, tüm yaşanan yıllar boyunca varlıksal alanlarımız bizi aydınlatmaya, obsedörler ve tesirleri de bizi uyutmaya çalışmışlardır. Dünya hayatı bir enerjiler bütünü olarak yapılanma ile ve bu bütünlüğün duyular yoluyla algılanması şeklinde bir oluşumla içerisinde yaşadığımız bir hapishaneydi ve burada ve tüm yaratılışın içindeki alanlarda sevgiye en çok ulaşan varlıkların, varlığın iradesi en güçlü olduğu anlamına gelir ve onun çevresindeki diğer daha güçsüz iradelere de ulaşmak için en güçlü iradenin yok edilmesi gerekmektedir ve ne mutlu ki, dünyamız güçlü iradelerin bulunduğu alanlar olarak diğer güçsüz iradeleri tüm zamanlar boyunca dünyada bulunmaları ile bile korumuşlardır ve yüksek iradeyi obsede edemeden ne insanları nede dünyayı obsede edemez olmuşlardır.
Dünyamız, her zaman iyiliklerle kötülüklerin bir savaş içinde olduğu ancak çoğunlukla iyiliklerin kazandığı bir yaşam alanı sistemi olmuştur. Medeniyet, hukuk, siyaset, bir çok erdem, eğitim, ne kadar içerikleri varoluşsal hakikati barındırmasa da bizlerin iyilikle ilgili olmamızı sağlayarak iradelerimizi savunmamızı sağlamışlardır, varlıksal olarak aydınlanmamıza imkan sağlamışlardır. Çok daha başka dünya yaşam alanı sistemleri vardır ve orada varlıklar zombilerin içerisinde bulunduğu şekilde zamanları bile yaşamaktadırlar. İradeler obsede edilmiştir ve o dünyaların halkları obsedörlerin oyuncakları olmuştur.
Yaratılış içinde ortalıklarda ve görünür şekilde olan bütün varlıksal oluşumlar obsedördür, obsedör olmayanların hepsi gizlenmiştir ve kendilerini yaratılış kavramlarından soyutlamışlardır ve onlardan haber alınamamaktadır. Bilgi ve tecrübeleri ile kendilerini saklama yolları bulmuşlardır ve sevgiyi kendi varlıksal alanlarında yaşatarak var oluşlarının anlamlarını yaşatmaktadırlar. Bu örneklerle aslında dünyamızla gurur duymalıyız ve ortaya çıkardığımız bütün yaşamsal çalışmaların bizleri korumak için direndiğini bilerek artık bu bilgilerin ortaya çıkmasından sonra bu konuda başarılı bir yol izlediğimizi belirtebiliriz.
Artık sevgi varlığı olma yolunda olabilen varlıklar olarak, sevginin muazzam gücünün nasıl oluştuğunu, nasıl yaşandığını biliyor ve isterseler kat trilyarlar kadar tesirler ve başka saldırı yöntemleri kullansınlar, sevginin enerjetik gücü karşısında etkisiz kalmaktadırlar ve bu bilgiler, sevginin gerçek anlamı, artık ortaya çıkmıştır ve hakikatin kendisi onları bizim yaşadığımız dünya yaşam alanı sisteminden uzaklaştırıcı etkisi ile çalışmaktadır.
Hiç düşünmediniz mi? Sevginin yapılan tanımı aslında çok kolay bilinmesi gereken bir bilgidir ancak bu kadar zamandır böyle kolay bir tanım yapılamamıştır ve o kadar imkanlarımız varken sevgi için aşırı bağlılık gibi basit bir tanım yaparak onun bizim için en büyük destek olacağını bilmemiz engellenmiştir. Bu kasıtlı bir çalışmadır çünkü sevgi onların en büyük düşmanıdır. Tüm bu tanımlamalardan sonra varlıksal alanlarınızı tesirlerle ilgili olarak bir aydınlatma içine girerek, varlıksal alanlarınıza sizin bilginizin olmadığı hiç bir şeyin giremeyeceğini de bildirerek ve varsa tesirler hepsinin yok edilmesini isteyerek ve bunu yapanda iradenizin kendisi olacağını anlayarak artık bu konuda da aydınlanmış bir varlık olarak gereken şekilde savunma mekanizmalarınızı oluşturabilirsiniz.
Kendi Hakikatini Öğrenme Erdemsel Özelliği - Kendini Tanımak Nedir? Kendini Bilmek Nedir?
Bu erdem tamamen varlıkların kendilerine ait olan alanların bilgisine ulaşmasını sağlayıcı ve buna engel olan bütün sebepleri yok edici özellikleriyle çalışan, kendini tanımak, kendini bilmek gibi kavramların varlıkların var olmaları ile başlayan oluşumlarını da hesaba katarak ortaya çıkarması çalışmalarını yapar, varlığı bilgilendirir, varlıksal alanlarının içerisindeki bütün yapılanmaları, bilgileri, işlemleri, sorunları, en ince ayrıntısına kadar varlığa bildirmekle ilgili olarak, varlığın bu en büyük ve doğal hakkı olduğunu bilebilen bir bilgisel açıklama ile bunları varlığın merkezi olan kendisine açıklar, bildirir, bilgilendirir, varlığının bütün alanları da aynı şekilde varlıksal alanlarla ilgili olarak gerçekleri bilmek ve ona göre davranmak adına bir çalışma içine girer.
Yani varlıksal alanlarınızın içinde sizin haberinizin olmadığı ve size zarar veren tesirler gibi, kötü bilgiler gibi oluşumlar hazırlanmış ise işte bu erdemsel özellik sayesinde varlıksal alanlarınız bu oluşumları, tesirleri sizin yapmadığınızı anlayarak onların gerçek hakikat bilgisini algılar ve yapılması gerekenlerle ilgili iradenizin verdiği, yani sizin verdiğiniz cevaplarınıza ve gerçekten sizin varlıksal alanlarınız için yazdığınız bilgileriniz varsa onlara bakarak işlem yapar.
Varlıksal enerjinizin ve iradenizin yaptırım gücü sizinle ilgili alanlarda tamamen sizin isteklerinizi uygulamakla ilgili olur ve bu erdemde bu uygulama yapan özelliklerinizin kandırılmasını engellediği gibi, sizin de kendi varlığınızla ilgili her zaman bilgili ve farkında olarak bulunmanızı sağlar. Varlıksal alanlarınızın merkezi olarak sizin bundan daha büyük hakkınızın olduğu başka bir konu yoktur.
Sizin varlıksal alanlarınızın bilgisini sizden kimse saklayamaz ve bu bilginin haklı iradesinin yanında sizin alanlarınızda uygulama yapması görevi ile gereken şekilde en çok etkileme gücü ile varlıksal alanlarınızdaki hakikati sizlere ve varlıksal alanlarınıza bildirmekle ilgili çalışır. Erdem olarak uygulanmaya başlayan bilgiler sonrasında duyusal özellik şeklinde oluşunca varlıksal alanlarınızla ilgili asla kandırılamaz şekilde bir yapınızın olması kaçınılmaz olur. Bütün varlıklar kendilerini bilmek ve kendilerini tanımak zorundadırlar ve bu bilgiler elde edilmeden yaşanan hayat, otomatikleşmişlikle aynı anlamları ifade edebilir. Kendini bilmeyen varlıkların neleri neden yaptığını da bilmemesi ve bu şekilde yaşanan hayat sonrasında otomatik etkiler ve tepkiler yüzünden kararlar vererek uygulamalar yapması hali de yaşanabilir bir durum olur. Çünkü varlıksal alanlarınızın içerisi sizi tamamen özgür irade sahibi varlıklar yapacak ve kendi varlıksal alanlarını kendi bildiği gibi yönlendirecek ve tamamen kendisini kendisinin kullanıp yönetebileceği şekilde bilgilerin ve oluşumların bulunduğu ve üstü kapatılmış sırlarla doludur. Bunların aralanmasını yine yapması gereken varlığın kendisi ve merkezi olan varlıklardır.
Kendini Bil şeklindeki bir uygulama bilgisi, bir çok eserde vardır ve bu bilginin asıl anlamı, varlıksal olarak var olduktan sonra şu zamana kadar ortaya çıkan seni bil, bu toplam kendini bil, sadece dünya insan hayatındaki bilgiler ve tecrübeleri kast etmemektedir.
Sevgi Ahlakı Erdemsel Özelliği, Sevgi Ahlakı Nedir? Sevgiyi Yaşatan Erdemsel Özellik, Sevgi Ahlakı Kavramının Felsefi Tanımı
Ahlak, bir varlığın kendisine ait bilgi ve tecrübeler sonucunda ortaya çıkan karakteristik özelliklerle, davranışları ile yaşama halidir ve bu tanımla sevgi ahlakı da, sevgiyi tamamlayan olarak ifade ettiğimiz '' İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü'' açıklamalarının içerisinde yazan listelerdeki ve tanımlardaki bilgilerin uygulanması halidir dersek, sevgi ahlakı da, bu bilgileri tecrübeler olarak uygulamayı başaranların sonrasında tamamen bu bilgilerin etkisinde ve tecrübesi ile gelen yaşanmışlıkları sayesinde bir ahlaki durumu oluşur ve tamamen sevginin kendisinde uygulamaya geçen halinin ahlaki şekilde uygulanmasını ifade eder. Tamamen ve her hali sevginin içeriğine uygun şekilde bir yapılanma ve davranış ve karakter ve kararlar şeklinde uygulamaları sağlar ve aynı zamanda varlıksal alanları bu ahlaki durum sayesinde ve içeriğinde zaten Sevgi Bilgi Filtresi Erdemsel Özelliği olduğu için kendisine ve ilgili alanlarına sevgiye ters şekilde oluşumların girmesine, ulaşmasına, davranılmasına müsaade etmez ve kendisi de bunları uygulamaz.
Ahlaki tanımlar en iyi sevgi kavramı ve gücü ile yaşanabilir özelliklerde olur. Sevginin içeriğindeki özgürlük, bilgi, hakikat, birlik ve beraberlik, çalışmak ve saymakla bitmeyen erdemleri ve kötülüğü yok eden yasaklar bilgileri, bir ahlaki özelliğin içeriğinde olabilmesi ile varlıkların bunları davranışlarında ve yaşamlarında da kolayca uygulamasını ve yaşatmasını sağlar.
Bizler en başından bu yana bu gibi bilgilerin etkisiyle sevgiye ulaşabilmiş varlıklar olsaydık, şu an burada olmazdık, sevginin koruyucu gücü ile gereken şekilde kendimizi korur ve zarar verici tesirlerden ve obsedör saldırılardan gereken şekilde korunurduk. Ancak önceki yazılarımızda bahsedilen tesirlerin ve saldırıların etkisi ile bir oyun içerisine düşürülmemiz, tamamen sevginin eksikliğini bizlerde fırsat bilmeleri ile ilgilidir.
Varlıklar, oluştuktan sonra bir gelişim evresi içerisine girerler ve bu seviyeler açısından belirli zamanlar sonrasında ancak sevgiyi anlamak özelliğine kavuşulur ve bu zamana kadar eksik bilgiler ve tecrübeler yüzünden savunmasız ve obsedörler tarafından aranan varlıklar, bu zorlu süreçleri geçemedikleri için bu gibi dünya yaşam alanı sistemlerine gönderilmektedir ve buradaki yaşamları onların geleceklerini belirlemiş olmaktadır. Ve ne mutlu ki, sevginin yapısını içeriğini, özelliklerini, nasıl oluştuğunu ve sevgiye ters olan kötü bilgileri ve obsedör varlıkların neler olduğuna kadar bir çok bilgiye ulaşmış olarak artık tek amacımız içinde bulunduğumuz kısıtlı ve kapalı olan sistemden çıkmakla ilgili olacaktır.
Buda bir süreçtir ve bu süreçte uygulanması ve varlıkların kendilerinde yapılandırması gereken ahlaki kavram, sevgi ahlakıdır ve bu erdemsel özellik, bu ahlaki uygulamanın nasıl olduğundan içeriğindeki bilgilerin kullanımına ve uygulanmasına kadar bir çok özellikleri ile varlıkları bu konuda aydınlatır, bu ahlaki uygulamayı onlarda yaşatmak için varlıksal alanlarında gereken şekilde çalışır. Oldukça koruyucu, güç veren, bildiğiniz bütün iyi hislerin ve güzelliklerin ötesinde hisler ve güzellikleri içeriğindeki yapılanmada bulunduran ve uygulanınca yaşarken anlaşıldığı gibi, hislerle de tanımlanabilen özelliklerde etkilerinin de bulunduğu, kötülükler için en etkili silah ve düşman, iyilikler için en yakın dost, aile gibi gereken şekilde bulunur. Ve bu tanımlarla sevgi ahlakı kavramının nasıl yapılandırılıp yaşatılacağı anlatılmış olmakta ve varlıkların erdem şeklinde başlayan sevgiyi uygulamakla geçen çabaları, sonrasında duyusal özellik şeklinde de bir yapılanma ile sevgi ahlakının da sürekli yaşanması sonucunu yaşatır.
Sevgi her şeyden daha güçlüdür Valerian...( Valerian: Bin Gezegen İmparatorluğu )
Gerçekleri Gösteren Erdemsel Özelliği, Varlıksal Bilgilerin Algılanmasını Sağlayan Erdemin Felsefi Tanımı
Gerçekler bir konudaki doğru bilginin ortaya çıkması, anlaşılması, bilinmesi şeklinde bir uygulama sonrasında yaşanan algılardır, anlayışlardır, tanımlamalardır ve bu var olma hali yaşayan ve yaratılış gibi içerisi binbir tehlike dolu bir oluşumun içinde en gerekli ihtiyaç, uygulama olarak bilinmelidir. Düzensizlikler sizleri önce gerçekleri saklamak ile ilgili olarak bir oyun içine düşürme yolunu seçmek zorundalar, çünkü sizler gerçekleri anladığınız zaman kendi varlıksal yapılarınızı buna göre düzenlemek eğiliminde olan var olma hali yaşayan varlıklarsınız. Hakikat, sizin için siz farkında olmasanız bile önemli bir durumdur. Hakikati anlamayacak zihinsel seviyede olmanızın bile bir önemi yoktur, verdiğiniz kararlarda bile sizi etkileyecek olması, hakikatleri bilebilmek ve yaşamak istenmesi sayesinde çevrenizde sizi aydınlatmak için çalışabilir.
Siz nasıl zihinsel seviyede olursanız olun, varlıksal alanlarınızdaki enerjetik güç içerisine yazılan bilginin uygulamasını yapar özelliklerdedir ve çok kısa çalışmalar ve çabalarla bir çok yolu kat etmek gelecekte zor bir durum olmayacaktır. Ve bu şekilde bir önemliliği olan gerçekleri bütün varlıkların bilmesi gerekliliği, hakikatin ortaya çıkması ile ilgili olarak birbirine bağlı olan doğruluklar ve gerçeklerin yaşanması durumu ile bizler bu şekilde bir erdemin ve benzer erdemlerin uygulayıcısı olacak şekilde bütün yaşamımızı ve alanlarımızı yapılandırdığımız da ki, yalanın yasak olması da gerçekleri açığa çıkarıcı etkidedir, her zaman her halükarda hakikati ve gerçekleri yaşayan varlıklar olarak bir toplum halinde, bir bütün şeklinde ancak bu şekilde ve çalışmalarla bulunabiliriz.
Herkesin bunu uygulamıyor olması kimseyi ilgilendirmeden varlıklar kendi alanlarında bu erdemleri yaşatırsalar, etkileri mutlaka diğeri ile de temas eder ve bu şekilde gerçeklerin yaşandığı bir toplumsal düzeni oluşturabiliriz. Ve bu gerçeklerin varlıkların varlıksal alanlarında yaşatması konusunu engellemeye çalışanlar için bu erdem, varlıkların gerek duyularında, gerek varlıksal özellikleri ile ilgili olan diğer alanlarında kendisine ulaşmayan bilgi ve tecrübeler nedeniyle gerçeği bilememesi durumlarını engelleyici özellikte olarak bu engelleri yok eder, varlığın merkezi olan varlığa, kendi duyuları ve varlıksal alanları ile ilgili olarak sürekli gerçeklerin yaşatılması ile ilgili çalışmaları sağlar.
Bu görme duyunuzun size aslında gerçek olmayan yeri göstermesi şeklindeki yapılanmasının size gerçeklerin gösterilmemesini ifade etmesi ile bu erdemin bu engeli kaldırmak ve size gerçeklerin gösterilmesi konusunda çalışmalar yapması şeklindeki uygulaması ile tanımlanabilir. Aynı şekilde diğer duyusal özelliklerinizin içeriğindeki sizlere gerçekleri bildirmeyen bilgiler ve yanlışlıklar varsa, onlarında bu etkilerini ve oluşumlarını, tesirlerini yok ederek sizi duyularınızın gerçek bilgi ve tecrübeleri ile yaşamanız için destek olur, yalansız ve sahte bir gerçekliği yaşamamanız için çalışır.
Bu erdem varlıksal alanlarınızdaki gerçek olmayan bilgi bildirimlerinin size gelmesi ile ilgili olarak onları yok edici şekilde çalışarak duyusal alanlarınızdan gerçek bilgi ve tecrübelerinizi kullanmanızı sağlar, hakik ise hakikat ile ilgili bir farkındalık yaşatmak ile ilgilidir ancak bu farkındalık şartlandığınız konularla ilgili olur. Gerçekler, nedenler, nasıllar üzerine derin araştırma ise içeriğinde bu sorularla ilgili olacak şekilde bir gerçekleri bilebilme imkanı sunar. Varlıksal alanlarınızın gerçekleri size bildirmesi ayarlarının bozulması yapılmadan size olmayan bir dünyayı gösteremezlerdi. Bu sebeple bu erdem, tamamen sizin kendi varlıksal özelliklerinize şartlanmış olarak kendinizdeki bilgi ve tecrübelerin hakiki anlamlarını bilmenizi sağlar.
Huzur Erdemsel Özelliği - Huzur Nedir? - Huzurun Felsefi Tanımı
Huzur, bir sonuç olarak yaşanan ve öncesinde bazı olayların yaşanması gibi yada hatırlanması yada huzurun ortaya çıkması için sebep olması gibi bir uygulamanın yaşatılması ile ancak yaşanabilir özelliklerde bir yapılanma ile dünya şartlarında algılayabilmemiz sağlanmıştır. Bu algılanan şey, mesela önemli bir konuda başarı göstermesi sonrasında bu başarının üzerine kendisini doğru bir yolda olarak algılaması ile çevresinde barışın, dozunda ve sakin bir mutluluk halinin ve sükunetlik içinde bir düzenin olduğunu anlayabilmesi yollarıyla ortaya çıkan hislerin, başarı gösterdiği konuyla bir alakada kurulduğu düşüncelerin ve hayallerin etkilerinin keyifle hatırlandığı anlarda, yaşamın doğru bir halinde bulunduğunu kendisine hissettiren özel bir anlayışın da bu algılar sonrasında ortaya çıkmasıyla ve bu toplam tanımı ifade eden bilgilerin, hisler ve duygular yoluyla yaşanarak tanımlanması, huzur erdemsel özelliğini felsefi olarak açıklamış olur. Genellikle huzurlu anlarda varlıklar kendilerini huzurun yaşandığı ana uygun olan düşüncelerin ve hayallerin içinde bulurlar. Bir anlamlar bütünlüğü ile huzurlarını yaşamayı uzatırlar. Başarılarını, yaptığı iyilikleri, kendisinin iyi bir varlık olduğunu anlayabilmesine kadar bir çok konuda iyilikler üzerine düşünceler içinde olur ve bunun sebebi huzurun ortaya çıkması ile ilgili olan erdemsel uygulama yöntemidir. Mutluluk gibi kendisine özel bir algılanma hali vardır. Normalde bu erdem, öncesi ve sonrası gibi olayların etkileri olmadan ortaya çıkabilir özelliklerdedir ve direk olarak hissinin tanımlanması ile yaşatılabilen şekilde iken Dünya şartlarında huzuru bulmak adına yapılmayan çalışmalar ve uğraşlar kalmamıştır. Çünkü huzur, en büyük anti obsedör oluşumları yok edici hisleri ve algıları ile kötülüğün zıddı olduğunu yaşatan ve ispatlayan özelliklerdedir.
Kötü varlıklar kesinlikle huzurlu olamazlar, yaşamlarındaki yanlışlıklar yüzünden huzur erdemi onları terk etmiştir ve sevgiyle uyumlu olan ve olmaya çalışan varlıkların yaşayabileceği şekilde bir oluşum olarak ve var olmaya oldukça kıymet katan, yaşanılır kılan, sorunsuzluğu tanımlayan hisleri ve algılamaları ile var olma özelliği yaşayan varlıkların yaşamlarında olması gereken oldukça özel ve faydalı bir erdemdir.
İçeriğinde sükunet, barış, dozunda ve sakin bir mutluluk hali, sorunsuzluk, başarılı ve doğru bir varlıksal hayatı yaşadığını hissettiren bilgi ve tecrübelerin hepsinin birden enerjetik olarak varlığın kendisinde ortaya çıkması durumudur ve bunun hissi, huzurun yaşanmasını anlamlı kılmaktadır. Yoğun duygu ve hislerin tanımlanması ile oldukça keyifli anların yaşandığı huzur erdemi, iyi varlıkların yaşamları için kendilerine verilen bir hediye gibidir.
Huzurun yapısını bir kere anladıktan sonra ve sevgiye uyumlu olarak yaşamaya ve varlıksal alanlarınızı yapılandırmaya başladıktan sonra onunla ilgili olarak olayların meydana gelmesi ile ortaya çıkması kısıtlayıcılığını yok ederek, hissini ve duygusunu anımsayıp, tanımından içeriğinin yapılanması ile ilgili bilgileri de kullanarak, bunun varlıksal alanlarınızda istediğiniz zaman yaşanması için gereken çalışmalarını yapabilirsiniz ve istediğiniz zaman huzuru yaşayabilen varlıklar olarak var olma halini yaşarsınız. Ancak dediğimiz gibi, bu zaman isteyen çalışmalar sonrasında bu kadar kolay bir şekilde varlıklarınızda uygulamaya geçebilir ancak şimdiden huzurun sizin en büyük erdemsel özelliğinizin olduğunu bilerek ve bunu yaşamaya her zaman hakkınızın olduğuna inanarak, bu erdemin kendisinin varlığına inanıp, deneyimleyip faydalarını görebilirsiniz ve mutluluk gibi yaşadığınız zaman tadından vazgeçemeyeceğiniz şekilde sizleri etkisi altına alır, var olmak kıymetlenir, iyi ki varız demeniz için bambaşka çekici bir sebebi daha tanımış olursunuz.
Hüzün Erdemsel Özelliği - Hüzün Nedir? - Hüznün Felsefi Tanımı
Hüzün, bir durum yada olay yada konu yada çalışmalar sonrasında ortaya çıkan ve genellikle zor ve problemlerin içinde bulunduğu durum yada olaylardır bunlar anlam olarak... ve bir mücadelenin başarılı bir şekilde aşılmış olması hali yaşanmıştır ancak hüzünle ilgili olan varlık, bu zor ve problem olan durumu aşmıştır, sorunlarını bitirmiştir ve bu yaşananlar kendisi için çok önemlidir ve işte bu anlamlar bütünlüğü kendisi için oldukça anlamlı şeyleri ifade eder ve sonucunda ortaya çıkan bu anlam, içerik olarak erdemsel bazı bilgilerin özelliklerinin uygulanması sonucunu da doğurur ki, mesela mücadele, mesela azim, mesela cesaret, mesela çalışmak, ve bunları hakkıyla yaptığını anlatan hatıralar ve anılar ile bu durum, sonrasında hüznü yaşayan varlığın başardığı erdemlerin kendisinde yaşattığı anlamlara göre içeriği de değişen ve genişleyen özellikli olarak ortaya çıkar ve kendisini hüzün denilen bir duygu ve hislerin yaşandığı algılamalar içine bulur ve bu sırada, hüznüne sebep olan olayları, konuları, durumları düşünür ve bu düşünme hali, hüznün ortaya çıkma sebepleri olan erdemsel özelliklerdeki bilgi ve tecrübeler sayesinde olduğu için, yeniden ve tekrarlanan etkileri ile hüzün yaşatılmaya devam eder ve sanki, sobaya odun atmak gibi hüznü uzatma anlamı, çok daha kolay açıklanabilir olur, erdemsel düşünceleri odun sayarsak....
Ve yine hüzün hissi ve duygusal algısı da, huzur gibi yapılandırılarak yaşatılabilir özelliklerdeyken, bu dünya yaşamında hep bir şeylerin olması ile ortaya çıkması gibi bir şartlandırma bilgileri ile etkileşim içine sokulmuşlardır ve aslında bu güzel hüzün duyguları ile mutlu göz yaşlarının ( güzel ağlamak ) ortaya çıkması, çok anlamlı düşüncelerin içinde keyifle ve daha duygusal ve içten yüzmek, yaşanılası ve anlamlı bir erdemin hissini ve duygusal halini varlıklara yaşatır.
Hüzün duygusu, hissi öyle samimi ve anlamlı bir içerikle varlığı etkiler ki, geçmişinde yaşanan hatalı olan varlık ve olaylar önemsizleşir. Hüzün, varlığa içtenlik ve duygusallığı çok daha çabuk algılamak ve yaşamak gibi özellikler katar ve bu halleri ile yaşanılası bir erdem halinde, oldukça kıymetli ve kendisine ait enerjetik oluşumu ile varlıklar için gereken zamanlarını güzelleştirir.
Bir şeylerin aşılmış olması ve kendisinin bunun başarını olması durumları hatırlandıkça, O'nu hüzünlü bir hal içine sokacak anlamlar ortaya çıkarıldıkça, hüzünlü hal devam edecektir ve hüzün sırasında düşüncelere dalan varlık, hüzün konusunu gözden geçirir, yaşananları gözden geçirir, olanları inceler, film şeridi gibi izler, hüzün duygusu O'na kendi anlamını yaşatırken sanki varlığı tebrik eder, bu görüntüler ve sonrasında başarılı olmasından gelen anlamlar ve hepsinin ortaklaşa bilgisi ve anlamları, hüznün hissedilmesi için gereken bilgiyi oluşturur ve duygularına yansıyan hüzünsel durumları varlıklara yaşatır. Buda mutluluk gibi huzur gibi sadece kendi tadına özel bir anlamı olan duygu ve hislerin yaşanması halidir. Ve bu farklılığını ortaya koyacak şekilde kendisini hepsinden ayıracak özellikleri bulunan ve yaşandığı zaman kendisinin hüzün olduğunu ispatlar şekilde bir algıyı yaratan ve bu hali ile erdemler arasında yerini alan kıymetli bir erdemsel özelliktir.
Yaşamı kıymetlendiren, değerli kılan, varlığın kendisini hisler ve duygular bakımından verimli halde algılatan, duygular ve düşüncelerin bir kontrol şeklinde uyumla varlığa hüzünler sırasında yaşatıldığı, oldukça güzel bir erdemin varlıklarda yaşanması halidir. Ve hüznün, bu tanımlarla anlamları ortaya çıkmış olur ve yaşadıkça nasıl bir erdem olduğunu daha iyi anlayarak ve dünya şartlarındaki zorlukların aşılması gibi engelleyici nedenlerin olmadığı zamanlarda da yaşayabilmek adına çalışmalar yapabilirsiniz. Sizin için hediye mahiyetinde bir erdemdir ve yaşanmışlığının tadı kendisine özeldir.
Anlamak Duyusal Özelliği - Anlamak Nedir? - Anlayış Nasıl Olur - Anlayışın Felsefi Tanımı
Anlamak, bir konuyu, olayı, bilgiyi, tecrübeyi, durumu tüm hatları ve yönleri ile, içeriği ile bilebilmek, kavrayabilmek anlamını yaşayabilmemize neden olan düşünsel bir bilgiler bütünlüğü kavramıdır. Ve bir çok duyusal özelliğin bütünlüğünden çıkan sonuçlarla bir anlamın ortaya çıkması hali yaşanır ki, işte bu anlam, varlıkların duyularındaki bilgi ve tecrübelerin yapısına ve seviyesine göre ilgili olduğu konuyu anlaması konusunda yetenekli olmasını sağlayıcı sebepleri yaratır. Bir varlığın daha fazla duyusu varken diğer varlıkta o duyular yokken, duyuları fazla olanın anlama kapasitesi ile diğerinin ki aynı olmaz ve anlamlar, tanımda da bahsedildiği gibi oluşumların ve ortaya çıkan bilgilerinin ne demek istediğini bilebilmekle ilgilidir. Anlamak, sonrasında uygulamalarla çok daha iyi anlamayı sağlayan bir etkiyi yaşatan şekilde kendi bilgi ve tecrübesini bu uygulamalar ve tecrübe edinmeler sayesinde güçlendirir, ve bu varlığın anlama bilgisine ve tecrübesine, kapasitesine, duyusal özelliğinin çalışma yapısına faydalı olan bir çalışma olur. Bu gibi uygulamalar ve tecrübeler olmadan sadece bilgilerle yada çok daha anlaması dar bir çerçeveden sağlanan araçları kullanarak bir şeyi anlamak durumu, varlığın duyusal olarak donanımlı olması ile ancak mümkün olabilir.
Bir oluşumun yapısına dair bütün bilgileri hemen anlayabilmek gibi kavramlar vardır ve duyusal özellik bu şekilde varlıkların bilgi ve tecrübeleri oranında onlara anlama kapasitesi ve anlayış katacak şekilde bir çalışma içinde bulunur. Bir şeyi anlayabilmek çok önemli bir konudur.
Günlük yaşamımızda bizim hiç fark etmediğimiz bir çok davranışımızı, bu anlama duyusal özelliğimiz sayesinde uygulamaktayız ve mesela, yolda size birinin adres sorması bile ne sorduğunu, nereyi sorduğunu anlamak gibi bir durumun yaşanması ile mümkün olabilir ve bu duyusal özelliğiniz sayesinde belki de adres soracak olan kişi çok uzaktan size doğru gelirken bile elindeki adres defterini görerek, size yaklaşmasına bir anlam getirerek hemen durumu anlayıp cevap verirsiniz ve işte bu gibi anlama özelliğiniz tamamen duyusal özelliğiniz şeklinde bulunduğu için hemen işlem yapmakta ve uygulaya bilmektesiniz. Bu durum aslında kolay bir özellik değildir.
Bir şeyi anlamak için onu görmek, yada duymak, yada tecrübe etmek, bilgisini az çok bilmek, anlamlandırmak gibi bir çok yapısına göre uygulamaların yapılması gerekmektedir ve bu kadar çabuk sürede bu durumu size yaşatan nedir? Karar verme mekanizmanız gibi bu duyusal özellikte kendisinin oldukça önemli bir faktörünün olması şeklinde varlıklarda tezahür etmiştir ve anlaşılması gereken konu ile ilgili olunca, ilgili bütün duyuların bilgi ve tecrübesini edinerek varlığa anlam bilgisini verir ve varlıklar bu bilgi ile olayları, durumları, konuları anlamlandırırlar.
Bir şeyi anladıysan o şeyi gerçekten çok iyi biliyorsun anlamına gelir. Anlamak, o şeye düşünsel anlamda hakim olmakta demektir. Anlamak, aynı zamanda bir şeyleri yaşamadan da anlayabilmek kavramına da temas ettiği için, gerçek anlamda yaşamadan anlayabilmeyi başaranların duyularının oldukça gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Genellikle olaylar, bilgiler, kavramlar yaşanarak ve uygulanarak çok daha iyi anlaşılabilir olur ancak o olayın açıklaması olan bilgilerin ne demek istediğini, yada görüntülerin tam olarak ne anlatmak istediğini anlayabilen varlıklar için bu durum yaşayarak öğrenme zorunluluğunu kolaylaştırır yada gereksiz kılar. Bir şeyi anlamak için o şey ile ilgili elimizde gereken bütün bilgiler ve verilerin olması gereklidir.
Bu şekilde bir imkanın olması sonrasında anlayamadıklarınızın nedenlerini bularak ve anlayabildikleriniz üzerinden de anlayış duyusal özelliğinizin ve duyularının seviyesini algılamak gibi kontrolleri yapabilirsiniz. Bir şeyi anlayamıyor isen, ya o şeyde eksik bir bilgi ve tecrübe vardır ve anlayışınızı zorlamaktadır yada sizin duyusal ve erdemsel bilgi ve tecrübelerinizdeki eksiklikten kaynaklanan durumunuz anlama duyusal özelliğinizin bir sonuç ortaya çıkaramamasına neden olmaktadır. Bu iki durumdaki eksiklikler yüzünden anlamak konusunda sorun yaşadığımızı bilerek sizlerde hangisinin olduğunu anlayarak, anlayışlarınızı ve duyunuzu bu konuda geliştirmek için duyusal ve erdemsel bilgilerle varlıksal alanlarınızı yapılandırıp, anlama kapasitenizi güçlendirebilirsiniz. Yada sevgiye uyumlu olan yeni bilgiler ve tecrübelerle kendinizi geliştirerek anlama duyunuza gereken eksiklikleri katabilirsiniz.
Vil Rara De Erdemsel Özelliği - Vil Rara De Nasıl Bir Erdemdir? - Vil Rara De'nin Felsefi Tanımı
Vil Rara De, varlığın iradesinin bilgisini, yaptırım gücünü, Obsevaş Erdemsel Özelliğinin bilgisini ve anti obsedör uygulama halini, Nopes Erdemsel Özelliğinin bilgilerini ve uygulama halini ve Hakik, Hakikati Yaşatan Erdemsel Özelliğinin bilgilerini ve uygulama yöntemlerini içeriğinde barındırarak bu dört erdemden oluşan bir karışımla kendi yeni yapısını oluşturur ve ortaya çok daha başka özellikleri olan yeni bir erdem çıkar.
Özgür İrade, İrade Duyusal Özelliğinin İçeriğindeki Bilgiler
İradenin tek ve en yaptırım gücü olarak sayıldığı varlıksal alanlarınızda özgür irade kavramını her an sizinle ilgili olarak yaşatması özelliği, etkileme gücü olarak irade, özgür irade erdemsel bilgisinin etkilerini ve uygulama gücünü gerektiği zaman ilgili olan alanda artan özelliklerde bir yapılanma ile zorundalıkları ortaya çıkarabilme halini yaşatabilir özellikleri bulunur. varlıkların bu bilgiyle bu erdemsel özelliğinin çalışma şeklini yapılandırarak, varlıksal alanlarınızda iradenizden kaynaklanan uygulanmayan sorunların olması durumunda bir set gibi, varlığın merkezi olan sizin uygulanmasını istediğiniz yaptırımların geçerli olması için gereken şekilde çalışır ve bu iradi gücün uygulanma durumu, enerjetik gücü hesaplanmış olan iradenizin orantılarla kendisini daha da kuvvetli yaptırımlar uygulatabilmesi haline getirerek, sizin, iradenizin kesinlikle kabul etmeyeceği konularda aşılamaz bir duvar olur., set olur, imkansızlıklar ve aşılamazlıklar için Vil Rara De'nin içeriğindeki bu iradi güç, gerekeni yapacak şekilde bir yapılanmayı sağlar
İradenizin teslim edilmesi gibi kavramların bu erdemsel özelliğin olması durumunda hiç bir anlamı kalmaz. İradenin teslim olması durumu, bu erdemin yaşatıldığı varlıksal alanlara yaklaşacak şekilde bir yapılanma içinde bulunamaz, nitekim bu bilginin varlığı bu kavramı yok eden ve asla kabul etmeyen özelliklerdedir. İradenin tek kontrolü varlığın merkezi olan kendisindedir, yani varlıkta ve bunu da kimse etkisi altına alamaz. Bu imkansızdır der bu erdem, bu iradi gücün etkisi ile ve varlığın kendiside bu bilgisinden etkilenerek konusu ile ilgili olarak bir anlayış kazanır.
Obsevaş Erdemsel Özelliğinin İçeriğindeki Bilgiler
Obsevaş erdemsel özelliği ise içeriğindeki anti obsedör bilgileri ve uygulama yöntemlerini bu erdemsel özelliğin yapısında bulundurarak Vil Rara De'nin aynı zamanda bir anti obsedör erdem olması ile ilgili olacak şekilde bir yapılanma içinde olmasını sürekli kılar ve bu durum, iradenin de içerisinde bulunduğu bir erdemle bir bütün şeklinde uygulamaların neticeleri ve sonuçları olarak yaşanacaktır. Obsesyon ve İrade, Özgür İrade, iki ayrı ancak ikisi de aynı alanlardan ilk saldırı altında kalan varlıksal özelliklerdir ve bu erdemler yada duyular yada bilgilerin sayesinde ikisinin de birbirleri ile bu konu hakkında bir bütün olacak şekilde yapılandırılması ve gereken şekilde çalışmalar yapılması ve bu bütünlükle çok daha başka bir algılama ve anlama özelliğinin ortaya çıkması, çalışan bilgisel oluşumlar şeklinde varlıksal alanlarınızda bulunur.
Nopes Erdemsel Özelliğinin İçeriğindeki Bilgiler
Nopes erdemsel özelliği de bu erdemin içeriğinde bulunarak içeriğine bilgilerini ve uygulamalarını ekler ve pes etmeden, mücadeleci gücü sayesinde, ve sevgiyle uyumlu olan amacının gerçekleştirilmesi için yapılması gereken etkilerin sağlanması şeklinde zor bir çalışma halinde bulunulacak olunursa, Vil Rara De, Nopes'in caydırılamaz destekleyici bilgileri ve etkileri, diğer bilgilerin ve bir bütün olarak Vil Rara De, sürekli olarak en iyi bilgisel halinde ve erdemsel özellik şeklinde varlığın uygulamasını yapmasını sağlar.
Hakik, Hakikati Yaşatan Erdemsel Özelliğinin İçeriğindeki Bilgiler
Hakik erdemsel özelliği ise Vil Rara De Erdemsel Özelliğine, hakikatin bilgisini edinebilmesi ile ilgili olarak kendi bilgisini ve uygulama yöntemlerini eklemiştir ve Vil Rara De, uygulamalarında kendi kendine ilgili olduğu konuların hakikatini bilmekle ilgili olarak her zaman bir farkındalık yaşamak zorunda kalır ve kandırılamazlık, olayların gerçek yüzlerini anlama özelliği kendisinde bu erdemsel bilgi sayesinde yaşar.
Vil Rara De Erdemsel Özelliği
Ve bu dört erdemsel bilgilerin bütünlüğünden oluşan yeni erdemsel özellik olan Vil Rara De Erdemsel Özelliği, sizi kötülüklerden korumak ve iradenizin ve amaçlarınızın uygulayıcı olması ile ilgili olarak ve her zaman bu konuda gerçekleri yaşamanızı sağlayıcı özellikleri ile varlıksal alanlarınızın en güven verici koruma ve güvenlik bilgilerinden biri olur.
Bu erdemin içeriğindeki diğer erdemlerin bilgilerini bir araya getirip ve onların uygulamalarını sürekli olarak tek bir oluşum içinde uygulamada olduğunu ve bu durumun kendisinde yeni bir bakış açısı ile olayları inceleyebilme imkanlarını da oluşturduğunu, ve bunu da tamamen ihtiyacı olan konularda o konuya özel olarak çareler bulabilmekle ilgili farkındalık edinmek şeklinde, bu dört bilginin birlikte oluşturduğu güç, ona ihtiyacı olan erdemin özelliklerini de gereken zamanlarda ortaya çıkarılarak kullanılması ile ilgili imkanlar yaratır.
Bu neye ihtiyacının olduğunu anlaması ile onun olması ve sonrasında yeniden o özelliğin kaybolması şeklinde bir yapılanma ile aslında içeriğinde sorun olarak karşılaşılan durumların bu erdemsel gücü, kendi varlıksal alanlarında uygulatan ve yaşatılmasını sağlayan varlıkların, duyuları, kendisi, bilgileri, önemsedikleri ve varlığında olmasını istediği şeyleri, kesinlikle bu erdemsel özellik tarafından kontroller edilerek denetleme ve nasılları öğrenme, cevapları ile varlıksal alanlarınızı sizinle, size ait ve sizin yönetimsel merkezlik konumunuzu sürekli koruyacak şekilde çalışır.
İradenizin dışında başka bir iradi gücü kullanma özellikli olan ve iradenizde gözü olan obsedörlerin de olması ve onlar içinde obsevaşın bulunması ve kandırılamaması özellikleri ve pes etmeden mücadeleci bir çalışma disiplini ile varlıksal alanlarınızda bu tanımlarda bahsedilen enerjetik gücün olmasını sağlar ve bu güç bile, kendisinin var olması ile anlamlarını yaşatacak şekilde oldukça güçlü bir uygulama halini açığa çıkarır. Aynı zamanda bu erdemsel özellik, içeriğindeki tanımlama sonrasında sizin de aynı şekilde Vil Rara De gibi bir erdemle ilgili olarak karakteristik bir hal yaşamanızı ve uygulamasını takip ettiğiniz zamanla dilerseniz duyusal özellik olduğunda sürekli olarak bu şekilde güvenli ve aşılamaz ve gerçekleri bilmekle ilgili olan ve iradesinin tek kontrolünün kendinizde olduğu bir anti obsedör olma halini sürekli yaşar olursunuz...
Niyet, İyi Niyet Erdemsel yada Duyusal Özelliği - Niyet Nedir? İyi Niyet Nedir? Niyetin Felsefi Tanımı
Niyet, bir konuda verilen kararın ortaya çıkmasını sağlayan ilk istek, kararın sebebi olan düşünce, işin yapılmasına neden olan amacı tanımlayan bilgidir, isteğin bilgisidir. Bu bilgi varlıkların kendi zihinsel alanlarında diğer duyusal özelliklerinin ortaklaşa çalışması sonrasında ortaya çıkar ve erdemsel ve duyusal özellik şeklinde varlıkların seviyesine göre yapılandırılmış olması durumları ile eğer duyu ise, kendisine ait duyusal çalışma özellikleri ile varlığın bütün niyetlerini ortaya çıkaran ve bunların hangi yollarla belirlendiğini bilebilen ve varlığı bu konuda oldukça masum bir konumda isteklerinin niyet şeklinde algılanmasını sağlayarak ve yapılandırıp varlığın zihinsel alanında ortaya çıkararak, O'nun son kez karar vermesi durumunu O'na yaşatır ve varlık isterse bu niyetini açıklar ve uygulamaya sokar ve eğer istemezse niyeti kendisinde saklı kalacak şekilde bir oluşumla kendisinin bilgisi dahilinde bilinmiş olarak kalır.
Varlığın istek duyusal özelliği niyet erdemi yada duyusal özelliğinden anlam olarak farklıdır ve istekler bir ihtiyacı simgelerken ve buna göre ortaya çıkarken, niyetler bu isteklerin diğer duyularla bir uyum içinde çalışması sonrasında, varlığında kabulü ile ortaya çıkarılması şeklinde ve içeriğinde varlığın amacını da gizleyen ve isteğin ortaya çıkması durumunun arkasında gizli olan niyet, o isteği ne niyetle istediğini açıklamak zorunda kaldığında ancak bilinmesi gibi durumlar söz konusu olur ve niyetin anlamı, isteklerin masumiyetini belirleyici özelliklerde olur ve varlıksal alanlarınız, sevgi uyumlu olunca sevgiye ters niyetler ve isteklerinde ortaya çıkmasının söz konusu olmaması durumuyla, varlıkların kötü niyet denilen bir yasağın yaşanması mümkün olamaz, eğer olursa bunları biran önce yok etmek gerekir, çünkü bu şekilde oluşan niyet, kendisine ait olmayan ve varlıksal alanı içinde bir yabancı oluşum şeklinde ve zarar verici haliyle bulunur ve kesinlikle varlıklar kötü niyetlerinin sebeplerini kendileri olduğunu düşünmeden, erdemsel yada duyusal özelliklerinin kötü bilgi ve tecrübelerle yapısının bozulmuş olduğunu ve bu yüzden niyetlerinde, olumsuz eylemlere dair bilgilerin ve isteklerin çıktığını bilmelidirler.
Zaten kötü niyet fark edildiğinde hemen bunun bir sorun olduğunu anlayarak sevgiyle ilgili olan ve niyet ile ilgili, tedavi edici özellikleri olan zihinsel alanlarla ilgili iyi bilgileri okuyunuz ve o kötü niyet oluşumunu varlıksal alanlarınızdan yok ediniz. Bu temizlenme sonrasında bir daha hiç bir şey için kötü niyet beslemeden düşünebilmeyi ve yaşayabilmeyi anlayacaksınız.
Yasakların niyetlerde varlıkları engellemesi ve bu konuda bir olumsuzluk içeren bilgilerin olması ile onları yok edici bir yaptırım gücüne sahip olması, en güzel imkanlarımızdan biridir ve bütün olumsuz eylemleri yasaklayan bilgiler, sizin niyet yada duyusal özelliğinizin yapısı ile bütünleşerek orada gereken şekilde bir temizlenme yapmak durumunda kalır ve bu bilgiler bu konuda niyetlerinizden sizi koruma ve düzenleme halini alır. Bu yüzden olumsuz eylemlerin yasaklanması bilgilerinin neler olduğunu hiç unutmadan ve onlardan bir kere tam anlamı ile kurtulunca, bir daha sizinle olmasının mümkün olmayacağı şekilde bir varlıksal alanınızın olduğunu düşünebilirsiniz.
Bu bir süreçtir ve ileride oldukça iyi niyetli ve kendisine ait sevgi varlığı seviyesine ulaşmış bir varlık olarak ve kaldırabildiği kadar erdemleri de uygulama azmi ve çabası ile kendisini geliştirmeye ve tanımaya çalışan varlıklar olarak yaşamaya başladığınızda tam olarak anlayacağınız ve uygulayacağınız bir özellik olur. Çünkü normal olarak sizin bu şekilde yaşamınızı engelleyen faktörler, sizlere ait olmayan kötü bilgiler ve olumsuzluklardır ve onlar artık kalmayınca kendi özlerinizle baş başa kalacak ve olunması gereken varlıksal profiliniz ortaya çıkacaktır ve zevkle çalışacak, gelişmek isteyecek, öğrenmek, anlamak, sevgi ve içeriğindeki bütün erdemler, sizler için yaşanılası bir ideal şeklinde bilgiler bütünlüğü olacaktır. Ve niyetler duyusal yada erdemsel özelliğinizin kendi yapısında istekleri düzenlemesi sonrasında ortaya çıkar ve eğer bu bilgiyi, isteği ve düşünceyi onaylıyorlar ise varlıklar, kullanmak için uygulamasını yaparlar ve niyetleri gerçekleşmiş olur.
İstek hedefi gösterir ve niyetlerde nedenleri, amaçları anlatır. İsteklerin neler olduğunu uygulanmasından anlayabiliriz ancak o isteklerin arkasındaki niyetleri varlıkların kendileri açıklamak isterse bilebiliriz. İstekler yapısı itibarı ile bilinebilmesi gibi bir durumla, niyetler ise özel ve şahsın kendisi ile ilgili bir içsel anlama ve algılama ve karar verme aşamasında ortaya çıkardığı isteğin doğruluğunu ölçmekle ilgili bir muhakeme bilgisi gibidir.
Niyetim doğru mu acaba istedim de... şeklinde bir kendini sorgulama, isteklerin olması ve olmaması, yada hatalarla karşılaşılınca belirlenerek hatanın sorumluluğunu yok etmesi ve iyi niyetlerin oluşturduğu istekler sonrasında bir yanlışlık ortaya çıksa bile, varlığı bu konuda masum gösterebilen, istek konusunda da yanlış kararlar vermek gibi hatalarımızı anlamamıza da yardımcı olan, sevgiyle uyumlanmış niyetlerimiz sayesinde niyetlerimizin de sevgiyi yaşatması gibi güzel bir durumu yaşayabilmemiz imkanımızın olduğu bu zamanlarda, niyetler birde yapılan işlerde o işleri yapma niyetlerinin doğru ve faydalı olması niyeti ile yapılması ve bu faydanın ilgili alanda uygulama yapması dileğini, niyet yoluyla ifadelendirerek, ve bunu kendimize özel bir algı ile bilerek, onları niyet duyu yada erdemsel özelliğimize bilgiler şeklinde eklemiş oluruz ve bu niyet bilgisi, uygulamaya geçen istek eylemini yaşattıkça, varlığın samimiyeti, varlıksal gücü, yapılan çalışmanın niyeti ne kadar uygulatabileceği şeklindeki etkilerinin de niyetin iyi olması ve sevgi ile ilgili olmasına uygunsa, çalışmanın kendi bulunduğu alanda yaptığı işin başka halleri ile uygulanması konusunda yardımlarını o çalışma ile ilgili olan iyi niyetiniz sizin varlıksal alanlarınızda sizin için etkiler ve kendisine özel yapılanmalar sayesinde uygulatma hali içerisinde olur. Bu niyet özellikle silinmeden gereken şekilde çalışmaya devam eder. Vil Solivyes'in yazdığı bilgilerin ardındaki niyetlerin bulunduğu yer kendi duyusal özelliğinin içeriğindedir ve bu bilgiler, birde bu yolla onlara destek vermek özellikleri ile Vil Solivyes'in bilgi ve tecrübelerinin gücü ve temizliği ve sevgiye uyumlu olma hali ile uygulama gücünü ortaya çıkarır.
Bir konuda hata yapıyorsanız niyetinize bakın, ona bakmak, o isteğinizi ortaya çıkaran düşünceler ve fikirler ve amaçların neler olduğunu anlamaktan geçer ve onlarda sorun yoksa, sizin yaptığınız hata ile bile sonuçlansa, bu durum sizi masum yapar. Niyet bilgisi, ilgili konu hakkında bir niyeti ortaya çıkararak sürekli varlığın niyeti hakkında düşünceler ve fikirler üretmesini sağlar ve niyetinin tasdiklenmesini doğru buluyorsa ortaya çıkan düşünceler ve anlamları sonrasında, o zaman niyet bilgisi kararın verilmiş olması nedeni ile varlığın zihinsel alanlarından ayrılarak artık O'nu meşgul etmez.
Sevgiye uyumlu olan niyetlerle var olmanız dileğiyle...
Hiçlik Alanı ve Yapısının Kullanımı Ve Varlıkları Koruyan Hali
Hiçliklerin içerisinde bilgilerin olmadığını ve bilginin olmadığı alanların hiçlik olduğunu ve onların bu yapısının içinden kesinlikle geçilemeyeceğini ve bu şekilde bir oluşumla sarılmış olan yaratılışında bir hiçlik alanı içerisinde olduğunu ve bilgilerin oluşturma gücünü de hesaba katarsak, bilginin iradesi kanununu, ve özgür iradeye uygunluk arayan haklılığı ve evrimsel gelişim süreci, işte sizlerde aslında görünmeyen alanlarda varlıklarınız çevresine hiçlik alanlarını kapatabilirsiniz ve bunu, bilgilerinizin uygulamaya geçmesi ile sevgi varlığı olduğunuzda ancak tam olarak algılayabilir ve bu seviyeye geldikten sonra hiçlik alanlarınızı kendinizi kötülüklerden korumak için kullanabilir ve kötülüklerinde bilgilerle ilgili yapılanmalar olduğunu hatırlarsak, hiç birinin geçebilmesi mümkün olmaz ve bu hiçliklerin bilgisini de siz oluşturduğunuz için siz o bilginin merkezi olan iradesiniz ve bu iradeniz tamamen yaşanan olaylarla ilgili olarak size sorulmuş gibi bir soru sorma sistemi ile konular hakkındaki bütün cevaplarınızı alabilmekte ve oluşturulan hiçlikler bu sebeple siz yok etmeyi kabul etmediğiniz sürece kalırlar, sizin bilgilerinizin uygulamaları olurlar ve bu hiçlikler bilginin olmadığı alanlar olmakla birlikte var olma hali yaşayan varlıkların içerisinde bulunduğu hiçlik ise içerisindeki küre alanda kesinlikle yok olma hali olarak tanımlanan yaratıkların kendilerini ve özelliklerini ve bilgilerini ve mekanizma ve uygulamalarını bulunduramayan özellikleri ile bir anti obsedörlüğü, onu oluşturan bilgiden alarak yapılandırır...
İçerisini bu gibi bilgi ve oluşumlara ters bir yapılanma olarak yapan bilgisi orada ancak sevginin bir enerjisinin yaşanması ile ve bilgisinin bu şekilde sevgiye göre uyumlanması sayesinde, hem hiçlik alanlarının içi de tamamen onlara yabancı bir yaşam alanı durumu gibi olur hem de bizim bilgilerimizin içerisinde oluşturulan bütün alanların merkezinde olan Vil Solivyes, kendisindeki sevgi enerjisini bu alanın her yerine dağıtmayı ve alanı tamamen kaplamasını seçerek Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü şeklindeki bilgilerin oluşturduğu yüksek sevgi gücünü ve yasakların oluşturduğu engelleri içeriğinde barındırarak bu gücüde Vil Solivyes'in iradesinden alarak kendi varlıksal alanının bütün alanlarında yaşatır ve bu bilgi mesela, bu konudaki bir yaptırım olarak kalır. Aynı zamanda hiçliğin dışarı bakan kısmını sonsuz yaparsanız o zaman sizi her şeyden ayırabilen özellikleri ile var olur. Ve kötülüklerin bulunduğu yaratılışlarda sizlere ulaşamaz olur. Sonsuz bir hiçlik içinde güvenle var olan sevgi varlığı olarak bulunursunuz.
İşte bunun gibi bilgilerle varlıklar kendilerini hiçlikler ortasında şekillendirerek bütün tehlikelerden korunurlar ve sevgi varlığı olmayı da başararak, kötülüklerin kendilerine ait olan alanlardan yok edilmesini sağlarlar.
Obşeyta: Şeytanilik ve Obsedörlüğe Karşı Sarsıcı Bir Set Bilgisi
Obşeyta, şeytanilik ve obsedörlükle ilgili olan, içeriğinde olumsuz eylemleri yaşatan bu varlıkların, organizasyonların, alanların, oluşumların tamamen obşeytanın var olması ile ilgili olarak kendi yapılarının bozulması gibi bir durumu yaşamalarının söz konusu olduğu, bilginin ve gücün bütün iradesinin bu konuda obşeytada olduğu, her hangi bir şekilde varlıkların içinde veya çevresinde veya yaklaşmakta olan veya bizimle ilgili olarak bir durumun söz konusu olduğu kötülükler, şeytanilikler, obsedörlükler, istilacılık gibi eylemler, savaşlar, bilmediğimiz ama bizi ele geçirmek isteyen amaçları olanlar ve onların adı konmamış yapıları, her ne olursa bize zarar verme eğiliminde olan her şeyi algılayarak, onlarla ilgili hem bir set olarak yaşanan alanlara girmesine, yaklaşmasına engel olur, bu itici bir kuvvet, obşeytanın olması ile kendi amaçlarının ve yapılarının bozulması gibi bir saldırı metodu ve bizimle ilgili her şeyi sonsuza kadar unutmaları gibi birde obşeytanın savunma taktiği, sonrasında yaşam yerlerimizdeki ilgili bütün alanlar bilgilendirilme etkileri ile ve gereken şekilde önlemler almak için çalışmalar yapılır. Obşeyta, aşılamaz, geçilemez, hiç bir zarar verici silahların ve etkilerin, bilgilerin, bombaların, düşünsel alanların yada varlıkların aşamayacağı bir set, duvar, engel, kalkandır. Bu tamamen yaşamlara zarar vericilere ve onların oluşumlarına karşı bir çalışmadır. Obşeyta, hem onları uzaklaştırır, yaklaşılmaz ederken, hem de onlarla ilgili olan her şeyin yaşam alanına girmesine engel olur. Kendisine özel bir algı metodu ile yaşam alanına ve yakın çevresiyle, ilgili olabilecek olan dışsal konumlarımızla ilgilenir, kendisine göre bir çalışma alanı oluşturur ve bu özellikleri ile ve kendi yapısının daha da iyi olması için eklenmesi gereken bilgiler varsa kendisine merkez varlığın bilgi ve tecrübelerinden bilgilerde ekleyerek gereken şekilde çalışır. Obsedörleri, şeytanileri, kötüleri, olumsuzları yok eden, yaklaştırmayan, uzaklaştıran ve kesinlikle yaşam haline gelmelerine engel olan bir set, koruma, engel, aşılamaz kuraldır.
Böyle bilgiler obsedörlerin en korkutucu buldukları ve onları kaçıran özellikleri ile iyi varlıklar için fırsattır, ve bu bilgi bu alanda varken bu alanın hitap ettiği bütün gerçekliklerden, alanlardan, boyutlardan, görmelerden, duymalardan, algılamalardan bu gibi obsedör ve şeytani varlıkları yok edici ve kaçırtan etkisi ile kesinlikle bu alana ve alanlara yaklaşamaz hale gelmelerine neden olur. Bu bilginin varlığı, bilgi çalışmasa bile otomatikman bu etkileri verecek şekilde bir yapılanma halindedir.
Cinsellik Nedir? Cinsellik Duyusal Özelliği
Cinsellik, içerisinde kendisine ait bir tarzla zevklerin, hazların, heyecanların, coşkuların, duyguların, arzuların ve tatmin ve tahrik olmak gibi başka eylemlerinde bulunduğu bir erdemler bileşkesinin yaşanması ile ortaya çıkan, var olmayı güzelleştiren, kıymetlendiren ve aynı zamanda içeriğindeki bu güzel oluşumların çalışması nedeniyle varlığı da düzenleyen, yenileyen, temizleyen, koruyan ve zamanın güzel ve mutluluk içinde geçmesi şeklinde tanımlar yapabilmemizi sağlayan ve bazı organlar aracılığı ile kullanılan duyusal bir özelliktir. Duyusal özellik olduğunu kulak, burun, göz gibi organlara bağlı olan duyma, koklama ve görme duyusal özellikleri gibi kendisinin de cinsel organlara bağlı olmasıyla kolaylıkla anlayabiliriz, cinselliğin duyu olduğu çok belirgin ve net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.
Duyuların kendilerine özel oluşu ve emsalsiz halleri cinsellik duyusal özelliğinde oldukça mevcuttur. Cinsellik aynı zamanda Dünya şartlarında çocuk meydana getirmek gibi bir işlevi de üstlenmiştir. İçeriğinde orgazm denilen birde özellik vardır ki, bu tamamen bambaşka bir enerjinin ortaya çıkmasını temsil etmektedir.
Bu enerji, yapı itibarı ile oldukça güçlü ve Dünya'nın seviyesi düşük olan enerjetik yapısını öteler özelliklerdedir. Orgazmı yaşarken bu enerjinin yapısını, özelliklerini düşünürseniz emsalsiz ve Dünya dışı bir enerjetik oluşum olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Böyle bir enerji, bu kısıtlı bedenlerimizin tahrikler ve tahminler, zevkler ve heyecanlar sonrasında ortaya çıkarabileceği türden bir enerji değildir. Tamamen duyusal özelliğin sonuç olarak ortaya çıkardığı bir enerji şeklinde yaşanmaktadır.
Cinsellik, akabinde orgazm varlıksal alanlarınızdaki düzensizlikleri düzene sokmakla ilgili, obsedör tesirler ve oluşumlar varsa onları yok etmekle ilgili, varlıksal enerjilerinize bakım yapmakla ilgili olarak sayabileceğimiz bir çok faydası bulunmaktadır. Herkesin cinsellikten anladığı ve yaşadığı, aldığı zevkler ve orgazm enerjisi birbirinden farklıdır, bu duyusal özelliğin bilgi ve tecrübesinden ve aynı zamanda varlığın sevgi ile uyumlu olan yapısından kaynaklanmaktadır.
Obsedör varlıkların cinsellik yaşayamadığı konusu tamamen sevgiye ters bir şekilde yaşamlarının olması ile ilgilidir. Gerçek obsedörler, yani varlıkları tamamen olumsuz eylemlerle dolu olmuş, kendilerini sevgiye kapatmış olan evrendeki kötülüğü simgeleyenler cinsellik gibi bir çok varlıksal özelliği kullanamamaktadırlar. Çünkü cinsellik, sevgiyle doğru orantıda yaşanması mümkün olan ve ancak bu şekilde enerjetik özellikleri ile çalışabilen bir duyusal özelliktir. Orgazm, kötülük içinde olan varlıkların, bu bir kaç olumsuz eylemleri uygulamış olması şeklinde değil, obsedör özellikli olması şeklinde, ( obsedörler olumsuz bütün eylemleri kendi yapılarında bulunduran ve bunları yaşam tarzı şeklinde uygulayan varlıklardır. Onlar için herşey istila edilmeli, obsede edilmeli ve tüketilmelidir, bu özellikleri uygulamak içinde bir kaç olumsuz eylem değil, hepsinin uygulanması gibi bir gerçekliğin yaşanması gerekmektedir.) gerçek kötülerin yaşadığı bir erdem değildir, olamaz, çünkü içeriğindeki enerjetik güç tamamen sevgi ile ilgili, iyilik ile ilgili bir oluşumdur. Zevkler, hazlar, mutluluklar, güzel heyecanlar, tatminler ve benzeri şekilde zamanın güzel geçmesini sağlayan erdemler, tamamen aslında sevgiyle ilgilidir ancak kötülükler bunları kendi yaşamlarına uyarlamaya çalışmışlardır ve yaşadıkları da gerçek cinsellik, gerçek zevk, gerçek haz, gerçek mutluluk olmaktan çıkmıştır. Onların bu yaşadıklarını sevgiyle uyumlu olarak yaşayan bir varlığın yaşadığı cinsellikten ayrı tutmalısınız.
Bir sevgi varlığının cinsellikten aldığı zevk ve tatmin, aksi şekilde var olan varlıklarınki ile kesinlikle aynı değildir. Görünüşte ikisi de cinsellik yaşıyor gibi görünse de, hissettikleri, algıladıkları, yaşadıkları aynı değildir. Bu duyusal özellikte zaman gibi tamamen varlıkların kendi bilgi ve tecrübelerine göre kendisini düzenlemiş durumdadır.
İçeriğinde olumsuz eylemlere dair uygulamalar olmadıktan sonra yaşanan her yöntem varlıkların kendisi ile ilgili olarak sevgiyle uyumlu sayılabilir. Önemli olan varlığın nelerden zevk ve haz aldığı, heyecan duyduğu, O'nu nelerin tahrik ve tatmin ettiğidir ve bu durum cinsellik duyusunda her varlığın belirlenmiş şekilde bulunmaktadır ve varlıklar bu bilgilere göre tahrik, zevk ve haz konularına odaklanmaktadırlar.
Yani heteroseksüel bir varlık ancak heteroseksüalist ilişkilerden hoşlanır ve bu O'nun için sabittir, O'nun tahrik unsurları bu başlık altında gelişir. Bir eşcinsel varlığı da yine aynı şekilde eşcinsel ilişkiler tahrik eder ve ne yapsa da başka şekilde cinselliğini yaşayamaz. Aseksüeller, trans bireyler, biseksüeller ve kendisi için içeriğinde olumsuz eylemleri barındırmayacak şekilde cinsellik oluşturmuş olan bütün seçimler, yine aynı örneklendirme ile ifade edilebilir. Yani cinsellik duyunuza sizin neyi arzulamanız gerektiğinin bilgisi yazılırsa siz onu arzularsınız, o şeyler sizi tahrik eder ve bu durum dünyasal bedenlerinizdeki dnalarınızdan ( dna'da bir bilgidir ) fizyolojik bir çok özelliğinizi de bu şekilde etkiler. Asıl olan duyusal, varlıksal özelliklerimizdir ve orada yazılan bilgiler dahilinde dünyadaki bedenlerimiz, yaşamlarımız şekillenir. Bu Dünya şartlarında yaşamaya başladığımız zaman cinsiyetimiz ve dahilinde seçimlerimiz cinsellik duyusal özelliğimize bilgiler olarak işlenmiş bir durumdur.
Herkesinki farklıdır ve kimse duyusal özelliğinde yazan bu bilgilerden başka özentilerle, denemelerle ve benzer yöntemlerle cinselliğini seçmez. Bu konuda belirleyici olan tahrik ve zevk alma unsurudur ve herkesi her şey tahrik etmez, zevk vermez, tahrik olmadan ve zevk alınmadan da cinsellik söz konusu olmaz. Denildiği gibi içeriğinde olumsuz eylemlerin bulunduğu tahrik ve zevk unsurları tamamen yanlış bir uygulamanın duyularınızda temas ettiği anlamını çıkarır. Olumsuzluklardan tahrik oluyorum ve arzuluyorum diye onları yaşamayı doğru gösteremeyiz. Bunun yolu bu tahrik ve arzu unsurlarının yanlış olduğunu bilerek olması gereken tahrik ve arzu unsurlarına odaklanmak ve cinsellik duyusal özelliğinizdeki sizin için uygun ve olumsuzluk içermeyen cinsiyet, cinsellik seçiminize ulaşmaktır.
Ben neden olumsuz şeyler arzuluyorum sorusuna yine duyularımızın neden kısıtlandığı ve neden geçmişimizi bilmediğimiz bir dünyadayız sorusu ile cevap vererek, olumsuz şeyler arzulamayanlarında olmasını örnek göstererek, bu gibi arzuların yine obsedörlerin varlıklar için oynadığı bir oyun, onu tuzağa düşürme çabası gibi bir cevap verebiliriz.
Bunu varlıklarınıza gönderdikleri tesirlerle yapmaktadırlar ve bu olumsuzluğu yaşadıkça sizi, kötü şeyler yaşayan varlıklar olarak obsede etmekle ilgili bir adım daha önde olmaktadırlar. Arzularımız varlıksal özelliklerimiz içinde oldukça değerli bir konumdadır ancak her arzuladığımıza doğru diyemeyiz ve arzularımız kesinlikle akıl ve mantık süzgecinden geçirilerek yaşanmalıdır. Yani alelade bir şekilde tecavüz etmeyi arzulayan bir varlığın bu arzusunun, arzu olması nedeniyle doğru olduğunu söyleyemeyiz. İşte bu varlık obsedör tesirlerin ve etkilerin altında kalmıştır ve bu arzusunu uyguladığı zaman yaşadığı olay kendisinde tecrübe olarak bulunacak ve bu durum O'nu varlıksal alanı içerisinde tecavüz etmek gibi olumsuz bir eylemi normal göstermesine neden olacak ve varlıksal alanı, tecavüzü normal gören obsedörlerin etkileri ve tesirlerine haliyle açık olacak, onlarla aynı frekansta, aynı anlayışlarda yaşamaya başlayacaktır. Olumsuz eylemleri arzulamak obsedörlerin bir numaraları oyunlarındadır, bu tabiiki daha çok evrensel sorun şeklinde göremediğimiz alanlardaki obsedörlerle ilgilidir ancak dünyada da aynı şekilde obsedörler, olumsuz eylemleri arzulamalarına bir kılıf bulmuşlardır ve onların diğer boyutlardaki, alanlardaki obsedörlerle iletişim içinde olması da kaçınılmazdır, kendilerinin haberleri bile belki de olmadan. Eğer yanlış cinsel arzularınız varsa, bunları bu şekilde yorumlayarak üzerinde çalışıp, arzularınız ortaya çıktığında bunları bastıra bastıra kendinize bu arzunun dışında size en çok hitap eden başka bir sevgiyle uyumlu arzu çeşidini seçerek ve onu arzulamaya çalışarak bu kötü durumdan kurtulabilirsiniz. Tabi bir anda olmayacaktır, istikrarlı çalışmalar ancak sonuç verecektir.
Cinsellik duyunuz obsedörlerin en çok gözünün olduğu duyusal özelliğinizdir. İçeriğindeki erdemsel bütünlük ve enerjetik özellik, sadece varlıklara özel bir şekilde tezahür etmiş durumdadır. ( Sizdeki bu varlıksal enerjinin seviyesinin oldukça yüksek ve kıymetli olması, evrendeki bütün kötülükleri size çekmektedir ve tabiri caizse, sizi evrenleri dolaşan bir uzay gemisine enerji kaynağı yaparak milyarlarca yıl kullanabilirler ve yeniden yeniden enerji üretmenizi de sağlayabilirler, işte bunun yolu obsede olmaktan geçiyor. ) Aslında varlıkların hiç bir zaman kısıtlama olmadan yaşaması gereken cinsellik duyusal özelliği, dünya şartlarında yine çocuklukla ilgili olarak belki de 14 sene boyunca varlıkların bu kadar gerekli ve ihtiyaç duyulduğu halde kullanılmamaktadır. ( Mastürbasyonda kendi özellikleriyle, hayallerdeki anlam ve ifadelerle, cinsel organların tahrik ve zevk alması gibi durumlarla cinselliğin yaşanmasını sağlar... Aynı zamanda sakın yanlış anlaşılmasın, çocukların cinselliği kullanmasından bahsetmiyor, neden çocukluk gibi bir evre yaşıyoruz da bir çok gerekli duyusal özelliğimizi kullanamıyoruz ve bu zaman zarfında bu kullanım eksikliğinden kaynaklı olarak sorunlarımız olmuş olabilir mi? şeklinde bir ifade anlatılmak istenmektedir. )
Çünkü cinsellik denildiği gibi bakım yapıcı, onarıcı, koruyucu, olumsuzlukları yok edici, sağlık katan bir çok özelliği varlıklara yaşatmaktadır ve bu işlemler bütün duyularda da olmaktadır. Obsedörler, zarar vermek istedikleri varlıkların önce cinsellik duyusunun sağlıklı bir şekilde çalışmasını bozarlar, çünkü eğer sağlıklı çalışır ise, diğer duyuları sürekli bir bakım ve onarım içinde olacaktır, orgazm denilen iyilik ile ilgili olan güç yeniden yeniden varlıksal alanlarında ortaya çıkacaktır. Bu tanımlamalarla varlıksal alanlarımızda oldukça önemli bir yeri olan cinsellik, sadece zevklerin ve mutlulukların yaşanması gibi bir erdemi uygulamamaktadır. Bir çok koruyucu özelliği bizler için çalışmaktadır.
Cinsellik, son olarak her varlığın kendisine özel olarak kullandığı, içeriği sevgiyle uyumlu olarak sevgiyi tamamlayan ve duyusal özellik şeklinde varlıklarda tezahür etmiş olan, zevkler, hazlar, güzel heyecanlar, arzular, mutluluklar, tahrikler ve tatminler şeklinde yaşanan eylemler ve erdemler bütünlüğüdür, zamanın çok güzel geçtiğini ifade etmemizi sağlayan ve var olmayı kıymetlendiren varlıksal ve duyusal özelliktir.
Vil Anti Ox Erdemsel Özelliği - Vil Anti Ox Nedir? - Vil Anti Ox'un Felsefi Tanımı
Bu erdemsel bilgi, tamamen korku, şiddet, panik, ıstırap, işkence, aptallaştırma gibi olumsuz eylemlerin yaşanmasına özellikle engel olmak için hazırlanmış bir bilgisel savunma mekanizması, önlem ve bu olumsuz eylemleri gözleyen aktif bir bilgi yapılanmasıdır.
Anti Korku, Şiddet, Negatif Panik, Istırap, İşkence, ve Aptallaştırmaya neden olan zekada gerilik yapan her şeye karşı olan erdemsel özellik....
Bu olumsuz eylemler gerek tesirlerle, gerek başka yollarla verilerek bir dengesizlik yaşatılmaya çalışılırsa bile ve her zaman zarar verici alanların kullandığı etkiler çeşididir bunlar ve aynı zamanda bu bilgiler, her hangi bir şekilde içeriğindeki olumsuzlukları yaşatmamak ve çevrenizde bulundurmamak için sizi, sizin bilgi ve tecrübelerinizin uygulamaları ile korur.
Korku ve korkmak ve korkutmak ve korkularla ilgili olmak konusu, korkulan bir durumun yaşanmasına da izin vermeden, korkuların bilgisizlik yüzünden yaşandığı gerçeğine tamamen hakim ve bu konuda kendisine inanan varlığı aydınlatıcı düşünce ve fikirleri O'na sağlayan, aşırı korkusuzluk anlarına kadar sonunda ulaşılmasını amaçlamış ve cesaretin yaşanmasını tavsiye eder şekildeki algısı ile korku hakkında bir anti olarak ve Vil'in bilgisel yapılandırması ile inanan varlıkların, bu konuda destekleyici bilgi ve ilhamlarını edinmeleri için gereken şekilde çalışır. Korkulacak gibi görünen durumlarda Vil Anti Ox erdeminin içeriğindeki bilgilerin etkisini ve içeriğindeki güven verici bilgi ve anlamları kendilerinde yaşatarak, korkutan düşünce ve olayların zamanla kalmayacağına tanık olabilirler.
Aynı şekilde her hangi şiddetli bir olay yaşatıldığı zamanda şiddetin yapısını algılayarak onu zarar verici olmak konusunda bir tanımla varlığa algılar ve anlayışlar şeklinde yaşatır ve bu erdeme inanan varlığın kesinlikle zarar görmeden ve şiddete maruz kalmadan ve zararlı ve şiddetli durumlar içinde olmadan ve yapmadan, O'na gereken bilgilendirme ve yardımcı düşünceleri sağlar, sevgisini yok edici olan bu eylemlerden biran önce uzaklaşması için sürekli çalışarak varlıkların sevgiye uyumlu olarak yaşamasını sağlar, sağlayıcı şekilde bir amacı bulunmaktadır.
Yine başka olumsuz eylemlerden biri olarak negatif panikler yaşatılarak varlıkların yaşamlarındaki uygulama ve tecrübelerinde hatalar ve yanlışlar yapılmasını sağlamaya çalışmaktadırlar ve bu erdemsel bilgi, bununda olmasını engelleyici etkileri ile varlıkların panik yapmadan yapması gerekenleri halletmesi üzerine felsefi çözümler bulur ve bunu varlığın o an anlayacağı şekilde O'na açıklar ve negatif panik yaşanmadan durum halledilmeye çalışılır.
Aynı zamanda ıstıraplar ve işkenceler hissettiren, yaşattıran etkilerinde olması durumuna karşı da bu erdemsel bilgi gereken şekilde tepki verir ve asla varlığın bu gibi durumları yaşamasını onaylamaz ve bu gibi olayların içerisine girmek gibi konular söz konusu olduğunda, mümkün olduğunca oralardan uzak durmasını sağlayıcı bilgilerle O'nu korur. Mesela, asla sadizm barlarına gitmeyi önermemek gibi, bu gibi olumsuz eylemlerin yaşandığı yerlere özellikle gitmemek, kendisine acı ve ıstırap ve işkenceler yaşatacak alanlarda bulunulmaması ile ilgili olarak sürekli varlığı bu konuda gözlemleyerek, dalgınlıklarının ve dikkatsizliklerinin ardından böyle olumsuz bir sonuçla karşılaşmaması için bu gibi olayların yaşanmaması adına varlığın zihinleri ve algıları yoluyla O'nu korumaya çalışır.
Ve son olarak aptallaştırmak, zekada gerilik yaşatmak gibi etkilerinde gönderilmesi, yada oluşturularak varlıklara verilmesi yada varlıkların kendilerinin bu gibi şeyleri kendilerine yapmaması şeklinde bir düşünsel ve ilhamsal yapılanma ile bütün bu yazılan önlemleri kendi içeriğinde bu erdeme inanan varlığın, zihinsel alanlarından ilgili duyularını baz alarak, gereken şekilde erdemin yapısına ters olan içerikleri de yok ederek, kendisini tamamen içeriğindeki bilgilerin uygulanması konusunda bir düzenleme haline sokar ve Vil Anti Ox erdemine inanan varlıklar zamanla korkularını yenmiş, şiddetten, ıstıraplardan, işkencelerden uzak kalmayı başarmış, negatif panikler ve aptallık gibi geri zeka seviyelerinde bulunmamayı anlamış ve amaç edinmiş varlıklar olarak yaşamaya başlarlar.
Bu erdemsel bilgi, kendi içeriğini varlığın bütün kendi alanlarında yaşattığı gibi, duyularında ve çevresinde de gereken şekilde bir yapılanma sağlayıcı ve varlıkların inancını ve iradelerini bu konuda kullanarak onlara yardımcı olmak için çalışır. Bu erdemsel özellik içeriğinde varlık için özellikle yaşanmaması gereken olumsuz eylemleri yasaklamak ve varlıklardan uzaklaştırma çalışmaları ile kendisinde oldukça güçlü bir enerjetik yapılanmayı sağlar ve akabinde yasakladığı bilgiler ve tecrübelerin antileri olan zeka, cesaret, yardım edici pozitif panikler, barış, mutluluklar şeklinde erdemsel sonuçlar olarak ortaya çıkar ve bunlarda zaten erdemsel özellikleri ile varlıklarda yaşanmaya başlar. Korkularını yok ettikten sonra cesaretin yaşatılması çok daha kolay bir kavram olarak sayılır ve diğer erdemlerde kendilerine ters olan olumsuz eylemlerin engelleri ile karşılaşmadan, varlıkların sevgiyle uyumlu olan yapılanmalarında kolaylıkla işlerini yapma fırsatı bulurlar,
Olumsuz bu eylemler için anti özellikli ve Vil Solivyes bilgi oluşturma anlayışı ile hazırlanmış yapısı ile bütün varlıkların bir erdem olarak kullanması için tanımlanmıştır ve içeriğindeki anlamların gücünü ve hissini yaşadıkça algılamaya başlayacak olan varlıklar için, öncelerinde erdem olan bu bilgiler, sonrasında yaşadıkça, nasıl çalıştığını anladıkça, belki de duyusal özellik şeklinde kullanımını mümkün kılabilirler.
Vil Solivyes'in sizler ve kendisi için oluşturduğu bütün bilgilerin, erdemlerin içeriğindeki anlamların, açıklamaların görünmeyen taraflarında bunlara ihtiyacı olan varlıklara yardım etmesini gönülden istemesini bildiren ve açıklayan bir şekilde yapılandırılmış bir bilgisel niyet farkındalığı, bütün bu bilgilerin kendilerinde vardır ve hangi erdemin uygulanması konusunda kendi varlıksal alanlarında isteklerde bulunan varlık varsa, bu bilgisel niyet, bu bilgilerin yapısını anlamalarında ve yaşamalarında onlara daha çok yardımcı olacak etkileri sağlayacaktır diliyorum, istiyorum...
Sevgi ve sevginin içeriğindeki bütün erdemsel ve yasakları içeren bilgilerin seninle olması dileğiyle... Vil Solivyes
Konuşmak, Ses Çıkararak İletişim Kurmak Duyusal Özelliği - Konuşmak Nedir? Konuşmanın Felsefi Tanımı
Konuşmak, varlıkların iletişim kurması amacıyla kullandıkları ve genellikle sesler çıkararak bir uygulama ile bu özelliklerini yaşattıkları, alfabeden, dilbilgisi kurallarına, kendisine ait kullandığı üsluplardan tonlamalara kadar bir çok şekilde yapılandırılarak varlıkların iletişimler kurmak ve konuşarak kendi dertlerini açıklamak, bilgi ve tecrübeleri konuşarak aktarmak ve konuşanların bu özelliklerinin bilgi ve tecrübelerini de bu duyusal özellik sayesinde anlamakla ilgili olarak çalışan duyusal özelliğidir. Varlığın merkezi olan kendisinin sesler yoluyla kendisini ifade etmesi, bütün konuşmalarla ilgili tecrübelerin yorumlanması, zihinsel konuşmalar ve konuşulan bilgi ve tecrübelerin ve sohbetlerin içeriğinin algılanmasına kadar bir çok konuşma durumlarını kendi yapısı içinde çözümleyerek ve inceleyerek ve bir çalışma uyumunu da oluşturarak, diğer duyular ile birlikte gereken şekilde çalışır ve varlıklar aktif bir şekilde bu duyusal özelliklerini kullanmaktadırlar.
Varlıklar kendi dillerini, yani Türkçe yada İngilizce gibi değiştirmek yada yeni bir dil öğrenmek çalışmaları içine girdiğinde bu duyusal özelliklerinin içeriğine yazılan dil bilgisinin öğrenilmesi hakkındaki düzenlemesi, kısıtlanmış dünya şartlarında ancak çalışılarak bir öğrenme sürecine tabi tutulduğundan bu durum uzun zamanlar ve varlığın öğrenme ve anlama kapasitesi ile orantılı bir şekilde değişir.
Normalde diller içeriğindeki kelimelerin ve alfabesinin, çıkarılan seslerin özellikleri ile bir bilgiler bütünlüğünü oluştururlar ve bu bütünlüğü duyusal özelliğinize tanımladığınız zaman anında o dili konuşmak şeklinde sonuçları yaşamanız söz konusu olurdu. Bu duyusal özelliğinde içeriğindeki bilgi ve tecrübeler sevgiye uyumlu bir şekilde yapılandırılmalıdır ve argolar, küfürler, şiddet içerikli konuşmalar ve içeriğindeki sevgiye ters olan bilgi ve tecrübeleri olan konuşma özellikli bütün kavramlar, davranışlar uygulanmayarak bunlar konuşma duyunuzun sizin için belirlediğiniz ve uzun zamandır kullandığınız bu yanlışların bilgi ve tecrübesini yok etmesi konusunda bir çalışma başlatmasına neden olur.
Konuşmak, ses çıkararak bilgiyi iletmek, bu sefer bilgiyi başka yere göndermek şeklinde bir amaca hizmet eden ve bu duyusal özellik sayesinde varlıkların yaşamları içinde bir çok olayı çözümleyebilmesini sağlayan duyusal özelliğidir. Bilgiler bu yolla en hızlı şekilde varlıklar arasında iletilir ve iletişim konusu tamamen bu duyunun kullandığı bir durumdur. Varlıksal özellik olarak ses çıkararak iletişim kurmayı, ses çıkararak bilgiyi iletmeyi kendi özelliği olarak bulundurmayan varlıklar, kesinlikle çok büyük bir eksiklik içinde bulunarak bilgileri başkalarına bu yolla iletemezler. Çığlık atmak örneğinden varlıklar ses çıkarma özelliği ile bambaşka bir duyunun sahibi olduklarını anlayabilir ve seslerinde bir çok farklılığının olmasını bu duyusal özelliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkar
Ses çıkarma duyusu ve konuşmak özelliği, sesler çıkararak bilgiler iletmek gibi bir çok şekilde varlıklar tarafından kullanılır. Aynı zamanda seslerde eğlenceli ve geliştirici özellikleri ile de kullanılır. Müzik, sanat vb. bir çok konuda bu duyu ve diğer duyularda kullanılarak varlıklar yaşadığı anlardan sesler çıkarma yoluyla da keyif alabilirler, mutlu olabilirler. Sesler ve ses çıkarma kullanılarak bir çok çalışma yapılarak varlıklar kendilerine faydalı olacak olan uygulamalar oluşturabilir.
Yine hepsi gibi varlığa özel bu duyusal özellik, yapısal olarak kendisine özel durumdadır, kullanımı sadece varlığa özeldir ve varlığa ait olan alanlarda varlığın bilgisinin dışında sesler çıkarılmasına izin vermeyen, seslerin çıkarılması ancak varlığın bilgisi ile olabilecek şekilde bir yapılanma ile varlığın bu konu ile ilgili olan bütün alanlarını etkisi altına alan ve varlığın bilgisinin olmadığı yerlerden çıkan seslerinde algılanması gibi gereken şekilde faydalı sonuçları çıkarılabilen, sesler çıkarılarak bir çok yeni özelliklerinde bulunacağı gerçeğini yaşatan şekilde duyu olarak çalışır.
Bu duyu, diğer duyular gibi kendisine ait özellikleri ile emsalsiz bir varlıksal özelliği simgelemektedir ve yaşama değer katan şekilde varlıkların yaşamlarını kolaylaştırmaktadır. Bu duyusal özellik sayesinde bilgilerin sesler yoluyla açıklanmasını yaparak sorunlarımızı hemen açığa çıkarırız ve bu durum oldukça hızlı bir iletişim şekli olarak ve varlığın direk olarak kendisinden çıkan bir ses olayını ispatlayıcı halleri ile varlığı ifade etmektedir. Konuşmakla ilgili sorunları olan varlıkların bu duyularında sorunların olduğunu belirtebilir ve genellikle varlıkların duyu olarak kullandığı bir özellik şeklinde çalıştığını söyleyebiliriz.
Arge Nedir? Arge Erdemsel Özelliği, Arge Çalışması Nasıl Olur?
Arge, bir çalışma ile ilgili aynı veya farklı yöntemler kullanılarak o çalışmanın sürekli olmasını sağlama yöntemi ile çalışmanın uzun bir zamana dağılması durumunu kullanıp, çalışmanın ancak bu şekilde bir uzunluk döneminden sonra başarılabileceği sonucuna ulaşmamızı sağlayan çalışma metodudur. Bu metod ile sürekliliğin nasıl katkılarının olduğunu anlıyor ve bu şekilde bir çalışma metodunun olduğunu öğreniyoruz. Damlaya damlaya taş delinir şeklindeki deyimler arge çalışmasını ifade eder ve bir damla o taşı delemezken, bir çok damla sonunda o taş delinir.
Bu şekilde uzun zamanlar şeklinde bir çalışma halinde olarak bazı konular başarılabilme özelliğindedir. Şu an bu yazılanlar İyi Bilgiler Bütünlüğü tamamen arge çalışmasının ürünüdür ve uzun ve sürekli olan bir arge çalışmasının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bazı çalışmalar kısa bir zaman içinde sonuç verirken, bazı çalışmaların sonuçları için beklemek ve bu bekleme sırasında da çalışmak gerekmektedir. Argeler yaşam hali için önemli olan çalışma türleridir ve genellikle yaşamda arge çalışmaları sayesinde bir çok iş başarıya ulaşmıştır. Hatta arge çalışmaları çeşitleri şeklinde bir çalışma düzeni, durumu ayarlanabilir ve arge grupları oluşabilir şeklinde arge çalışmaları oldukça verimli hale getirilebilir. Birde bir çalışmanın arge olarak ilerlemesi sırasında ertesi zamanda yapılan çalışmanın sonucu vesilesi ile yeni bir imkan ortaya çıkabiliyor, dolayısı ile nasıl bir yol izleneceği bu imkan ile bambaşka şekilde değişebiliyor. Yeni günün imkanları önceki günden farklı olabiliyor ve arge çalışmaları başlangıcındaki gibi olmaktan uzak olarak ilerledikçe gelişen ve geliştikçe faydasını sağlayan çok yönlü çalışma şeklidir.
Dolayısı ile arge çalışmaları varlıklar için çok önemli bir erdem olarak sayılmaktadır ve bu çalışmalar, içeriğinde çalışma arzusunun, şevkinin ve isteğinin de olması nedeni ile keyifle, büyük bir istekle, eğlenerek de yapılır, bunun için diğer varlıksal erdemleri de varlıkların kendilerinde yaşatmaları gerekmektedir. Bu tanımla argenin anlamını açıklayan bu bilgi, sevginin içeriğindeki özelliği ile varlıkların erdemlerinin kayıt edildiği alanlar arasındaki yerini alır ve gereken şekilde çalışır. İstikrarda aynı şekilde bir amaç üzerine bıkmadan yılmadan gereken şekilde düzenli olarak arge çalışmaları gibi çalışmak anlamına gelir. İstikrarlı olmak, süreklilik sağlamak anlamındadır ve bu anlamla bir işi başarmak için çalışmak argeyi tanımlar. Ve genellikle çalışmalar için kullanılır ve istikrar ve arge isteyen çalışmalar için bu erdemsel özellik oldukça faydalıdır. İçeriği ve anlamı ile sevgiyi tamamlayan erdemsel özelliklerden sayılır. Çok önemli ve uzun süreli çalışmalarımız söz konusu olduğunda arge erdemsel özelliğinden faydalanarak bu çalışmaları başarıya ulaştırabiliriz. Ve böyle bir erdemin varlığından haberi olan varlıklar, bunun ne anlama geldiğini bilerek çalışırlar ve inanarak başarıya ulaşırlar.
Karar Verme Mekanizması Duyusal Özelliği, Karar Vermek Nasıl Olur? Kararlarımızın Arkasındaki Sebepler Nelerdir? Kararın Felsefi Tanımı
Karar verme mekanizması, varlıkların bir konuda bütün duyularının ve bilgilerinin, tecrübelerinin ortaklaşa çalışması sonrasında bir seçim yapması ile adlandırılan durumu yönlendiren, şekillendiren, başarılı bir şekilde seçimlerin, kararların alınmasını sağlayan duyusal özelliktir. Varlıklar bir karar vereceği zaman olayları bütün yönleri ile ele alan bu duyu, kendi varlığının bütün alanlarını, yaşam halini, bilgilerini, tecrübelerini ve varlığı ile ilgili olan bütün konuları düşünerek bir sonuç elde etmeye çalışır ve varlık, kendi varlığı ile ilgili karar vereceği zaman çalışmaya başlar ve hemen en olması gereken, olumlu, faydalı kararı bulur ve varlığın bunu algılamasını, anlamasını sağlayarak bu karar yönünde O'nu yönlendirir. Kendi elde ettiği sonuç kararlardan biri olarak varlığa yansır, ve varlıklar bu duyusal özellikleri sayesinde çok çabuk karar verme özelliğine kavuşurlar, yoksa karar vermek aslında başlı başlına zor bir çalışmanın sonucudur. Ve varlıklar kendilerinde sevgiyi tamamlayan erdemlerin bilgilerini ve tecrübelerini oluşturduklarında verdikleri kararlarda sevgiye uyumlu olmak zorunda olur. Karar verme mekanizması tüm bunları kendi yapısında saniye, belki de saliseler içinde yapabilme yeteneği ile bu çalışmayı sürdürür. Ve varlıklar bir konuda karar vereceği zaman bu duyusu ile temas eder, duyu bütün alanları ve karar ile ilgili olabilecek her yeri kontrol ederek bir sonuca varır ve varlığa düşünce olarak, kararın sonucunu bildirilir.
Kararlar genel olarak varlığın amacına göre bir uyum aranarak verilir. Çok yönlü inceleme ve ayrıntıları görmek gibi özellikleri ile kararlar, ilgili olan duyusal özellikler arasında yerini alır ve kendisine özel güç yapısı ile gereken şekilde çalışır. Bu duyudan çıkan kararlar, hiç bir etki ve tesirin, sebebin onu değiştirebilmesine imkan tanımayacak şekilde bir etki gücü ile gereken şekilde işini yapar. Bu duyusal özelliğimiz olmasaydı kararlarımız başkaları tarafından kolayca yönlendirilebilir, etkilerle istemediğimiz kararlar vermek zorunda bırakılabilirdik.
Karar verildikten sonra artık yapılacak bir şey kalmamıştır, bu duyusal özellik tamamen varlığın bütün bilgi ve tecrübelerini kontrol ederek O'nun kendisi için ana uygun olarak en iyi kararı vermesini sağlar ve sonrasında işi biter, yeni bir karar verme anına kadar bekler. Bütün kararlarımız bu duyusal özellik sayesinde kolaylaşır. Karar verme konusunda zorluk yaşayan varlıkların henüz erdem olarak bulunan bu özellikleri, yaşamda varlıkların genellikle duyusu olarak bulunur. Bu kadar hızlı ve çabuk karar verebilmemiz, bu kadar zor bir konu için üzerinde düşünülmesi gereken bir durum değil mi? Ve bu güzel özelliği ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır.
Duyulardaki Sorunların Anti Bilgisi Erdemsel Özelliği
Duyuların sağlıklı olması, yanlış, eksik ve olmaması gerekenleri araması ve bulup yok etmekle ilgili çalışan erdemsel özelliği, Duyulardaki Sorunların Anti Bilgisi
Varlığın bu dünyanın kısıtlanmış yaşam alanına girdiğinde duyularının nasıl yapılandırıldığını bilen, yazılan bütün bilgilerin ne şekilde ve ne amaçla yazıldığını bilen, onları yok etmek için en iyi çözümleri bulan, bir anti çare şeklinde bilgiler ve çözümler üreten, duyuların içindeki bütün sorunları, varlığa hala oyunlar oynayan nedenleri bulan ve bunları en iyi şekilde yok eden bilgidir. Duyuların içindeki bu sorunlu alanların nereler olduğunu ve bu alanların ne gibi gerçekleri sakladığını bilen, ona göre bildirimlerde bulunan, varlığı aydınlatan ve duyuların bu sorunlarını biran önce yok edip, varlığın kendi varlığı için en iyisinin olması adına gereken çalışmaları yapan, duyulardaki sorunların anti bilgisi olarak ve yazılmayan sorunlarıda ortaya çıkaran özelliği ile gereken şekilde çalışır.
Bu erdemsel bilgi, varlıkların duyularının kısıtlanmış ve şartlandırılmış olan yanlış çalışmalarına bir son vermek üzere kendisine inanılarak üzerinde çalışmalar yapıldığı zaman varlıkların duyularında gereken şekilde çalışır ve bütün sorunlarını yok eder. Varlıkların duyuları, daha da öncede denildiği gibi belirli bilgi ve çalışmalarla kısıtlanmış, yönleri değiştirilmiştir, işte bu erdemsel özellik, varlıkların duyularında bunların neden yapıldığını, nasıl yapıldığını bilerek onlara anti olacak şekilde çareler üreten bilgilerin kaynağı olan erdemsel özelliktir ve zamanla duyusal özellik olarak da yapılanır.
Duyularda bir yanlışlık, yapılarında bir eksiklik varsa bunları bulup gerekenin en iyisini yapması için bu bilgiyi varlıksal alanlarınızda yapılandırarak çalıştırıp duyularınızın en iyi şekilde bakımlarını yaparak onları koruyabilirsiniz. Ve bu güzel çalışma metodu ile kendini ve varlığını önemseyen ve ciddiye alan varlıkların uygulayacağı bir erdem olması sayesinde sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır. Bu erdemin varlığına inanarak varlıksal alanlarınızda yapılandırırsanız bu erdemsel özellik sizin için yapılması gerekeni en iyi şekilde yapar, çalışır.
Dikkat ve Özen Erdemsel Özelliği, Dikkat Nedir?, Özen Nedir? Dikkatli ve Özenli Olmanın Felsefi Tanımı
Dikkat, bir konu, olay yada durum ile ilgili bütün algılarını, özelliklerini, fark etme hallerini, konsantre olma durumlarını en iyi şekilde kullanabilme yeteneğidir. Zihinsel bir çalışmanın söz konusu olduğu sırada yaşatılan bir erdem olarak dikkat, olayların içerisindeki görünmeyenlerin görünmesini, fark edilmeyen şeylerin fark edilmesini ve benzer şekilde ayrıntılarla ortaya çıkabilecek olan durumların algılanmasını, bilinmesini sağlayan bir özellik, yetenektir. Çok daha dikkatli olmak durumunda, ilgili olduğun konu hakkında başarı sağlama oranın çok daha yüksek olur. Dikkat edinilmesi gereken bir konu yada konular olur ve bu konular üzerinde yoğunlaşarak özellikle itina gösterilir. Özen ise bir konuyu çok daha emekler ve çabalar sarf ederek istediği şekilde yapabilmek adına gösterdiği tavır alma durumudur. Kendisi için özenli bir durumdur ve bu durumla ilgili dikkati çalışması söz konusudur. Dikkat edilerek normal zamanlarda duyulmayan bir ses duyulabilir, görülmeyen bir şey görülebilir.
Detaycılık ve inceleme konusunda kendisinde özellikler bulunan dikkat erdemi, varlıklar için önemli olan bütün konularda kendisini yaşatır. Dikkat ve özen birlikte çalışarak çok daha başarılı sonuçların alınması sağlanır. Dikkatli ve özenli olunan işlerde sorunların olma olasılığı çok daha az olur. Özen göstererek o duruma gereken bütün bilgi ve alaka gösterilmiş olur ve dikkat edilerek de gereken bütün bakışlar, algılamalar ve fark etmelerle ilgili bir çaba içinde bulunulmuş olur. Bu şekilde çalışan yapıları ile erdemler arasındaki yerini alan dikkat ve özen, varlıkları pozitif bir şekilde etkileyerek, önemli konularda kesinlikle kullanılmasını sağlar ve sevginin içeriğindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Böyle bir erdemin farkında olan varlıklar, bunu kullanarak kendi varlıklarında yaşatabilirler. Çok önemli işlerde özellikle dikkat ve özen uygulanması gereken bir erdemdir. Sevgiyi tamamlayan bu erdem, varlıkların inanarak üzerinde çalışması ile uyguladıkları bir özellik, yetenek olarak kendilerinde yapılanır ve zamanla artık çok dikkatli ve özenli varlıklar haline gelebilirler.
Emek Erdemsel Özelliği, Emek Nedir?, Emeğin Felsefi Tanımı
Sevgi Neydi? Sevgi Emekti... ( Bir Film )
Emek, bir çalışma için, iş için, yapılması istenen şeyler için zaman geçirerek uğraşlarda bulunma halinin, tamamen bunu yapması ile ilgili olan bir varlığın, bu uğraşlarının ifade edildiği genel bir kavramdır. Emek verilerek çalışmalar bitirilir. Emeğin içinde varlığın özellikle o çalışmayı yapması ile ilgili olarak orada bulunması durumu, emek vermesi halini açıklamaktadır. Yani otomatik bir şekilde yapılan çalışmalardaki emek otomatikliği kontrol etmek kadardır ve bu durum emekle ilgili olmaktan çıkıp, sadece sorumluluğu yerine getirmek şeklinde bir çalışmanın sonucu olabilir. Ancak emek söz konusu ise o çalışmanın başında dururken, çalışma ile ilgili sorunları da bulup çözümler üretmek, gereken düzenin sağlanmasında oldukça etkili olmak, kendisine ait çalışmaların fark edilecek şekilde ortaya çıkması, bu işi bu varlık yaptı diyebileceğimiz kadar emek vermiş olması gereklidir ve işte bu, emek verme halidir. Bir çalışmanın içinde kendinin anılmasını sağlayacak kadar o çalışmayı etkilemiş olması O'nun emek verdiği anlamına gelir ve bunun dışındaki çalışmalar başka şekilde anılır. Ve bu durum artık bir dikkat, algı, anlayış ve istek ile ilgili olarak yaşanır.
Emek vermenin artı bir güzelliği de varlığın kendisinin oluşturduğu çalışmanın sonuçları ile karşılaştığında, çalışmanın içindeki kendisine ait olan izleri görmek olur ve O, o emeği verdiği için çalışmanın şu an bu halde olduğunu anlar ve bunu emek verenin algılaması bir çok güzel duygu ve düşünceleri, hisleri O'na yaşatır. Emeklerin önemini ve tanımını açıklayan bu bilgi, varlıklar için bir erdem şeklinde bulunur ve sevginin içindeki yerini alır. Bir sinema filmimizdeki Sevgi neydi? Sevgi emekti... sözü oldukça anlamlıdır. Bu güzel anlamları ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılan emek, varlıkların buna inandığı zaman kendi varlıksal alanlarında gereken şekilde çalışır ve emek verilmesinin güzelliğini yaşarlar, yaşatırlar.
Koklamak Duyusal Özelliği, Koku Almak Nedir? Koklamanın Felsefi Tanımı
Koklamak duyusu varlığın bilgiyi kokular yoluyla elde ettiği bir duyusal özelliğidir ve yaratılış içindeki bir çok oluşumun kendi yapısına özel kokusu vardır ve bu yolla onlar hakkında bilgi edinilmektedir. Aynı zamanda güzel kokuların hissettirdiği iyi şeyler, olumsuz kokuların iticiliği kokunun kendi içinde de ayrımları olduğunu ifade eder ve koklayarak varlıklar kendileri için nelerin olumlu yada olumsuz olduğuna karar verebilirler. Bu duyusal özellikte tektir, sadece varlığa özeldir ve ilk oluşumundan bu yana varlıkla birliktedir. Paylaşılamaz, bölünemez özellikleri ile sadece varlığın kendi oluşumları bu konuda duyudan faydalanabilir. Koklamak özelliği ile var olmak çok daha eğlenceli olur, var olmaya anlam katılır. Yaşamın yorumlanması adına oldukça gereklidir. Ve diğer duyularında olduğu gibi farkındalık duyusuna anlamlar katar. Bu duyu sayesinde de bir çok bilgi fark edilir.
Bütün duyuların ve özelliklerinin çalışması halinde elde edilen farkındalık, çok daha üstün özellikte olur ve koklamak gibi temel duyusal özellikler varlık için oldukça önemli olarak, var olduğu anların tadını çıkarması, var olduğu anlardan zevk alabilmesi ve bilginin bu yolla elde edilebilmesi için oldukça gereklidir.
Koklamak duyusu da kullanılarak varlıklar bir çok özellikte yenilikleri kendi yapısında oluşturabilir, istediği kokuları sürekli edinebilir, kokularla bir iletişim yolu bulabilir, yine savunma olarak kullanılacağı gibi eğlence içinde kullanılabilir, eğer kısıtlanmamış olsaydı...
Yine diğer duyular gibi dünya şartlarında kısıtlanmış olan bu duyusal özelliği istediğimiz gibi kullanabiliyor olsaydık istediğimiz kokuları almaktan, çok uzaklardaki kokuları almaya kadar bir çok bilgi edinme halini kullanabilirdik. İşte tüm bu kısıtlanmalar varlıkların kendi duyusal özellikleri ile ilgili farkındalık yaşaması ile sonlanmaya başlayacaktır. Bu güzel özellikleri ile varlıkların bilgi edinme yollarını genişleten koklamak duyusal özelliği sevgiyi tamamlayan erdemlerden olarak sayılır. Koku almak ile ilgili sorunları olmayan bütün varlıkların bu duyusal özelliği oluşmuştur ve gereken şekilde dünya şartlarında insan bedenindeki organlara şartlandırılmış şekilde çalışmaktadır.
Tat Duyusal Özelliği, Tat Almak Duyusu, Tat Almanın Felsefi Tanımı
Tat almak, varlıkların bilgiyi tatlar yoluyla elde etmesini ifade etmektedir. Tat almak, varlığın bilgiyi çeşitli özellikteki ve bu çeşitlilikte olan özelliklerin sadece kendisine ait tarzı şeklindeki oluşumlarını inceleyerek ve deneyimleyerek kendisine özel organlarla niteliğini ortaya çıkarma durumunu yaşayarak elde ettiği bilgilenme çalışmasıdır. Ve sonucunda tatların niteliği ile ilgili açıklamalar yapması ve bu durumunda diğer duyusal özellikler gibi kendisine özel olması, tat alma özelliği ile ilgili olarak genel bir açıklama sayılabilir. Gıdalar denilen tatların bütünleştiği araçlar, tatlı, ekşi, tuzlu gibi bir çok çeşitle ifade edilen tatların yorumlanmasını sağlayan duyusal özelliktir. Tatlar yoluyla bilgiler farklı yollardan varlığa iletilir ve buda var olmaya kıymet katan eğlenceli bir duyusal özelliktir. Aynı zamanda diğer duyular gibi yine varlığın kendisine özeldir ve tekdir ve varlık istediği şeyi bu duyu sayesinde tadabilir, tatlar ile kendisine faydalı uygulamalar yapabilir, tatların çekiciliğini kullanılarak bir çok itici durumlar göz ardı edilebilir, gibi tat alma duyusu kendisine ait özelliği ve tarzı ile her varlığın ilk oluşumundan bu yana sahip olduğu duyusal özellik olarak bulunmaktadır.
Varlıklar, kendi yapılarına dahil olan her şeyin tat duyusunu kullanarak bilgisini alabilir, bu farklı bilgilendirme halini de kullanabilir. Bütün duyular gibi bu duyuda varlıkların yaşamlarına uyarlanarak gereken şekilde yapılanmıştır ve diğer duyular gibi dünya şartlarında kısıtlanmıştır.
Bu duyusal özellik savunma olarak kullanıldığı gibi eğlence olarak da kullanılan parçalanmaz, bölünmez özel yapısı ile sadece bir tek varlığa özel olan şekilde çalışır. Yaşamdaki karşımıza çıkan bütün oluşumların kendilerine ait bazı tatları vardır ve bu duyusal özellik sayesinde onların bilgisini bu şekilde alabiliriz. Aynı zamanda çok farklı şekillerde tat alma duyusu varlıkların yararına olacak şekilde kullanılır ve yaşamı kıymetlendiren özellikleri ile, varlıkların yaşamı tanıması adına içeriğinde bir çok anlam bulundurur. Görmek, duymak, farkındalık gibi temel duyusal özellik şeklinde varlıkların bilgiyi acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve benzeri şekillerde alarak anlam getirmesine yarayan ve bunun için insan bedenlerinde duyuya özel organların bulunduğu varlıksal bir özelliktir. Varlıklara bu yönde olumlu etkiler ve faydalar sağladığından sevgiyi tamamlayan erdemler arasında bulunan ve bütün varlıklarda duyu olarak gelişmiş olan bir yetenek, özelliktir.
Anti Obsedörlük Erdemsel Özelliği, Anti Obsedörlük Nedir?, Anti Obsedör Olmak Ne Demektir
Obsesyon, takıntı şeklinde kelime anlamı olarak bilinse de, felsefi anlamda etki altında olmak, kalmak olarak kullanılır. Obsede etmekte, bir yeri, varlığı, alanı etkisi altına almak anlamında kullanılır. Bu etkileme durumu etkilenen alanın iradesini kontrol etmek şeklinde bir uygulamayı sağlamaktadır. Böyle etkiler yapan alanlara, varlıklara, organizasyonlara da obsedörler denilmektedir. Yani obsesyon, etki altına alarak iradesini kontrol etme olayı, obsede ise etki altında kalarak iradesini teslim etme durumu, obsedörlerde bunları yapan varlık ve alanlara verilen isim olarak tanımlanır. Obsesyon, günümüzün en tehlikeli konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Obsedörlerin nasıl yok olma hali yaşayan varlıklar olarak sizlerin peşinde olduğunu daima hatırlatan, onların oyunları ile düzenlenen sahte yaşam alanlarının içerisinde sizler içinde bir yaşam oyunu düzenlenmesine izin vermeyen, iradenizin kesinlikle obsede edilmesinin söz konusu olmayacağı erdemleri sizin yeri ve zamanı gelince algılayarak yaşamanızı sağlayan, varlıksal özelliklerinizin yerlerini bilerek onların sadece sizin hakkınız olan özelliklerde oluşumlar olduğunu bildiren ve bir şeyin antisi demek, o şeyin tam tersi olacak şekilde ve bulunduğu yerde anti olduğu konunun da anlamını yaşatması ile obsedörlüğün tam zıttı olacak şekilde çalışmalar yapan ve bu özellikleri ile erdemleri koruyan ve size, tüm varlığınıza en faydalı olan erdem olarak varlıklarda tezahür eden yeni tanımlama, sıfat, varlıksal erdemdir. Anti obsedörlük, sizin iradenizi teslim almaya çalışan ve bu yolla sizleri kullanmak isteyen her şeyin önünde durabilmenizi sağlayan harika bir erdemdir.
Bu erdemi kendi varlıklarında yaşatan varlıklar, iradelerinin kıymetini bilmekle birlikte sevginin uygulayıcısı olma yolunda kararlı olurlar. Varlıkları olumsuz etkileyen ve sevgiyi yok eden bütün olumsuz eylemlere karşı olunmasını ısrarla bildiren anti obsedörlük, tam bir sevgi uygulayıcısı olmayı da hedeflemektedir.
Bu tanımları kendi varlığında uygulamaya sokan varlıklar, her an bu konunun dikkati ile yaşayarak çevrelerinde bu gibi olumsuz durumların oluşmasına izin vermezler ve zamanla artık alışkanlık ve uygulanması nedeni ile karakter haline gelir ve duyu olarak yapılanması da varlıkların inanması, istemesi ve benimsemesi ile gerçekleşir. Varlıkların iradelerini teslim almaya çalışan, sevgiyi yok etmeye çalışan bütün eylemlerin ve varlıkların ve alanların ve organizasyonların karşısında duran erdemin ismidir anti obsedörlük. Ve bu güzel anlamları ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden biri olarak bulunur. Kendi anlamlarınca oldukça değerli ve kıymetli erdemlerden biridir varlıklar için. Bütün erdemlerin bir bütün olması durumu, bu erdemin bütün erdemlerin varlığını koruması şeklinde bir tanımla aralarındaki yeri açıklanabilir. Bu erdem varlıkları korumak, savunmak ve kendilerine sahip çıkmalarını açıklaması ve uygulaması ile ilgili olarak diğer erdemlerden farklıdır. Varlıkların kendilerini anti obsedör olarak tanımlaması bile bu konuda kendilerine anlamı ile ilgili güç katacak özelliklerde bir erdemdir.
İyi ve Erdemsel Bilgilerin, Olumsuz Eylemleri Yasaklayıcı Bilgilerin Uygulanması Metodunu Açıklayan Erdemsel Özelliği
Bu erdemsel özellik, erdemsel ve duyusal bilgiler olarak bahsettiğimiz bütün iyi bilgilerin, içeriğindeki olumsuz eylemleri de yasaklayıcı olan erdemsel bilgilerin nasıl uygulanacağını açıklayarak bu uygulama yöntemi ile yaratılış içindeki bahsedilen halleri bu uygulamaya göre düzenlemeyi anlayacaksınız. Yani Yaratılışı tanımlayan 3 Hal isimli bilgide bahsedilen Yok Olma Hali yaşayan varlıklara bu bilgilerin uygulanması metodu farklıdır ancak sizin gibi var olma hali yaşayan varlıklar için bu bilgilerin uygulanması metodu farklıdır. Şöyle ki, yok olma hali yaşayan varlıklar aslında yok olmakla ilgili bir halin içindedirler ve onlar için yapılacak en iyi şey, hem kendileri, hem yaratılış hem de bizim için onları yok edebilmektir. Yani hiç bir şekilde var olmakla ilişkisi kalmayacak şekilde yaratılış içinden onu silmek, bitirmek gereklidir. Kendi kendilerine yok edici özellikleri zaten bunun ispatıdır ve onlar aslında bu yok oluşu yaşamamak için varlıkları birde obsede etmektedirler.
Yaratılış anlamsal olarak sevgiyle ilgilidir, iyiliklerle ilgilidir, zamanın başlangıçla ilgili olması ve zamanın erdem olarak sayılması zamanın bulunduğu her yerde bu yok olma hali yaşayan varlıkları yok etmekle ilgili olan bir çalışmanın söz konusu olması anlamına gelir. Yani bu varlıklarında bir zaman ayarı vardır ve algısı ve bu zaman ayarı onların yok olması şeklinde çalışmaktadır.
Zamanın geliştirici özellikleri bu varlıklarda çalışamaz hale gelmiştir. Bu yüzden bu varlıkları yok etmek onlar için yapılan bir iyilik hareketidir. İşte bu tanımla, var olma hali yaşayan bir varlık, böyle erdemsel bilgiler varken ve var olmayı böyle kıymetlendirirken nasıl olurda bazı yaratıkları yok etmeyi uygun görebilir? Ona yardım etmenin iyiliğe yönlendirmenin bir yolunu neden aramıyor ? şeklindeki sorularınız ve yorumlarınız bizimle birlikte var olma hali yaşayan ve obsedörlerin etkisi ile olumsuz bir hayat yaşamak zorunda kalan varlıklar için ancak söylenebilir.
Bizim gibi bu varlıklar düzelebilir özelliklerdedir, yani dünyadaki obsedör karakterli insanlar zamanla sevgi sayesinde bütün kötü bilgilerinden arınırlar ve bunun sebebi var olma hali yaşaması ile ilgilidir ve varlıksal alanlarında kendisine yapılan iyiliği anlayacak ve bunun ne anlama geldiğini bilebilecek oluşumlarının olması ile ilgilidir. Ancak obsedörler, yani dünya dışındakiler böyle değildir, onların düzelebilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Siz, onları düzeltmek istemekle, hiçliğin içinde bilgi olmasını ve bu şekilde bir hiçlik şeklinde var olmasını istemiş olursunuz ve bu durumda sizin sevgiyle uyumlu olan erdemsel bilgilerinizin bir etkisi nedeni ile yaşanmaktadır ancak bütün erdemleriniz ve yasaklarınız için onların yerine göre ve yaşam hali yaşayan varlıkların hallerine göre uygulanması konusunu bilmelisiniz.
Siz eğer obsedörlere merhamet gösterirseniz, diyelim ki onları affettiniz, o bu affetmeyi bir fırsat bilerek size yeniden saldırıda bulunmak için bir yapılanma içine girer ve merhamet kullanılmış şekilde bir erdem olarak uygulanmış olur. Onları sevgi enerjisinin gücüde düzeltmemektedir, bu güç karşısında hızla yok olmaktadırlar.
Oysaki siz, sevgi enerjisini hissetseniz, hemen güzelleşir ve bütün sorunlarınızdan kurtulursunuz. Halin değişik olması durumu, onların sizin yaşamlarınızı asla anlayamayacağı bilgisini de beraberinde getirir. Onların nedenleri yoktur, mantıkları yoktur, sevgiye dair asla değillerdir ve tek istekleri yok edici olmak, yok etmek ve zarar vererek yaratılışı tüketmektir...
Bu konuda bir yapılanması olan varlıklar için sevginin içeriğindeki erdemler bir anlam ifade etmemektedir ve bu tanımdan sonra obsedör varlıklara merhamet gösterilmeden, fedakarlık yapılmadan, onlarla her hangi bir şekilde ortak bir durum sağlanmadan, aranızda hiç bir şekilde bir ilişkinin olmasına müsaade etmeden, bulduğunuz ilk fırsatta onları yok edebilmek uygulamasını yapmalısınız ve onlarla ilgili başka türlü bir uygulama halini aklınıza da çok getirmemelisiniz. Onları haklı bilginizin iradesi ile, ki yapıları size saldırmakla ilgilidir, gereken zamanlarda yok edebilirsiniz ve obsede olmamanın sonucu olarak obsede olmayan bütün varlıkların sonrasında elinde, kendisini obsede etmeye çalışan ve edemeyenlere karşı vermesi gereken bir cevap niteliğinde imkanlar bulunmaktadır ve işte bu cevap, affetmek, konuşmak, orta yolu bulmak gibi sizi yine obsesyonla ilgili yapacak uygulamalardan uzak, yok edici özelliklerde olan uygulamaların sağlanması şeklinde olmalıdır. Ve erdemsel bilgiler bu şekilde sadece insanlar arasında kullanılmalıdır. Yani bir katili affedebilirsiniz, hatadır yaptığı ve kendisini düzeltince, varlıksal alanları da düzelir ve o zamanla ilerde sevgi varlığı olabilir. Ve bu sınırlayıcı erdemsel uygulama varlıksal alanlarınızda gereken şekilde bildirimler bulunmak haliyle yanlış bir uygulama durumunu yaşarsanız, sizi bilgilendirecek şekilde nerede ve nasıl bu bilgilerin uygulanması gerektiği konusunda size rehber olur.
Diğer yandan bütün erdemsel bilgilerin uygulanması konusu, onları anladığınız oranda kendinizde yaşatmanızla ilgili bir konudur ve bu, sadece erdemsel bilgiler için geçerlidir ancak olumsuz eylemleri yasaklayan bilgiler söz konusu olduğunda, bu bilgileri anlamları ile niyetlerinizden bile yok etmelisiniz. Yani o olumsuzluğu anımsatacak, düşündürecek olan düşünceler aklınıza geldiğinde hiç düşünmeden öteleyecek, kabul etmeyecek ve bu bilgilerin uygulanmasını da bu şekilde niyetlerinizde bile bulundurmamaya kadar getirmelisiniz.
Olumsuz eylemleri yasaklayan erdemleri yüzde yüz uygulamaya çalışarak yasakla ilgili bütün alanlarınızı yapılandırmalısınız, buna çalışmalısınız, ancak erdemlerle ilgili, anlayabildiğiniz oranda, acelesi olmadan, yavaş yavaş bile olabilirlik özellikleri ile bir uygulama haline girebilirsiniz. Çünkü bunlar yüzde yüz uygulanması halinde varlıksal alanlarınızda bazı güçleri ortaya çıkarmaktadır ve bu zorlanmadan rahatsız olabilirsiniz ve bu rahatsızlık konusunu yaşamanızı zorunlu kılacak şekilde bir acele etmek hali söz konusu değildir.
Ancak denildiği gibi olumsuz eylemleri yasaklayan bilgilerde kesin, net ve kararlı bir şekilde uygulama hali içinde olmalısınız. Bu uygulama hali kolaydır, içsel baskılar ve dışlamalar, ötelemelerle size ait olmayan bu kötülükleri kendinizden yok edebilirsiniz. Ancak erdemleri uygulamak çokta kolay olmamakla birlikte anlamlarını yaşadıkça çok daha anlayabileceğiniz bilgiler olmaktadırlar.
Özetle;
1 - Obsedörler bir evrensel sorundur ve onlar sadece yok edilmelidir ve yok etmek için ne yapılması gerekiyorsa, obsedörler söz konusu olduğunda sadece o yapılmalıdır, bu yüzden erdemsel duyu bilgilerinin içeriğine göre onlara davranış sergilememelisiniz.
2 - Olumsuz eylemleri yasaklayan bilgileri niyetlerinizden bile yok etmelisiniz ve bu size ait olmayan kötü bilgileri sürekli yok etmekle ilgili çalışma halinde her zaman bulunmalısınız.
3 - Erdemsel bilgilerin uygulanmasında kendinizi çok zorlamadan anladığınız kadarını yaşamalı, zamanla ve uyguladıkça anlamlaşacağını bilerek çalışmaya başlamalısınız.
4 - Sevgiler.
Objektif Bakış Açısı Erdemsel Özelliği, Objektif Bakış Açısı Nasıl Olur, Objektif Davranmak Nedir?
Objektif bakış açısı bir olayı, konuyu taraf tutmadan bütün yönleri ile görerek, ilgilenerek, algılayarak, öğrenerek, dinleyerek sonuca varma durumudur. Mesela, varlıklar arasında bir konu yüzünden iki kişi fikir ayrılığına düşsün, ancak 3. kişi, birinin dostu ve aralarından su sızmıyor olsun ve bu fikir ayrılığı konusunda O'nun görüşü önemli olsun. Ve bu 3. kişi dostunu ve dostluğunu düşünmeden objektif, tarafsız olarak olayları inceleyerek kendi kararını söylerse, bu objektif bakış açısı ile davranmak anlamına gelir ve bu haliyle bir erdemi uygulamış olur. Ancak sırf dostu olduğu için öyle düşünmediği, inanmadığı o fikir ayrılığı söz konusu olan olayı, dostunu memnun edecek şekilde yorumlamışsa, objektif bakmaktan uzak, içerisinde olumsuz eylemlere de temas eden tavırlarında olması söz konusu olan bir karar vermiş olur. Varlıklar arasındaki ilişkilerde her konuda gereken şekilde objektif ve tarafsız düşünmek gereklidir, obsedörler ve benzer amaçlı varlıklar dışında. Onlara karşı nasıl davranılması gerektiği '' İyi ve Erdemsel Bilgilerin, Olumsuz Eylemleri Yasaklayıcı Bilgilerin Uygulanması Metodunu Açıklayan Erdemsel Özelliği '' bilgisinde açıklanmıştır. Ancak onlar dışındaki varlıklar arasındaki bütün sorunlarda objektif bakış açısı aynı zamanda adalet ve eşitliği de temsil eden bir bakış açısı olur.
Ve objektif olmayan varlıklar, memnun etmeye çalıştığı varlık yada alanlar yüzünden gerçekleri açıklamadığı için haklı fikrini ispatlayamayan varlığın bu durumunun sorumluluğunu da almış olur. Bu sebeple varlıklar gereken yerlerde objektif bakış açısını kullanarak hareket etmelidirler, bu oldukça düzenli bir uygulamadır.
Ancak bu bir gelişmişlik ölçüsü olarak da varlıklarda kendisini gösterir ve bu güzel uygulama haliyle sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılır.
Herkesin bir olduğu ve sevgiyi hedef almış olan yaşamları bulunan varlıklar arasında yaşanan bütün sorunlar, objektif bir bakış açısı ile değerlendirilmelidir, taraf tutulmamalıdır. Hatalar ve sorunlar bu şekilde de ortaya çıkarılır. Böyle davranmanın dışında kararların içine olumsuz eylemler girer ki, o zaman varlıklar tamamen sevgiye ters bir uygulama içinde olurlar. Böyle bir erdemin varlığından haberi olan varlıklar, kendilerinde bu erdemi yaşattıklarında, varlıksal alanlarında gereken yapılanma sağlanır ve zamanla objektif bakmayı bir yaşam tarzı haline getirirler. Oldukça fazla düzen getiren özellikleri ile sevginin içindeki yerini alır.
Çalışmak ve Çalışma Arzusu Erdemsel Özelliği, Çalışmak Nedir? Çalışmanın Felsefi Tanımı
Çalışmak, bir olayın sonuçlanması için gösterilen mücadeleler, emekler, özveriler, çabalar ve azimler bütünüdür. Çalışmak, bir düzeninin kendisini idame ettirmesi için olmaz ise olmazlardan biri olan erdemdir. Çalışarak varlıklar gelişirler, gelişimin en gerekli sebebidir çalışmak. Varlıkların yaşamının geleceği için düşünülen projeler, idealler tamamen çalışma erdeminin sonucu olarak bir düzen içinde ortaya çıkarılır. Çalışarak yanlışlar bulunur, çalışarak doğrular anlaşılır. Yenilikler, düzen, gelişim her zaman çalışarak elde edilen sonuçlarla belirlenir. Çalışmak, ilgili olunan konuya dair emekler sarf etmenin dışında da içeriğinde bir çok erdemi bulundurur. Çalışarak kişiliklerin yapılandırılması da söz konusu olur. En iyisini çalışarak bulabiliriz. En doğru sonuca çalışarak ulaşabiliriz. Yaşam başlı başına bir çalışmanın ürünüdür ve aynı zamanda sürekli olarak çalışan bir oluşumdur. Bir konu üzerinde çalışmadan, onunla ilgili eğrisini doğrusunu tam olarak anlayacak şekilde çaba göstermeden, o konu hakkında en verimli sonuçları alamayız.
Bazı şeyler ve genellikle kıymetli şeyler çalışarak ortaya çıkarılması şeklinde bir tarzda yapılanmışlardır. Mesela bu bilgiler bütünlüğü çalışması, çok uzun zamandır Vil Solivyes'in üzerinde çalışarak ve itina ile gözlemleyerek, düşünerek, emek ve çaba, mücadele sarf ederek ortaya çıkardığı bilgiler bütünüdür ve bu bilgiler, Vil Solivyes çalışmaydı, mücadele ve çaba göstermeseydi şu an olmayacaktı ve çalışma, bu şekilde yeni bilgilerinde ortaya çıkması gibi bir çok özellikleri ile oldukça önemlidir ve varlıklar için tüm zamanlar boyunca bu erdem kendilerinde yaşatılacaktır ve dünya şartlarında sıkıntılı şekillerde de ola gelen çalışma erdemi, aslında dünyanın kısıtlanmış duyusal özelliklerinin dışında, çalışma arzusunu aktif bir şekilde kullanabiliyor olsaydık, bütün işlerimiz, çalışmalarımız büyük bir arzu ve şevk ile yapılırdı.
Normal de olması gerekende budur. Çalışmalar sonrasında elde edilecek olan şeylerin mutluluğu, o çalışmayı arzuyla yapmaya nedendir. Çalışma erdemini bütün varlıklar kendilerinde en başından kabul edercesine bütünleştirmelidirler. Varlıksal alanlarını bile çalışmadan varlıklar düzenleyemezler. Çalışmak, varlıkların var oldukları tüm zamanlar boyunca her zaman uygulayacakları bir erdem olarak kendi varlıksal alanlarında bulunmalıdır ve bu güzel haliyle, varlıkların kendilerini işlemesini sağlayan özellikleri ile sevginin içindeki yerini alır.
Çalışma arzusu ise, çalışmakla ilgili haz ve mutluluk duyulmasını sağlayan, çalışmayı haz verici bir istekle istemesine neden olan, çalışmak erdeminin bütün anlamlarını hatırlatan ve çalışmanın kolay, faydalı, gerekli, önemli, zevkli, zaruri ve sevgi ile ilgili olan bir erdem olmasını da hatırlatarak ve bu bilgilerle her zaman, eğer yapması gereken bir iş varsa mutlaka bu şekilde yapmasını sağlayan arzusudur, çalışma arzusu. Dünya şartlarında bedensel zorunluluklar yüzünden bu arzu tam istenildiği gibi kullanılamasa da, varlıklar bu arzunun ortaya çıkarılması için gerekli nedenleri, bilgileri kendilerinde oluşturduklarında çalışma arzusunu hissedebilirler ve böylelikle bütün işlerini şevkle yapabilme halini tadabilirler.
Duyuların kısıtlanmasının kalkması şeklinde bir yapılanma ile bu arzunun varlığını bilen varlıklar, bu tanımla kendi varlıksal alanlarını buna göre yapılandırarak yaşama fırsatı bulabilirler. Çalışmak, çalışma arzusu her haliyle sevgiyi tamamlayan erdem olarak bulunur. Ve uzun bir süre çalışmak konusunda deneyimleri olan varlıkların bu özellikleri duyu olarak yapılanabilir.
Arzu Duyusal Özelliği, Arzu Nedir? Arzulamak Nasıl Olur? Arzunun Felsefi Tanımı
Arzu, bir olayı, durumu kendisine özel olan hisleri ve duygusu ile birlikte, bu his ve duyguların anlamları ile yaşatıldığı, enerjetik bir isteme durumudur. İstekler akla ve mantığa uygun gelecek şekilde olmanın dışında birde arzulanarak istenildiği zaman çok daha güçlü bir şekilde ilgili konu yada durum yaşatılır, istek uygulanması ile ilgili çok daha etkili olur. Bir çok konuya göre değişen arzu çeşitleri vardır. Cinsel arzular, çalışma arzusu, öğrenme arzusu, eğlenme arzusu ve bunlar gibi genellikle erdemsel özelliklerin yapısında bulunabilecek şekilde ortaya çıkarılan isteklerin anlamlarını hisleri ve duyguları ile yaşatma halidir arzular. Ve bu yaşatma halinde aynı zamanda bir çekicilik, mutluluk, haz, pozitif heyecanlar, neşe gibi erdemlerde vardır. Arzu ile ifade edildiği zaman içerisine bunlarında gireceği şekilde istekler şekillenir ve hisler ve duygularla da ifade edilecek şekilde yapılanır. Cinsel arzularda cinselliği isteyen varlık, bunu hissetmeyi kendi enerjetik yapısında yaşatmaya başlar ve bu durum çok daha zevk verici olur. Cinsellikte maksat çok daha zevktir ve zevkin arzular şeklinde istenmesi durumu, cinselliğin çok daha başarılı, hissederek yaşanmasına neden olur.
Çalışma arzusunda varlıklar, çalışmak isterler, çalışırken mutluluk ve neşe duyar ve çok daha başarılı olur, asla sıkılmaz, yorulmazlar. Arzular ilgili konuların yaşanmasını kıymetlendirecek şekilde etkilere neden olur, yaşanan olayın rahatsız ediciliği arzular nedeniyle bulunmaz.
Arzuların, ilgili konunun başarılması, en iyi şekilde sonuçlandırılması için muazzam bir etkisi vardır. İlgili konuların bütün hatlarını algılayabilme ve anlayabilme imkanları da yaratır. Arzularla belirlenmiş ve istikamet edinmiş istekler karşısında genellikle başarılar söz konusu olur.
Ancak dünya şartlarında arzular bir çok olumsuz eylemlere yönlendirilmiş şekilde de yaşatılmaktadır. Bu yüzden her arzulanan şeyin doğru olduğu sonucuna varamayız. Arzularımızı sevgiye uyumlu bir şekilde düzenlemeliyiz. Dünya şartlarının olumsuzlukları içinde yanlış şeyleri arzuladığı için bunun yaşanmasını doğru bulmak tamamen bir hatadır. Bu yüzden arzuların istikametini varlıklar sonuçlarına bakarak, yönlerine bakarak düzenlemelidirler. Arzular, içeriğinde duyguların ve hislerinde bulunduğu istekler anlamına geldiği için varlıklar üzerinde oldukça etkilidir ve sevgiye uyumlu olmayan arzuları varlıklar yok etmelidirler, bu arzuların doğru olmadığını anlayarak, dünya şartlarının olumsuzluklarından etkilenerek ortaya çıktığını bilmelidirler.
Bunun dışında içeriğinde olumsuzlukların yaşanmadığı ve sevgiye uyumlu olarak ortaya çıkan bütün arzular, varlıkların kendi özellikleri olarak ve aslında bir duyu şeklinde yapılanmış olan oluşumlarıdır. Arzu duyulması gereken konularda bu duyusal özellikleri devreye girer ve istekleri ile bağlantı kurarak bunu arzulamasını sağlar. Kimi varlıklarda erdem şeklinde tezahür etmiş olabilecek ancak genellikle duyusal bir özellik şeklinde bulunan ve bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılan arzular, yaşamı kıymetlendirmektedir ve var olmayı yaşanılır kılmaktadırlar.
Aile Erdemsel Özelliği, Aile Nedir?, Ailenin Felsefi Tanımı
Aile, bir grup yada belirli sayıda varlığın, oluşumun birbirlerine yaratılışları nedeniyle bağlı olarak ve bununla ilgili birbirlerine çok bağlı ve sevgi dolu şekilde davranarak aralarında bir bütün olma durumunun düşünsel olarak da yaşandığı, aile üyelerindeki annelerinin ve babaların tek olması ve hepsinin O anneden ve babadan olmuşmuş olması gerçeği gibi hakikati içeren ( dünya şartlarında ) ve bunun gibi reddedilmeyecek gerçeklerin olması adına oldukça güzel durumlarında içinde bulunması ile varlıkların toplum olarak yaşadığı yerlerde birbirlerini en iyi şekilde anlayacak, tanımlayacak, bilecek ve sevgiyle davranacak şekilde yaşamalarını sağlayan bir toplumsal kavram, bütünlük, varlıksal gruptur. Toplumlar içindeki birbirine ( dünya yaşamı ile ilgili yaratılış, öncesi değil ) yaratılışları ile ilgili bağlılıkları bulunan en küçük varlıksal gruplardır. Aile olması için o toplumda bir yüksek gelişmişlik seviyesinde olan bir anne yada kendisini başka şekilde tanımlayan ancak tüm aile fertlerinin kendisi etrafında oluştuğunu bilerek onlara yapılan her şeyin kendisine de yapıldığını anlayan ve davranan bir gelişmiş varlık anlayışı içinde olan yönetici, anne, baba, merkezin olması ve sonrasında bambaşka seviyelerde varlıkların yada oluşumların bir bütünlük içinde ancak ayrı ayrı karakterler ve varlıksal özelliklerle bir arada güven ve huzur ve sevgi içinde yaşamaları, ancak aile tanımını yaşatırken söz konusu olur. Varlıklar dünya şartlarında böyle güzel bir oluşum içinde meydana gelmektedirler ve çocukluk gibi çaresizlik zamanları aile kavramı sayesinde güvenli bir şekilde geçmektedir.
Ebeveynler, aslında kendi başına bir varlık olan insanın dünyaya gelmesi ile O'nunla aile olurlar ve gereken ergenlik çağına gelene kadar bütün sorumluluklarını üstlenirler. Bu durum oldukça fedakarlık, merhamet, çalışkanlık v.b. bir çok erdemi kendi yapısında bulunduran varlıkların uygulayabileceği türden görevlerdir.
Annelerin ve babaların bu doğal olan çocuk eğitimi, bakımı ve geliştirme sürecindeki görevleri, onların çocukları meydana getirdikten sonra erdem olarak yaşatmaları ve başarılı bir şekilde ve içtenlikle bu görevi yapmaları ile ilerleyen zamanlarda bu görevlerini duyusal bir özellik haline getirmiş olmaları kaçınılmaz olur. Anneler ve babalar, bu duyularının etkisi ile çocukları çok büyümüş olsa bile onları hala çocuk görmek gibi zorunluluklar yaşarlar. Oysaki çocukları gelişim seviyesi olarak onlardan üst bir seviyeye çıkmıştır ancak anne ve babalar, geçmişlerinden gelen bu büyük özveri ve fedakarlık ve daha bir çok erdemsel özelliği içeriğinde barındıran görevlerini duyu şeklinde yapılandırdıkları için bu görevlerinin etkisinden çıkamazlar.
Bu aynı zamanda oldukça olumlu bir durumdur. Annelik ve babalık erdemlerini kendilerinde yaşatmış olan varlıklar, bir çok olumsuzluktan özel olarak korunmak gibi faydaları kendilerinde yapılandırmışlardır. Sonrasında bu özellik öyle seviyelere gelir ki, varlıklar artık kendi çocuklarının dışında çevresindeki doğaya, hayvanlara, bir çok alana da anne ve baba şefkati ile davranmaya başlarlar. İşte böyle bir çok erdemi kendi yapısında barındıran annelik ve babalık şeklinde davranılan hayat oldukça güzelleşir. Çevresini kendi çocuğu gibi gören bir ebeveyn, çevresinin iyiliğini istemekten başka bir şey yapmaz.
Bu yüzden annelik ve babalık görevlerini uygulamış olan varlıklar, oldukça şanslı bir erdemi yaşamları boyunca uygulatmışlardır ve içeriğinde farkında olmadan merhamet, fedakarlık, cesaret, çalışkanlık v.b. bir çok erdemi de uygulamaya başlamışlardır. Erdemler arasında içeriğinde en çok başka erdemleri de bulunduran nadir erdemlerdendir, annelik, babalık, aile ve kardeşlik erdemleri...
Annelerin ve babaların sevgisi, bizim anlatmaya çalıştığımız sevgi için örnek verilebilecek kadar temiz bir sevgidir. Karşılıksız ve sürekli vermek ile ilgili olan, karşısındakinin iyiliğini ve güzelliğini istemekten başka amacı olmayan davranışları içeriğinde barındıran sevgidir onların ki.
Aynı zamanda aileler arasında birde kardeşlik durumu ortaya çıkar ki, bu erdemsel özellikte kendi içeriğinde kardeşlerin birbirlerine güven ve bağlılığını sağlayıcı bir çok unsuru oluşturur. Bu verilen örnekler erdemin olması gereken şeklini ifade etmektedir. Olumsuz eylemlerden etkilenerek günümüz şartlarında bozulan aile anlayışı, tamamen olumsuzlukların etkisi altında kalanların yaptığı yanlışlardır ve kaideler bu yüzden bozulamaz. Aileler de birinin sorun yaşaması diğerinin de sanki kendi sorunu olmuş gibi bu konuda deva araması gibi özverileri yaptıran hisleri yaşatır. Aile fertlerinin problemleri olmaması halinde birlikteliklerinden gayet mutluluk duyduran harika bir bağdır aile kavramı.
Bir örnek ile anneliğin aslında içeriğinde en büyük savaşçılardan bile büyük bir cesareti ortaya çıkaran gücü barındırdığını anlatmak istiyorum: Odamda camdan bakıp etrafı seyrederken, oldukça vahşi olan ve bir kumrunun üç katı büyüklüğündeki karga gördüm, yani kuş, bu karga diğer kuşların yavruları ile besleniyor, yapısı öyle işte, yanılgı dünya hayatının olumsuz halleri, ancak kumruda bir o kadar sakin, nazik, kibar, sessiz ve küçük bir hayvandır... Fakat kumru bir anne...
Karganın kumrunun yavrularına saldırışını ve sonrasında küçücük kumrunun kargayı nasıl kovaladığını gördüm. Normal şartlarda o kargalar kedileri öldürüyor, kumruları öldürmek işten bile değil kargalar için. Ancak kumrunun o andaki yavrularını koruma iç güdüsü, ona bambaşka ve tarifi olmayan bir cesaret veriyor ve karga korkup kaçıyor.. Uzun bir süre küçücük kumru bağıra bağıra karganın peşinden uçtu, karga bir daha yanaşamadı... İşte bu örnekteki gibi kendi potansiyelini aşmasına neden olan bir takım özellikler ihtiyaç anlarında annelerde ve babalarda ortaya çıkıyor.
Bunun gibi paha biçilmez özellikleri olan annelik ve babalık, dahilinde aile kavramları içeriğinde bir çok özel ve güzel hisleri ve erdemleri barındırmaktadır ve dünya şartlarında varlıklar bu erdemlerle birbirlerine bağlı bir şekilde yaşamaktadırlar. Yozlaşmış olan aile kavramları bu anlatılanlardan uzaktır ve aileler ile toplumlar güvenle ve mutlulukla yaşamayı ancak başarabilirler.
Aile içindeki anne ve babaların görevleri ve sonrasında çocukların görevleri, her ailenin kendi şartlarına göre değişir ve bu görevler ve sorumluluklar sevgiyle uyumlu olduğu sürece ortaya oldukça mutlu ve bağlı ve birlikte oldukları için kıvanç duyan varlıklar grubu ortaya çıkar. Ve varlıkların kendi varlıksal alanlarındaki bütün enerjileri, özellikleri de kendilerinin ailesi olarak bir tanımla kendilerine ne kadar bağlı olduğu ifade edilebilir ve varlıksal alanlarına bir aile bakış açısı ile davranan varlıklar, onların merkezi olarak gereken özeni ve ilgiyi, bir anne ve baba gibi göstermeliler. Bu güzel ve özel anlamları ile aile erdemsel özelliği sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır.
Aşk Erdemsel Özelliği, Aşk Nedir? Aşk Nasıl Oluşur? Aşk Nasıl Yaşanır?
Aşk, bir varlığa, bir oluşuma, yada bir olaya, konuya çok yoğun ve sevgiyle uyumlu olan duygularla, düşüncelerle bağlılığı ifade eden bir erdemdir. Aşk duyulan yer ile teklik haline gelebilme özelliği, onun derdinin dert, mutluluğunun mutluluk kaynağı olması sonuçlarını doğuran davranışlar, kendisinden önce aşık olunan alanı düşünmek gibi bir erdemi yaşatmak, yüksek fedakarlık ve benzeri erdemsel özelliklerin açığa çıkması şeklinde yaşatılan diyaloglar, tüm bunları yaparken aşkın arzusu ve arzunun çekiciliği ile yapılması, hislere ve duygulara da bunların yansıması, enerjetik bir tanımı da olan, iki yer ile olmasının çok daha anlamlı olduğu, ikiyi tekleştirme özellikli, üç olduğunda yapısında bozulmaların olabileceği ( göreceli bir durum olabilir, yapısı bozulmadan yaşatabilenler bulunabilir, varlıklar dışında alanlar, oluşumlara hissedilen aşklar için geçerli olabilir, olur, varlıklar arasında yaşananlarla, oluşumlar, konular ve olaylar arasında yaşanan aşk, içeriği bakımından aynı olsa da yaşanmışlıkları farklı olur.... ), o iki alanı birbirine sonsuz güven ve bağlılık ile birleştiren, birbirlerinin yanında olmalarının bile en büyük mutluluk kaynağının olması şeklinde bir halin yaşandığı, bu iki alanın birbirleri ile yaşadığı her şeyin içinde aşkla yapılması gibi bir erdemsel özelliğinde eklendiği, aşkla cinsellik, aşkla çalışmak, aşkla eğlenmek gibi artılarla yaşanan anları da bu şekilde yapılandıran, oldukça keyif verici, bambaşka bir bağlılık ve uyumun tadılması gibi bir tecrübenin anlaşılmasını sağlayan ve varlıkların bunu yaşatmayı başarabildiğinde ortaya çıkan bir erdemdir.
Normal şartlarda aslında aşk erdemini istediğimiz alanlarda yaşatmayı biz seçerken, dünya şartlarında bu durum bazen kontrolden çıkmış şekilde varlıkların elinde olmadan ilgili alanlara karşı duyulur ve karşılık bulamadıklarında zamanla ortaya çıkmış olan bu aşk erdemi biter. Karşılıksız aşk kavramı yaşanır, ancak bu aşk karşılık bulduğunda işte o zaman aşk erdemi tüm hatları ile yaşanmaya başlar.
İlgili alanlar kendi varlıklarında aşkın oluşması ile ilgili olarak gereken şekilde bilgiler hazırlarlar ve iki alan arasında aşk yaşanmaya başlar. Ve bu bilgilerin çıkarılması sonrasında da bu aşk sona erer, dünya şartlarında bu bilgileri yaşanan olaylar çıkarır ve ekler, ancak normalde kontrol edilebilir varlıksal alanlarımız söz konusu olduğunda, varlıkların bunu kendilerinin yapılandırması söz konusu olarak yaşanır.
Bunun zamanı aslında tamamen bunu yaşayanların verebileceği bir karar şeklinde oluşan bir özelliktir. İkisinin de istemesi gerekmektedir aşkın yaşanması için. Ve birinin sonlandırmayı istemesi, diğerinin de sonlandırması zorunluluğunu ortaya çıkarır. Bunlar olması gerekenlerdir ancak dünya şartlarında aşk, içeriğine olumsuz bir çok eylemi bulaştırmış şekilde yaşanmaktadır. Kıskançlık, baskılar, ihanet ve benzeri olumsuzluklar gerçek aşkın yaşanmasına engel olmaktadırlar. Çünkü karşılıklı olarak her iki tarafında istediklerinin ve mutluluklarının baz alınması ile yaşanan bir erdemdir. Bu erdem yaşandıkça, tecrübe edindikçe alışıla gelebilir ve o zaman çok daha farklı ve aynı yöndeki güzellikleri ile yaşanabilir. İki alanın bunu nasıl yaşadığı, nasıl tanımladığı ve nasıl algıladığı ile ilgili olur aşk, ancak içeriğinde bu tanımları ifade eden özelliklerde erdemsel bilgiler bulunur. Aşkın en temel özelliği alanları birbirine bağlaması ve bu bağlanmanın öncesindeki bazı yaşam hallerini eskisi gibi yaşayamaz olmaları sonucunu doğurmasıdır, çünkü öncesinde tek olan varlık artık başka bir varlıkla bütündür ve onunla ilgilide hayatı şekillenmiştir. Artık yalnız değillerdir, artık her filmi birlikte izlemek, her anı beraber tatmak gibi istekleri olur ve bu yeni yaşam tarzını yaşayanlar ancak kendileri uzatır yada bitirirler. Sıkılmak, ihanet, kıskançlık, baskılar tamamen dünya şartlarının aşklar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerdir ve bunlar olmadan yaşanan aşklar aslında örnek verilmesi istenenlerdir.
Aşk, içeriğinde bir çok erdemi bulunduran bir çeşit güç halidir ve bunu yaşamayı seçen varlıklar arasında muhteşem bir bağ oluşur ve yine kendileri içeriğinde hangi erdemlerin yaşatıldığını bilirler. Bu güç bağlayıcı, birleştirici, ikiyi tek yapma özellikli, birbirinden ayrılmadan ve kendisinden önce diğerini düşünmek, fedakarlık, güven, sadakat gibi bir çok erdemleri yaşatan üstün güçleri ile bir karakterlerin şekillendirilmesi hali, duygu yüklü bir güç deneyimleme şeklidir.
Aşkın Hasret, Vuslat ve Özlem Hali gibi Özel Hallerini Yaşamak
Aşkın bağlayıcılığı ve birlikte olma arzusu varken, bu gibi istekler ve arzular içindeyken, ki bu güzel bir durumdur yan yana iken, kesinlikle mutluluk söz konusu olur, ancak sadece birbirlerini düşündükleri ve çok uzaklardan da olsa sadece birbirlerine baktıkları, birbirlerini gözledikleri, hiç kimse ile bir ilişki yaşamanın mümkün olmadığı şekilde belki de birbirlerinin yanına gelmenin söz konusu olmadığı zamanlarda birbirlerini takip etmeleri, onun haberi yokken onun oturduğu yerlere oturmayı, dokunduğu yerlere dokunmayı, ve çok uzaklardan bakışmayı ve benzeri durumları yaşayabileceği ve bunlarında kendisine özel bir hissi tecrübesinin olduğu, dolu dolu hüznün yaşandığı, ancak mutluluk verici ve kendisine özel bir arzu ve yaşam anlayışı ile yaşanan bu döneme hasret zamanları, vuslat anları denilmektedir ve buda bir tercih olarak aşk yaşayanların kurallarına uyması dahilinde deneyimleyecekleri ve bambaşka his ve duyguları, tecrübeleri edinecekleri bir ilişki şekli, zamanı, durumudur. Sonra yine istedikleri zaman bitirebilirler.
Gerçek aşk yaşandığı zaman içerisine olumsuz eylemler bulaşmadığında ihanet, kıskançlık gibi, o zaman aşkın her hali varlıklar için yaşanmaya değer olmaktadır. İşte vuslat ve özlemleri bile... Aşk ile cinsellik, aşk ile sohbet, aşk ile oyunlar, aşkı özlemek her haliyle birbirinden güzel yaşanmışlıkları içerir. Ve bu güzel ve özel anlamları ile aşk, sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılır. Aşkı tanıyan varlıkların hayata bakış açıları değişir. Hayatı bu şekilde algılamanın da olduğunu anlarlar. İçeriği tamamen sevgiye uyumlu olarak düzenlendiği ve yaşatıldığı zaman, işte o zaman gerçek aşk yaşanmış olur.
Olumsuzluklardan Ders Çıkarmamızı Sağlayan Erdemsel Özellik, Yapılan Hatalardan Dersler Çıkarmak ve Bir Daha Yapmamak Erdemi
Bu erdemsel özellik yaşanan bütün olumsuz durumların bilgisini alarak bunlardan dersler çıkaran ve bunların bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması için ilgili alanlara bildirimler, bilgiler veren erdemsel özelliktir. Varlıkların yaşamlarının bütün alanlarında her nerede olursa olsun bir olumsuzluk, sevgiye ters bir durum yaşanmasıyla bunun algılanmasını sağlayan erdemsel özellik, bunun yaşanması ile ortaya çıkan problemleri, etkilerini, çıkış sebeplerini, zararlarını, v.b. bir çok konuda araştırma yaparak, bunların bir daha olmaması için ders mantığı ile çalışmasını yapar, varlığın bilgisine ekler ve varlık bir daha bu durum olacağında dersler şeklinde konu hakkında bilgilenir, tüm varlığı bilgilenir, ve aynı hatayı, yanlışı yapmaz. Varlığın sevgiye uygun olmayan sorunlarını arayan ve bunlardan dersler çıkaran erdemsel özelliği, sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Yaşamda varlıklar bir çok hatalar yapabilmektedirler, bu hatalarla doğrular ancak bulunabilmektedir ve bu hatalardan varlıklar bir daha yapılmaması adına kendilerince dersler çıkarmak gibi faydalı bir erdemi uygulayarak, kendileri için oldukça önemli bir işlemi yapmış olurlar.
Aynı hataları tekrar tekrar yapmak, bu erdemin varlığından haberi olmayan varlıkların uygulamalarıdır. Bu erdem sayesinde varlıklar her hatalarının kendilerine doğruları göstermek için yaşanan eylemler olduğunu bilirler ve bunları bir daha yapmayarak bu hatalardan dersler aldıklarını ispatlamış olurlar.
Bu erdemin varlığına inanarak varlıksal alanlarında erdemi yapılandıran varlıklar, söz konusu durumlar yaşandığı zaman hemen kendilerine ne gibi dersler çıkarabileceklerini düşünürler ve gereken şekilde varlıksal alanlarında bilgiler şeklinde kayıtlar oluştururlar. Oldukça önemli ve gerekli bir erdem olarak sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır. Bir çok olumsuzlukların yaşandığı dünya hayatında bu gibi erdemler sayesinde yanlışları bir daha yapmak hatasından kurtuluruz ve onların aslında bizlere doğruyu ortaya çıkarmak adına yaşanan olumsuz tecrübeler olduğunu öğreniriz.
Zeka Erdemsel Özelliği, Zeka Nedir? Zeki Nasıl Olunur? Zekanın Felsefi Tanımı
Zeka, bir durum, konu, kavram, olay söz konusu olduğunda en sağlıklı şekilde ve akıl ve mantık gibi, ve diğer duyusal özelliklerin ve erdemsel bilgilerin imkanlarından da faydalanarak ve toplu bir düşünme ve karar verme yollarını da kullanarak, başarılı ve çabuk bir şekilde sonuca ulaşmayı sağlayan bir düşünme biçimi, yeteneği, özelliğidir. Varlığın sahip olduğu bütün duyularının bilgilerinin ve tecrübelerinin, bütün yeteneklerinin ortaklaşa bir çalışması sonrasında ek olarak konu ile ilgili artı şekilde özenli ve dikkatli, hatasız çabukluk durumu, başarının sağlanabilmesi, en az uğraşlar gerektiren yolların bulunması ve gerekmedikçe diğer yolların tercih edilmemesi, imkanlarının ve fırsatlarının farkına vararak bu yönelmeleri de hesabı katıp, en sağlıklı sonuç ve çalışmaların sağlanması yöntemini de ekleyerek, diğer duyusal ve varlıksal bilgilerin ortaklaşa çıkardığı sonuçlarla bir yorum yaparak konuyu halletme durumu zekice karar vermeyi, davranmayı açıklar ve zeka, bu şekilde uygulanan düşünce, düşünme, akıl ve fikir yürütme işlemlerine verilen genel isim olarak tanımlanır.
Daha özenli şekilde, daha dikkatli, daha sağlıklı, daha çabuk ve hata oranı en düşük olacak biçimde, başarının sağlanabilmesi sonucunun oluşması ve az uğraşlar ile tüm bunları yapabilmek yollarını bulmak, diğer fırsat ve imkanları da incelemek, konu ile ilgili olarak bu şekilde düşünmeyi sağlamak zekice düşünmeler olarak da yorumlanabilir.
Zeka, işleri ve olayları yapabilme yeteneğini sağlayan varlıksal ve düşünsel yetenek olarak yaşanmaktadır ve yukarıda açıklanan başlıklar konunun içeriğine görede değişebilir. Önemli olanın başarılı olmak ve sağlıklı bir şekilde bu başarının sağlanması denilebilir. Ancak daha çabuk sonuca ulaşabilmekte bir zeka göstergesi şeklinde yorumlanabilir ve kimi durumlarda zaman önemli bir faktör olabilmektedir.
Zeka, başarılı işler ortaya çıktıkça bunların nasıl düşünsel durumların etkisi ile yapıldığının araştırılması şeklinde de bir izlenimle yeni yeni uygulama alanları ile ilgili tanımlarını ortaya çıkarabilir. Zeka ile başarı bizim için sevgi ile doğru orantıda olan bilgiler ve anlamlardır. Zeka, bu içeriği ile varlıkların bazılarında ilgili varlıksal alanlarında yaşanmasını sağlayan duyusal özellik şeklinde, kimilerinde erdem şeklinde bulunmaktadır, kimilerinde ise erdem henüz oluşmamış olabilmektedir. Zekice işler yapmak ve zeka erdemini sıklıkla kullanmak konusunda uzun zaman geçirmiş varlıklar, bu erdemi kendi varlıksal alanlarında duyu olarak yapılandırmışlardır ve artık onlar için zekice davranmak tabi bir durum haline gelmiştir. Zeki varlıklar olarak tanımladığımız varlıklar, tamamen zeka erdemini kendi varlıksal alanlarında duyu olarak yapılandırmayı başarmış olan varlıklardır.
Bu faydalı özellikleri ile zeka erdemi, sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılır. Yaşamı anlamak konusunda, yorumlamak konusunda zeka erdemi varlıklara oldukça fayda sağlamaktadır ve zekanın ne demek olduğunu yeni öğrenen varlıklar, bunu uygulamaya başladıkça zeka özelliği ile tanışmış olurlar.
Yeni Erdem Üretmek Nasıl Olur? Yeni Erdemler...
Şu zamana kadar bildiğimiz erdemler merhamet, fedakarlık, cesaret ve benzeri erdemlerin tanımları vardır ve o tanımları uygulamakla erdemleri yaşatmış, uygulamış oluruz. İşte böyle yeni tanımlar üreterek de kendi erdemlerimizi oluşturmuş oluruz. Bunu her varlık sevgiye uyumlu olduğu sürece kendi bildiği gibi hazırlayabilir, düzenleyebilir. Erdemin erdem olması için varlıklara faydalı olması ve sevgiyle uyumlu olması gerekmektedir.
Bu kural dahilinde bütün varlıklar kendi özel erdemlerini oluşturabilir ve buna inanarak bunu kendi varlıksal alanlarında yaşatabilirler. Yoksa merhamette bir tanımla ilgilidir, fedakarlıkta bir bilgidir ve yeni oluşturulacak olan erdemde bilgi olarak ortaya çıkarılıp uygulanarak faydası ispatlanacak olan erdem haline gelecektir. Şu zamana kadar olanlar üzerinde düşünürsek, kendi erdemlerimizi oluşturmak konusunda bir bilgisizlik yaşamış olan insanlık aslında sürekli yeni yeni erdemler üretmek konusunda oldukça elverişli imkanlara sahiptir.
Duyularımızdaki Tesirleri, Etkileri, Yanlış Bilgileri Yok Edici Özellikteki Bilgi Erdemsel Özelliği
Duyularımız gerek dünya şartlarınca kısıtlanmış olmalarıyla, gerek çevresel faktörlerin etkileriyle, okuduğumuz ve inandığımız yanlışlarla ve bunlar gibi bir çok olumsuz olaylar sonucunda tesirler, etkiler ve yanlış yapılanmalarla doludur. Ve bunun artık farkında olarak varlıklar bu tesirleri, etkileri gerçekleri öğrenerek ve bunlar üzerinde düşünsel çalışmalar gerektiren şekilde uğraşlarla, iyi bilgilerle bunları yok etme uygulaması içine girmelidirler. İşte bu bilgi, bununla ilgili varlıkları aydınlatarak onların şu zamana kadar edindikleri yanlış bilgileri anlaması, duyularında gerek kendileri sebepli, gerek başkalarının etkisi ile bulunan tesirleri yok etmesi, temizlemesi anlamında onlara yardımcı olacak özelliklerde anlamları kendi içeriğinde barındırır ve buna inanarak çalışan varlıklar duyularını kısıtlamalardan, olumsuz tesirlerden, bilgilerden temizlerler. Öyle ki bu bilgileri varlıkların kendileri düzenlemiş gibi bir oyun da hazırlanmış olabilmektedir ve bu bilgi, bunun da farkında olarak varlıklar için zararlı olan bütün etkileri, tesirleri ve bilgileri yok etmekle ilgili olur.
Bir çok duyusal özelliğin kendi normal işlerini yapamamasının nedeni bu gibi tesirler, etkiler, yanlış ve kötü bilgilerdir. Bu gibi oluşumlar duyuların içerisine enerjetik olarak yerleşmişlerdir ve onları gerçeklerle, hakikat bilgileri ile varlıklar temizlerler.
Bu bilgi, bu konuda varlıkların varlıksal alanlarında yer edinerek onların duyularını en iyi şekilde temizlemekle ilgili, ve benzer özellikteki bilgiler eşliğinde gereken şekilde çalışması için yapılandırılmıştır. İnandığını yaşayan varlığın kendi duyusal alanlarını temizlemesine inanması, aslında ne kadar çok özellikli olmasına rağmen böyle kısıtlı bir varlıkmış gibi yaşamasının anlamsızlığını kavraması sonrasında varlıklar kendi özleri ile ilgili bilgilere kavuşacaklardır.
Duyular varlıkları varlık yapan özelliklerde oluşumlardır ve onların temizlenmesi, bakımı, korunması gerekmektedir ve bu bilgi, bu işler için çalışan bilgi olarak varlıksal alanlarınızda sizin için çalışır. Bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılarak gereken şekilde varlıksal alanlarınızda bulunur. Bu konu varlıklar için oldukça önemli olduğundan, bu konuda yeni yeni erdemler üretmek ve bunlara konsantre olarak çalışmak gereklidir, tıpkı hakikat bilgilerine ulaşmak için bir çok hakikat arayıcı bilgi erdemi oluşturduğumuz gibi. Böyle önemli konularda bir tek erdem oluşturmak yerine farklı içeriklerle ve bilgilerle dolu başka erdemleri de oluşturmak varlıklar için oldukça yararlıdır.
Amaç, İdeal, Hedef Erdemsel Özelliği - Amaç ve İdeal Nedir?, Amaç ve İdealin Felsefi Tanımı
Amaçlar, idealler ve hedefler kast ettiğimiz tanımla ilgili olarak aynı anlamları ifade etmekte olup bir varlığın yada alanın, organizasyonun bir konuda karar vererek bu kararının arkasından gitmesi durumuna, gerek çalışarak, gerek düşünerek, ilgili amaç ne ise onu başarmakla ilgili çaba içinde bulunarak uygulamasını yapması erdemine amaçladığı şeyi yapması adı verilir.
Amaç için ulaşılması gereken bir durum, sonuç, yer olmalıdır. Amaçlarla çalışmalarımıza yön veririz. Her çalışmanın kendisine ait bir amacı vardır ve bu amacı yerine getirmek için çalışmalar yapılır. Sonuca ulaşıldığında ise amaç bitebilir, çalışma sonlanır, amaç gerçekleştirilmiştir denilebilir. Ancak kısa süreli amaçlar olduğu gibi çok uzun süren hatta sonsuzluğu kapsayan amaçlar bile olabilir. Varlıkların bu sonsuzluk içinde kendisine ait ilelebet sürecek bir amacı uygulamaya çalışması gibi. Amaç ilgili olan o alanı kendisi ile meşgul eden ve çalışmasına yön veren bilgiler ve tecrübeler, anlayışlar bütünüdür. Bir şeyi amaçlamak ve o uğurda çalışarak amacını gerçekleştirmek her şeyden önce ilgili alanların, varlıkların kendisine güvenmesini ve benzeri şekilde bir çok özelliği katar.
Var olması adına bir amacının olması bilgisi, varlığın kendisine dair oldukça kıymetli bilgileri edinmesini sağlar. Gelişimle doğru orantılı olan amaç erdemi, buluşların, faydalı çalışmaların, iyi bilgilerin arkasındaki yegane itilimdir, gerçekleştirme konusudur.
Amaç belirlenmelidir ki amaca gidilen yolda nelerin yapılması gerektiği ortaya çıkarılsın ve gerekenler yapılsın. Amaç edinmek, bunları uygulamaya çalışmak ve bunu başarmak, oldukça güzel bir çalışma halidir ve bütün varlıkların bulundukları alan nasıl olursa olsun, kendilerine ait amaçları olmalıdır ve bu uğurda zamanlarını geçirmelidirler.
Mesela bu dünya yaşamında sevgiye uyumlu bir varlık haline gelebilmeyi amaç edinmek ve bu yolda uğraşlar içinde bulunup, çalışmak, çaba göstermek varlıklar için en iyi amaçlardan biri sayılır...
Bir amacı olan varlık, bir yol üzerindedir denilebilir ve amacını gerçekleştirdikten sonra yeni amaçlar için sebepler görebilir, bilgiler edinebilir. Amacımız olmadan bu sonsuz varoluş içinde etkisiz oluşumlar şeklinde bulunurduk. Herkesin bir amacı vardır, olmalıdır ve bunu bulmak, bunu üretmekle ilgili kendisini denetlemelidir. Henüz varlıkların kendisini tanıması aşamasında olan dünya hayatında varlıklar, bu kendini bilme eylemini başardıktan sonra kendilerine amaçlar, idealler ve hedefler bulurlar ve bu uğurda gereken şekilde çalışırlar. Çünkü varlığın kendisini var olmaya tutan şey amaçları olur. Her şeyin bir amacının olduğunu düşündüğümüz çevremizde varlıkların bir amacının olmadığını düşünmek mantıksız olur. Bu anlamla bütün varlıklar kendi amaçlarına doğru ilerlemektedirler diyebiliriz. Ancak yine bütün erdemler gibi amaçlarımızda sevgiye uyumlu olduğu sürece varlıklara faydası olabilir.
Kendi anlamları ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılan amaç, ideal, hedef erdemi varlıkların amaçlarını belirlediklerinde varlıksal alanlarına bilgileri kayıt edilecek şekilde bir bilgi mekanizması şeklinde bulunur ve varlığa var olduğu sürece ve amacına gerçekleştirene kadar hatırlatıcı, destek ve yol üzerindeki zorlukları aşması konusunda yardımcı olur.
Aidiyet Hissi Erdemsel Özelliği, Aidiyet Nedir? Aidiyetin Felsefi Tanımı
Aidiyet, kendini bir yere ait hissetmekten kaynaklanan bağlı olma halini tanımlayan bir kavramdır. Bu his sayesinde kendisini ait hissettiği yere karşı ileri derecede bir güven, inanç, bağlılık sağlanır ve bu hissin oluştuğu alanlar her zaman O'nun en çok rahat olduğu yerler olur. Aidiyet hissedilen alanlarda ve bunun kabul edildiği yerler genellikle varlıkların aile olarak tanımladığı, yuva olarak tanımladığı, kendilerini bilgiler açısından uygun gördükleri yerler olarak sayılır ve bir varlığın en çok aidiyet hissettiği alan, kendi varlıksal alanlarıdır. Kendi varlığının özellikleri, enerjileri, kendi bilgileri, duyuları ve bunların bütünlüğünden oluşan alan, varlığın kendi alanı anlamına gelir ve asıl aidiyetlik kavramı burada anlamlaşır. Varlık kendisini bu şekilde bir aidiyet hissi ve kavramı ile kendi özelliklerine ait hissetmedikçe ve bunun için çabalamadıkça faydalı sonuçlar elde edemez.
Ancak dünya yaşamında da varlıkların aile gibi, akraba gibi ve kendilerinin bileceği şekilde kendilerini ait hissettikleri alanlar, bölgeler, topluluklar bulunur ancak bu aitlik konusu özgür iradelerini teslim edecek şekilde değil, ait olmasıyla o alana karşı bir sorumluluk hissetmesi, bir bağ hissetmesi şeklindeki tanımla anlatılmak istenen açıklanabilir.
Hiç bir şekilde varlıklar özgür iradelerini başka alanlara teslim edecek şekilde bir ait olma durumu içine girmemelidirler. Burada bahsedilen aidiyet kavramı tamamen varlıkların özgür iradelerini geliştirici, topluluk şeklinde yaşamların olması nedeniyle birlik ve beraberliği sağlayıcı şekilde açıklanan bir aidiyet kavramıdır.
Varlıkların yaşattığı bu aidiyet kavramı ile varlıklar kendilerini bir alana, yere, konuya, topluluğa bağlı hissederler ve sorumlulukları olduğu gibi yalnız olmadıklarını da açıklayan özellikleri ile varlıklara destek olan bir erdem şeklinde bulunur. Varlıklar kendi varlıksal alanlarında aidiyet kavramına denk gelecek şekilde tanımlamalarını yaptıklarında, bunu kayıt eden erdemsel özellik, onlara sürekli bu konuda hatırlatıcı ve yol gösterici şekilde etkilerde bulunur. Bu güzel özellikleri ile, denildiği gibi en başta varlıkların kendi varlıksal alanlarına ait olduklarını bildirmesi gibi tanımlamaları ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır. Merkez olan varlığın aidiyet duyduğu ilk yer kendi varlıksal alanıdır ve aynı şekilde diğer varlıksal özelliklerinde aidiyet duyduğu alanlar yine aynı varlıksal alandır şeklinde daha açık bir şekilde ifade edilebilir.
Özgürlük Erdemsel Özelliği, Özgürlük Nedir? Özgürlüğün Felsefi Tanımı
Özgürlük, bir varlığın yada oluşumun herhangi bir koşulla sınırlanma, zorlama, kısıtlama olmaksızın düşünme ve davranma durumu, istediği şeyi yapabilmesi erdemidir. Bu şekilde kendi istediğini istediği şekilde yapan varlık özgür olur. Özgürlük var olmanın olmazsa olmaz erdemlerinden biri olarak yaşamanın temel esasıdır. Herkesin ilgi alanları, kendi olma bilgileri birbirinden farklıdır ve istekleri tamamen herkesin kendisine özeldir ve bunları ancak özgürlük erdemi varken doğru bir şekilde yaşayabilir. Bu erdem yokken varlıklar her zaman eksik kalırlar. Yaşamın hiç bir anlamı kalmaz. İsteksiz, zoraki, baskı içinde bir düzende yaşamaktan farksızdır özgür olamamak. Özgür irade ismiyle de zaten iradenin özgür olması gerektiğini vurgulanır. İradeler ancak özgürken kendisini yaşatabilir, kendisini özgür bir şekilde yaşatamayan irade zaten iradi bir gücü temsil edemiyor demektir ve topluluklar şeklinde yaşanan ortamlarda toplumları ilgilendiren kurallar dahilinde herkes kendi özgürlük anlayışını dilediği gibi yaşatır.
Dünya şartlarındaki imkansızlıkların sağladığı özgür olamama durumları yanıltıcıdır, bunun aksine zihinde özgürlük bu konuda varlıklar için tam özgürlük zamanı gelene kadar gereken tatmini sağlar. Asıl önemli olan zihindeki özgürlük kavramını yaşatmaktır.
Bazı fikirlerin, inançların varlıkların özgürlüğünü kısıtlamasına izin vermek, özgürlüğü varlıkların yaşaması önündeki engellerdir. Ve dünya şartlarında bir çok ideoloji, fikir, inanç, bilgi varlıkların özgürlüklerini kısıtlayıcı türden düzenlenmiştir ve bunlara inanan varlıklar, kendi özgürlüklerini kısıtlamış ve özgür irade kavramını tam anlamı ile yaşatamamış olurlar.
Özgürlük kavramı bu sonsuz var oluş içinde kendisini tanımaya çalışan varlıklar için iradelerini de etkileyen özellikleri ile tamamen anlaşılması ve yaşatılması gereken bir kavramdır. Bu özel ve güzel özellikleri ile özgürlük, sevgiyi tamamlayan erdemlerden biri olarak varlıklar arasında yaşatılır. Özgür olunmadan varlıklar bir çok konuda ileriye adım atamazlar. Varlıkları kısıtlayan, engelleyen bütün sebepler özgürlük erdemini yaşatmaları ile yok olur. Varlıklar kendi varlıksal alanlarında diledikleri gibi yaşamak ve varlıksal alanlarını diledikleri gibi düzenlemek özgürlüğüne sahiptirler ve sevgiyle uyumlu olan özgürlük anlayışı, en faydalı ve yararlı özgürlüğü temsil eder.
Öğrenmek Duyusal Özelliği, Öğrenmek Nedir? Öğrenmenin Felsefi Tanımı
Öğrenmek, bir konuda bilinmeyenlerin anlaşılmaya çalışılması durumu ve bu anlamanın sonunda artık konu ile ilgili olarak uygulamalarında kolaylıkla yapılabilmesi sağlanmış ise, o konuyu öğrenmiş oluruz şeklindeki tanımla ifade edilebilir. Öğrenilen şey, tamamen bilinir şeklinde bir durumu ifade edebiliriz. Ben öğrendim demekle ben biliyorum o konuyu, olayı, şeyi, ilgili olanı denmek istenmiştir. Ve kısa bir cümle ile de bir şeylerin öğretilebilmesi söz konusu olabiliyorken, günlerce, aylarca, senelerce süren öğrenimlerde söz konusu olabilmektedir ve genellikle işe yarayan bilgiler, tecrübeler öğrenilmek istenir ve öğrendikçe varlıklar kendilerine gelişimsel etkilerde bulunan bilgiler ve tecrübeler katarlar ve hiç bilinmeyenlerin öğrenilmesi, varlıkların kendilerine bilinmeyen yeni özellikleri katması ile aynı anlamı taşır. Varlıklar işte bu şekilde öğrenimlerle gelişirler. Öğrenmek, sevgiyle uyumlu ve faydalı olması zorunluluğu kapsamında yeni gelişimsel etkileri olan bilgileri de yanında getirir ve bu bilgileri anlamaya çalışmak, öğrenmek istemek işte bu duyunun ilgi ve algısı alanına girer ve varlığın öğrenmek istediği konular söz konusu olduğunda, o zaman ilgili konunun tam olarak nasıl öğrenileceğini, bu yaparken edindiği bilgilerin ilgili olduğu duyusal yada bilgi ve tecrübeler alanında nereye ekleneceği, öğrenmekle ilgili olarak varlığın ihtiyacı olan konularda bunu ona da hatırlatmakla ilgili ve benzeri bir çok görevi bulunan duyusal özellik şeklinde varlıklarda tezahür etmiştir. Dünya şartlarındaki kısıtlanmış özellikleri ile çalışmaktadır. Sürekli bir şeyleri öğrendiğimiz bu yaşamda, öğrenmek duyusal özelliğinin varlığı olmadan bu durumu bu kadar kolay başarabilmemiz mümkün olmazdı.
Öğrenilen şeylerin hemen kavranılması konusunu düşürseniz, bunu bir duyunun çalışması ile yaptığınızı hissedebilir, anlayabilirsiniz. Öğrenmek konusu oldukça kapsamlı bir durumdur ve bu duyusal özelliğimiz sayesinde, bütün duyularla ilişki içinde olan öğrenme duyumuz, varlıksal olarak öğrendiğimiz konuları bir bütün olarak ele alıp varlıksal alanlarımıza işler...
Sonsuz bilgiler alanı olan yaratılışta her an öğrenilebilecek kavramların karşımıza çıkması ile bu duyusal özellik, duyuları bu konuda bilgilendirerek dersler ve gerekirse bilgiler almasına neden olacak öğretici anıların, olayların, tecrübelerin algılanmasını sağlayarak, yeni bir şey öğrenildiğinde ve bununla ilgili duyunun kayıt etmesi gereken bir bilgi ve tecrübeleri gereken şekilde yönlendirir, aynı zamanda öğrenmek konusunda kolaylıklar sağlar, varlığın öğrenmek istediği bir konu yada bilgi olduğunda, bunu başarabilmesi için gereken anlayışları O'na verir, şeklinde öğrenmek duyumuz daha bir çok özelliği ile varlıkların yenilikleri öğrenmesi konusunda onlara yardımcı olur.
Şimdilik dünya şartlarında yaşanan olaylar ve varlığın çalışmaları sayesinde öğrenme konusunu algılayan duyumuz, normalde kendisini istediğimiz gibi kullanıma hazır olduğumuz zamanlarda ilgili konuyu belirtmemiz ile nasıl öğreneceğimizi bildirmesi gibi muazzam özellikleri içeriğinde barındırır. Diğer duyular gibi bu duyusal özelliğimizin de bir çok yeteneği, gelecekte kendisini özgürce kullandığımız zamanlarda bizler için gereken şekilde bütün özelliklerini kullanmamız adına kendisini açığa çıkaracaktır.
Ve bu güzel işlevi ve anlamları ile öğrenmek konusunun da ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır. Öğrenmek konusunda sıkıntılar çeken varlıkların erdem olarak bulunabilme ihtimali olan bu duyusal özellik, genellikle bütün varlıklarda duyu olarak yapılanmıştır.
Üretkenlik, Verimlilik Erdemsel Özelliği, Üretkenlik ve Verimlilik Nedir? Üretkenlik ve Verimliliğin Felsefi Tanımı
Üretkenlik, verimlilik olmayan bir şeyin ortaya çıkarılması durumu yada olan bir şeyden daha da fazla şeyler ortaya çıkarma halini, çalışmasını, uğraşını tanımlayan bir kavram olarak tanımlanır. Üretmek zaten faydalı hale getirmekle ortaya çıkmış bir varlıksal, bilgisel, oluşumsal, o yerin kendisinde olan özellik şeklinde de ifade edilebilen bir yetenek, anlayıştır. Çalışma isteğinin yeni bir şeyler ortaya çıkarmakla bağdaştırılarak gelişimi destekleyen, yenilikleri getiren, azim ve çaba ile de birlikte yol alan, çalışkanlığın bir sonucu olan bilinmeyenleri bildirmek, yepyeni bilgilerle tanışmak, farklı olanları deneyimlemek üretkenliğin bir sonucu olarak yaşatılır. Ve tabii ki her şey gibi sevgi uyumlu içerikleri üreten varlıkların ortaya çıkardığı sonuçlar yine aynı oranda sevgi uyumlu olacaktır ve bu uyum gözlenerek üretkenlik söz konusu edilmelidir.
Bir şeyler üretmek, varlıklara, yada üretebilme imkanı olan oluşumlara her zaman pozitif şekilde geri dönecek çalışmaları sağlamaktadır. Boş durmak yerine bir şeyler üretmek varlıkların kendisine faydalı bir etkide bulunma gözlemini yapmasını sağlar.
Sevgi ile uyumlu şekilde üretkenlik sonucu faydalı şeyler ortaya çıkar, nitekim üretilen şeyler, ihtiyaç olduğu için yada ilgili varlığın yada alanın kendince gerekli sebepleri adına üretilir ve bu konuda üretkenlik gösterip çalışan herkes hem kendisini mutlu eder, hem de ürettiği neticesinde yaşam haline kendisini daha da bağlı hisseder. Kendisinden bir şeyler ortaya çıkarmaktır üretkenlik aynı zamanda.
Girdileri çıktıya dönüştürme ölçüsü gibi bir tanımdan bahsedilmektedir ve bu tanıma göre, girdiler varlıkların yada ilgili alanların kendisinde olan bilgidir ve çıktılar ise bu bilgileri kullanarak verimli işler ortaya çıkarabilmesi durumudur, eğer o bilgiyi kullanıp faydalı, getirisi olan işler ortaya çıkarabiliyorsa üretkendir şeklinde bir tanımla denilmek istenen açıklanabilir. Üretmek amacı ile uzun çalışmaların sonucu da olabilir ve üretkenlik bu gibi anlamları ile sevginin içindeki ve erdemler arasındaki yerini alır ve gereken şekilde varlıklar için çalışır. Varlıklar üretkenlik ve verimlilik erdemlerini kendi varlıksal alanlarında yaşatmalıdırlar ki, gelecek zamanlarda kendi varlıksal alanları için üretken olmaları gereken konular söz konusu olduğunda bu konuda zorluk çekmemelidirler.
Varlıklar aslında sürekli üreten bir mekanizma şeklinde yapılanmalardır ve bu erdem sayesinde bu yapılanmanın devamını sağlayacak uygulamalar yapmış oluruz. Üretkenlik, verimlilik yeni bilgilerden, yeni anlayışlara kadar bir çok erdemi de ortaya çıkarabilme özelliklidir ve sevgiyi tamamlayan, varlıklara tam anlamı ile faydası olan erdemdir.
Teşekkür Etmek Erdemsel Özelliği, Teşekkür Etmek Nedir? Teşekkür Nedir? Teşekkür Etmenin Felsefi Tanımı
Teşekkür etmek, yapılan bir yardım, iyi bir iş, bir ince davranış, güzel bir söz sonrasında bunu yapan yerlere söylenen ve yaptığı şeyi karşılayacak ölçüde bundan memnun olduğunu ifade eden bir incelik sözüdür, memnun olma ifadesidir, yaptığı için minnettar olduğunu anlatmanın ve ilişkileri pozitif yönde etkileyici bir tavır alma halidir, sözlerle ifade edilerek teşekkür etmek şeklinde dile getirilir. Ve bu gibi sözler, toplum içinde birlik ve beraberlik sağlayıcı, saygıyı yaşatan, önemseyen bir cevap olarak kullanılır. Her hangi bir şekilde bu gibi olaylar yaşanınca teşekkür ederler ve bunu duyan diğer varlıklar, bundan mutlu olur ve yaptığı şeyi yapmış olmaktan dolayı sevinir. Teşekkür edilmesi, varlığın kendisini iyi hissetmesine neden olur, tabii ki samimi ve gerçek teşekkürlerdir bunlar.
Teşekkür edende kendisini iyi hisseder, teşekkür edilende kendisini aynı şekilde iyi hisseder. Bu durum varlıkların arasındaki iletişime saygı, incelik, anlam katar. Genellikle yapamadığı bir şeyi başkasının yapması durumunda ona mutlaka teşekkür edilir ve bu sayede insanlık kavramları daha da anlamlı ve güzel olur.
İçeriğindeki pozitif etkilerle sevginin içinde yer alan erdemsel özellik, varlıkların toplu yaşam alanlarında kullanması gereken bir erdem olarak oldukça faydalı özellikleri ile bulunur. Kısa bir kelime gibi gelse de içeriğinde oldukça büyük ve varlıkları birbirlerine bağlayan anlamları olan erdemlerden biri olarak sayılır.
Varlıklar kendilerine yardım eden varlıklara teşekkür etmeyi unutmamalıdırlar ve varlıklar kendilerine teşekkür edilecek şekilde yardımlarda bulunmak konusunda da cömert davranmalıdırlar. Bu sevginin içeriğine tamamen uygun bir davranış biçimidir. Teşekkür etmek, aynı zamanda nezaket ve kibarlık erdemleri ile de temas eden bir erdem olarak yaşatılır. Bu gibi erdemler varlıklar arasındaki ilişkileri yaşanılır kılar, ilişkilere renk ve çekicilik katar... Sevgiyi tamamlayan erdemlerden biridir...
Cömertlik Erdemsel Özelliği, Cömertlik Nedir? Cömert Nasıl Olunur? Cömertliğin Felsefi Tanımı
Cömertlik, bir konuda ihtiyacı olan bir alana yada varlığa gereken şekilde kendisinde olandan hiç düşünmeden, ihtiyacın baz alınarak yapıldığı bir yardımlaşma çeşidini ( kendinden vermekle ilgili olan davranış biçimi ) tanımlayan erdemsel bir kavramdır. Yani kendisinde iki tane olan bir eşyadan bir başkasında hiç yoksa ve O'nun ihtiyacı varsa ve iki tane olanda hiç düşünmeden ihtiyacı söz konusu olduğu için kendisindeki iki taneden birini veriyorsa o zaman bu cömertliktir, hatta kendisindeki bir taneyi de iki bölerek vermek daha da cömert olmak anlamına gelir. Kendisinde olanları esirgemeden başkalarına yardımcı olmak için vermek erdemi cömert olmayı tanımlar. Eli açık olmak ile aynı anlama gelen cömertlik, bu yaşamda varlıkların birbirlerine yardımlaşmanın da gereği olarak yaşatması gereken bir konudur. Yaşamda herkesin ihtiyaç duyduğu şeyler vardır ancak bu durum maddi de, manevi de olabilir.
Manevi desteklere ihtiyacı olanlara bu anlamda yardımcı olmakta bir cömertliktir ve kendisindeki manevi bilgilerden esirgemeden verebilmekte cömertlik adı altında açıklanabilir ve kendisindeki pozitif moral gücünü, başkasının bulunduğu olumsuz durumdan kurtarmak için kullanması bir yine bir cömertliktir diyebiliriz.
Ancak kendisinde bilgi ve tecrübe olduğu halde, sırf bunu kendince anlamsız sebepler düşünerek yapmaması, bu anlamda cömertliğin tersi bir eylem olarak anlaşılabilir. Cömertlik zıddı olan pintiliği tamamen yok eden erdemsel bir özelliktir. Dünya hayatının geçiciliği gibi gerçekler söz konusu iken varlıkların kendilerine zarar gelmeyecek şekilde cömertçe davranmaları her zaman onların yararına olacaktır. Nitekim erdemsel olarak varlıkların kendilerinin faydalı olduğunu hissettirmesinden, gerçekten ilgili alanlara yada varlıklara faydalı olmasına kadar bir çok güzel sonuçları yaşatır.
Yaratılış içinde varlıkların kendilerine ait olan tek şey, kendileridir, yani kendi varlıksal alanlarıdır, duyuları, enerjileri, bilgileri ve tecrübeleridir. Bunun dışında görünen şeylerden elde edilen sahiplik konusu geçicidir ve varlıkların her zaman ellerinde kalanlar yaptığı iyilikler, edindiği bilgiler ve tecrübeler olacaktır. Bu açıdan cömertlik varlıklara toplumsal yaşam alanlarında iyilik yapma fırsatını sunan oldukça faydalı bir erdemdir. Başka bir yerde ihtiyacı olan bir varlık varken kendisinde bu ihtiyaç söz konusu olan durumdan fazlaca bulunan varlığın bu tutumu gereksizdir ve yardımlaşmak denilen kavram böyle cömertçe davranışlarla kendisini ortaya çıkarır.
Bu güzel anlamı ile diğer erdemlerin çalışma halinin içerisinde de yer edinmesi özellikleri bulunan cömertlik, sevgiyi tamamlayan erdemlerden biri olarak gereken şekilde bulunur. Bunu bir yaşam tarzı haline getiren varlıklar artık cömertliğin ne kadar huzur verici bir erdem olduğunu anlarlar. Başkalarına yardım etmek, onları mutlu etmek huzura sebep olan başlıca etkenlerden biridir diyebiliriz ve cömertlik bu anlamda oldukça elverişli bir erdemdir.
Vavasi: Var Olma Özelliği Duyusal Özelliği, Var Olmak Nasıl Sağlanır?, Vavasi Nedir? Var Olmayı Kanıtlayan ve Koruyan Duyusal Özellik
Varlıkların var olmasını kanıtlayan ve ne yapılırsa yapılsın ( varlık kendi istemediği sürece, obsede edilmediği ve bunu kabul etmediği sürece ) yok edilmesi söz konusu olmayan, buna göre kendisine hep bir var olma hali oluşturmak için varlığın varlıksal alanlarını kullanan, öncelikle varlığın kendi özü olacak şekilde, içeriğindeki bilgilerin sadece O'nu kullanan varlığın kendi bilgileri ve tecrübelerinden oluşan, bu duyusal özellik içinde varlık için kendileri ile ilgili bir arşiv kayıt tutma, bir eksiklik söz konusu olduğunda bilgi ve tecrübeleri buradan elde edebilme imkanını bulunduran, varlığın kendisini ifade eden anlamları taşıyan, varlığın var olması erdemini sağlam bir şekilde tutarak O'nun var olmasının garantisi şeklinde bir savunma ve koruma mekanizması halinde çalışan duyusal özelliğidir.
Ve vavasi duyusal özelliğinin içinde, varlığın en başından bu yana edindiği bütün bilgi ve tecrübeler kayıtlar şeklinde bulunur, diğer duyularında bir sorun olursa, bu bilgi ve tecrübeler vavasi duyusundan edinilir.
Aynı zamanda vavasi duyusundaki bilgi ve tecrübeler, varlığın edindiği bilgi ve tecrübelerin özü olduğu için varlıksal alanlarında bulunan bilgi ve tecrübelerle de bir uyum içinde bulunması gerekmektedir. Bu sayede varlıksal alanlarda bir eksiklik olduğunda bu duyusal özellikteki bilgi ve tecrübeler gereken eksikliği tamamlar, bu konuda çalışmaların yapılması için yaptırımlarda uygulatır. içeriğindeki bütün bilgi ve tecrübeler Vavasi alanında özel bir muhafaza haliyle saklanır ve varlıklar kendilerini böyle özel bir duyusal özelliğin koruması altında bularak çok uzun zamanlarca yok edilme sorunları olmadan yaşarlar.
Bu özellik kendisinin yapılandırıldığı şekilde çalıştırılarak ve düşünsel bir alanla, varlığın varlıksal alanlarının merkezinde bulunur. Yani kendi merkez duyusal alanında, hatta varlık için en güvenli alanlarının neresi olduğunu bularak, eğer bu alanda güvenini kaybetmişse kendince güvenli bir ortam oluşturur, nitekim amacı varlığın var olmasını kanıtlayan bilgi ve tecrübelerin yok edilmesini engellemektir ve bu durum, tıpkı merkez duyusal özellik gibi varlığın ancak kendi kararı ile yapılabilir özelliklerdedir.
Ve bu durum aynı zamanda bilinçli, farkında ve her hangi bir etki ve tesir altında kalmadan verilecek olan kararlarla yapılır, yani sizi uyuşturarak bir karar vermenizi sağlamaları vavasi duyunuz için bir anlam ifade etmeyecektir, sizin sebep ve sonuçlarını bilerek verdiğiniz kararlar ancak onun için önem arz edecektir. En azından artık böyle bir yapılanmanın söz konusu olduğunu kendi vavasi duyusal alanlarınıza bildirmelisiniz zaten bilmektedir de. Dünya şartlarında bulunmamız, kısıtlanmış duyularımızın olması hep bu gibi yok edilemeyen özellikte duyularımızın bulunması ve onların ancak obsede edilerek elde edilebiliyor olmasından ileri gelmektedir.
Ve bu alanların merkezinde, oldukça güvenli bir yerde düşünsel yapısı ile bekler ve var olma özelliğinin içeriğini oluşturur. Bu konuda varlığın bütün oluşumlarının merkez bilgilerinin olduğu yer olarak en güvenli ve sağlam bir yer şeklinde kendisi korur.
Şöyle bir örnekle, vavasi duyunuz sizin bilgi ve tecrübelerinizle tehlike anında kendisini nasıl koruyacağını bilir ve bir yok edilme tehlikesi söz konusu olduğunda, diyelim ki bir çok duyusal özelliğiniz yok edildi ve bununla beraber içeriğindeki bilgi ve tecrübelerde yok edildi, işte vavasi duyusal özelliğiniz sayesinde onlar tıpkı en son halindeki gibi yeniden ortaya çıkarılabilir ve bütün bilgi ve tecrübeleriniz, duyularınız yapısı ile aynı şekilde sizin bir parçanız olarak yapılandırılabilir. Vavasi'nin genel amacı budur, sizin var olmanızı her daim sağlayacak şekilde önlemler almak ve en kıymetli oluşumlarınız olan bilgi ve tecrübelerinizin varlığını korumak. Eğer onlar olmasa var olmanızı kanıtlayamaz, anlam getiremezsiniz. Var olma özelliği, varlıkların bütün anılarını, bilgi ve tecrübelerini hakikat olarak kayıt eder ve bu kayıt asla silinemez, yok edilemez ve yapısı değiştirilemez.
Bu özelliğin kendi yapısı bu imkanı sağlayacak ve bu korumayı yaşatacak şekildedir. Varlıkların var olduklarını ispatlayan bilgi ve tecrübelerini muhafaza ederek ve onları arşivsel ve varlığa varlığını ispatlayan, onlar yok olmadan varlığın yok olmasının mümkün olmadığı şekilde muhafaza eder.
Bu durumda varlığın kendisinde istemediği hiçbir şey birde var olma özelliğinin bu şekilde bir yapılanması yüzünden olamaz, istedikleri olur. O zaman neden duyularımız kısıtlanmıştır sorusuna, bunları sanki kendimiz yaptırıyormuşuz gibi bir oyunla bu kısıtlanmalar yapılmıştır cevabını verebiliriz.
Bütün duyularımız içeriğindeki kısıtlanmaları sanki kendimiz yaptırmışız gibi bir algı ile bu şekilde çalışmaktadırlar, oysaki bu bir oyundur ve bu oyun, işte bu hakikat bilgileri ile sona ermektedir. Ve varlığın kendisini yapılandırması sırasında kayıtlar şeklinde kendisine bilgi ve tecrübeleri alan var olma düşünsel duyusal özelliği vavasi, birde bu bilgilerin varlıkta uygulandığının bilgisi sayesinde varlığın kendi alanlarını etkiler ve varlığın kendi iradesinin kendi alanlarında uyguladığı yaptırım şeklinde ve çok daha başka şekilde bir uygulatma zorunluluğu ile yaptırım yöntemini, bilginin uygulatılması sağlar. Varlığa direk bağlı olan ve var olmayı kanıtlayan ve varlığın istemediği sürece asla yok olamayacak olan, özgür irade kadar sağlam bir duruşu olan duyusal özelliğidir. Bu güzel ve değerli, önemli anlamları ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır ve bütün varlıklarda, kendi bilgi ve tecrübesine göre yapılanmış şekilde duyu olarak bulunur. Varlıklar daha çok bu duyunun etkisi ile var olduklarını rahatça söylerler ve bu konuda kendilerine güvenirler.
Noven Erdemsel Özelliği, Noven Nedir? Noven Erdemsel Özelliğinin Felsefi Tanımı
Noven, varlıkların kendi varlıksal alanlarının dışında, dışarıya karşı olan son derece büyük güvensizliğini ifade eden ve dışarısının her söz konusu olduğunda, bu güvensizlik ile çalışmaların yapılmasını sağlayan, bu durumun getirdiği özel bir dikkat ve özenle dışarı ile ilgili işlerin yapılması amacını güden, dışarıya ait hiç bir gerçeğin varlığın kendisinden önemli olmadığını bildiren, obsedörler ve kötü bilgilerle dolu olan yaratılışın tamamen güvensiz olabileceğini hatırlatan ve bizim için zararlı oluşumların olduğunu her zaman bildiren, hatırlatan erdemsel özelliktir. Varlıksal alanların dışı söz konusu olduğunda kendisine özel algılama özelliği ile ilgili alanları, yani duyuları bildiği güvensiz durumlar hakkında da uyaran, önlemler alınmasını sağlayan, dışarı ile ilgili çalışmalar yapılırken her zaman tetikte olunmasını hatırlatan, bu konuda gözlemler yapılmasını ön gören, dışarıdan gelebilecek olan bütün tehditleri önceden hesap ederek bu konu hakkında varlıklara hatırlatmalarda bulunan, tamamen dışarının güvensiz ve zararlı bir alan olduğunu bizlere her daim hatırlatıp, bu şekilde dışarıdan varlıksal alanlarımıza her hangi bir müdahale geldiğinde önce güvensizce bakış açısı ile gelen olayları incelememizi anlatan ve bildiren erdemsel özellik, bu özellikleri ile tamamen varlıkların kendileri ile ilgili şeyler söz konusu olduğunda kimseye güvenmemesi gerektiğini hatırlatır.
Yaşamda herkes hata yapabilir ve bir hataya düşmüş olan varlıklar tarafından bile bizler yanlışa çekiliyor olabiliriz ve noven erdemsel özelliği, sizlere bunu hatırlatıcı özellikleri ile bulunur. Güven, bu yaratılış içinde varlıkların en çok dikkat etmesi gereken konulardan biridir.
Bir yere güvenildiği zaman o yer ile aranızda bir bağ oluşur ve bu bağ içinde bir çok erdem yaşatılır. Dolayısı ile güvenmek için çok çabuk kararlar verilmemelidir, güven duyulduğu zaman varlıklar bir çok özelliklerini güven duydukları alanlara açmış olurlar ve bu konuda tamamen bir önlem, dikkat, algı sağlayan noven erdemsel özelliği, varlıkları bu konuda aydınlatır, tehlikelere karşı kendilerini savunmalarını sağlar, önceden önlem almaları konusunda faydalı olur.
Severim ama güvenemem sözünün içinde, sevginin içeriğinde olan güven konusunun ne kadar önemli olduğu, ve tamamen gerçek anlamda bütün şartları ile güvenli olduğu anlaşıldığında ancak olabileceği ve sevgisinin içine bu şekilde güveninde eklenerek ancak daha da fazla yaşatılabileceği açıklanmaktadır. Sevgilerinizin içinde güven konusunu detaylıca inceleyerek yaşatmalısınız. Ve Noven erdemsel özelliği bu konuda varlıklara yardımcı olmak, hatırlatıcı olmak üzere hazırlanmıştır.
Güven konusunu detayları ile inceleyen ve varlıkların en başta kendilerine güvenmelerini sağlayan ve varlıksal alanları söz konusu olduğunda güvenmek konusunu defalarca incelemesini bildiren noven erdemsel özelliği, bu güzel koruyucu ve savunucu özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır. Bu güvensizlik, kesinlikle rahatsız edici olmayıp, varlıklar için güveni temsil eden özellikleri ile yaşatılır. Kötülüğe karşı bir set olması amacıyla uygulanan güvensizliktir.
Varlıksal Beden Duyusal Özelliği, Varlık Bedenleri Nasıl Yapılanır? İnsan Bedenlerini Yapılandıran Duyusal Özellik
Varlıklarımız bu dünya şartlarında yaşadığı insan bedenleri için bir duyuda geliştirmiştir. Bütün bedensel özelliklerinden, yaşam şekillerine, iç organlardan, boy, ten rengi, göz rengi ve benzeri görüntülerle ilgili olan özelliklere kadar insan bedenlerinin bütün hatları ile ilgilenen bir duyusal özellikte vardır. Dünya şartlarından kurtulduğumuz zaman, işte o zaman bu bedensel görüntüyü bu duyumuz sayesinde istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Dünya insan bedeni gibi kısıtlı bir şekilde tasarlanmış özellikleri ile varlıksal bedenlerimizin bütün ihtiyaçları ve ayarlamaları ile ilgilenen duyusal özellik, diğer duyuların bu bedenlerde nasıl yerinde uygulama yapacağı gibi ve daha bir çok başka konularda çalışarak varlıksal beden ayarlamalarımızı yapar.
Zamanla gelişen insan bedeninin olgunluk ve zaman ayarları, ergenlik kurallarının uygulanması gibi aklınıza gelebilecek bütün bedensel işlemler bu duyusal özellikle sağlanır ve yine bu duyusal özellikte gördüğümüz insan bedenlerini oluşturmak ve bunun dışında beden oluşturmamak gibi kısıtlamalar şeklinde bir ayarda bulunmaktadır. Kendi hakikatini anlayan insan, zamanla bütün duyularını nasıl şekillendirmesi gerektiğini anlayacaktır ve amacımız bu kısıtlanmaları kaldırarak gerçek özgürlüğe kavuşmaktır. Varlıksal alanlarımız için en önemli özellikleri bulunduran bu duyusal özelliği içeren erdemde, sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır.
Rüya Duyusal yada Erdemsel Özelliği, Rüya Nedir?, Rüyalar Nasıl Yaşanır? Rüyada Farkındalık Olayı Nedir? Rüyanın Felsefi Tanımı
Rüyalar, varlıkların uyuduğu zaman aslında uyumayan diğer duyusal özelliklerinin varlığını da kanıtlayan, uyumak gibi bir eylemin aslında bizler gibi enerjiden oluşan varlıklar için gereksiz olduğunu ispatlar özellikleri ile, varlıkların aslında kendi yapılarını bir nevi yaşatırcasına uygulamaya soktukları düşünsel görüntüler bütünüdür. Varlıklar dünya şartlarına geldikleri zaman rüya şeklinde bir oluşum yapılanmıştır. Aslında uyumak, yemek yemek, yorulmak gibi eylemleri kendi yapısında bulundurmayan varlıksal hallerimiz, bu dünyanın kısıtlayıcı yapılanması yüzünden bu türden olaylar yaşamak zorunda bırakılmıştır. İşte rüyalarda varlıkların uyutulamayan bazı özelliklerinin hala aktif bir şekilde çalışıyor olmasının kanıtı olarak yaşanır. Mesela rüyalarda farkındalık özelliği olmaz.
Kimi varlıklarda nadiren yaşanır, üzerine yoğunlaşıldıkça ve çalışmalar sonrasında rüyalarda farkındalık duyunuzu aktif edebilirsiniz ve işte o zaman varlığınızın gerçek anlamını görebilirsiniz. Bunu nasıl yapabilirim sorusuna kısaca, bu konuda kendinizi şartlandırarak uyumaların ardından diyebiliriz. Günlerce bu konuya konsantre şekilde uğraşlar içinde olursanız yaşama imkanınız söz konusu olur... Ben şahsen bir çok kez rüyalarda farkındalık deneyimi yaşadım, yaşıyorum da ve bu bedenden kurtulmanın ne demek olduğunu çok iyi anlayabiliyorum.
Sizlerde üzerinde çalışarak, buna konsantre olarak rüyada farkındalık yaşadığınızda, çevrenizde istediğiniz her şeyin hemen değiştiğini, hayallerinizin gerçekleştiğini görebilirsiniz ve o zaman varlıksal olarak ne kadar güçlü ve kıymetli olduğunuzu anlayabilirsiniz.
Normalde bu özellik varlıkların zihin duyusu içinde gerçekleşir ancak çok sık rüyalar görenler için bir erdem şeklini alarak sonrasında çok uzun yıllar boyunca dünyada yaşayarak rüya gördüğü için varlığı bunu duyusal bir özellik şeklinde yapılandırmıştır. Ve rüyaları artık kendisine özel duyusu içinde yaşamaya başlamıştır. Her uyuduğunda, gözünü küçücük kapattığında bile rüya görenlerin bu duyusu oluşmuştur. Aynı zamanda rüyalar varlıksal alanlarınızın sizinle iletişim yollarından biri olmuştur. Ancak bu bilgi verme mekanizması da kısıtlanarak size sembollerle, anlaşılması güç şekillerle bilgi vermesi sağlanmıştır. Yoksa rüyalarınızda garip garip sembollerle size mesajların gelmesi yerine neden direk olarak konuşup, bildiğiniz lisanla size olaylar açıklanmıyor ki? Rüya araştırmacıları bunu hiç düşündüler mi? Çünkü bu özellik, size varlığınızla ilgili gerçek bilgilerinizi vermesi adına kısıtlanmıştır ve varlığınızda sembollerle, olaylarla size mesaj vermeye çalışmaktadır.
Ancak işte bu bilgiler sonrasında aydınlanan varlığınız ve kısıtlamaların kalkmaya başlaması ile varlığınızla rüyalarınızda iletişime geçebilirsiniz. Unutmayın, beyin ve benzeri organların hepsi birer araçtır gerçekleri kamufle etmek için ve rüyalarda, sizin aslında bambaşka varlıklar olduğunuzu kanıtlayan yegane olaylardır.
Varlığınız öyle çok özelliklidir ki, burada yazılan erdemler ve duyular onları tamamen tanımlamak için azdır bile... Ve obsedörler de en çok rüyaları kullanarak varlıkları kandırmaktadırlar. Işıklar içinden çıkan beyaz sakallı adamların verdiği bilgilerle, uçuşan perimsi varlıkların çağırdığı alanlar genellikle onların iyiliğin arkasına saklanarak oynadığı oyunlardır. Sizin inançlarınızı kullanarak rüyalarda size oyunlar sergilemektedirler.
Ancak bunu varlıklarınızda sizin için yapmış olabilir, buradaki kıstas size ne verdiği ve sizden ne istediğidir. Özgür iradenizi kontrol etmeye çalışan en parlak beyaz ak sakallı dedelere bile kesinlikle inanmayın! Ne rüyada ne de dünyada...
( Not: Ölüm bu konuda kesinlikle çare değildir, duyularınızın yapılandırılması sağlanmadan, kısıtlanmalar kaldırılmadan öldükten sonrada yeniden insan hayatını size yaşatmaya çalışan duyularınızın çalışmaları ile karşı karşıya kalırsınız. )
Algılamak Duyusal yada Erdemsel Özelliği, Algılamak Nedir? Algı Nedir? Algılamanın Felsefi Tanımı
Algılamak, bir olayı, konuyu, durumu, bilgiyi, şeyi fark etmek, onunla ilgili bir farkındalık yaşama durumudur. Bu durum farkındalık özelliğinden farklı olarak bilgileri, görüntüleri, yanlışları ve doğruları, detayları, sorunları, gizleri, bilinmeyenleri algılamak şeklinde ilgili olunan alanlarla ilgili gerekenleri fark etme halidir, anlama, algılama halidir. Bu algının sebepleri bir kaç şekilde örneklendirilebilir, kimileri algılarını okudukları yazılar içindeki derin anlamlar için kullanabilir, kimileri algılarını gördükleri bir manzaranın içindeki detaylar için kullanabilir, algılar farkındalık özelliğinden yerine, duruma, olaya göre yapılandırılması şekliyle farklıdır. Farkındalık özelliği, yaşamı, hayatı fark etmek, kendisinin var olduğunu ve burada bulunduğunu kendisine ispatlamakla ilgili bir özelliktir.
Algılamak sorunlarla ilgili oldukça faydalı çare olma durumu yaratır, aynı zamanda yaşam içinde de çevrede olanları algılamalısın ki yaşamın gerçek anlamda tadını çıkarabilesin, yorumlayabilesin. Her şey algılanarak yorumlanır.
Çiçeğin renginin içindeki küçük o rengi, denizin içindeki küçük o kum tanesini algılamak, algılamanın ne şekilde bir bakış açısı ile davrandığını anlatmak için yeterli olabilir. Algılanmayan şeylerin algılanması üzerine çalışan özelliktir ve normalde zaten varlıklar, bu erdemsel özellikleri nedeni ile bazı şeyleri kesinlikle algılamak zorunda kalırlar.
Ancak algılanması zor ve gerekli, bunun bir getirisi olacak olan algılamalar için bu erdem özellikle varlıklar tarafından kullanılır. Varlığın sorunu ne ise, o konu hakkında algılanması gereken ama algılanmamış olaylar, durumlar, konular, bilgiler var ise bunları saptar ve varlığın bunları algılayarak kendisine çare olmasını sağlar. Problemler söz konusu olduğunda bir dedektör gibi görme, anlama, bulma, araştırma gibi özelliklerini kullanan algı özelliğini en iyi hale getirir ve algılanmakla ilgili sorunlar hiç yaşanmaz olur. Bütün duyularla işbirliği içinde çalışan erdem yada duyu, duyuları ilgilendiren bütün konuların algılanmasını sağlayarak onlara gitmesi gereken bilgilerin yerini bildirir, tanımlar.
Anlamak erdemi ile de karıştırılmaması gereken ve farklı anlamlarda olan algılama da, bir belirteç durum vardır ve onun ortaya çıkarılması söz konusudur. Anlamak, bilgiler bütünlüğünü bilmeyi ifade etmektedir. Bir erdem olarak sevginin içindeki yerini alan algılamak özelliği, algı konusunda oldukça verimli bir şekilde yaşayan varlıkların bu erdemsel özellikleri duyu olarak yapılanmıştır ve kendi duyularına temas eden bir çok şeyi algılamak gibi üstün özelliklere sahip olmuşlardır. Bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Kendi Olma Duyusal Özelliği, Kendi Olmak Nedir?, Kendi Olmanın Felsefi Tanımı
Kendi olamayan kendi doğrusunu hiç bir zaman bulamayandır.
Kendi olmak, varlıkların kullandığı ve kendilerini, zevklerini, beğenilerini, ilgi alanlarını ve seçimlerini belirleyerek kendilerini yapılandırdığı bir kavramdır, varlıksal yapılandırma şeklidir. Varlıkların kendilerine mal ettikleri özellikleri ile ve karakterlerini oluşturan, yaşam tarzlarının bilgilerinin bulunduğu ve bu bilgilerin varlığı etkilemesi ile kendisini bu şekilde hisseden ve algılayan, beğenen, tamamen kendisinin karakteristik özelliklerini yapılandırmakla ilgili olan, beğenilerinin, alakalı olduğu konularının kayıt edildiği ve onlarla da arasında bir bağ oluşturan duyusal özelliğidir. Ve bu şekilde gün geçtikçe kendisini yapılandırarak gelecekteki kendisine yaklaşan, kendisini herkesten farklı olarak bu duyusal özelliğe eklediği bilgilerle şimdiden hazırlayan varlığın, bu sonsuz yaşam hali yolu üzerinde kendisini herkesten farklı kılan özelliklerinin, bilgi ve tecrübelerinin bulunduğu alandır.
Yaşamda var olan varlığın yaşarken beğendiği şeyler, kendisine yakıştırdığı bilgiler, karakter özellikleri O'nu diğer varlıklardan farklı yapmaktadır ve bu şekilde bütün varlıkların bu sonsuzluk yolu macerası kendi bilgi ve tecrübesine göre değişmektedir.
Herkesin hayalleri, istekleri farklıdır ve işte bunlar kendi olma duyusal özelliğimizde bilgilerin varlıkları etkilemesi sayesinde bu şekilde oluşur. İçeriğinin nasıl yapılandırılacağı ve içeriğindeki bilgilerin O'nu etkilemesi özellikleri ile özgür iradesi sayesinde, kendisini kendisinin yaratmasını sağlayan ve bunu sembolize eden duyusal özelliğidir.
Kendi içeriğindeki özelliklere göre varlıklar için bir kendi olma bilgileri düzeni oluşturulur ve nedenler, nasıllar, nerede ve ne zamanlar gibi bilgilerle kendi olma duyusal özelliği çok daha detaylı olarak varlığın özel bilgileri şeklinde yapılanır. Sürekli kullandığı yaşamsal seçimler, tavırlarının yönü ve bir varlığın kendisi olması ile ilgili olabilecek bütün ayrıntıları listeler ve yaşamdan örneklerde alarak neleri beğendiğini algılar, bunları bildirir, varlık yaşar, yaşadıkça kendisine uygun olup olmadığına karar verir ve kendi olma duyusal özelliğini şekillendirir. Ne tür müzikleri beğendiğinden, nasıl ilişkilerden hoşlandığından, renk seçimlerine, kitap konularına ve daha bir çok konuda varlığın sadece kendisine özel olan bilgi ve tecrübeleri kayıt eden duyusal özelliktir.
Ve bu özellikleri ile varlıkla ortaklaşa bir çalışma içerisine girerek varlığın kendisini yapılandırmasını sağlar. Genellikle duyusal özellik şeklinde tezahür etmiş olan erdem, belki kimi varlıklarda erdem şeklinde olabilir, kendilerine ait olma durumunu çok benimsemiş olan, bütün olaylarda ve konularda kendi isteklerine göre karar verme ve kendi karakterini şekillendirme yolunu sürekli benimsemiş olan varlıklarda bu duyu yapılanmıştır.
Herkesin yolu, böyle farklı varlıksal özellikler sayesinde farklı olur ve kendi olmayı başaramamış varlıklar kendi yollarını da henüz bulamamış olurlar ve başka yolları takip etmek zorunda kalabilirler. Mesela, kendi kişilik ve karakterine uymadığı halde başka seçimler yapmak gibi, kendi olmayı benimsemeyen varlıklarda bu gibi davranışlar söz konusu olur.
Varlıklar için her zaman en önemli şey, kendileridir, kendilerini yapılandırmalıdırlar ki, çevrelerine de o denli katkı sağlayabilsinler. Bu sebeple kendi olmak duyusal özellikleri onların bütün kendilerine ait olan bilgi ve tecrübeleri için çalışır. Kimilerinin kırmızdan hoşlanması, kimilerinin sarıyı beğenmesi, kimilerinin rock müzik dinlemesi, kimilerinin klasik müzikten hoşlanması, işte zamanında kendi olma duyusal özelliklerine bazı sebeplerle ekledikleri bu bilgiler yüzünden meydana gelmektedir. Bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır ve bu duyusal özellik, varlıkların birbirinden farklı olmasını sağlayan sebep olarak bulunur, gereken şekilde varlıksal alanlarda çalışır.
Pedofili ve Ensest İlişkilerin Zararları, Pedofilinin ve Ensest İlişkilerin Zararlarının Felsefi Açıklaması
Varlıkların bazı yaşamsal özellikleri öyledir ki ancak kendi seviyesindeki varlıklarla bunları yaşadığı zaman sağlıklı bir şekilde ondan faydalanabilir. Mesela cinsellik, bir varlık, henüz ilk ergenlik çağları olsun diyelim yaşamının, ve başka bir varlıkta yaşamının yaşlılık zamanlarında olsun diyelim, ve onların cinsel birliktelikleri söz konusu olduğunda, bu cinselliğin karşılıklı olarak duygu ve düşüncelerin paylaşılması anlamına gelmesi ve bu paylaşımın direk ve aracısız bir şekilde karşılıklı olarak birbirlerini anlamasını istemesi gibi durumlarında söz konusu olması ile, bu iki varlığın bu durumu yaşaması sonrasında ortaya zevk, memnuniyet, mutluluk çıkarmayacak ve bunun yerine pişmanlıklar ve şaşkınlıklar, rahatsızlıklar söz konusu olacaktır.
Çünkü birbirlerinin seviyelerinde olmayan zihinsel yapıları, algıları, düşünceleri, istekleri ve buna benzer bütün alanları kendisinin çok altında ve kendisinin çok üstünde bir bilgi ve tecrübe tarafından anlama ve algılama konusunda zorlanmaya tabi tutulmuştur ve bu zorlanma, sonrasında cinselliğin özgürlüğünü yaşayamayan çiftin tamamen mutsuz olarak ayrılmasına neden olur ve bu durum bu sebeple yasaklanmıştır.
Seviyeler arasındaki gelişimsel farkların söz konusu olduğu zamanlarda cinsellik gibi aşk gibi özel ilişkiler farklı seviyelerdeki varlıklar arasında yaşanmamalıdır, yaşanınca sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu gibi özel ilişkiler çok yoğun duyguların paylaşımını sağlamaktadır ve birbirlerine denk olmayan duygusal paylaşımlar, istekler, bakış açıları kesinlikle birbirlerine zarar verici sonuçları doğurur. Birine ağır gelen diğerine az gelir ve olayın özelliği gider, içeriğindeki erdemsel yapı yok olur.
Bu sebeple bütün varlıklar bu gibi özel ilişkileri ancak kendi seviyelerindeki varlıklarla yaşarlar ve bu örnekle böyle şeyler yaşanmamasının nedeni de felsefi olarak ortaya çıkmış olur. Bu gibi özel ilişkiler, seviye farklılıklarını göz ardı ederek yakınlaşmalar, bilgi ve tecrübelerin birine fazla diğerine az gelmesi durumunu yaşatacak her hangi bir olay, birliktelik, ilişkiler kesinlikle yasaktır. Olayın ahlaki olarak açıklaması ve küçüğün yaşadığı rahatsızlıklardan bahsetmeye gerek bile yoktur. Oldukça saçma, uygunsuz ve tamamen yasaklanması gereken olumsuz bir eylemdir. Bu gibi evlilikleri ve eşleşmeleri kendilerince haklı gösterenlerin sebepleri de kendi düzensiz davranışı gibi olumsuzdur, yasaklanmalıdır. Ne mutlu ki zaten bir suç olarak adalet makamlarınca da tanımlanmaktadır.
Aynı zamanda bu yasak, bir aile de babanın ve annenin, ve diğer akrabaların zamanında onların büyükleri olmaları nedeniyle kendilerinde yapılandırdığı yasak bilgisi yüzünden, bu yasak bilgisinin içeriğinde bulunan çocukların pedofili kavramının içerisine girmesi, çok uzun bir süre bu şekilde iticiliklerle algılanacağı ve olumsuzluk olarak sayıldığı için, zaman geçince büyüyen çocukların ergen olması da aile bireylerinin çocuklarına bu yasağın dışında bakmasına sebep olamaz, hala bu yasağın etkisinde olurlar ve çıkarılmamalıdır da ve bu uygulama sayesinde bütün ensest ilişkilerde otomatikman yasaklanır.
Bu gibi yanlış ilişkiler aile kavramlarının içerisinde bir olumsuzluk ve düzensizlik meydana getirir ki, bu açıdan bile yasaklanması gereken özelliklerdedir. Anneler ve babalar için çocuklarının hiç bir zaman büyümeyeceğini sanmalarını kendilerinde bu gibi bilgileri yıllardır bulundurmalarından ( hem de annelik, babalık ve aile kavramlarının erdemleri ve oluştu ise duyuları nedeniyle ) anlayabilirsiniz... Cinsellik ilişkisi, yaşandığında varlıkları birbirlerine özellikler bakımından eşitlemek üzere bir oluşumun yaşanması üzere düzenlenmiştir ve babası ve annesi ile çocukların birbirlerine bu şekilde bir eşitlenme durumu,( ebeveynlerin çocukları ile aralarında olan onları büyütmek, korumak ve sorumluluk almak ve akabinde bunları yapmak için saygıyı yaşanılır tutmak ve sözlerinin uygulanabilir güvende olmasını sağlaması gerekecektir ancak bu gibi yanlış ilişkiler buna engel olmaktadır) ailesi ile cinsel ilişkiler içine giren çocukların kendilerini ebeveynleri ile aynı zihinsel ve varlıksal seviyede görmesi ve bu şekilde yetişmesi yanlışlığını ortaya çıkarır ki buda başka bir sebep olarak zaten görülebilir, ve bu gibi ebeveynlerde çocuklarını büyütmek, korumak ve sorumlulukları ile ilgili olmak şeklinde başarılı olamamışlardır.
Kesinlikle her açıdan ergen bile olsa, annelik içeriğinde çocuklarının sadece iyiliğini düşünmesi ile ilgili ve babalıkta aynı şekilde bir görevi ifa etmekle ilgili olur ve bu örneklerle çocuklarına zarar vereceklerinin bilinmesi, pedofili yasağının dışında bu gibi ensest ilişkileri de yasaklar. Bu yasakları yasak olarak yaşatan varlıklar sevgiye uyumlu olarak yaşamak konusunda kendi varlıksal alanlarını yapılandırmış olurlar. İçerikleri olarak iki yanlış ilişkide tamamen sevginin yapısına ters olarak yaşatılır, sevgiyi yok eden etkileri sağlar, bütün varlıklar kendi varlıksal alanlarında, zihinlerinde, çevrelerinde bu ilişkileri kesinlikle yasaklamalıdırlar...
Sevgiyi Yok Edici Özellikleri Olan Taciz, Tecavüz, Gasp ve Sadizm Olumsuz Eylemlerinin Zararları ve Felsefi Tanımları, Taciz Nedir?, Tecavüz Nedir? Gasp Nedir? Sadizm Nedir?
Taciz, bir oluşuma yada varlığa istemediği bir şeyi zorla yapmaya çalışmaktır, tecavüz istemediği bir şeyi zorla yapmaktır, gasp ona ait olanları zorla almak, sadizm yine bu zorla ve içeriğinde olumsuz eylemlerin bulunduğu hareketleri cinsellik ve benzeri ilişkiler içinde de yaşatmaktır. Bunların hepsi varlıkların bütün alanlarında tamamen yasaklanmalıdır. Hiç kimse, hiç bir oluşum bu gibi istenmeyen şeyleri zorla yaptıramaz. Varlıklar özgür iradeleri kapsamında kendi hayatlarını diledikleri gibi şekillendirirler ve bu şekillendirme kesinlikle başkalarına zarar verici özelliklerde olmamalıdır. O zaman bilgideki özgür irade kanununa ters davranması sebebiyle haksız duruma düşer ve bu durumda hakkında varlıkların gerekenleri yapması haklı bir davranış şekli olur. Taciz söz konusu olduğu zamanlarda karşıdaki varlığın bundan rahatsız olup olmaması gözlenir, eğer rahatsız olmuyorsa zaten zorlama eylemi de söz konusu olmaz.
Tacizler zorla ve istenmeyen şeylerin yapılması şeklinde tanımlanır ve bu olumsuz eylem sevgiye ters bir şekilde yaşatılır. Tecavüz ise yapmaya çalışmanın dışında tamamen eyleme geçerek bunu gerçekleştirmektir, varlığın bütün hak ve hürriyetlerine saldırmaktır, özgürlüklerine sahip çıkmaya çalışarak iradesini kontrol altına almak, tecavüzü tanımlamaktadır.
Bir çok konuda taciz ve tecavüz söz konusu olabilir. Zihinsel ve bedensel, cinsel, yaşamsal tacizler, tecavüzler tamamen varlıklara zarar veren ve toplu yaşam alanlarında kesinlikle uygulanmaması gereken olumsuz eylemlerdir. Gaspta özellikleri ile bu iki eyleme benzemektedir ve başkasına ait olanları zorla almak, başkasına ait olan alanlara zorla girmek, tehdit ve baskılarla başkasının hakkı olan şeylerde hak iddia etmek gibi tanımla açıklanabilir ve içeriğinde zorlama, baskı, tehdit, şiddet olan her şey haliyle olumsuzdur ve gaspta bu olumsuz eylemler arasında yerini alır. Bu örneklerle benzer olumsuz eylemlerinde neler olduğunu anlayabilirsiniz.
Aynı zamanda birde sadizm şeklinde isimlendirilmiş ve cinselliğin içerisinde olumsuz eylemleri de katarak cinselliği yaşatma eylemi vardır ki, buda tamamen sevgiye ters olarak yaşanmaktadır. Cinsellik, anlamı ve yapısı itibarı ile tamamen sevgiye uyumlu bir varlıksal özelliktir ve içeriğinde sadistçe arzuları ve istekleri yaşatmak zamanla cinselliğin yapısında, cinsellik duyusunda bozulmaları sağlar ve varlıklar yaşadıkları her olayın içinde olmaması gibi cinselliğin içinde de kesinlikle olumsuz eylemlerin hiç birinin olmamasına dikkat etmelidirler.
Aslında bir çok cinsel sorunlar olumsuz eylemleri varlıklarında yaşatan varlıklarda ortaya çıkmaktadır. Olumsuz eylemler yapıları itibarı ile düzensizlikler meydana getirmektedir ve bunları varlıksal alanlarında yaşatan varlıklar, kendi bünyelerinde, yapılarında, bedenlerinde, varlıksal alanlarında, duyularında, enerjilerinde düzensizlikler meydana getirmektedirler. Ve varlıklar kendilerinde, zihinlerinde, çevrelerinde bu gibi olumsuz eylemleri yasaklamalıdırlar. Taciz, tecavüz, gasp ve sadizm ve bunlara benzer içerikli olumsuz eylemler, sevgiyi yok edici özellikleri ile bulunmaktadır ve kesinlikle varlıklara çok fazla zarar verici özelliklerdedir. Kesinlikle yaşatılmamalı ve yasaklanmalıdır.
Varlık, Varlıksal Alan, Ruh Nedir?Varlığın, Ruhun Felsefi Tanımı
Varlık ve varlıksal alan olarak yazılarımızda sürekli bahsettiğimiz kavram sizsiniz, benim, onlardır, geçmişten bugüne kadar bu kavram için ruhta denilmektedir. Varlık, varlıksal alan, ruh yapısı itibarı ile eşi benzeri olmayan enerjetik güçlerden oluşan bir oluşumdur. Bu enerjetik güç kendi kendine yetebilen, bazı şartlar ve durumlarda tükenmesi söz konusu olmayan, kendi yapısında, zihin olarak, merkez olarak ve bilinç olarak bulunan varlığın istediği her şeyi oluşturabilme, yapabilme yeteneğine sahip bir güçtür. Duyular olarak bahsettiğimiz bir çok varlıksal organ şeklindeki yapılarla varlıkların yaşam düzenleri oluşturulmuştur. Bu duyular içeriğindeki bilgileri çok iyi bir şekilde uygulatabilecek enerjetik güçlere sahiptirler. Ruhlar, düşünen, inceleyen, araştıran, gözlemleyen, sebep sonuçlar çıkaran, yaratılışı yorumlayan ve bu sonuçlardan kendisine bilgi ve tecrübeler çıkarıp edinimler kazanan özellikleri ile sonsuz varoluşun açıklamasını yapacak, yapan oluşumlardır. Çevresini tanımlamak ve kendisini bir yere koymak, bir anlam getirmek gibi olağanüstü özellikleri vardır. Her şeyden bu özellikleri ile ayrıdır. Atıl değildir, üretken ve yapıcı, düzenleyicidir. Sevginin içeriğindeki bütün bilgi ve tecrübeleri uygulamasının yanı sıra, bunlar gibi sonsuz olan iyi bilgiler ortaya çıkararak onları kendi yapısın da yaşatabilme özelliklidir. Ne kadar kıymetli olduğunuzu yeniden bu cümle ile hatırlayabilirsiniz..
Sizlere evrende bir noktasın ve çok kıymetsizsiniz şeklinde varlıksal alanlarınızın değerini bilmemeniz adına bir çok yalan bilgi verilmiştir ve bu gibi yanlış bilgilerle varlıklar kendi potansiyellerini görememişlerdir. Normalde hiç bir şekilde varlık, ruh var olma eylemi yaşadıktan sonra yok olamaz ancak bunun olması varlığın, ruhun yapısına ters olan bazı bilgi ve tecrübeleri onda bütünleştirmekle söz konusu olur. Bunlar düzensizlikler meydana getirir, ruhsal enerjileri tüketmekle ilgili olan yapılanmaları sağlar. Normalde varlıkların bu gibi olumsuz eylemler kendi yapılarında yoktur ve bunlar tamamen bu dünya şartlarında empoze edilmeye çalışılan bilgi ve tecrübelerdir. Bunları yaşattıkça ruhlar obsede edilebilmektedir ve sevgiye mümkün olduğu kadar uyumlu olan varlığın bu şekilde yapısı bozulabilmektedir.
Bunlar olumsuz eylemler olarak bahsettiğimiz varlıklara zarar veren kötü bilgi ve tecrübelerdir ve dahilinde obsede olmak kavramlarıdır. İşte bunlar dışında ruhlara, varlıklara, varlıksal alanlara yaratılış içindeki hiç bir kuvvet zarar veremez, güç yetiremez. Bilginin iradesi kanunu tam olarak uygulatan ve yaşatan varlıklar olarak sonsuz zamanlar boyunca kendi kendine yetebilen ve sevgi içinde istediğini yapabilen varlıklar olarak yaşarlar.
Sonsuz zamanlar boyunca kendi kendini tüketmek ve yok etmek yolunu seçmediyse, kendi kendine yetebilecek gücü, enerjisi, isteği, varlığına bağlılığı asla bitmeyecek özelliklerde yapılardır. İşte sizi de obsedörler tarafından kıymetli kılan böyle özelliklerde olan ruhsal, varlıksal yapılarınız, enerjilerinizdir. Bu dünya şartlarındaki gördüğünüz insan bedenleri ile bu yapıların varlıkları gizlenmiştir ancak bu giz bile, böyle üstün özelliklerdeki kendinizi saklayacak şekilde olmaktan çıkmıştır. Ruh konusu, günümüz dünyasında bilinen bir kavram, tanınan bir kavram olarak bulunmaktadır ancak amacı, yapısı ve nedenleri üzerine bilgisizlikler söz konusudur. Bu insanlık için bir artıdır, en azından ruh kavramını benimsemiş olan insanlık, şimdi sadece onun yapısı, amacı ve içeriği ile ilgili bilgilenme aşamasındadır ve İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü tamamen bu konunun aydınlatılması amacı ile hazırlanmış bilgilerdir.
Dünya şartlarından kurtulan, duyularındaki ve varlıksal alanlarındaki kısıtlanmaları bitirmiş olan varlıklar, ve haliyle sevgiye uyumlu bir şekilde düzenlemiş oldukları varlıkları ile, işte o zaman gerçek özgürlüğü tadacaklar, varlık olmanın, ruh olmanın ne kadar kıymetli ve eğlenceli ve yaşanılır bir durum olduğunu anlayacaklardır.
Ruhunuzun, varlığınızın saklanamadığı gerçeklerden biridir düşünceleriniz, hayalleriniz, rüyalarınız ve benzer bir çok olay varlığınızın, ruhunuzun kanıtı olarak tarafınızca kullanılmaktadır. Yaratılış aslında sevgi ile ilgili bir kavramdır, var olmak sevgi ile ilgili olan bir erdemdir, ancak bunun aksi gibi davrananlar bizi ilgilendirmemekle birlikte ruhları yani varlıkları da gerçek özgürlüğe kavuşturacak tek yol sevgi varlığı olmakla ilgili olacaktır.
Ruhsal güçleriniz, enerjileriniz en iyi kendisini bu kavramın yaşatılması ile korur, yeniler, tükenmeyen gücüne bu şekilde güç katar. Siz nasıl isimlendirirseniz isimlendirin, gördüğünüz kamufle amacı ile bulunan insan bedenlerinin görünmeyen alanlarında bir ruh, bir varlıksal alanınız bulunmaktadır. İnsan bedeni şeklinde yapılanmış olan varlıksal beden duyunuzun enerjisi içerisinde merkez bir alanda ve kamufle beyin ile iletişim içinde olan bir kürenin içinde bütün duyularınız ve varlıksal özellikleriniz bulunmaktadır. Tüm bu varlıksal alanınız, kendisine göre kendisini koruma özelliklidir ancak daha öncede denildiği gibi olumsuz eylemler ve obsesyon ancak bu korumayı açabilmektedir. Bu olumsuz durumun dışında varlıklar, ruhlar zarar verilemez özellikleri ile yaratılış içinde bulunurlar.
Uygulanabilen sevgilerle varlıklarınızı, ruhlarınızı korumanız ve gücüne güç katmanız dileğiyle...
Konsantrasyon Erdemsel Özelliği, Konsantrasyon Nedir? Konsantrasyonun Felsefi Tanımı
Konsantrasyon, bir alana, konuya, duruma odaklanarak o alan, konu ve durumun bilgisini alabilme özelliğidir. Konsantre olunan şeyler konusunda varlıklar bilgiler edinir, konsantre olmadığı alanlarda neler yaşandığını o an tam anlamı ile bilemez, nereye odaklanılıyor ise o an o alanın, durumun bilgilerini alıyor ve gereken şekilde uygulamasını yapıyor anlamına gelir. Konsantrasyon, ilgili konuya oldukça fazla şartlanarak onunla ilgili merkez bilgileri, ilgili olan bütün bilgileri alabilmekle ilgilidir. Mesela, şuan Vil Solivyes tamamen bu bilgileri yazmaya konsantre olmuştur ve yazarken aynı zamanda hataları, yanlışları düşünmektedir, anlamlarını düşünmektedir ve şu an varlıksal durumu tamamen bu bilginin yazılmasını takip etmektedir ve şu an başka bir yerde olanlarla ilgili olamamaktadır. Kendisini bu duruma konsantre etmiştir ve bu şekilde odaklanma sayesinde bilgileri amacına uygun şekilde oluşturabilmektedir.
Konsantrasyon sayesinde işler çok başarılı bir şekilde yapılır. Tamamen işler ile ilgili olmanın da dışında yaşamı algılamakta bir konsantrasyon meselesidir. Gerçeklik algısı da konsantrasyonla ilgili olarak kendisini açıklar. Konsantre olmak durumu, ilgili olunan konuya tamamen şartlanmış bir zihinsel alan ve o konu ile bir bütünmüş gibi düşünmek, bakış açısı geliştirmek ve konu ile ilgili olan bütün alanları sürekli ve daim bir şekilde incelemek haliyle yaşatılır.
Varlıklar içinde, bulunduğumuz ortam genel olarak tanımlanırken dünya hayatına konsantre edilmiştir ve yaşam alanı olarak buradaki yaşam şartlarına, bedenine, bütün duyuları konsantre olmuştur ve bu şekilde de bir alana odaklanmak tanımı ile kendisini yaşatmaktadır diyebiliriz, konsantrasyonu açıklamakla ilgili olarak. Ve bu haliyle de çok daha geniş bir şekilde konsantre olma durumu yaşanır.
İşte konsantrasyonun bu özelliklerini bilen varlıklar, gerektiği zamanlarda bu özelliğini kullanırlar ve aynı zamanda bütün duyuların yada ilgili olarak nere varsa, konsantrasyon özelliğini kullanarak gereken bilgilerin algılanmasını sağlarlar. Farkındalık duyusal özelliği ve bir çok duyuyu ilgilendiren ve fark etmenin daha başka bir hali gibi yaşanan konsantrasyon özelliği, erdemler arasındaki yerini alır ve sevginin içeriğinde gereken şekilde çalışır. Konsantrasyon varlıklarda bir erdem olarak bulunmanın dışında, bütün yazılarımızda belirttiğimiz gibi bu özelliği çok fazla kullanan varlıklar için duyu olarak geliştirilmiş olması çok mümkündür. Konsantre özelliği ile yaşam çok daha detayları ile yorumlanır, gizli olan bilgiler çok daha çabuk ve kolay bir şekilde açığa çıkarılır, işler ve çalışmalar çok daha başarılı bir şekilde sonuçlanır. Sevgiyi tamamlayan varlıksal erdemlerden bir diğeridir.
Mücadele Erdemsel Özelliği, Mücadele Nedir? Mücadelenin Felsefi Tanımı
Mücadele, bir konu, olay yada amaç için yapılan zorlu girişimleri, çalışmaları, bir çok erdemden oluşan çabaları ifade eden bir erdemdir. Gereksiz olan mücadeleler de konusunun anlamsız olması ile ilgili olur ve gerekli olan mücadelelerden kesinlikle kaçınmamak gerekir ve bu mücadele sonucunda mutlaka elde edilen bir fayda söz konusu olmalıdır. Zorluklar mücadele girişimi ile aşılır. Mücadele etmek savunduğun amacı yaşatmak ile ilgili olan, aynı zamanda gelişimsel etkileri de bulunan, içeriğinde cesaret ve zeka, çalışmak ve benzeri şekilde bilginin ve aklında ortaklaşa çalışması gibi bir çok erdemsel birlikteliğinde bulunduğu amaçları olan ve varlıklar için özellikle bu dünya şartlarında olması gereken bir özellik olarak yaşanır. Mücadele etmek sabırda gerektiren, azimde gerektiren bir konudur. Karşısına çıkan engelleri aşmaya çalışmak mücadele etmek demektir.
Mücadele, başarmak için yılmadan çalışmak anlamına da gelir. Mücadeleyi kabul etmeden, onun gerekliliğini ve anlamını tam olarak bilmeden zorluklara karşı durulması konusu zorlaşır.
Savunduğun, inandığın, olmasını istediğin şeyler hakkında yılmadan ilerleme gayreti ve bu uğurda gösterilen çaba ve cehitler mücadeleyi tanımlar ve sevginin içindeki yerini alarak ve erdem olarak gereken şekilde çalışır.
Varlıklar mücadele erdemini kendilerine yaşattıklarında ve mücadeleler sonunda başarıya ulaştıklarını anladıklarında artık bu erdemi uygulamak konusu onlar için bilinen bir kavram olarak anlaşılır ve başarıya giden yol olarak varlıksal alanlarında yaşatılır. Dünya şartlarında bir çok konu ile ilgili olarak mücadele etmek zorundayızdır ve olumsuz eylemlerden sakınmak, onları varlıksal alanlarımızdan çıkarmak konusu da mücadele isteyen çalışmalardır ve varlıksal alanlarınızda kendinizle yapılan mücadele olarak tanımlanır. Bütün başarıların arkasında belirli bir mücadele çalışması söz konusu olmuştur. Bu güzel ve değerli özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemlerden bir diğeri olarak bulunur.
Vil Şil Zi Erdemsel Özelliği, Vil Şil Zi Nedir? Vil Şil Zi'nin Felsefi Tanımı
Bu erdem, varlıkların kendileri ile temas eden her şeyin içeriğini, bilgisini, nedenlerini sorgulaması, anlaması adına hazırlanmış bir erdemdir. Yani biri size bir şey verdi, alelade bunu almak durumunu yaşamanızda bir haldir ancak bu erdemle bunu size neden verdi, ve verilen şeyin içeriğinde ne var gibi, yada marketten almak istediğiniz bir şey var, yine alelade almak konusu olabiliyorken aldığınız şeyin içeriği nelerden oluşuyor, son kullanma tarihini sorgulamak, yapısını incelemek, detayları ile ilgili bilgi almak gibi Vil Şil Zi erdeminin çalışmasının mahiyeti açıklanabilir. Sizinle temas eden bütün olayların, konuların içeriğini öğrenmek, bilmek zorundasınız, onların içinde size faydalı ve zararlı olabilecek oluşumların olması söz konusu olabilir ve bu konuda kendinizi koruma altına almanızı sağlayan özellikleri ile bu erdem, varlıklar için hazırlanmıştır.
Yaşamda bir çok şeyi önemsemeden yapmaya alıştırılmış bir düzende yaşamaktayız ve Vil Şil Zi erdemi, yaşamınızın her anını önemsemenizi ve sizinle temas eden her şeyin yapısını, detaylarını, bilgisini öğrenmenizi size hatırlatır.
Bunu bir alışkanlık haline getirerek uygulamasını yaptıkça artık zamanla ne kadar kolay bir erdem olduğunu anlayabilirsiniz. Bu düzensiz yaşam hali içinde ilk başlarda yorucu yada uğraş gerektiren bir konu olarak gelebilir ancak bu erdeminde uygulanması adına metotlar uygulandıkça basite indirgenebilir hal almaktadır.
Size verilen kitabın içeriğini, size sunulan yemeğin içindeki malzemeleri, size söylenen sözlerin nedenlerini ve bunlar gibi sizinle temas eden şeylerin inceliklerini bilmeniz konusunda size yardımcı olan Vil Şil Zi erdemi varlıksal alanlarınızda, bu erdemin varlığına inandığınız ve uygulamaya başladığınız zaman yapılanır ve gereken şekilde çalışır. Bu güzel aydınlatıcı ve koruyucu, bilgilendirici özellikleri ile sevginin içerisindeki yerini alır. Şil Zi yapmak gibi de tanımlanarak kendinize anlamı ile ilgili olarak yer verebilirsiniz. Güvendiğiniz, bildiğiniz, inandığınız şeylerin dışında özellikle, Şil Zi erdemini uygulamayı benimseyerek kendinize faydalı bir özellik katmış olursunuz.
Gülmek ve Güldürmek Erdemsel Özelliği, Gülmek Nedir? Güldürmek Nedir? Gülmek ve Güldürmenin Felsefi Tanımı
Gülmek, komik olan bir durum sonrasında varlıktan ortaya çıkan rahatlatıcı bir reaksiyondur ve niteliği ile ilgili oldukça iyi hissettirmektedir. Komiklik ise bu olayın eğlenceli ve kişiden kişiye göre değişen şekilde şaşkınlık ve ilginçlik konularının bir reaksiyon yaratacak davranışlarla sergilenmesi sırasında ortaya çıkan anlamsal bir kavramıdır ve bu davranışları gören, izleyen oluşumlar ve varlıklar, yine kişiden kişiye göre değişen tarzları ile gülmek denilen durumu yaşarlar. Bütün varlıkların kendi olmak duyusunun içerisindeki bilgilere göre gülmek ve güldürmek konuları değişmektedir ve bunlara göre kendisine komik gelen durumlara gülmektedirler. Sevgiyle uyumlu olan komikler tabii ki varlıklar için en iyi gülme fırsatı sağlamaktadır.
Yoksa dünya şartlarında varlıkların birbirlerini aşağılamasına gülmek gibi, birbirlerine argo konuşmasına gülmek gibi komiklikler olumsuz eylemleri de içerisine katmıştır. Bunlara gülmek aynı zamanda bu eylemlerin kendisi ile temas edilmesini sağlamaktadır ve varlıklar bu konuda dikkat etmelidirler. Güldüklerinizi kabul etmek gibi bir yanlışın içine girmemelisiniz.
Mesela yolda giderken önünüzde birinin ayağı kaydı ve yere düştü, bu durum size komik gelebilir ancak O'na yardım etmemenizi ve O'nu rencide edecek şekilde gülmenizi sağlayacak şekilde bir davranış sergilememelisiniz.
Aynı zamanda başkalarını rencide etmek için gülmek konusu tamamen başka bir eylemdir, bu gülmeler argonun içine giren, varlıkları küçük düşürmek için yapılan eylemlerdir. Bahsettiğimiz gülmek bu olumsuz eylemlerle ilgili olanları değildir.
Gülmek, kimilerine göre bir ses çıkarma olayı ile de eğlendiğini ifade etme durumudur. Eğlenceli bir sestir bu, mesela: ha, ha, ha... gibi... Ve oldukça faydalı bir özelliktir. Güldükçe varlıklar kendilerini iyi hisseder, gülmek bir olumsuzluk söz konusu olduğunda olayı hemen olumluya yönlendirir, ortamdakileri pozitif düşünmeye çağırır ve gülümseyen bir varlığın her zaman izlenimleri daha iyi olacaktır. Gülümsemek, mutlu, iyi, keyfinde olduğunu ifade ederken, asık suratlılık olan zıddı bir sorun olduğunu ifade eder. Dolayısı ile yaşam halindeki herkes gülümseyerek davranmayı ve yaşamayı kendilerine alışkanlık edinmelidirler ve bu gülümseme, sevgi anlamları ile dolu olan bir davranış biçimidir. Umut vericidir, ilişkileri düzenleyicidir, keyif ve mutluluk verir, hayatı yaşanılır kılan özelliklerdedir.
Yaşam hallerimizle var olduğumuz için mutlu olduğumuzu ifade eden davranışlarımızdan biridir gülümseme... Bizi biz yapan şeylere sahip olduğumuz için sevinirken, güzellikleri düşünürken gösterdiğimiz pozitif reaksiyondur gülümseme. Aynı gülümseme, kahkahadan farklı olarak normal bir davranış şeklidir de. Kahkaha, gülmenin çok daha fazla reaksiyonla yapılanıdır, yani çok eğlenmiştir ve etkisi uzun sürmüştür. Bu hallerin gülmek erdeminin içerisinde oluşan kahkaha tanımı ile adlandırılmasını yapabiliriz.
Bu örneklerle gülmek iyi ve sevgi ile ilgili olan bir erdemdir şeklinde tanımlanır. Varlıklara kendilerini iyi hissettiren gülmektir, birde güldürmek daha da güzel bir erdem olarak başkalarına kendisini iyi hissettirmek için komiklerin yapılmasıdır diyebiliriz.
Tabi her zaman gülümseyerek var olmak gerekirken, gülmek ve güldürmek konuları da yeri ve zamanı olan duygusal durumlar olarak bulunur. Çok ciddi ve hayati önem taşıyan işler söz konusu iken bir espri patlatmak, yersiz ve zamansız olabilir, zaten kimsede gülebilecek adaptasyon bulamaz, ama bu işleri bile gülümseyerek yapmalıyız, çünkü işler önemli olsa bile gülümsemek moral kaynağı olarak doğru düşünmeyi desteklemektedir. Bu bahsedilen tanım sahte ve zorunlu bir şekilde yapılan gülmek ve gülümsemek değildir, bunu yapmak samimi, içten ve gerekli olarak bir varlıksal hal şeklinde yaşanır.
Ve gülmek ve güldürmek erdemi bir varlıkta erdem şeklinde bulunmaktadır ve diğer bir çok varlıkta ise, özellikle komedyenlerde mesela, duyu olarak yapılanmıştır ve onlar ne yaparsa yapsın güldürmek gibi harika özelliklere kavuşmuşlardır. Bu güzel ve faydalı, yaşamı renklendiren, hayatı yaşanılır kılan gülmek ve güldürmek erdemleri sevginin içerisindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Gülümseyerek davranmayı, yaşamayı sürekli uygulayan varlıklar zamanla bunun ne kadar faydalı bir erdem olduğunu anlarlar, gülmek ve güldürmek erdemlerinin kendilerine faydası olduğu gibi çevrelerine de faydası olur.
Erdemlerin İçine Karışmış Olan Olumsuz Eylemler, Erdemlerin Olumsuz Eylemlerden Arındırılması, Erdemlerin Kötüye Kullanılması, Erdemlerin Yozlaştırılması
Dünya şartlarında bir çok erdemin içine olumsuz eylemler karışmıştır ve varlıklar erdemleri bu şekilde yanlış uygulamaya başlamışlardır. Bu durum erdemlerin varlıklar ve yaşam üzerindeki etkisini yok eden sebeplerden biridir.
Mesela, cinselliğin içinde karışan olumsuz eylemler neticesinde sadizm, taciz, tecavüz ve benzeri şekilde eylemler yaşanmaya başlamıştır. Gülmek ve güldürmek erdemlerinin içine aşağılayıcı ve küçük düşürücü, hakaretlerin edildiği olumsuz eylemler karışmıştır ve ortaya kendi erdemsel özelliğini tam olarak yaşatamayan gülmeler ve güldürmeler çıkmıştır. Öğretmek erdeminin içine baskı ve tehditlerle öğretmek gibi olumsuz eylemler karışmıştır ve öğrenilen şeylerde sorunlar ortaya çıkmıştır. İşte bu ve benzeri şekilde varlıksal erdemlerin içerisinde olumsuz eylemler gizlice, kimi zaman açık bir şekilde yaşatılmaya başlanmıştır ve erdemlerin, erdemsel özellikleri yok edilmeye çalışılmaktadır.
Varlıklar bu konuya dikkat ederek bütün erdemleri içeriğindeki bilgiler gibi temiz ve faydalı olacak şekilde yaşatmalıdırlar ve sevgi filtresi gibi uygulamalarla erdemleri bu olumsuzluklardan temizlemelidirler. O zaman erdemlerin gerçek güçleri ile tanışmış olurlar. Bu sinsilik içindeki oyunu varlıklar durumun farkında olarak bozmalıdırlar. Erdemlerin kötüye kullanılması, erdemlerin yozlaştırılması şeklinde de bir tanımla anlatılmak istenen daha açıkça ifade edilebilir.
Ayrıntıcılık ve Detaycılık Erdemsel Özelliği, Detaycılık Nedir? Ayrıntıları Görmek Nasıl Olur? Ayrıntıcılık ve Detaycılığın Felsefi Tanımı
Ayrıntılar, her olay ve durumda ve birde bir çalışma içinde bulunuluyorsa, ki yaşam zaten kendi yapısı ile ilgili bir çalışma halidir, bu çalışma esnasında ayrıntılar kesinlikle daha çok anlamak, daha çok bilmek, daha çok görmek, daha çok başarabilmek, algılayabilmek ve çözüm bulabilmek gibi bir çok olaya sebebiyet veren özellikte bir bakış açısıdır, inceleme ve gözlem halidir, özelliğidir. Detayları araştırmak, konuya dair başka bilgileri bulabilmek ayrıntıcılık erdemsel özelliği ile sağlanır. Yaşamda bir çok şeyin kendisine ait bir ayrıntısal, detaylı bilgileri bulunur. Yani kendi öz bilgisinin dışında ve buna bağlı olarak başka bilgiler, yakınındaki, içeriğindeki, çevresindeki, öncesindeki, sonrasındaki bilgiler ve onunla ilgili olan her yerin en ince detaylarına kadar incelenmesi, ayrıntılarını bulabilmek adına bir çalışma halidir ve bu yolla edinilen gözlemler, incelemeler ayrıntıların görülmesini ve ortaya çıkarılmasını sağlar.
Bu yolla bir çok sorun bulunabilir, bir çok çözüm bulunabilir, bir çok yol denenebilir, bilinmeyenler anlaşılır, görülür, bulunur. Çok yönlü düşünerek ve bakarak konu hakkındaki bütün bilgileri, özellikleri, alanları, durumları incelemek ayrıntılara ulaşmaya sebebiyet verir. Sizinle temas eden olayların, konuların yada bilgilerin içerisine gizlenmiş olan gizli saklı oluşumları, bu erdemsel özellik sayesinde ortaya çıkarabilirsiniz.
Ve konu hakkında bu erdem sayesinde elimizde bir çok veri bulunur ve bu yüzden o konu hakkında çok daha kararlı ve bilgili olarak çalışmalarımıza devam ederiz. Ancak bir çalışma ile ilgili bütün bilgiler elimizde yok ise işte o zaman aslında her şeyi anlamış ve onu başarmış, o işteki çalışmamız yeterli olmuş anlamına gelmez. Bir çalışmanın başarılı olabilmesi için içeriğindeki bütün olayların, bilgilerin, konuların anlaşılmış, bilinmiş ve sebepler ve sonuçları ile çalışmanın bütün hatlarına hakim olunmuş olunması gerekilmektedir.
Yoksa diğer türlü baştan sağma olarak çalışmalar zaten kendi anlamının dışında bir şekilde uygulanıyor olacaktır. Varlıklar için çalışmalar oldukça önemlidir ve geleceğin bir parçasıdır ve içerisindeki bütün konular oldukça özenle ve gereken ilgi ve dikkat ile uygulanmalıdır ve işte ayrıntıcılık erdemsel özelliği de bu konuda varlıklara yardımcı olarak gereken şekilde çalışır. Sadece çalışmalarımız için değil, yaşamı ve hayatı yorumlamak konusunda da ayrıntıcılık erdemsel özelliği kullanılır. İlişkilerde, düşüncelerde, ideolojilerin öğrenilmesine kadar bir çok alanda bu erdemsel özellik aktif bir şekilde uygulanır ve faydası oldukça çoktur. Yaşamın içinde de ayrıntıları görmek yaşamı anlamlı kılar, güzelleştirir, değer katar, çünkü bir çok yaşamsal özelliğin farkında varılır. İçeriğindeki bu güzel anlam ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır ve gereken şekilde çalışır.
Alçak Gönüllü ve Mütevazi Olmak Erdemsel Özelliği, Alçak Gönüllük ve Mütevazilik Nedir? Alçak Gönüllülüğün ve Mütevaziliğin Felsefi Tanımı
Alçak gönüllü olmak kendisinde olan bir özellik, yetenek, imkan, değer ile ilgili şeylerin söz konusu edildiğinde ve bunun başkaları için çok çok önemli ve kıymetli olarak bilinmesine rağmen, bu durumun verdiği kendini beğenmişlikten etkilenmeyerek, o kıymet ve önemin etkisinde kalmadan davranabilmek erdemidir. Alçak gönüllü olmak değerlerin sahibi olanların şımarmamasını sağlar ve bu sayede elindeki değerin gerçek anlamda nasıl kullanılması gerektiğini anlatır. Hem bu şımarıklık değerin değer olmasına neden olan bilgilerin görülmesini engeller, anlamda değil değerde olunması anlamlarını taşıyan, olmaması gereken bir tavır alma halidir şımarmak. Kendi özellikleri nedeniyle kendini üstün görmek olumsuz eylemine alçak gönüllük engel olarak varlıklarda yaşatılır.
Alçak gönüllü olan varlıklar, küçük düşürülemezler, böyle bir saldırıya maruz kalmaları olasılığı azalır, onlarla alay edilmesi çok zor olur, çünkü kendisini zaten hep başkaları ile eşit göstermek eğilimi içinde olarak büyük şeylerin başarılması derdinde olmuştur ve bu alçak gönüllü tavrı yüzünden küçük düşürülmek denen durum umurunda olmaz, alay edilen konuların kendi işine yarayan erdemlerle yok edildiğini bilir ve alçak gönüllülük, çok yönlü olarak bu şekillerde kullanılır.
Hem alçak gönüllü olmak sende olandan başkasında yoksa ve o bunu istiyorsa alçak gönüllü davranarak, onun bu eksikliğini hissetmemesini sağlamakta anlamına gelir. Her şeyin olması gerektiği değerde görünmesini ve öyle davranılmasını öngören erdem, alçak gönüllülüktür. Kendisini sahip oldukları yüzünden üstün görmeden, şımarmadan normal hayatına devam etmesi alçak gönüllülüktür.
Herkeste o şey yokken, o şey sadece O'nda varken ve o herkesin içindeyken, kendisinde olan o şeyden hiç bahsetmeden ve bunu sadece çevresindekilerin kendilerini eksik hissetmemesi için yapması alçak gönüllülüktür. Bu dünya hayatında elde edilen sahipliklerin geçici olduğunu belirtmiştik ve varlıksal olarak sahip olduğumuz üstün güçler herkeste vardır ve bu yüzden kimsenin kendisini üstün görmesi gibi bir yanlışı yaşatması doğru değildir. Düşünceli, saygılı, erdemli davranma biçimidir ve mütevazilik ile eş anlamlıdır. Bu özellikleri ile sevginin içindeki yerini alan erdem gereken şekilde çalışır. Alçak gönüllülük ve mütevazi olmak ilişkilere değer katar, toplumsal yaşam alanlarında birlik ve beraberliği sağlamlaştırır. Bu yaşamda her varlığın kendisine göre özellikleri vardır ve kimsenin kimseden üstün olmaması konusu alçak gönüllü ve mütevazi davranılarak yaşatılır.
Geometa Erdemsel Özelliği, Geometri ve Matematik Erdemsel Özelliği, Geometri ve Matematiğin Felsefi Tanımı
Geometa, geometri ve matematik bilgilerinin çalışmasını ifade eden erdemsel özelliktir. Geometri, şekillerin ve görüntülerin bir kurallar ve düzenler ilkelerine bağlı olarak yorumlanması, yapılandırılması, açıklanması özelliğidir. Ölçüler, uzunluklar, dereceler, boyutlar, şekiller kendi yapılarınca geometrinin alanına giren uygulamalardır. Hepsi belirli miktar ve sayılarla belirlenmiş anlamları içeriğinde barındıran yapılardır. Uzunluk için metreler, şekiller için orantısal hesaplamalar ve benzeri şekilde görünen her şeyin bir kurala bağlı olarak ifade edilmesi ve bu yolla bir düzenin sağlanması durumudur geometri.
Matematik ise tamamen sayıların ve rakamların birlikteliğinden oluşan, onların toplamı, çarpımı, bölümü, çıkarımı, katları, formüller, hesaplamalar şeklinde başka şeyleri de ifade etme yolları kullanılarak bir düzenin sağlandığı ve benzeri şekilde sayıların içerisine girdiği her alanda kendisini yaşatan bir erdemsel uygulama, özelliktir.
Bu sayede neyin ne kadar olduğunu biliriz, ne şekillerde olduğuna karar veririz, yapısını belirleriz, sayısını belirleriz, orantısal olarak bir fikir edinebiliriz. 0 dan başlayarak sonsuzluğa doğru ilerleyen sayıların artışı durumu, hiçlikteki varoluşların artmasına benzetilebilir. Sıfırda bir hiçliği temsil eden sayı olarak bulunur.
Ve daha bir çok anlamı ve faydasının olduğunu düşündüğümüz geometri ve matematik, içeriğindeki bu kullanışlı yapısı, anlamları ile varlıkların erdemsel özellikleri arasındaki yerini alır ve gereken zamanlarda gereken şekilde varlıkları aydınlatarak kullanılır. Dünya şartlarında en yüksek sayı birimi olarak varsayılan sonuç 10 üzeri 10 üzeri 100 şeklinde ifade edilmektedir ve aslında bu artışın içinde bazı sırlar gizlidir. Sayıları bu şekilde arttırdıkça sonsuzluk denilen kavram boyunca ilerleyen sayılar başka türlü ve çeşitte enerjiler açığa çıkarmaktadır ve bu konudaki ilerlemede dünya şartlarında sınırlandırılmıştır. Belki bu oranın üzerine de çıkabilecek zamanlar gelebilecektir ancak çok daha ileri sayıların hesaplandığı, matematiksel olarak belirlendiği durumlarda yeni enerjiler ortaya çıkmaktadır ve bu enerjiler tanımlanarak içlerinden yeni erdemler bulunmaktadır. Çünkü bu ilerleyiş sayesinde hiç bilinmeyen düşünsel bir alanla ve daha da ilerisinde alanlarla temas etme imkanı bulunmaktadır. Gelecek zamanlarınızda, yani kısıtlanmadan kurtulmuş özgür zamanlarda matematiğin bu özelliğini kullanarak yepyeni bilgiler elde edebilirsiniz. Bilgilerin enerjileri yapılandırdığı bir ortamda sayıların bu kadar ilerlediği zaman enerjinin yapısındaki değişiklik bu oluşumun nasıl sağlandığını açıklayıcı özelliklerde olur.
İlerleyen gelecek zamanlarında bu gibi çalışmalarla yeni enerjiler ve yeni erdemsel bilgiler, tanımların bulunması için matematiğin bu olağanüstü özelliği kullanılabilir. Yaşamı yorumlamak, anlamak ve tanımlamak ile ilgili oldukça faydalı sonuçları çıkarabilmemize yarayan matematik ve geometri erdemsel özelliği, sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır ve gereken şekilde varlıklar için çalışır. Bu konu ile ilgili uzun yıllar boyunca çalışan varlıklar, profesörler Geometa olarak birlikte ifade ettiğimiz erdemsel özelliği duyu olarak yapılandırmış olabilirler ve yaşamları, tamamen buna göre yorumlama halini almıştır diyebiliriz, bu şekilde davranışları daha öncede belirttiğimiz gibi erdemlerin duyu olarak yapılanmaları ile ilgilidir. Varlıksal alanlarımızı şekillendirmek, anlamak, düzenlemek gibi konularda da kullanılan Geometa erdemsel özelliği her varlığın bilmesi ve uygulaması gereken sevgiyi tamamlayan erdemlerden sayılır.
Muhakeme ve Sorgulama Yeteneği Erdemsel Özelliği, Muhakeme Nedir? Sorgulama Nasıl Yapılır? Muhakeme ve Sorgulamanın Felsefi Tanımı
Muhakeme, bir konu yada çalışma, yada bilgi ile ilgili eğrisini doğrusunu, yanlışını, nedenlerini, sonuçlarını ve benzeri açıklamalarını bulmak adına, o ilgili konuyu daha iyi, derinden, detayları ile anlamak için yapılan bir sorgulamalar türüdür. Muhakeme yeteneği olduğu zaman en güvenilir bilgilerde bile bir sorgulama içine girilmesi, bu sorgulamanın her zaman güven verici özelliklerde olması, muhakeme yeteneğinin bakış açısıdır. Muhakeme, duru bir şekilde duran bir oluşuma sorgulama özelliği ile gelen bir hareketlilik verir. Muhakeme, üretilen ve uygulanan bilgileri sorgular. Atıl ve boş bir şekilde uygulamaya bakmaz, her zaman acaba doğru çalışıyor mu? Bir sorun var mı? Sürekli mi? gibi binbir çeşitte felsefi ve düşünsel sorularla bu yeteneği kullanan varlığı sürekli konu hakkında bilgilendirir.
Oldukça faydalı bir yetenek olarak diğer erdemlerin arasında yerini alır ve varlık, ne kadar bilgi ve tecrübe alanında gelişmiş ise muhakeme yeteneği de o denli ileri seviyede olur. Varlığın bütün bilgi ve tecrübelerinin ortak bir çalışması şeklinde muhakeme yapması durumu olan bu yetenek, içeriğindeki anlamını varlıklarda yaşatır. Her şey yapısına göre sorgulanmaya değer özelliklerdedir.
İlgili konunun yapısında bir değişiklik, bir sorun, bir eksiklik var mı şeklindeki sorgularda muhakeme yeteneği sayesinde yapılır. Soru sorma sanatıdır da diyebiliriz...
Felsefe nedenleri sonuçları açıklama bilgisini üretirken, muhakeme onu kullanmak için gereken itilimi sağlar. Hareketi sağlar. Nedenleri sonuçları sorgulatan bu yetenek, nedenleri sonuçları bilmemizi sağlayan ise felsefedir. İçe içe bir kavram olarak felsefe ile bir bütün şeklinde de kullanılmaktadır. Felsefenin yapısının içeriğinde bulunan bu erdem, sadece sorgulamak, sorular sorarak araştırmak erdemini ifade etmektedir. Yorumlamak dediğimiz gibi felsefenin işidir. Sorgulama yeteneği ile kullanılan felsefi bilgiler, ardında hiç akla hayale gelmeyecek sorunları ortaya çıkarabilir, faydaları bulabilir. Hiçbir şey sorgulanmaya gerek yok şeklinde yorumlanmamalı, her şey kendi yapısı ile ilgili sürekli sorguya muhtaçtır denilmelidir. Bu sorgu onu baki kılar, sorunsuz yapmak için sürekli çabalar, eksiklerini arar, problemleri bulur... Bir çok konuda hiç bir hata olmadığını düşündüğümüz alanlarda bile mutlaka sorgulama devam etmeli ve içeriğine göre bu sorgular düzenlenmelidir.
Alakasız sorular, ilgisi olmayan alanlara sorulmaz, her alanın kendi sorusu şeklinde bilgileri vardır uygulanması gereken. Her sorgunun kendi temas ettiği bilgi vardır. Muhakeme, sorgulama yeteneği bu şekilde etkilerle gereken şekilde varlıklar için çalışır ve sevginin içindeki erdemlerden biri olarak yerini alır.
Aldırış Etmek, Umurunda Olması Erdemsel Özelliği, Aldırış Etmek Nedir? Aldırış ve Umurunda Olması Erdeminin Felsefi Tanımı
Aldırış, bir konu ile ilgili olma durumudur. Umurunda olması ile eş anlamlıdır ve söz konusu olan konularla ilgili tam anlamı ile edinilen aldırışlar sonrasında ancak o konu çok daha iyi ve detaylıca anlaşılabilir. Aldırış edilmediği durumlar söz konusu olunca mutlaka eksiklikler ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bir olayın, durumun başarılı bir sonucunu yaşatmak için o olay ve durumla ilgili olan bütün alanlarla ilgili olmak, aldırış etmek gereklidir. Her aldırış edinilen konu, bilgi, olay, durum, anlık yaşananların arkasında başka bir gerçeği açığa çıkarabilir ve bu o anda ettiği aldırışlar neticesinde ortaya çıkmaktadır.
Küçücük bir görüntüye aldırış ederek, onun ne olduğunu anlamak için incelendiğinde, üzerindeki onu kapatan örtünün olduğunu görüp ve örtüyü kaldırdığında çok zararlı şeylerin saklandığını fark ederek hemen çalışmalar yapıp bu zararları yok etmek ve başarılı bir iş yapmış olmak, en başından küçücük bir görüntüye aldırış ederek ne olduğunun incelemesi ile aldırış etmenin nasıl sonuçlara varabileceğini anlatan bir örnek olabilir. Yaşam sizin için sahnelenmektedir ve aldırış etmediğiniz konular aslında çok önemli olayların habercisi olabilirler.
Yaşam halimizde bizimle temas eden bütün olaylara, konulara, bilgilere elimizden geldiğince aldırış etmeliyiz. Umursamazlık, sonrasında edinilmesi gereken bilgilerin bulunmasına engel olabilir.
Aldırışlar sayesinde bilmediğimiz yerler, ilgili olmadığımız alanlar kalmaz ve bu şekilde çok daha kapsamlı bilgilenilmiş bir yaşam söz konusu olur. Bu anlamlarla aldırış etmek, umurunda olarak bir çalışma ve gözlem yeteneği, varlıkların erdemleri arasında yerini alır ve sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Böyle bir sonsuz varoluş içinde, öncemizin ve sonramızın belirsizliği söz konusu iken varlıkların yaşadığı olaylara ve karşılaştığı durumlara aldırış etmeden yaşamasının ne kadar tehlikeli ve sorunlu olabileceğini hatırlatmak istiyorum. Hayat önünüzden akıp geçerken bunu umursamamak varlıklar için oldukça tehlikeli ve sorunlu bir davranış biçimi olur. İşte aldırış etmek, umurunda olması erdemi ile varlıklar bu gibi olumsuz davranışlarından ve sonuçlarından kurtulurlar.
İnceleme, Araştırma, Eksiklik Arama Erdemsel Özelliği, İnceleme ve Araştırma Nasıl Olur? İnceleme, Araştırmanın Felsefi Tanımı
Varlıkların yaşam halinin içindeki istekdikleri olayları, bilgileri, çalışmaları, özel olmadıkça varlıkları, alanları, bilgileri inceleme ve araştırma özellikli, onları detaylı bir şekilde gözlemlememizi öngören ve neyi, nasıl daha iyi yapabiliriz şeklinde bir bakış açısı ile çalışmalar yapılmasını sağlayan erdemsel özelliktir. Buna bilimsel bakış açısı da denilebilir, ancak günümüz biliminin materyalist görüşünden ayrı olarak ele alınan bir benzerliktir. Böyle bir araştırma alanında felsefi bakış açısı ve yorumlarla inceleme de yaparak eksiklikleri arayan, bulan, gözlemleyen, çalışma ve araştırma yapmanıza neden olan erdemsel özelliktir. Mesela her hangi bir yerdeki bir aksaklık, o yerin çalışmasını engelliyor olabilir ve bunun farkında olmayan ilgili varlık, alan, durum, bu bilginin sayesinde bu aksaklığı bulabilir, böyle derinlemesine gözlemler ve incelemeler sayesinde gereken sorunları bulabilir ve hemen düzeltir. Bu erdem aynı zamanda sizin kendinizde, çevrenizde, olmasını uygun gördüğünüz oluşumlarınızda ki eksiklikleri de aramak için bir inceleme yapmayı size hatırlatır. Belki de bazı şeyler unutulmuş olabilir, yeniden gözlemlerle eksiklik aramak gibi bir önlem alma durumunu varlıklara hatırlatan erdem olarak da yaşatılır.
Varlıklar, bilgiler, herkes böyle bir yanlışlık yapabilir ve farkında olmayabilir ve bu bilgi bu gibi durumları inceleyen bilgi olarak sürekli bu şekilde bir bakış hali ile varlığı, yaşam halini inceler, gözlemler ve bu gibi çalışmalar sayesinde üretkenlikleri sonuç bulur, yenilikler ortaya çıkarılır, sorunlarla ilgili raporlar verilebilir, açıklamalar yapılabilir.
Kendisine ait gözlemleme sistemi ile, çalışan alanların bilgileri ve amaçlarını da çok iyi bilerek artı bir kontrol mekanizması olarak gereken şekilde varlıksal alanlarınızda çalışır. Böyle bir erdemin uygulayıcısı olarak zamanla size yetkinlik kazandıran bu özellik, zihinlerinizde size bilgi verir, örnek gösterir, gerekirse düzenleme önerir, kontrol eder ve daha bir çok içeriğindeki önermelerle sizleri amacınız yolunda ilerletir...
Bilim ile uğraşan varlıkların çoğu böyle bir zihinsel yapıya sahiptirler ve onları bu şekilde bakış açısı ile çalışmaya, yaşamaya zorlayan şey uzun yıllardır çalışarak yapılandırdıkları duyusal özellikleridir. Bu duyularının etkileri ile bilimsel bakış açısını yani inceleme, araştırma ve eksiklik arama erdemsel özelliğini kendi yapılarında kolay bir şekilde yaşatmaya başlamışlardır. Bilimin önündeki gelişimle ilgili tek engel materyalist bakış açısına bağlı kalarak çalışmalarıdır ve bu bakış açısına dayalı bekledikleri sonuçlarıdır. Dünya bedeni, dünya yaşamı tamamen varlıkların kendi potansiyellerini, kendi varlıksal özelliklerini kamufle eden materyalist bir düzen iken bu şekilde bakarak olayları yorumlamak, incelemek, gözlemlemek tamamen bir hatadır. Felsefenin yorumlarına ve yaşamın ve çalışmalarının bu şekilde açıklanmasına ihtiyaçları vardır.
Bu sebeple, bu erdem günümüz dünyasının bilimsel bakış açısının materyalist inceleme ve gözlemleme sahasından kurtulmuş ve çok yönlü olarak diğer erdemsel bilgilerin varlığına da inanarak incelemeler, gözlemler ve araştırmalar yapılmasını sağlayan erdem olarak hazırlanmıştır. İçeriğindeki bu güzel anlam ve çalışma şekli ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Vil Şün Fel Erdemsel Özelliği, Düşünsel ve Felsefi Alanları Açıklayan Erdemsel Özellik, Vil Şün Fel Nedir? Vil Şün Fel'in Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik, gerek dünya yaşamında gerekse başka yaşam alanlarının bulunduğu ortamlarda bizlerin aslında farkında varmadığımız ancak oluşumları ve kendileri inkar edilemez bir şekilde hissettiren, ve bilgisi ile de gizli bir şekilde varlıklarını yaşatan düşünsel ve felsefi alanlarla ilgili olan erdemsel bir özelliktir.
Düşünsel alanların mantığını dünya yaşamında bir örnekle açıklamak gerekirse mesela, ideolojik bir kavram, materyalizm olsun, buna inanan varlıklar bu inançlarından dolayı enerjetik bir düşünce yayını, düşünsel alan enerjileri yayarlar ki böyle bir çok insanın yaydığı bu enerjetik güçler, kendileri gibi bilgileri ve tecrübeleri içeren özellikteki yayınlarla bir olarak bütünlük haline gelirler ve bu bütünlük dünya hayatının içinde yaşayan ve o düşünsel alanları oluşturan varlıkların bulundukları yerde etkisini yaşatan şekilde, görünmez ve bilinmez gibi özellikleri ile aslında fikrinin ve inancının yaşatılması ile orada olmasının anlaşılacağı bir sistemle düşünsel alanı bulunur ve bu alan, bu düşüncelere sahip olmayanları bile kendisi ile temas ettirme özelliklerine sahip olarak materyalizm ideolojisini buna inanan varlıkların yaydıkları çalışmalarının dışında birde bu düşünsel alan yaymakla ilgili çalışmalar içinde bulunur ve bu şekilde felsefelerin, ideolojilerin, inanç konularının kendilerine ait düşünsel alanları oluşur ve bunun gibi bir çok düşünsel ve felsefi alanın içinde bir yaşam alanı sistemi olarak dünya yapılandırılmıştır.
Bilmediğimiz düşünsel alanlarda vardır bizleri etkilemekle ilgili olan, mesela bu kadar insanın bu kadar zaman boyunca neden var olduğuna kayıtsız kalması, yaratılışı ile ilgili nedenlerini ve amaçlarını merak etmemesi ile ilgili bir yaşantıyı benimsemesi, işte yine bunun gibi bilinmeyen düşünsel alanların etkisi ile varlıklara bilgiler empoze edilmektedir ve varlıklar, uyumak, çalışmak, ve dünya sınırlı hayatı içinde yaşamayı ideal yaşam biçimi olarak görerek zamanlarını geçirmektedirler. Bu düşünsel alanlar onları ortaya çıkaran varlıkların dışında birde dünya yaşam alanı sistemi tarafından da oluşturulmuş olabilmektedir ve dünya yaşamının amacına uygun şekilde bilgileri içeren yapılanmalar olmaktadırlar.
Ancak nasıl düşünsel alanlar ve inançlar olursa olsunlar, bu düşünsel alanlar bir bilgiler bütünlüğüdür ve içeriğindeki bilgilerin haksızlığının ispatlanması ile düşünsel alan yok olmaya başlar. Kendi kendine yetebilen gücü, bu haksızlığı ispatlayan bilgiler ve felsefeler sayesinde yok olur ve onun yerine kendi hakkını, o zaman hakikati ifade eden düşünsel alan geçer ki, buda hakikatin ve felsefenin, düşünsel alanlar oluşumu şeklinde yapılanmasının aslında artılar olarak varlıklara geri dönüşünü ispatlayan bir yapılanma olur. Hakikat birde bu alanlarla varlıklarla temas edecektir.
Hakikat bilgisi, varlıkları hakikat olarak oyalayan bütün düşünsel alanları içeriğindeki bilgilerle, felsefelerle yok eder ve hakikatlerin düşünsel alan enerjileri hepsinden farklı olarak amacını uygulamak adına engel tanımayan çalışmaları ile yapılanır. Bütün şu zamana kadar bilinen ve inanılan toplumsal bilgiler, inançlar, ideolojiler, felsefeler hepsi kendisine ait düşünsel alanlarla varlığını korumaktadırlar, varlıklar bu inançlardan vazgeçmek istediklerinde bile düşünsel alanların etkisinde kalarak inanmaya devam etmektedirler. Oysaki sebep ve sonuçlarını bilmediğimiz hiç bir şeye inanmamalıyız ve dünyanın yapısı içinde bulunan bütün düşünsel alanlar neredeyse böyle sebepleri ve sonuçları ile açıklayıcı bilgilere sahip olmaktan uzak, geliştiriciliği dünya yaşamı ile ilgili olarak yapılanmış düşünsel alanlardır.
Yaratılış ve varoluş kavramlarını da içerisine alacak ve varlıkları bu sonsuzluk içinde bir yere koyarak onların güvenle ve sevgi ile var olacağını ispatlayan bilgilerin bulunduğu düşünsel alanlar şimdiye kadar oluşturulmamıştır. Şimdiden sonrasını ise artık görebileceksiniz.
İşte bu erdemsel özellik, Vil Şün Fel, dünya hayatında bize temas eden bütün düşünsel ve felsefi alanların bu yapısını bilerek onların içeriğindeki bilgilerin sizi etkilemesinin önünde durarak, sadece sizin iradenizle kabul ettiğiniz bilgilerin ve tecrübelerin sizi etkilemesine izin vererek, inanmadığınız ve onaylamadığınız düşünsel alanların varlıksal alanlarınızla ilgili olmasını önleyerek, sizi bu gibi etkilerden korur ve varlıkların bu bilginin anlamı da bilerek kendisini kontrol etme çalışmaları ile de çok daha sağlıklı bir zihin ve inanç sistemini oluşturmasına yardımcı olur. Bu güzel özellikleri ile düşünsel ve felsefi alanları da sevgiye uyumlu olacak şekilde bir filtre uygulamasından geçiren erdemsel özellik, sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alarak gereken şekilde çalışır.
Sevginin İçeriğindeki Erdemlerin Uygulanma Aşamasında Sevginin ve Gücünün Sevgi Varlığı Olma Yolunda Olan Varlıklar İçin Ortaya Çıkardığı Destekleyici İmkanlar
Varlıklar sevgi varlığı olmak için bir çaba içine girdiğinde öncelikleri olumsuz eylemlerin yasak olmasını uygulatan erdemlerin yasaklarını uygulamaya sokmak ile ilgili olur ki, bunları uygulamak kolaydır, düşünceleri, niyetleri bile ötelemek, kabul etmemek, yapmamakla ilgilidir, ki bunlar zaten varlıkların kendi yapılarına ait olan bilgi türleri değillerdir, yapılmış kötü bilgilerdir, bunları yasaklayarak ve uygulayarak sevgi varlığı olmak yolunda ilk adımlarını atarlar.
Ardından erdemsel ve duyusal bilgilerin içlerinden uygulayabildiklerini seçerek bunları tam olarak anlayıp, anlamadığını, uygulamasının kendisinde yaşanılır olup olmadığına karar verir ve uygulamasından emin olduklarının dışında mesela 165 tane erdemsel bilgi var, bunlar arta da bilmektedir, bunların 20 tanesini uygulayan bir varlıksın ve uygulayamadıklarından 40 tanesini belki de uygulamayı başardığında, ( bu varlıkların uygulamasını yapabilmeyi bildikleri erdemlere ve varlıkların kendi yapılarına göre de değişebilir,) belki de daha az, sonrasında sevgi yolunda olduğunu ispatlayan bu uygulama halin sevgi varlığı olmak ile ilgili geleceği müjdelediği için diğer erdemleri de uygulama zorunluluğu olmadan anlayabilmen ve uygulayabilmiş gibi varlıksal alanlarında yapılandırabilmen adına sana imkanlar tanımaktadır. Bu sevginin gücünün bu seviyelerde ortaya çıkardığı ve varlıkları destekleyen çalışmasıdır. Tomurcuk bu şekilde hızlıca büyür...
Projeler Erdemsel Özelliği, Proje Nedir? Projeler Nasıl ve Neden Oluşturulur? Projenin Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik bir bütün olarak projeler hazırlamak ve ortaya çıkarmak konusunda varlıkları destekleyici özelliklerde etkileri bulunan erdemsel bir özeliktir. Proje, bir çok uygulama ve sistemin bir arada olmasını da tanımlayan çalışmalar bütünüdür. Faydalı sonuçları olan bir amacın içeriğindeki bilgiler bütünlüğü proje olarak da tanımlanır. Çalışmayı tanımlayan bilgi, dokümanlar, oluşumları ve meydana gelme hallerinin detaylarını açıklayan ve nasıl yapılması gerektiğini bildiren, tasarlayan, hazırlayan, araştıran, tanımlayan, inceleyen ve istenilen o oluşumun meydana gelebilmesi için gereken bütün gereksinimleri kendi yapısında bulunduran bir amaç, ideal bildirgesidir, açıklamasıdır, kılavuz şeklinde tanımlamasıdır. Çalışmaların tüm hatları ile nasıl yapılacağını gösteren ve istenilen şeyin niteliğine göre bir yapım aşamasını sağlayan proje bilgileri, varlıkların idealleri söz konusu olduğunda öncesinde hazırladıkları çalışmalar olarak oldukça önemli bir oluşum şeklinde açıklanır.
Bazen bir çalışma söz konusu olduğunda, ( bu hepsi için geçerli değildir ) çalışmanın sonucu görülür ve bu sonuca ulaşmak için proje hazırlanır. Sonuca ulaşmaya giden yolda yapılması gereken çalışmalar ve bilgiler bütünlüğü, projeler şeklinde ortaya çıkarılır ve çalışmalar projenin içeriğine göre hazırlanır.
Bu bir hazırlık aşamasıdır ancak çalışmanın gereksinimlerini ve sonuçlarını açıklayan bir bilgiler bütünlüğüdür. Bu sebeple projeler üretmek, projeler hazırlamak hem dünya şartlarında hem de varlıksal alanlarınız için oldukça önemlidir. Sevgiyle uyumlu olan projeler hazırladıkça ve bunları uyguladıkça varlıksal alanlarınızdaki düzensizlikler çok daha çabuk bir şekilde sonlandırılır.
Çünkü projeler içeriği bakımından oldukça geniş ve kapsamlı bilgileri bulunduran oluşumlardır ve bir çok erdemle temas ederek varlıkların gelişimlerini sağlar. Gördüğümüz ve bildiğimiz bir çok başarılı çalışmaların öncesinde onların hazırlanması adına projeler üretilmiştir, projeler şeklinde üzerinde düşünülerek bu sonuçlara varılmıştır. Projeler, çalışmaların sonuçlarını en iyi şekilde ortaya çıkaran açıklamalardır. Buna göre varlıklar o çalışmaya başlayıp başlamaması gerektiğini anlar ve bu güzel özellikleri ve anlamları ile projeler erdemsel özelliği, sevginin içeriğindeki yerini alır. Ve bunu bir meslek haline getirmiş olan varlıklar, projeler üretmek ve bunları uygulamaya sokmak konusunda ustalaşmış olan zihinsel yapılarını, bu bilgi ve tecrübeyi yapılandırmış oldukları duyularından almaktadırlar. Ancak bunun dışında da erdem olarak varlıkların varlıksal alanlarında gereken şekilde çalışan bilgi ve tecrübe olarak bulunur.
İyilik Maskesi Adı Altında Kötülükler Yapmak
İyilik maskesi adı altında varlıkları kandırmak, kötülüklerin en çok uyguladığı yöntemlerden biridir ve bu bilgi ile bu konu hakkında, karşınızda size iyilik gibi görünen olaylar olsa bile temkinli olmayı, arkasındaki tüm bilinmeyenleri öğrenmeyi, detayları ile iyiliğin gerçek iyilik olup olmadığını anlamanız sağlanmaya çalışılmıştır. Bir söz dünyadan: '' Gerçek kötülük iyiliklerin arkasına saklanmıştır '' bu söz çok yerinde ve anlamlıdır. Sevgi ile ilgili erdemleri kullanan ve buna da sinsilik şeklinde anlam verdiğimiz kötülükleri ortaya çıkarmak konusu, genellikle iyiliklerin ardında aramakla söz konusu olmaktadır. Bu konuda bu uyarı ve önlem bilgisi, sizi her zaman karşınıza çıkan iyilikler konusunda hemen inanıcı tavırlar davranmamız gerektiği konusunda uyarmaktadır.
Bu konuda dikkatli olmalısınız, nitekim ailenizin, varlıksal alanlarınızın içerisine bile bu yöntemle girebilmeleri söz konusu olur. Siz en başta ve sadece kendinize güvenerek, kendiniz dışındaki bütün alanları detaylıca inceledikten ve emin olduktan sonra güvenmeyi bilmelisiniz. Yoksa direk olarak karşınıza kötülük yapacağını bildirerek gelen kötülükler çok nadirdir... Sizden ne istediği, neden istediği, ne verdiği neden vermek istediği gibi bir çok soru ile iyilikleri de sorgulamalısınız.
Bir Bilgi: Obsedörlerin Tesirleri, Varlığın Sanki Kendisi Düzenlemiş, Hazırlamış Gibi Bir Bilgi İle Yapılandırması Oyununu Açıklayan Bilgi
Bu dünya hayatına gelirken bizleri bu şekilde yaşamlara göre yapılandıran sebeplerden biridir obsedör tesirler. Bu tesirler nedeni ile duyularımız kısıtlanmıştır, olmaması gereken şekilde çalışmaları engellenmiştir ve bunları, içeriğinde milyarlarca tesir, etki bilgilerinin bulunduğu oluşumlarla yapmaktadırlar ve bu oluşumlar, varlıksal alanlarınızla temas ettiğinde, bütünleştiğinde, varlığını içerisindeki bu bilgilere göre yapılandırmaya başlamaktadır ve şu anki varlıksal halinizin, duyularınızın sebebi işte bu şekilde bir saldırıya maruz kalmanızla ilgilidir. Ve bu tesirlerin içerisinde bir bilgi vardır ki, normalde varlıksal alanlarımız bu gibi tesirleri uygulamamakla ilgili yapılanmışlardır ancak varlığın kendisinin bu bilgileri düzenlendiğini ve hazırladığını ve istediğini belirtmektedir ve varlıksal alanlarımız, bu yapılanmayı yapanın merkez olan varlık, yani siz olduğunu düşünmektedir ve merkez duyumuzun da bu tesirlerin etkisi altında kalarak kendisine gelen soruları kabul etmesi de yine içeriklerindeki bilgilerden kaynaklanmaktadır.
Bu olaylar, bu saldırılar, bir kaç varlığın düşünüp hazırladığı şeyler olmaktan uzak, büyük bir organizasyonun çok uzun zamanlarca uyguladıkları ve üzerinde çalıştıkları çalışmalardır ve içerisinde varlıkları dünya yaşamına gönderecek bütün bilgiler ve etkiler bulunmaktadır.
Duyularının nasıl yapılacağını, varlığın yaşamı nasıl algılayacağı, varlığın nasıl bir yaşam alanı sisteminde bulunacağı, varlığın kişiliğinden, bilmesi gerekenlere kadar her şey tesirlerle duyularımıza işlenmiştir ve işte bu işlenen bilgilerin en ciddisi ve tehlikesi, varlığın bunları kendisinin yaptırdığı bilgisidir ve bu bilgi, tamamen bu tesir türünü yok etmekle ilgili olarak hazırlanmıştır, sizleri bu konuda bilgilendirmek için hazırlanmıştır. Varlıksal alanlarınız sizin kendinizin isteyerek dünya yaşamında olduğunuzu düşünüyor du, taa ki bu bilgilerle karşılaşana kadar... Kim duyularını böyle kısıtlamak ister, kim uçmak varken ve beden denilen ağırlık yokken böyle bir bedenle yaşamak ister, kim sürekli mutluluk ve haz halinde olmak varken ıstıraplarla ve acılarla dolu bir yaşamı yaşamak ister... İşte bunu obsedörler sizin için isterler... Yaşamın sınav olması, ıstırapların geliştirici etkisi gibi bilgilerin anlamsız olduğunu açıklamıştık.
Ve bu bilgi, varlıksal alanlarınızda bu tesir ve duyularınızı kısıtlayan bilgileri sizin değil, obsedör alanların tesirlerinin yapılandırdığını bildirerek onların bir an önce yok edilmesi ile ilgili çalışmalar yapar ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Bir Bilgi: Gerçeklerin, Hakikatin Bilinmesini Engelleyen Obsedör Tesirlerin Duyularınızdaki Varlıklarının Sonlandırılması Bilgisi
Yine bir obsedör tesir türü daha vardır ki, buda gerçekleri bilmenizi engellemek ile ilgili olan tesirlerdir. Duyularınız, bu tesirler sayesinde size hakikati bildirmemekle ilgili bir çalışma içine girer ki, siz ne yaparsanız yapın hakikati öğrenemezsiniz.
Yoksa ısrarla sorduğumuz soru yeterince mantıklı değil mi? Bu sizin en büyük hakkınız bunu sizden kim alı koyabilir? Duyularınızdaki hakikatin bilinmesine engel olan obsedör tesirlerdir cevabı...
Siz, neden varoluşun hakikat bilgisine ulaşamayasınız? Sizi bu haktan mahrum eden nedir? Nasıl yaratıldığınızı, neden dünyada olduğunuzu, sebeplerinizi, varlıksal özelliklerinizdeki hakikatleri neden bilememekle ilgili olarak bir durum içindesiniz. Bu varlıklara yapılmış en büyük haksızlıktır. Varlıklar, nerede ve nasıl yaşam hallerinde yaşarsa yaşasınlar kendileri ile ilgili, yaratılışla ilgili gerçek bilgilere ulaşmakla ilgili olarak bir imkan içinde olmalıdırlar. Var olma özelliği gösteren bütün varlıkların en büyük hakkıdır bu...
İşte bu hak, sanki siz yapmışsınız gibi, kendi duyularınız tarafından engellenmektedir ve sebebi de, obsedör tesirler ve bilgilerdir.
Bu tesirler sayesinde, mesela bir hakikati bilmekle ilgili olarak bir yerde okumanız gereken bir bilgi var ise, siz o bilgiyi görmez, görseniz bile ne dediğini anlamazsınız, gözünüzün önünde duran gerçeklere karşı ilgisiz olursunuz, çünkü bir çok duyunuz bu yapılanma sayesinde sizin yaşamınıza hakikatleri bilmemeniz ile ilgili yön vermektedir ve bunu da yine sizin kendinizin istediğini sanarak bir yapılanma ile çalışmaktadır.
Ancak bu doğru değildir, herkes tabii ki gerçekleri öğrenmek ister, hakikati bilmek ister, bu oyun tamamen obsedör varlıkların gerçekleri öğrenerek bir aydınlanma yaşayan varlığın sevgi varlığı olduktan sonra onları yok etme aşamasına kadar gelen gelişiminin önüne geçmek ve benzeri şekilde kendi işlerine gelmeyen olayları yaşatmak için hazırlanmıştır. İşte bu bilgi, varlıksal alanlarınızda hakikatin her zaman bilinmesi gerektiğine ve bunu engelleyen bütün tesir, etki ve obsedör bilgilerin yok olmasına dair gereken şekilde çalışmalar yapar ve diğer erdemlerin çalışmasını bile engellemeye çalışan bu tesir türünü yok edici etkileri ile bulunur. Aslında bütün obsedör tesirler yok edilmelidir ancak bu konulu tesirler aralarında en önemlilerinden olmaktadır ve özellikle belirtilmesi gerekenlerden biridir.
Bütün varlıklar hakikati bilmelidir, kendileri ile ilgili, ilgili oldukları konularla ilgili ve bunu engelleyen bütün sebepler, nedenler varlıkların kendi istedikleri şeyler değildir, obsedör oyunları olarak düzenlenmiş ve tesirler ve obsedör bilgilerdir.
Erdemsel Özelliklerimiz İle İlgili Tesirler
Aynı zamanda bütün erdemsel özelliklerimiz ile ilgili tesirlerde bulunmaktadır. Bunların yapısını anlamamak, yaşatamamakla ilgili, mesela şu zamana kadar böyle bir gelişim seviyesinde olan dünya yaşamında sevginin gerçek anlamının ortaya çıkarılamaması gibi. Oysaki çok kolay bir tanımdır. Kısa gözlemlerle bu tanım ortaya çıkar ki, bunu bütün felsefeciler yapabilir, ancak duyularında bu gibi kısıtlayıcı tesirler olmasaydı... Ve bu kısa bilgide, varlıklardaki bütün erdemsel özellikleri ile ilgili olan tesirleri yok etmekle ilgili olarak gereken şekilde varlıksal alanlarınızda çalışır.
Olumsuz Eylemlerin Yaşatılması İle İlgili Tesirler
Ve yasakları yaşatmak ile ilgilide bir çok tesir, yine varlıkları zorluklar içine sokmaktadır. Hiç aklınızda yokken, hatta ne olduğunu bile bilmezken, birden olumsuz eylemleri yaşatmaya başlamanız, onları yaşatan varlıklar haline gelmeniz, başlangıç olarak bu gibi obsedör tesirlerle yapılmaktadır ve sonrasında varlıklar kötülük içinde yaşamaya mecbur bir hale gelmektedirler. Bir kötülük, başka bir kötülük daha derken varlıklar kendisini kötü bir varlık olarak bulmaktadırlar ve bu kısa bilgide, bu gibi obsedör tesirleri yok etmekle ilgili olarak gereken şekilde çalışır.
Tüm bu bilgiler, bu sorunları çözücü özellikleri ile varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Güven ve Özgüven Erdemsel Özelliği, Güven Nedir? Özgüven Nedir? Güven ve Özgüvenin Felsefi Tanımı
Güven Erdemsel Özelliği
Güven, varlıklar için en önemli konulardan biridir ve bizler, özellikle bu dünya şartlarında, güvenmek için defalarca düşünerek, araştırarak gözlemler yapmalıyız ve ondan sonra gerekiyorsa güven duymalıyız. Güven demek, güven duyduğun yere kendinle ilgili koruma önlemleri almamanı gerektirecek şekilde bir yapılanmayı sağlaman anlamına gelir. Güveniyorsan eğer yaşamına, hayatına gelebilir, sizinle her daim birlikte olabilir, yada onunla ilgili önlem adına bilgiler yazmamıza, tecrübeler edinmenize gerek kalmaz. Sadece güven duymakla ilgili olarak bir alan yada oluşumla ilgili böyle bakış açıları sağlayan güven erdemi, yaşam hali içinde ve kendi içimizde bizim bize karşı hissettiğimiz ve yaşattığımız zaman oldukça iyi, ancak dışarısı söz konusu olduğunda kesinlikle ve kesinlikle çok dikkatli bir şekilde araştırılması gereken bir erdem şeklinde bilinmektedir.
Bu dünya şartlarında bu konuda hakkında şöyle bir söz yerinde olur. '' Her şeyi ve herkesi sevebilirim çünkü buna layıklar, sonsuzluk denilen bir kavram zaten onları bekliyor... Ancak hiç bir şeye ve hiç kimseye güvenemem, çünkü sonsuzluk denilen başka bir kavram bizi bekliyor... Sevgim, herkese ve her şeye ( yok olma hali yaşayan obsedörler hariç ) içinde güven erdemi olmadan uygulanabilir özelliklerdedir... Güven için ise başka bir yol gerek, başka bir çalışma, başka bir bakış...'' Hiç sanıldığı gibi, bu güvensizlikle nasıl yaşanılır sözü, anlamlı olmamakla birlikte, varlıklar bu şekilde kendilerini çok daha güvende hissederler.
Yaşamda kimilerini affetmek söz konusu olabilir ancak güvenmek kolay olmamalıdır, affedebilirsiniz ama güvenmeyi hemen sağlamayın... Güvenince kendinize, olumsuzlukların size saldırmaları için fırsat veriyorsundur ama affettiğinde, uzaktan affetmiş gibi olabilirsin, bu senide rahatlatan bir erdemdir, güven gibi kapılarının açılmasını sağlamaz.
Varlıkların her şeyden önce kendi varlıksal alanlarına, kendi bilgi ve tecrübelerine güvenmesi gerekmektedir ve bu güvenmek bizlere kendimizi çok iyi hissettirmektedir. Bu güven olmasaydı, bizler şuan panik içinde, her an bir sorunun çıkacağını sanarak yaşamalara dalacaktır ve güven erdemi, bu güzel yapılandırması ile sevginin içindeki yerini alarak gereken şekilde çalışır. Dolayısı ile güven konusu yaşam halinde belirli sınırlar içinde inanç duyusal özelliği ile temas etmektedir ve bu sebeple yaşam halimizin, varlıksal alanlarımızın dışından olan bütün yaratılışa güvenmemiz hemen, kolay bir şekilde söz konusu olmamalıdır. Yaratılış, iyiliklerle kötülüklerin tam bir kargaşa şeklinde iç içe yaşandığı sonsuz bir oluşumdur. Bu sebeple güvenmek kesinlikle hatalı bir yaklaşım olarak belirtilir ve güven duymak adına kendinizde kurallar ve bilgiler geliştirmelisiniz. Sevgi filtresi bu konuda faydalı olabilmektedir.
Özgüven Erdemsel Özelliği
Kendi içimizde kendimizde yaşattığımız özgüven erdemi, oldukça güzel hissettiren, birde kendine güven anlamına gelen özgüven, varlıkların kendilerine, yapacakları işleri başaracaklarına, bir çalışmanın olması durumunda yada başarılması gereken konuların olması halinde bunları kesinlikle yapacağına inanarak başlamasına, buna inanarak çalışmak dürtülerine özgüven erdeminin etkileri neden olmaktadır ve bu erdem, inandığı için o olayın oluşmasını kolaylaştırır, konu ile ilgili bilgilerin ve araçların kendisinin çevresinde oluşmasını sağlar, sanki çeker kendine, gibi bir çok katkısı olan özgüven, erdemsel özelliği ile varlıksal alanlarınızda bulunur, yaşanır ve özgüven özelliği, varlıkların amaçlarının uygulanması sırasında da kendince etkileri ile başarı sağlama oranını arttırır.
Potansiyellerini bilerek yapabileceklerini anlaman ve bu konuda hiç bir şekilde tereddüt etmeden yapabilmek adına adımlar atman özgüven erdemi ile ilgilidir. İçeriğinde bir çok erdemsel özelliği bulundurmaktadır ve bu şekilde varlıklar kendilerine güven duymayı başarmışlardır.
Özgüven erdemsel özelliğinin içinde varlıkların doğru ve onları destekleyecek olan bilgilerin ve tecrübelerin olduğunu onlara hatırlatacak oluşumlar, erdemsel özellikler vardır. Varlıkların bilgi ve tecrübelerinin artması ile doğru orantıda artan özgüven erdemsel özelliği, varlıkların kendi güçlerini, kıymetlerini, potansiyellerini bilerek yaşamalarının başka bir adı olarak da tanımlanabilir. Bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır ve duyu olarak yapılanması da söz konusu olacak tanımlamalarla gereken şekilde çalışır.
Özür Dilemek Erdemsel Özelliği, Özür Dilemek Nedir? Özür Dilemenin Felsefi Tanımı
Özür dilemek, yapılan bir hatanın telafi edilmesi ve bir daha yapılmayacağı adına söz vermek anlamına gelir. Yaşam halimiz içinde toplumsal yaşam söz konusu olduğu için mutlaka hatalar yapılacaktır, bu hata yapma durumu doğruyu bulmakla da ilgili olarak bir yol halidir ve bunu en iyi telafi etme yöntemi özür dilemektir ve özür dileyen varlıklar hangi konularda özürler dilediklerini unutmadan, bunu bir daha yapmamakla ilgili olarak da kendilerinde yer edinmelidirler, özen göstermelidirler, yoksa özür dilemek var diye sürekli aynı hataları yapmak, bu erdemin çalışmasına ters bir uygulama olur. Gerçekten yapılanın hata olduğu anlaşıldıktan sonra özür dilenmelidir. Karşısındaki de bunu istemeden yaptığını bu şekilde ancak anlar. Hatadan kaynaklanan anlaşmazlıkları özür dilemek anında yok eder.
Hatamı anladım, ben yanlış yaptım, bir daha yapmamaya özen göstereceğim cümlesinin kısa halidir. Özür dilemek bir erdemdir ve bu haliyle sevginin içindeki yerini alarak erdem şeklinde gereken şekilde çalışır.
Bu erdemsel özelliğin yapısında özür dilediğiniz konularla ilgili olarak bir bilgi birikimi, arşiv alanı oluşturulur ki, size özür dilediğiniz konuları hatırlatarak aynı zamanda onları yeniden yapmamanız için destek olacak olan edinimleri sağlar.
Bu erdemsel özellik duyu şeklinde de yapılanabilir ve o zaman varlıklar, özür dilemeyi doğal bir hal içinde yaşadıkları gibi bir kere özür diledikleri konuları da bir daha yapmamak gibi üstün özelliklere sahip olurlar. Toplumsal yaşam alanlarında varlıkları birbirine bağlayıcı, birlik ve beraberliği sağlayıcı ve ilişkilere çekicilik katan özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Gayret, Olağanüstü Çalışma Erdemsel Özelliği, Gayret Nedir? Nasıl ve Neden Gayretli Olunur? Gayretin Felsefi Tanımı
Gayret, bir çalışmanın oldukça fazla, yılmadan, bıkmadan ve kararlı bir şekilde yapılması durumudur ve normalin üstünde yapılan çalışma durumları için sarf edilen terimdir. Gayretle bir işi yapmak demek, demek ki çok fazla çalışılıyor anlamına gelir. Çalışma ile ilgili bütün ekipmanları toplamış şekilde ve zamanı iyi kullanarak yapılan işin başarılmasını sağlamak amacı ile kendinden geçerek sadece çalışmaya konsantre olunmuş çalışma disiplini halidir. Böyle gayretlerle yapılan işler genellikle başarı ile sonuçlanır. İçeriğindeki çalışmanın başarı ile sonuçlanması adına duyulan istek, arzu, temenni o işin başarılı olması için eksik olan şeyleri ortaya çıkarır, samimi bir gayret ise eninde sonunda çalışma, birde gerçek bir amacı olan çalışma ise başarı ile sonuçlanır.
Gayretli çalışmalar içinde tembellik, baştan sağmalık, önemsememek, üzerinde durmamak, fark etmemek gibi olumsuzluk yaratan eylemler yaşatılmamalıdır ve bu şekilde bir düzenle yapılan çalışmalar gayretli olarak algılanır, yaşanır.
Zaten ben gayret ediyorum ve başarmam lazım şeklinde bir söylemle yapılan çalışmalar olmaktan çok, çalışmanın kendisini alıp götürmesi ve çalışmanın içeriğinden başka bir şey düşünemez halde iken, bu arada olmaması ve olması istenen şeylerinde zaten yapılmadığının fark edilmesi gibi ve çalışmaları bütün yönleri ile düşünmeyi gerektiren halleri ile ortaya çıkan durumlardır gerçek gayretli çalışmalar. Amaç, çalışmanın içeriğidir ve bunun başarılmasıdır gayretin oluşturulması değildir, gayret çalışmanın içeriğine göre oluşturulan özelliklerde bir erdemdir.
Çalışma, gerekli ve samimi ve olması gerekiyorsa ve çalışma içinde bulunan varlık bunu anlamış ve algılamış ise zaten bu algıladığı gerçekler onu başarmasını sağlayacak etkilerde bulunur ve başarısı da ödülü olur ve gayret gerekiyorsa bu erdem, varlıkların başarılı olması için tetikleyici özellikleri ile çalışır. Ve çalışmaların gerekliliği ve zorunluluğu gibi durumdalar da, samimi ve dürüst olan varlıklarda gayret O'nda farkında olmadan ortaya çıkmış olur ve gayretli çalışmalar bu şekilde bir anlamda varlıkların yaşam halinde yaşatılır. Bu erdem gerçek gayretli çalışmaların niteliğini algılayarak ve bu şekilde bir gayretle yapılması gereken çalışmalarda eksik olan bilgi ve tecrübeleri de bularak, bunları çalışmayı yapacak olan varlıkta, oluşumda fark ettirerek gayretli bir şekilde çalışmayı yapmasını sağlar.
Varlıklar içinde bu şekilde etkilerde bulunarak, çalışmalarının önemlilik seviyesine göre gayretli olma veya olmama durumuna göre bilgilendirme yapar, önerilerde bulunur. Kendisine özel erdemsel özelliği ile sevginin içindeki yerini alır ve çalışmalar bu şekilde bir ileri hali ile çok daha önemli durumlarda uygulama yapılacak şekilde başarılır. Gayret, bu tanımlarla olağan üstü çalışma olarak da adlandırılır ve gayret etmemiz gereken konular, işler, çalışmalar söz konusu olduğunda olağanın dışında bir mücadele ve çalışma disiplini ile gerekenlerin yapılması sağlanır.
Ciddiyet, Ciddilik Erdemsel Özelliği, Ciddi Olmak Nedir? Ciddiyet Nedir? Ciddi Olmak Nasıl Olur? Ciddiyetin Felsefi Tanımı
Ciddiyet, ilgili konu yada alanlarla ilgili olarak anlamaya, algılamaya, bilmeye, gözlemlemeye ve benzeri bir çok erdemi uygulayabilmek için varlıksal alanların ve özelliklerin bir sükunetlik içinde konsantre olunan konuyu öğrenmeye çalışmak için yapılan, oldukça elverişli bir iletişim atmosferinin oluşturulduğu davranışsal bir tutumdur, tavırdır ve bu özellikleri ile erdemsel özellik olarak yaşanır. Bu uygulama halini bozacak olan sohbetler, konuşmalar, hareketler ciddi olmanın dışına çıkmakla ilgili olur ve ciddi olunması gereken konular genellikle önemli olan konular olarak sayılır. Her olay ve konuda ciddi bir hal takınılmaz. Ama önemli olan konular ciddi bir bakış açısı ile, kendisini yanıltacak olan başka etkenlerin olmamasını sağlayarak, sadece o konuya özel bir davranma hali ile, konuya şartlanmış şekilde uygulama yapmakla en iyi şekilde sonuçlara kavuşur.
Ciddi olarak bir iş ile uğraşmak, o iş hakkında son derece kararlı olarak çalışmaya başlamak anlamına da gelir. Ciddi olmak durumlarında genellikle eğlenceli durumlar yaşanmaz, çünkü eğlence erdemsel özelliği varlıksal özelliklerimizin son derece güven duyduğu anlarda ve alanlarda ve zamanlarda yaşanır ancak ciddilik, bu anların ve zamanların söz konusu olmadığı anlarda daha çok yaşatılır.
Ciddilik daha kontrollü, dengeli, amacını kafasına takmış bir şekilde uygulama yapma halidir. Bir konu hakkında ciddi olunuyorsa sadece o konuya şartlanılmış demektir. Ciddiyet, bir yaşam hali duruşudur. Ciddiyet, önemli olan çalışmalarda başarı sağlayan sonuçlar doğurur. Ciddi olunca çok daha başarılı gözlemler yapılır, çok daha detaylı ve incelemeci bir karaktere, hale bürünülür.
Ciddiyet içeriğindeki bu güzel anlamları ile varlıksal alanlarınızda erdem olarak bulunur ve sevginin içindeki yerini alır. Önemli olan bütün konular bu ciddi bakış açısı ile incelenir demiştik ve bir çalışma ve konunun incelenmesi dışında hayatımızda bir çok anımız ciddi olarak geçirdiğimiz zamanlardan oluşmaktadır. Bu bakış açısı ile çevremizi çok daha iyi algılayabilir, anlayabiliriz, olayın içindeki bilgiyi görmeye yarayan konsantrasyon erdeminin en çok kullandığı erdem olarak ciddiyet, bir çok erdemle temas içindedir.
Bu erdemin yapısı tam olarak anlaşılarak, varlıklar gerektiği zamanlarda hemen ciddiyet halini alabilmelidirler ve gerekmediği zamanlarda kendi diğer erdemlerini uygulama halinde bulunmalıdırlar.
Ciddiyetin, kendisine ait özel bir enerjetik durumu, hissi, algısı vardır ve bunu tanımlayan varlıklar bu enerjetik hal içine kısa bir süre içinde girerek ciddiyetin söz konusu olduğu olaylarda zamana yenik düşmeden hemen gerekenleri yapabilirler. Okurken, çalışırken, konuşurken, izlerken, anlamaya çalışırken, düşünürken hep ciddi bir yapılanma ile davranırız.
Oldukça güzel ve gerekli ve varlıkların çoğunda duyu olarak yapılanmış olabilen, çünkü farklarında olmasalar da hayatın bir çok alanında ciddi bir şekilde davranmaktadırlar ancak kimilerinde erdem şeklinde bulunarak, sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır ve varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır.
Sadakat Erdemsel Özelliği, Sadakat Nedir? Sadakatin Felsefi Tanımı
Sadakat, bir konuda yada tamamen yada belirli şartlar içinde bir yere gönülden ve isteyerek bağlı olma durumudur. Ve bu bağlılığın gerekleri olarak ona karşı bir davranış içinde, zarar vericiliğin söz konusu olmayacağı durumlarda da bulunmadan, verilen sözlerle ilgili olarak gerekenleri mutlaka yapanlar sadıktırlar yani sadakati yaşatırlar. Bir varlığın öncelikle kendi varlıksal alanlarına karşı sadakat göstermesi gerekmektedir ve sonrasında nerelerle ilgili sadakat erdemini yaşatması gerektiğini düşünmelidir. Varlıksal alanlarınız, gördüğünüz bedenler gibi atıl olmaktan ziyade, kendilerine konuşma özelliği verdiğinizde varlıksal enerjileriniz, bilgileriniz sizin dışınızda başka seslerle konuşabilmektedirler diyebiliriz, bilgilerle yapılanan enerji türleridir varlıksal enerjileriniz ve bu örnekle neden sadık olmanız gerektiği konusu açıklanmış olabilir. Bir bütünsünüz ve merkez olarak varlıksal alanlarınızın size ihtiyacı vardır. Gelecekte o enerjilerden binbir güzellikte yaşam alanları, bilgiler, gezegenler yapabileceksiniz ve sadakat erdemini yaşatarak ancak onları kıymetini daha iyi bilebilirsiniz. Merkezlik özelliklerinizle en başta kendi varlıksal alanlarınıza sadık davranmalısınız, olmalısınız...
Başka hiç bir yere karşı bu denli sadakat göstermemiz söz konusu olamamalıdır. Sadık olanlar birbirlerine yanlışlar yapmazlar, sadık olanlar koşullar çok zor olsa bile birbirlerini bırakmazlar, sadakati yaşatanlar her şeye rağmen yine de bu bağın önemli olduğunu düşünerek verilen sözlerin arkasında dururlar ve kendi kararlarına sahip çıkarlar.
Bu erdemsel özellik içeriğindeki anlamı ile ihanet ve aldatmalara karşı olarak, sevginin içeriğindeki yerini alır. Sadık olunduğu zaman o alan, konu, varlıkla ilgili bir güven unsuru ortaya çıkar ki, yine sadakat konusuda güven duymak erdemi kadar incelenilmesi ve özenle araştırılması gereken bir konudur sonucunu görebiliriz.
Alalede sadakat duyduğunuz alanların sizleri olumsuzluğa yönlendirmesi tehlikesini içinde barındıran özellikleri, dikkatsiz ve özensiz bir şekilde bu erdemi kullanmakla ilgili olur. Sadakat verilen sözlerinde arkasında durma anlamına gelir ki, namus kavramı da aynı anlamları ile sadakatin içindeki yerini alır. Namus, bir varlığın verdiği sözlerin arkasında durabilmesini ifade eden, o varlığın ağzından çıkanların gerçek düşünceleri ve hayatını ifade eden kelimelerle ilgili olduğu tanısını yapmamızı sağlayan erdemsel özelliktir. Sadakat bu bol içerikli erdemsel özellikleri ile varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Vil İz Vix Erdemsel Özelliği, Dinlenmek ve Yaşamın Tadını Çıkarmak Neden Uygulanır? Vil İz Vix Nasıl Bir Erdemdir? Vil İz Vix Erdemsel Özelliğinin Felsefi Tanımı
Vil İz Vix Dinlenmesi
Dinlenmek, bir varlığın, oluşumun kendisi ile ilgili olmak adına kullandığı zamanlar ve bu zamanların rahatlatıcı, varlıksal özelliklerine bir duraksamayı anımsatan faydalı ve eğlenceli uğraşlar şeklinde geçirdiği anlar, yaşanmışlıklar, zamanlar bütünüdür. Çalışmak için bir amaç ve bu çalışmanın faydalı olacağı alanlar ve bu yüzden kendisi ile ilgili olmaktan çıkarak başkaları ile ilgili olarak, kimi zaman kendileri ile de ilgili olarak ta görülebilen özelliklerdedir ancak dinlenme, çalışmayı yapan varlığın, kendi duyularına ve varlıksal oluşumuna zaman ayırması ve onları çalışma sırasındaki yoğun temposundan çıkarması, zevkler, belki de hazlar, keyifler, mutluluklarla ilgilenmesi, kendisini çok zorlamadan kolay ve rahat şeylerle uğraşması, ağır düşünceli konulardan çıkarak basit düşüncelerle zamanını geçirmesi, kendisine iyi gelen şeyler ne ise onlara yönelmeyi, belki sakin bir alanda sessizlik yada yalnızlık yada sıcak su yada ona iyi ve rahatlatıcı, kendisini yenilemesine neden olacak şekilde yapılandırıcı ne ise, o şeylerle meşgul olması durumu dinlenmek ile ilgili olarak sayılabilir ve bunları yapanlar, yoğun çalışmaların ardından yada başka bir yoğunluk sonrasında bu şekilde bir dinlenme ile kendisine sağlık, şifa, yenilik katarlar ve bu dinleniş halini uygularken bir yapılanma ile de aynı zamanda bütün varlıksal özellikler, bu erdemsel özellik sayesinde bir dinlenme moduna geçme halini yaşarlar.
Dinlenmenin gerekliliğini bilen çalışan varlıklar, çalışmalarla uğraşan varlıkların varlıksal alanları bir çok erdemin ve duyunun sürekli ve aktif bir şekilde çalışması ile ilgili olarak bir çaba ve mücadeleler içinde olmaktadırlar ve bu gibi özellikleri ile varlıklar, dinlenerek yeni uğraşlara başlamak konusunda istekli ve elverişli olabilirler.
Yaşam özellikle bir konu üzerine çalışmalar yapılmasa bile kendisi bir çalışma mekanizması gibi içerisindeki varlığı, özellikle bu dünya şartlarındaki yaşam, kendi yapısı ile zaten yormaktadır, özellikle bir çalışmaya gerek olmadan varlıklar bu dünyada yaşamaktan dolayı yorulmaktadırlar, varlıksal özellikleri yoğun bir çalışma ile uğraşmaktadır.
Bu sebeple, varlıkların bütün bu yorucu etkileri olan dünya hayatı sorunlarından ve mücadeleyi gerektiren uğraşlarından belirli bir süre uzak kalarak, kendilerinde dinlenmek ne anlama geliyorsa bunu uygulayarak kendileri için iyi ve faydalı bir uygulama yapmış olurlar. Bu dünya hayatı yorulmalara gebe kalacağımız şekilde bir düzenle yapılanmıştır ve duyularımızdaki kısıtlanmaların gitmesi ile ancak bu olumsuz durumdan kurtulabiliriz. Ve bu özgürlük zamanı gelene kadar bu erdemsel özelliğin faydalarıyla kendimizi ve varlıksal alanlarımıza bakım yapmalıyız.
Vil İz Vix Bilgisi İle Yaşamın, Anın Tadının Çıkarılması
Bu dinlenme sırasında yaşamın tadının da çıkarılması ayrı bir dinlenme şeklini oluşturur ki, bu erdemsel özellikte yaşamın keyifleri, eğlenceleri, zevkleri, mutlulukları, hazları, tatlı heyecanları, coşkuları gibi varlıkların yaşadıklarında kendilerini iyi hissedecekleri şekilde zaman geçirmelerini ifade etmektedir ve varlıklar için bunları yapmanın yolu ne ise onu yaparak, yaşamın içindeki bu kısıtlı imkanları olan özelliklerle en azından şimdilik bulundukları anın tadını çıkarabilirler ve buda varlıksal alanlarınız için oldukça faydalı bir uygulama olarak yapılanır.
Bu erdemlerin yaşanması aynı zamanda varlıkların varlıksal alanlarını düzenleyici ve temizleyici özelliklerdedir, her zaman mücadele, çalışma, çaba, uğraşlar ve derin düşünceler içinde olmamalı, bunlar için belirli zamanlarla düzenlemeler yapmalı ve böyle güzel varlıksal özelliklerimizin sevgiyle uyumlu olacak şekilde tadını çıkarmalıyız.
Mesela, bana göre, Vil Solivyes, lunapark oldukça yaşamın tadını çıkarmak için elverişli bir oyun alanıdır ve fırsat buldukça gitmek beni oldukça rahatlatıcı etkileri sağlar ve deniz, yüzmek... Bu şekilde varlıklar kısıtlanmış ve belirli oranda yaşayabilmemize imkanlar sağlanmış dünyada, ellerinden geldiğince kendilerini mutlu etmenin yollarını bulmalıdırlar, bunları yeri ve zamanı geldiğinde uygulamalıdırlar. Sevginin içeriğinde bulunan bu bütün erdemleri varlıkların yaşamaya ihtiyacı vardır ve bunlar varlıkları varlık yapan özelliklerde erdemlerdir.
Ve Vil İz Vix erdemsel özelliği, bu iki erdemin bir arada yaşatılmasını açıklayan, varlıkların her ne olursa olsun kendilerine ve varlıksal özelliklerine önem verircesine dinlenmelerinin ve yaşamdan zevk alarak anlarının tadını çıkarmalarının önemli olduğunu vurgulayan anlamları ile varlıkların inanması, varlıksal alanlarında şekillendirmesi sonrasında bir bilgi şeklinde yaşamayı gerekli görmelerini sağlayacak etkileri olan ve sevgiyi tamamlayan özellikleri ile erdem olarak yaşatılır.
Namus Erdemsel Özelliği, Verilen Sözlerin Arkasında Durmak Erdemi, Namus Nedir? Namusun Felsefi Tanımı
Namus, varlıkların verdikleri sözlerin arkasında durması, konuştukları şeylerin gerçeklere dayalı olarak açıklanmasını ifade eden erdemsel bir özelliktir. O varlık bunu söylüyorsa doğrudur şeklinde yaptığımız tanımlar, O varlıkların namuslu olarak bilinmesinden ileri gelmektedir. Namus, varlıkların kendi bilgi ve tecrübelerince doğru ve gerçek bildikleri konuları açıklamasını sağlayan, niyeti ne ise eyleminin de o şeklinde bir uygulama ile ortaya çıktığı, kendilerini bu şekilde belli etmelerine neden olan bir davranış biçimidir. Namus konusu günümüzde oldukça yozlaştırılmış bir şekilde cinsellikle ilgili olarak kullanılmaya başlanmıştır ki, bununla uzaktan yakından alakası yoktur. Namus, varlıkların böyle davranmayı kendilerine alışkanlık yapması nedeniyle sonrasında kendilerinin Ne söyledim?, Acaba yanlış bir şey söyledim mi? Dün şunu konuştuk acaba doğru mu anlattım? gibi endişeli düşüncelere kapılmalarına engel olan erdemsel bir özelliktir. Namuslu varlıklar her an, kendi bildikleri doğruları açıklamaya şartlandıkları için böyle endişeler içine düşmezler.
Her zaman namuslu bir kişilikle hayata baktığı ve davrandığı için, her zaman O'nun için o an söylediği şeyler bildiği gerçeklerdir, verdiği sözler arkasında durabileceği türden sözlerdir. İşte bu gibi özellikleri kendilerinde bulunduran varlıklar için namusludurlar diyebiliriz.
Yalan dolanlarla, sahteliklerle, aldatma ve kandırmalarla hiç bir şekilde işleri olmayan namuslu varlıklar için önemli olan niyetlerdir ve niyetlerin açığa çıkarılmasındaki
düstur, tavır ve anlayıştır. Yapamayacakları şeyler için sözler vermezler, bilmedikleri şeyleri anlatmak gibi anlamsız bir durumun içine girmezler.
Açık, net ve faydalı olmakla ilgili olma derdinde olurlar. İçerisinde kendisinde ait samimi bir duruşu vardır namuslu insanların. Neyi neden yaptığını ve söylediğini bilerek hareket ederler. Yaşam, yaratılış sizlere sahtelikler ortaya çıkararak bilgiler vermeye ve içerisinde bulunmanıza neden olan bir oluşum değildir, kendisi bilgisini açıkça ifade edebilecek namuslulukta özellikleri barındırmaktadır ancak namussuz bazı varlık grupları yaratılışın bu özelliğini görmemize engel olmaktadırlar. Var olmak sevgi ile ilgili bir kavram olarak içeriğinde namuslu davranmayı da erdemsel şekilde bulundurur ve namusu tanımak için uğraşan insanlar, zamanla bu şekilde davranmanın yaşamda ne gibi artılarının olduğunu anlarlar ve sorunsuzluk anlamına gelen namus erdemini varlıksal alanlarında gereken şekilde çalıştırırlar. Ve varlıklar her alanda, konuda, ilişkilerinde sevgiyi örnek alacak şekilde namuslu davranışlar sergilediklerinde, namus erdemlerini kıymetlendirirler, daha da kıymetli haliyle yaşama fırsatı bulurlar. Sevginin içinde yer alan erdemsel özelliktir.
Uyarıcı Üzülmek ve Güzel Ağlamak Erdemsel Özelliği, Uyarıcı Üzülmek Nedir?, Güzel Ağlamak Nedir? Uyarıcı Üzülmenin ve Güzel Ağlamanın Felsefi Tanımı
Uyarıcı Üzülmek Erdemsel Özelliği
Üzülmek, sorunlu bir konu hakkında duyguları da kullanarak sadece soruna konsantre olma hali ile varlıksal canlılığı durdurma anıdır. Üzülürken varlıklar, genelde sıkıntılı bir hal içinde olurlar ve kendilerini üzen konuyu düşünürler sürekli. Bu konuda çareler aranmasını söz konusu yapar bu üzüntü durumu. Üzüntü durumu varken sorun hep aklında olur ve çare bulunmadığı sürece bu üzüntü hep kalır. Ve bu haliyle eğer üzücü bir olay yaşanırsa orada bir sorun vardır şeklinde sorunu algılamakla ilgili üzülmek konusu bu şekilde bir uyarıcı olarak yapılandırılır ancak kimseyi üzmek, üzüntüye sebep olmak, üzücülük ile ilgili kaynak olmak konuları kesinlikle yasaktır ve olumsuz eylemlerle ilgili bir durumdur. Biz, bu yasakları uyguladığımız halden farklı olarak, bir yerde üzülen varlıklar bulunursa orada bir sorun olduğunu anlamak ile ilgili uyarıcı üzüntü şeklinde bu durumu erdem olarak yapılandırarak kullanıyoruz. Ve üzüntüleri sadece bu açıdan ele alarak yorumlayıp, gereken çare olma çalışmalarını yapmalı, varlıkların üzüntülerini giderici olarak bir yardımlaşma içine girebilirsiniz. İşte bazı varlıkların dertlerini açıklayamaması sorunu üzerine de çare olabilecek bir durum olarak üzüntüler bu şekilde kullanılır. Erdem olarak gereken şekilde varlıksal alanlarınızda çalışır ve sevginin içindeki yerini alır.
Varlıklar, gerçek sorunları olduğu zaman ancak böyle üzüntüler yaşayabilirler ve bu durum bir uyarı, bir alarm şeklinde varlıkların üzüntüyü yaşaması ile algılanır. Çünkü sevginin yapısı içeriğindeki erdemler ve olumsuz eylemlerin yasaklarından oluşan bütünlük, sorunsuz varlıksal yaşamı amaçlamaktadır. Bu üzüntü sonucunda gerekenler biran önce yapılır ve üzüntülerin olmaması beklenerek, eğer olursa sorunları bulmak ile ilgili bir uyarı olması nedeni ile yasaklanmadan böyle bir pozitif durumla erdemler arasındaki yerini alır.
Güzel Ağlamak Erdemsel Özelliği
Aynı zamanda dünya hayatımızdaki insan bedenlerindeki ağlamak konusu da üzülmek gibi sadece güzel ağlamak şeklinde yapılandırılmıştır. Bunun dışında ağlamak yine üzüntülerin sonuçları şeklinde ortaya çıkar ve bu ağlamakta, sebep olan olumsuzluk gibi erdemsel özelliğin içerisine girecek türden ağlamak değildir.
Bizim bahsettiğimiz güzel ağlama türü, yoğun duygular yaşatan, duygu ve bilgi çokluğundan kaynaklanan hüzünler, duygulu ve anlamlı anlar, içsel bir hoşluk, mutlulukla gelen sükunet anlarının yaşarttığı gözler ve bu gibi sebeplerle gözlerinden damlalar akması güzel ağlamayı tanımlar ve bunu gören bütün varlıklar sevinmelidir, çünkü bu güzel ağlamaktır ve bunu yapan kişi mutludur ve huzurludur, O'nu ağlayan şey erdemsel özelliklerin içeriğindeki anlamlı bilgiler ve tecrübeler ve duygular ve hislerdir.
Bu yüzden bu ağlama kimseyi üzmez. Bunun dışındaki ağlamalar kesinlikle yaşanmamalıdır, yaşatılmamalıdır. Zaten o türlü ağlamalar uyarıcı olan üzüntünün ve yasak olan üzüntünün alanına girer ve kesinlikle ağlamalar yaşanmadan üzüntü konusu hemen halledilmelidir, bu ağlamalar sanki yardım isteyen bir varlığın çığlığı gibidir, güzel ağlamalar ise mutluluk ve huzur, hüzün gibi erdemlerin etkisi ile ağlayan varlığın kendisine, yaşama, sebeplere teşekkür etme halidir.
Sadece bu şekilde bir ağlama türünü tanıyarak, diğer ağlamaların olmaması için çabalamalıyız ve bu ağlama çok anlamlıdır, iyi hissettirir, mutlu eder, hüzünlü anlar yaşatır. İçeriğindeki anlam çok kıymetli olunca güzel ağlar varlıklar. Ağlarken belki gülümser, ağlarken içinde kendisine oldukça mutlu eden hisler ve duygular oluşur. Ancak gözleri yaşlıdır ve bu yaş mutluluğun ve erdemlerin göz yaşıdır, işte O varlık güzel ağlamaktadır. Aynı zamanda bu ağlama, içeriğindeki güzel anlamların, erdemlerin varlıklarda duygular şeklinde yaşanmasından dolayı varlıksal alanlarını düzenleyici ve bakım yapıcı özelliklerdedir. Güzel ağlamakta bir erdem şeklinde bu bilginin konusu olarak bulunur. Ve bu iki ayrı ama tek konu olarak hazırlanmış erdemler sevginin içindeki yerini alır.
Vil İssev Erdemsel Özelliği, Şirinlik, Sempatiklik, Cana Yakınlık ve Sevecenlik Erdemleri Bütünlüğü, Vil İssev Nedir? Vil İssev'in Felsefi Tanımı
Şirinlik, sempatiklik, cana yakınlık ve sevecenlik hepsi aynı anlamlar gibi de kullanılan benzer ifadelerdir. Şirinlik, şirin olmak daha çok zararsızlık ve sevimliliğin, birde çekici bir masumiyetin içinde bulunduğu, ne yapsa iyi niyetindendir şeklinde tanımlamaların yapılabileceği davranış biçimidir. Sempatiklik, davranışların varlıklara çekici gelmesi, davranışlardan varlıkların hoşnut olması durumudur ve böyle davranmayı bilen varlıkların bu tavırları sempatik olarak adlandırılır. Cana yakınlık, bütün varlıklar ile aynı yaşam halini paylaşmanın ve aynı toplumda olmanın ve hepimizin insan olması gibi benzer bir çok durumdan dolayı birbirimize bağlı ve ihtiyaç duyduğumuz gerçeğini hiç aklından çıkarmayarak varlıklara bu bilginin etkisi ile davranma durumu, cana yakınlığı ortaya çıkarır.
Sevecenlik, çevresindeki her şeyin içinde onları değerli ve anlamlı kılan, onların beğenilmesi sağlayacak özelliklerdeki bilgileri anlamaya çalışarak ve bunları bulup bu şekilde davranmak sevecenliktir. Sevginin mümkün olduğu kadar yaşatılarak hayatı tanımlama ve davranabilme halidir. Sevecenlerin kolay kolay küsememesi, her olumsuz durumdan bir olumluluk çıkarmaya çalışması gibi harika özellikleri vardır.
Ve bu dört erdemde bu erdem içinde bir araya gelerek yeni bir erdemsel özelliği oluşturmaktadırlar ve bu şekilde de bir bütünlük şeklinde varlıklar tarafından kullanıldığında ortaya oldukça çekici bir insan modeli çıkmaktadır, hepsinin bir arada kullanılması gibi, farklı farklı kullanılması da söz konusu olabilen ve sevgiyi tamamlayan erdemler olarak varlıksal alanlarımızda, hem sizleri hem de çevrenizi mutlu ve huzurlu yapmak için çalışırlar.
Bu erdem, Vil İssev, hep pozitif düşünmeyi ve davranmayı, her zaman çevresine karşı duyarlı olmayı ve eğlenceli ve komik mizacının yanında aynı zamanda da çevresindeki varlıkların varlıksal hakları hakkında düşünceli olabilmeyi ve bu erdemleri kendisinde yaşatan herkesin bu erdemi uygulayanlardan memnun olması halini ortaya çıkaran, oldukça güzel davranışsal bir haldir, tutumdur, karakteristik özellikler şeklinde de varlıklarda yapılandırılan bir erdemdir. Bu erdemi yaşatanlar rahatsız etmeyen güzel şakalar yaparlar ancak yeri ve zamanını bilerek, bir mutsuzluk belirtisi gördükleri zaman yardımcı olmak için ellerinden geleni yaparlar, bu dert onlarında derdi olacak şekilde düşünceli olurlar, asla sahte davranamazlar ve etraflarına neşe saçarlar.
Bu erdem ile varlıklar var olmanın oldukça keyifli bir durum olduğunu, var olmanın ve varlıksal durumumuzun kendi bilgi ve tecrübelerimize bağlılık gerektiren bir oluşum olduğunu, her üzüntünün mutluluklarla yok edilmesi gerektiğini bildiren gerçekleri algılatır,. Çünkü bu erdemi yaşamak her yerde bu şekilde bir düşünsel algıları yaşatır. İçeriğindeki bu güzel anlam ile sevginin içindeki yerini alır ve gereken şekilde çalışır.
Nezaket ve Kibarlık Erdemsel Özelliği, Nezaketlik Nedir? Kibar Olmak Nasıl Olur? Nezaket ve Kibarlığın Felsefi Tanımı
Kibar olmak bütün düşünce ve eylemlerde ince düşünmeyi, karşı tarafı hoşnut edecek davranışlarda bulunmayı ve asla kabalıkların söz konusu olmadığı bir şekilde davranmayı öngören ve sağlayan erdemsel özelliktir, davranış biçimidir. Nezaket ile eş anlamlı olan bu terim yaşatıldığı zaman gerçek ve anlamlı olan iletişim ortaya çıkar ve bu erdemi uygulayan varlıklar kesinlikle her zaman yaşamlarında kibar ve nazik olmaları ile dikkat çekerler. İnce düşünceler, hoşnutluk bırakacak hareketler, memnuniyetin söz konusu olduğu söylemler, tavırlar bunlar hep kibar davranış ve yaşayış sonucu ortaya çıkar ve bunu bir erdem olarak kullanan varlıkların olduğu gibi duyu olarak da yapılanmış olması söz konusudur ve kimi varlıklar doğuştan kibar ve naziktirler şeklinde tanımlamalar yapılır. Bundan yaşamı boyunca hiç bir zaman ödün vermeden yaşam biçimi olarak kendisinde yapılandırmışlardır.
Bu erdem sayesinde ilişkiler içindeki bir çok sorun kolayca çözülür. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır sözü, bu erdemsel özelliğin yapısını anlatmak için yerinde olarak kullanılır. Asla argo ve küfür, kaba ve kırıcı davranmak gibi olumsuz eylemlerin varlıklarda yaşatılmasını doğru bulmayan erdem, onları yasaklamakla ilgili olarak da varlıkların davranışlarını şekillendirir.
İncelik ve nezaket, kesinlikle efeminelikle ilgili olmayıp, bunun cinsiyetlerle bir ayrımımın söz konusu edilmediği şekilde bütün varlıkların yapısında, kendi yapılarına uygun olacak şekilde yaşatılır. Nezaket ve kibar davranan bir varlığın sizden bir şey istemesi, sizinle iletişime geçmesi ile küfür ve argo konuşmayı alışkanlık haline getirmiş bir varlığın sizden bir şeyler istemesi ve sizinle iletişime geçmesi arasında çok büyük farklar vardır ve biri çekici iken, diğeri tamamen iticidir ve düzensizlikler meydana getirir.
Nezaketlik ve kibarlıkla ilgili olarak bir çok kelime, iletişim şekli, yöntem vardır. Yeter ki varlıklar bu erdemi uygulamayı kendilerinde yer edinsinler, bununla ilgili bilgilere ulaşabilirler. Nezaket ve kibarlık erdemi, kendi anlamı gibi nezaketlik ve kibarlık içeren bilgilerin ve anlayışların uygulanması ile ilgili olarak bir davranışı yaşatır. Varlıkların yaşamlarının bütün alanlarına dağılarak, bulundukları her durumda, iletişim içinde oldukları her anda nezaket ve kibarlık içinde bulunulmasını sağlar. Bu özellikleri ile toplumlara estetik ve güzellik katan, ilişkilere çekicilik sağlayan ve birlik ve beraberlik içinde yaşayan varlıklar için olmazsa olmaz, sevgiyi tamamlayan erdemlerden bir diğeri olarak gereken şekilde çalışır. Bu erdem sadece varlıkların çevresine değil, kendisine, kendi varlıksal alanlarına da aynı şekilde davranmasını sağlayıcı özelliklerdedir.
Sebat Erdemsel Özelliği, Doğru Kararların Arkasında Durabilmek Erdemi, Sebat Nedir? Sebatın Felsefi Tanımı
Sebat, bir kararın arkasında sabırla ve dayanıklı bir şekilde durabilme yeteneğidir. Bir karar veriyorsan ve şartlar zor olsa da bu kararının arkasında durabiliyorsan, seni çok zorlayanlar, kararından döndürmek isteyenler olsa da bunu yapmadan kararının arkasında duruyorsan işte sebatlı davranıyorsun anlamına gelmektedir. Yaşamlar verilen kararlardan sonra uygulanan olaylar zinciridir ve kararlarımız, ki özellikle geleceği çok etkileyen, toplumu etkileyen kararlarımız oldukça önemlidir. Bir kararın doğru bir karar olduğunu düşünüyorsan, verdiğin kararın yararları ve faydaları konusunda eminsen, senin için önemli olan şeyler açısından bu kararın sana destek olacak nitelikte ise, amacınla aynı doğrultuda, yaşamını destekliyor ise o zaman her ne olursa olsun bu kararın arkasında durman gereklidir, bu karar sana ve çevrene faydalıdır diyebiliriz ve kararının uygulayıcısı olarak senin iradenin kararının arkasında durulmasına ihtiyaç duyulur. İşte sebatla bu ihtiyaç giderilir.
Bu kararı vermek ve arkasında durmak seni sen yapan özelliklerden biridir. Bu konumda tabii ki kararların yaşamı bu kadar etkilemesi söz konusu olunca doğru kararlar vermek ilk akla gelen soru olmaktadır. Önce kararların doğruluğu anlaşılmalıdır ve sonra arkasında durulmalıdır.
Ki kararlar varlıkların ve ilgili oldukları konuların refahını ilgilendirmektedir ve O'nun alacağı kararlar '' Varlıkların yada ilgili oldukları konuların mutluluğu ve huzuru ve güvenliği ile ilgili bir sorun yaratıyor mu? Başka sebepler ve alanların mutluluğu, huzuru ve güvenliği ile ilgili bir sorun yaratıyor mu? , Oluşumların huzuru, mutluluğu ve güvenliği ile ilgili bir sorun yaratıyor mu?, Bilgilerin huzuru, mutluluğu ve güvenliği ile ilgili bir sorun yaratıyor mu? , Kendi huzuru, mutluluğu ve güvenliği ile ilgili bir sorun yaratıyor mu?'' şeklindeki benzer inceleme soru örneklerini başarı ile cevaplayarak daha elverişli kararlar alabiliriz.
Sebat şeklinde verilen doğru kararlar, bakkaldan dondurma almaya karar vermek şeklinde kararları değil, önemli işlerin başarılmasının söz konusu olduğunda, bu işin içinde belki tehlikenin de olabileceği, caydırıcılık özellikleri olan durumlarında yaşanabileceği kararlar kast edilmektedir. Bir çok alanı etkileyen ve varlıkların iradelerini kullanarak arkasında durması gereken önemli kararlardır, sebatların içeriğindeki... Geneli ilgilendiren kararlar alındığı zaman bu bilgi detaylı olarak incelemeler yapar ve birde kendi bakış açısından kararı yorumlar varlıklar için, varlıkların zihinsel alanlarında ve varlığın bilgisi olarak varlığı bilgilendirir.
Bu tanımla ne demek olduğu anlaşılan Sebat erdemsel özelliği, sevginin içindeki yerini alır ve erdemler arasında gereken şekilde çalışır. Sebatla kararlar alarak çalışmalara başlamak ve bunları başarı ile bitirmek, varlıkların kendilerinde bir çok erdemi yapılandırması anlamına da gelir. Bu özellikleri ile diğer erdemleri de içerisinde yaşatan sebat, doğruluk, iyilik ve başarı ile sonuçlanmaların söz konusu edildiği erdemsel özelliktir.
Rica Etmek Erdemsel Özelliği, Rica Etmek Nedir? Rica Neden Edilir? Rica Etmenin Felsefi Tanımı
Rica, bir olay hakkında istenen yada verilen cevapların oldukça iyimser olması durumudur. İsteklerle ilgili '' sizin bu sebeple meşgul olmanızı da ve benim yüzümden bir şeyle uğraşıyor olmanızı da önemsiyorum, ve yapabilmeniz için bütün güzel dilek ve temennilerimi, isteklerimi sunuyorum'' şeklinde benzer cümlelerin kelime haline dönüşmüş şeklidir rica etmek. Bir şey isterken rica etsem yapabilir misiniz dendiğinde, bu uzun cümle söylenmiş olur ve bu gerçekten söylenmesi gerektiği zamanlarda söylenir. Bir aile toplumunda ricaya pek gerek kalmayacak samimiyet söz konusudur, samimiyetin varlıklar arasında doğru bir şekilde yaşandığı zamanlarda bazı erdemlerin uygulanmasına gerek kalmamaktadır, nitekim bu erdemler kendisini tanımayan varlıklarla aralarında bir sorun olmaması için kullanılmaktadır. İşte rica etmekte bunlardan biridir. Ancak yine de böyle anlar olabilir, samimiler arasında da ve kullanılabilir. Birbirlerini tanıyan varlıkların birbirleri ile iletişimleri söz konusu iken karar verecekleri özelliklerde bir erdem olarak onlar arasında yaşatılır.
Çok yakın ilişkiler içinde olan varlıklar bunu genelde kullanmazlar çünkü birbirlerine sürekli bu şekilde baktıklarını bilirler, önemsediklerini bilirler ve istekleri için çok gerekli olmadıkça rica kelimesini kullanmazlar. Genellikle varlıkların karakterini tanımadığımız zaman kullanılır ve O'nu kırmadan bir şeyi istemek zorunda olmaktan kaynaklanır ve O kişi, zor olsa bile rica kelimesi sonrasında isteyerek yapma eğilimleri içine girer.
Rica Etsem Yapabilir misiniz?
Teşekkür Ederim... Rica Ederim...
Birde bir iş yapıldığı zaman yada bir durumda iki taraf olduğu zaman, içlerinden birinin teşekkür etmesi, bu durumdan memnun olması sonrasında bunu dile getirmesi ardından diğer taraf bunu rica ederim diyerek, '' Teşekkür etmen çok inceydi, gerçekten yaptığım şey, sen söz konusu iken her zaman yapılabilirdi, hiç rahatsızlık duymadım, çok memnun ve iyiyim.'' cümlesi benzerinde bir cümleyi söylemiş olmaktadır ve teşekkür edenin mahcup olmaması için bir yöntemdir, çünkü bir şey istemiştir ve onu bir başkası yapmıştır ve teşekkür etmesi sonrasında rica ederim ifadesi genelde kullanılır. Bu iki rica örneği, toplum içinde çok daha saygılı ve kibar olma konusunda ince ayrıntılar şeklinde kullanılır ve oldukça güzel yöntemlerdir. Rica etmek toplumları birbirine daha da çok yakınlaştırır, aradaki özellikle samimiyeti ve daha geniş kapsamlı olarak sevgi bağını arttırır. Tabi her zaman ki gibi, gerçekten rica etmeye uygun görüyorsa bunu yapmalıdır. İstemediği halde rica etmek konusu söz konusu olmamalıdır. Ricanın ne anlama geldiğini açıklayan bu bilgi, içeriğindeki anlamlarla varlıkları etkiler ve sevginin içindeki yeri ile varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır. Rica etmek erdemsel özelliği, varlıkların düşünceli, ince ve kibar, anlayışlı ve samimi olduğunu ifade eden özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Barış Erdemsel Özelliği, Barış Nedir? Barışın Felsefi Tanımı
Barış, ilgili alanların, varlıkların, organizasyonların ve benzeri oluşumların birbirleri arasında kesinlikle olumsuz eylemlerin yaşatılması olumsuzluğunun bulunmadığı bir şekilde ilişkiler içerisinde bulunabilme erdemidir. Düşmanlıklar, savaşlar, kavgalar ve benzeri olumsuz eylemler barışların bulunduğu alanların, varlıkların bulunduğu yerlerde olmazlar, nitekim barış erdemi ile birlikte bir düzenlilik meydana gelmiştir ve herkes bulunduğu alanda başkaları ile olumsuzluklara neden olmayacak şekilde yaşamayı başarmış olur. Barış bir kural gibide yaşatılmaktadır. Barışın olduğunun düşünülmesi ve yaşatılması, huzurun başlangıcı olan adımların atılması anlamına gelir. Varlıklar, alanlar, organizasyonlar arasında sorunların bittiğini de temsil eden barış erdemi, küsmenin sona erdirilmesi, savaşların ve düşmanlıkların bitirilmesi, kavgaların ve kaosların hiç yaşanmaması, güvenli bir çevrenin oluşturulması gibi bir çok faydalı yapılanmayı sağlayıcı özelliklerdedir. Barış içinde yaşanıldığı zaman, işte o zaman var olmak anlamlı hale gelir ve erdemlerin ve imkanların tadı çıkarılarak yaşama imkanı bulunulur.
Barış bir düzeni sağlamak ile ilgili olarak aynı zamanda gelişimi de destekleyen, bilginin ve sevginin var olması için uygun ortamların hazırlanması imkanlarını yaratan özellikleri ile, özellikle toplumsal yaşam alanlarında kesinlikle yaşatılması gereken bir erdemdir.
Barış erdemi varlıkların normal yaşam halinin dostluklar, arkadaşlıklar, birliktelikler ve beraberlikler içinde olarak sevgiyi tamamlayan erdemlerinde yaşatıldığı bir varlıksal hal şeklindeki durumdur, ortamın olması gereken yaşamsal yapısını, düzenini tanımlar.
Dünya şartlarında varlıklar arasında barışı bozmak adına bir çalışmalar yapılmaktadır ve bu konu, refah ve mutluluk içinde yaşatılması amaçlanan toplumlar için halledilmesi gereken bir sorun olarak bulunur. Varlıkların kendilerinde ve çevrelerinde, dahilinde toplumlarda barış yaşatılmadan düzenli uygulamaların yapılması oldukça zor olur. Barışın olmadığı yerlerde yasakladığımız ve listeler şeklinde bulunan olumsuz eylemlerin hepsi yaşatılır özelliklerde olur. Barış, kendi erdemsel özelliği ve anlamları ile bu gibi durumları önlemekle ilgili olarak varlıkları, tarafları, alanları güvenli ve huzurlu bir şekilde yaşamaya davet eder.
Birlik ve beraberliğin önemini vurgular ve geçici olan dünyasal yaşam alanlarımızda bizi gelecek özgür günlerimize taşıyacak zamanlarımızı en iyi barış içinde beklerken ve yaşarken anlayabiliriz, kavuşabiliriz şeklinde tanımlamaları yapan anlayışı ile bir yolu tarif edercesine düzen getirici olur.
Barış, aynı zamanda varlıkların ve alanların kendi içlerinde bir rahatlama meydana getirir. Savaş ve düşmanlık içinde olan alanlar ve varlıklar öncelikle kendi içlerinde bunun rahatsızlığını duyarlar ve düşmanlık beslediği alana vermek istediği zarar kadar aslında kendi varlığı da, kendi alanları da zarar görür ve barış, işte buna engel olduğu gibi varlıkları ve alanları da bu konuda rahatlatır, huzur verir.
Barış da, tıpkı güven erdeminin yapısı gibi uygulanmaya başlanıldıktan sonra bir sorunsuzluk meydana getirir ki, bu çevresi olumsuzluklarla kaplanmış olan alanlarda temkinli davranmayı ve önlemli olmayı ihmal ettirecek şekilde bir uygulamayı yaşatmamalıdır. Barış yapıldı diye savunma mekanizmalarının devre dışı bırakılması, kötülüklerin iyilikleri kullanması sözünün gerçekleştirilmesi amacında olanlar için bir fırsattır. Tüm dünya ülkeleri ve insanlık barış içinde yaşayarak ancak bu sarp yolları aşabilir.
Böyle bir yaşam alanı sistemi şeklinde hazırlanmış dünya hayatında, bizim birbirimizden başka kimsemizin olmadığı gerçeğini görerek, tüm sorunları ve bilinmezlikleri barış içinde yaşayarak aşabileceğimizi bilmeliyiz ve barışın tersi olan uygulamalar, tamamen varlıksal özgürlüğümüzün önüne de set koyan engelleri ve sevgiyi yok eden özellikleri ile yasaklar arasında bulunur. Barış, bu güzel özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Varlıksal Enerjiler Duyusal Özelliği, Varlıksal Enerjiler Nedir? Ruhsal ve Duyusal Enerjiler, Varlıksal Enerjilerin Felsefi Tanımı
Varlıklar olarak, ruh olarak tanımladığımız bizler üstün özellikli enerjilerden oluşmuş bir bütün şeklinde, içeriğinde varlıksal özelliklerimizin hepsini barındıran tükenmeyen enerjetik özellikleri ile yapılanmış güçlerin uygulayıcısı, yöneticisi, merkezi halinde bir konumla zihin ve benzeri diğer duyusal özellikleri kullanarak varlık olma halini yaşamaktayız.
Bu komple oluşum bizleri biz yapan özelliklerdir ve bunların temel yapı taşı olan enerjiler, varlıksal enerjiler, bizlerin yaşamda uygulamaya çalıştığımız bütün bilgilerin ve tecrübelerin bir arada bulunarak çalışmasını sağlayan, bir oluşum şeklinde istenilen bütün görevleri yerine getirebilme özellikleri bulunan, bilginin direk olarak ve aracısız bir şekilde uygulanabilmesi imkanlarını sağlayan, yaratılış içinde eşi benzeri olmayan ve sadece var olma hali yaşayan varlıkların sahip olduğu şekilde yapılanan güçlere, etki kaynaklarına, araçlar gibi kullanabileceğimiz varlıksal özelliklerimize enerjiler demekteyizdir.
Bu enerjiler, merkez olan varlıkla bir bütün şeklinde yapılanmışlardır ve merkez olan varlığın sanki eli, kolu, bacağı şeklinde bir yapılanma ile gereken şekilde çalışırlar.
Varlıksal enerjiler, bir varlığın varlık olmasını ifade eden duyularının kendi yapısını en iyi şekilde uygulayabilecek özellikleri kendi içeriğinde barındırır ve duyunun görevi ne ise enerji, bunu var olması ile halledebilecek özelliklerde bir yapılanmayla sağlar. Mesela görmek duyusal özelliğinizin enerjisi varken her zaman otomatik olarak görmek ile ilgili olursunuz, nitekim bu enerji tamamen görmenin kendisi olarak bir yapılanma ile sizin görmek ile elde ettiğiniz bilgilerin düzenlendiği enerjetik alanlarınızı oluşturur.
Zihin ise zihinsel yapınız için en uygun yapılanmaları ve çalışmaları sağlayacak enerjetik yapılanma ile düzenlenen bir varlıksal enerji halinde bulunur. Bütün duyular bu şekilde kendi enerjetik özellikleri ile görevlerini çok iyi şekilde uygulayabilecek haldedirler ve varlıksal enerjiler, bu verilen örneklerde anlatılmak istendiği gibi yaratılış içindeki bütün enerjilerden farklı olarak istenilen her şeyi yapabilme ve varlığın kullanımına sunabilme özelliklidirler.
Obsedörlerin varlıkların peşinde olma sebeplerinden başlıcalarından biride budur. Varlıksal enerjileri elde etmek ve hatta yetmez ise O varlığı enerji üreten bir sarj ünitesi haline dönüştürmek. Bu enerjiler ile bilgisini hazırladığınızda anında bir gezegen, bilgisini oluşturabildiğiniz evrenler oluşturabilirsiniz.
Bu çok kolay bir uygulama şeklidir. Var olmak zaten içerisinde böyle sınırsız ve imkan dolu özellikleri ile varlıkları barındıran bir erdem olmalıydı ve öylede zaten, ancak kötülüklerde var olma kavramı ile temas edebilme imkanı bulmuşlardır ve bizler gibi varlıklarda onlar yüzünden bu şekilde kısıtlanmış dünya yaşamlarında mücadele etmek zorunda kalmışızdır. Ve gelecek günlerde dilediğiniz gibi yapılandırabileceğiniz enerjilerinizin, şimdilerde bir ölçü şeklinde yapılanmaları söz konusu olmuştur ve bu ölçülerin hepsinin merkezinde kendi görevlerini açıklayan bilgileri vardır. Bu bilgiler varlığın kendi bilgileridir ve bu özellikleri ile enerjilerinizi sizden ayırmak çok zor olmaktadır. Her varlık, doğmadan önceki zamanlarında kendi enerjilerini bu şekilde yapılandırarak uygulama alanları için merkezlerine gereken şekilde bilgileri yazmıştır ve nasıl çalışması gerektiğini yapılandırmıştır ve enerjileriniz, o zamanki bilgileriniz ile hala çalışmaktadırlar.
Yani örnek olarak bir duyunun içinde 1000 tane ölçü şeklinde enerjetik oluşum bir arada ise, bunların birinin merkezindeki bilgi, enerjilerinizin temel çalışma şeklini yapılandıran bilgi olarak bulunur ve şimdilerde ben bu durumu doğru bulmamakla birlikte, bu gibi uygulamaların zamanının zorunlu cahilliğimizin sonucu olduğunu düşünüyorum.
Normalde duyusal özelliğinizin merkezindeki bilgi, bütün enerjileri yapılandırabilir ve ölçüler şeklinde oluşumların olmasını gereksiz kılar. Ancak zaten bu zorunlu cahilliğimiz nedeni ile bu dünya hayatına gelme talihsizliği yaşadık ve bu sorunları, gerçek özgürlüğünüzü kazandığınızda dilediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz. Enerjiler varlıkların bütün varlıksal alanlarını oluşturan yapılar olarak obsedör tesirlerinde kullandıkları başlıca özelliklerinizdir.
Bu enerjilerin içerisine sinerek, enerjilerimizin çalışma sahasını bozmaktadırlar ve duyularımızdaki enerjiler, olması gereken gibi değil, enerjileri yönlendiren obsedör tesirlerin belirttiği bilgileri uygulamak zorunda kalmışlardır. İşte bu tesirlerin enerjilerden temizlenmesi ile bütün duyularınız eski hallerine geri gelecektir ve artık birde obsesyon konusunda bilgili olan bir merkez varlığın olması haliyle gelecek yaşanacaktır.
Bu dünyada bu bilgilerle karşılaşarak aydınlanan bütün varlıklar, gelecekte bir daha obsesyon tehlikesi yaşayamazlar, nitekim bunları yaşadığımız zaman onlardan haberimizin olup olmaması konusunu da ileride öğreneceksiniz. Şimdilik bütün varlıklar, kendilerini temsil eden varlıksal enerjileri olduğunu bilmeli ve bunların içerisindeki bütün tesirlerin ve obsedör bilgilerin temizlenmesi gerektiğini sık sık hatırlamalı ve varlıksal alanlarında bu bilginin çalışması için gereken çalışmaları yapmalıdırlar. Bu enerjilerinizin yapısı ile ilgili denetim, ayarlama ve düzenlemeyi sağlayan duyusal özelliğiniz, diğer duyularınız ile birlikte ve yine kısıtlanmış özelliklerinin olması mümkün olabilen haliyle sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alan bilgisi ve çalışma amacı ile gereken şekilde çalışır.
Varlıkların Kendi Alanlarında Kendilerini Tek Sorumlu Yapan Erdemsel Özelliği, Varlığın Merkezi Olmak Ne Demektir? Varlığın Merkezi Olmanın Felsefi Tanımı
Varlıklar, bu dünya şartlarında yaşamaya başladığı andan sonra günümüze kadar varlıksal alanlarından bi haber yaşamak zorunda bırakılmıştır ve 6 tane duyu ile çaresiz insan olarak bir gerçeğe inandırılmıştır. Siz gerçekten duyularınızın altı tane olabileceğine ve zihninizde, varlıksal alanlarınızda, düşüncelerinizde bu kadar çok özellikli iken ve çevresini anlamlandırarak yaşamı tanımlayabilme gibi özellikleriniz de varken, hala inanabiliyor musunuz? Altı tane duyu ile ne yapabilirsiniz?
Yani duyu demek zorunda da değilsiniz, en azından ruhsal güçlerinizin çok özellikli olduğunu bilmelisiniz. Duyulardır aslında onların gerçek tanımlaması ancak insanlık bazı gerçeklere uzun zamandır sıkı sıkıya sarılarak yaşadığı için bunlardan kurtulması da çok kolay olmamaktadır.
Önemli olan bilgiyi edindiğin zamanda yeni bilgi ve eski bilgiler arasında bir mukayese yaparak hangisinin günün şartlarına göre sana daha çok faydalı olduğunu ortaya çıkarmak ve sonrasında sana zarar veren ve gelişimine destek olmayan, akıl ve mantık ve düşünsel bir çok yeteneğin onaylamadığı bilgileri elemen olacaktır. Eğer yeni bilgileri deneyimleyemeyecek ve kendince onların gerçekler yada doğrular olduğunu anlaman konusunda yetersizliklerin varsa, bu yöntem işine yarayabilir.
Atadan kalma, yüz yıllardır süregelen, hep böyleydi, herkes buna inanıyor ama gibi çaresiz ve anlamsızlık ötesi cevaplarla varlıksal alanlarınızı ve kendinizi yapılandırmak konusunda zaten başarılı olamazsınız. Bu sebeple, yeni bilgilerle ilgili yukarıda bahsedilen denetim ve gözlem çalışmasını yaparak kendinize kabul edip etmeme konusunu ortaya çıkarabilirsiniz.
İşte bu şekilde kendi özelliklerinden bi haber yaşayan varlıklar olarak bizler üzerinde oynanan oyunlardan biride, kendi varlıksal alanlarımızın merkezi olan bizleri, varlıksal alanlarımızın merkezi olduğumuz bilgisinden çıkarmaya çalışmalarıdır.
Yani duyularımız ve enerjilerimiz ile, bilgi ve tecrübelerimiz ile çevrili ve dolu olan varlıksal alanlarımızın içerisini işgal etmiş olan obsedör tesirler, yıllardır varlıksal alanlarımıza merkez olan varlığın bizler olmadığını, bu varlıksal alanının merkezinin olmadığını, merkezden gelen iradi bilgi ve yaptırımlara uyulmaması gerektiğini bildiren ve aşılamaya çalışan bilgilerle doludur ve bizleri merkezlik özelliğinden çıkararak bütün varlıksal alanlarımızı başı boş bırakmak ve onları elde etmeye çalışmaktadırlar.
Ancak bu uğraşmaları ile elde edebilecekleri bir sonuç değildir, yine de yapalım belki olur aptallığı ile içine girdikleri bir çalışmadır.
Çünkü, merkez olarak varlık şeklinde bütün varlıksal alanlarımızı bir arada tutan ve bizi temsil eden merkez duyusal özelliğimizin en derin alanlarında, sadece merkez varlıklarda olan bir enerjetik güç, tek ve eşi benzeri olmayan yapılanma, içerisindeki bilgisi ile bizimle bütün olmuş şekilde bulunmaktadır ve bu merkezliği ifade eden özellikleri ile bütün varlıklarda bir tane olur ve buda merkez olan varlığın kendisini yaşattığı, ifade ettiği alanları onaylamaktadır sadece. Yani bu güç, şuan sizinle dünya yaşamına bakıyor, yaşıyor. Yani sizin özünüzdür bu... Bunu yapmaları için bu özelliği yok etmeleri gerekmektedir ve bunun içinde daha öncede denildiği gibi obsede edinilmesi gerekir. Obsede olmadan, onlar hiç bir şey yapamazlar, yapsalardı zaten böyle bir dünyaya gelmezdik, orada yaparlardı. İşte bu erdemsel özellik, zaten merkez duyusal özelliğimizin de bulunarak kendince bu etkileri sağlaması gibi kendi içeriğinde bilgilerce varlıksal alanlarımızda bizlerin kendi alanlarımızda tek sorumlu olan merkez varlık olarak bulunduğumuzu bildiren ve buna karşı olan bütün oluşum ve obsedör bilgi ve tesirleri yok eden özellikleri ile gereken şekilde çalışır.
Bu bilgi, sizi varlığınızın yöneticisi, merkezi olarak yeniden onaylayarak kesinlikle bu konumdan ayrılamayacağınızın garantisi şeklinde bütün varlıksal özelliklerinize bu haberi verir, bilgisini yaşatır. Sizler, varlıksal alanlarınızın tek sahibi olan üstün özellikli varlıklarsınız ve bunları olması gerektiği gibi kullanarak yaşamak en doğal hakkınızdır ve bu kullanımın en güvenli ve sağlıklı hali, sevgiyle uyumlu olan varlıksal alanlarınızın yapılanmasıdır. Bu şekilde bir yapılanma sayesinde artık sorunsuz ve istediğiniz gibi yaşama imkanları bulabileceksiniz. Bu bilgi, içeriğindeki anlamlı, güven verici ve temizleyici özellikleri ile varlıksal alanlarınızda ve sevgiyi tamamlayan erdemler arasında bulunarak gereken şekilde çalışır.
Vil İssa Si Erdemsel Özelliği, Dert, Sıkıntı, Stres Gözleyen Erdemsel Özellik, Vil İssa Si Nedir? Vil İssa Si'nin Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik dertler, sıkıntılar, stresler konusunda varlıksal alanlarınızı bilgilendiren ve bu konuda sizi dikkatli olmaya çağıran, bu gibi sorunları yaşamamak için hayatınızı ve kendinizi düzenlemeniz gerektiği konusunda uyarıcı özellikleri ile gereken şekilde çalışır. Dünya şartlarında dert, sıkıntı ve stres sebebi olan bir çok konu vardır ve bunlardan elimizden geldiğince uzak durarak, uzak durma yollarını bularak temas etmeme imkanlarını yaşarız.
Yaşamsal mecburiyetlerimiz yüzünden bunları yaşamak zorunda kalıyorum sorusu üzerine bunlar için erdemsel özelliklerin bilgilerini kullanarak dertleri, sıkıntıları ve stresleri olumlu olarak algılamak çalışması içine girebilir yada elinizden geldiğince bu olumsuzlukları erdemlerle telafi etme halini yaşatabilirsiniz.
Sizin için dert olan konuların neler olduğunu, size sıkıntılar veren özellikle olaylar ve oluşumların bilgilerini, stres kaynaklarınızın nelerden oluştuğunu bildiren erdemsel özellik, bu konuda varlıklara bir farkındalık hali yaşatarak özellikte bu konuları yaşamanıza neden olan alanlara ve olaylara karışmamanız konusunda sizi uyarır, bilgilendirici ve aydınlatıcı özellikleri ile size hatırlatır.
Bu özellik varlıksal alanlarınızdaki bilgilerin anında uygulandığı hallerde, önceden bunun bilgisini edinerek size haber vermek ve uyarmak gibi üstün özellikleri de içeriğinde barındırmaktadır ve bu özellikleri zamanı gelince kullanacağınıza emin olabilirsiniz. Var olmak demek, hiç bir şeyin dert, sıkıntı, stres sebebi olmadan her şeyi yapabilmekle ilgili bir kavram olmalıdır.
Yoksa bu kadar sorunun içinde hakikati anlamak ve uygulamaya çalışmak gibi çok yönlü konuları başarabilmemiz söz konusu olamaz. Bu sebeple varoluşun aslında dert, sıkıntı ve stresi onaylamadığını, varlıkların rahat ve mutlu bir şekilde yaşamalarını ve var olmalarını sağlayıcı oluşumlarını desteklediğini ancak bunu başaramayan yok olma hali yaşayan obsedörlerin, var olma hali yaşayan varlıkların bu düzenlerini bozmakla ilgili bir uğraş içinde olmaları nedeniyle bunları yaşamak zorunda kalıyoruz ve öyle ki bir de bunları var olmanın kendi özellikleri olarak nitelendiriyoruz. Böyle bir şey yoktur.
Karşınıza sonsuz bir yaratılış modeli çıkararak, onu böyle sınırlı altı duyu ve bir çok ıstırap ve sorunların ortasında olmanızı sağlayarak sizin sonsuz yaratılışı anlamanızı kimse bekleyemez, yaratılış bunu hiç yapamaz, kendi yapısına göre varlıksal oluşumlar meydana gelmelidir ki, yaratılışın içeriğindeki varlıkların amacı ve aslında görevi olan yaratılışı tanımlama ve anlam getirme çalışmasını rahatça uygulayabilsinler. Yaratılış aynı zamanda kendisini tam anlamı ile anlamlandıran ve açıklayan varlıklara muhtaç bir oluşumdur. Varlık olmak demek aslında bu uygulamayı yapabilmekle de ilgilidir.
Yoksa var oldun, yaşadın, gördün, duydun gibi kısır bir halde yaşıyor olmak hiç bir varlığa kader olarak yazılmamıştır, belirlenmemiştir. Bu tıpkı şey gibi, denizden bir damla alıyorsunuz, oysaki denizinde yapısı sudur, alınan damlada sudur ve sonrasında alınan damla buz haline getiriliyor ve su olma özelliklerini kaybediyor ve buz halindeki damla bu kısır özellikleri ile denizi anlamaya, suyu anlamaya, onunda ötesinde okyanusları ve bitmek bilmeyen suları anlamaya çalışıyor.
Oysaki eski su damlası haline gelebilse, kendi yapısının özünde zaten o koca okyanusların bütün bilgisi vardır. Onlarda sudur çok büyük olmalarına rağmen, kendisi de sudur damla olmasına rağmen, işte bizlerde şuan buz tutmuş damlalarız ve denizden geldik ve bizde denizleri anlayacak, okyanusları bilecek bütün bilgiler mevcuttur, sadece şu an buz olmaktan kurtulmanın arifesindeyiz ve bu konuda suçlu olan denizler değildir, okyanuslar değildir, onlar bu damlaların kendileri gibi olan sorunsuz oluşumlardır. İşte damla bizlerdik ve buz tuttuk ve şimdi yeniden su damlası olarak denizlere karışıp kendi okyanuslarımıza doğru yol alacağız. Ve dertler, sıkıntılar, stresler bu gibi deniz oluşumları için söz konusu olan olumsuzluklar değildir. Bir su damlasının denizin içinde olmasının özgürlüğü ve sınırsızlığı, bizim var olmamızı en iyi şekilde ifade edebilecek güzellikte bir örnektir, var olma halimizin tanımı budur...
Ve bu erdemsel özellik bu bilginin içeriğinde bahsedilen açıklamaları bilerek, varlıkların dertlerden, sıkıntılardan, streslerden uzak durarak kendi varlıksal alanlarını bu gibi olumsuz eylemlerden koruyarak onların huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamasını amaçlamaktadır ve bu konuda uyarıcı özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında yerini alır ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır. Vil İssa Si Erdemsel Özelliği.
Müzik Erdemsel Özelliği, Müzik Nedir? Müzik Nasıl Bir Oluşumdur? Müziğin Felsefi Tanımı
Müzik, seslerle ilgili olarak bir çok ses çeşidinin kullanılması ile, bunlara melodiler ve notalar gibi isimlerde verdiğimiz ölçüleri sayesinde ortaya varlıkların keyifle ve mutlulukla bilgisini tanımlayabileceği bir oluşumun çıkması halini tanımlayan, oluşumlar, çalışmalar, duymak ve sesle ilgili olan ve sanat erdemsel özelliğinin içerisinde kendisine ait bir bölümle de anılan erdemsel özelliktir, sanattır.
Müzik, seslerin ne kadar işlevsel ve kullanışlı oluşumlar olduğunu direk olarak ispatlayan özellikleri ile hayatlarımızda bulunur. Dinlendirme, neşelendirme, düşündürme, şaşırtma gibi bir çok erdemi ve eylemi sadece sesler yolu kullanılarak ve müzik gibi bir yapılanma ile sağlayarak varlıklarda yaşatabilmekteyiz.
Müzik günümüz dünyasına oldukça gelişim göstermiş bir sanat dalı olarak bir çok müzik ile uğraşan sanatçılarımızın varlığını ortaya çıkarmıştır. Bu varlıklar bu uzun uğraşları sayesinde müzik konusundaki duyusal özelliklerini yapılandırmış olmaları çok mümkündür. Müziğin içerisine bir çok çeşit girerek kendi içinde de kısımlara ayrılmasına neden olmuştur.
Klasikten caza, rocktan, hip hopa kadar bir çok müzik türü bu kadar çeşitli olan varlıklar arasında kendilerine hitap eden dinleyicilerine gereken çalışmaları yapmaktadırlar. Bu melodiler ve notalar, sesler aslında varlıksal alanlarımızı etkilemek içinde bir yöntemdir, müziğin içerisindeki anlamı ifade eden tınılar, melodiler, sözlere gerek kalmadan sanki söz varmış gibi bir söylemin etkisini de yaratarak varlıksal alanlarımızda etkilerde bulunabilir ve aslında iletişimsel etkilerin sözlerle ilgili olmadığını seslerle ilgili olduğunu anlayabiliriz.
Ve daha öncede bahsettiğimiz gibi bir çok erdemsel özelliklerin yapısının içerisine olumsuz eylemler karışmıştır ve müzikte bundan yeterince nasibini almıştır. Kini ve nefreti onaylayan şarkı sözleri, varlıkların birbirlerini ötekilemesi ile ilgili müzikler, dahilinde içeriğinde olumsuz eylemleri yaşatmakla ilgili olan klipler, müzik yayınları hep bu olumsuzlukların etkisi altında kalan müzik erdemsel özelliğinin sonucunda ortaya çıkmış eserler olarak bulunurlar.
Müzik, yapısı itibarı ile etkileme özelliği oldukça fazla olan bir oluşumdur ve içerisinde olumsuz eylemleri doğrular şekilde yapılan çalışmaların olması, varlıkları bu anlamda olumsuz etkiler ve hatta ne dinlediğinin farkında bile olmayan varlıklar zamanla bu olumsuz eylemlerin etkisinde kalarak kendisini olumsuz eylemlere yakın hissetmeye başlayabilir.
Melodisi hoşuna giden bir şarkının sözleri içinde seni öldüreceğim geber gibi bir nakarat varsa diyelim ve bunu melodisel güzelliği nedeniyle ağzından düşürmeyen varlık, seni öldüreceğim geber olumsuz sözlerini sürekli söylemek zorunda kalır ve çevresine böyle olumsuzluk yayan bir halde dolaşmaya başlar. İstemese bile, sürekli bunu dile getirdiğinden ve bu kontrolsüzlük sayesinde belki de kaza ile birini öldürmesi an meselesi olabilir.
Müzik, yapısı itibarı ile büyülü olarak adlandırabileceğimiz ve sizleri bambaşka alemlere götürmek gibi hayal dünyanızın kapılarını sonuna kadar açmak gibi özellikleri olan, ve kendisi ile bir bütün şeklinde bulunan dans ile de bütünleşince ortaya yaşamın oldukça keyifli ve eğlenceli başka bir uğraşını çıkaran, aslında daha bilmediğiniz ve ileride öğreneceğiniz muhteşem sırları da içerisinde barındıran özellikleri ile sadece sevgiye uyumlu olarak yapılanmalarla gerçek amacını yaşatabilir.
Ancak bir çok erdem gibi, müzikte günümüz dünyasında olumsuz eylemlerle kirletilmiştir ve bize düşen, dinlediğimiz eserlerin içerisinde olumsuz eylemlere dair şeyler fark ettiğimizde bunları dinlemeyi bırakmak olmalıdır.
Hiç bir şey sizin sevgi varlığı olmanızdan önemli değildir ve sizin mutluluğunuz ve güvenliğiniz sevgiyi tamamlayan erdemlerin ve bilgilerin hedefidir ve bu gibi olumsuzluklar mutluluğunuza, huzurunuza, güvenliğinize engel olmaktadırlar. Şimdiye kadar bu gibi eserleri yapan varlıklarda yine obsedör tesirlerin etkisi altında kalarak, onların dünyaya bulaştırdığı etkilerin sonucu olarak bunları yaptıklarını düşünerek kendilerini telafi eden yenilikleri deneyebilirler. Herkes geçmişte hata yapmıştır ve önemli olan anladıktan sonra neler yapıldığıdır. Bu örneklerle müzik dinlemek, müzik yapmak, müzikle ilgili olmak bir erdemsel özelliği varlıksal alanlarınızda yaşatmaktır ve bu güzel özellikleri ile diğer sanat dallarının da bir erdem gibi algılanmasını sağlayan bu açıklama, müziğin sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini bildirir ve varlıksal alanlarınızda müzik anlayışınızla ilgili gereken şekilde çalışır.
Vil El Fi Erdemsel Özelliği, Sorun ve Problem Arayan Erdemsel Özellik, Vil El Fi Nedir? Vil El Fi'nin Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik, özellikle sorunlar ve problemler üzerine dayalı olan bakış açısını geliştirmek üzere hazırlanmıştır. Bir amacı, bir gayesi olan varlıkların bu amaçları konusunda sorunlar ve problemler onlar için en önemli konular olmaktadır ve bunların çözüme ulaştırılması konusunu halletmek, amaçları için oldukça önemli bir çalışma anını ifade etmektedir.
Bütün amaçların, çalışmaların, hedeflerin üzerine gidilen yol içinde mutlaka sorunlar ve problemler ortaya çıkabilir ve bunlara karşı duyarsız olmamız durumunda bu sorunlar amaçların, çalışmaların seyrini değiştirecek özelliklerde olur ve bu erdemsel özellik sayesinde bir amacı olan ve çalışma içinde bulunan varlık, bu erdem sayesinde belirli aralıklarla sürekli amaçları üzerine sorun ve problem aramakla ilgili olarak bir çalışma içine girer.
Kontroller, sorun olabilecek alanların denetimi, şu an bulunan zamanın amacınız üzerindeki etkisi ile sorunların ve problemlerin ortaya çıkabilmesi ihtimali üzerine yeni incelemeler, çünkü yeni günün zamanı ile değişen imkanlar sayesinde yolumuz üzerindeki çalışmalar içinde yeni günün sayesinde hiç bilmediğimiz sorunlar ve problemler ortaya çıkmış olabilir ve bunların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir, yapılması konusunda varlıkları aydınlatır, hatırlatmalarda bulunur.
Önemi olan bir amaç, ideal, hedef ancak böyle itinalı çalışmalar sonrasında faydalı bir şekilde sonuçlanabilir. Yoksa sürekli tüketmek ile ilgili olarak çeşitli yapılanmaların içerisinde yaşam koşulları olan dünya hayatı, çalışmalarımız ile ilgili sorunların ortaya çıkarılması konusunda yapılanmaları ile amaçlarınıza gidilen yolda engeller çıkarabilir. Yaşam alanı sistemi düzeni, size destek olmakla ilgili olmaktan çok sizi kısıtlamakla ilgilidir ve böyle bir düzende elinizde olan şey, sizin bilgi ve tecrübeleriniz dahilinde davranarak yaşamanızdır.
Bu sistemin başa çıkamadığı en önemli şey bilgili davranan varlık modelidir. Çünkü kendisi tamamen olumsuzlukların yapılandırılması şeklinde bir uygulama hali ile düzenlendiği için içerisindeki bilgili, yani sevgiyi tamamlayan erdemlerin bilgisine sahip olan varlıkların eriştiği algılama ve anlama, beceri ve yeteneğin kavuştuğu imkanlara ulaşamamaktadır.
İçerisinde bir nokta gibi görünen varlıklar, bu özellikleri ile bütün gücü kendisinde toplayarak kendisini dokunulmaz yapmaktadır. Ancak bir çok imkan ve özelliği olduğu halde bunları kullanmayarak gereksiz bir şekilde zaman geçiren varlıkları bu sistem yorucu şekilde uğraşlarla sorunlar ve problemler bularak zamanlarını harcatabilir.
Bizler, bu gibi erdemlerin çokluğundan dolayı kesinlikle bir nasıl yapacağız şeklinde ön yargılarla umutsuzluk içine düşmemeliyiz, sizin varlıksal alanlarınızdaki güç, tam olarak kendisini yapılandırabilse, bu bilgilerin hepsini bir anda okumakla ne denmek istediğini anlayan özelliklerinizin olduğunu anlayacak ve bu bilgiler bütünlüğü bile çok az bilgiler şeklinde yorumlar yapmak sonuçları ile karşılaşacaksınız. Bu gibi gözlemlere neden olacak özelliklere sahipsiniz. Şimdilik bir ayılma ve arınma dönemindesiniz, yoksa bunları bilen bende bir insanım sizde...Aynı dünya şartlarındayız ve benim yapıyor olmam, bunları açıklamakla ilgili olarak sizin de bu açıklamalarla anlamanızı sağlamakla ilgilidir. Olayın bir yerinde bulunan ben açıklamakla ilgili olarak bunları biliyorum ve olayın başka bir yerinde olan siz, anlamakla ilgili olarak bunları bilecek ve öğreneceksiniz. Bu açıklamalar yeterince bilgilendiricidir. Nasıl yapacağım telaşı içine kesinlikle düşmeden, gücün sizde olduğunu hissederek kendi potansiyelinize güvenmelisiniz. Zorunlu cahilliklerimizde artık çok kısa zamanlarda giderilebilecek şekilde yapılanmalar doğru yol almaktayız.
İşte bu gibi açıklamalarla kendi yapısını oluşturan Vil El Fi erdemsel özelliği, sizin amacınız doğrultusunda karşınıza çıkacak olan sorunları ve problemleri düşünen bilgi olarak varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır. Amaçlarımızın önündeki en büyük engeller olan sorunlar ve problemler, belkide amaçların olması gerekirken onları yarıda bırakan varlıkların sebepleri olabilemektedirler ve bu erdemsel özellik sayesinde sorunlar ve problemleri sürekli kontrol eden ve önlem alan çalışma disipliniz ile yaşam amacınızı uygulamanız konusunda sizlere yardımcı olur. Vil El Fi Erdemsel Özelliği
Vil Til Danşe Erdemsel Özelliği, İşve, Cilve ve Naz Nedir? Vil Til Danşe'nin Felsefi Tanımı
Vil Til Danşe İşve ve Cilve Özelliği
İşve ve cilve, bir ilişkiye canlılık, renk, güzellik ve estetik, aynı zamanda eğlence katma yeteneğidir. Bunu elinde olan kişiliksel, bilgisel imkanlarla yapabilme durumudur ve bu genellikle varlıklar arasında yaşatılma özellikleri ile sağlanır. Bu bir varlığın kendi başına yaşam tarzıda olabilir, nitekim varlıklar bu erdemsel özelliği kendi başına kaldığı zamanlarda yaşamaktanda oldukça mutlu olmaktadırlar. Bu özellik aynı zamanda oldukça çekici bir etkiyi sağlar kullanan varlığın kendisinde. O'na gülmek oldukça güzel ve tatlıdır, eğlencelidir. Gülsem mi, yoksa izlerken, bakarken beğensemmi şaşırdım gibi haller yaşatır karşısındakine.
Bir konuyu ister ama istemiyormuş gibi davranarak aslında isteğini almaya çalışması, bu sırada kılıktan kılığa girerek ortamı şenlendirmesi bilinen bir işve ve cilve durumudur. Bir açıklama, bir konu, olay yada durum söz konusu olduğunda bu durum biraz ciddi ve can sıkıcı özelliklerde ise, bu yetenek kullanılarak gereken açıklama yapılabilir ve ilgili alan açıklamayı sorun etmeyebilir, yada sorun kendisi ile ilgili olmaktan çıkabilir.
Ayrıca çok eğlencelidir, yaşayan varlığın kendisi çok eğlenir en başta, kendi kendine saatlerce bu yetenekle ilgili olabilir, uygulamasını yapabilir ve çok eğlenir. Varlığın, varlıksal kendi alanlarını neşelendirme, estetikleştirme, güzelleştirme, bir anlam katarak o anlamla eğlenceli bir zamanlar yaşama halidir. Hareketlere de yansıyan bu yetenek, sözler, gözler, davranışlar, konuşmalar, hatta yazıda bile kendisini ortaya çıkarabilir. Mesela bir örnekle; bir varlığa söylenmek istenen bir şey var, bu çok önemli de bir şey değil ama amaç cilve ve işve erdemini kullanarak varlığı ve kendisini eğlendirmek, ortama neşe katmaktır. Ve bunu kullanmayı bilen varlığın, diğer varlıkla ilgili olarak ve kendince etkileyicilik davranışlarının ortaya çıkarılmasını sağlayarak içerisine güzel söz, güzel bakış, çekimser tavırlar, cevabı saklanmış soruları olan ve duygulara yansıyan anlamlar, anlayışlar, varlığı merakta bırakan ama heyecanlandıran hareketler, edepsizliğin dışında oldukça edepli ve düzenli bir şekilde uygulanan bu erdemler bütünlüğünü o sırada yaşatmak işve ve cilve şeklinde bir erdemin yaşatılmasını sağlamaktadır ve ortam, içerisindeki olumsuzluğu yok edecek özelliklerde konuyu bu şekilde davranmanın güzelliğine çekecek anlamları yaşatır, pozitif bir erdem olarak sevgiyle uyumlu amaçları içerdiğinden mutlulukla sonuçlanır.
Bu sevgililer arasında kullanıldıkça çok daha duygu yüklü ve anlamlı diyaloglar ortaya çıkar. Bu erdemin uygulanması ile varlıklar kendilerine cinsel bir tavır alma halinin sergilendiğini sanmak yanlışlığı içine girerler ki, işve ve cilve tamamen ortamı ve alanı neşelendirmek, pozitif bir etkiyi yaratmak için yaşatılır, yaşanır.
Vil Til Danşe Naz Özelliği
Naz ise bir konuda istediği şeyleri istemiyormuş gibi göstererek, aslında isteyerek, onunla bu istediği konuda aynı amacı olan kişi ve kişilere birşeyler anlatma durumudur. Aslında istiyordur onu, ama bunu kendisi alamıyordur yada kendisi isteyemiyordur, yani kendisi istediği şeyle ilglii birşey yapamıyordur yada yapmak istemiyordur ve dışarıdan bakıldığında aslında yapabilir gibi görünmesi ve bunu yapmadan beklemesi ve bunu başkalarının yapmasını amaçlayarak tavırlanmalar nazdır, çok masum bir durumdur. İstediği şeye bir el uzatacak kadar yakınken onu almayıp, onu başkasının bu kadar kolay bir şekilde alarak endisine vermesini istemesi, aslında nazın sonucunda ulaşmak istediği kişi ile ilgili bir amacı ortaya çıkarır, aslında istediği şey değildir amacı naz yapılan kişidir o an ulaşılmak istenen ve dikkat çekmenin, masumiyet içeren bir halidir.
Bir amacı olarak uygulanan naz keyifli durumlarda çevreye renk katmak için, aşık ise aşığının daha çok kendisi ile ilgilenmesini sağlamak için yapılır. Hayır gelmiyorum işte gibi...:) Aslında geliyordur, ve gelemediğini söylediği için kendisi ile ilgilenmesi istemektedir ve sana kendisi ile ilgilenmesini de söyleyemiyordur ve bu, açıkca benimle ilgilen lütfen, buna ihtiyacım var demenin, duyguların ve pozitif davranışlarında içerisine eklenerek ifade edilmesi halidir.
Eğlenceli, masum, oyunsu, güldüren ancak duygusal bir durum olan naz, kontrollü kullanılması gereken bir erdemdir, yoksa kimilerini eğlendireyim derken bıktırmak gibi bir yanlışa kapılınabilir. Dozunda naz, oldukça güzel yaşatılan bir erdem olarak varlıklara duygusal şölenler yaşatır. Sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Ve bu üç özellik işve, cilve ve naz, hepsinin bir arada yaşatılması ile ortaya çıkan yeni erdemsel özellik, aynı zamanda hepsinin ayrı ayrı kullanılması şeklinde de bir açıklamaya sahiptir ve bu özellikleri ile sevgiyi tamamlayan, hayata renk katan, kişilikleri ve ilişkileri renklendiren özellikleri ile gereken şekilde çalışır. Vil Til Danşe Erdemsel Özelliği
Vil Viss İs Duyusal Özelliği, Varlığın Oluşumlarının Yapısına İşlenen Bilgilerin Duyusal Özelliği, Vil Viss İs Nedir?, Vil Viss İs'in Felsefi Tanımı
Varlıklara ait olan bütün oluşumların, bilgilerin, enerjilerin, güçlerin ve daha başka ne varsa O'na ait olan her şeyin yapısına bir bilgi işlenir, bu oluşumların bu varlıkla ilgili olduğuna ve ait olduğuna ve O'ndan ayrılamaz özellikleri bulunduğuna dair amacı olan bir bilgidir bu, yapılanma bilgisi diyebiliriz, kesinlikle sizin yazmış olmanız gerekli yada duyusal özelliğiniz sizin bilgi ve tecrübelerinizle sizin için yazacaktır, hiç yazmamış olsanız bile. Bu bilgi, varlığın bütün oluşumlarının yapısına işlenerek oluşumları varlıktan ayrılamaz özelliklerde yapar ve böyle bir yapılanma, bütün varlıkların kendi varlıksal alanları için gereklidir. Kendisine ait olan ne varsa onlarla bir bütün olduğunu ve asla ayrılamazlık özelliklerini bu bilgiye eklemelidirler ve bu şekilde yapılanan bilgi sayesinde birde varlıksal alanlarınızdan bir şeyin alınması söz konusu olamaz.
Bu bilgiyi aynı zamanda sadece merkez olan sizin kontrolünüzde çıkarılması şeklinde de güveliği ile ilgili eklemelerde yaparak bütün oluşumlarınızı böyle yapılanma bilgileri ile koruyabilirsiniz. Bu duyusal özellik, varlıklara ait olan bütün oluşumların yapısını ve sayısını ve şeklini ve bilgilerini bilerek onları kayıt ve not etme, takip etme özelliklerinin dışında birde bu bilgiyi bütün oluşumlarında yapılandırır ve bu bilginin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Varlıksal alanlarınızdaki oluşumları birde bu duyusal özelliğiniz, size ait olan her şeyin bilgisini kaydetmek şekilleri ile saklar, tutar ve korur.
Örnek olarak oluşumların Vil Solivyes'e ait olduğunu açıklayan bilgi;
Onlar kesinlikle Vil Solivyes'ten ayrılamazlar, hiç bir şekilde Vil Solivyes bunu kabul etmez, en sağlam irade ile Vil Solivyes'in kendisi gibi kendisi ile bütün bir şekilde kalırlar. Asla ayrılamazlar. Onların ayrılması demek Vil Solivyes'in de orada olması anlamına gelir. Bu şekilde bir bağ ile bütün oluşumlar birbirlerine bağlıdır, asla ve kesinlikle, hiç bir şart ve koşul söz konusu olmadan ve anlamların mümkün olamayacağı şekilde, geçmiş ve gelecek söz konusu edilerek gösterilen sebeplerin geçersizliği bilinerek, böyle bir ayrım söz konusu olamaz.
Bu bağ, Vil Solivyes'in iradesinin geçilmezliği şeklindeki yapısı ile aynı kuvvettedir. Ancak Vil Solivyes, bilinçli ve kendinde olarak bu duyusal özelliğinin yok olmasını istediği zaman bu mümkün olabilir. Böyle bir şeyde hiç bir zaman söz konusu olamaz. Bu duyusal özellik, Vil Solivyes'e ait olan her şeyi birbirine sımsıkı bağlar, bütün bilginin iradesi kanununun etkileri ve Vil Solivyes'in iradesinin gücü, kendisinin gücü bu birlikteliği korur ve sağlam tutar. Vil Solivyes'e ait bütün oluşumlar ondan kesinlikle ayrılamaz, zarar verilemez, koparılamaz. Vil Solivyes'in de kendisi gibi bir bütünlükle onlar bağlıdırlar.
Bu bilgi, bütün oluşumların yapısında asla silinemeyecek şekilde bulunur ve yapılanır. Ve bütün oluşumlar Vil Solivyes, dünya hayatındayken bile bu bilginin etkisi altındadırlar ve hepsinin yapısına işlenmiştir.
Bütün oluşumların özündeki bu bilgi, tam anlamı ile Vil Solivyes ile her şeyini kendisine bağlar. Bu bilginin bu bağlayıcı etkisini hiç bir şey bozamaz. Aynı zamanda kesinlikle hiç bir oluşum, Vil Solivyes'in varlıksal alanlarına ait olanların dışında kalan alanlara kesinlikle güvenmez, inanmaz ve söylediklerini yapmaz, uygulamaz ve çıkamaz. Sadece Vil Solivyes'in bilgilerine inanırlar, güvenirler ve varlıksal alanından başka alanlar kesinlikle O'nunla bir bağ kuramadan bütün zorlamaları ve baskıları etkisiz şekilde oluşuma ulaşamaz halde bir durumda kalır. Vil Solivyes'in iradesinin gücü, bu konuda zor duruma düşen bütün oluşumların kendisini korumaya alması konusunda yaşatılan bir özellik olarak geçilemezlik ve ulaşılmazlık özelliği ile kendisini korur ve Vil Solivyes'in kendi varlığına olan inancı, bağı ve güveni asla sarsılmadan ve dışarıdan olan her şeyinde O'na hiç bir etki edemeyişi haliyle, olması gereken şekilde ve yerde olur.
Ve Vil Solivyes'in varlığına ait olan bütün oluşumların bilgisi, nerede oldukları, ne yaptıkları gibi ayrıntılı konum ve durum bilgileri kesintisiz ve engellenemez bir şekilde her zaman bu duyusal özellik sayesinde bilinir.
Bu konuda kendi oluşumları ile arasında yok edilemez bir bağ vardır ve bu bağ Vil Solivyes'in kendisi olması kadar bir bütündür. Bu duyusal özellik, bütün oluşumların kendi yapılarına göre bu bilgiyi yapılandırır ve bu bilginin uygulanması her zaman oluşumların en merkez alanlarında yok edilemez şekilde bulunur.
Bu Vil Solivyes'in duyusal özelliğinizin örnek alması için hazırladığı bir bilgidir ve siz bunu okurken, duyusal özelliğiniz gereken şekilde tanımlamalarla size ait olan her şeyin size bağlı olmasını sağlayan bilgisini hazırlar ve yapılandırır. Sizin özellikle bu şekilde bilgi yazmanız, size kalmış bir durumdur.
Bu örnekteki gibi bir bilgi ile varlıksal alanlarınızdaki oluşumları yapılandırarak size ait olan her şeyin güvenle beklemesini sağlayabilirsiniz. Böyle bir bilgi hazırlayarak, kendi varlıksal alanlarınıza ait oluşumların bilgisinin olduğunu belirtmenizle, zamanla duyunuz gereken bilgilendirme açıklaması olan bilgiyi algılayarak düzenlemesini yapacaktır. Bu duyusal özellik, varlıksal alanlarınızı koruyan özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Vil An Lam Erdemsel Özelliği, Anlamlı Bir Erdemsel Özellik, Vil An Lam Nedir? Vil An Lam'ın Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik varlıkların dünya hayatında birbirlerinden başka kimsesinin olmadığını açıklayan, bu sonsuz yaratılış kavramı içinde iyiliklerin ve kötülüklerin iç içe geçtiği karışık düzen içinde medeniyet gibi, böyle iyi erdemler gibi bilgileri kendi yaşamsal yapısında bulunduran insan varlıklarının bu özelliklerinin bir ayrıcalık olduğunu onlara hatırlatan ve bu özellikleri ile herkesi birbirine bağlayarak, bizlerin birbirimizden başka kimsesinin olmadığının gerçekliği ile birlik olmaya davet eden, insanlığın dışındaki varlıksal türlerin kendi yaşamsal özelliklerinin bizlere zarar vermesi gibi sonuçlarının olabileceğini bildiren ve bu dünya yaşamı sırasında bir arada olarak, iyiliğin, sevginin ne demek olduğunu anlayan insanlık toplumunun bildiği ve yaşamdan anladığı bir çok kıymetli ve değerli bilgi ve tecrübelerin bizler için önemli bir varlıksal gelişim halini ifade ettirdiğini de bilerek, ( bu dünya obsede olmamış bir yaşam alanı dünyasıdır ve bu durum bizim için çok kıymetlidir ve bunun başarılmasında bütün insanlığın etkisinin, faydasının olması söz konusu olmuştur. ) insanları birlik ve beraberliğe, dostluğa, arkadaşlığa, ve sevginin içerisindeki erdemlerin yaşatıldığı bir toplum düzeninde yaşamaya çağıran özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasında oldukça anlamlı olarak bulunur ve bütün dünya insanlığını bir bütünün parçası gibi sayarak, kimsenin kimseden üstün olmadığını, bütün kötülüklerin kaynağının obsedörler ve onların etkileri ile karşı karşıya kalmış insanların hatalarından kaynaklandığını belirterek, insan olmayı, insanlık olarak yaşamayı anlamlandırır ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
İnsanlık, sevgiyi tamamlayan bu erdemlerin bir çoğunu yaşatan özellikleri ile yaratılış içindeki bir çok varlıksal alan ve topluluklardan farklı olarak bir gelişim haline girmiştir ve bu durum gerçekten kıymetlidir.
Annelik, aile, farkındalık, bilgi ve evrimi, özgür irade ve daha bir çok erdemsel özellik, insanlık olarak bizlerinde bildiği ve yaşattığı erdemlerdir ve bu güzel özelliğimizin kıymetini bilerek, herkese kardeşçe bakabilmek şeklinde bir yaşam tarzını öğütlemektedir.
Bizlerin birbirimizden başka kimsesi yoktur, en azından insan olarak bir toplumsal anlayış düzeyinin ve şeklinin içinde olarak bağlı olduğun alanlar bulunmaktadır. Yaratılış içinde obsedör organizasyonlar obsede etmek için varlıklar ararken, bizler iyilik anlayışımız, medeniyet ve sevgi bilgilerimiz ile onların bize yaklaşamamasını sağlayan yaşamsal gelişim düzeyine ulaşmış toplumsal bir düzeni başarı ile gerçekleştirmiş ve yaşamış olmaktayız. Kısıtlanmalar ve bu şekilde bir dünya yaşam alanı sisteminde bulunmamız durumu, her geçen gün iyiye giden özellikleri ile sonlanmaktadır ve elimizde kalan, yaptığımız iyilikler olarak medeni ve sevgiyi tanıyan bir insanlık bilgisinin sahibi olmamız olacaktır. Kötü insan diye bir tanım yoktur, kandırma, aldatma ve zorlamalarla kötülük üzerine yapıştırılmış ve bunu yaşamak zorunda bırakılmış insanlar vardır. Ve bu üzerlerindeki lekelerde sevginin yaşatılması ile yok olacak özelliklerdedir. Gerçek kötülük sadece yok olma hali yaşayan obsedörlerin kendileri olarak sayılır. Kötü insanlar, onların etkileri ile bu kötülükleri yapmışlardır. Bu sebeple, sevginin gerçek anlamını öğrenen ve anlayan insanlığın bu gibi olumsuz saldırı ve eylemlerin etkisinden kurtulması kolay ve hızlı bir şekilde olacaktır. İnsanlık için ışık görülmüştür ve bu erdemsel özellik bunu müjdeleyen içeriği ile gereken açıklamaları yapar.
Annelik ve Babalık Erdemsel Özelliği, Annelik Nedir? Babalık Nedir? Annelik ve Babalığın Felsefi Tanımı
Annelik, dünya hayatındaki varlıkların şimdiye kadar tanık olduğu en kapsamlı, ideal, sahiplenici, koruyucu, birleştirici, fedakar, sevgi dolu, en küçük varlıksal hiyerarşi olan aile kavramını en iyi şekilde yönetebilme özellikli, kendisini en iyi şekilde sevginin uygulanması haliyle ifade ettiğimiz, sevgi bilgilerine yakışma şeklinde bir durumu yaşatan, hiç bir şekilde sevgiye ters bir davranışın olamadığı, aksine kendi özellikleri ile daha fazla mücadeleci, daha fazla korkusuzluk, daha fazla istikrar, daha fazla kararlılık, daha fazla cesaret, daha fazla azim ve çaba, daha fazla inanç ve çalışkanlık ve benzeri erdemlerin oluşmasına neden olan özellikleri ile yaşatılan bir erdemdir ve kişiliği şekillendiren ve kesinlikle gerçekten istemeden ve beğenmeden ve içeriğini özümseyerek uygulamadan olunamayan erdemsel bir özelliktir annelik. Dünya şartlarında bunu yaşatamayan varlıklar örnek değildir, bu anneliğin olması gereken tanımıdır.
Gerçek annelik, annelik yaptığı alanı geliştirmesi, koruması, bakımlarını yapması, kendisinde olanlardan onlara da vermesi, karşılık beklemeden ilgi ve sevgiye uyumlu olarak davranması, onların her halini kabul etmesi, doğru bildiklerini kesinlikle onlar için uygulatması, bir elmanın iki yarısı şeklinde gerçekten aralarındaki bağı temsil edebilecek en iyi karakter örneğini yaşatması, kişiliği ile yönetici olmayla da uyumlu, merkezlik özelliğini de kendi içinde barındıran bir davranışlar ve bilgiler bütünlüğü uygulaması halidir. Annelik doğurmakla ilgili değildir, annelik doğurulanları büyütmekle ilgilidir.
Annelik erdemi sayesinde benzersiz kişilik örneğini, yaşarken varlıklar görebilirler ve içeriğinde ne gibi sırların olduğunu anlayabilirler. Bazı felsefi anlamlar, çok sıradan yaşanan olaylar gibi bilinse de, anlaşılsa da bu felsefi anlamlar annelik için paha biçilemez değerde anlamlar olarak algılanır.
Anneliğin kendisine ait olarak annelik yaptığı konularla ilgili kesinlikle haklı olabilme durumu söz konusudur. Çocukları sorun iken her zaman haklıyım şeklinde annelik erdeminin yaşattığı içsel yapılanma, bu hakkı anneliği yaşayan varlıklara vermektedir ve kendinden emin, yıkılmaz bir duvar olma gücünü tanıyan anne olarak sorunun karşısında durulmaktadır. Bu sonsuz hiçliğin içinde uzayıp giden yaratılıştan ayrılan bir yaşam halinde böyle bir annelik erdeminin bulunması, bu uçsuz bucaksız sonsuzlukta bize her zaman destek olacak, ihtiyacımız olan her yardımı zamanı gelince hemen ortaya çıkaracaktır. Yaşayanın daha çok bildiği ve sorunlara bu bakış açısı ile davranarak hemen çare olabilme özelliğini kendi yapısında bulundurarak yaşattığı annelik erdemi, varlıksal alanlarınız içinde bir sıfat şeklinde merkez alanların kendisinde yaşatabileceği özellikleri en iyi biçimde bulundurur. Varlıksal alanlarınızla bir aile olmanız söz konusu iken annelik, bu konuma en uygun seçenek olarak bilinir.
Anneler için her zaman kendisini çocukları olarak düşündüğü varlıkların, alanların, oluşumların sıhhati ilk sırada gelir. Onların bu yapısal halleri çocuklarının mutluluğuna adanmıştır ve onların mutlu ve güvende olmaları kaydı ile ancak kendileri de böyle bir mutluluk ve güven erdemi içerisinde rahat bir şekilde yaşayabilirler.
Bu durum olması gereken bir görevdir aslında, çünkü annelere ihtiyacı olan alanların böyle bir bakıma ve ilgiye ihtiyacı vardır ve ancak bu şekilde bir yaklaşım ve davranış, anlayış sebebiyle çocuklar sağlıklı bir şekilde gelişirler.
Anneliğin içeriğindeki erdemsel özelliklerin çokluğu çocukların gelişme çağında onları geleceğe sapasağlam çıkaran etkileri yaşamasına neden olur. Çocuklar için böyle bir yaşama merhaba denilme zamanlarında anneler, onlar için her şeydir. Dolayısı ile anneler, kendilerini bu kadar tek ve benzersiz gören varlıklar için gereken şekilde erdemsel özelliğin bütün uygulamalarını yaşatmalıdırlar.
Bu bakış açısı öyle değerlidir ki, yaşamı anlamaya ve bilmeye çalışan varlıkların tek dayanağı ve inandıkları ve sonsuz güven duydukları varlıklardır anneleri, bu güzel ve değerli bakış açısının kıymetini çok iyi bilen annelik erdemsel özelliği, gerçek anlamlarını yaşattığı zaman ortaya en sağlam ve kudretli ve sevgiyi yaşatma özellikli olan karakter, varlıksal hal ve kişilik çıkmaktadır.
Anneler, çocukları gibi gördüğü alanlar söz konusu iken ve bu alanların güvenliği ve mutluluğu ile ilgili sorunlar var ise her zaman haklıdırlar ve onların çocukları için istedikleri olmak zorundadır gibi içsel bir yakarış, isteyiş, çaba ve olması zorunluluğu etkilerini çıkaran oluşumları kendi yapısında bulundurmaktadırlar. Bu güzel özellikleri ile sevgiyi yaşatan ve sevginin içerisinde bulunan erdemler arasındaki yerini alır.
Babalıkta aynı şekilde sadece cinsiyetin değişmiş olması konusu ile farklılık gösterilerek, annelik ile aynı anlamları taşımaktadır ve dünya yaşamında babalığın annelikten daha az erdemsel özellikleri yaşattığı gibi söylentiler yersizdir. İkisi de ebeveyn olarak bu anlamları yaşatmakla ilgili olan kişilikler örneği, karakter hali, varlıksal haldir. Annelik efemine tavırlarla bu erdemin uygulanmasıdır, babalık erkeksi tavırlarla bu erdemin uygulanması halidir. Ne mutlu ki, günümüz dünyasında annelik ve babalık erdemleri gereken şekilde hala yaşatılabilmektedir.
İstisnaların kaideyi bozmayacağını hatırlatarak bir gözlem olayı ile annelik ve babalığın etkilerini yeniden anlatan aile erdeminde olan açıklamayı da bu erdemsel özelliğe eklemeyi gerekli buluyorum.
Bir örnek ile anneliğin aslında içeriğinde en büyük savaşçılardan bile büyük bir cesareti ortaya çıkaran gücü barındırdığını anlatmak istiyorum: Odamda camdan bakıp etrafı seyrederken, oldukça vahşi olan ve bir kumrunun üç katı büyüklüğündeki karga gördüm, yani kuş, bu karga diğer kuşların yavruları ile besleniyor, yapısı öyle işte, yanılgı dünya hayatının olumsuz halleri, ancak kumruda bir o kadar sakin, nazik, kibar, sessiz ve küçük bir hayvandır... Fakat kumru bir anne...Karganın kumrunun yavrularına saldırışını ve sonrasında küçücük kumrunun kargayı nasıl kovaladığını gördüm. Normal şartlarda o kargalar kedileri öldürüyor, kumruları öldürmek işten bile değil kargalar için. Ancak kumrunun o andaki yavrularını koruma iç güdüsü, ona bambaşka ve tarifi olmayan bir cesaret veriyor ve karga korkup kaçıyor.. Uzun bir süre küçücük kumru bağıra bağıra karganın peşinden uçtu, karga bir daha yanaşamadı... İşte bu örnekteki gibi kendi potansiyelini aşmasına neden olan bir takım özellikler ihtiyaç anlarında annelerde ve babalarda ortaya çıkıyor.
Vil Gibi Da Erdemsel yada Duyusal Özelliği, Bilgi Kaynağı Duyusal Özelliği ve Bilgi Yazma Yeteneği Erdemsel Özelliği, Bilgi Kaynağı Nedir? Vil Gibi Da'nın Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik varlıkların bilgiler oluşturması için odaklanarak bir olayın içindeki bilgiyi alma yeteneğini güçlendiren, bilmedikleri konular olduğunda ve bunlarla bilgileri oluştururken gerektiğinde bu eksik parçaları oluşturması konusunda onlara ilhamsal ve düşünsel olarak destek çıkan ve varlıkların bilmesini sağlayan, varlıkların bilgi yazmasını ve oluşturmasını onların bir yeteneği haline getirmeye çalışan erdemsel özelliktir. Kendi varlıksal alanları olan varlıkların, bu alanları ile özgür bir şekilde kaldıklarında kullanacakları en çok özellik bilgiler yazmak konusundaki yetenekleri olacaktır. Bilgi yazmak ve oluşturmak böyle varlıksal özellikleri olan oluşumlar için hayati önem taşıyan uygulamalardır.
Varlıklarını bilgiler ile şekillendireceklerdir, kendilerini bilgiler ile şekillendireceklerdir, koruma önlemlerinden yeni bilgilerin ve oluşumların ortaya çıkarılmasına kadar her şeyi bilgilerle yapacaklardır ve bilgi yazmak konusunda varlıklar şimdiden gerekenleri kendilerinde oluşturmalıdırlar.
Varlıkların bu durumunu en iyi şekilde kullanabilmesi için çareler, çözümler bulabilen ve bu yeteneği kazandıktan sonra hiç bir etki, bilgi, yada oluşumun varlıktan bu özelliğini, yeteneğini unutturmasına yada kaybetmesine izin vermeyen, varlığın kendi yok edilemeyen özelliği olarak kendisinde bulunan bilgi, yasa yazma yeteneği, bu anlayış ile yerini sağlamlaştırır ve varlık, sonsuz zamanlar boyunca sorunsuzca bilgiler oluşturur.
Bilgilerin yazılması konusunda sevgi uyumunun yanında birde belirleyici, açık ve anlaşılır olmak, etkileyici konuların yeri ve zamanında açıklanarak bilginin anlamını güçlendirmek, anlamına anlamlar katarak bilginin yararlı olma halini arttırmak, o konu ile ilgili olan bütün bilgilerin farkına vararak en ideal ve gerekli olanlardan bahsederek bilginin kapsama ve anlayışlarını genişletmek gibi özellikleri olan bilgiler oluşturmak için başlanan çalışmalar sırasında, varlığın bu konuda en başarılı çözümler alacak şekilde bilgilerini oluşturması için çalışan erdemsel özelliği, bilgilerin önemini bilerek en doğru ve amacına uygun şekilde oluşturulmasına yardımcı olur.
Sevginin içindeki yeri ile uzun süre bilgiler oluşturma konusunda deneyimler yaşayan varlıklarda bilgi kaynağı olarak isimlendirilen bir duyusal özellik, varlığın bilgi ve tecrübesine göre kendi duyuları arasındaki yerini alır ve varlıklar, bu bilgi kaynağı duyusal özelliği sayesinde yazmak istediği konuların başlıklarını düşünürler ve hemen hemen, hatta her konuda fikirlerinin olabilmesi özelliklerini yaşatırlar.
Bilgi kaynakları varlıkların çok uzun süre bilgiler yazmakla ilgili bir yaşamı olması sonrasında oluşan harika bir duyusal özelliktir. Bilgiler, bu şekilde kendileriyle uzun bir süre uğraşıldığı zaman bir bütünlük şeklinde ortaya çıkarılan bilgilerin bir arada olması hali, ve bu oluşturulan bilgilerinde niteliği önemli olarak, artık her şeye cevap verebilmek gibi etkileri olan bir bilgiler bütünlüğü imkanını ortaya çıkarmaktadırlar ki, işte buda bilgi kaynağı şeklinde yapılanan duyusal özellik olmaktadır.
Mesela iyi bilgiler erdemsel ve duyusal bilgiler bütünlüğünün içerisindeki hakikati ortaya çıkaran ve gerçekleri açıklayan amaçlı bilgiler, zaten her istenileni bildirmek ile ilgili olur ve bu gibi amaçları olan bilgiler bir bütünlük şeklinde bilgi kaynağını oluşturur.
Bilgi yazmak ve oluşturmak, varlıkların mutlaka öğrenmesi gereken bir durum olarak bilinir ve bu erdemsel özellik, onlara bilgi yazmanın önemini hatırlatan ve sonrasında bunu uygulamaları ile yardımcı olan özellikleri ile gereken şekilde çalışır.
Peki Biz Neredeyiz? Buraya Nasıl Geldik? Bize Bunları Nasıl Yaptılar? Onlar Neredeler?
Öncelikle buraya nasıl geldiğimizi kısaca anlatırsak, bizler ruhsal güçler olarak, varlıksal kıymetli enerjileri ile yaşayan özgür irade sahibi varlıklar olarak, yaratılışın bizim gibi varlıkların yaşaması için kendi kendine oluşumlarla oluşturduğu uçsuz bucaksız ve içeriği binbir tehlikelerle dolu ancak özgür bir şekilde hareket ettiğimiz, varlıksal enerjilerimizi kısıtlanmamış halleri ile dilediğimiz gibi kullandığımız bir yaşam alanları oluşumları içinde kendi bilgi ve tecrübelerimize göre yaşamayı sürdürürken, böyle alanlarda avlanmak amacı ile özgür irade sahibi olan var olma hali yaşayan varlıkları arayan organizasyonlar, kendilerindeki hazırlanmış yanılgı dünya hayatına düşürmek isimli tesirler ve obsedör bilgiler bütünlüğü ile bizleri tuzaklarına düşürmeyi başarmışlardır ve bu, gerek arkadaşlıklarımızı kullanarak, gerek savunmasız bir anımızda varlıksal alanlarımıza bu uygulamayı yaşatması için sayısı bile hesaplanamayacak kadar çok tesirleri göndererek, ve bu tesirlerin enerjilerimiz, varlıksal alanlarımız ile bütünleşmesi sonrasında varlıksal alanlarımızın tesirlerin içindeki bilgileri bizlerin yaptırdığını sanması gibi de bir oyunla, kendimizi dünya yaşamındaki insan bedeni ve hayatına uyumlayacak şekilde yapılandırmaya başlayan çalışmalar içine sokuyoruz ve bu çalışma duyularımızın içeriğinden, bizlere nelerin nasıl gösterileceği gibi bütün yaşam koşullarımızı içeren bilgiler şeklinde yapılanmalardır ve bu uygulama sonrasında gideceğimiz alan olan dünya yaşam alanı sisteminde doğmak gibi bir başlangıçla kendimizi tamamen geçmişimizi de unutturan tesirlerin düzenlemeleri ile burada buluyoruz.
Ve dünyaya geldikten sonra dünya yaşamının içerisindeki binbir oyun, düşünsel alan, duyularımızdaki engeller, kısıtlamalar, hakikatin gizlenmesi çalışmaları, bizleri oyalayan hayat amaçlarına yönlendirilmemiz, cahillik, para ve geçim sıkıntısı, ıstıraplar ve bir çok dünya zorlukları nedeni ile kendimizi araştırmak, kim olduğumuzu öğrenmek gayreti içerisine girememek gibi bir yaşamı zoraki yaşamak haline bürünüyoruz.
Zaten çocukluğun getirdiği neredeyse 16 yaşına kadar geçen 16 yıl boyunca süren çaresiz ve bilgisiz anlarımız, bizlere gerçek güçlerimizi ve özelliklerimizi uzun bir zaman boyunca unutturduğundan bu gibi unutma hallerini normalmiş gibi yaşayarak sahte dünya çekicilikleri ile oyalanıyoruz. Bu sırada obsedörler, kapalı bir alan şeklindeki bulunan dünya yaşam alanı sistemi içinde gerek duyularımızdaki kendi tesirlerini kullanarak, gerek kendileri müdahale ederek bizleri obsede etmeye çalışmaktadırlar.
Varlıksal özelliklerimizin gücünü ve bizlerin kararına bağlı olan duruşunu bozamadıklarını belirtmiştik ve bu sebeple, oralarda yapamadıkları parçalamak ve yok etme, bizleri bir akü gibi kullanma amaçlarını burada yaşadığımız şuursuz hayat sayesinde obsede edici kararlar ve yaşamlar içinde olmamızla elde etmeye çalışmaktadırlar. Burada inandıklarımız varlıksal alanlarımızda da uygulamaya geçmektedir ve dünya yaşamında bulunan bir çok yanlış ideoloji ve felsefeler onların oyunları olarak varlıkları bir çıkmaza sokup obsede edilmesi imkanlarını yaratmak içindir. Olumsuz olarak belirttiğimiz bütün eylemler, onların kendi yapılarında yaşattıkları ve bu yaşam alanı sistemi içine bizlerin obsede edilmesini sağlamak için bulaştırdıkları, hazırladıkları kötülüklerdir. Bu kötü bilgileri varlıklarında yaşatan varlıklar için obsedörler kendileri ile aynı yaşam şeklini uygulaması sebebiyle varlıksal alanlarına girebilme imkanı bulmaktadırlar ve sonrasında O varlıklar diğer olumsuz eylemlerinde uygulayıcısı olarak zamanla özgür iradesinin bile farkında olmayacak bir varlık haline gelmektedir ve bu saatten sonra görünmeyen alanlardaki bulunan duyularımız, obsedörler tarafından tamamen işgal edilmektedir ve varlıklar istese de bu köle olarak itaat etmek eyleminden kurtulamaz hale gelmektedirler. Eğer insansan ve hala dünyada isen obsede edilmemişsindir anlamına gelir bu...
Çünkü duyuları artık varlıklar için değil, obsedörler için çalışmaktadır. Kötü bilgiler, olumsuz eylemler onların insanları obsede etmek için insanlara empoze etmeye çalıştıkları bir numaralı oyunlarıdır. Ancak bu dünya yaşamında bile bu kötü bilgileri yapısında bulundurmayan varlıklara yaklaşmaları da çok zor olmaktadır ve onlar için bir çok obsedör sürekli zorlu yaşam koşulları ile, sahte yaşam fırsatları ile oyunlar hazırlamaktadırlar.
Ve bu hakikati bilerek duyularındaki obsedör tesirleri temizlemeden ölen varlıklar yine kendilerini burada bulmak uygulamasını yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Burası ise varlıksal alanlarımızla bir küre şeklinde bir yapının içinde bulunduğumuz sistemsel ve obsedör bir mekanizmanın yapılandırdığı oluşumdur.
Bizler insan bedenlerini görmekteyiz ancak normalde ışıklar olarak küre şeklindeki görüntülerimizi duyularımıza eklenmiş bilgiler sayesinde görmemiz engellenmiştir. Bu kadar olumsuzluk ve saldırı altındayken bile yine de sevginin ve iyiliğin gücü bunun kıvılcımlarını kendilerinde yaşatan varlıkların yanındadır ve öncesinde bu oyuna nasıl geldik, şimdi peki kurtulabilecek miyiz? sorusu için bizler o zamanlar gelişim evresinde olan varlıklardık ve bir çok erdemi henüz yeni tanıma aşamasındaydık, zaten bunu uyguladıkları varlıklar belirli gelişim seviyesinin üstünde olamazlar ve şimdi bu bilgilerle, yani İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü çalışmaları ile sizlerin buradan ve obsedörlerden kurtulmanızın yollarını hazırlayan gelişim evresine ulaşmanız sağlanmaktadır ki, bu bilgiler bu sitede yayınlanması ile bile, obsedör mekanizmalar artık kendi özelliklerini kaybetmiş durumdadırlar ve bu bilgilerin varlıkları onları bu yaşam alanı sistemine asla yaklaştırmayan özelliklerdedir. Bilgilerin evrimi bilgisini okuyunuz.
Ve bu sonuçlarla geride bize kalan, obsedörlerin sanki kendimiz yaptırmışız gibi algılanan obsedör tesirlerinin varlıksal alanlarımızdan temizlenmesi çalışmasıdır ve bunun da yolu sevgi varlığı olmaya çalışmakla ilgili olarak diğer ek çareleri de açıklandığı gibi gereken şekillerde uygulamaktır.
Çok uzun bir süre obsedörlerin saldırısı altında kalan ben, onların iğrençlik dolu bütün hallerine tanık olarak bir yaşam yolu üzerinde bulundum, bana görünmeleri, bana saldırmaları, beni yolumdan vazgeçirmeye çalışmaları senelerce devam etti, işte son bir seneye yakındır biten son çalışmam sayesinde bilgilerin bende de bir bütünlük sağlayarak yapılanması güzelliği ile şimdi hiç birinden eser yok diyebileceğim kadar çevrem sessiz, sakin ve huzurlu...
Hepsi gitti.
Ve bizler baş başa kaldık...
Evet bu doğru...
Şu ana kadar bu konuda olabilecek en güvenli zamanlarımızı yaşıyoruz.... Sizlere bu hakikati ortaya çıkaran varlık olarak söz veriyorum, son varlık bu sistemden ayrılana kadar ben hiç bir yere gitmeyeceğim, benim işim çünkü ancak o zaman bitiyor....
Bize kalan, obsedör tesirleri temizlemek ve zamanla zaten sizlerde tesirler temizlendikçe kendinizle ilgili hakikatleri görmeye başlayacaksınız. Korkacak, panik yapacak hiç bir sorun yoktur. Oldukça güvenli bir konumla ve sevginin artık gerçek anlamı ile aramızda yaşadığının güvencesini hissettiren bilgilerin, felsefelerin ispatlarından emin bir şekilde kendimizi temizleyecek ve sonsuzluk yolu içindeki amaçlarımızı uygulamaya yeniden devam edeceğiz....
Sevgiler.
Vil Solivyes
Varlık Bilgisi Erdemsel Özelliği, Varlık Bilgisi Nedir? Varlık Bilgisinin Felsefi Tanımı
Varlık bilgisi, her varlığın kendi oluşumundan sonra kendisine direk etkilerde bulunacak olan varlıksal hallerini ve yapısını tanımlayan, yaşam amacının da içerisinde bulunduğu, kendisini her halükarda etkilemesi gibi özellikleri ile yapılandırılan ve hazırlanan bilgi türüdür. Bu bilgi türü bu çalışma için gereken etkileri varlıklara sağlayan bilgi türüdür ve varlıklar kendilerinde bunları çok önce zamanlarından beri yapılandırmışlardır. Örnek olarak varlıkların kuralları, değiştirilemeyen varsa bilgileri, kendisi için önemli olan davranışlarını garanti olacak şekilde bir etki ile baki kılmak gibi bir çok özelliği, varlıkların kendi varlıksal alanlarında yapılandırılarak ve kendisine özel bir alanda saklanarak, varlığın kendisinden başka kimsenin ve hiç bir şeyin değiştiremeyeceği şekilde etkisini varlıklarda yaşatır.
Mesela sevgi varlığı olmak ve sevgi varlığını içeren bilgiler benim varlık bilgim alanımda beni her daim etkilemesi ile ilgili olarak yapılandırılmıştır ve bu yapılanma sevginin uygulayıcısı olmamı desteklemektedir ve sizlerde varlık bilgisi alanlarınızın farkına vararak, ve bu gibi bilgilerinizin sizi etkilemesini istemeniz sayesinde yine varlıksal alanlarınız durumun önemine göre isteklerinizi varlık bilgisi alanlarınıza ekler ve uygulamaya çalıştığınız bilgilerin anlaşılması, algılanması, bilinmesi çok daha kolay olur.
Zamanla varlık bilgisinin etkisi varlıksal alanlarınızı sarmaya başlar. En azından dünya yaşam alanı sisteminden çıkana kadar sevgiyi tamamlayan erdemlerden kendi seçtiklerinizi ancak yasakların hepsini varlık bilgisi olarak yapılandırmanızı öneririm. Varlık bilgisinin ne olması gerektiğini sizin için önemli bir alana not alarak yada belirli aralıklarla tekrarlayarak yapılandırabilirsiniz.
Bu yasaklar bir set gibi koruyucu özelliklerdedir ve varlık bilgisi de kendi koruma özellikleri ile varlıkları bir çok tehlikeden korur, diğer özelliklerinizden farklı olarak bir yapılanması olduğu için birde bu şekilde bir önlemle varlıklarınız, yaşam amaçlarınız, bilgileriniz korunur. Ve bu özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alarak gereken şekilde çalışır.
Cessa Vil Erdemsel Özelliği, Cessa Vil Nedir? Cessa Vil'in Felsefi Tanımı
İçeriğinde cesaret, umut, kendine ve varlıksal oluşumlarına güven, mücadele, azim, çaba, çalışma ve çalışma arzusu olan ve bu bütünlük ile ortaya son derece korkusuz bir tavırla kendine güveni olan ve umudu hiç bitmeyen ve bu şekilde bir bakış açısı ile azmeden, çabalayan, çalışan ve bu çalışmadan zevkte alan bir başarı ve amacına doğru ilerlemeyi sağlayan erdemsel özellik çıkmaktadır. İçeriğindeki bilgilerin birlikte en iyi şekilde uygulanabilmesi için gereken şekilde zeka bilgilerinin de kullanan, akla ve mantığa uygun hareket etmeyi ve duyguları kontrol edebilme yeteneğini ve amacı uğruna yılmadan ve bıkmadan mücadele edilmesi gerektiğini de bilerek amacına şartlandıran bilgi, varlıkların kendilerindeki potansiyelleri görebilmesi adına da oldukça elverişli uygulamaları ortaya çıkarmaktadır.
Bu erdemsel özelliğe inanıp uygulamaya soktuğunda varlığın bir amacı varsa bu konuda büyük ihtimalle başarılı sonuçlar alır. Başarının sağlanması adına düzenlenmiş diğer erdemlerin yaptırım gücünden farklı olarak içeriğindeki erdemlere konsantre olmuş şekilde bir çalışma disiplini ortaya çıkarır. Dünya yaşam alanı sisteminden çıkmak ve sevgi varlığı olmak için yapılması gereken çalışmalara destek olan bilgisel oluşum, bu güzel erdemler birlikteliğinden oluşan özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır ve varlıklar korkusuzca, umutla ve güven için çalışarak amaçlarını gerçekleştirirler.
Vil Geta Şa Erdemsel Özelliği, Değiştirilemez Amaç Erdemsel Özelliği, Vil Geta Şa'nın Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik varlıkların kendi varlıksal alanlarının yapılarını ve bilgilerini değiştirmek gibi oyunlarla onları obsede etmek gibi amaçları olan yaratıkların bulunduğu bir yaratılışta ve sanki kendimiz yapıyormuş gibi bir düzenle de kendi oluşumlarımıza yön vermek uygulamasını yaptırmak sahtekarlığını kullanıyor olmaları tehlikeleri karşısında, hiç bir şekilde ve şartta, bu gibi durumlar söz konusu olsa da, ben dünya hayatında iken söylüyor olsam bile gibi uyarılarla değiştirilemezlik özellikleri katacağımız amaç ve bilgiyi oluşturarak ve bu amaç ve bilginin içerisine anti obsedör bir bilgi mekanizmasını da eklememizle, obsedörler ne yaparsa yapsın, bu bilginin değiştirilmesini söz konusu edemezler ve bu olmadığı sürece de sizi obsede edemez ve amacına ulaşamaz olur. Zaten sevginin koruyucu gücü vardır ancak iki kere, üç kere önlem almak kadar önemli bir konu bu... Siz ve varlığınız...
Bu bilgiler kendinizi yine diğer koruma önlemleri varken bile ayrı bir şekilde koruma şekliyle, siz dünya hayatından çıkana kadar şimdilik bire bir uygulamasını yaptıramadığınız varlıksal alanlarınızda bir değiştirilemezlik bilgisi uygulamasını yapılandırır ve sizin sesinizle, sizin görüntünüzle, tıpkı sizmişsiniz gibi bilgiler ve komutlar gitse de yine değiştirilmeyen bilgi, oyunların olduğunu düşünen ve siz dünyadan çıkana kadar bu konudaki değişimlere kapalı olan bilgi mekanizması ile gereken şekilde çalışır.
Yine bu bilginin oluşturulması için Vil Geta Şa bilgisi olarak ya bir yerlere not alın yada tekrarlayarak yönlendirmelerle gereken yapılanmayı sağlayabilirsiniz ve bana sorarsanız, dünya yaşamında iken olumsuz eylemlerin yasaklarının uygulanmasın bilgileri ve anti obsedörlük erdemsel özellik ve sevgi erdemsel özelliğinin tanımlarını ekleyerek kendinizi yeterince güvene almış olarak bir yapılanmayı sağlamış olursunuz.
1 - Sevgi Erdemsel yada Duyusal Özelliği, Sevgi Nedir? Sevgi Nasıl Oluşur? Sevginin Felsefi Tanımı
2 - Anti Obsedörlük Erdemsel Özelliği, Anti Obsedörlük Nedir?, Anti Obsedör Olmak Ne Demektir
3 - Varlıkların Kendilerinde Yasaklamaları Gereken Olumsuz Eylemler Listesi - Kısa Açıklamalarla Varlıklara Zarar Veren Olumsuz Eylemler
Bu üç bilgiler bütünlüğü oluşumu siz dünyadan çıkana kadar bu şekilde değiştirilemez bir yapılanma ile korur.
Bu bilgiler değiştirilmeye çalışıldığında bu erdemsel özellik bazı sorularla varlığı ve kendisini aydınlatır.
Varlık bunları düşündü ise neden?
Ne istedi de olmadı?
O'na bunun düşündürenler nedir?
Nelerden etkileniyor?
Ne yapmak istiyor da bunları değiştirmek istiyor?
Değiştirince başına geleceklerin idrakında mı?
Böyle bir alanda bu bilgilerin kendisini korumasından daha güzel bir güvenli bir bilgi bulabildi mi?
O'nun bu amacını değiştirmeye neden olan bilginin kaynağı nedir ve her ne olursa olsun, bilinmelidir ki varlıksal alanlar yalnızca merkez varlığın bulunduğu yaşadığı bir yer değildir ve burada bir çok yaşamsal özellikleri bulunan enerjiler ve kıymetlerde vardır, onlarıda düşünerek mi bu kararı verdi?
Bu karar özgür iradesi ile hiç bir etki ve tesir altında olmadan mı verildi? şeklinde sorduğu sorulara cevaplar arayan bilgi, varlığında bu sorulara cevap vermesine neden olur bilgilerin değiştirilmesi söz konusu olduğunda ve varlığı aydınlatmaya çalışır.
Dostluk ve Arkadaşlık Erdemsel Özelliği, Dostluk Nedir? Arkadaşlık Nedir? Dostluk ve Arkadaşlığın Felsefi Tanımı
Dostluk, iki varlığın yada oluşumun kendisinden başka kendisini en iyi anlayan, en iyi tanıyan, her konuda aralarından su sızmayan, birbirlerini beraber olmaları ile sanki tamamlayan, birbirleri ile birlikteyken her an zevk ve neşe alınmasını, dostların kendi yapılarına göre zamanın onlar için iyi geçmesini sağlayan ilişkilerin yaşanmasını tanımlayan ilişki çeşididir. Dostu O'nun hakkında sanki her şeyi bilir, birbirlerinin eksiklerini tamamlarlar, biri mutlu iken diğeri de O'nun mutluluğundan mutluluk duyar, biri üzgün ise diğeri de O'nun üzüntüsünü geçirmek için elinden geleni yapar. Bu aslında yaşam halinde bütün yakın ilişkiler içinde bulunan varlıklar arasında da böyle olur ancak dostluk çok daha ileri seviyesi olarak yaşanmaktadır.
Yani iki varlığın yada oluşumun birbirlerine, aslında bu üçte olabilir yada daha fazla, sayı arttıkça anlamının yaşatılması duruma göre değişir ve sevgiyle uyumlu erdemlerin yaşatılması nedeniyle olumlu etkileri sağlayan özelliklerde olur.
Bu bakış açısı ve anlamı ile oldukça güzel ve alanları, varlıkları birbirine sımsıkı ve çok zevkli bir şekilde bağlayan gücün adıdır dostluk, yaşanan samimiyetin, eğlencenin, tecrübelerin adıdır dostluk. Ve sevginin içeriğindeki yer ile erdemler arasındaki yerini alır ve gereken şekilde çalışır.
Dostluk, iki veya bir çok varlığın çok yakın olarak ilişkiler içine girmesi ve yaşamın neredeyse bir çok anında, olayında birlikte olmaları ile anlamlanan, birbirlerini çok iyi anlayabildikleri ve birlikte çok mutlu olmayı başardıkları, birbirlerine uyumlu olarak anlaşan varlıkları ifade eden ve onların arasındaki bu birlikteliği ifade eden sıfattır dostluk. En özellerini paylaştığın kişidir dostlar. Aynı zamanda birde arkadaşlık vardır, oda dostluk kadar yakınlık gerektirmeyen ancak iletişimde olduklarını ifade eden, birbirlerinin yanında, çevresinde olduğunu ve gereken zamanlarda görüştüklerini tanımlayan bir kavramdır.
Arkadaşlarda birlikte olduklarında çok eğlenirler ve aralarında bir uyum söz konusu olur. Yaşam hallerinde bu iki kavramı da varlıklar kendileri belirlerler ve kesinlikle birlikteliklerinden mutluluk duyulan ilişkiler şeklidir. İkisi de birbirinden güzel, güven, mutluluk, eğlence, neşe, gelişim gibi katkıları olan kavramlardır ve sevgiyle uyumlu olan bir ilişki çeşidi olarak varlıkların her zaman ihtiyaç duyacağı özellikleri ile erdemler arasındaki yerini alır.
Vil İyse Viv Erdemsel Özelliği, İyiyi ve Kötüyü Ayırt Etme Yeteneği Erdemsel Özelliği, Vil İyse Viv'in Felsefi Tanımı
Varlıklar bu zamandan sonra artık iyi ve kötü hakkında iki türlü bakış ve uygulama halini kullanarak bu kullanımı da bir yetenek haline getirerek davranışlarını ve yaşamlarını şekillendirmelidirler. Bunlardan biri '' Sevgi Bilgi Filtresi Erdemsel Özelliği - Erdemsel Bilgiler ve Olumsuz Eylemlerin Yasaklarından Oluşan Bilgi Filtresi Uygulaması ''bilgisine göre inceleme ve arındırma yaparak iyi ve kötüyü ortaya çıkarmaktır ve diğeri ise '' İyiyi ve Kötüyü Nasıl Ayırt Ederiz? Düzen ve Düzensizliğin İyilikleri ve Kötülükleri Belirleyici Özellikleri. İyiliklerin ve Kötülüklerin Tanımlanmasını Açıklayan Felsefi Görüş.'' bilgisinin açıkladığı felsefi görüş ile olayları incelemektir bu iki yöntemin eleğinden de geçen bilgiler, olaylar, konular, durumlar, ilişkiler, sohbet ve aklınıza gelen ne varsa hepsi, bu bütünlükten oluşan bir iyi ve kötü ayrıt etme özelliği şeklinde yetenekle kendisini ortaya çıkarır ve bu yetenek, bu iki bilginin içeriğini de ezbere bilmek halini yaşayan varlığın artık bir olaya baktığında onun gerçekten iyimi yoksa kötümü olduğunu anlamasını sağlar.
Bu iki bilginin ortaklaşa çalışması sonrasında iyiler ve kötüler ortaya çıkarılır ve bu güzel özellikleri ile erdemler arasında yerini alan bilgi gereken şekilde çalışır.
Değişim Erdemsel Özelliği, Değişim Nedir? Değişimin Felsefi Tanımı
Değişim, bir durumun başka bir duruma dönüşmesi, başkalaşım haline geçmesi anlamına gelir ve bu durum değişen şeylerin yapısına göre bazen kolay bazen de zor bir süreç olmaktadır. Her şeyin bilgi olduğu yaşamda bilgilerin değişmesi ve bu sebeple oluşumları değiştirmesi ve bu değişim sırasında bir çok yeni bilgilerin oluşumlarda yapılanması, eski bilgilerin etkilerinin gitmesi şeklinde örneklendirilebilecek bir süreci ifade eder değişim genel olarak. Değişmek, gerekli olması söz konusu olunca ancak doğru bir uygulama halidir.
Değişmek aynı zamanda değişen durumdan artık olayları algılamak ve yorumlamak anlamlarını da taşır. Gelişen toplumlar, içeriğinde varlıkların gelişimi ve yaşamı gibi düzenin yapılandığı yaşam halleri içeriğinde değişimi yaşamak zorunda kalan, ancak bunun her zaman pozitif ve kendi istedikleri şekilde gerçekleşmesi gibi bir yönlendirmenin de hakimi olması şekliyle, gelişen ve büyüyen toplumların gözlemlenebilen özelliği olarak değişim, yaşamın kendisini geliştirmesi ile ilintili şekilde ortaya çıkar.
Yeni bilgiler yeni imkanları ve olanakları da yanında getirerek, eski bilgilerin düzenlerini değiştirmek gibi bir oluşum sağlama özelliklidir ve bu yolla değişim yaşanmak zorunda olan bir erdem olur. Ancak varlıklar için ve varlıksal alanlarımız söz konusu olduğunda değişimde sevgiye olan uyumluluğu ile gözlemlenerek gerçekleşir.
Değişim sonucunda sevgiye ters şeyler ortaya çıkarsa bu değişim zarar vericidir sonucu çıkarılabilir. Değişim yaşam halinde kendi amacına ve sevgi ile ilgili içeriğine uygun olacak şekilde yaşananlar ile ilgili söz konusu ancak olabilir. Değişimin bilgiler yoluyla olması sırasında eski bilgilerin her hangi bir şekilde alışkanlık yada değişime direnmesi gibi bir durumu söz konusu olmadan, yeni kabul edilen bilgilerin uygulanması hemen yapılır.
Sevgiyi uygulayan varlıklar için değişim, istenilen alanlarda tüm hatları ile hemen gerçekleştirilebilen bir durumdadır. Ve varlıksal alanlarımızın ve varlıkların temel direği olan sevgi ve içeriğindeki bilgiler asla değiştirilmeden, ona uyumlu değişimler ancak yaşayacağı durumlar olarak bilinir.
Bu erdem, değişimler söz konusu olduğunda ve bununla ilgili sorunlar ortaya çıkarsa bu sorunları inceler, değişen alan ve nedenlerinin sevgiye olan uyumlarını kontrol eder, değişimin çok kolay sağlanması için özel etkilerde bulunur ve değişmek, bu erdemsel özellik sayesinde yaşam halinde kolay bir süreç olarak yaşanır.
Değişimin bütün kanunlarını, yapılanmalarını görebilen değişim bilgisi, olması gereken ilgili alanların istenilen şekilde değişmesi için ona özel etkilerde bulunur ve o alan, uzun zamandır eski durumunda değilmiş gibi hemen değişimi onaylar, yaşar. Sevginin içindeki yerini alan erdem gereken şekilde çalışır.
Dans Erdemsel Özelliği, Dans Nedir? Dans Erdeminin Felsefi Tanımı
Dans, müzik ile bir uyum içinde ritmik ve karışık hareketler uygulayarak ve bunları bir düzenle yaparak estetik, hareketli, kararında ve yerine göre coşkulu yada başka duygu halleriyle bir uyum içinde bedensel ve ruhsal bir ifadelendirme şeklinde olma halidir. Bedensel özelliklerin bu uyumla çalışmasıdır ve oldukça haz verici bir yetenektir, özelliktir. Müziğin melodilerine ve ritmine uyum sağlayarak yapılan hareketler dans olarak ortaya çıkar ve bu uyum sırasında müzik gibi etkileyici olabilme imkanı yaşatılır. Müzik, melodilerle sesin etkileme durumu ise dans da hareketlerle müziği ve bedenini kullanarak etkileyici ve hazlar alma uygulamasıdır.
Dans, izleyenden çok edene haz veren bir durumdur. Kendi kendine kimse görmeden bile varlıklar saatlerce dans edebilir ve bu O'nun için oldukça haz verici olur. Dans ile bir konu anlatılabilir, bir şeyden bahsedilebilir. Sanatın bir kolu olan dans, varlıklar için oldukça çeşitli ve görsel güzellikleri olan bir özelliktir.
Dans, kendi özellikleri ile bir çok yerde kullanılır. Bedenin, varlığın bütün oluşumlarının bir uyumla kendisini sergilemesi, hareketlerini kontrol etmesi, duydukları ile bir uyum içinde olmaya çalışması ve sonucunda da hazzı almayı başarması ile devam eden oldukça faydalı ve güzel bir yetenek, özelliktir ve dans ettikçe bu yetenek gelişir, yeni yeni tarzlar, hareketler, çeşitler ortaya çıkar.
Varlıkların erdemsel özelliği şeklinde ilk başlarda yapılanan bilgileri sonrasında sürekli dans edenler ve bu konuda tecrübeler sahibi olanlar için duyusal özelliği olarak sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Dans sırasında bir çok farklı hisler ve duygularda edinilebilir. Aslında bilginin algılanmasının farklı halleri olarak da tanımlanabilir. Bir iletişim şeklide diyebiliriz. Kimileri için spor gibide sayılır ve içeriğindeki bu çok özellikleri ile dans, erdemsel özellikler olarak yapılanır.
Duyu Ötesi Algılamalar Erdemsel Yada Duyusal Özelliği, Duyu Ötesi Algılama Nedir? Duyu Ötesi Algılamaların Felsefi Tanımı
Bu duyusal yada erdemsel özellik, duyuların algılayamadığı algıları bilmek ve anlamak ile ilgili olan duyusal yada erdemsel özelliktir. Yani duyuların görmediği, duymadığı, hissetmediği alanlar ve benzer örneklerdeki gibi durumlar, bu özellikteki varlıksal alanlar ile algılanabilir olur. Bu özellik daha çok teknik konuları olan duyularla ilgili olarak çalışır. Yani duymak, görmek, farkındalık, hissetmek v.b. bir yerle ilgili olan bilgilerin alınması konusunda teknik özellikleri olan duyulardan daha ileri seviyede bilgi alabilme çalışmasını sağlar.
Duru görü, duru işiti, telepati ve benzeri duyu ötesi yetenekler bu erdemsel özelliğin içeriği ile ilgilidir. İstenilen konuyu görmek ve duymak ile ilgili olarak duyuların belki de ulaşamayacağı alanları bu duyusal özellik kendisindeki duyuların da ötesinde iş yapabilme yeteneği sayesinde algılar. Yüksek konsantrasyon ve odaklanma özelliği ile ilgili bilginin kendisini algılar. Yapısını bilir.
Aslında kısıtlanmamış duyularımızın normalde yapması gerekenleri bu duyusal yada erdemsel özellik sayesinde yapmaya çalışırız. Ancak bu kesinlikle kendi içeriğinde ve dışarısı ile alakası olmayan bir çalışma şeklindedir. Sevgi uyumu kendi yapısında ve özellikle dışarı ile ilgili olan konularda gözlenir ve ortaya çıkarılan bilgiler bu uyumdan sonra incelenir. Sevgi filtresi kendi yapısında bulunur, bulunmalıdır, bu şekilde çok daha sağlıklı çalışmalar yapılır.
Çalışma şekli ile duyuların üstü durumu olarak istenilen şeyin, bilginin iradesi kanununca hakkımız olacak şekilde edinilebilmesini sağlayan ve öğrenilmesi imkanını yaratan erdemsel yada duyusal özelliktir. Kimi varlıklarda erdem şeklindedir, az özellikleri ile bu erdemi kullanır, kimilerinde duyu şeklinde yapılanmıştır oldukça başarılı olarak erdemi duyu şeklinde kullanır ve kimilerinde henüz hiç oluşmamıştır ve duyu ötesi kavramına varlıksal alanları yabancıdır.
Ve bu durumda dışarıya bakmadan kendi kendine bilebilme, oranın bilgisi bile olmadan bunu anlayabilme özelliğine sahiptir. Bu duyusal özellik ile ilgili olan bu alanlarda istenirse hiç fark edemeyecekleri şekilde incelemeler yapılabilir ancak bilginin iradesi kanununa uygun olan incelemelerdir bunlar.
Kendisine özel duyuların üzerinde bir etkileme ve bilme ve algılama özelliği olan bu duyusal özellik, tamamen varlıkların sevgiye uyumlu kullanımları ile ilgili olur. Sevginin anlamlarının ortaya çıkmış olması sonrasında nelerin önemli olduğunu bilen varlık, duyusal özelliğinin bu çalışma halini tamamen kendi hakkının olduğu alanlar içerisinde bilinmeyen, algılanamayan, saklanmış, duyular ile bulunamamış, bilgiler ile ortaya çıkarılamamış özellikteki sorunları bulmak ile ilgili olarak kullanır. Bu özelliğin geliştirilmesi ve edinilmesi yolları bütün varlıkların kendi bilgi ve tecrübelerine göre değişmektedir. Bu bir yüksek konsantrasyon ve odaklanma melekelerinin çok çabuk ve hızlı ve kolay şekilde ve zorlanmadan ilgili duyunun bazı özelliklerini kullanarak yapılabilmesi sonrasında bilgilerin nasıl ortaya çıktığını anlayarak, onları yorumlayıp gerçeklerle bağlantısını kurabilmekle ilgilidir ve genel tanım olarak bu açıklama edinme yollarını tanımlayabilir. Bütün duyuları kontrol ederek hangilerinin duyu ötesi algılama ile çalıştırılabileceğini ortaya çıkarır ve kendi yapısında hepsinden oluşan bir yapılanma ile gereken şekilde sorunlarla ilgili olarak çalışır. Sevginin içerisindeki yeri ile duyular ve erdemler arasında gereken şekilde varlıklar için çalışır.
Vil Sil Cil Erdemsel Özelliği, Düşünsel ve İlhamsal Özellik Nedir? Düşünsel ve İlhamsal Erdemsel Özelliğin Felsefi Tanımı
Yeni bilgiler ve düşünceler ve projeler ve ilhamların sürekli olarak özellikle çalışma zamanlarında varlıkların ve yaşamlarının ilgili olan alanlarına gereken şekilde düşünsel ve ilhamsal yollarla yardım ve destek olan çalışmalarını sağlayan erdemsel özellik.
Bu erdemsel özellik yeni bilgilerin, düşüncelerin, projelerin ve bunların olmasına imkan veren ilhamların ihtiyaç anlarında gereken şekilde varlıkların zihinsel alanlarında belirmesini sağlayan özellikleri ile bu yaşam yolunda varlıklara önemli bir konuda destek olmak için yaşadığı her olayda bu şekilde bir anlayışla yapılanmasını çalıştırır.
Varlıkların kendi zihinsel alanlarında bu gibi özellikleri kullanmasının önünde nasıl engeller varsa bu bilgi, onları da yok edici özellikleri ile varlıkların verimli ve sağlıklı bir zihin duyusu ile yaşamasını ve çalışmasını ve düşünsel ve ilhamsal şekilde varlıkta olmayan bilgileri bile ihtiyaç anında yine varlıktan ortaya çıkarması imkanlarını yaratır.
Böyle bir olumlu düşünsel desteğe ihtiyacı olan ve bununla ilgili olması halini gösteren yerler, varlıklar, sevgiye uyumlu olan yeni bilgileri, projeleri, hiç olmayan yepyeni oluşumların bilgilerini, bilinmeyen özellikte yapıların ilhamlarını yada hiç bilinmeyen bir rengi görmek gibi bizde olmayan ve bizdeki bütün bilgilerden sevgiye uyumlu bir filtrenin yaşatılması sonrasında ortaya çıkan yenilikleri bulan, algılayan, sürekli bu konu hakkında bir olabilirlikler arayan, varlıkların bilgi ve tecrübelerinden ve varlıkların yaşam halindeki bütün bilgilerin içeriklerinden de faydalanarak, olmayan, yepyeni bilgiler ve tecrübeler edinmemizin düşünsel olarak yapılabilmesini sağlayan erdemsel özelliktir.
İhtiyacımızın olması söz konusu ise öncelikli olarak, fayda sağlaması ve sevgi uyumu hemen kabul edilmesini sağlayacaktır ancak bilgisinin niteliğinin bilinmediği bilgilerin ortaya çıkması durumunda, bunların engellenmesi ve gereken incelemelerin yapılması, denenmesi ile ilgili birde çalışma halinde bulunabilen, bu yolla ilgili alanlara gidecek olan bütün yeni bilgilerin ve konu hakkındaki çalışmaların kaynağı olan erdemsel yada duyusal özellik şeklinde varlıklarda yapılanma imkanı bulunan, geliştirici ve oldukça faydalı zihinsel bir yetenektir.
Çalışma zamanlarında özellikle bu bilginin etkisinde kalabilmek gibi pozitif durumların da yaşanabileceği, yeni ve faydalı ve hiç bilinmeyen yeniliklerin ortaya çıkarılması gibi isteklerin bu bilgi aracılığı ile varlıkların ve çalışma mekanizmalarının, zihinlerinde yer edinerek onlardan proje olarak çıkmasını sağlayan, bilgi olarak üretmesi için çalışmalar yapmasını aklına getiren ilhamlar, düşünceler oluşturan bilgidir, özelliktir.
Bu özellik, varlıksal alanlarda kendisine yer edinir ve bu bulunma hali bu bilgilerin ilgili zamanlarda uygulanmasını sağlayabilir. Yeniliklere, çalışarak yeni şeyler üretmeye ve faydalı bilgiler edinmeye, hiç bilinmeyen ve çok güzel değişiklikler yaşamayı isteyenlere, zihin ile bu istekleri ve benzer istekleri temas ederek ilham yoluyla vermeyi sağlar. Kendisinde bunu yapabilme gücü vardır ve bilgisi de varlıktadır.
Bu konuya özel çalışma alanı ile gereken zamanlarda çalışır. Bu özellik kendisinde yeni bilgiler ve projeler bulmuş bir şekilde ilgili alanın zihni ile temas ederek O'na bulduklarını bildirmek şeklinde de kendi kendine bir çalışma içine girmeyi kast etmeden, çalışma hali ilgili alanlara istekleri neticesinde yeni şeyler bulabilmek, kendi bilgi ve tecrübesinin oluşturduğu bilgiler bütünlüğü kapsamında yeni projeler üretebilmek, arzuları doğrultusunda yenilikler üretmek ve bunların nasıl yapılacağını düşünmek, dizayn etmek, anlamak şeklinde bir zihinsel yeteneği kendisinde anlık olarak yaşatmasını sağlayan özelliklerle uygulatma halini bu bilgiler ilgili alanlarda yaşatır. Ne bulduğu sevginin kontrol alanına girer ve uyumsuzlukların söz konusu olması durumunda ilgili alanlara ya belirtilir ve kaynakları araştırılır ve gerekenler yapılır. Sevginin içerisindeki yeri ile erdemler arasında çalışır.
Güzellik, Güzel Görünmek, Olmak, Davranmak, Yaşamak Erdemsel Özelliği, Güzellik Nedir? Güzellik Erdeminin Felsefi Tanımı
Güzellik, bir oluşumun yada varlığın kendisini uyum, düzen, göz alıcılık, kusursuzluk gibi görünen bütünlük hali şeklinde yapılandırdığı sırada, bunun görsel olarak ortaya çıktığı yerlerde tasarımında etkileyiciliğinin belirgin bir halde kendisine hayranlıkla bakılmasını sağlayan özelliklerde olmasıyla, sonrasında böyle bir bütünlük içinde oluşumun görünmesi, davranması, yaşaması, olması, güzel olduğu, güzel yaşadığı, güzel davrandığı anlamına gelir. Böyle yaşamların içinde aynı zamanda bir çok erdeminde görünen çekiciliğe, kusursuz tavırlanmaya yakışır şekilde olması gerekir ve varlıklar bir bütün şeklinde sevgiyle uyumlu olan erdemleri yaşattıkça zaten ister istemez bu şekilde güzelleşeceklerdir. Sevgi varlıkların bütün alanlarını kendi isteklerine göre güzelleştiren bir oluşumdur. Bir bütün olan güzellik kavramımın içeriğinde her zaman düzenliliğin, uyumluluğun ve etkileyiciliğin bulunduğu, etkilemek amacı ile değil ama yapısının etkileyici olduğu araçların kullanıldığı varsayılarak herkesin kendisine ait bir güzellik oluşturma yeteneğinin de olabileceği ortaya çıkar. Bence en göz alıcı renk mesela, mordur, onun için sarı...
Bu şekilde herkesin güzellik anlayışı farklıdır, yada benzerde olabilir ve bu bir gelişim, bilgi, tecrübe meselesidir. Güzel olan yerde her şey kendisini iyi hisseder. Güzelliğin içinde çünkü kendisinin olması ile bir iyilik, farklılıkların yaşanacağı bilgisi ve hisside orada olur, güzel hisler ve anlar. Güzel olmak, tasarımla ilgili olarak da bir güzellik anlayışının yapılandırılması ile söz konusu edilir, varlıklar kendilerini tasarlarlar ve istedikleri gibi güzel olurlar.
Güzel davranmak hakkında sevginin içeriğindeki bilgileri ne kadar çok uygulamayı becerirsen o kadar çok olur. Güzel bakmak, sevgi bilgilerinin anlamlarınca bakabildiğin kadar güzel bakıyorsundur denebilir ve bu örneklerle, aslında güzellik, doğruluk, düzgünlük, sağlam bir durum olduğunu ifade eden bir anlayıştır.
Cesurları pes ettirmek zordur diyelim bu güzeller içinde geçerlidir. Kendi içinde kararlı ve uyumlu bir hali yaşatır güzelliği yaşattığı için ve oldukça elverişli, herkesin öğrenmesi gereken erdemlerden bir diğeridir. Bir çok bilginin ve duyunun ortaklaşa çalışması sonrasında daha da güzel olunabilir. Bu sadece bedensel görüntüdeki güzellik ile ilgili değil, güzel yazmak, güzel yönetmek, güzel oynamak gibi içeriğine güzelliği eklediği bir çok durum söz konusu olabilir. Güzellik bir oluşturma becerisidir, yaşamı bu şekilde en iyi algılamanın bilinmesi ile bunu uygulayarak yaşama halidir. Bedensel güzelliğin ise varlıklar açısından ayrı bir etkileyici olma durumu vardır ve buna ifadeler ve davranışlarda eklenince işte bir varlık tam anlamı ile her hep güzel olur ve bu durumunun, çok ileri gelişmişlik seviyelerinde oldukça fazla etkileyici olma durumları vardır ve güzellik konusunda uzun süre uğraş vermiş varlıklarda, bu konudaki uygulamalar ile ilgili olarak yada başka bilgi ve tecrübesinin içerisinde yapılandığı duyusu gelişmiştir.
Bu durum bütün tasarımlarda, yapılarda, sözlerde, ifadelerde, hareketlerde, diyaloglarda görülebilen bir kavram şeklindedir bir erdem olarak kendi varlıksal alanlarında yapılandıran varlıklar zamanla her alanlarının güzelleşmesi ile çevrelerine de güzellik katarlar. Bu güzel özellikleri ile sevginin içerisindeki yerini alır.
Masumiyetlik Erdemsel Özelliği, Masumiyetlik Nedir? Masum Nedir? Masumiyetliğin Felsefi Tanımı
Masumiyet, bir durumun, bilginin, varlığın yada oluşumun suçsuz olmasından, kötü olmamasından, her hangi bir şekilde zarar vericiliğe sebep olmuşsa da bunu bilerek ve isteyerek ve anlayarak yapmamış olması gibi bir durumu da kendi anlamı içine sığdıran, suçsuzluğun, kimseye ve hiç bir şeye isteyerek zarar vermeme halinin, yaşadığı olaylarda kesinlikle olumsuz ve zarar verici olmamak gibi doğal bir yapısının da olmasıyla yaşanan durumlar, bilgiler, varlıklar yada oluşumlar masumiyetlik sahibi olan alanlardır ve tekil olarak masum şeklinde anılırlar. Masum olması için ortaya çıkan olayın sebebi ve niyeti gözlenir.
Sonuç olumsuz bile olsa gerçek niyet o olayın neden yapıldığını ortaya çıkarır ve niyetin olumlu ve olumsuz olması haliyle masumlukta ortaya çıkar. Sevginin uygulayıcı olan varlıklar mesela, doğal olarak masumiyetlik özelliklerini kendi yapılarında bulundururlar çünkü masumiyetliği yok eden bütün olumsuz eylemler sevgi bilgileri bütünlüğünde yasaklanmıştır ve sevgi varlıklarında doğal bir masumiyet, onların yaşamlarına, ifadelerine ve bütün alanlarına yansımış olmaktadır.
Ve aksi gibi davranmaları, düşünmeleri, niyet etmeleri söz konusu olamaz ve bu masumiyetlik halinin kendine özel çekici, rahatlatıcı, dinginleştirici ve kendini beğenmene neden olan özellikleri vardır ve bu tanımla masumiyetlik varlıklar arasında yaşanan bir erdem olarak yerini alır ve sevginin içindeki erdemler olarak bulunur.
Masumiyetlik diğer erdemler gibi kendisine ait özel ve çok iyi hissettiren hisleri ile yaşanması memnun edici şekilde algılanır.
Sevgi Varlığı Olmak Ne Demektir? Sevgi Varlığı Olmakla İlgili Vil Solivyesin Bir Yorumu...
İşte bu açıklamaların içinde bulunan bilgilerde yapıları itibarı ile erdemsel bilgiler olarak kullanılmaktadır ve yasakların bilgisi de kendi özellikleri ile birer erdemdirler ve bu bütün erdemlerin uygulanması sonrasında bunu uygulayan varlığın kendisinde kişilik, karakter ve varlıksal hal olarak yaşattığı toplam gücün, anlayışın, bilgi ve tecrübenin adı sevgi olmaktadır, sevgi varlığı bu şekilde oluşmaktadır ve yaratılış içinde her istediğini yapabilme imkanlarını bu şekilde bir yapılanma ile elde etmiş olur. Kendi kendine yeten, asla zarar görmeyen ve tükenmeyen özelikleri ile olması istenen varlıksal oluşum sağlanmış olur, yaratılışını kıymetlendirecek şekilde...
Yoksa bu insan hallerimiz yaratılış kavramının hiçte yakışmayan bir görünümü şeklinde yapılanmalardır. Bu konuda ne yaratılış suçludur ne de biz... Sadece mağdur olduk ve şimdi de kendimizi bu kadar sorun sonrasında dokunulmaz yapmanın yollarını bulduk...
Sevgiler.
Vil Solivyes
Sorularla Sizi Düşündürerek Başlayan ve Sonrasında Mutlu Haberlerle Halinizden Aslında Memnun Olmanızı Sağlayan Vilsel Sohbet Bilgisi
Başlangıç olarak bir çok soru...
Sizler bu bilgileri edindikten sonra neden kendi varlıksal alanlarınızı yapılandırma gereksinimi duyduğunuz? Çünkü var olma hali yaşayan sen doğal bir şekilde var olmaya uygun davranmak zorunda olduğunu hissettin mi? Seni yok edecek olan tehlikelere karşı doğal bir tepkin var. Neden yok olmak istemiyorsun? Çünkü seni çevreleyen bir hayat var ve sen kendi özelliklerinde bir durumda, konumda, seviyedesin ve bu halinle tam olarak tanımlamamış olsan da sana var olmayı çekici kılan sebeplerin var. Yoksa umursamazsın.
O zaman Var olmak ve yok olmak sana göre ne anlamlar taşıyor, nedir?
Yok olunca ne olur? Yok olduğuna bile üzülemeden, bu durumun nasıl bir şey olduğunu anlayamadan içinde bulunduğun bir hiçlik hali, ne mutlusun ne mutsuz, yoksun, hiçsin. Bu halin içine girdikten sonra keşke yok olmasaydım gibi sorunların olmayacak ve sen var olmak konusunda, dünya hayatı gibi ıstıraplar ve saçmalıklar yaşarken yok olmak hiçliğin dinginliği iken neden ısrarcı bir tavırla olmayı seçmek konusunda diretiyorsun?
- Çünkü kendi derinlerinde, bilgi ve tecrübelerinin arasında aslında neden var olduğunun cevabını vermiş durumdasın ama onun ortaya henüz çıkmadığını söyleyebilir miyiz? Yoksa vermiş birimisin bu cevabı... Çünkü ısrarla, ıstıraplar dolu bir dünyada olmana rağmen ve bu dünyanın durumunu bilmene rağmen var olmak istiyorsun, bu sebepsiz isteğinin nedenini içindeki bu gizli kalmış ve gelecekte ortaya çıkan neden var olduğuna dair samimi ve dürüst olan bilgindir diyebilir miyiz?
Var olma hali yaşayan varlıkların bazıları yaşadıkları olumsuz olaylar sonucunda, yani bizim dünyamızdakiler değil, dünyaların obsede olmasından sonra obsede olan varlıkların sonraki varlıksal seviyesi obsedör olarak yok olma hali yaşamak oluyor ve bu şekilde birde yollara giren var olma hali yaşayan varlıklar varken, demek ki var olmak halinden yok olma haline geçile de biliyorken, ( bütün erdemlerini ve duyularını aldılar ve yerine yasakları erdem yaptılar ve varlığı yok olma hali yaşamaya başladı ) sen henüz neden geçmedin, bu kadar yıl zorunlu cahildin, bilgisizdin, uykudaydın, otomatik hayatları yaşadın?
Çünkü aslında o zaman farkında değildin, senin içinde obsede olmamandan ötürü kesinlikle söyleyebileceğim bir cevap olarak var olmayı kıymetlendirici ve kesinlikle var olması gereken bir ışık, bir ateş, bir varlık var ve bu sonuçtan sonra, ki elde ettiğin bilgilerde bu sonralığın içinde artık, bu ateşi büyütmekle ilgili olarak ve yaratılış içinde dokunulmazlık hakkını böyle bir dünya hayatında şu zamana kadar yaşadığın dertleri, sorunları, çileleri, saçma sapan yaşam hallerini de hatırlayarak kendi direnişinin sonucu olarak hak ettiğin ve kesinlikle kullanabileceğin bir özelliğin olarak sayabilir misin, ben sayabilirim, tebrik ederim hatta, bir sürü şeytani obsedör yaratık arasından bir şekilde sıyrılmayı başardın ve sevgi varlığı oluyorsun... Ya:)
Çok sorunlu bir geçmiş olabilir ama gelecek öyle güzel ki, sevginin kendisi olma imkanın artık bir adım ötende, yolları da belli, bilgileri de, yöntemleri de, ve sana uygun da deniliyor, yapında müsait, hiç bir engel yok...Bir varlık için bu yaratılışta daha güzel ne başına gelebilir bilmiyorum, tabi öncesinde gelen böyle bir alana düşmek kötülüğünü demek ki yenebilmek denilen erdemsel bir başarının sonuçlarını yaşamakla ilgili oluyoruz ve olanların bu kadar kötü olmasıydı belki de karşımıza gelen şeyin bu kadar kıymetli ve paha biçilemez olmasının nedeni? Ama işte oldu, bitti...
Şimdi önümüze bakarak yürüme zamanı... Ben uzun bir süre yolu biliyorum, temizledim de, rahat rahat yürüyün siz, merak etmeyin, sevgiyi uygulamanız ile ilgili olan bu yolda sevginin içeriği sizi sürekli kontrol ve denetleme içinde tutacak şekilde yapılanma halindedir ve sizin için rahatlık dilemekle ilgili son derece rahatım...:)
Bu yaratılış içindeki şu zamana kadar karşılaştığım en ciddi ve çok büyük samimiyetle ortaya çıkarılması zorunluluğu olan soru, yaratılış içinde olmanla ilgili olan amacın nedir, neden varsın sen, ne yapıyorsun, bu yaptıklarının amacı nedir, yaptıklarından anladığın nedir ve bu anladığının seni var olmakla ilgili olarak çekici kılması sebeplerini anlat bana... Zevkler, hazlar, imkanlar, bilgiler, bilmeler, edinmeler tüm bunları neden yaşıyorsun sen? Bunları yaşarken kendini nerede görüyor ve nasıl tanımlıyorsun? Bunları yaşamanın sonrasında yaşadıkların ve onların sonrasında yaşayacakların ve belki de sonrasında yaşayacakların arasında büyük farklar var mı? Yoksa hep bir aynılık içinde mi dönmektesin?
Bu aynılık bir noktada seni durağan yapmayacak mı? Her şeyi yapabilme gücünün ve her şeyi bilebilme imkanının sonuçları olarak yaşadıklarından ve yaptıklarından memnunmuşsun, memnunsan neden? Her şeyi biliyorsun, artık bilmek istemek senin için ilkokul bilgilerini edinmek gibi olacak, çok kolay ve zahmetsiz ve gerçekler üzerine ve bunları anlamanda söz konusu iken, bilgiyi bilmende, ve yapmak istediklerini nasıl yapman gerektiğini de ve şu zamana kadar her şeyin nasıl olduğunu, yaratıldığını da bileceksin, zaten bilmelisin, bilinmemesi kadar anlamsız ne olabilir bir varlık için.
İşte bunları bilince ve diyelim ki doyunca, bu buralardan bile görünebilen bir varlıksal seviyedir ve sonrasında ben ne yapıyorum ya, bunları niye yapıyorum, neden yapıyorum, ben burada neden varım soruları ile karşı karşıya kalarak başka bir seviyenin sorunlarını çözmeye çalışacaksın ve işte, bu çok uzun cümlede aslında anlatmak istediğim senin içinde obsede olmamanla ilgili tüm bu soruların cevapları var ve sen değerliydin, şimdi çok daha değerlisin, özgür iradeni tüm yaratılışa ispatlayan bir başarıdır bu obsede olmamak, tüm bu saldırı ve unutmalar ve kısıtlamalar ve imkansızlıklara rağmen sevgiyi ve iyiliği bulmuş olman ve obsede olmayanlar ve sevgi varlığı olmanın amaç edinmiş olduğu bir yaşam alanı sisteminde bulunman ve son olarak bu yaşam alanını yapan obsedörlerin yok edilmesine kadar giden başarıda payın olması...
Ne olursan ol artık hiç önemli değil, geçmişte yaptığın bütün hataların geçti artık ve sen gerçekleri öğrendikten sonraki haline ilgilisin artık.... Sen sevgi olmak zorunda olan bir alanın, tecrübenin içindesin ve bu aslında senin en derinlerinde yatan gerçek ve bu sevgi, o kadar düzenli, kapsamlı, yaşanılası, sonsuz, güçlü ki, senin yaşayacağın böyle değerli bir şeyin mutlaka kıvılcımları da olmalıydı içinde ve bizde şimdi görüyoruz obsede olmamanla ilgili sonuçtan bunu... Hem kendi geçmişim de hem de her birinizde, sizlerde ve bizlerde aslında kötülük denilen kavramlar olmayan, yaşatmayan varlıklar olarak geldik bizler bu alanlara, eğer yaşatıyor olsaydık zaten peşimizde olmazlardı, enerjilerimiz kıymetsiz olurdu, bizi kıymetli yapan iyi varlıklar olmamızdır....
Obsede olmamak, çok ciddi bir sonuç, bizleri obsede etmek isteyen yok olma hali yaşayan yaratıklar ve organizasyonlar, bu sonuçla kendilerinin ne olduklarını ve bizden ayrı bir hal yaşadıklarını anlamak zorunda kaldılar, nitekim onların yok olma hali yaşadığını açıklayan bilgi, şartlar ve imkanlar bakımından kendilerine anlayacağı şekilde bulundukları durumu ve obsede edemedikleri için yaşadıkları halin yok olmayı gerektiren bir hal olduğunu anlattı...
Onlar kendi saçma amaçlarının içinde, var olma halini yaşamayı kötü, aşağıda ve kendilerini her şeyin sahibi olarak görmek durumunda olup, obsede ettiklerinde ise bunun gerçek olduğunu yaşama saçmalığına kapılmaktadırlar ve her obsede edilen varlık, onlar için bir varlıksal galibiyet, ayrı bir zaferdir, çünkü yaptıklarına haklılık katmayı başarmışlardır, bu kötülüklerini başarı sanarak kendilerini kandırırlar, iradenin kötü bir şey olduğunu kanıtlamıştır kendince obsede ettiği için, iradeyi yenmek, ona o kötü haline iradeyi kullanması kaynaklı başka kötülükleri yaşatma becerisi katmaktadır ve kendince obsede ettiği için nefret, savaş, kin, intikam ve benzeri olumsuzluklar iradeden, özgür iradeden güçlüdür şeklinde ve kim güçlü ise onun dediği doğrudur yanlış açıklamasını da kendisini ikna etmek için kullanıp, kendilerini obsesyona daha çok adayarak varlıklarını sürdürmektedirler.
Obsede edemedikleri ise onların genellikle yok olma sebepleridir, gerçeklerin yüzlerine vurulmasını sağlar, kendi özelliklerinin sevgiden aşağıda olduğunu onlara vurgular ve bu saldırı içinde bulunanlar artık yok olmak zorunda olacak şekilde bir duruma düşerler, obsede olmayan yok etmediyse O'nun peşine düşebilecek kadar ne yaptıklarını bilmeyen yaratıklardır. Onu obsede etmek kendisini ispatlamaktır onun için.
Bu anlattıklarım ise obsede edilmemenin ne kadar önemli olduğu ve bundan sonrasında yaratılış içinde bunları bildiğin için kimsenin sana bunları yapamayacağı gerçeğini, içinde yanan var olmak ile ilgili ateşi, bunları yaşamak ile ilgili olan haklılığını ve hak edişini, işte bu bilgileri, ve bir bütün olan bizleri, böyle bir zor durumun içinde birlikte olmamız gibi bir hakikatinde yaşanması söz konusu iken, zor durumun aslında çözümlenebileceği gibi imkanları da bulmuşken, ve hepimiz öğrenmekteyken, en güzel yaşama hallerini, ve denilebilir ki bizler, kendimizi yaratılış içindeki yerlerimize artık koymaya başlıyoruz.
Aslında çok fazla mutlu olmanız gereken gerçekleriniz var ve henüz farkında olmadığınız için ve yeni bilgilerin sonuçları yüzünden bunları algılayamıyor, ancak bunu bilen biri olarak şimdiden hepinizi kutluyorum. Bu başlangıçtır ve bu yere koyma çalışması tüm sorunların bitmesini ifade eden bir sonuçtur. Her şey, o yere hiç bir zaman gidemediğimiz için olmuştur ve O zorunlu cahilliğimizin saldırıya uğramak gibi olan kötü sonuçları, bizler için sevgi varlığı olup böyle bir yerle kendimizi konumlandırma ödülünü doğurdu ve buda bizim direnişimizin ödülü, gereği, olması gerekeni olarak en tabi ve varlıksal hakkımız şeklinde bize ait, bizimle bir bütün oldu...
Yani hakiki ve öz gerçek sevgi...
Çok sevgiler diliyorum...
Biraz daha sohbet ettik, teşekkürler....
Vil Solivyes
Vil İxix Sis Erdemsel Özelliği
Sevgiye Uyumlu Şekilde İsteklerle Yaşanan Cinsel Zevklerin ve Hazların Erdemsel Özelliği
Vil İxix Sis Nedir?
Vil İxix Sis'in Felsefi Tanımı ve Yaşanma Şekli
Bu erdem varlıkların erdemsel özelliği olarak cinsellik duyusu ile bir bütün şeklinde çalışan, ve içeriğinde '' Cinsellik ve zevk, haz, heyecan ve coşku duyusal özelliklerini, Duygusal duyusal özelliklerini, Hissetmek duyusal özelliklerini, Sevgi filtresi erdemsel özelliklerini, Cinsiyet duyusal özelliklerini, Mis Vil Erdemsel Özelliği, Mutluluk ve Sevinç Erdemsel Özelliği, Huzur Erdemsel Özelliği, İşve, Cilve, Naz Erdemsel Özelliği, Güzellik ve Güzel Görünmek ve Davranmak Erdemsel Özelliği, Temizlik, Temiz Olmak, Dinlenmek Yaşamın Tadını Çıkarmak Erdemsel Özelliği, Arzu Duyusal Özelliği, Vil Anti Ox Erdemsel Özelliği '' bir bütün şeklinde içeriğinde yeri ve zamanına göre yaşanması şeklinde düzenlenerek bilgilerin ve tecrübelerin uygulaması yapılır. Aynı zamanda yaş sınırına gerek olmadan zaten cinsellik yaşama çağında bulunan varlıkların algılayabileceği ve uygulayabileceği hatta sevgi varlığı olmaları zamanlarının uygulaması olarak içerisindeki bütün bilgiler sevgi filtresi uygulamasından geçmiş, kesinlikle olumsuzlukların olmadığı erdemsel özellikte cinsel davranışları içermektedir. Cinsellikle ilgili gereken olgunluk çağına gelmemiş varlıkların okumaması önerilir, daha iyi olur... Zamanı gelince okur, yaşar..
Vil İxix Sis Erdemsel Özelliği ve Cinselliğin Çok Yönlü Uygulamaları
Bu erdemsel özellik, sevgi varlığı olduğunuz zamanlarda kendi varlıksal özelliklerinizi kullanarak yaşayabileceğiniz cinsel bir oyun, birliktelik, güzel anlar ve zamanlar geçirme halidir ve bu bilgi, sevgi varlığı şeklinde yapılanan varlıksal alanlarınızdan tesirlerin ve kısıtlanmaların kaldırılması sonrasında sizin kontrolünüzde yaşanacak ve oldukça keyif alacağınız, dünyada yaşatılan ve bilinen cinselliğin ileri seviyesi şeklinde, sevgi varlığı olduğunuzda öğreneceğiniz duyularınızın özellikleri arasından sadece bir uygulama şekli olarak Vil Solivyes tarafından erdemin yaşatılması için hazırlanmıştır. Dünya da yaşanılan cinsellik ve diğer bütün mutluluk kaynaklarını aslında olması gerekenin çok çok altında bir şekilde kullanmaktayız ve bu erdemsel özellik, cinsellik gibi duyusal özelliğiniz ve diğer duyularınızın birlikteliğinden oluşan çalışmalarla neler yapabileceğinize dair size örnek oluşturması için hazırlanmıştır.
Bu anlatılan örneklendirmenin en başından sonuna kadar içerisinde yaşanan bütün olayların, bilgi ve tecrübelerin '' Sevgi Filtresi Erdemsel Özelliği'nin filtre uygulamasından geçerek incelenmesi hali, zaten varlıkların kendilerinde yaşatmaları gereken bir anlayış olacağı için açıklamadaki bütün olaylar, durumlar ve bilgi ve tecrübeler, bu filtreye uygun şekilde düzenlenmiştir ve bu durumu, varlıklar bu ilişkiler içerisine girmeden önce de kontrol ederek yaşamaya alışmalıdırlar artık...
Vil İxix Sis Erdemsel Özelliği Uygulaması, Bölüm 1
Vil İxix Sis Deneyimi
İki partneri örnek olarak bu erdemin özelliklerini anlatmak için vermemiz gerekirse, biri kadın diğeri erkek olsun, bu varlıklar bu konuda bir araya gelmek istemeleri ile kendilerinde Vil İxix Sis erdemsel özelliğini algılamaları ve hatırlamaları, onlara şu gibi hisleri ve duyguları ve algıları, tecrübeleri ve anlayışları yaşatarak cinselliklerini yaşamalarını sağlar ve çok özele girmeden genel hatları ile açıklanacak olan bu bilginin bütünlük şeklindeki uygulamaları, varlıkların kendi anlama kapasitelerine göre yaşanacak şekilde olacaktır ve buluşma Vil İxix Sis için şeklinde bir sözleşme ile başlayacaktır...
Bu varlıklar bir araya gelmeye karar verdiklerinde '' Vil Anti Ox '' erdemsel özelliğinin bilgileri, onlar için varlıksal alanlarında bilgiler ve tecrübeler anlamında çalışmaya başlar ve ikisini de yaşanacak olan güzel anlar için korkusuzluk, ıstırapların ve işkencelerin kesinlikle yaşanmayacağını algılatan ve bu şekilde bir buluşma ile bir araya gelinmesi kararını yaşatan, aptallık ve gerizekalılık sağlayıcı özelliklerde şeylerin kullanımı ve etkilerinin de aynı şekilde bu buluşma içerisinde olmamasının güveni ile, cesurca ve mutlulukların yaşanacağı şekilde ve yaşananların bilincinde olarak anlarını, zamanlarını kıymetlendirici amaçlarla bir buluşmayı sağlayıcı özelliklerde olur. Bu erdem bu gibi kararlar alındığında olayın bu zamanında bu gibi önlemleri varlıklar için alarak ve onların zihinsel alanlarında bu gibi durumların yaşanmaması ile ilgili kontrollerini yapmasını hatırlatarak, onlara güvenli bir cinselliğin yolunu hazırlar.
Bir araya gelinmeden önce varlıkların bir bütünleşme yaşamasının örneklendirileceği gibi birbirleri ile çok yakın ilişkiler içine gireceklerinden '' Güzellik, Güzel Görünmek, Olmak, Davranmak, Yaşamak '' ve ''Dinlenmek ve Yaşamın Tadını Çıkarmak'' '' Temizlik, Temiz Olmak '' Erdemsel Özelliği birbirlerinin nelerden hoşlandığını ve güzel bulduğunu öğrenir ve kaynağın yerini bulmalarını, anlamalarını sağlayan ve buna göre partnerleri için nasıl güzel görünürse yada yakışıklı ve bunlar denildiği gibi sevgiye uyumlu olan içerikleriyle, bu elde edilen bilgilerle hazırlanan partnerler, kendileri için ortak memnuniyet duyacakları bir alanda, ( kapalı olması durumunun gerekliliği, etrafın açık olması sonrasında sizleri izleyen herkesten rahatsız ediciliğinizin söz konusu olup olmadığı konusunda izin almanızı gerektirecek bir durumu yaşamanıza neden olur ) ve size özel kapalı bir alanda...
Bir toplum içinde yaşayan varlıklar toplumların bir arada bulunduğu alanlarda genel toplumsal kurallara uyarak ancak bir düzen içinde yaşayabilirler ve toplum düzeni, çıplaklık ve cinsellik içeren tecrübelerin herkesin gözünün önünde yaşanmaması gerektiği sonucu çıkarılmıştır ve saygı çerçevesi düşünüldüğünde kesinlikle haklı bir karardır ve hatta çocuklarında görmesinin yanlış özentilere neden olabilmesi gerçekleri ile bu gibi açık alanlarda yaşanan cinsellikler, size her tanık olanın iznini ve rahatsız olmadığını anlamanın yollarını bulmanızı gerektirir ki, bunun dışında çocukların sizleri görmesinin telafisi olmayacak bir olumsuzluğu yaşatması söz konusu olabilir. Bu örneklerle toplumların ve insanların sizi özellikle görecekleri açık alanlarda cinsellik tecrübesini yaşamak ve bu gibi olumsuzluklarla karşılaşmak, tamamen yaşayanların olumsuz bir eylemi olarak algılanır ve yaşayanlar sevgiye ters bir uygulama yapmış olarak saygısızlık, toplum düzenini bozmak ve çocukları rahatsız edici olmak gibi bir çok durumdan dolayı sorunları kendilerinde aramak ve bulmak zorunda kalırlar.
Bu sebeple size özel kapalı bir alanda... varlıklar kendileri için en uygun alanı bulduktan sonra ve güzellik ve bakımlılık ve temizlik içinde bir araya gelirler ve ilk dört erdemin etkisi, onları bu ilişkileri bitene kadar kendi özellikleri ile etkilemeye ve güzellik, temizlik, Vil İz Vix dinlenmek ve yaşamın tadını çıkarmak için bu buluşmanın olduğunun bilgisini yaşatan erdemsel özellikler, var olma hali yaşayan varlıkları bu gibi durumlarda özellikle bu konuya konsantre olarak anlarının tadını en iyi şekilde çıkarmak için kendilerini bu anın içerisinde yaşanacak olan erdemsel bilgilerin uygulanması sırasında ortaya çıkacak olan hislerin, duyguların, algıların, tecrübelerin, zevklerin, tatlı heyecanların, hazların, coşkuların, mutlulukların ve sevinçlerin yaşanmasına ve bu sırada onları deneyimlerken neleri deneyimlediğinin farkında olarak kendisini bir amacın içinde olacak şekilde partnerine şartlandırmaya adamak olacaktır. Çünkü maksat sevgi içinde yaşanan bu ilişki boyunca varlıkların birbirlerini bir çok açıdan tatmin edebilmeyi başarmasıdır ve tatminde zaten bu konudaki başarının adıdır. Bu amaçla buradadırlar ve bunu en iyi şekilde uygulamak için bu konudan başka şeylere kendilerini vermemelidirler. Artık bu bir araya gelme anından sonra bu iki partnerin bütün varlıksal alanlarındaki tek konu ve amaç ve istek ve arzu birbirleri ile yaşanacak olan cinsel tecrübelerle ilgili olacaktır... Bu şartlandırmayı sağlayacaklardır...
Her iki partnerde, öncelikle partnerini nasıl daha memnun ve tatmin edebileceğine odaklanmalı ve bu sayede kendisinin de mutluluk ve tatmin yaşayacağını anlamalı, sonrasında kendisini bu konuda düşünerek, sevginin içindeki bir çok erdemi partnerini mutlu etmek için kullanmaya çalışması ile, ve bu durum ikisi içinde geçerli olarak açıklandığında, bu iki varlıkta birbirlerini nasıl mutlu edeceklerini anlamaya ve bunun için cinselliklerini yaşamaya başlarlar.
Buradaki dikkat edilmesi gereken konu, partnerlerin ikisinin de birbirinden cinsel zevk almaları konusudur ve bu ilişkileri zevk almadığı halde yaşamak saçmalığını kesinlikle yapmamalıdırlar. Kendilerine samimi, dürüst ve yalansız olmaları zaten başından bu yana sevginin içeriğinde uygulanması gereken erdemlerdir ve gerçekten cinsel zevklerine ve hazlarına hitap eden bir partner olmadığı sürece, O'nu çekici bulmuyorsan, ve bunu sahtelik içinde buluyor gibi gösteriyorsan, bu gerçeği anlayan dürüst ve samimi olan bir varlık, kendisi ile bu gerçeği saklayarak yapılan ilişkiyi anladığında hem çok üzülür, hem de bu çekiciliğin karşılıklı olmaması nedeniyle gerçek anlamda cinselliği yaşayamazlar. Çekiciliği bulamayan partnerin uygulamaları sahte olur ve sahtelik, yasakların arasında vardır ve olumsuz bir eylemi yaşatıyor olmasından sevginin zarar gördüğü bir cinsellik yaşanmaya başlamış olur ve bu şekilde olumsuz bir eylemin içerisine karışan cinsellik, belki de sonrasında kavga ile devam eden bir süreci getirir ve cinselliğin erdemsel özelliğinin tanımı kaybolur.... Bu yüzden bu türlü ilişkilerde kesinlikle varlıkların kendilerine çekici gelmesi ve partnerinin kendisine zevk verici özelliklerde olması şartı aranmalıdır. Yoksa tek taraflı yaşanan cinselliğin en iyi hali bu olmaktan uzak, kesinlikle sevgiye uyumlu olan mastürbasyondur... Böyle ilişkiler yaşamak yerine bu uygulamayı yapanlar, sevgiye uyumlu halleri ile her hangi bir şekilde olumsuzluğa çekilmeden, mutluluklarını ve zevklerini yalnız başlarına yaşarlar... Diğer türlü yasakların içinde sahte zevkler yaşayan bir varlık konumunda olmanın varlıksal sorunları ile karşılaşmış olursunuz... En iyi orgazm, karşılıklı birbirlerini en iyi şekilde tatmin edebilecek olan partnerlerin birbirleri ile sorunsuz ve sevgiye uyumlu olarak yaşadıkları tecrübeler sonrasında ortaya çıkar ve bu gibi sorunlu cinselliklerin sonuçları olan orgazm, bir yudum şarap içmek gibi gerçek orgazmın yanında tatsız, tussuz ve mutsuz olarak algılanır. Sevgi, bütün alanları etkisi altına alarak bu alanlarda yaşanan tecrübelerden en iyi şekilde faydalanabilmemizi sağlayan özellikleri ile cinselliğinize de enerji, zevk ve en etkili orgazm ve mutlulukları yaşatmak ile ilgili olur...
Bir araya gelen partnerlerin bu buluşmaları ile memnun kaldıkları varlıksal görünümler ve iticiliklerin söz konusu olmadığı halleri, onları birbirlerine çok daha yakınlaştıran faktörler olur. Cinsellik, içeriğinde kendisine çekici gelmesi gibi sınırları olan ve bu sınırları yine dünya şartlarında cinsellik duyumuza yazılmış olan ve aslında olmaması gereken yanlış bilgilerle düzenlendiğini düşünmemizin yanlış olmadığı bir durumu yaşatmaktadır ve aslında bütün erkeklerden hoşlanabilmeyi ve tipler konusunda seçimlerinizin olmaması durumunu, aynı şekilde bütün kadınlardan hoşlanabilmeyi ve tipler konusunda seçimlerinizin olmaması durumunu yaşamanız çok mümkündür ancak dünya hayatı bizlere biçilmiş varlıksal bedenlerle uygulamak zorunda olduğumuz cinsellik duyusal özelliğimizin yapılandırılması ile bize cinselliğimizi yaşatmaktadır ve bu sınırlandırılma, cinsellik duyusal özelliklerimizin bizlere yaşatabileceği zevk ve hazların ve bilgisinin aslında yüzde 10'nu kadardır. Ancak bu geçecek ve gün gelecek, yüzde yüz duyunuzu istediğiniz gibi kullanacaksınız.
Vil ixix Sis Erdemsel Özelliği Uygulaması, Bölüm 2, Vil İxix Sis Deneyimi
Ve birbirleri ile yan yana gelmeleri ile aralarında kontrol edemedikleri ancak sevgiye uyumlu davranabilmelerinin onlar üzerinde yaşattıkları kararlı ve iradi bir gücü her halleri ile uygulatma yetenekleri, sevgiye uyumlu olmaya çalışması ile bile gereken zamanlarda ve bu erdemin içeriğinde kontrol edilemeyen cinsel arzuların, bedenin içinden varlığın kendisinin hissetmesi sonrasında partnerine sözlerle, hareketlerle, diyaloglarla, kural yada yönlendirmelerle belirtmeden Vil İxix Sis erdemsel özelliği, partnerlerin kendi öz saygılarını bozmadan onların bedenlerinde, dokunuşların olmasına henüz gerek kalmadan bir hislerle birbirlerini çevrelemelerine neden olur ve örnekle kadının çevresinde partnerinin cinsiyetinin ve cinselliğinin enerjisi olan erkesi bir enerji, kendisinin bütün cinsel alanlarını sarar ve tahrik eder ancak bu tahrik ediliş, partnerlerin sevgiye uyumlu olan kibar ve nazik ve centilmen dokunuşlarını simgeler ve kişiliklerinde aşırılıkları ortaya çıkarmadan bir öncelik olarak, birbirleri ile yeni buluşmuş olmalarının durumu nedeniyle cinsellik yaşayacağı alana yavaş yavaş ve aslında akıllarından çıkmayan, ancak bunun derdinde olmamış gibi davranması ile, birbirlerini sarmış olan cinsellik enerjileri, onlara o kısa anlarda gereken tutku, arzu ve zevkleri, tahrik unsurlarını verir. Yani kapalı bir alanda Vil İxix Sis için bir araya gelen partnerin duyusal özelliklerinden çıkan görünmez cinsellik enerjisi birbirlerinin çevrelerini sarmıştır ve bu görünmezlik onların birbirlerini, kendi enerjilerini kontrol ederek partnerine kendisini hissettirmesine neden olabilecek yoğun arzuları içinde barındırmaktadır.
Bu sürede partnerin nasıl bir cinsel zevki olduğunu, hoşlandığı görüntüleri, renkleri, bölgeleri, hareketleri, hep çevrelerini ve kendi cinsel bölgelerini sarmış olan bu cinsellik enerjisi ve cinsiyet duyusal özelliğinin bilgi tecrübesinin enerjisi sayesinde partnerine verilir ve bu bilgi, aslında birbirlerine sesler yoluyla değil de, neden hoşlandığını anlamayı zamanı gelince uygulamayı bilmek ve bu sırada O'nun tam aradığın kişi olduğuna inanmanız için bir uyumlanma anını yaşatan Vil İxix Sis'in sevgiye ve cinselliğin olması gereken özgür duyusal özelliğinizin şartlarına sizi uyumlaması adına yaptığı cinsellik ve özgürlük ve tüm haliyle arzulanan ve beğenilen partnerin oluşturulmasının sağlanması, işte bu çevrelerini sarmış olan ve sanki ince dokunuşlarla kendisini hissettiren enerjilerin cinsellik öncesinde varlıkların yaşayacakları tecrübeleri konusunda edinimler sağlayarak birbirleri için yapılandırmaktadırlar. Bu oldukça zevkli, tek başınıza yaşadığınız ve partnerinizi tanıma, varsa ufak tefek iticilikleri eğer bunları görmezden gelmenize de yarayabilecek etkileri olan, sizi birbirinize uyumlayan, ve uzatılmasını keyfinize göre belirleyeceğiniz, ancak o uyum sağlandığında yüksek bir şevk ve istek ve arzu ile birbirinizle temas etmek ve çevrenizi sarmalamış olan enerjinin kaynağı olan partnerinizle bütünleşmişçesine bir var olmayı kıymetlendiren ve varlıkları yaşama bağlayan zevkler, hazlar, duygular, güzel heyecanlar, kendini bilecek şekilde kendinden geçmeler, bir varlığa bütün hallerinle açık olarak aranızda bir gizlinin kalmaması gibi çok çok özel bir anlar ve zamanlar bileşkesini yaşayarak, ister hareketlerle, ister sevgiye uyumlu olan konularla yada sizin hayal dünyanızın çeşitliliğine göre birbirinizle bu birlikteliği nasıl yaşamayı düşündüğünüz şekle, hale, duruma göre, siz karar verirsiniz. Bu yaşanan cinsellik bedensel özelliklerden ziyade cinselliğinizin merkez noktası şeklinde size zevki hissettirecek olan duyunuzla yaşanması halidir, bu dünyadaki beden cinsellik duyunuzun gerçek etkisini engellemektedir.
Bunun sadece açılan bacaklar ve gidilip gelinen yollar kadar kısır bir döngü içinde yaşanmasının saçma bir yöntem olduğunu aklı başında olan herkes bilir ve bu bir oyundur aslında ve bu oyunu iyi oynamakta, bir sporcunun başarılı bir sportmen olmasından farksızdır ve cinselliğini yaşamayı bir çok çeşitlilikle, durumlarla ve bilgilerle becerebilenler cinsellik duyularının imkanlarını az çok kavramış ve zamanlarının değerli olduğunu anlamış ve bu oyunda başarılı olmuşlardır. Sevgiye uyumlu olduktan sonra cinsellik ile ilgili istediğiniz şekilde bir yaşanmışlık içine girebilirsiniz. Buna kimse karışamaz ve Vil İxix Sis erdemsel özelliği, bu gibi özel etkileri ile varlıkları bir araya getirir ve onları, birbirlerinin enerjileri ile birbirlerine dokunmadan tahrik eder ve arzularını uyandıracak ve onları birbirlerine uyumlayacak yapılanmaları sağlar ve sonrası sevgiye uyumlu olan başlangıçlarla oyunun başlaması anına gelir....
Vil İxix Sis Erdemsel Özelliği Uygulaması, Bölüm 3, Vil İxix Sis Deneyimi
Vil İxix Sis isimli erdemsel özelliğimizin kalan devamı olarak birbirleri ile enerjileri arasında ve sanki karşılıklı kaldıklarında ilgilerini başka şeylere vermiş gibi davranmaları, aslında o şeylerde olan ilginin sayesinde partnerinin çevresindeki cinsellik ve cinsiyet enerjisi sayesinde O'nu hissedebilmek imkanına kavuşmuştur ve kendi enerjisi, partnerinin bütün bedeninde istediği şekilde konumlanabilir, sarabilir ve enerjinin sahibi olan varlıklar, bu saran enerjiden algılanan hissetmeyi de kendi bildiği gibi yaşayabilir ve algılayabilir. Yani sizin cinsellik duyunuzdan bir enerji çıkıyor ve partnerinizin istediğiniz yerlerine dokunabiliyor ve bu dokunuşların yönetmeni olan düşünceleriniz, ve temas eden enerjinin hislerini de algılayan yine siz olarak enerjinizi dilediğiniz gibi kullanma durumu içinde olursunuz. Aynı şekilde diğer partnerin enerjisi de sizin çevrenizdedir ve O'da kendi düşünceleri ile onu yönlendirmektedir...
Aynı şekilde kendileri ile de sarılmış olan bu enerji türleri, kendi aralarında bir çekim ve bu çekimin zamanını bekler gibi bir doruk anına hazırlanması aşamasını kendilerine ait oldukları varlıkların Vil İxix Sis deneyimleri sırasında yaşarlar. Belirli bir zaman sonra eğer partnerler bu gibi bir birliktelik halinde iseler ve ısrarla uzun zaman boyunca Vil İxix Sis dokunuşlarını yaşayarak bütünleşme tecrübesini yaşamamaktalar ve bir araya gelmedi iseler, enerjileri ile sürekli yaptıkları tahriksel uygulamalar, bu enerjilerde zevkleri ve hazları ve yaşanan anlardan ortaya çıkan duyguları, tatlı heyecanları, cilve ve naz ve işve ve diğer erdemlerle de temas etme fırsatı bulmuş olmaları nedeni ile, bu enerjinin kendi yapısında içeriğine göre etkileşimler yaşaması söz konusu olmuştur ve bir birikim ve enerjetik seviyesinde güzellikleri yaşatması anlamında bir seviye yükselmesi sağlanmıştır ve artık partnerler, bu enerjilerin kendileri ile cinsellik yaşayabilmesine kadar bir çok uygulamasına tanık olabilirler ancak bunu yapan partnerinin artık kontrolünden çıkmış olan ve uzun zamandır karşı cinsin cinselliği ile temas etmesinden kaynaklanan diğer enerjinin, içeriğinde partnere karşı çok yoğun arzular ve zevkli istekler ve heyecanların enerjinin sahibi tarafından yaşatılması ile, bu enerjide biriken bu şekildeki yoğun erdemsel bilgilerin enerjetik oluşumları, artık öyle bir hale gelir ki, varlığın kontrolünden çıkar ancak içerisi karşı cinsi arzulayan ve isteyen ve tam da O'nun istediği gibi O'nunla birlikte olmanın ne demek olduğunu bilen, bu konuda O'nun bilgi ve tecrübesini kullanan ve O'na göre partnerle görünmez bir şekilde, sadece enerjetik haliyle ancak partner için duyularının etkilenmesi kadar kolay bir durumla yaşanmasının söz konusu olması durumunu da unutmadan, O'nunla enerjinin sahibini aratmayacak şekilde bir cinselliği o partnere yaşatır, kendisi bunu yaşamaz, nitekim yaşaması için gereken özellikleri yoktur ancak enerjetik olarak partnerin bütün arzu ve zevklerinin hedef noktası olması konusunda enerji olarak yapılandırılmıştır ve bu yapılanma tatmin olunan enerjetik oluşumun yada partnerin devam niteliğinde durumu yaşamayı çeşitlendirmesi yada bunu enerjinin sahibi varlıkla yaşamak için O'nunla bütünleştirmesi gibi bir çok yöntem, durum, konu, bu şekilde çok daha kolay ve eğlenceli olarak yaşanır. Enerji partnerle cinselliği yaşarken diğer partnerde kendi enerjisinin uygulamalarını direk olarak hissedebilir, iki unsurlu temas yöntemleri ile cinselliklerine renk katabilir, bir çok cinsel fantezi durumlarını bu şekilde kendilerinin arzu ve zevklerini temsil eden cinsel enerjilerinin yapılandırılması ile yaşayabilirler. Ancak diyelim ki bu varlıklar enerjilerinin en yoğun anlarında birbirleri ile bütünleşmesini ve bu şekilde cinsel bütünlük kavramını yaşama anına başlamayı seçtiler, diyelim....
Bunun nasıl yaşanacağı konusunu açıklamanın zaten gereksiz olduğu üzerine bu enerjiler kendi varlıkları ile bütünleştiklerinde, cinsel birleşim anı, varlıkların ilgili bütün duyularını etkileyen bu etkileşimlerle yoğun bir halde bulunan enerji, O varlığın o saatten sonra tek amacının bu partnerle O'nu çok mutlu edecek şekilde bir cinsel deneyim yaşaması gerektiği zorunluluğunu O'na yaşatır ve bu birleşimden doğan cinsel istek, arzu, zevk, tatlı heyecanlar, hazlar karşımı, birde karşısındaki partnerde de aynı türde enerjilerin ve isteklerin olmasını da göz önünde bulundurunca, saatler süren sevişmeleri, konuşmaya fırsat bırakmayan öpüşmeleri, gerçekten bir bütün gibi yaşanan cinsellikte partneri ile tek zevk, haz, mutluluk ve tatlı heyecanlar alanların kendisinin olduğunu düşünmesini sağlayacak kadar birbirlerinden bağımsız ve bunu yaşatacak kadarda bütün cinsel hazlar açısından bir hale gelmiş olurlar ve bu birlik hali ve yaşanan cinsel zevk, tatminler olundukça yeniden yaşanması sağlanabilir yorgunların ve sıkılmaların olmaması istekleri ile, artık varlıklar cinsellikten başka şeyler yapmak istedikleri için çıkarlar bu durumdan, yoruldukları için değil, bıktıkları için değil...
Ancak bu isteklerin olmaya başlaması ile birde orgazm anları yaşanır ki, bunun böyle bir birliktelik sonrasında nasıl bir enerjinin ortaya çıktığını ve bu enerjinin kendisini ortaya çıkaran varlıklar için neler yaptığını, onun varlıksal alanlarınızdaki en üstün güçlerden biri olduğunu düşünmenizle, ona istediğiniz bir çok şekli ve uygulama halini vermenizi de ekleyerek, orgazm zamanından, şekline, ortaya çıkma anından, yöntemlerine kadar her şeyini ayarlayarak gerçek orgazmlarla varlıklarınıza var olmanın ne kadar kıvanç duyulacak ve olması güzel bir durum olduğunu yaşatırsınız. Mesela orgazm sırasında birden kendinizi gök yüzünde bulan zihniniz ve bitince geri gelmeniz, yada orgazm sırasında çevrenizin rengarenk çiçeklerle dolu bir şekilde olması ve bitince bu görüntünün kaybolması, işte sevgi varlığı olduğunuzda yaşayacağınız orgazm için küçücük bir örnektir. Orgazm benzeri bir çok cinselliğe renk katan, anlam katan bu gibi farklı enerjileri de siz yapılandıra bilirsiniz.
Cinsellik duyularımız ve artık Vil İxix Sis erdemsel ve belki de ileri de duyusal özelliğiniz olacak olan bu erdemsel özelliklerimizde sizler için en iyi ve asla kısıtlanmasının söz konusu olmayacağı bilgisi ile cinselliğinizi yaşatmak için bu kuralı kendisinde yapılandırmış haliyle bulunur.
İşte kısaca değinmemiz gerekirse de, mastürbasyonda cinselliğin varlıklarımız için faydalı görevlerini yapmasını sağladığını söyleyebiliriz ve sevgiye uyumlu olan hali ile dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz ve duyularınızın kontrolü sonrasında bahsedilen bu enerjileri dilediğiniz gibi yapılandırarak yada cinsel organlarınızı bu şekilde bir etkileşimle kendi kendinize zevkler ve hazlar ve mutluluklar yaşamanız, cinsel organlarınıza ihtiyacınız olmadan, onlara dokunmadan da söz konusu olur, yani enerjilerinizle... Dünya hayatında varlıkların kurtarıcı bir temizlik aracı gibi düşünülebilir aynı zamanda bu uygulamalarda...
Ve bu enerjiler işte yüksek bir gücü temsil etmekte ve sevginin içeriğinde bu gibi enerjilerin yapılanmalarını aramanız çokta zor ve uzak bir durum olmayacaktır. Bütün duyularımızın kendilerine ait enerjetik oluşumları vardır ve hepsinin kendi çalışmaları ile ilgili olarak yapılanmaları söz konusudur ve bu enerjilerin dünya hayatındaki gibi durağan olması mümkün olabilir mi peki?
Varlıksal enerjilerin bu gibi çalışmalarına yeni tanık olmanız ve tüm zamanlar boyunca bu gibi şeylerin olmayacağını düşünerek inanmalara, yaşamalara alışmış olmanız, sizi bunların imkansız olması yanılgısına düşürmektedir, dikkat edin, yoksa duyunuz sizin duyunuz, onu özelliksiz olarak bilmekte, böyle çok özellikli olarak bilmekte size kalmıştır...
Bu yazının başka bir amacı da, dünya yaşam alanı sisteminde cinsellik gibi doğal ve güzel bir varlıksal erdemsel ve duyusal özelliğin yozlaştırılarak ve baskılar ve olumsuzluklar içinde yaşanarak gerçek anlamını kaybetmesine neden olan bütün yanlışlarını doğru yaşama şekilleri örnekleri ile yok etmek ve kısıtlı olan cinsellik duyunuzun sevgiye uyumlu bir şekilde yapılanmasına yardımcı olmaktır.
Sistemsel Yaşam Alanıdır Dünya, Varlıkların Kendilerini Tanımalarına ve Bilmelerine Engel Olmak için Hazırlanmış Aldanmaların Yaşandığı Sistemsel Yaşam Alanı Dünyası...
Hiçlikten zamanla temas ederek var olmakla ilgili bir mücadelenin sonucu ortaya çıkan varlıklar, sonrasında var olmak halini yaşamaları ile yeni bir mücadelenin içinde kendilerini bulmaktadırlar ve var olmayı anlamaya çalışan varlıkların kendilerine yetebilmek ile ilgili geçirdikleri bu zorunlu cahillik zamanlarında obsedörlere yakalanarak içerisine gönderildiği Sistemsel Yaşam Alanıdır Dünya aslında, bir gezegen, bir mavi yuva şeklindeki tanımlar bizleri oyalamak için söylenmiş süslerdir....
Aslında Dünya... Uzay falan yok.. Sonsuzluk konusu doğru ancak başka şekillerde tezahür etmektedir. Çevresi kapalı olarak bulunan bu alan bizleri bir arada himaye etmek için tasarlanmıştır ve bu alanın içinde herkesin duyularının ortaklaşa görmesi sağlanmış yapılanmalar vardır. İkimizin de aynı güneşi görmemiz bu yapılanma ile ilgilidir. Benim senden ayrı kendimle ilgili şeyleri görmem kendi duyumlarımdaki başka yapılanma ile ilgilidir ve bunlar gibi çevremiz tamamen buraya gelmemize neden olan yaratıkların amaçlarını uygulayabilmesi adına oluşumlarla dolu, doludur, doluydular...
Duyularınıza bunları görmeniz yazılmıştır ve şartlandırılmıştır ve sizlerde size verilenleri gerçek sanarak yaşıyor, gezegende, uzayda, evde ve dışarda olduğunu sanıyorsunuz... Oysaki parlak ışıklar olarak belki de çok az yer değiştirme anları yaşayarak bir alanda bulunup böyle bir insan bedeninin gözlerinden bakıyor, kulaklarından duyuyor ve kendini bu dünyanın varlığı olan insan sanıyorsun.
Yaratılışın başlangıcı, hiçlikle temas eden zaman kavramının geliştirici özellikleri olması nedeniyle hiçlik kavramından bile bu özelliği sayesinde bir oluşum meydana getirmesi söz konusu olmuştur ve felsefi tanımlarla kolayca açıkladığımız ve kolayca anladığımız hiçlik kavramları var olma hali yaşayan bizlerin başlangıcı olarak bir bilgiyi, sebepleri ve sonuçları ile, felsefi doğrulukları ile açıklayıcı şekilde bizlere ulaşmıştır.
Ve bu açıklama sonrasında, ki bu gibi cevaplara ulaşmak ve bu ulaşılan cevaplarla tatmin olmak konusu her varlık için aynı şeyi ifade etmemektedir ve bu konuda tatmin olarak hiçlikten meydana gelmeyi anlayabilmekten sonra varlıkların anlayışlarında bir genişleme, sonrasındaki hakikatlerde ise zihinsel doğru sorular sormalar ve gerçekten o bilgiye ihtiyacının olduğunu kanıtlaman gibi çalışmalarla, bu zamana kadar nasıl geldiğimize dair bilgileri edinmek istikrarlı bir şekilde çalışmakla artık elde edilebilmektedir...
Ben hiç bir zaman neden burada olduğumun cevabını bilememeyi kabul etmedim... Bilmek zorundayım, nasılları, nedenleri, gerçekleri ve ben bir gerçek olarak bazı kavramların içinde kendimi tanımlayabiliyor, yerimi görüyor, anlamlandırıyorsam ve bu kadar çevremde yaşanmışlıkların dönmesi de söz konusu iken, bu halde olmamı bile hiç gözüm görmeden, bu dünyaya nasıl geldik ve neden ve neden bilmiyoruz bunları ve bunu bizden kimin saklamaya hakkı var şeklindeki sorular ve isyanlarla geçen senelerin sonrasında ancak bulabildim kendi hakikat bilgilerimi ve şimdi paylaşmam gerektiğini düşünüyorum...
Kimseye inanın demiyorum, inanmak benim için öyle zor bir konu ki, ben bunu birilerinin açıklamaları ile yapması yerine o açıklamalardan edindiğim bilgilerin ve tecrübelerin benim sorularıma verdiği cevapları tatmin etmesi sonrasında ve verilen cevapların benden neler alacağı yada bana sonrasında neler katacağı gibi bir çok düşünsel araştırma sonunda artık inanırım...
Bu yüzden size kesinlikle yazdıklarıma inanın şeklinde bir açıklamayı yapamam, siz bilirsiniz, bunlar benim hakikatim, hakikat olarak tanımladığım gerçeklerim, ben yaşıyorum anlıyorum ve biliyorum, kendimden emin gerçeklerin ve bilgilerimle yapmam gerekenleri yapıyorum, sizi zaten inandırmak gibi bir zorunluluk içinde değilim, hakikatin ortaya çıkarılması ile ilgili bir zorunluluk benim ki, sizi aydınlatmak için üzerime düşeni yapmakla ilgiliyim, hakikatlerin amacı budur, çünkü ben çok uzun seneler boyunca hep bu konuları araştırdım, çok hatalar yaptım ancak gerçeklerimi bu hatalar sonrasında buldum, işte her varlığın hayatı böyle değildir, kiminin bu sorular ömrü boyunca aklına gelemedi ve beni de elimde böyle çalışmaların artık son noktasına geldiğime dair izlenimlerimin ortaya çıkması sonrasında elimden geleni yapmam gerekti ve benim kendi inandıklarımın doğruluğu için ben oldukça güven ve huzur doluyum... Arkama baktığımda amacım ve çalışmalarım adına bir sorun görmüyor olmam benim için yeterli..
İnanmak, gerçekten tehlikeli bir iştir, bütün kötülükler inançlarını kullanarak size ancak kötülükleri yapmaktadırlar ve bu gibi örneklerde varken asla size bir şeye inanın diyemem... Sadece açıklamalar yapabilirim. Böyle bir medeni toplum anlayışına ulaşmışken, Google gibi bir güzellik varken ve blogger.., ben bunların imkanlarından faydalanarak çalışmalarımı bunlara ihtiyacı olanlar için özgürce yayınlarım... Sizi gerçekten rahatsız edici şeyler olabilir öğrendikleriniz, çünkü hakikatler bunlar, sizin anlayışınıza göre şekillenemezler, sizler hakikatlere uymak zorunda olmalısınız çünkü tek olan hakikat ile doğru olanı yaşama fırsatı bulabiliriz. Birilerinden duyduğun gibi bilgiler olmayıp, anladığında seni çevreleyen yalanların gerçek yüzünü görerek aslında bulunduğun alanlarda nasılda çaresiz ve bilgisiz ve bu şekilde kasıtlı olarak bırakıldığını anlamaktasın ve bu umursamayarak kendine güvenle gezmelerin, tozmaların, anlamamaların işte bu kasıtlı düzenle bize bu gerçekleri açıklamamak adına yapılandırılmış bu düzeneğe bizleri getirenlerin oyunu...
Ben birde sonsuz olduğuna inandığınız bu evren modelinde bu bilgisizlikleri ile insanların nasılda rahat rahat gezip dolaştıklarına şaşıyorum... Hayır geçmişte bende gezdim, nedenini de biliyorum ama bu soru ile bir farkındalık yaratma derdinde olmak istiyorum... Bu kadar bilinmez varken çevrenizde bu rahatlık sizde ki? Nereden geldik nereye gidiyoruz sorularının cevapları doğdum ve öleceğim şeklinde verilecek kadar kısa ve öz ve arkası yok mu yani?
Yukarısı karanlık, altında ne var haberin yok, çarşı pazar, sonra ev yada iş, sonra uyu ve kalk, yemek ve tuvalet ve belki biraz eğlen, sonra birazda çalış ve sonra yine aynı düzen içinde süre gelen seneler... Kendini küçük sandığın alanların içinde küçücük ve sıradan ve kendini bilmene engel olan uğraşlardır bunlar...
Bu yaşam tarzı sence de sonsuz olduğunu söylediğin, söylediğimiz evren modeli için çok basit, sıradan değil mi?
Eğer benimle aynı fikirdeysen bu rahatlığın neden? neden di?
Nerden geldin, nereye gideceksin sorusu doğumun ve ölümün ile ilgilidir ve doğanların nereden geldiğini bilmeden, ölenlerin nereye gittiğini bilmeden ve onlara gelince el sallayıp öpüyor, giderken el sallayıp ağlıyor, sonrada bu kısıtlı ve basit hayatı yaşamaya devam ederek, bu gidenlerin ve gelenlerin arasındaki döngüde olmamızla ilgili ne bir panik, ne bir isyan, ne bir endişe yada karşı duruş, hiç yok....
Neden?
Ben söyleyeyim...
Bu soruları sormamak, sormadan yaşamak için, bu şartlandırılmaların içerisinde sürekli olarak bir döngü yaşamakla ilgili bir düşünsel alanlar etkisi içinde olup, bu düşünsel alanların içinde bu döngüde olan insanların bu soruları sormadığı, soramadığı gerçeklerini bildikleri ve üzerinizde uygulattıkları için...
Bu dünyada olan insanların bu gibi bilgilerin cevaplarını merak etmesinin önü engellenmiştir ve onlar için bunları merak etmeden, kendilerinin değerlerini anlamadan, içlerindeki paha biçilemez değeri çözemeden uzun bir süre bu şekilde, bu alanın içinde kendisine bir amaç edinmesini sağlamak ve bu amaç, özellikle neden dünyada olduğu ve buraya nasıl geldiğini ortaya çıkaracak bilgileri içeren şekilde olmaması da sürekli düşünsel alanlar içinde olan insanlarında zihinlerinden engellenerek, onlara düşündükleri kendilerine ait sandırılıp, ilgisini çektiği düşüncenin peşinden gitmesi sağlanır ve yıldızların var olup olmadığından bile emin olmadığın yukarısı için sonsuz uzay ve biz mikrop kadarız ve çok çaresiz varlıklarız cevapları, içerisi içinde ben ruhsal enerjiyim ve beni bir yaratan var ve ölünce bu bedenden kurtulacağım, ben burada ıstıraplar çekerek gelişmek için varım şeklinde saçma sapan bir cevapla kandırılma halinde olunduk ve bu şimdi iki saçma bulduğum cevaplara bende zorunlu cahillik yaşadığımı düşünerek inandığımı belirtiyor ve hala bunlara inanlar varsa bu soruları sorarak inandıkları konular üzerinde düşünmelerini istiyorum....
Bu saçma inançlarla hayatımı şekillendirmiştim ancak sorularımın tatminkar cevapları bunlar değilmiş, bu konuda beni tatmin etmek içinde bu düşünsel alanlar içeriğini düzenlemiş ve bende belirli bir süre gerçek bu galiba, ölünce öğreniriz artık gibi abidik gubidik bir cevapla kendimi teselli bile ettiğimi hatırlıyorum... Boş vermişlik yaşatan etkiler, düşünsel alanlar ve oyunlar içinde olduğumuz bir yaşam alanı sisteminde şuan bunları konuşuyor olmak bile çok büyük bir başarı anlamına gelmektedir aslında bizler için, hepimiz için... Ya buradaki akıl, mantık, zeka, farkındalıklarım, görme, duyma ve bir çok duyusal özelliklerim, bu soruları sorabiliyorken ben cevapları bulamıyorsam, ki ben o zamanı kast ediyorum, ölümden sonra nasıl bulayım....
İşte bu araştırma isteğinin yok edilmesi çalışmasını bu dünya yaşam alanı sisteminin her yerini kaplamış olan düşünsel alanları, bu konuda kendisini ifşa etmelere kadar gelen varlıklar için özel ilgi ile yapmaktadır ve bende onlardan biri olmuştum... Bir çok başka çalışma, hepsi bu gerçekleri anlamakla ilgili merdiven oldu ve artık bu kadar çalışma, okuma, düşünme, yazma, tasarlama ve projeler üretme, nedenler peşinde koşma, zihinsel ve varlıksal alanlarımda sadece benim irademin sözünün geçeceği şekilde bir yapılanmanın sırrını bana açtı ve şimdi ben abidik gubidik cevaplar veremiyorum...
Hakikati çünkü görüyorum...
Bunlar bizden saklandı...
Kasıtlı olarak, çünkü bizden istedikleri şeyler var... Düşünsenize, şu da çok mantıksız değil mi? Diyelim ki böyle bir gezegen gerçekten var, o zaman burası bir yere, birine, bir alana aittir şeklinde bir mantığında olması lazım, yada gezegen kendisine ait bir oluşumla bu düzenini yaşatmaktadır. Peki bu kadar tüketici ve zarar verici olan insan hayatını neden üzerine tutmak, beslemek, yaşatmak için hiç bir istek, karşılık beklenmediği şekilde bir ortamda bulunuyoruz, kira yok, ödeme yok, bir şey bizden isteyen yok, ama çevremiz sonsuz karanlık ve bilinmezlik ile dolu ancak dünya, içerisinde bir çok yaşamsal faktörün bulunduğu ayrıcalıklarla insanlara hizmet etmektedir. Bizden istedikleri şeylerin olduğunu ve bunun bizim görmediğimiz yerlerde bulunduğunu bu tanımlamayla da görebilirsiniz... Birde üzerinde olumsuz eylemlerin yaşandığı bir dünya....
Ya o kadar bilimsel ekip ve çalışkan beyinler nasıl olurda yıllardır sevginin bu iki iki daha dört eden tanımını yapamazlar...
Tanım öyle kolay ki...
Ben de o kadar çalışmayı yaparken, en son tesir aracından sonra yapabildim sevginin tanımını ve bu düşünsel alanda en çok bilinmesi engellenen gerçeklerden biriydi ve bütün bilimcilerimiz, alimlerimiz, hep akılları bu gibi düşünsel alanlar ve onları kontrol edenler tarafından karıştırılmıştır, unutturulmuştur ve sonucunda duyularından bile haberinin olmaması, kendisini tanımadan var olmasına bir anlam getiremeyen insan modelinin ortaya çıkarılması sağlanmıştır ve bu kadar uzun zaman bu şekilde boş işlerle uğraşan varlıkların varlıksal alanları da yetersiz bilgi ve tecrübeler sonunda bizi buraya gönderenlerin istediği kıvama gelmiş olmaktadır.. Cahil ve olumsuzlukları benimseyen ve yaşatan insan....
Çocukluğun, yani en savunmasız geçen yılların ve yaşlılığın, yani yine savunmasız zihinsel alan şeklinde geçen dönemleriniz, bunu yapılandıranlar, bizleri buraya aslında çok özellikli ve kıymetli olan duyularımızın içerisindeki enerjetik güçler gibi güçleri pasif hale getirerek, bizim irademizi bu şekilde çaresiz hayatlar ve sonsuzluk içinde bilgisiz yaşamlar yaşatarak ve bu hayatlardaki anlamsız felsefeleri ile kendimizi küçülterek, hiç uyumayan varlıksal alanlarımızı, yemeğe ihtiyacı olmayan oluşumlarımızı, sorduğu sorulara cevap bulabilme gibi imkanları olan bilgilerimizi, kendilerinin kullanabileceği şekilde bir kıvama getirmeye çalışmaktadırlar...
Bu kıvam, kendi iradesinin kalmaması ve zihinsel olarak başkasının iradesine tabi olması sonrasında oluşur ve O varlık, artık obsede olur ve varlıksal alanları, geri zekalı, aptallık, parçalanmış duyusal alanlar, ve kendi başına ne yaptığını bilmeyen ve neden yaptığının farkında olmayan, haliyle yok edilen duyularının kendisine yaşamı anlatamadığı bir hal ile, bir varlık işte böyle yok olmaya kadar götürülmektedir...
Bunları yapanların evrenin şeytanları olan obsedörler olduğunu ve neden yaptıkların anlatmıştım.
Sana neden peki bir şey yapamıyorlar, peki sende buradasın..
Sevginin varlığını tam olarak anlayabilirsen, böyle güçlü bir kavramın bir varlığın kendisinde gerçekten yaşatılıyor olması durumu öyle muazzam bir gücü ortaya çıkarmaktadır ki, ve bu güç kendisini öyle güzel bir şekilde açıklayarak algılanır ki, böyle iyilikle ilgili olan bir gücün bulunduğu zihne, varlığa, düşünceye yaklaşamaz olurlar ve onların en büyük tehlikesi insanlığın sevgiyi tam anlamı ile anlaması ve yaşaması sorunudur, çünkü tek çıkış yolu buradan budur ve sevgiyi varlıklarınızda uygulayıcı olarak yapılandırdığınızda, az önce bahsettiğim bütün sizi çürütme çabaları sona ermektedir ve sizler, yeniden toparlanarak onlara karşı durabilen ve kendi kendinizi sevgi sayesinde tedavi edebilen hale gelirsiniz... Şu zamana kadar dünya insanlığını obsede edememelerinin nedeni aslında her şeye rağmen sevgiyi ve iyiliği hedef alan yaşamlarımız olmuştur. Bu dünya yaşam alanı sistemi, bir çok, yüz binlerce aynı şekilde yaşam alanları sistemlerinin bulunduğu bu varoluş içinde bir çoğu obsede edilmişken, bizim bulunduğumuz dünya insanlık toplumu obsede edilmemiştir ve bu başarı hepimize aittir. Ve ödülümüz dokunulmazlık içinde yaşanacak bir sonsuzluk olacaktır.
Ben gerçeklerin ne olduğunu biliyor, düşünüyor, algılıyor, anlıyorsam ve yaşıyorsam onu yazmakla ilgiliyim.. Bu kadar açıklama ve felsefe, hakikati bildirmenin amacı dışında ortaya çıkarılamaz.
Ben bir aydın sıfatı ile yıllardır toplum tarafından anıldım ve onlara yapmam gereken son vazifemin bu gerçekleri açıklamak olduğunu düşünüyorum.... Ve bu son dediğim vazife bu sistemin içinden sağ salim son varlığında çıktığını görene kadar da bitmeyecek... Benim sevgimin içeriğindeki erdemlerin uygulama bilgisinin yaptırım gücüdür bunları bana yaptıran ve zevkle olmasını sağlayan.
Çünkü bunlar, ulaşabileceğim en gerçek hakikat ve görebildiğimde bir hakikat ve denemelerle testler de ettiğim ve şimdi de açıklayabildiğim bir hakikat olarak çalışmasını yapmaya devam etmekteyim...
Sonra bana bildin de, gördün de, anladın da nasıl anlatmazsın demeyin...:) Bu yazıda biraz sohbet amaçlı olsun istedim, hepinize rahatlık dolu içsel bir yapılanma diliyorum.
Sevgiler...
Vil Solivyes
Düşünür Erdemsel Özelliği, Düşünür Erdemi Nasıl Çalışır, Düşünür Erdeminin Felsefi Tanımı
Düşünür erdemsel özelliği, varlığın bilgi ve tecrübelerini kullanarak yaşanan her olay konusunda düşünen, sonuçlar çıkaran, anlamlar arayan, varlığın bildikleri üzerinden sorgulamalar ve incelemeler yapan, oldukça dikkatli bakış açısı ile olayları çok iyi gözlemleyen, sebepleri ve sonuçları açısından, düşündüğü konunun varlığın tarafından bilinmesi açısından, gözlemlerde yaparak bilinen ve cevapları ispatlanmış gerçeklerle uğraşmadan bilinmeyen, sorunlu ve çare olunması adına düşünmek, muhakeme yapmak, felsefe ve benzeri özellikleri bilen bir varlık ise O'nun bu bilgi ve tecrübelerini kullanarak çözümler getiren ve bütün duyusal özelliklerinin bilgilerini de gerektiği zamanlarda çalışmaları için kullanma özellikli ve varlığın kendisi dışında düşünme ve anlamlar getirmeler konusunda kendisinde böyle bir yapılanmanın olmasını sağlayan bu bilgi mekanizması, düşünür erdemsel özelliği, kendi yapılandırıldığı alanlarda bu şekilde çalışarak sonuçları varlığın zihninde algılamasını sağlar ve varlık bunları sanki düşünüyormuş gibi sanarak zihinsel alanında bir ayrılık gibi algılanan iletişimlere sebep olmaz.
Varlıksal alanları içerisinde varlıkla ilgili olabildiği her konuda ilgili bu özelliğini kullanarak çareler üretir. Erdem olarak yapılandırılarak çalışmaya başlayan düşünür erdemsel özelliği, bu şekilde yoğun bir uğraş içinde olan varlığın zamanla duyusu olması çok mümkündür ve varlıklar ve varlıksal alanlarının mutluluğu ve güvenliği için merkez olan varlığın yerine bir de bu erdemsel özellik düşünerek, O'na yardımcı olur, faydalar sağlar. Sevgiyi tamamlayan erdemler arasın da bulunarak gereken şekilde çalışır. Aynı zamanda bu özellikleri varlığın kendisini de bu yönde etkileyerek varlığında bir düşünür olarak davranmasına neden olur.
Eğlence Erdemsel Özelliği, Eğlence Nedir? Eğlencenin Felsefi Tanımı
Eğlence, bir olaydan, durumdan, konudan aşırı memnun olma haliyle ortaya çıkan yaşama sevinci, neşelerin heyecanlarla karışarak anların, zamanların varlığı memnun edecek şekilde geçmesidir.
Eğlenirken mutluluk ve sevinç çok belirgin bir şekilde varlıkta kendini belli eder. Memnun olma durumu, içeriğinde keyifli anlarında yaşanmasının katkısıyla, keyif, mutluluk, sevinç bileşkesinden ortaya çıkan ve yaptığı şeyi yapmaya devam ederken bunu sürekli kılabildikleri bir erdemdir. Eğlence için genellikle bir araç söz konusu olur ve bu hareket ve davranışlar şeklindeki tanımlara da araçlar ifadesi girmektedir. Mesela oyunlar, mesela rahatsız etmeyen şakalar, mesela yarışmalar, yada eğlenceli sohbetler... şeklinde herkes için eğlence şeklide farklı anlamları içermektedir ve bunu da yine kendi olma duyuları ve diğer duyularındaki bilgilerindeki etkileri ile karar verirler.
Bu araçlar olmadan eğlence, etkisi şeklinde bir durum yapısına uygun değildir. Eğlence fikrini üzerinde yaşatması gereken bir araç olur, bu araç davranışlar olarak da ele alınabilir demiştik ve o araç ile o varlık eğlenmeyi tadar ve herkesin kendi olma bilgisinin içeriğine göre nelerin eğlenceli gelip gelmediği değişkenlik gösterir.
Eğlence, yaşam halinin vazgeçilmez yaşama şekillerinden, erdemlerinden biridir ve yaşamın hemen hemen her alanında eğlenceli oluşumlar görmek çok mümkündür. Anlar, en iyi eğlenceli şekilde tadını çıkarır, yada benzer olumlu erdemlerin yaşatılması ile.
Eğlence, var olduğun her an için memnun olma durumudur. Gülmek, güldürmekte çoğu zaman eğlenceye dahil olan, onu daha da ileri sevinç haline sokan bir erdem olarak etkisini yaşatır. Eğlence aynı zamanda bir durum ile ilgili olarak o durumun keyfini çıkarabilme yeteneğidir ve bu özellikleri ile varlıklar çalışırken bile eğlenebilir, eğlenirken bir çok başka iş yapabilir. Eğlenceyi kendisinde yapılandırmış varlıklar, bunu ne zaman ve nasıl kullanacağı konusunda tecrübeli olarak yaşamlarını eğlenerek geçirme imkanlarını yakalarlar. Sevginin içinde yer alan eğlence erdemi, gereken şekilde çalışır.
Düzen, Düzenlilik Erdemsel Özelliği, Düzen Nedir? Düzenliliğin Felsefi Tanımı
Düzenlilik, bir konuda, çalışmada, yaşam anında, durumda, olayda belirli bir sırayı, dizilimi sağlamak amacıyla yapılan ve göze güzel görünecek olan yapılandırılmaların, aynı zamanda iyiliklerin ortaya çıkarılmasını sağlayan erdemsel çalışmalarıdır. Düzenin olduğu yerde bir açıklık ve netlik olur. Yaşam, çalışmalarla sürekli olarak bir şeylerle uğraşmakla ilgili olarak bir oluşumdur ve düzen, bu oluşumun içinde yaşamı kolaylaştıran, güzelleştiren, ferahlatan ve çalışmalar söz konusu olduğunda da başarı sağlayan özellikleri ile bulunur. Bahsedildiği gibi iyilik ve kötülük kavramları bile düzen ve düzensizlik görünüşü ile anlayabileceğimiz şekilde yapılanmışlardır. İyiyi ve Kötüyü Nasıl Ayırt Ederiz? Düzen ve Düzensizliğin İyilikleri ve Kötülükleri Belirleyici Özellikleri. İyiliklerin ve Kötülüklerin Tanımlanmasını Açıklayan Felsefi Görüş Kötülük, obsedörlük her zaman düzensizlik ile ilgili olup, yıkmak, yok etmek, dağıtmak, zarar vermekle ilgili olarak bu eylemlerinin düzensizlik yarattığı açıktır. Yaratılış bir düzenle oluşmuştur ve obsesyon, bu düzeni bozmaya çalışan düzensizlik olarak iyiliğin tersinde bir kavram olduğunu gözler önüne serer. İyi olan şeyler genellikle düzenlidir, düzen mutlulukta getiren bir yapılanma halidir.
Yaratılışta bir hiçlik alanı var ve içeriğinde sonsuz varoluşlar ve onların içinde yaşamlar ve sıralı şekilde oluşumlar, varoluşlar, varlıkların duyusal özellikleri hep bir düzenin getirisi olarak vardır. Duyuların durumu ve sayısı bir düzen işidir.
Görme duyusu olmasa, var olmak çok anlamsız olurdu ve bu düzenli durum sayesinde var olmak konusunda kendimize yetebilmekteyiz ve yaratılış, düzenli olmasından kaynaklı olarak düzensizliğin yapısına ters bir oluşum hali olması gerçeği ile obsesyona, kötülüğe ters bir oluşumdur, yapılanma ile bulunmaktadır. Haklı ve haksızı da düzen ve düzensizlik şeklinde bir ayrımla da anlayabiliriz. Düzenin yapısı, iyileştirici, düzensizlik ise bozucu, kötüleştiricidir ve düzenleri bozanları algılamak, onların sorunlu olan yer olduğunu anlamamızı sağlar.
Olumsuz gibi görünen düzenlerde vardır ancak onlar bizim bahsettiğimiz düzenli olma durumundan uzak, sadece görünüşte bir sıranın, dizilimin kullanılması ile ilgilidir, yaşamı desteklemeyen düzensizliklerden bahsetmekteyiz. Düzenli olmak erdemi sadece eşyaları sıra ile rafa koymak değildir, eşyaları düzenli bir şekilde rafa koyarken aynı zamanda kendisini de, çevresini de, yaşamını da düzenli bir şekilde raf gibi bir anlayışa sokmayı gerektirir. Düzensiz ola gelecek durumlar söz konusu olduğunda gereken algıyı sağlayan bu erdemsel özellik, yaşam içindeki her oluşumun düzenli olarak oluşturulması ve bulunması gibi etkileri de sağlayarak sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Sevgiyi tamamlayan erdemlerden olan düzenlilik, iyi ve kötü ayrımlarını yapabilmekle ilgili de bizlere ışık tutar.
Esneklik ve Uyum Erdemsel Özelliği, Esneklik Nedir? Uyum Nedir? Esneklik ve Uyumun Felsefi Tanımı
Esneklik, bir konu hakkında o konunun bütün halleri ile karşılaşmayı gayet ılımlı bir tavırla karşılamak erdemidir. Paniğe kapılmadan, her ne konu olursa olsun esnek davranarak olayları çok daha kolay çözümleyebiliriz. Esnek olmak hem olayları her haliyle görebilmek anlamına da gelir. Esnek olmadığın konularda esnek olmadığın konulara karşı direnç gösterirsin ve bu direnç o konu hakkında edinilmesi gereken bilgiyi almanı engeller. Bu yüzden her konuda esnek bir bakış açısı ile yorumlar yapılmalıdır. Hayatta her şey olabilir ve bunlara hazırlıklı olmak esnek olmayı gerektirir. Esneklik, rahat düşünmeyi de sağlar.
Karşı olduğun tarafında gözünden bakabilme durumunu yaratır ve karşıtlık hakkında bilgi edinebilmeni sağlar. Esneklik erdemi öfkeye tezat bir duruş olarak bulunur. Esnek varlıklar kolay kolay öfkelenmez, kırılmaz, darılmaz, olayın içindeki bilgiyi almakla ilgili olurlar.
Kendince bu konularda esnek olabilmeyi başarmıştır ve bu sayede her taraftan gelebilecek sorunlarla ilgili uyumludur. Uyumda aynı anlamları taşıyan, bulunulan ortamlara uyum sağlayabilmeyi kast eden ve bu sayede bilgiyi hemen alabilme, bir yabancılaşma yaşamama gibi durumları yaşatan bir erdemdir. Uyum sorunu olmayan varlıklar, hemen kendilerini ilgili olduğu alanlara adapte edebilirler.
Uyumlu olmak o alanın yapısını anlayıp ona göre bir tavır, hal içine girmektir ve bu bir yetenektir. Uyumluluk bir amacın gerçekleşmesi için uygulanan tavır alma halidir. Varlıklar, olmadığı kişi gibi sırf uyumlu olmak için davranabilirler, bu yanlış bir durum değildir, iyilikle ilgili olması amacıyla yapılmaktadır ve bu şekilde rahatsız edici olmaktan çıkıp alanın bilgisini alırlar ve kendilerine uygun olup olmadığını anlarlar. Ancak uyum sorunu olanlar için bu durum başkaları için rahatsız edici olabilir, gittiği alanlara uyum sağlamak yerine alanların kendisine uyum sağlamasını beklerler. Bu konuda ölçü çokluk olarak belirlenebilir, hangi alanın varlığı çok ise uyum o alana sağlanır ve gereken bilgi rahatsız edici olunmadan alınır.
Uyumlu olmak saygıyı da gerektirdiğinden, gözlem ve inceleme ile amacın için tavır almayı uygulattığından bir erdem olarak gerekli zamanlarda kullanılır. Bu iki erdemde içeriğindeki bilgiler sayesinde sevgi içindeki yerini alır ve gereken şekilde çalışır. Esnek ve uyumlu davranarak amacımız üzerindeki bir çok bilgiyi sorunsuz bir şekilde edinebiliriz. Bunu bir yaşam tarzı haline getirmeyi alışkanlık haline getirmeyiz ve karşılaştığımız bütün şok edici olaylarda bile esnek ve uyumlu davranarak, kendimize ve çevremize oldukça büyük faydalar sağlayabiliriz.
Espri ve Şaka Erdemsel Özelliği, Espri Nedir? Şaka Nedir? Espri ve Şakanın Felsefi Tanımı
Espiri, bir konuda başkasını güldürmek, eğlendirmek, neşelendirmek için yapılan komiklikler bütünüdür. Ve bu komikliklerin bilgiler kullanılarak ve sözlerle, konuşmalarla ifade edilip bir anlam ortaya çıkarılmasından sonra bu anlamın oldukça komik, eğlenceli, neşeli gelmesi durumudur espri yapmak. Gülmenin erdem olması gibi güldürmekte bir erdemdir. Dolayısı ile espriler bu konuda kullanılan uygun yöntemlerdir ve bu konuda sevgi filtresinden geçerek içeriği filtrelenir, çünkü uçuk kaçık örneklerin sıkça içinde bulunduğu espriler bu konuda dikkat edilmesi gereken örnekleri içinde barındırabilir.
Eğlendirmekte sevgi uyumlu olmalıdır ve bilgiler bu şekilde seçilmelidir. Bir espri içeriğinde dedikodu ve anlamsızca söylenmiş yalan ve sanki birbirlerinin açıklarını arayan oluşumlar imajı vermesi durumu gibi anlamlarla olumsuz eylemleri içeriğinde barındıran özelliklerde olur ve sevgiye tamamen ters olarak bu espri yapılamaz, birilerinin buna gülüyor yada eğleniyor olması bu durumu değiştirmez.
İşte bu şekilde sevgi süzgeci bu ayıklanmayı yapar. Şu şekilde de bazı yanlışlar anlaşılabilir, esprinin yapıldığı kişiler bu esprileri bir an gerçek sandığında telaşlanıyorlar ise işte bu espri de yanlıştır. Olmamalıdır. Gerçek sansa da telaşlanmayacağı espriler yapılmalıdır. Herkes her şeyi hemen anlamak durumunda olmaz ve zaten esprilerin işi zeka ürünü olmasından gelir. Zekice kurulmuş cümlelerin verdiği eğlencelerdir espriler...
Dünya hayatının kötü şakaları ve esprileri tamamen aşağılama, küçük düşürme, kınama, yargılama gibi bütün olumsuz eylemleri yaşatacak şekilde yapılanmıştır. Bizde durum çok çok farklıdır ve bu şekilde kesinlikle kullanılmaz. Ve bu özelliklerle bir erdem olarak sevginin içindeki yerini alır ve gereken şekilde çalışır. Espriler, pozitif şakalar yaşamı renklendiren, ilişkilere çekicilik katan özelliklerdedir. Yorucu gibi gelen çalışmalar ve uğraşlar içinde bile bu erdemi kullanmak çalışmaya renk katar. Bir örnek: Neden :)
Bir çok yaşamsal olayın içinde bulunabilen şakalar, espriler bir eğlence metodu olarak varlıkları pozitif yönde etkileyen erdemsel bir özelliktir. Şakalarda aynı mantıkla yapılmalıdır, rahatsız eden şakaların olduğu gibi rahatsız etmeyenlerde vardır ve bunların içerikleri sevgi süzgecinden geçer. Şakalarda artı olarak hareketlerde söz konusu olur ve durum biraz daha dikkat edilmesi gereken şekilde incelemeye tabi tutulur. Rahatsız etmeyeceğinden emin olunan şakalar ve espriler yapılmalıdır. O zaman bu erdemler tam anlamı ile kendisini yaşatır ve sevginin içerisindeki yerini alır. Varlıkların başka bir varlığı mutlu etme yollarından biridir ve bunu yaşattıkça varlıklar bunların ne kadar güzel bir erdem olduğunu anlarlar. Aynı zamanda bu yolla da bazı şeyler öğretilebilir özelliklerde olur ve varlıkların eğlenerek öğrenme metodu ortaya çıkar. Sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır.
Mahremiyet ve Yalnızlık Erdemsel Özelliği, Mahremiyet Nedir? Yalnızlık Nedir? Mahremiyet ve Yalnızlığın Felsefi Tanımı
Mahremiyet, bir varlığın, oluşumun kendisine özel olan durumlarla, konularla, özelliklerle ilgili olarak kendisini yapılandırması sonrasında bunların sadece kendisine özel kalmasını istemesi ile yaşanan, bu kendisine özel olan durum halidir. Bu özelliklerin kendilerine kalması ve kimsenin öğrenmesini, bilmesini, görmesini istememesi durumu mahremiyettir ve bu gibi durumlar sadece o oluşum yada varlığın kendisine özel konuları söz konusu olduğu zamanlarda yaşatılır ve buna kimse karışamaz. Özgür irade kavramının bir sonucu olarak her varlığın hakkı şeklinde yaşatılır. Mesela, cinsellik varlıkların kendi özellikleridir ve nasıl yaşamaları gerektiğine kendileri karar vereceklerdir.
Birilerine, eğer onlarda isterse izletebilirler ancak bunları seçmeyip kendisine ait alanda kendi bildiği kişi yada durumlarla bunu yaşaması ve bunun kendisine özel olarak kalmasını istemesi, bu gibi örneklerle kendisine özel olan durumlarla ilgili olarak haklarının olduğunu ifade eden erdem mahremiyettir ve herkes mahremiyetinin nasıl şekilleneceğine kendi karar verir.
Mesela evleri onlara özeldir, içinin tasarımı, evine gelenler, her şey ondan sorulacaktır ve bu kendine özel durumun nasıl yaşanacağına kendi karar verir ve bu mahremiyet alanının sorumlusu kendisidir ve O'nun istediği şeyler gerçekleşir. Mahremiyet varlıkların ve oluşumların kendileri olma bilgilerinin saygılı bir şekilde yaşanmasını sağlar.
Herkes aynı şekilde davranmaz ve yaşam halindeki varlıklar için kendilerinin yalnız kalabilecekleri ve başkalarının girmemesinin daha doğru olduğu özel bir alan oluşturulmaktadır ve kendi mahremiyetlerini bu şekilde doyasıya yaşamaktadırlar ve bu gibi durumlar, varlıklar için, kendilerini daha iyi tanımaları için, kararlar vermeleri için oldukça faydalı uygulamalardır ve herkesin yaşam halinde kendi mahremiyeti vardır, böyle bir hakkı vardır. Sevginin içindeki yerini alan ve erdemsel özellik olarak hazırlanan mahremiyet, gereken şekilde çalışır ve mahremiyetin bozulduğu anların olması durumunda bunları algılar ve gereken bilgilendirmeler yapılır. Yaşam halinde mahremiyet alanları olarak varlıklar kendilerine bir liste bile çıkarabilir ve bunların izin alınarak girilmesi gibi saygıyı içeren açıklamalarını kendilerince hazırlar ve ilgili alanlara bildirebilirler.
Aynı zamanda birde yalnızlık konusu vardır, yalnız kalmak istemek ve belirli bir süre hiç kimse ile konuşmadan, görüşmeden kendisi ile baş başa kalmak ve kendisini dinlemek, yaşadıklarını düşünmek, belki de bir şey yapmak anlamında yaşatılan bir durumdur, haldir. Yalnızken herkesin yapmak istedikleri kendisini ilgilendirir ve oldukça güzel bir özellik olarak ve yalnız kaldığı zamanlarda diğer zamanların dışında daha da verimli işlerin yapılabilmesi gibi özellikleri de bulunan bir erdemdir. Çoğu çalışmalar yalnızken daha başarılı sonuçlar ortaya çıkarır. Yazarlar mesela, yalnızlık onların en yakın arkadaşı gibi kullandığı bir erdemdir. Yalnızlık, zihinsel alanların rahatça düşünmesine neden olduğu gibi çevresel etkilerden de arınmayı sağlayan bir durumdur, haldir. Bu iki erdemde, kendi özellikleri ile sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yerini alır ve varlıklar için anlamları ile gereken şekilde çalışır.
Hızlı Bilgi Okuma ve Oluşumların İçeriğindeki Bilgiyi Okuma Erdemsel Özelliği, Hızlı Bilgi Okuma Nedir? Oluşumların İçeriğindeki Bilgiyi Okuma Nedir? Hızlı Bilgi Okumanın Felsefi Tanımı
Bilgileri, bir bütün olarak görüp onları bu bütünlük şeklinde anlayabilmeyi sağlayan ve bu şekilde bir okuma durumu oluşturan yetenektir. Bir bütün olarak cümlelerin anlamlarını çok kısa bir zamanda görerek okuma yöntemi ile okunan bilgilerin bu durumu, hızlı okuma yeteneği ile sağlanır ve bu yetenek, zaman geçtikçe gelişerek daha da ileri seviyede bilgileri gördüğü gibi içeriklerini anlama şekline dönüşür.
Gördüğü gibi o bilginin içeriğini anlamak durumları, yada bilgisi gizlenmiş yapılarda bilgiyi fark etme durumu, bilgisinin ortaya çıkarılması yeteneği bu özellik sayesinde yaşatılır ve varlıklar, bu özelliği sayesinde bilgileri çok iyi okur ve zamanla gizlenmiş bilgileri de ortaya çıkarmak gibi özellikleri de öğrenir.
Varlıksal alanlarımızdaki bütün uygulamaların temelinin bilgiler olduğu bir ortamda bilgilerin hızlıca okunması, yada bilgilerin açığa çıkarılması oldukça önemli bir konudur. Bir bilgiyi cümle olarak görmek ve onu anlamını hemen anlamak gibi, yada bir bir oluşumun içeriğindeki bilgiyi ortaya çıkarmak gibi bir yeteneği sağlayan erdemsel özelliktir.
Oluşumların bütün şartlarını ve imkanlarını, içeriğinin hangi bilgilerden oluştuğunu anlayarak o oluşumu ifade eden toplam bilgiyi ortaya çıkarmak şeklinde bilgisini ortaya çıkarmak yeteneğini varlıklara kazandıran erdemsel özelliktir. Bu iki özelliği ile sevginin içerisindeki yerini alır ve varlıklar zamanla, uygulamasını yaparak erdemin çalışma metodunu çok daha iyi anlarlar. Sevgiyi tamamlayan erdemler olarak sayılırlar.
Gelişim Erdemsel yada Duyusal Özelliği, Gelişim Nedir? Gelişimin Felsefi Tanımı
Gelişim, bir şeyin değişimler geçirerek önceki halinden daha yetenekli, bilgili, tecrübeli olduğu anlamına gelen ve öncesi için gelişmemişlik olarak adlandırıla bilinmesi tanımlarını ortaya çıkaran ve sonrasında gelişmişlik şeklinde bir tanımla bilgi ve tecrübelerini arttırması anlamına gelen bir durumdur. Ve gelişim yine sevgiyle uyumlu olacak şekilde bir yönde ilerleyecektir. Varlıkların yaşam halindeki gelişimi bilgiler, tecrübeler, yaşanmışlıklar şeklinde olacaktır ve gelişim konusu yaşam halinin kendi kendine bile sağlayabileceği bir özellik olarak yaşanmaktadır. Zaman duyusal özelliği zaten tamamen gelişimi destekleyen özellikleri ile çalışmaktadır. Sevgiyi tamamlayan bütün bilgiler gelişim için en uygun içerikleri barındıran bilgilerdir ve bütün şartları gelişimi destekleyen özelliklerdedir.
Varlıkların sadece yaşama halinde olması bile gelişime sebep olan etkenlerdendir, tabii ki obsede olunmamış bir yaşam söz konusu olduğunda. Geliştikçe yenilikler elde edecek, bu yenilikler içinden bize uygun olanlarla anımızı kıymetlendireceğiz, bilgi ve tecrübeler elde ederek faydalı işler ortaya çıkaracağız, var olmaya anlam katacağız, beraberliğimizin tadını çıkaracağız ve gelişimi bu şekilde bir etkiye sebep olması ile ilgili yaşayacağız.
Gelişim, zorlayıcı olmadan, sıkıntı ve stres yaratmadan mutluluk ve huzurla bir yolda ilerlememiz halinde yaşam halinde yaşanan bir gerçek olarak vardır. Bu dünya şartlarının uygulama soktuğu gelişim metotları yanlıştır, ıstırap ve olumsuzlukların tetikleyici sonucu olarak ortaya çıkan gelişmişlik konusu tamamen dünya şartları ile ilgilidir, normalde varlıkların mutluluk ve sevinçle uygulayacağı özelliklerde bir konudur gelişim. Gelişim konusu var olmanın kendi doğal yapısı olarak karşımıza çıkmış bulunmaktadır.
Gelişim, varlıkların yaşam amacını kapsayan bir konudur ve gelişim söz konusu olmadan varlıklar yaşam halinde belirli bir noktadan ileri gidemezlerdi. Bu açıklamalarla gelişim erdemi, sevgiyi onaylayan, isteyen yapısı ve yönelmesi ile sonsuz zamanlar boyunca var olacaktır. Gelişim erdemi sayesinde yeni bilgileri edinebilmekteyiz ve onları yaşama fırsatı, bu sayede varoluşu daha iyi anlamlandırabilme imkanı yakalamaktayız.
Bu özellikleri ile sevginin içeriğindeki yerini alan gelişim erdemsel özelliği, varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır ve bir çok duyumuzun kendi yapısıyla temas ederek kendilerini geliştirmesine kadar bir çok konuda çalışmasını sağlar. Ve kimi varlıklarda bu özellik duyu olarak yapılanmışken kimi varlıklarda erdem şeklinde olabilmektedir. Genellikle duyu şeklindeki yapılanmaları söz konusu olduğundan, zaman duyusal özelliği ile de bir uyumla varlığı etkilemesi söz konusu olan gelişim, varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır.
İleri Görüşlülük Erdemsel Özelliği, İleri Görüşlülük Nedir? İleri Görüşlülüğün Felsefi Tanımı
İleri görüşlülük, geleceğin nasıl şekilleneceğini tahmin ederek yorumlar yapmak ve çalışmalarda bulunmak, gelecekte şekillenen durumlar için bir öngörü elde ederek ona göre çalışmalar yapmak, şimdinin ve geçmişin bilgileri ile geleceği tahmin etmek şeklinde ifade edilen erdemsel özelliktir. Yaşanan şu andan örnek ve baz alınarak, gerekse geçmişinde nasıl ilerlediğini inceleyerek, geleceğe dair oluşacak olan olayların seyrini, olasılık hesapları yaparak, bir çok sebepleri ve sonuçları da göz önünde bulundurarak yorumlama yeteneğidir. Yaşamı kadersel yorumlama şekli özgür iradenin olduğu yerde söz konusu olamaz. Siz hem özgür irade sahibi varlıklar olduğunuzu söyleyip, hem de bir kadere göre yaşamlarımız belirlenmiş diyemezsiniz. Özgür irade, yaşadığı her an kararlarını kendi veren ve yolunu kendi çizen bir erdemsel, duyusal özelliktir. Kader ise öncesinden ne yapması gerektiğinin belirlenmiş halleri ile varlıkları bir şartlandırmaya sokan, özgür iradeye tamamen ters bir kavramdır.
Buna göre kader şeklinde bir yorum özgür irade sahibi varlıklar için söz konusu olamaz. Dolayısı ile ileri görüşlülük, varlıkların kendilerini gelecekte nasıl bulacaklarına dair bir çalışma metodu olarak, bir çok çalışma içinde faydaları bulunan, yaşanan olaylara göre değişen geleceğin söz konusu olduğu bu hayatta, olacak olan olayları bire bir olmasa da yaklaşık bir tahminde bulunarak bilebilmek adına yapılan çalışmalar ileri görüşlü olmayı tanımlamaktadır.
Bu görüş halinde, ilgili konunun bütün hatları hesaplanarak gelecek ve zamanın getirileri, varlığın gelecekteki ilgili konuya dair durumu ve geleceğe uzanan yol üzerinde yaşananların ilgili konuya etkileri gibi binbir sorular ve cevaplarla, olasılık ve tahminler üzerine hesaplamalarla geleceği öngörmek söz konusu olur ve ileri görüşlülük erdemsel özelliği sayesinde bir çok yeni bilgiye ulaşmakta mümkün olabilir.
Yaşamda bizler için önemli olan bütün olayların şimdisinin önemli olması gibi geleceğinin de önemli olması gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır ve bu erdemsel özellik sayesinde geleceklerimizi çok daha iyi yapılandırabilme imkanları buluruz. Varlıklar kendi yaşam şekillerine göre nelerin olup olmayacağını herkesten daha iyi bilirler ve buna göre ileri görüşlülük erdemsel özelliğini kendi bilgi ve tecrübelerine göre bir anlayışla yapılandırabilirler. Yaşamdan örneklerle geleceğin nasıl şekilleneceğini tahmin ederek bunu işlere yansıtabilme durumları için kullanışlı bir erdemdir. Bazı işlerde geleceğin tahmin edilmesi gerekmektedir ve ileri görüşlülük erdemi, kendi tahminsel mekanizması ile ilgili konunun bütün sebep, sonuç ve bilgilerini edindikten sonra olasılıklar, yaşam halinin işleyişi, hesaplamalar gibi bir çok çalışma içine girerek kendince tahminlerde bulunur ve konu ile ilgili olarak gereken şekilde varlığı aydınlatır.
Bu erdemsel özelliği kendi varlıksal alanlarında yapılandıran varlıklar, zamanla bu hesaplamaların kolay ve hızlı bir şekilde yapılabileceğine tanık olacaklardır. Mesela bir ileri görüşlülük yorumu; Bizler sevgi varlığı olarak yapılandıktan sonra yasak bilgiler ve erdemsel bilgiler, bir sevgi filtresi oluşturmaktadır ve buna göre artık bu filtreden geçmeyen bilgileri kabul etmemekteyiz.
Dolayısı ile sonsuz zamanlar boyunca bizlerin varlıklarımızda yapılandıracağımız, ortaya çıkaracağımız bütün bilgiler sevgiye uyumlu olarak ortaya çıkarılıp, kullanılacaktır. Ve buna göre bizler, bu yapılanmayı bozmadığımız sürece varlıksal alanlarımız içerisinde sevgiye ters bir bilgi ve oluşuma hiç bir zaman rastlamayacağız, bütün yeni bilgiler ve oluşumlar ortaya çıkma anında bile sevgi uyumlu olarak ortaya çıkacaklardır.
Çünkü sevgiye dair bilgilerden oluşan bilgiler bütünlüğünün içinden yine sevgiye uyumlu bilgiler ve oluşumlar çıkar. Aksinin çıkması ve bizlere bulaşması söz konusu olamaz. Bu yorum sevgi filtresi erdemini yaşattığımız sürece gerçek olacak bir uygulamadır ve ileri görüşlülük erdemsel özelliği ile bu sonuca çok kolay varabiliriz. Şeklinde geleceği tahmin etmemize yarayan ileri görüşlülük erdemsel özelliği sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Kontrol, bir durumun, olayın, çalışmanın yeniden içeriği ile ilgili olarak çalışmasını, yapısını, içeriğini incelemek, bir sorun olup olmadığını anlamaya çalışma uygulamasıdır. Kontrol ederken varlıklar ne niyetle bunu yapıyorsa kontrolün amacı da o olur. Varlıkların yaşamdaki önem verdiği her konuda kullanılabileceği gibi bizler için şu aşamada önemli olan varlıksal alanlarımız, bilgilerimiz, erdemlerimiz, yasaklarımız ve bunlara uygun davranan bizlerdir. Bu durumun sürekli kontrol altında tutulması söz konusu olmalıdır ve bu erdemsel özellik, bu konuda varlıklara gereken şekilde yardımcı olur.
Denetlemek ise kontrol ederken aynı zamanda hatalar aramak anlamına gelir ve bu iki özellik oldukça önemli şekilde kullanılır. Varlıksal alanlarımızla ilgili olan her çalışma mutlaka denetleme ve kontrol özelliği ile yeniden gözlenmelidir, denetlenmelidir, ancak bu şekilde çok daha iyi sonuçlar elde edilebilir, bu şekilde daha güvenli ve sağlıklı olarak varlıksal alanlarımıza sahip çıkabiliriz. Bir hata, bazen o anın durumuna göre kendisini göstermeyebilir ve kontrol ve denetleme sayesinde bu hatayı sonraki seferlerde görebilme imkanımız olur.
Hem ilgili konuların, her an ortaya çıkan yeni bilgiler ile kontrol edilmesi, denetlenmesi söz konusu olur ve yeni bilgiler ile eski çalışmalar kesinlikle kontrol ve denetleme içinde olmalıdır ve bu şekilde istikrarlı bir şekilde başarılı sonuçlar elde edilebilir. Yarın öğrendiklerin yeni bilgiler olurlar ve bugün uyguladıkların yarının bilgisi ile kontrol ve denetleme içinde tutularak, birde o bilgilerle gereken incelemeler yapılır.
Her çalışma mutlaka kontrolden ve ardından denetlemeden, belirli aralıklarla geçmelidir ve varlıksal alanlarımızdaki bütün oluşumların merkezi olan siz, her an kendinizi yani varlıksal alanlarınızı kontrol ve denetleme halinde tutmalısınız. Dünya şartlarındayken varlıksal alanlarınızın durumu inançlarınız, uyguladığınız bilgileriniz, erdemsel özellikleriniz, duyularınız ve zihinsel alanlarınızdaki oluşumlarınız, düşüncelerinizdir, varlıksal alanlarınızla temas etme, yönlendirme mekanizmalarıdır bunlar ve sizler dünyadayken bu özelliklerinizi kontrol ve denetleme altında tutarak, yani sevgiye uyumlu hale getirerek varlıksal alanlarınız için gereken faydayı sağlamış olursunuz.
Şu zamana kadar insanlık, kendisi ile ilgili oldukça fazla kontrolsüz ve kendi varlığını denetlemediği bir süreçten geçmiştir ve artık her düşündüğü şeyi bile neden düşündüğünü araştıracak, o düşüncenin kaynağını bulup kendisini her haliyle bilme ve anlama halinde yaşamalara başlayacaktır.
Bunlar ilk başta zor gelse de zamanla artık çok kolay uygulamalar olarak kullanacaksınız. Size ait olan düşünceler ve olmayan düşünceler şeklinde zihinsel alanınızı, size ait olan inançlar ve olmayanlar şeklinde çevrenizi, varlığınıza temas eden bütün alanları kontrol ve denetlemelerden geçirerek sevgiye uyumlu hale getirmelisiniz.
Yaşamınız, hayatınız oyuncak değildir ve eğer siz kendinizin kıymetini bilmezseniz, başkaları sizin kıymetinizi anlamış durumdadırlar ve onlar için zaten çok kıymetli olarak, sizin bu kendinizi bilmeme halleriniz fırsat olacak şekilde başkaları tarafından tanımlanabilir ve geçmişte zaten tanımlanmıştı da. Şunu düşünün: Bütün özelliklerinizle siz bir varlıksınız, ve sizin dışınızda birde varoluş, yaratılış var. Yaratılış tek bir birey, sizi tek bir birey olarak ele alırsak, siz sizin dışınızdaki her şeye bu şekilde bakarak bir anlama, bilme, öğrenme zorunluluğunuzun olduğu ve tek olan yaratılışın kendi kendine oluşumlar meydana getiren bilinçsiz bir sonsuzluk olduğunu da düşünürseniz, siz kendinize bakmak, kendinizi korumak, çevrenizi tanımak, anlamak, bu varoluş içinde bir birey, varlık olarak yerinizi tanımlamak, adınızı koymak zorundasınız. Yaratılış varlıkların tanımlamasına, anlam getirmesine muhtaç bir oluşumdur ve bunu yapmak durumunda olanlar sizlersiniz. Dolayısı ile kendi konumunuzun ciddiyetine vararak, kendinizi bilme, tanıma, evrensel bir varlık olarak yapılması gerekenleri yapmak halinde olmalısınız. Nitekim sevgi varlığı olmak çalışmaları da bizzat bu uygulamaları yapmakla ilgili bir çalışmadır.
Bu dünyanın bizleri bunları düşünmekten alı koyan düşünsel alanlarına daha fazla kapılmadan gerçekleri anladıktan sonra kendinizi bilmek, kıymetinizi anlamak şeklinde bir bilgiyle, gerekenleri yapmalısınız. İşte kontrol ve denetleme erdemsel özelliği de, varlıkların kendileri için önemli olan konuları kontrol etmeyi ve denetlemeyi gerekli kılan ve varlıksal alanlarınızda yapılandırdığınızda gereken konularda bu uyarıları hatırlatarak kontrol ve denetleme yapılmasını sağlayan ve sevgiyi tamamlayan erdemlerden bir diğeridir.
Birlik ve Beraberlik Erdemsel Özelliği, Birlik ve Beraberlik Nedir?, Birlik ve Beraberliğin Felsefi Tanımı
Birlik, varlıkların yapı olarak, içerik olarak, işlev olarak benzer olmalarından kaynaklanan, bir aşağı iki yukarı farklarla aslında bütün varlıkların, insan bedenindeki ruhsal varlıkların bu benzer özellikleri nedeni ile bir olması ve dünya hayatı gibi, yada başka birlik alanı oluşturulan alanların söz konusu olabilmesiyle de varlıkların, oluşumların bir bütün şeklinde algılanmasını sağlayan kavram birlik kavramıdır. Dünya hayatı üzerindeki bütün insanların varlıksal alanları, duyuları vardır ve insan olmasıyla da bir benzerlik söz konusu olan bu benzerlikler onları bir çok konuda birlik olunması şeklinde teşvik eder ve birlik kavramı sonucunda varlıklar içerisinde kendisine yapılmasını istemediği hiç bir şeyi başkasına da yapmamak gibi genel ve çözümü bol bir ifade ile davranmak durumunda kalırlar. Birlik kavramı varlıkları bir olmaya davet ederek sorunları bu şekilde çözmek adına bir yapılanmayı da ifade etmektedir.
Yani dünya yaşam alanı sistemi içindeki bütün insanlar bir olarak bu sistemin dışındakilere karşı şekilde bir direnç göstermek durumunda olmalıdırlar, birlik olmak örnekle bu şekilde bir uygulama için gereklidir, çünkü olayın mağdur ve haklı tarafında olmalarının yanı sıra, bir elin nesi var iki elin sesi var, her göz ayrı bir açıklamadır, birlikten kuvvet doğar ve benzeri şekilde daha bir çok ifadelerle birlik olunmasının faydalarını açıklayabiliriz.
Zaten sevgi varlığı olmak konusundaki çalışmalar bütün insanları bu sistemden çıkana kadar birlik ve beraberlik içinde var olunması şeklinde yapılandırmaktadır. Aslında en başından herkes kendi varlıksal alanları ile birdir, bir bütündür, kesinlikle ayrılamaz özellikleri ile birlik içindedir ve bu erdemsel özellik öncellikle varlıkların kendi varlıksal alanlarındaki birlik konusunu sağlam tutarak, sonraki birlik konusunda varlığın anlayışına göre davranır. Ve varlıksal alanların birlik olması konusu birde bu erdemsel özellik sayesinde sağlanır.
Beraberlik ise, varlıkların başka varlıklarla sevgiye uyumlu şekilde birlikte olmalarını, sorunlarını ve çalışmalarını birlikte yapmalarını ifade eden bir kavramdır. Bu bir zorunluluk olmaktan çok dünya hayatında özellikle, diğer varlıkların bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak adına yaşatılabilir bir kavramdır. Dünya yaşamı toplumsal bir düzen içinde vardır ve böyle düzenlerde beraberlik kavramı gerekli ve faydalı olmaktadır. Bu dünya yaşam alanı sistemi içindeyken bütün varlıklar bir şekilde başka varlıklara bağlıdırlar, onlarla bir ilişkisi, teması söz konusudur ve bu sebeple beraberlik kavramını en az şekilde de olsa yaşatmak zorundadırlar. Beraberlik kavramı birlikte olmayı kast etse de, içinde pozitif bir birlikteliği kast eden sevgiye uyumlu beraberliği ifade etmektedir. Sevgiye uyumlu içerikleri ile birlik ve beraberlik kavramları, bu özellikleri ile erdemler arasındaki yerini alarak gereken şekilde çalışır.
Dünya yaşamından çıktıktan sonra varlıklar kendi varlıksal alanları ile baş başa kalmak gibi oldukça güzel ve kıymetli bir durumu yaşayacaklardır ve birlik ve beraberlik kavramı o zaman, tamamen varlıksal alanlar içinde uygulamaya devam edecektir.
Ancak şimdilik dünya yaşamı içinde insanların oluşturduğu toplumsal düzende yaşatılması gerekmektedir ve herkes bir bütünün parçaları gibi birlik şeklinde ve herkesin birbirine ihtiyacının olabileceği gibi de beraberlik şeklinde yaşamayı başarmalıdırlar.
Dünya yaşamında obsedör oluşumlar nedeniyle insanlar bir çok ideoloji ve felsefe ve anlayışlar yüzünden birlik olmak kavramından çıkarak kendilerine ait topluluklarla birlik olmak kavramını yaşamaya başlamışlardır ancak bu tamamen yanlış bir uygulamadır ve bütün insanların bir olduğu, ırkların, ülkelerin, dillerin, anlayışların bu konuda yanıltıcı olduğu anlaşılmalıdır. Sevginin içeriğindeki yerini alan birlik ve beraberlik erdemi gereken şekilde varlıksal alanlarımızda çalışır.
Cinsiyet Erdemsel Özelliği, Cinsiyet Nedir?, Cinsiyetin Felsefi Tanımı
Efemine tercihlerin yaşatıldığı şekilde kadın olmak, bilinen kadınsılığı daha çok ifade eden, erkeksi tercihlerin yaşatıldığı şekilde erkek olmak, bilinen erkeksiliği daha çok ifade eden bir kavramdır. Kadınsılık ve erkeksilik, bir duruştur, bir davranış biçimi, karakterlere yansımış olan tavır halidir, varlıkların kendilerini ifade etmesine yarayan tanımlamalardan bir diğeridir. Ancak bu kavramlar kadın ve erkek kavramı, cinsellikle ilgili değildir. Tamamen kişiliklerin tavır, hal, davranış, yaşayışları ile ilgilidir, yani kadında olsa cinselliği vardır, erkekte olsa cinselliği vardır. Kadın ve erkek olmak bir duruştur. Bir karakter ve tavır halidir. Efeminelik, daha hassas, daha ince, daha narin, daha güzellikle ilgili ve erkeksiliğin ihtiyacı olan karakteri yaşatan özelliklerde bir kişilik durumudur ve erkeksilik, efemine olmak yerine efeminelerle birlikte olmak şeklinde bu ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili olan, efemineliğe nazaran daha düz, daha hiperaktif özellikler gösteren, efemineliğin verici olması durumunda alıcı olarak karşı tarafında bulunan tavır, duruş, karakterdir. Bu tanımlar varlıkların kendi bildikleri şekilde değiştirilebilir, onlara göre kadınsılık ne ise, erkeksilik ne ise odur geçerli olan, cinsiyet tamamen varlıkların kendilerini ifadelendirme şekli olarak yapılandırılan bir konudur. Ben dünya yaşamından örnekle kadınsılık ve erkeksilik tanımlamalarını yapmış bulunmaktayım. Cinsiyet konusunu cinsellikle bağdaştırılarak bir uyum halinde yaşatılarak karakterlere ve ifadelere yansıyan ve şekillendiren duruşlar, tavırlar olarak anlamalısınız. Bu iki ayrı cinsiyetinde karşılıklı olarak birbirlerinin ihtiyaçlarını gidermesi gibi bir uygulamanın sağlandığı şekilde varlıksal alanlarımızda yaşattığımız erdemsel özelliklerdir.
Ve bu iki temel kavram içinde sonrasında eşcinsellik, trans bireyler ve daha kendini nasıl tanımlarsa öyle bilmekle ilgili olabileceğimiz cinsiyetler söz konusu olmuştur ve onlar bu ikisi gibi kendilerine ait tanımlarla cinsiyetlerinin özelliklerini belirlemektedirler.
Her varlığın özellikle dünya şartlarında kendisini tanımlayacağı bir cinsiyet seçimi vardır ve bu erdem, cinsellik duyusal özelliği ile bir uyum içinde çalışarak varlıkların dünya yaşam alanı sistemine gelirken, gerek memnun oldukları, gerek olmadıkları cinsiyet seçimleri kayıt edilmiştir ve varlıklar buna göre bedenlerinde cinsiyetlerini yaşatmaktadırlar.
Bu iki ayrı karakteristik özellikte kendi içinde birbirinden değerlidir. O'nun yapamadığını diğeri yaparken diğerinin yapamadığını O yapar ve bu karakterler birbirlerini tamamlar, sanki biri diğerinin yanında iken mutlu olmak halini yaşarlar, çünkü kendisinde olmayan özellikler yanındadır ve sendeki özelliklerde O'nda yoktur ve bu durum birbirlerine birbirlerini çekici kılmaktadır. İşte bütün farklı cinsiyetlerin birbirleri ile arasındaki diyalog bu şekildedir, kendisinden olmayan cinsiyet merak konusu uyandırmakla birlikte, içinde çekicilik söz konusu olan bilgi ve tecrübeler vardır. Bu çekicilik cinsellik ile ilgili olarak algılanmamalı, varlığı tanımak ve farklılığını anlamakla ilgili çekicilikler söz konusu edilmiştir. Cinsellik duyusal özelliğimizde ne yazılır ise onu arzularız ve cinsiyet erdemsel özelliğimizin içeriğinde de nasıl bir cinsiyet seçimimizin olduğu yazılmış ise onu yaşarız. Tüm bu seçimler yaratılışın bir veriş hali değil tamamen varlıkların kendi seçimidir ancak dünya şartlarında henüz bu mümkün değildir. Varlıklar cinsiyetleri üzerinde kendileri bileceği şekilde uygulamalar yapabilirler, değişe de bilir, hep kalıcıda olabilir, varlık kendi olma anlayışına göre hangi şekilde yaşamayı kendisine uygun gördü ise öyle yaşayacaktır ve hepsi de birbirinden güzel ve özeldir. Her karaktere, sevgiye uyumlu olan cinsiyetlere hayatın, toplumun ihtiyacı vardır, hepsi bu özellikleri ile bile bambaşka görüşlerdir, bakışlardır, farklardır ve hayatı o yerden tanımlamalardır.
Ve örnek verilen bu iki özellik sonrasında koca bir çeşitlilikle ortaya çıkabilecek olan karakteristik özellikler birleşimleri vardır cinsiyetlerde. Vil Solivyes olarak ben, örnek vermek için açıklama gereği duyuyorum, dünya bedeninde haliyle bana sorulmadan bir seçim yapılmış ve varlıksal özellikler şeklinde ifade edersem eğer, ben tamamen efemine bir karakterim, kendimi en iyi bu şekilde ifade edebilmekteyim, erkeksi duruşlar, tavırlar, oluşumlar benim kendimi ifade etmeme uygun değiller ve dünya yaşamında tamamen aksi bir bedende var olmam söz konusu olmuştur.
Ancak bu durum geçicidir ve içimde, rüyalarımda, hayallerimde ben kendimi ifadelendirdiğim efemine karakteri yaşatarak kendimi tanımlamaktayım. Bu bir duruş, tavır, karakterin ifadesi şeklidir ve herkes, aslında dünya hayatında yaşadığı değil de, kendi içinde olmasını istediği cinsiyeti yaşamakla ilgili olmalıdır, olacaktır. Dünya hayatının düzeni bozuk uygulamaları ve nedenlerinden bahsetmeye gerek yok artık.
Bu konudaki ölçü varlıkların en iyi kendisini nasıl ifade edebildiğidir. Önemli olan senin rahat olman ve bunun içinde bu özelliğin ifadelerine yansımalı ve seni tamamlamalı... Bir kural yada adı konması gereken bir durum olarak sayılmadan, kişiler kendilerini tanımlamak isterseler bu konuda, bilgi vermek için, bu iki ayrı tarzda ve arasındaki sayısız durumlarla bunu yapabilirler. Varlıklar her zaman kendini en rahat nasıl hissediyorsa O, O'dur... Adı bile olmayabilir... Yani efemine yada erkeksi yada kendi adını koyduğun başka davranışlarla kendini ifade etmek konusunda rahatsan işte senin cinsiyetin odur ve bir cinsiyet olmak zorunda da değildir, bu gelecekte varlıkların hayal güçleri ve imkanları dahilinde kendilerinde yapılandırabileceği şekilde özelliklerdir.
Ancak ben bu durumun, dünya ile ilgili olmasından çok gelecekte de, varlıkların kendilerini ifade etmek için cinsiyet şeklinde bir tavır, ifadelendirme şekli, duruş kullanacaklarını düşünüyorum. Her cinsiyet seçiminin kendisine göre karakteristik bir davranış biçimi vardır ve bu şekilde varlıklar kendi bilgi ve tecrübeleri çok daha iyi ifade ederler.
Ve bu erdemsel özellik, cinsellik duyusal özelliği ve kendi olma duyusal özelliği ile bir uyum içinde çalışarak ve ilgili diğer duyularla varlıkların cinsiyet seçimlerinde onları olması gerektiği gibi şartlandırır, uygulamasının yapılmasını sağlar.
Dünya yaşamında bizim istediğimiz şekilde bir çalışması söz konusu olmamıştır ancak gerçeklerin bilinmesi ile gerçek cinsiyetin ne olduğunun anlaşılması üzerine varlıklar kendi içinde istedikleri cinsiyetleri yaşamakla, bu eksikliği giderirler. Sevgiyi tamamlayan erdemler arasındaki yeri ile varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır.
Vil Exa Fa Erdemsel Özelliği, Vil Exa Fa Nedir? Vil Exa Fa'nın Felsefi Tanımı
Vil Exa Fa erdemsel özelliği dinçlik, zindelik, hareketlilik katan ve algılarının ve dikkatli bir şekilde çevresinde olanları fark etme halinin en başarılı şekilde yaşanmasını sağlayan erdemdir. Dinçlik ve zindelik içinde algılarınızın açık olarak çevrenizdeki bilgileri fark etmek konusunda yardımcı olan erdemsel özelliktir. Yorgunluk gibi kavramları en aza indirgemek konusunda gereken şekilde incelemeler yaparak varlığın durumuna göre bir bilgilendirme sağlayan, varlıksal alanlarınızda yapılandırılması ile uygulamasını yapacak olan erdemsel özelliktir. Durağan ve atıl olma halinin tam tersi olarak çevresini fark eden, gereğince hareketli, zinde ve dinç ( yani kendisini anladığı şekilde iyi hissetmesini sağlayan, ferah ve net hissetme ve hareketli olma hali ) hisseder ve yaşam içinde bulunmaktan bıkkınlık duymaz.
Bununla ilgili kendinde nedenler bularak varlığı aydınlatan erdem, en azından sevgi varlığı olmak söz konusu olduktan sonra sevgi varlığı olmak yolunda olmak durumunu bundan sonra sürekli olarak kullanabilir çünkü bütün moralsizliklerin karşısında durabilecek en iyi ve pozitif moral kaynağıdır.
Vil Exa Fa'in asıl amacı varlıkları dinç ve zinde bir şekilde tutmak için gerekenleri yapmak ve sonrasında bu haliyle algılarının açık olmasını sağlayarak çevresindeki bilgilerin farkına varmasını sağlamak, farkındalığına daha da anlam katmak ve bu şekilde yaşamına destek olmaktır. Özellikle dünya yaşamında her an algılarımızın açık olmasını sağlamalı ve yaşadıklarımızın farkına varmalıyız, aklımızdan geçen bir düşüncenin bile nedenlerini, sizinle ilgili olan her şeyin içeriğini bilmeli, anlamalı ve gereken şekilde yorumlarınızı yapmalısınız.
İşte Vil Exa Fa, bu konuda varlıklara yardımcı olmak üzere hazırlanmış erdemsel özelliktir ve sevginin içerisindeki yeri ile varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır.
Kabul Etmek Erdemsel Özelliği, Kabul Etmek Nedir? Kabul Etmenin Felsefi Tanımı
Kabul etmek bir şeyi onaylamak, olması ile ilgili doğruluğunu kabullenmek, kendisi ile uyumlu olduğunu düşünmek, yapılması ile ilgili karar vermek ve benzeri şekilde konuların, olayların, durumların olması ve yapılması üzerine söylenen sözler, yapılan çalışmalardır, onaylamalardır. Bu durum varlıksal alanlarımızdaki bütün duyularımızın bilgi ve tecrübeleri neticesinde sonuca varan özelliklerde bir konudur. Ve kabul etmek, oldukça ciddi, varlıklarımız için son derece önemli, ve yanlış edilen kabuller söz konusu olduğunda oldukça tehlikeli bir konu olarak bulunmaktadır. Mesela, bir şeylerin varlıksal alanlarınıza girmesini edindiğiniz bilgilerden sonra kabul ederek izin verirsiniz ve varlıksal alanlarınıza asla bir şeyin girmemesi gerekmektedir. Kabul etmek erdemini mesela bu konuyla ilgili olarak şartlandırmalısınız. Kabul etmek konusunu, bu sebeple bir erdem olarak yapılandırarak yaşamınızda neleri neden kabul ettiğinizi, nasıl kabul ettiğinizi tanımlamalı, artık kabul ettiğiniz her şeyi detaylıca incelemelisiniz. Bana inan kelimesinden sonra tamam inanıyorum da bir kabuldür ve ne kadar ciddi olduğunuz bu durumun seyrini belirler.
Kabul etmek konusunu, yaşamınızdaki bütün alanları da inceleyerek bundan sonra kesinlikle sizin bilginizin olmadığı ve fark etmediğiniz, incelemediğiniz hiç bir şeyi kabul etmemek gibi bir davranış, hal içine girmelisiniz ve bu erdemsel özellikte sizlere sürekli bunu hatırlatan yapısı ile ve kabul etmenin sadece bir şeyleri onaylamanın dışında, kendi varlıksal alanlarınızda da kabul edilmiş gibi algılanması tehlikelerini de kendi bilgi sistemi içinde bulundurur ve varlığa hatırlatır, bilgiler verir.
Obsedör varlıklar obsede ettikleri varlıkların dışında birde bazı varlıklarla anlaşmalar yaparak bu yaşam alanı sisteminden çıkılması konusunu uygulamaya geçirmektedirler ve örnekle, benimle böyle bir anlaşma yapmak istemişlerdi.
Şeytanla ( obsedörlerle ) Anlaşma Yapılmaz
Vakti zamanında gelişen bir olay olarak; haspamlar yani obsedör organizasyonlar, beni buradan çıkaracaklarmış ancak benden bazı istekleri varmış ve bu bir anlaşma bilgisi ile onayladıktan sonra ancak olabilirmiş, kesinlikle iki tarafta uygulamak zorunda kalırmış bu anlaşma bilgisi ile, anlaşma bilgisi, tarafları uygulamaya zorlayan bir bilgi çeşidi normalde, ve bunu bana teklif etmeye yönelmeleri ile ben karşı duruş olarak onlara saldırdım, bilgiler yazarak tehdit ettim, şeytanla anlaşma yapmak nasıl söz konusu olabilir, hem beni buraya atmak ile ilgili sorumlular hem de çıkarmak için şartları var, işte insanın dünya hayatındaki çaresizliğini kullanarak yapmaya çalıştıkları başka bir oyun, O insanı artık obsede edemediklerinde ve bu durumun sonrasında kendilerinin yok edilmesine kadar gelmesi tehlikesi de söz konusu olunca, böyle anlaşmalarla işin içinden çıkacaklarını sanıyorlar ve ben değil kabul etmek, onların benimle ilgili böyle bir şey düşünebilmesine bile tepki göstererek bilgilerle gereken cevabı verdim ve burada anlatmak istediğim, kabul etmek konusu işte eğer etseydim, bir çok sorunda arkasından gelecekti, ve kabul etmek kadar kısa bir anı yaşatmakla ilgili olacaktı tüm olacak olan olumsuz sonuçlar.... Onlar kabul ettirmek için tesirlerde göndermekle ilgililer ve normalde bilgi ve tecrübelerin kabul etmeyi onaylamasa da, belkiler, olabilirler gibi durumlar yaratmaya başlıyorlar ancak kabul etmek erdemsel özelliği ve diğer erdemler ve yasak bilgileri söz konusu iken değil..... Oysaki şeytanla anlaşma yapılmaz, şeytanın anlaşması da şeytanidir, anlaşma erdemdir ve şeytanlar anlaşma yapamaz ve böyle bir durum asla kabul edilemez. Baştan sona saçmalıktı... Kabul etmek erdemsel özelliği net bir şekilde imkansız olarak bilgilendirmekle ilgili oldu.... İşte kabul etmenin hayati önem taşıyan anlarından biridir.
Obsedörler varlıklar, bizleri kendi ekipmanları ile parçalayamadıkları, yok edemedikleri için bunu ancak bizleri obsede ederek yapabilmektedirler ve kabul etmekte bu konuda oldukça önemlidir.
Sana bir şeye inanmanı söylüyor, kabul etme... Sana olumsuzlukları tavsiye ediyor kabul etme... Sana sevginin içeriğindeki erdemleri kötülüyor kabul etme... Özgür iradene karşı olan ve göz koyan hiç bir durumu kabul etme... Varlıksal alanlarında senden başkasının uygulama yapmasını kabul etme...
İşte kabul etmek erdemsel özelliği, oldukça önemli bir konumla sizleri tehlikelerden korumak ve kabul etmenin önemini sürekli olarak bildirerek gereken şekilde yaşamanızı sağlamak için varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve sevginin içerisindeki yerini alır.
Şiirsel ve Edebi Anlatım Erdemsel Özelliği, Şiir Nedir? Edebi Anlatım Nedir? Şiirsel ve Edebi Anlatımın Felsefi Tanımı
Şiir, bir konunun yazıyla ve cümleler arasında kafiyeler ve uyumun son derece muazzam bir şekilde kullanılarak konuların, olayların, açıklamaların anlatılması çalışmasıdır. Bu şekilde anlatımlarla etkileme durumu çok daha fazla olur ancak bunun bir yeri ve zamanı olması şeklinde bir durumda vardır. Çünkü şiirsel yazılar ve anlatımlar oldukça etkileyici bir özellik olarak, uygulandığı sırada içerikten çok kelimelerin ve cümlelerin güzelliği, uyumu, ifade ediliş hali etkilerde bulunur ve bu durum her zaman kullanılmak istenmeyebilir. Şiirsel anlatım, kendisine özel durumlarda ortaya çıkarılması şeklinde kullanılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Ancak bunun kullanılması anları da yaşanan hallerdendir ve yazıları, anlatımları güzelleştiren, kendince bambaşka bir etki alanı ile ortaya çıkaran anlatımlardır. Edebi anlatımlarda buna benzer özelliklerdedir ve bu anlatım çeşidinin içinde de uyum, güzel ve hoş gelecek şekilde anlatma yolu vardır.
Yani açıklama yapılan konu ilgili olan alana O'nun beğeneceği şekilde, hiç bir rahatsızlık söz konusu olmadan, güzel düşünceler içine girerek konuyu algılaması sağlanarak yapılan anlatımlardır edebi anlatımlar. Şiirde kafiye ve bir ritim vardır ve edebi anlatımlarda daha çok masalsı hayallere kapılarak gerçekleri anlama durumu vardır.
İkisi de birbirinden güzel bilgilerin farklı yollarla ortaya çıkarılması ve ifade edilmesi durumudur ve varlıklar bu anlatım şeklini de yeri ve zamanı geldiğinde kullanarak bilgilere özellikler katarlar. Çok daha akılda kalıcılık gibi etkileri vardır. Şiirsel bir anlatım, kendi içeriğindeki bilgiden ziyade anlatım şeklinin de bilginin açıklamasına uyması ile bambaşka bir etki alanı yaratır.
Mesela: Vil Solivyes'in yazdığı şiirsel bir anlatım ve anlatılmak istenen bir durum. Bu şiirsel anlatımın özelliği, hiç bir şekilde noktalama işaretleri olmadan kafiyeler ve uyumla sanki varmış gibi bir anlatımın ortaya çıkarılması ve anlatılmak istenen bir durum...
Aklım başımdaydı kanım yukarıdaydı dertler başlamıştı hayat istemişti senden benden ondan hepimizden bıkmıştım belli etmiyordum kızgındım yansıtmıyordum kuralım buydu amacım oldu şimdi geldim yönü ele aldım ötekini ezdim fikrimi saçtım hala sürüyor hiç bitmiyor yaşamak buymuş yol vermiyor...
Şeklinde şiirsel anlatımlarla bazı konular çok daha kolay, etkileyici ve kısa yoldan anlatılabilir özelliklerde olmaktadır.
Yöntemle ilgili olarak, şiirlerde anlatmak istediğiniz konuyu öncelikle düz yazı olarak ortaya çıkarmalısınız, yada aklınızda konuyu toparlamalısınız, ardından kafiyeli, uyumlu ve dile ve göze güzel görünecek, dinlerken oldukça keyif verici tınıların oluşacağı bir cümle, kelime dizilimi ile anlatmak istediğiniz konuyu yazıya dökmelisiniz ve bu şekilde denemelerle şiir yazmayı öğrenebilirsiniz.
Aynı şekilde edebi anlatımlar içinde şiir gibi kafiyeli kelime ve cümlelerin olması yerine bir masala başlıyormuş gibi gerçekleri anlatmaya çalışmalısınız ve cümleleriniz ve kelimeleriniz incelikle ve okuyanı ilgiyle takip etmesini sağlayacak şekilde olmalıdır, böyle kelime ve cümleler seçmelisiniz.
Bunların dışındaki yazılarda, bu örneklerdeki gibi düz yazılar ve başka şekillerde uygulamalar için kullanılan yazı çeşitleri olarak bulunur. Bu iki erdemsel özelliğinde inceliklerini öğrenerek, varlıklar bilgiler oluşturma konusunda kendilerine bilgi ve tecrübe katmış olurlar. Ve bu güzel özellikleri ile sevginin içindeki yerini alan erdemsel özellik, varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Kuralcılık, Kurallar Erdemsel Özelliği, Kuralcılık Nedir? Kural Nedir? Kuralcılık ve Kuralların Felsefi Tanımı
Kural, bir konu yada olay hakkında, durum hakkında kesin kararlar alınarak buna uyma halidir ve kuralların uygulanmasının zorunlu olması şeklinde ortaya çıkan sonuçlarında, faydanın sağlanması halinin yaşatılması anlamında tanımlanır. Kurallar ile varlıkların yaşadığı alanlar düzenlenir, bilgiler en iyi kural şeklinde düzenlenerek yaşam, hayat şekillenir. Kurallara uymak toplum düzeninin olmaz ise olmazlarındandır. Kurallar olmasa ne bir düzen, ne gelişim, ne amaç, ne erdemler söz konusu olabilir. Kurallara uymak kesinlikle çok önemlidir ve bütün varlıklar kendisinde bunu alışkanlık haline getirerek kendi kurallarına yada toplumsal yaşam içindeki belirlenmiş yaşamsal kurallara, yani bilgilerinin anlamlarına uymayı başarmalıdırlar. Yaşam halinde faydalı olmayan, bir düzeni sağlayamayan şeyler kesinlikle kural olarak hazırlanmamalıdır, uygulamaya alınmamalıdır.
Bu yüzden kurallarımız, yaşama yön veren tabelalarımız gibidir. Ve onlar oldukça, son derece rahat bir şekilde var olma halimizi yaşayabiliriz. Onlar bizim için gözcü, denetçi, uygulamacı olarak gereken zaman ve etkide gerekenleri yaparlar. Bizler yaşamsal bilgileri bilerek, kurallar şeklinde uygulamaya sokarak, onlara uyup yaşamak denilen erdemi deneyimleriz.
Kuralların yaşam halimizin yapısını belirleyen, her şeyin güvenliğini ve huzurunu amaçlayan, asla zarar verici olamama özelliği ile herkesi düşünen ve yerine göre kişisel bakmaktan uzak, toplum olarak genel amaçları güden olmazsa olmaz bilgiler bütünlüğüdür ve bunlar uygulanması gerekli olan bilgiler halidir. Bilgiler aslında kurallardır, duyular kurallardır, olması istenen yaptırımlar kurallardır ve kurallarımızla kendimizi bir yere koyar ve güvenle, emin adımlarla yürürüz.
Örnekle olumsuz eylemlerin yasaklanmış olması kuralı, oldukça güzel bir kural örneğidir ve bu kural kesinlikle bozulmaması gereken özelliklerdedir. Bu kurala uygun davrandığımız sürece yaratılış içinde bilinen kötülükler bizlere asla yaklaşamaz. Ve yeni kötülüklerle de karşılaştığımızda hemen bu yasakların içerisine alarak uygulamaya sokmalı ve kural olarak uygulanmasından vazgeçmemeliyiz. Varlıklar kendileri için özellikle kurallar belirleyerek kendi varlıksal alanlarını çok daha güvenli hale getirebilirler.
Kurallar, sanki bir yol üzerindeyken nereye dönmeniz gerektiğini, nerede durmanız gerektiğini bildiren ve sizi, istediğiniz adrese oldukça güvenli bir şekilde götüren açıklamalar, uygulamalardır. Bu erdemsel özellik, varlıkların kendilerine kurallar koyması sonrasında ve yaşadığı alanlarda uygulamada olan kuralları hatırlatması anlamında varlıksal alanlarında gereken şekilde çalışır ve sevginin içerisindeki yerini alır.
Vil Lay La Erdemsel Özelliği, Dinlenmek ve Yaşamın Tadını Çıkarmak Nedir? Vil Lay La Nedir? Vil Lay La'nın Felsefi Tanımı
Dinlenmek Erdemsel Özelliği
Dinlenmek, bir varlığın, oluşumun kendisi ile ilgili olmak adına ve varlıksal alanlarının bir mola, kendisine ait bakımların ve tedavisel ihtiyaçların uygulamaya alındığı, rahatlamalar ve keyifler ile yorucu geçen anlardan kalan yoğunluğun etkilerinden arınmak için yaşatılan, yaşanılan zamanların bütünüdür. Çalışmak için bir amaç ve bu çalışmanın faydalı olacağı alanlar ve bu yüzden kendisi ile ilgili olmaktan çıktığı durumlar söz konusu olur ancak dinlenme, çalışmayı yapan varlığın, oluşumun kendi duyularına ve varlıksal oluşumuna zaman ayırması ve onları çalışma sırasındaki yoğun tempodan çıkarması, zevkler, belki de hazlar, keyifler, mutluluklarla ilgilenmesi, kendisini çok zorlamadan kolay ve rahat şeylerle ilgilenmesi, ağır düşünceli konulardan çıkarak basit düşüncelerle zamanını geçirmesi, kendisine iyi gelen şeyler ne ise onlara yönelmeyi, belki sakin bir alanda sessizlik yada yalnızlık yada sıcak su yada ona iyi ve rahatlatıcı, kendisini yenilemesine neden olacak şekilde yapılandırıcı şeylerle meşgul olması durumu, dinlenmek ile ilgili olarak sayılabilir ve bunları yapanlar, yoğun çalışmaların ardından yada başka bir yoğunluk sonrasında bu şekilde bir dinlenme ile kendisine sağlık katarlar.
Ve bu dinleniş halini uygularken bir yapılanma ile de aynı zamanda bütün varlıksal özellikler ve duyuların çalışmalarını da bu konuda inceleyen bu erdemsel özellik, yapılması gerekenler olarak ilgili zamanlarda varlığı bilgilendirir ve varlık dinlenmesi gerektiğini anlar, yapar ve hem yaşantıda dinlenme anlamları ile yaşatılırken, hem de duyuların arasında çalışmalar şeklinde bu erdemsel özellik duyuların dinlenmesi adına gereken çalışmaları yapar.
Varlık, ilgili ve gereken zamanlarda çok çalışır ise dinlenmesi gerektiğini ona hatırlatır. Bu konuda gereken bir zamanlama var ise bunu bilir ve gereken bilgilendirmeyi yapar. Dinlenmek, çalışmak erdeminin olmazsa olmaz bir parçası olarak özellikle çalışmakla ilgili olanlar için mutlaka belirli zamanlarda bu erdemsel özelliği de yaşamakla ilgili olmalıdırlar.
Ancak şu kural ve uygulamalar, dinlenme sırasında da kesinlikle dikkatten ve uygulamadan çıkmamalıdır. Yasaklar ve sevgi varlığı olmak ile ilgili olan varlıksal yapılanma hali. Yani sevgiye uygun olmayan dinlenmeler söz konusu olmamalıdır.
Yaşamın Tadını Çıkarmak Erdemsel Özelliği
Varlıksal alanlarımız aslında içerisinde binbir güzelliklerin bulunduğu ve öğrendikçe anlamalara doyamayacağımız içerikleri ile yapılanmışlardır ve bu özelliklerin hepsi, var olmayı kıymetlendirici, yaşamanın tadını çıkarmak adına teşvik edici mahiyettedirler.
Sizlerin istediğiniz şeyi oluşturan enerjileriniz, bilgileriniz, zevklerin ve hazların, mutlulukların sürekli olduğu bir şekilde var olma halleri ve daha niceleri gelecek zamanlarınızda sizleri beklemektedir ve yaşamın tadını çıkarmak erdemi asıl o zaman anlam kazanacaktır.
Ancak şimdiden de dünyasal imkanlarda söz konusu olacak şekilde elinizden geldiğince bu erdemsel özelliği yaşatabilirsiniz. Mesela müzik, dans, cinsellik ve benzeri bir çok özelliğiniz ile bulunduğunuz bu anların tadını çıkarabilirsiniz ve yeri ve zamanı geldiğinde bunları yaşamayı göz ardı etmemelisiniz. Bizler bir çok duyusal özellikleri ile bir bütün olan varlıklarız ve bu duyuların özelliklerini yaşamakla ilgili olmalıyız. Her şeyin yeri ve zamanı olması durumunu kullanarak kendi varlıksal alanlarınızdaki güzellikleri kullanarak anınızın tadını çıkarabilirsiniz ve bu erdemsel özellik, bu konuda size hatırlatıcı ve bilgi verici olarak varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Vil Lay La ismiyle hazırlanmış olan bu iki erdemsel özellik tek bir erdem olarak gereken zamanlarda dinlenmek ve gereken zamanlarda yaşamın tadını çıkarmak için varlıkların uygulamalar yapmasını sağlamak amacıyla çalışır ve sevginin içindeki yeri ile sizlere faydalı olmak adına gereken şekilde çalışır.
Sağduyu Erdemsel Özelliği, Sağduyu Nedir? Sağduyu'nun Felsefi Tanımı
Sağduyu, iyi bilgilere yani sevginin içindeki bilgilere uyumlu olarak yaşamaya çalışma çabası, uğraşıdır. İyilikler söz konusu olduğunda özellikle ilgili olma halidir. Yaşam halinde bu bilgilerin ellerinden geldiğince yaşatılması sonrasında davranışlara yansıyan sonuçlar sağduyulu davranmak anlamına gelir. Yani erdemler ve yasaklar ile ilgili olan konularda alakalı davranmak, ilgili olmak anlamına gelir. Aynı zamanda sevgi varlığı olmaya çalışmak ve öğrenme çabaları da sağduyulu olmak anlamına da gelen bir davranışı ifade etmektedir. Sağduyu denildiği zaman sevgiye uygun davranışlar göstermeye çalışılıyor şeklinde bir tanım yapılabilir.
Yapabildiği kadarı ile, elinden geleni kadarı ile. Herkesin bu konuda edindiği bilgiler ve tecrübelerle kendi yaşam tecrübeleri olarak kendilerine mal olmuş erdemlerin uygulanması hali sağduyulu davranmayı ortaya çıkarır. Erdemlerin uygulanması sağduyulu olmayı gerektirir.
Sağduyulu davranışlar, istekler, çalışmalar sevgi varlığı olma yolundaki varlıklara çalışmaları adına yardımcı olacaktır ve sağduyulu davranmak bir uygulama halini de tanımlayan özelliklerdedir. Sevginin içeriğindeki bilgilerin tecrübe edilmesi durumu da sağduyulu bir davranış olarak algılanır.. Sağduyulu çalışmalar, iletişimler, hareketler, söylemler her zaman devam edecektir, nitekim sevginin içeriğindeki bütün bilgiler sağduyulu davranmayı desteklemektedir ve sağduyu erdemsel özelliği, bu konuda bütün varlıkları ve çevrelerini etkileyerek, sevgiye uyumlu olmaya çalışılmasını en uygun şekilde bildiren etkileri ile çalışır.
Sağduyulu davranmak ilgili konu hakkında alakalı olmak ve sorun varsa eğer bunu dile getirerek, ortaya çıkararak bir eylem içinde bulunmak şeklinde kendisini gösterir. Yoksa varlıkların yanlarında olumsuz eylemler yaşanıyorken ve bunlara duyarsız bir şekilde bakmak ve hiç bir tepki ve etkide bulunmamak, kendini sakınmamak, gereken şekilde uygulamalar yapmamak sağduyulu davranmanın dışında olan eylemler olarak ifade edilir.
Bu durumda sağduyulu davranmak, o olumsuz eylem yaşanıyorken onun zararlarını ve varlığa katacağı olumsuzlukları anlatmaya çalışmak, yada yapamıyor ise kendisini bu olumsuzluktan ayrı tutmak, veya bu olumsuzluğu ilgili alanlara bildirmek, elinden geldiğince kendisine de zarar gelmeyecek şekilde yardımcı olmaya çalışmak, sorunu çözücü olarak eylemler yapmayı düşünmek, yapmak sağduyulu davranmak anlamına gelir. Bu güzel özellikleri ile sevginin içindeki yerini alan sağduyu erdemsel özelliği, varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Macera ve Aksiyon Erdemsel Özelliği, Macera Nedir?, Aksiyon Nedir? Macera ve Aksiyon'un Felsefi Tanımı
Macera, yaşanan olayları eğlenceli ve heyecan verici şekilde algılama, algılatma durumunu yaşama ve bu sırada eğlenme, bu durumdan oldukça keyif alma hali, bu keyif sırasında ilginç şeyler öğrenme ve görme durumu, komiklikler yaşama, duygulu ve düşünceli anlarında olması gibi ve genel olarak memnun edici bir meşguliyetin yerlerle, mekanlarla, alanlarla ilgili olarak yaşatılmasıdır. Macera verici durumlar içeriğinde bu gibi algıları da yaşatır ve bir çok macera sırasında bu gibi erdemler yaşanır.
Aynı şekilde aksiyonda macera kadar mekanlarla ilgili olmayıp daha çok olaylarla ilgili olan bir algılama ve yaşama durumudur. Yani sürekli bir hareketliliğin içinde bulunduğu olayların yaşanması şeklinde bir algının yaşatıldığı durumdur aksiyonlar.
Bunlar yaşanmak istenmesi ile içerisine girilerek, o macera ve aksiyonu kendisine ait özellikleri ile keyifli bir şekilde yaşama durumlarıdır. Yaşam halinde eğlenceli geçen zamanları ifade eden bazı yaşamsal durumları ifade eden uğraşlar, algılamalar, içeriğine özel oluşumlardır macera ve aksiyon erdemleri.
İkisi de oldukça keyifli ve eğlenceli şekilde düzenlenerek her zaman yaşamlar içinde yaşatılır. Anlamını uygulanan yerlerde yaşatan başka bir eğlence ve öğrenme şekli de denilebilir. Bu özellikleri ile erdemler arasında yerini alarak sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Macera ve aksiyon filmlerinden az çok ne denmek istendiği anlaşılabilir ancak içeriğinde sevgi filtresi uygulaması yapılmalıdır. Maceralar ve aksiyonun söz konusu olduğu olaylar oldukça keyif verici ve zarar vericilikten uzak, hazlar ve heyecanların içinde bulunduğu, yaşamı kıymetlendirici özelliklerde uygulamalardır ve bu şekilde hazırlanarak yaşatılan maceralar ve aksiyonlar ancak tanımda bahsedildiği erdemsel özelliklerini yaşatırlar. Maceralar ve aksiyonel olaylar, durumlar içeriğinde bir çok erdemsel başka bilgiyi de barındırarak çok yönlü uygulamaları ile hem eğlendirici hem de öğretici olabilmektedirler.
Bu güzel özellikleri ile sevginin içerisindeki yerini alan macera ve aksiyon, varlıkların yaşamayı istediği anlarda kendilerine uygun konu ve içeriklerle düzenlenerek uygulamaya çalıştıkları erdem şeklinde yapılanır ve gereken şekilde çalışır. Sevgiye uyumlu maceralar, sevgiye uyumlu aksiyon içerikli olaylar oldukça eğlenceli olarak yaşanırlar.
Vil Exxe Vil Erdemsel Özelliği, Vil Exxe Vil Nedir?, Vil Exxe Vil'in Felsefi Tanımı
Vil Exxe Vil, varlıkların kendileri için önemli olan konularda derin inceleme ve araştırmalar, gözlemler yapması ile ilgili olarak, ilgili konunun bütün detaylarını ortaya çıkarma ve o konu hakkında bilinmeyen hiç bir şeyin kalmamasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar bütünüdür. Mesela, ilgili konumuz tahta olsun.. Tahta nedir? Yapısı Nasıldır? Nereden gelmiştir? Nasıl bilinmektedir? Tahta hakkında bilinen bilgiler? Tahtanın kullanım alanları? Tahtanın ilk kullanıldığı zamanlar? Tahtanın özellikleri neden öyledir? Neden tahta gibi bir oluşum vardır? Amacı nedir? Yararları, zararları ve benzer şekilde aklınıza gelebilecek bütün sorular ve felsefelerle tahta hakkında sorulmadık ve irdelenmedik bir durum bırakmayacak şekilde yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, Vil Exxe Vil'in çalışma şeklini ifade etmektedir.
Vil Exxe Vil yapmak demek, o konunun bütün verilerini ortaya çıkararak, konu ile ilgili sorulabilecek bütün soruları sorarak, felsefi araştırmaları yaparak bir sonuç ortaya çıkarmak anlamına gelir ve bu haliyle ortaya çıkan sonuçlar raporlar şeklinde düzenlenir.
Bu çalışma metodu aslında yaşamımızdaki bizimle temas eden her şey için uygulanması gereken bir yöntemdir ve şimdilik önemli olanlardan başlayarak zamanla artık her konuda bu şekilde çalışma içine girmeyi alışkanlık haline getirerek, bilinmezlikler, anlamsızlıklar ve sahtelikler sona erdirilir.
Bu aynı zamanda eğlenceli de bir uğraştır. Varlıksal alanlarımızda yapılanan bu bilgi, zamanla sizin zihinsel alanlarınızda bir uygulama metodu da geliştirebileceğinden kendiniz ilgili olan konuları Vil Exxe Vil metodu ile açıklamak için yeterince donanımlı hale geleceksiniz. Önemli olan ilgili olunan konu hakkında bilinen her şeyi bir araya getirmek, tabi bunların gerçek olması itinalı çalışması üzerinde de durarak, ve bu bir araya getirilme sonrasında sorularınız ve görüşleriniz ile kendinizin de katkılar sağlayarak açıklamasını yaptığınız bir bilgiler, açıklamalar ve çalışmalar bütünü olarak açıklanabilir Vil Exxe Vil erdemi. Hatta şimdiden uzunca bir liste Vil Exxe Vil soruları şeklinde bütün konular için sorulacak ortak soruları hazırlayabilir, ilgili zaman geldiğinde hazırlıklı olarak bu sorularla çalışmaya başlayabilirsiniz. Karşınıza bir sorun yada olay yada durum çıktığında, ben bir Vil Exxe yapayım şeklinde her an bu uygulamayı yaşanılır hale getirebilirsiniz.
Bu şekilde inceleme ve araştırma erdemi, varlıklar için gereken zamanlarda oldukça önemli olmaktadır ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır. Sevginin içerisindeki yeri ile varlıklara oldukça faydalı olan bir araştırma yönteminin uygulanması için hazırlanmıştır.
İdeolof Erdemsel Özelliği, İdeolof Nedir?, İdeolof'un Felsefi Tanımı
İdeoloji, bilgiler bütünlüğünden oluşarak çok büyük çapta etki alanına sahip olan ve ilgili olduğu konuyu açıklama, detaylandırma, bilgilendirme, örneklendirme ve yapılandırılması için bilgilerin bir araya getirilmesinin sağlandığı, konunun niteliği, yapısı ve ilgili olan konu ne ise onun bütün ayrıntıları ve hatları ile ortaya çıkarılması ile ilgili olan çalışmalara verilen genel isimdir. İdeolojilerde bir ana konu bulunur ve bunun üzerine tanımlamalar ve çalışmalar yaparak o konunun ideolojisi ortaya çıkarılır. Bu erdemsel özellik Vil Exxe Vil gibi olmayıp, Vil Exxe sizinle temas eden her konuyu incelemekle ilgili olarak, ideolof ise anlamsal olarak bir öğreti ile sonuçlanabilecek oluşumları ortaya çıkaran çalışmalar için kullanılan erdemsel özelliktir.
Mesela bütün erdemsel bilgilerin ideolojileri çıkarılabilir ve bir öğreti şeklinde bir kitap olacak kadar detaylı açıklamalarla çalışmalar yapılabilir. Ve ideolof erdemsel özelliği işte bu şekilde sizler için önemli olan ve anlamsal özelliklerle detaylandırılabilme ve açıklamalarla bir öğretiyi yaşatma şeklinde bulunan konular için kullanılan çalışmalar, araştırmalar sonucu ortaya çıkarılan bilgiler bütünlüğüdür. İdeolof erdemsel özelliği kullanılırken yorumlar ve bakış açıları da öğretisinin içerisinde kullanılabilir ve varlıklar kendileri için önemli olan bütün konuların ideolojisini çıkarmalıdırlar.
Mesela, obsesyonun ideolojisi, sevginin ideolojisi, sistemsel yaşam alanı dünyası ideolojisi şeklinde ana başlıkları olan ve sonuçları ile de oldukça faydalı şekilde varlıklara katkı sağlayan, zamanla eklemelerinde yapılabileceği bir anlamsal, anlayışsal, kavramsal bilgiler bütünlüğü ile öğretiler ve tanımlamalar, açıklamalar çıkarma uygulamasıdır.
Bu açıklamalar ile ideolof erdemsel özelliğini kullanarak kendi ideolojilerinizi oluşturup, hem kendi düşünsel alanlarınızı yaratırsınız hem de bu çalışmalar bütünü varlıksal alanlarınızda oldukça yer eden bir şekilde uygulamaya alınır. İdeolojilerin en etkili düşünsel alanlar oluşturan oluşumlar olması durumunu da göz ardı etmeden, sevgiye uyumlu ideolojilerin artık düşünsel alanlar şeklinde oluşabileceği gerçeği bu açıklamadan sonra ortaya çıkmış olur. Aynı zamanda artık, sevgi varlığı olma yolunda olan insanlığın kendi ideolojileri de artık sadece kendilerini etkileyecek şekilde bir kapsama alanında bulunacaktır ve bir başkasının etkilenmesi söz konusu olmayacaktır. Aydınlanan, bilinçlenen varlıkların edindiği bu bilgiler sonrasında varlıksal alanları artık kendilerine ait olmayanları kabul etmediği gibi kendileri ile ilgili olmayan düşünsel alanlarında etkisinde olmamakla ilgili olurlar.
İdeolojiler, içeriği sevgiyle uyumlu olduğu zaman hem bilgisel anlamda bir bütünlüğü oluşturarak varlıksal alanlarınızda sizi aydınlatmakla ilgili olurlar, hem de düşünsel alanları ile sizi koruyarak ideolojinizi sizin çevrenizde ve varlığınızda yaşatırlar. Bir ideoloji örnek vermek gerekirse '' Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler, Erdemsel ve Duyusal Bilgiler Bütünlüğü'' ideolojik bir çalışma olarak sizlere örnek olması açısından yeterince uygundur.
Bu ideolojik bilgiler bütünlüğünün oluşturduğu sevgi düşünsel alanı, ilgili olan bütün varlıkların ve alanların çevresinde, onların bilgileri daha iyi anlayabilmesi ve uygulayabilmesi için kendilerinin dışında da yardımcı olarak çalışır ve sevgiye ters olan bütün ideolojik düşünsel alanları yok eder.
Çünkü bu ideoloji, hakikatle ilgilidir ve tektir. Bu güzel çalışma yöntemi ile ideolof erdemsel özelliği, varlıkların faydalı bir şekilde uygulamalar yapması adına kullanılır ve varlıksal alanlarında gereken şekilde çalışır ve sevginin içerisindeki yerini alır.
Vil SS X Erdemsel Özelliği, İyi Bilgisel Bakış Açısı Erdemsel Özelliği, Vil SS X Nedir? Vil SS X'in Felsefi Tanımı
Bu bakış açısı yaşanan olaylarda durum olumsuz bile olsa, kendisi ile ilgili olmayan bir konuda olsa, alelade bir durumda olsa bunların içerisindeki işe yarayan bilgiyi ortaya çıkarabilme özelliğini ifade etmektedir. Her olay, durum, oluşum bir bilgidir, kendisini ifade eden anlamlar vardır ve bu anlamların içeriğinin incelenerek kendisine yarayacak olan anlamsal bilgilerini ortaya çıkarmaya yarayan ve bu sayede durum olumsuz bile gelişmiş olsa bundan fayda elde etmeyi sağlayan bir bakış açısıdır. O olayın yaşanması ile ilgili olan iyi anlamlar, yaşam bilgileri, iyi olaylar, iyi tecrübeler, şeklinde içeriğinde iyilikle ilgili olacak olan, sevgi bilgilerinin bütünlüğünü ifade edebilen anlamları bulabilme yeteneğidir.
Mesela, bir yerde düştük diyelim, bu olumsuz bir olay ancak düşülen yerde yakında çok daha olumsuz olacak bir olayla ilgili bazı şeyler öğrendik, düşülen yerin incelenmesi halinde bu ortaya çıktı olacak, ay neden düştüm diye söylenmek ve sızlanmak yerine çevreni kontrol ederek hep farkında olma halini koruyarak olumsuzluğa kapılmadan olumsuzluk içindeki iyi bilgiyi, faydalı durumu bulma yeteneğin söz konusu olmalı ve işte bu düşülen yerdeki o olumsuzluğu görüp faydası çıkarılmalıdır ve bu erdem bununla ilgili olarak varlıkları bilgilendiren erdemsel özelliktir.
Bu düşüşün bir tecrübe olur ve ileride çok daha kötü sonuçları olacak olan düşüşlerine engel olabilir. Bu şekilde olumsuz olan olaylardaki iyi bilgi ve tecrübeleri çıkarmak ve bununla ilgili edinimler oluşturmak bu erdemsel özelliğin konusudur. Yoksa düştüğüne üzülmekle, sızlanmakla geçen zaman hiç bir şey katmayacaktır.
Her an çevredeki iyi bilgileri algılama durumunu yaşatan erdemsel özelliktir. Bu bakış açısı ile davranarak yaşama durumudur. Aslında detaylıca incelediğiniz zaman çevremizin tamamen bilgilerle dolu bir ortam olduğunu göreceksiniz ve bunların içinden iyi bilgileri ortaya çıkarmak çalışması böyle bir yaşam alanı sistemi içindeyken oldukça faydalı bir çalışmadır. İyi bilgiler, bu yaşam alanı sisteminin yapısı gereği özellikle saklanmıştır ancak bu bakış açısı ile iyi bilgileri bulmak, olumsuz olayların ardından bile çıkabilmesi gibi özellikleri ile, iyi ve detaylıca gözlemlerle ancak mümkün olmaktadır.
Olumsuzluklardan ders almak konusu bu erdemin çalışma halinden farklıdır, o erdem tamamen olumsuz olaylara şartlanmıştır ancak bu erdemsel özellik iyi bilgi arayıcısı olarak varlıkları aydınlatmakla ilgilidir.
İçeriğinde diğer erdemlerin çalışması da söz konusudur ve daha sizlerin üreteceği, bulacağınız bir çok iyi bilgi, sevgiye uyumlu bilgiler inceleme ve araştırmalarınız sonrasında ortaya çıkmayı beklemektedirler. Bilgi sonsuzdur ve iyi bilgilerde sonsuzdur, bu örnekle ne kadar çok erdem sahibi olacağınızı ve bu erdemlerin yaşanılan güzelliklerini de düşündüğünüzde yaşayacağınız sonsuz güzellikleri tahmin edebiliyor musunuz? Sevgi bilgi filtresi söz konusu iken de, kötü bilgilerin bizlere ulaşması da söz konusu olmayacak ve ortaya çıkan bilgilerin hepsi erdemsel, sevgi uyumlu iyi bilgiler olacaktır ve her biri yaşanılası, kıymetlendirici ve var olmaya şevk katan özellikleri ile ortaya çıkarılacaktır.
Ve bu erdemsel özellik, sizlerin iyi bilgi arayıcısı olarak çevrenizi, yaşamlarınızı incelemeniz adına gereken şekilde bilgilendirme ve aydınlatma yaşamanızı sağlayacak özellikleri ile varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve siz, artık iyi bilgilerin varlığı olarak bir iyilik yolunda ve iyi olarak sevginin kendisi olma yapılanmanızla sonsuz zamanlar boyunca iyilikler içinde var olacaksınız.
Tabi sonsuz zamanlar konusu için sonsuz zamanları içine alacak birde amacınız olmalı ancak sevgi varlığı olunca bu amacı bulmanız işten bile olmayacak, ben bildiğimden şimdiden sizin için sonsuz zamanlar boyunca tanımını kullanıyorum, gelecek zamanlardaki anlayışlarınızı bildiğimden...:)
Ve erdemsel özellik olarak sevginin içindeki yerini alarak çalışır.
Pişmanlık Erdemsel Özelliği, Pişmanlık Nedir? Pişmanlığın Felsefi Tanımı
Pişmanlık bu yeni tanımı ile, yapılan bir hata sonucunda hata yaptığını fark eden varlığın, bu yapılan hatadan ders çıkararak bir daha yapmaması gerektiğini ona hatırlatan erdemsel özelliktir. Hataların notlarını alarak ve bu hatayı bir daha yapmaması için varlığa gereken şekilde bilgiler verir, hatırlatmalarda bulunur. Önceden pişmanlıklar söz konusu olduğu zaman duygular devreye girerdi ve ilgili alan kendisini olumsuz hissederdi, ancak pişmanlıklar bu yaşanma hali ile oldukça gereksiz bir uygulamayı ortaya çıkarmaktadır ve pişmanlıkları artık yeni tanımları ile yaşamak çok daha doğru olacaktır. Çünkü içeriğinde alınabilecek iyi bilgiler söz konusudur. Varlıklar pişmanlık yaşadığı olaylar söz konusu olduğunda bunları duyguları ile yaşamayı bırakarak, bunları kendilerine not alarak bir daha yapmamak konusunda dikkatli olmak şeklinde bir davranış biçimini geliştirerek üzücü olması ve varlıkların kendilerini kötü hissetmesi gibi bir durum yaşanmadan, pişmanlığı tanımladığı andan sonra nedenlerini ortaya çıkararak bir daha yapılmaması adına kendisine uyarılar şeklinde bir yapılanma ile pişmanlık özelliğini bu haliyle erdemler şeklinde yaşamaya başlamalıdır.
Ve bu yeni tanımla pişmanlıklar bilgisel olarak varlığın erdemsel özelliğinde bulunacak ve bunları bir daha yaptırmamaya çalışacaktır. Duyguların pişmanlıklar şeklinde varlıklarda yaşanması kesinlikle yanlıştır. Böyle bir durum söz konusu olmamalı.
Bu erdemsel özellik, bu konuda gereken alanları yapılandırarak pişman olunan hataların sebeplerine kadar araştırma yapar ve bunlar hakkında artık ilgili oluşum, varlık her zaman bilgilenmiş olarak hatalarından ders alır ve bir daha yapmaz.
Sevginin içeriğindeki yeri ile erdemsel özellik olarak hazırlanır ve gereken şekilde çalışır. Bu açıklamalardan sonra pişmanlıkların söz konusu olduğunda duygularınızı bu işe karıştırmadan gereken şekilde özürlerinizi dilemeli ve kendinize bir daha yapılmaması adına notlar almalısınız ve yaşanan bu olumsuz olay her aklınıza geldiğinde kendinizi olumsuz hissetmek yerine, aldığınız önlem sayesinde herkesin hata yapabileceği, önemli olanın bir daha yapılmamasının olduğu gibi anlamlarla kendinizi iyi hissetmeye devam etmek şeklindeki bir anlayışı uygulamaya başlamalısınız.
Pişman olmak, bu özellikleri ile erdem olarak varlıksal alanlarınızda yapılanır ve bundan sonra yapılan hatalar sonrasında duygularınızla temas edecek şekilde bir yapılanması söz konusu olmaz.
Varlıksal Alanlarınızı Dünya'da İken Yapılandırmak İçin Metotlar, Varlıksal Alan Bilgi ve Komut Uygulaması
Varlıksal alanlarınızın merkezi olan siz, şuan dünya gerçekliğine bakmaktasınız ve varlıksal alanlarınız enerjiler şeklinde sizin çevrenizde, yani merkez duyusal olarak onların merkezinde olan siz, aslında onların hepsi ile bütün olan sizi temsilen merkez duyusal özellik şeklinde, ne söylerseniz varlıksal alanlarınız otomatik bir şekilde merkezin söylediklerini yapmakla ilgilidir. Varlıksal Alan Okuyunuz. Neye inanırsanız, neyi doğru bulursanız, nasıl bilgileri kendinize yer edinirseniz bu enerjilerin içerisinde onlar kendilerine ait oluşumlarla var olurlar. Öncesindeki bilinçsiz uygulamaların bitmesi zamanlarını yaşayan sizler artık bilinçli bir şekilde varlıklarınızı yapılandırabileceksiniz ve bunun için bir defter yada silinmesi mümkün olmayan elektronik bir alette klasörde olabilir. Ben defter kullanıyorum, aynı zamanda klasörde. İkisinde de var. Bilgisayara yazdıklarıma bir şey olursa defterde var şeklinde bir önlemle bu durumu bu şekilde kullanıyorum.
Önemli olan varlıksal alanlarınızın merkezi olan sizin bir bildirim şeklinde yayınladığınız bilgilerinizi bir arada bulunduğunuz bir komut bilgi, merkez bilgi uygulaması alanı oluşturmanız. Bu alanın başlığına Varlığımın bütün bilgileri bu alanda yazılıdır ve benim bu alana yazdıklarım varlıksal alanlarımda uygulamaya geçer, bu alana yazmadan hiç bir şey varlıksal alanlarımda uygulamaya geçmez, varlığımın merkez olan benden aldığı bilgilerin alanıdır burası ve benden başkasının yazdığı şeyler kesinlikle uygulanmaz, sadece gerçek ve tek olan benim yazdıklarım uygulanır.
Şeklinde bir ön açıklama hazırladığınızda varlığınızın bütün alanları artık o alanı sizinle arasındaki iletişim alanı olarak varsayar ve yazdıklarınızı uygulatmaya başlar.
Artık varlıksal alanlarımızın yapısını, ne gibi saldırılara maruz kaldığımızı, duyularınızın konumunu biliyor ve hangi bilgi türlerinin varlıksal alanlarınızda bulunması gerektiğini öğrendiniz. Buna göre varlıksal alanlarınızla ilgili bilgi alanına sevginin içeriğindeki erdemlerin ve yasak bilgilerin uygulanmasını ve hepsinin mümkün olduğu en kısa zaman içinde duyu olarak yapılanmasını istediğinizi bildirin. Varlıksal alanlarınız bu istediğinizi mümkün olduğunca kısa bir sürede yapmak için çareler üretecektir ve uygulamadan anlamaların söz konusu olduğunu göreceksiniz. Rüyalarınız yoluyla varlıksal alanlarınızla konuşabilirsiniz.
Bir bilgi oluşturarak, bu bilginin rüyalarınızda sizinle konuşmasını ve size varlıksal alanlarınızı anlatmasını, sizi yönlendirmesini söyleyerek rüyalarda bu bilginin çalışması sayesinde varlıksal alanlarınızla aranızda aracı olarak bir uygulamayı başlatmış olursunuz. Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken konu sevgi bilgi filtresinden geçmeyen bilgileri yazmamanız gerektiği olacaktır ve bu açıklamalardan sonra varlıksal alanlarınızla, özgür olduğunuz zamanlarda kurmanız gereken iletişimin başlangıçlarını yaşayabilirsiniz. Varlıksal alanlarınız sizlerin onları şekillendirmesini bekleyen yaratılışın en kıymetli ve aktif bir şekilde her şekle ve yapıya dönüşebilen enerjileridirler. Kıymetinizi biliniz, onlara ve kendinize iyi bakınız.
Sevgi varlığı olma yolundaki varlıklar şimdilik bilgi komut alanlarına şunları yazmalılar.
- Sevgiyi tamamlayan erdemlerin hepsi ve bunların önce erdem şeklinde ve sonrasında duyu olarak yapılanmalarını
- Olumsuz eylemlerin yasaklanmasını açıklayan bilgilerin hepsi ve bunların önce erdem şeklinde ve sonrasında duyu olarak yapılanmalarını
- Ve edindiği bu bilgiler sonrasında varlıksal alanlarınızın kendisini gelebilecek bütün tehlikelerden korumasını belirtin, orada gereken oluşum sağlanır.
- Rüyalarınızla sizinle konuşacak bir aracı bilgi mekanizması hazırlayın. 'Örnek ' Bu bilgi benim varlıksal alanlarım ile aramda aracılık yapacak özelliklerde ve benim bütün sorularıma gereken şekilde rüyalar yoluyla ve sonrasında kendi zihinsel alanımdan bilgilenmek kaydı ile cevap verecek bilgidir ve merkez olan benim bilgi ve tecrübemi kullanarak varlıksal alanlarımda gereken şekilde çalışır ''
- Ve bu bilgi mekanizmasından rüyalarınızda size bilgi vermesi yoluyla öğrenmek istediğiniz bilgilerin cevapları, olayların gerçekleri, gibi bir istek halinde bulunabilirsiniz. Mesela gelmeden önce nasıldınız, nasıl bu dünyaya getirildiniz, gibi sorular sorarak bilgilenme hali içine girin, ancak belki yanlış iletişim söz konusu olabilir ihtimali ile kesinlikle edindiğiniz bilgileri defterlerinize uygulama olacak şekilde eklemeyin, siz bilgilenin.. Yoksa yönlendirilen olmak konumu belki de başka şekilde bir etki ile bu yolla sağlanmasın... Sadece bilgilenmek için istediğiniz rüya konularını yazın ve sevgi varlığı olana kadar başka bir şey yazmayın, bu tavsiye olarak bilgilendirmedir. Bu defter sizde iken varlıksal alanlarınıza kimse bir ekleme ve oynama yapamaz. Sizden gitse bile defter yapamaz, onlar sizin bilgi ve tecrübenizi kullanan oluşumlar ve sizin bildiğiniz her şeyi bilmekteler. Çalındığında çalındığını, kaybolduğunda kaybolduğunu, sadece sizin yazdıklarınızı unutmanız şeklinde bir kayıp söz konusu olabilir.
Vil Sibrilinelita Erdemsel Özelliği, İyi Bilgi Kötü Bilgi Ayıran Erdemsel Özellik, İyi Bilgi Nedir? Kötü Bilgi Nedir? İyi Bilgi ve Kötü Bilgi Ayırmanın Felsefi Tanımı
Sevginin içeriğindeki bütün bilgiler iyi bilgi olma özelliğindedir ve yapı olarak onların iyi bilgi olduğunu sevgiye olan uyumundan anlayabiliyoruz. Aslında bilgi kaynağı olan varlıklar, sevgi isimli muazzam bir bilgi ve tecrübe filtresi şeklinde oluşum hazırlamıştır ve içerisine alınan bilgilerin hepsinin iyi bilgi olduğunu bilen ve denetlemeler şeklinde içerisine yerleştiren erdemsel özellikleri, sonrasında sevginin bütün kötü bilgilere ters bir durum olduğu gerçeğini ve içeriğine uyumlu olan bilgilerinde iyi bilgi olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Buna göre sevginin yapısına uygun olmayan bütün bilgiler kötü bilgilerdir ve sevgi varlıklarının varlıksal alanlarında kesinlikle bulunamazlar. Ne olursa olsun, hangi yapıya dönüşmüş olursa olsunlar bulunur, algılanır ve hepsini temizler, siler, varlıksal alandan varlıklar ve sevgi filtresi yok eder.
Sevgi varlıklarının varlıksal alanlarında kötü bilgilerin varlığı kesinlikle kabul edilemez ve bu bilgiler, bu konuda en iyi algılama özellikleri ile nerede olursa olsunlar onları algılar ve gereken işlemleri yapar. Yapısında sevginin yapısına uygun olmayan bütün bilgileri algılama özelliği vardır ve bu sayede en iyi araştırma ve gözlemlerle varlıkları kötü bilgilerden arındırır, kesinlikle girmesine, oluşmasına, aralık bularak kendilerini ifade etmesine, yaşatmasına izin vermez.
Bu erdemsel özellik, kötü bilgi algılama özellikleri ile yaşamda karşımıza çıkacak bütün olayların içeriğini bu bakış açısı ile inceler, varlıksal alanlarımıza dahil etmediğimiz durumlarda bile kötü bilgilerin varlıklara görünmesini sağlar. Oluşturulan yeni bilgiler söz konusu olduğunda da içeriğindeki anlamları da inceleyen erdemsel özellik sayesinde kötü bilgilere karşı oldukça büyük önlem almış olarak bir yapılanma ile varlıksal alanlar korunur.
İyi Bilgi Kötü Bilgi Ayrımı
İyi bilgi o bilginin sonuçlarının felsefi anlamındaki sevgi uyumu , sonucunun faydalı olması, geliştirici olması, mutlu etmesi, varlığa huzur ve aydınlık, güven getirmesi gibi sevginin içeriğindeki bilgilere uyumu söz konusu edilerek anlaşılır. Bilginin zaten yazılışındaki anlamı kendi niteliğini ortaya çıkarır ancak çıkarmayanlar ve deneysel gözlemler gerektirenler için bu yöntem, özellikle bir inceleme hali, bütün kelimelerine kadar ne anlama geldiği şeklinde bir çalışma şekli kullanılır ve kötü bilgide, tamamen sonuç olarak sevgiye ters bilgilerin ve sonuçların, çalışmaların ortaya çıkması şeklinde anlaşılır ve bilgilerin niteliği, bu şekilde bir çalışma şekliyle de ortaya çıkarılır.
Bu konu varlıksal alanlarımız için oldukça önemlidir ve sevgi filtresinin amacı varlıksal alanlarınızla ilgili olan ve sevginin içeriğindeki bilgilerce filtre yapması iken bu erdemsel özellik, sevginin içeriğinde olmayan erdemleri ve yasakları da düşünerek bir inceleme ile olayları, durumları, bilgileri inceler. Daha bir çok iyi bilgi ve yasakların içerisine girecek olan konular vardır ve bu konuda gereken önlem ve incelemenin yapılmasını sağlayan erdemsel özellik, varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve sevginin içindeki yerini alır.
İzin İstemek, Müsaade İstemek Erdemsel Özelliği, İzin İstemek Nedir? Müsaade İstemek Nedir? İzin ve Müsaade İstemenin Felsefi Tanımı
İzin istemek, bir konuda kendisiyle ilgili olmayan şeyler hakkında, o konuyla ilgili olandan o konuyla ilgili olabilmek için, kibar ve nazik bir şekilde istekte bulunma davranışıdır. Olması gerekende budur, o konuyla ilgili olan eğer imkan vermez ise onu yapmamalıdır.
Çünkü kendisinden önce başkası o konu ile ilgili olmuştur, dolayısı ile o konudaki bütün haklar ondadır, herkes ve her şey buna uyumlu ve kabul etmişken, o konu hakkındaki bütün olayların tek sorumlusu olarak O, O konu hakkında da kimlerin ilgili olabileceğine karar verir ve bunun için izin istemek, imkan istemek gereklidir.
Bu en başta saygı ile ilgilidir. Belki de gerçekten o izni vermeyecektir ve bunu ancak izin isteyerek anlayabiliriz.
Onun için o olay, durum, eşya, kişi, bilgi yada başka bir şey belki de kesinlikle izin verebileceği gibi bir durumda değildir, üzerinde çalışması vardır yada ona emanettir, bunları bilemeyiz, bu yüzden bizimle ilgili olmayan şeylerle ilgili bir şeyler yapmak istediğimizde mutlaka ilgili olanlarda varsa, izin isteyerek yaparız. Müsaade istemekte eş anlamlısıdır. Bu durum oldukça nazik ve toplumda düzeni sağlayan uygulamalardan biridir.
Resmini çekebilir miyim izni istemek, evine girebilir miyim izni istemek, bilgi işlem ekranından bakabilir miyim izni istemek ve benzeri şeyler hakkında bu gibi sorular ilişkileri de düzene sokar ve herkes saygılı bir toplumda yaşamanın rahatlığını tadar.
Herkesin kendisine göre sebepleri olabilir her konu hakkında, bunu bilemeyeceğimiz için izinler isteyerek gereken şekilde kendimize yakışan davranışı sergilemiş oluruz.
Konu ile ilgili gereken şekilde çalışmalar yapan bilgi, sevginin içindeki yeri ile varlıkların kullandıkça ne kadar önemli ve gerekli bir erdemsel özellik olduğunu hatırlatan uygulamaları ile gereken şekilde çalışır. Sevginin içindeki yeri ile varlıksal alanlarımızda yapılanarak varlıkları bu konuda uygulamaya sokan özelliklerle olur.
Koordinatörlük Erdemsel Özelliği, Koordinatörlük Nedir? Koordinatörlüğün Felsefi Tanımı
Bu erdemsel özellik olayları, durumları, konuları, işleri, yapılanmaları, çalışmaları koordine etmeyi ifade etmektedir. Koordine ise bir düzen içindeki çalışma sisteminin bütün ayrıntılarını bilerek ilgili alanların yapması gereken çalışmalarını takip etmek, gereken denetleme uygulamasının başında durarak çalışmanın bir aksaklık söz konusu olmadan sürekliliğini sağlamak amacıyla yapılan bir çalışmalar metodudur.
Sizler merkez duyusal özellik alanlarınızdan varlıksal alanlarınızı koordinede etmek şeklinde bir görevi yerine getirmektesiniz.
Yapılandırmış bulunduğunuz varlıksal alanlarınızın sürekli takibe, ilgiliye ve çalışma sistemlerinin denetime ihtiyacı vardır ve bu erdemsel özelliğin kendi yapısında uygulamaya sokan varlıklar, bu konuda varlıksal alanlarını yönetmek konusunda çok daha başarılı şekilde işler yaparlar. Bu bilgi, aynı zamanda nasıl ve ne yöntemlerle koordine etmek konusunu varlığa bildirerek varlığın koordinatörlük özelliklerini geliştirir ve yönetim konusunda oldukça etkili olan bu erdem sayesinde merkez olmayı çok daha kolay başarır.
Koordine etmek aynı zamanda bütün çalışan sistemlerin başında durarak onların yaptığı her çalışmayı görüp, incelemeler ve denetlemelerle yanlışlıkları ortaya çıkararak çalışmanın sürekli olmasını sağlama metodu olarak merkez varlıklar, kendi varlıksal alanları için böyle bir gözlem yoluyla uygulama yapmayı öğrenmeyi amaç edinmelidirler.
Varlıksal alanlarınız tamamen sizin yönlendirmenize ve sizin başarılı bir şekilde varlıksal alanlarınıza sahip çıkmanıza, korumanıza, ilelebet daimliğini sürdürmenize ihtiyaç duyan oluşumlardır ve bu konudaki bütün şartlar sizde vardır ve sizlerin yapması gereken bunları açığa çıkarmak ve merkez olmanın getirisi olarak yılmadan ve asla pes etmeden uygulama yapmaktır.
Varlıksal alanlarınızın içeriğindeki bütün oluşumları en ince ayrıntısına kadar bilmek ve bu bakış açısından asla vazgeçmeden bir duruş halinde olmak, koordinasyon erdemsel özelliği ile yakından alakalı olarak varlıksal alanlarınızca uygulanır.
Bir sorun olduğunda hemen yapılması gerekenleri uygulamaya sokacak ve varlıksal alanlarınızı en iyi şekilde yöneterek en az zararla sorunu giderebilecek şekilde koordinatörlük özelliğini edinmelisiniz.
Bu erdemsel özellik, önemli olan çalışma alanlarınızı bir bütün olarak görerek, her alandaki ilgili çalışmayı takip etmek ve sorunlar ortaya çıktığında kesinlikle ilgili olarak biran önce sorunları halletmek ve çalışmanın sürekliliğini sürdürmek şeklindeki uygulamayı başarılı bir şekilde sonuçlandırmanızı sağlar.
Çalışmaya hakim olmak ve sürekliliği sağlamak koordinatörlükle en iyi şekilde başarılır. Uygulamasını yaptıkça zamanla daha iyi bileceğiniz erdemsel özellik, varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve sevginin içindeki yerini alır. İyi bir yönetim başarılı bir koordinatörlükle de sağlanır.
Psikoloji ve Davranışları İnceleyen Erdemsel Özelliği, Psikoloji Nedir? Psikoloji ve Davranışların İncelenmesinin Felsefi Tanımı
Bir varlığı, toplumu, oluşumları yönlendiren davranışsal ve karakterler olarak kendilerinde yaşatmayı benimsettikleri düşünsel ve duygusal bütünlüğe psikoloji adı verilir. Bütün düşünsel ve duygusal karakteristik ve davranışlarını şekillendiren bilgileri, yapılanmaları onların nasıl bir psikolojiye sahip olduğunu ortaya çıkarır. Kendileri olmaları adına hazırlanmış bilgiler, istekler, amaçlar ve bunların bütünlüğünden oluşarak ortaya çıkan zihinsel yönelimler, psikolojiler olarak da ifade edilebilir.
Bir varlığın psikolojisini incelemek istediğimizde kendi olma bilgileri, duyguları ve onları kullanma durumu, inançları, istekleri, amaçları ve benzeri şekilde varlığın kendi karakterini şekillendirmesine neden olan bütün düşünsel ve bilgisel etkilere bakarak onun psikolojisinin nasıl olduğu hakkında bir fikir edinebiliriz.
Davranışlar, varlıkların yapılandırılmaları, bilgileri, özellikleri ile ilgilidir ve davranışları da içine alan psikoloji, bir bütün olarak varlığı, toplumu, oluşumları inceleyerek onun davranışsal ve zihinsel sorunlarını ortaya çıkarmaya çalışır ve sevgi uyumlu olmak ile en iyi psikolojik durumu yaşayacak olan varlıklar, bu konuda kendi gelişim seviyeleri nedeni ile özenle incelenir ve onların seviyesine göre en iyi psikolojik çareler bulunur bu erdemsel özellik sayesinde.
Yani bu erdemsel özellik, psikolojik bir danışman ve psikolog olarak ilgili alanın karakteri ve karakterinin davranışlarına nasıl yansıdığını ve bu durumun sorunlara neden olup olmadığını araştırır, gözlemler ve sorunlar bulursa kaynaklarını da bularak tedavi eder ve bu şekilde bir çalışma mekanizması ile erdemsel özellik olarak ve varlığın psikolojik durumunu sürekli gözlemde ve incelemede tutar ve çalışmaları ile sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır. Psikoloji, varlığın zihinsel alanının düzenini de ifade eden bir tanım olarak da nitelendirilebilir.
Düzenli düşünmeler, düzenli hayaller, rahatsız etmeyen düşünceler, olmayan takıntı ve saplantılar şeklinde düzenli ve seyrinde bir zihinsel alan iyi bir psikolojiyi ortaya çıkarır.
Zaten varlıksal alanlarınızdaki dengesizlik öncelikle zihinsel alanlarınızda ortaya çıkar ve sorunları bu yolla daha çabuk anlarsınız.
Varlıkların kendi karakterlerini, yaşamlarını, davranışlarını şekillendiren bilgilerin varlığı uygulama konusunda bir şartlandırmaya sokması sonrasında ortaya çıkan varlıksal davranış hali, psikolojik durumudur ve sevgi varlığı olma yolundaki varlık, artık sevgi dolu psikolojik halleri yaşamakla ilgili olacaktır.
Ve bu erdemsel özellik, kendi bakış alanı ile varlığın psikolojik durumunu denetler ve sorunlar söz konusu olduğunda gereken şekilde çalışır, varlığı aydınlatır.
Öğretmek ve Öğretmenlik Erdemsel Özelliği, Öğretmek Nedir? Öğretmenlik Nedir? Öğretmek ve Öğretmenliğin Felsefi Tanımı
Öğrenmek ile ilgili bir duyumuzun olması söz konusu iken öğretmek ve öğretmenlik konularının önemi de ortaya çıkmış bulunur. Varlıklar, öğrenerek kendilerini geliştirirler, varlıksal alanlarını yapılandırırlar, bu yaratılış içinde kendilerini bir yere koyarak tanımlamalar yaparlar.
Ve bu durum varlıkların edindiği bilgiler sonrasında başkalarına da öğretmek gibi bir erdemin yaşatılması imkanını ortaya çıkaran özelliklerde yapılanmaları kendisinde oluşturmuştur.
Bu öğretmek konusu başkaları olarak sayılsa da, zamanı gelince kendi varlıksal alanlarında oluşturduğu ve öğreterek onlara yaşamı anlatacağı oluşumlar içinde bu erdemin gerekliliği söz konusu olacaktır.
Varlıklar, kendilerindeki bu çok özellikli varlıksal alanlar ile yalnız kalmalarının söz konusu olmayacağı bir şekilde yaşamlara doğru gitmektedirler ve merkez olan varlığın en önemli özelliği, bildiklerini öğretmek olarak sayılacaktır.
Bir şeyin bilgiler yazarak o oluşuma, varlığa direk olarak verilip bilmesini sağlamak durumu, o oluşum yada varlıkta yaptığı etki ayrıdır, ancak bir şeyi açıklamalar ve uygulamalarla, tecrübe etmesi gereken deneyimlerle o varlığa yada oluşuma öğretmesi diğerinden çok daha etkili olarak ilgili alanda iş yapar ve bu şekilde edinilen bilgi o oluşumun, varlığın bilgisi olarak yapılanır. Diğer türlü yazılan bilginin etkisi ile bir bilme hali yaşamak anlamına gelir ve bilginin çıkarılması ile bilmekte yok olur.
Burada bahsedilen bilginin bilmeyi sağlaması durumu, sizlerin bu bilgileri öğrenmeniz ile ortaya çıkan bilmeler değildir.
Bilgiyi o oluşumun, varlığın zihinsel bir parçası yapmak şeklinde, kendisini sürekli yönlendiren başka alanların öğrenerek oluşturduğu ve ilgili alanların hiç bir fikri yokken, bu bilgi sayesinde o şeyi bildikleri şekilde yapılanmalarını sağlayan bilgilerdir ve sizinki, okuyup, anlayıp, doğru bulmanız ile kendinizde yapılandırdığınız ve benim siteden bilgileri silsem de, sizin varlıksal alanlarınızdan bu bilgilerin anlamlarının yaşatılmasının yok olmasının söz konusu olmayacağı türden yapılanmalardır. Burada toplumsal bir amacı gerçekleştirmek için yapılan çalışmalar söz konusudur ve diğer bahsedilen, merkez varlık olarak kendi oluşumlarına direk bilgilerle bilme hali yaratmak yada öğrenim şekli ile bilmelerini sağlamak şeklindeki bir açıklamayı ifade etmektedir.
Bu anlamlarla öğretmek, bu şekilde deneyimlerle, tecrübelerle, uygulamalarla olacak şekilde en verimli olarak sağlanır. Öğrenilecek olan konunun bilgisinin olması ve bu bilginin tam olarak ne anlama geldiğinin bilinmesi bilgininin yaşatılması ile söz konusu olur.
Bu dünya yaşam alanı sisteminin sonlandırılması ve bizlerin gerçek özgürlüğümüze ulaşmamız için sevginin içeriğindeki bilgilerin öğretilmesi gerekmektedir ve anlayanlar, bilebilenler, ellerinden geldiğince bu konuda bilmeyenlere yardımcı olarak sevginin daha çabuk yayılmasına neden olurlar ve bu şekilde bir erdemsel özelliği de uygulamak halini yaşatırlar.
Öğretmenler, yıllardır bu konudaki özverili çalışmaları nedeniyle öğretmenin inceliklerini anlamış varlıklar olarak bu erdemlerini duyu olarak yapılandırmışlardır ve varlıksal alanları bu konuda tecrübelerle doludur.
Öğretmek, kendi özellikleri ile toplumları geliştiren ve birlik ve beraberliğin içeriğinde bir bilgi yolunu hazırlayan kavram olarak yaşatılır ve sevginin içeriğindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Özveri Erdemsel Özelliği, Özveri Nedir?, Özverinin Felsefi Tanımı
Özveri, bir konunun yapılanması veya bir çalışmanın bitirilmesi yada bambaşka bir olayın halledilmesi için oluşumun yada varlığın kendisinden vermek ile ifade edilen çalışma, tavır, yardım etme hareketlerinin hepsine verilen addır. Yani bunların olması için zamanını verir, işi varken işini bırakıp olması gereken bu şey ile ilgilenir, çok yorucu olduğu halde bunu bile bile kendisinin yorulacağını önemsemeden işi yapmakla ilgilenir, konu ile ilgili onda olmayan şeylerden kendisinde olması halinde diğerine kendisinde olan şeylerden gocunmadan vermek durumu özveridir, bunu isteyerek ve bilerek ve rahatlıkla, mutlu bir şekilde yapmaktır özveri.
İstemeden, rahatsızlık duyarak, zorunlu olduğunu düşünerek yapılan bu gibi hareketler özveriden uzak, kendisine ait başka bir amacı yaşatan özelliklerde durumlardır. Her ne olursa olsun hiç kimse istemediği şeyleri yapmak durumunda olmamalıdır. Çok anlamlı ve güzel bir şey ve ben onu uygulamalıyım şeklindeki bir şartlanma kesinlikle gerçekten istenildiği zaman faydalı olabilir.
Bunu uygulamanın güzel ve anlamlı bir şey olması ve bunu uygulayınca bu güzellik ve anlamlılığın kendisine yansıması sebebiyle özverilerde bulunulmaz.
Özverinin yapılmasını destekleyen bilgiler, kardeşine, kendi parçana, aslında bir nevi kendine yapılan yardımın gerekliliği, bunun asla yaşamda bir sorun olmayacağının anlamsal şekilde bilinmesi, yaşam hali içinde özveride bulunmanın kendi parçana, kendine ait olan şeylere özveride bulunmakla aynı anlamı taşıdığı ve bunun için yapılması gerekliliği bilgisi ve isteği ile yapılanlar özveri olarak sonuçlanır ve gerçekten hissi olarak da kendisini uygulandığı alanda yaşatır.
Sonucundaki tatlı bir tebessüm, yada içten bir sarılma, özverinin sonucu olarak ne kadar masum ve temiz bir davranış içinde bulunduklarını onlara hissettirir, yaşam halinin karakterinden örnekler verir bunun gibi...
Kendi varlıksal alanlarımız dışında var olan her şey kendisine aittir, herkes kendi bulunduğu yerden yaşam halinin geçici olarak kullanan sahibidir ve onun gerçek yuvası, varlıksal alanlarıdır.
Bu şekilde bir bakış açısı ile görülen yaşam halinde özveride bulunmak kesinlikle zevkli ve anlamlı bir uğraş olarak ortaya çıkar ve bu geçici zaman içinde bu şekilde davranmak, varlıksal alanlarınızı geliştirici yapılanmaları sağlar.
Özveri de kıstas kendisinden vermek halidir, bu kesinlikle size zarar verecek bir vermeyi kast etmemektedir. Fedakarlıkta kendisinden vermek dışında onunla ilgili yardımcı olacak şeyler yapmak şeklinde bir genelliği ifade etmektedir. Özveri ve fedakarlık bu küçük ayrımlarla birbirlerine benzeyen erdemsel özellikler olarak sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Bir Öneri: Kelimelerin Gücü ve Değişmesi Gereken Gün ve Ay İsimleri...
Aslında dünya yaşamındaki isimlerin etkisi anlamlarını her an yaşatır özelliklerde olması ile ilgilidir ve bu örnekle, günlerin ve ayların isimlerinin böyle hiç bir anlam taşımayan kelimeler olması yerine:
Haftanın 1. Günü: Başarı ve Mutluluk Günü
Haftanın 2. Günü: Fedakarlık ve Yardımlaşmak Günü
Haftanın 3. Günü: Çalışma ve Azim, Çaba Günü
Haftanın 4. Günü: Dinlenme, Eğlence ve Yaşamın Tadını Çıkarma Günü
Haftanın 5. Günü: Sevgi ve Sevgi Varlığı Olma Günü
Haftanın 6. Günü: Erdemlerin ve İyi Bilgilerin Günü
Haftanın 7. Günü: Anti Obsedörlük ve Özgür İrade Günü
Aylar İçinde;
Yılın 1. Ayı: Neşe ve Mutluluk Ayı
Yılın 2. Ayı: Birlik, Beraberlik ve Barış Ayı
Yılın 3. Ayı: Gelişim ve Varlıksal Alanların Yapılandırılması Ayı
Yılın 4. Ayı: Sevgiyi Tamamlayan İyi Bilgiler Ayı
Yılın 5. Ayı: Zevklerin, Hazların, Heyecanların ve Arzuların Ayı
Yılın 6. Ayı: Düşünce, Felsefe, Muhakeme ve İnceleme, Denetleme Ayı
Yılın 7. Ayı: Farkındalık, Algılama, Öğrenme ve Üretkenlik Ayı
Yılın 8. Ayı: Hakikatin Ayı
Yılın 9. Ayı: Duyuların, Varlıkların ve Sistemsel Yaşam Alanı Olan Dünya'nın Ayı
Yılın 10. Ayı: Özgür İrade ile Anti Obsedörlük Bilgilerinin ve Uygulamalarının Ayı
Yılın 11. Ayı: Sevgi Varlığı Olmak ve Yolunda Bulunmak ve Sevgi Ayı
Yılın 12. Ayı: Kötü Bilgilerin Yasak Olduğunu Bildiren Ay
Şeklinde isimlendirilerek aylar ve günler kullanılsa, çok daha etkili ve insanlık için gelişimi destekleyen ve mutluluk verici özelliklerde bir zaman grafiği hazırlanmış olurdu. Her gün merakla beklenir, her ay ilgiyle takip edilirdi.
Tasarım Erdemsel Özelliği, Tasarım Nedir?, Tasarım'ın Felsefi Tanımı
Tasarlamak, dizayn etmek, düzensiz olanları bir düzene sokmak, onları güzellik bilgisi ve düzen ve geometa gibi ve daha bir çok duyusal ve erdemsel özelliklerin bilgileriyle ortaklaşa bir çalışma içine girerek yepyeni ve göze ve alana çok yakışan ve gereksinimleri karşılayan uygulamaların biçime girmiş hali olarak tanımlanır. Olmayan bir görüntülerden oluşan eşyaları, renkleri, görünen ve ilgili olunan alanları, kullanılan şeyleri, bir biçime sokmaya çalışmak sırasında ona kendinden de bilgiler eklemek yoluyla şeklini ve şemalini değiştirmek olayı tasarlamak anlamına gelir.
Bu kendinden bilgi vermek, onun şekli hakkında nasıl olması gerektiğine karar vermek anlamına gelir ve bu şekilde kendi görüş ve anlayışlarınla, bilgiler bütünlüğü ve tecrübelerinle o yerleri, şeyleri, alanları, varlıkları, kendini, eşyaları tasarlayabilir ve bu durum varlığın kendisi olma bilgisi ile uyuşan bir durum olduğu için, her varlık zamanı gelince tasarım bilgisini edinmek isteyecektir ve bunun yaşamın zorunlu özelliği olduğunu anlayacaktır.
Kendi evini, bedenini tasarım bilgisi ile, elbiselerini tasarım bilgisi ile, bir çok kendi alanlarını tasarım bilgisi ile düzenleyecektir ve bu bilgide kendisine özel olan görünümü ile O'nu yansıtacaktır. Kimi renkli tasarımlar yapmaktan hoşlanır kimi beyaz, kimi yeşil, kimi hep kare yada oval kullanır gibi herkesin tasarım bilgisi, O'nun bütün bilgilerinin ortaklaşa çalışması sonrasında ihtiyacına göre sonuçlar şeklinde ortaya çıkar.
Tasarlamak daha çok bir uyum meydana getirmektir. İhtiyaçların düzenlilik erdemi ile bir bütün oluşturularak ortaya çıkarıldığı görüntüsel ve mekansal uygulamalardır. Gördüğümüz her şey bir tasarım işidir ve tasarım, yaşamlarımız için oldukça önemli bir erdemsel özelliktir. Gelecekte varlıksal alanlarınız içerisindeki bütün oluşumları sizler tasarlayacak ve kullanacaksınız, başkalarının tasarımlarını kullanmaktan rahatsız olacağınız davranışlarınızın söz konusu olacağı zamanlarda gelecektir, çünkü tasarımda bir bilgidir ve bilgilerin sizin parçanız olduğunu söylemiştik ve başkalarının tasarımları da başkalarının parçaları olarak sizin varlıksal alanlarınızda bulunmuş olacaktır ve bu erdemin bilinmesinin gerekliliği bu örnekle daha da çok ortaya çıkmış olur.
Kendi bilgi ve tecrübelerinize göre bir uyum, bir düzen, bir ihtiyacı karşılayan oluşum yapabilmek adına bir çok aracı bir araya getirerek yeni oluşum meydana getirmek tasarım bilgisi ile söz konusu olur ve bu güzel özellikleri ile varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır ve sevginin içindeki yerini alır.
Temizlik, Temiz Olmak Erdemsel Özelliği, Temizlik Nedir? Temizliğin Felsefi Tanımı
Temizlik, bir yerin, olayın, konunun, varlığın yada ilgili yerin düzenli, güzel, bakımlı, çekici, ferah, ve içinde bulunulduğu zaman diğer her şeye kolaylık, rahatlık ve mutluluk katan özellikleri olan bir yapılanma, oluşturma halidir, bir çalışmanın sonucu, bir çalışma şeklidir.
Yaşam halinde her yer bu örnekle görüntüler ve mekanlar açısından temiz olmalıdır ve bu temizlik olağan hali olarak yaşanan bir durumdur.
Aksi olan kirlilikler yaşam halinde bulunmamalı, bunun için elimizden geleni yapmalıyız. Temizlikte iyilikle ilgili olarak bir düzen işi, kirlilikte olumsuzluklarla ilgili olarak bir düzensizlik işidir.
Temizliğin içindeki lgiler açıkça ortaya çıkarken, kirliliğin içindeki bilgiler kendisini açıklayamaz özelliklerde olur. Temizlik varlıklara yaşamı tanıtır ve gösterirken, kirlilik yaşamı tanımlanamaz yapar ve kapatıcı özellikleri ile yapılanır.
Birde düşüncede temizlik anlamı vardır ve buda sevginin içeriğindeki bilgilerini kast eden bir kavramın uygulanmasını ifade etmektedir ve bu görüşle temizlik, içeriğindeki bu olumlu hal sebebiyle bir çok olumlu açıklamalar içinde de kullanılır ve kullanıldığı yerlerde anlamındaki gibi pozitif bir durum söz konusu olur.
Temiz ilişkiler denildiğinde içeriğinde olumsuzluğun olmadığı ilişkiler kast edilir, temiz sözler denildiğinde içeriğinde zararlı bilgilerin olmadığı sözler kast edilir, temizlik, ilgili olduğu alanlara pozitif ve sevgiyle ilgili olarak yapılandırma sağlar ve görüntüsel olarak da, düşünsel olarak da temizlik kavramı, erdemsel özellik şeklinde bilinerek yapılanır ve varlıksal alanlarımızda gereken şekilde çalışır.
Sevginin içindeki yeri ile varlıkların temiz olmasını ve temiz düşünmesini, temiz davranmasını ve yaşamasını sağlayıcı etkileri sağlar.
Şikayet Erdemsel Özelliği, Şikayet Nedir?, Şikayetin Felsefi Tanımı
Şikayet, bir konuda anlaşılan yanlışlığın konu ile ilgili olan alana bildirilmesi, düzeltilmesinin istenilmesi durumu ve bu haliyle oldukça faydalı olan ve konu ile ilgili olmayanların o konu hakkında bir çalışma içinde bulunmasına neden olan ve ilgili alana yardımlarının dokunulması gibi bir faydayı da sağlayan davranış biçimidir.
Herkes kendi görüş alanına göre bildiği ve gördüğü yanlışlıkları, bunların düzeltilmesi şeklinde bir bildirim ile ilgili alana bildirmek şeklinde bir pozitif uygulamayı kendisine görev edinerek hem yanlışlığın düzeltilmesini sağlarlar hem de yaşam halinin yapısına dair katkıda bulunurlar. Şikayetler oldukça fayda sağlayan ve herkesin kendi anladığı kadarı ile ettiği yardımlardır.
Bu bir mekanizmayı da olabilir, bir varlığı da olabilir... Yaşam halinin amacına ve sevgi bilgilerine uygun olmayan bütün durumların belirtilmesi ve şikayetler olarak bildirilmesi gerekmektedir ve bu yolla ancak o sorun en çabuk şekilde çözüme ulaştırılır.
Şikayetler için gerçekten yanlış olduğu ispatlanmış durumların olması çok daha başarılı bir şikayetin oluşmasına neden olur ve bu şekilde olmasa bile, yanlış olduğu düşünülen konularda bu erdemsel özellik sayesinde şikayetler olarak bildirilir ve erdemsel özellik ilgili alanla iletişime geçerek şikayetin gerçek manasını yaşatır ve doğru bir şikayet konusu ise gereken düzenlemeler yapılır ve bu erdemsel özellik o şikayetin sorunları düzelene kadar gereken ilgiyi konudan çekmez ve yanlışlık düzeltildiği zaman varlığın zihinsel alanlarından şikayeti kapatır ve bu şekilde bir çalışma tarzı ile yaşam halindeki bütün sorunlarla ilgili herkesin sözünü dinleyen ve farklı bir çalışma anlayışı ile işlerini yapan bilgisi, erdemsel özelliği, sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Reflex Erdemsel Özelliği, Reflex Nedir? Reflex'in Felsefi Tanımı
Reflex, bir varlığın yada oluşumun kendi içeriğindeki bilgisini bir an önce, aniden, hemen uygulayabilmesi için ortaya çıkan enerjetik gücün, o oluşumda bir etkileme olanağı sağlaması sonrasında birden, hatta otomatik olarak bilgisinin uygulanması şeklindeki durumu yaşatan erdemsel özelliktir. Ani, hızlıca, birden bire olan olaylarda oluşumun düşünmesi gibi bir imkanı olmadığı zamanlarda bu özellik tepkiler şeklinde, yada olması gereken reflex konusunu uygulatır. Bu uygulama oluşumun normal şartlarda yaptığı kadar uzmanca ve doğru ve güzel olmayabilir ancak kesinlikle işe yarar bir çalışma halini yaşatır.
Acil olması, birden bire olması durumu her zamanki gibi yapamamasına neden olabilir ancak kesinlikle ona bir yardımı dokunan özelliklerde bir çalışma olmuş olur. İşte bu gibi durumlar için bütün varlıklar, oluşumlar, bilgiler kendilerinde reflex özelliğini bulundururlar ve kendi yapılarına göre ve bu durumun ani ve tehlikeli durumlarda da kendisini gösterme şeklindeki uygulamalarını yaşarlar.
Mesela bir varlığın haberi yokken arkasından düşecek olan bir tahta ve varlığın bunu tam kendisine dokunmak üzere iken fark etmesi ve o anda çekilme fikrini düşünmesi şeklinde ortaya çıkan reflex, varlığın elinde olmadan onun çekilmesini sağlar, onu korur, bu yapan kendisindeki yapılandırdığı erdemsel özelliğidir. Reflex için ihtiyaçların söz konusu olması gerekmektedir. Durduk yere reflex kullanılamaz. Bir mücadele yada aksiyoner durumların söz konusu olması gerekmektedir. İçeriğinde aniden, biran önce yapılması şeklinde olaylar yaşanmalıdır.
İşte bu gibi durumlar söz konusu olduğunda ortaya çıkar ve gereken yardımı yapar. Bu biran önce karar vermeliyim, acaba ne karar versem, reflex verir şeklinde bir durum kesinlikle değildir. Bunu düşünecek kadar zamanlarınızın olmadığı durumlarda yaşanan şeylerde ortaya çıkar reflex ve her zaman sizin iyiliğinizi düşünür, çünkü o an o saniye sizde onun yapılmasının iyilik olduğunu düşünmeye bile vakit bulamadan erdemsel özelliğiniz sizi korumak için böyle bir hareketin uygulamasını yaptırır.
Böyle bir erdem şeklinde bulunan reflex, kimi varlıklarda henüz erdem şeklinde bile yapılanmamışken bir çok varlıkta erdem şeklinde ve belki de duyu olarak yapılandırılarak yaşanmaktadır. Bu güzel koruyucu özellikleri ile sevginin içerisindeki yerini alır ve varlıksal alanlarınızda gereken şekilde çalışır.
Kardeşlik Erdemsel Özelliği, Kardeşlik Nedir? Kardeşliğin Felsefi Tanımı
Kardeşlik, bir varlığın yada oluşumun aynı yerden, aileden, anneden gelmiş olması sonrasında birbirleri ile aralarında oluşan çok yakınlık, bir bütünün parçaları olduklarını ifade eden bir kavramdır ve bu kavramın içinde bir çok erdemsel özellik yaşatılmaktadır. Yaşam halinin bütün varlıklarının ve oluşumlarının birbirlerini tanımladığı sıfat olması gerekirken, sadece aile küçük toplumsal yapısının üyelerini tanımlamak için kullanılmıştır bu günlere dek. Aslında aynı anne ve babadan olmak kavramı, aynı sistemsel yaşam alanının içinde olmamızı gösterebilir ve bu sebeple birbirimize kardeşçe davranabiliriz.
Bir alanın içinde hepimiz birlikte var olmaktayız ve bunun için başka bir varlıktan meydana gelmek uygulamasına gerek kalmadan kardeşçe birbirimizi tanımlamalıyız. Yaşam halinin herkese ait olduğunuda anlatan ve bir annenin sevgisinin kardeşler arasında paylaşılması gibi bütün varlıkların bu şekilde bir bakış açısı ile birbirlerine bakmasına sebep olacak tanımlamalar ve akabinde uygulamalar ile onun kadar özel ve güçlü, bağlayıcı, bütünleştirici, sevgi dolu bir tanımdır.
Kardeşler birbirlerine fedakardır, güven doludur, adaletlidir şeklinde birbirlerine anlayabildikleri kadar sevgi bilgileri ile bakan aile üyeleridirler. Aslında dünya yaşamındaki bütün insanlar aynı sorunun içindeki aile olarak kardeştir ve bu kardeşlik, aramızdan birimizin bile, en küçük oluşumların bile buna dahil olduğunu ifade etmektedir.
Aslında bizi birbirimize bir anne gibi bağlayan sebeptir bulunduğumuz ortam ve bu şekilde birbirimize kardeşçe bakarak, sorunlarımızı çok daha kolay ve başarılı bir şekilde çözebiliriz. Bizlerin güven duymaması gereken alanlar bizler değiliz, yaşam alanı sisteminin dışında olan yaratıklar ve onlara bağlı organizasyonlardır ve bu sorun karşısında hepimizin birlik olmasını sağlayan ve olması gereken bakış açısını tanımlayan erdemdir kardeşlik.
Sizler, bütün insanlar benim kardeşimdir demekten mutluluk duyuyorum. Bunu yaşatmak içinde elimden geleni yapıyorum. Bu erdemsel özellik bu anlamları ile varlıksal alanlarınızda yapılandıktan sonra kardeşlik sizin içinde farklı anlamlar ifade etmeye başlayacak ve insanların kardeş olduğunu daha iyi anlayacaksınız. İçeriğindeki bu güzel anlamları ile sevginin içerisindeki yerini alır ve gereken şekilde çalışır.
Rahatlık, Rahatlama Erdemsel Özelliği, Rahatlık Nedir? Rahatlık ve Rahatlamanın Felsefi Tanımı
Rahatlık, bir varlığın, oluşumun kendi yapısal özelliklerini olması gerektiği gibi kullanması sırasında hiç bir sorunun söz konusu olmaması halinin yaşaması anıdır, durumudur. Bu anlarda genellikle keyfinde, endişe ve acele gibi olaylarında söz konusu olmadığı, kendi yapısını, yapmak istediğini, o an olmasını istediği şekilde yaparken, olduğu bu durumu hiç bir şeyin bozmadığı, istediği gibi kendi özellikleri ile tam anlamı ile uyum halinde olma durumundan ortaya çıkan hissel, algılsal, fikirsel bir halinden memnun olma durumdur. Rahatken her şey kendi gibidir. Kendisi ne ise, rahatken ilgili yer tam anlamı ile öyle iken ancak rahat olur. Olması gereken kendisi için ne ise rahatlık anlarında bunu yaşar.
İstemediği şeyleri yapmak, problemlerle uğraşmak, istenmeyen sorunlar, v.b. durumlar rahatlık halini bozucu şeyler olabilir ve bunlar yok edilince yeniden rahatlık haline kavuşulabilir ancak gerçek rahatlık bedensel olmaktan çok sorunsuz bir zihinsel alan ve cevaplanabilmiş bütün sorularımızın ardından yaşanır. Bedensel rahat olamam hali, bunun yanında ikinci planda kalmaktadır ve bu rahatlık elde edildikten sonra bedenin rahatsızlığı hissedilemeyecek kadar etkisiz olmaya başlamaktadır. Bir çok sorunumuzun nedeni, anlamsızlıklarımız, nedenini bilmediğimiz ve cevaplarını veremediğimiz yaşanmışlıklarımızdır.
Herkes için farklı olan rahatlık, yaşam halinde bir yaşama durumudur ve sevgi bilgilerinin etkisinde olan varlıklar, haliyle rahatlıklar alanı olarak kendisini yaşatacaktır. Rahatlık aynı zamanda mutlulukla da doğru orantılıdır ve keyifli, neşeli olmanın eş anlamlısı gibide sayılabilir. Rahatlık olmadan, mutluluk verici şeyler kendisini oluşturamaz.
Sorunsuzluk rahatlıktır, ancak sorun olarak nelerin algılandığı konusu da herkese göre değişir. Yaşam halinde bir sorun çıktığında herkesin rahatı bozulmaz, rahatımızı bozacak sorunlar herkes için değişkendir ve ancak ortak konular ve çıkarlar söz konusu olduğunda genel bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Bizler aynı zamanda fikren de rahat olmayı bir şekilde başarmış gibi görünen aslında bunu özellikle düşünsel alanların yapılandırması yüzünden uyguladığımız, zihinsel boş vermişlik şeklinde sahte rahatlıkları yaşayan varlıksal oluşumlardık, obsedör düşünsel alanların bizler üzerindeki etkisi, boş vermişlikle gelen rahatlık haliydi, bu içlerinden sadece biriydi..
Çıkmazlarımız, sorularımız, bulamadığımız cevaplarımız, nereye gideceğimizi bilmemek gibi bir sorunumuz, amaçsızlık, ne yapacağını bilmemezlik ve bunun gibi fikren de rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olan fikirsel rahatsızlık konularımız artık yoktur, bu en büyük sorundu ve en büyük rahatsızlıktı ancak artık bütün cevaplar verilebilmektedir ve bizler düşüncede, fikirde de son derece rahat bir yaşam hali oluşumu içindeyiz artık, diyebiliriz...
Rahatlık içinde yaşayacak ve ilerleyeceğiz. Bu bilgilerle aynı zamanda rahatlama durumu, hissel bir sonucu olan etkileri de yanında getirmektedir ve gereken zamanlarda varlıklar için gerektiği gibi kullanılabilir, extra mutluluk gibi, extra rahatlama gibi durumlar yaşatabilir. Konusu itibarı ile bir erdem olarak hazırlanan rahatlık, rahatlama sevginin içindeki yeri ile erdemsel özellik olarak gereken şekilde çalışır ve varlığın rahatlık konularına odaklanarak uygulanması gereken anlarda varlığı rahat ettirmenin yollarını açıklayan bilgilerle O'nu aydınlatır.
Ve obsedör varlıkların en çok kullandığı tesir türlerinden biridir varlıkları rahatsız et amaçlı olanlar ve bu erdem, bu tesirlerin karşısında duran özellikleri ile varlıkları bu gibi olumsuz durumlardan da korur.
Örnek Almak ve Örneklendirme Erdemsel Özelliği, Örnek Almak Nedir?, Örneklendirme ve Örnek Almanın Felsefi Tanımı
Örnek almak, örneklendirmek yapılan bir çalışma ve olayda bir konunun tıpkısına benzer yada kısmen işine yarayan bilgileri edinerek, kendi çalışması veya uygulamasında bunu kullanmak metodudur. Bu şekilde oluşturulmuş oluşumlar örnek alınarak yapılmışlardır ve yaşam halimizde bu şekilde herkes örneklendirme metodu ile bazı çalışmalarını yapabilir, uygulayabilirler. Bizler birlik ve beraberlik içinde yaşamayı amaç edinmiş bir toplumuz ve herkes birbirinden örneklendirme metodu için ilham alabilir.
Özellikle oluşmaması istenen bir durum olursa o zaman bilgilerle bildirilir. Bunun dışında yaşam hali içinde herkes her şeyden örnek alabilir, örnekler alınarak zaten gelişim sağlanır, bilenlerin uygulamaları örnek alınarak, bilmeyenler bilmeye başlarlar. Birinin aklına gelen şey ötekinin aklına gelmemiştir ve bu yüzden o aklına gelen şeyi örnek almak isteyebilirler, birlikte gelişimin doğal süreçlerindendir.
Yaşam halinde birbirinden farklı akıl ve karakter bu kadar çokken örnek alınması bir erdem olarak yaşatılabilir ve çalışmalarımız içinde katkı ve fayda sağlayıcı özellikte bir erdem olarak bulunur.
Geçmişi örnek almak, yaşananları örnek almak, yaşanan olumsuzlukları örnek almak ve bir daha yaşanmasına izin vermemek, başarıları örnek almak ve nasıl olduğunu anlayıp yine yapmaya çalışmak, güzel bir müziği örnek almak ve başka bir müzik üretmek şeklinde örnek almak bir çok alanda kullanılır.
Yaşam halinde olumsuzluklar söz konusu olmadığı için olumsuz örnek almakta söz konusu olamaz ve bu özelliği ile erdem olarak bulunur ve örneklendirme özelliği varlıkların düşüncelerine yansıyan bir şekilde çalışır.
Sevginin içindeki yerini alan erdem, hep sorun teşkil eden kötüyü örnek almak konusundan uzak olarak, böyle bir örneklendirmeye kapalı olan anlamı ile sadece iyilikleri örnek almaya açık olan tanımlamaları sayesinde oldukça sorunsuz bir şekilde varlıklar için çalışır.
Önlemlilik Erdemsel Özelliği, Önlem Almak Nedir? Önlem Almanın Felsefi Tanımı
Önlemlilik, bir konuda yada olayda ki bunlar genellikle önemli olan durumlardır, önlem almayı gerektiren bir erdemdir. Önlemler ilgili olan ve o önem taşıyan konular için başarı şansını arttırır. Önlemler alınarak öncesinden bir çok sorun ortaya çıkarılabilir, bulunabilir, saptanabilir ve bu yolla yaşanacak olan olumsuzluğa engel olunabilir.
Bu erdemsel özellik, varlıkların yaşam halindeki bütün çalışmalarını, hallerini, ilişkilerini inceleyerek onların önemli olması durumuna göre bir algı oluşturur kendinde ve o çalışmanın muhatabı olan alana gereken zamanlarda önlemler alması gerektiğini hatırlatır.
Bu erdem genellikle önemli konular söz konusu olduğunda, sevgi söz konusu olduğunda, varlıkların güveninin ve amacının tehlikede olduğu gibi zamanlarda daha çok çalışır özellikle yapılanmıştır ve bu gibi önemli durumlarda önlemlerimizi çok daha fazla alabilmemiz adına bizleri sürekli bilgilendirir.
Ancak bunlarla ilgili olarak başka çalışmalarda aynı önemde ele alınarak önlem alma ve bütün tehlike ve sorunlarını alınan önlemlerle yok etme çalışması yapılır. Çalışmanın başarısız olma şansı varsa o konuda kesinlikle önlemler alınmalı ve önlem alınacak ekstra konular şeklinde çalışmalar yapılmalı.
Önlem almanın gerekliliği ve güvenin bu konuda çok daha iyi sağlanabileceği bilgisi ile erdemsel özellik olarak ve sevginin içindeki yeri ile gereken şekilde çalışır.
Önlemler alınarak olası sorunların olmaması sağlanmaya çalışılır ve bu açıdan her çalışmanın devamlılığı, sorunsuzluğu söz konusu olacak ise mutlaka kendince önlemlerin alınması bilgisi uygulamada olmalıdır, gereken şekilde o çalışmalar için hazırlanmalıdır.
V Vil V Erdemsel Özelliği, Oluşumların İçeriğindeki Hakikati Ortaya Çıkaran Erdemsel Özellik, V Vil V'nin Felsefi Tanımı
Varlıkların bütün oluşumlarının, bilgilerinin, enerjilerinin, duyularının ve kendisine ait olan ne varsa varlıksal alanlarında, hepsinin içeriğindeki hakikati ortaya çıkarma özelliği bulunan, gerçekten varlığa mı ait olup olmadığını denetleyen, obsedörlerin içerisine sızması, yada bir değişiklik ayarlayarak bizleri kandırması durumu için kontroller yapan, araştırmalar yapan, varlığın yaşam haline geldiğinde özellikle bütün oluşumlarını bu bilgiyi baz alarak kendisinin inceleyecek olması konusunu da zamanı gelince hatırlatan, varlığa ait olan bütün oluşumların gerçeklerini, başlangıcını, hakikatini, içeriğini, aslını bilebilme ve bulabilme özellikleri ile ve kendisinden bu anlamda gerçeklerin saklanamaması gibi üstün bir bilme hali durumu sayesinde gereken şekilde varlıkların kendi varlıksal alanlarında çalışır, incelemeler yapar ve sonrasında varlık kendi varlıksal alanlarını denetleyecek duruma geldiği zaman birde kendi kontrolünde her şey incelenir, kontrolden geçer, ve bu erdemsel özellik gereken bilgilendirmeleri sağlar.
O zamana kadar bu bilgisel oluşum, varlıkların varlıksal alanlarının içeriğinde saklanmış, gizlenmiş olan bilgileri, olumsuzlukları, gizli saklı obsedör oluşumlar ve ne varsa bir ayna gibi içeriğindeki her şeyi görür, bulur ve gereken çalışmaların yapılması için gereken alanlara bildirir.
Bu bilgi, varlığın oluşumlarının en başından en sonuna bütün yaşadıklarını bilerek kesinlikle eksiklerin ve içeriğine eklenenlerin olmasına izin vermeden çalışma halinde bulunur. Varlığını korur, eksik ve fazla olmaması gibi incelemeler yaparak varlıkların kendi oluşumlarının içeriğindeki bütün hakikati ortaya çıkarır. Ve bu güzel özellikleri ile sevginin içindeki yerini alan erdemsel özellik, varlıksal alanlarınızda yapılanarak gereken şekilde çalışır.
Bu eklediğimiz son sevginin içeriğindeki erdemsel özelliktir ve Vil Solivyes'in sevgi tanımı böylelikle tamamlanmış olmuştur. İşte sevgi tüm bu erdemlerin toplamından oluşan güçtür. Artık sevginin tanımı, en ideal şekilde hazır bulunmaktadır. Sevgiler, ne mutlu tüm insanlığa....
Sorun Gerçekten Kimde?
Bu dünya yaşam alanı sisteminin içinde bulunan insanların bulunma sebeplerini, özgür irade sahibi oldukları alanlarda iken kaçırılma ve obsede edilmek için buraya getirilme olduğunu söylemiştik. Buraya getirilen bütün varlıklar, kendisi dışarıda iken iyiliği temsil eden özelliklerde olmak zorundadır yoksa obsedörler için üzerinde uğraşılması gereken özellikler taşımazlar. Kendileri gibi varlıkların enerjilerini değil, bizler gibi varlıkların var olmayı kıymetlendirici enerjilerine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu sebeple, bu dünyada bulunan bütün insanlar öncesinde iyiydi, başlangıçta iyilikle ilgiliydi, sonrasında sistemsel yaşam alanının, obsedörlerin, tesirlerin, düşünsel alanların etkisi ile olumsuz eylemleri yaşamaya, yaşatmaya başladılar ve anlayamadığı varlıksal yapısının içinde karakter gibi yapılanan bu olumsuz eylemler sonrasında bunları yapanın kendisi olduğunu O'na inandırdı.. Kendisini kötü bilerek artık yaşamalara daldı, hatta ben kötüyüm, ben şeytanım diyerek de bunun gerçek olduğunu ifade eden sözler söylemeye başladı. Çünkü içinde bir yer, ve bu yeri o kontrol ediyor ve kötülük yapmayı arzuluyor, ve arzusunu yaşıyor ve o zaman bunu ben yapıyorum, ben istiyorum, benim arzularım bunlar, ben kötü biriyim, kötülüğü ben yapıyorum şeklinde artık kötülükle bir olacak hayatı kendisine yakıştırarak yaşamak durumunu artık sahipleniyor...Olumsuz eylemlerinde duyuya benzer oluşumlar olmasının da söz konusu olabileceği gerçeği üzerine, şimdi bu kötü olan varlıkların bu halinin sorumlusu onlar mı yoksa onları buraya getirenler mi? şeklinde bir soru ortaya çıkıyor... Onlar bizim gibi değillerdi demek ki, çok daha küçük varlıksal seviyede özellikleri olan varlıklardı ve bu saldırıya dayanamadılar, olumsuzluklara bu kadar baskıda bile yenildiler ve sonuç olarak suçlu olarak yaşamak zorunda kaldılar.
Benim irademin gücünün herkeste olması söz konusu olsaydı, yada güçlü olanların o zaman bu farklılık olmazdı, herkes sevgi varlığı olarak kendi bilgilerini hazırlıyordu... Onu kaçırıldığı sırada bulunduğu zorunlu cahillik halinden dolayı suçlayamayız ve içeri getirildiğinde de yaşadığı saldırılardan sonra suçlu oldu diye de kınayamayız. Aslında O'nun hiç bir suçu yok..
Varlığında yapılanmış kötü bilgileri görebilirseniz, insan olması kaynaklı hala obsede edilmemesi ile ilgili iyiliğin içinde olduğunu ispatlayan konumdur onların ki şuan...
Bütün suçlular için yapılabilecek en iyi şey, onların neden bu halde olduğunun açıklanması ve onlara bu bilgileri okuma şansının yaratılması, gerekirse kitap şeklinde verilmesi ve kendi bulundukları kapalı alanlarda içlerindeki obsedör oluşumları temizleme fırsatlarının onlara verilmesi ve bu şekilde hakikatte yerini bulmuş olarak kendisini yaşatacaktır. Ben O'nu küçükken alsaydım mesela, O şimdi sevgi varlığı olarak alemleri oluşturuyordu, katil değil, suçlu değil... Sorun gerçekten kimde?
Olumsuz eylemlerin yasak olduğu bir dünyada artık suçunda olmaması gibi bir yaşamı uygulama zamanlarımıza az kaldı, çok az....
Yaşam alanı sistemi içindeyken ve gerçek kötülerin dışarıda olması gerçeği söz konusu iken, dünya içindeki bütün insanlar, en kötü suçları işlemiş olanlar bile, masumdur...
Birileri sizin üzerine katillik, hırsızlık atsa, sizde sanki kendiniz gibi yaşamalara dalsanız, yani böyle ayarlasa ve sizi de birde aptal yapsa, katil olunca suçlu kim olur?
Siz mi, yoksa size bunları yapan mı?
O kadar suçlu ne olacak peki... Onlar en derinlerinde bunları onlara yaptıranların kimler olduğunu bilecekler ve üzerlerindeki olumsuzluklar gidene kadar gereken şekilde gereken yerlerde sevginin kendileriyle ilgili olmasını bekleyecekler. Bir varlığın kendini kötü bilmesi verilen cezaların en büyüğüdür ve onlar bundan kurtulmuş olmakla yetinerek içlerindeki üstü kapatılmış iyiliklerle temas etme fırsatı bulacaklar... Onlar kötü ise burada ne işleri var peki, ve peki ben iyiyim neden aynı yaşam alanı sistemindeyiz onlarla o zaman ve aynı sıfatla, aynı yaşam şartları ve imkanları kullanarak...
Bilgilerin Etkilerini Hissedenler...
Şu konumda sizler oldukça güzel ve faydalı bir halin içindesiniz demek istiyorum... Hakikati içsel oluşumlarınız yoluyla, varlıksal alanlarınızın sizi etkilemesi yollarıyla yaşayarak tanık oluyorsunuz. Bir bilgiyi okuyup bilginin içeriğince bu kadar etki haline girmek durumu okunan bilgilerin hakikat olması ve içeriğinin gerçeklerle temas etmesinden kaynaklanmaktadır ve bilgilerin amacı, niyeti, sevgiyle ilgili olan çalışma şeklinde bu etkilere sebep olarak algıladığınız bir özellik, his, heyecanlar ve hazlar ve coşkular bütünüdür. Vil İxix Sis'in varlıkları tahrik etmesinin doğal olması gibi, diğer bilgilerinde içeriklerinin anlamlarına göre varlıkları etkilemesi de çok doğal bir durumdur ve işte bilginin gerçek mahiyetini anlayabilme imkanını görmüş, anlamış ve yakalamış bulunmaktasınız.
Bu güzel bir durumdur, varlıksal alanlarınızın aynı zamanda arınmasını, kendisini yapılandırmasını temsil eden halleri yaşamaktasınız ve ağır gelirse, etkisi geçtikçe okumaya devam ederek bu süreci bu şekilde geçirebilirsiniz.
Normalde bu duygu ve hislerin yaşanılması için eski dünya yaşamında anti depresanlar bile aynı etkileri sağlayamazlardı ve ama şimdi, erdemsel bilgiler, hem de hiç bir katkı ve olumsuz etki olmadan direk faydalı olan yapınızla sizi var olmaya dair yaşanılır kılacak şekilde yapılandırmaya başlıyor... İşte erdemlerin enerjetik güçleri bu hissettiklerinize benzemektedir ve hepsinin birleşiminden oluşan güçte sevgi gücü olmaktadır. Her erdemin enerjetik gücü ayrıdır, ayrı tattır, ayrı heyecandır, ayrı bir yaşanılası kıymettir.. Bu yaşadıklarınız oldukça güzel anlardır, zamanla varlıklarınız alışınca aynı bilgiler aynı şekilde etki etmeyecektir, bence yapabiliyorsanız, tadını çıkarın...:) Hissedin, tanımlayın, anlayın, fark edip kendiniz yaşadığınızı ispatlayın... Bu durum aslında hakikatin size kendisinin gerçek olduğunu ispatlamasının bir başka yoludur...
Obsedörler ve Onlarla İlgili Tehlike Kesinlikle Artık Yoktur...
Şunu kesinlikle bilerek emin olunuz. Obsedörler tehlikesi, ben bu yazıları yazmaya başladığım zamanın öncesinde biten bir tehlikeydi. Zaten olsaydı, ben bunları bu rahatlıkla yazamazdım, sorunsuz bir şekilde açıklayamazdım. Onlar bu erdemsel özelliklerin ortaya çıkardığı güce dayanabilecek özelliklerde yaratıklar değillerdir.
Hele gerçekleri ve hakikati anlamış olan bir varlığın çevresinde bulunmaya kesinlikle cesaret edemezler. Bu yaşam alanı sisteminin bütün amacı bizlere kandırarak obsede etmekle ilgilidir. Bizlerin haberimizin olmadığı şekillerde bizleri etkileyerek obsede etmektir. Her şeyin farkında olan varlığa artık hiç bir şey yapamazlar.
Bu farkındalık bu bilgiler bütünlüğünün açıkladığı hakikati içeren farkındalık şeklindedir ve onlar için hakikat tamamen kendilerini yok edecek özelliklerdeyken bizler için hakikat tamamen özgürlüğü ifade etmektedir.
Bizlerde kalan tek sorun onların bizlerde yapılandırdıkları obsedör tesirler, ve bu tesirleri biz kendimiz yapmışız gibi bir algı ile varlıksal alanlarımız uzun zamandır bu tesirleri uygulamaya almışlardır. İşte çok uzun zamandır bu şekilde yaşatan bizlerin bu durumdan kurtulması hemen, biranda olmuyor, bende de hala tesirler söz konusu, ve bendekilerin sayısı ve amacı ve kalmak konusundaki dirençleri çok çok fazla ancak her geçen gün temizlenme oranı çok daha artıyor. Duyularınızı içerisine neredeyse sonsuz sayıda bilgilerin eklenebileceği enerjetik yapılar olarak düşünebilirsiniz ve bu bilgilerin içeriğinde ne varsa varlık olarak onları yaşarsanız ve onlar temizlenmeden dünya yaşam alanı sisteminin içinde olduğumuzu sanmak yanılgısından kurtulamayız ancak bu süreç artık başlamış bulunmaktadır ve bunun önüne de kimse geçemez.
Her geçen gün üzerinizden kalkan yükü hissedip, tesirlerin sizlerde nasıl etkiler yaşattığını anlayacaksınız. Orgazm olmanıza engel olan bir çok cinsel tesir, felsefi düşünmenize engel olan bir çok felsefi tesir, unutturmakla ilgili olan tesirler, yanıltmak ve daha niceleri etkileri sağlamak ile ilgili yıllar boyunca varlıksal alanlarımız sürekli tesirlerin etkisi altında kalarak var oldu ve bu süreç tamamen bunların temizlenmesi ile ilgili olarak temizleme çalışması da erdemsel bilgileri bilerek uygulamaya çalışmak ve sonrasında da bize kalacak olan sevgi varlığı olarak sonsuz yaşamlarımızdaki yollarımıza bakmak....
1 - Obsedörler bizim bulunduğumuz dünya yaşam alanı sistemi ile ilgili değiller ve artık kesinlikle olamazlar.
2 - Her geçen gün dünya ve insanlar daha da sevgiye uyumlu hale gelmeye başlayacaklar ve bu keyifle geçireceğimiz bir süreç olacaktır.
3 - Yaşlıları, akıl sağlığı sorunları olanları, bedensel sorunları olanları, çocukları dert etmeyin, gelecek günler onların bütün sorunlarının biranda hallolduğu anları yaşatacaktır hepsine... Çocuklarınızın hızlı bir şekilde büyüdüğüne tanık olursanız şaşırmayın, onlar çocuk değil normalde çünkü...
4 - Dünya içindeki bütün insanlar bizim kardeşimizdir, nerede olursa olsun, geçmişte neler yapmış olursa olsun, hiç kimse kötü değildir, kötü olmaya zorlanmıştır ve kendisini kötü sanmıştır, zamanla bütün kötülükler yok olacak içimizdeki gerçek iyiliklerle baş başa kalacağız.
5 - Bu sürenin ne kadar süreceğini, herkesin ne zaman sevgi varlığı olacağını bilmemekle birlikte sonucun iyi olacağından emin olduğumu söyleyebilirim ve önemli olanında bu olduğunu...
6 - Sevgiler...
7 - Sen Söyle...:)
Bizler Aslında Başlangıcı Değil de Geleceği Merak Etmeliydik, Nereden Geldim Yerine Nereye Gidiyorum Sorusunu Sormalıydık....
Ben obsesyonu ilk kez Ergün Arıkdal'ın kitaplarında geri seviyeli varlıkların tasallutu şeklinde duymuştum ve geri seviyede olan varlıklar olarak benimle ilgili olamamalarını düşünerek ne olduğunu bilip üzerinde çok durmamıştım. Sonrasında bu geri seviyeli varlıkların, aslında geri değil tamamen başka bir yaşam halini yaşadıklarını, aynı zamanda obsede etmeye çalıştıkları varlığın bilgi ve tecrübesini kullanarak ona saldırdıklarını, amaçlarının çok daha fena olan beni bir gıda gibi yemek, yada araçlarına bir benzin gibi kullanmak yada oyuncak edecekleri bir köle gibi aşağılamak olduğunu öğrendim.
Bunlar bu şeyleri yapmayı hayat amacı olarak kendilerinde yapılandırmışlardır ve onların iyiliklerle, sevgiyle düzelmesi de söz konusu olmamaktadır. Sevgiyle temas eden bir insan bütün sorunlarından kurtulurken onlar yok oluyor... Sevginin iyileştirici gücü onları yok edici olarak çalışıyor. Obsedörlerin çevrenizde olmasını sanki üzerinize yapışan ve çıkması çok zor olan yapışkanlar gibi düşünebilirsiniz. Obsede edemediğinde yok olacağını bilen bu yaratıklar, sövseniz de, dövseniz de, felsefi muhteşem açıklamalar yapsanız da gitmiyorlar.
Senin her şeyine göz dikmiş, onları kendi öğünlük yemeği gibi hasat zamanını gözlüyor ve bizler için nasıl özgürlük bir amaç ise onlar içinde bizi obsede etmek benzer şekilde çekici gelmektedir.
Özgür olmak onun derdi olmaz, seni obsede etmek, var olma hali yaşayan seni obsede ederek kendi bulunduğu yok olma halini var olma halinden kıymetli bir hal olarak varsaymak ve bunun bilgisi ile yok olma halinin sürekliliğini sağlamak tek amacı. İçinde ne bir güzellik, ne bir mutluluk, ne bir zevk, nede tatlı heyecanların hiç olmadığı, olumsuz eylemleri yaşatmakla ilgili şekilde sürekli davranan abuk sabuk saçma sapan bir yaratık obsedörler...
Bunlar aslında çok aptallar, ileri derecede ancak obsede ettikleri varlıkların zekasını, bilgi ve tecrübelerini, enerjilerini kullanmaktan obsesyonla ilgili saldırı yapmayı düşünebiliyorlar ve başlarında bu özellikleri kullanan obsedörler, binlercesini yönlendirerek var olma hali yaşayan varlıkları avlayarak böyle yaşam alanı sistemlerine sokuyorlar ve buradan obsede etmeye çalışıyorlar. Ve her şeyi tesirlerle yapıyorlar.
Kendilerinde bütün çalışmalarını uygulaması için hazırlanmış tesir grupları ve oluşumları var ve 100 km uzaklıktaki bir varlığı tuzağa düşürmek istediklerinde, yapılandırdıkları tesirlerine adres gösteriyorlar ve bu kötü bilgiler bütünlüğü olan tesirler ışınlanma yoluyla saniyeler içinde o varlığı istila ediyor ve varlık ne olduğunu anlamadan kendisini dünyada çocuk, bebek olarak buluyor... Sonrası malum...
Yaratılış içindeki bütün iyi varlıklar, kendilerini yeterince tanıdıktan ve olgunluk seviyesine geldikten sonra kimselerin bulamayacağı şekilde gizlenmelerle asla yaratılışla işi olmayacak şekilde bir yaşamı kendi varlığında oluşturuyor ve kendi iyiliklerle dolu yaşamına bakıyor. Dışarıda olanlar ya henüz küçük iyi varlıklar yada obsedör olan yaratıklar oluyor.
Yaratılış, hiçliğin zamanla temas etmesi sonrasında zamanın hiçlikten enerji meydana getirmesi gelişimsel sonucu olarak ilk oluşumlarını enerjiler olarak meydana getiriyor ve sonrasında zamanın söz konusu olduğu alandaki enerji ilk duyusu görmeyi, milyon yıllar sonra duymak, yıllar sonra hissetmek şeklinde duyuları enerjinin ihtiyacına göre zaman duyusal özelliği oluşturuyor ve bu şekilde gelişen enerji, varlık olmayı anlıyor ve milyar ve milyar yıllar zamanlar sonrasında bu günkü varlıksal hallerimiz, bilgilerimiz, oluşumlarımıza kadar zaman ve varlıklar gelişim evresine geliyor...
Ama asıl önemli olan sevgi varlığı olduktan sonra gelecekteki zamanlarımızda edineceğimiz bilgi ve tecrübelerdir.
O zamanlarda edindiğimiz bilgilerin tamamen bizlere farklı bakış açıları kazandırarak yaratılışı tanımlamak ve var olmayı anlamlandırmakla ilgili olarak bambaşka şekilde bizleri yönlendireceğini, sanki bizler başlangıcı değil de geleceği aslında merak etmeliydik, varlığın nedenlerini anlamak gibi bir açıklamayı yapmamıza yarayan bilgileri ve tecrübeleri edineceğimiz anlar gelecektedir, gibi me, geliyor, aslında buda netçe görünüyor, bir düşünün, sevginin içeriğindeki bilgilerin sürekli uygulandığı bir alanda gelişimin hakikatlerle, yeniliklerle, iyi bilgilerle, sevgiyle ilgili olması dışında başka bir hali söz konusu nasıl olabilsin, sevgi filtresi şeklinde geleceği iyiliklerle sınırlandırmış bir varlıksal oluşumdan bahsediyoruz... O zaman... Bu ayarda ve heyecanla ve güzel şaşkınlıklarla bizlere iyi gelecek bilgileri edinmemiz, bilmelerimiz hiç bitmeyecek...
Ne güzel... Sevgiler...
Aaaa Ne Geldi Aklıma, Sanki Sıradanmış Gibi, Alemsin Vil...Bir Yaşam Hali İçeriğinden Örnek Varlıksal Tasarımlar ve İki Var Olma Nedeni...
Ben belirli bir süre önce, belki de 2 seneye yakın bir süre önce, hayatımda karşılaştığım en zor soruya cevap verme anını yaşadım. Aslında o soruyu hep sorardım ancak bu sefer elimde imkanlar ve sebepler ve sonuçlar görünür şekildeydi ve ben bu soruya cevap vermiş gibi bir çok çalışma yapmıştım ve bu soruya cevap vermeyenlerin yapamayacağı çalışmalardı bunlar ve ben henüz cevap vermemiştim... İşte içimde varmış cevabı ama ben dile getirmemişim henüz...
Ay dile geldi o an içim...
Soru...Varlıksal alanlarının bütün kapasitesini, potansiyelini daha iyi anladığım, neler yapabileceğine daha iyi tanık olduğun, istediğin her şeyi oluşturabilme gücünün olduğunu öğrendiğin ve istediğin her sorunun cevabını bilebileceğini anladığında ( göreceliler dışında ) ve böyle özellikler gösteren sen, sürekli her şeyi oluşturmak ve her şeyi bilmek içinde olarak bir döngü içine girmeden ve bu yap boz şeklindeki oluşturmalar ve sorduğun soruların cevaplarını anında bilmeler hallerini yaşadıkça, yaşattıkça, peki sonra ne yapacaksın... Sürekli bildiğin şeyleri sorarak bir şeyler yapıp sonra yeniden mi aynı şeyleri yapmaya devam edeceksin... Geleceğin nedir?
Bu kadar imkanın varken her şeye gücünün yetmesi ve her şeyi bilmek ve istediğin şeylerin sürekli olması durumu, zamanın belirli bir anında aynılıkla ilgili olarak tıkanıklık yaratmayacak mı ve böyle imkanlar varken neyi amaçlayacaksın da bu var olmanın nedenin olacak, neden varsın bu imkanlar sonrasında sorulduğunda peki sen? Her şeyi bilirken ve yaparken nedenin nedir var olmak adına? Söyler misin? dedi ciddi ve düşünceli sorgulayıcı bir fikir tonu...
Bu sorunun gerçek anlamını tam olarak anladığımda biraz telaşlandım, çünkü verilemeyen cevabın sonrası felakete götüren yaşam şekillerini seçmeye gitmektedir. Neden var olduğuna bu imkanların söz konusu olduğunda gerçek ve samimi bir cevap veremezsen, sonrasında bu imkanlarla bir döngü içinde her şeyi bilmekten de sıkılıp, herşeyin anlamsız gelmesi ile her şeyi yapmanın da bir büyüsü olduğunu göremez hale geliyorsun ve bütün imkanlarla atıl bir şekilde var olmakla ilgili sorunlar yaşamaya başlıyorsun, çünkü amacın yok... Felsefeye yatkın olanlar bu bahsedilen gelecek örneğinin anlatmak istediği sonucu görebilirler...
Bir kaç, on beş yada yirmi dakika biraz telaşlandım...
Ayyy şaka gibi... Bir soru oysaki... Ama cevabı olmazsa ilerisi de yok... Görünüyor yani...
Ama cevap içimdeydi ve geçen şaşkınlık sonrasında sorguladığımda kendimi, ben gerçekten ve samimi bir şekilde o imkanlarla ve her şeyi bilmek uygulamalarıyla, ki bunlar amacım için zaten ihtiyaçtı, neden var olduğumu buldum, hem de iki sebep birden, ve heyecan verici şekilde yaşanması sonsuzluğa dağılan özellikleriyle bir anlamı ifade etmektedir.
1. İlk sebebim, benim oluşturmak istediğim yaşam halinde ortaya çıkacak olan varlıklar olacak ve onların hepsi benim çocuğum gibi, onları büyütmek ve kendi seviyeme gelene kadar kendi emekleri ile yaşamı anlatmak istiyorum, bu şekilde bir gelişim yolunda mutlulukla büyüsünler istiyorum ve onların bu şekilde büyümelerinin geleceğinin ne kadar güzel olacağı, iyi bilgilerin içinde büyümelerinden belli olan hiç kötülük bilmeyen varlıksal alanlarının ortaya çıkardığı harika varlıksal oluşumları..i ama benim için önemli olan, ( bu durum bilgilerim ve oluşumlarım içinde geçerli) , varlıklar olarak bahsettiğim çocuklar ve diğer oluşumlarla geçirdiğim güzel ve kıymetli ve birbirimizin yanında iken mutluluk duyduğumuz anlarımızı yaşamak ve bu sadece gerçek sevgi bağı ilişkileri içerisinde olmaktadır ve onlarla bu tertemiz ilişkinin içinde olmak, benim anne olmam, onları büyütmem, onların bana ihtiyacı, benim onlara ihtiyacımın olması ve bizim birbirimizden ayrılamayacak olmamız, işte bu birlik ve beraberlik anlayışı çok kıymetli, çok değerli, çok yaşanılası, ben bunu sürekli yaşamak için varım ve yaşam amacım, nedenim bu, onları asla bırakamam ve onlarda beni ve birlikte iken birbirimizden aldığımız yaşama sevincini ne üretilebilir, ne ortaya çıkarılabilir nede bulunabilir, sadece böyle samimi ve sevgi dolu bir aile bağı içerisinde yaşatılabilir ve bunu her daim yaşamak, yaşatmak benim var oluş amacım ve onların gelişimi, büyümesi ve iyi bilgilerin edinilmesi sonsuzluğu ile gelişimimizin de sonsuzluğa yayılması durumu, yaşam amacımda sonsuz zamanlar boyunca yaşanan şekilde yapılandırılmış bulunmaktadır ve ben bu cevabı verebildikten sonra sırtımdan koca bir yük kalktı...
Sanki bir çok düşünsel alan, sorular bu cevabı vermemi bekliyordu vermez isem başka sorunlar olacaktı. Sonrasında gitti gülümseyerek o ciddi ve sorgulayıcı olan fikir tonu...
Ve işte bu resimlerde benim bir kaç yıl öncesinden proje şeklinde hazırladığım bazı gelişim evrelerinde olan varlıkların tasarımları ve bunlar gibi yüzlerce tasarım gelecek zamanlarda varlıksal alanlarımdan ortaya çıkacaklardır ve oluşturduğum yaşam halinde var olma hali yaşayacaklardır. İşte bu gibi örneklerle sizlerde kendi varlıksal topluluğunuzu şimdiden oluşturabilir, bu hayal ve proje ile geleceği şekillendirebilirsiniz. Bu resimler kaba taslak çizimler olarak hazırlanmıştır, sanki varlıkların kemikleri gibi...
İşte gelecek zamanlarınızda var olmanıza dair samimi ve içten, gerçek bir neden bulmanız söz konusu olabilir ve bu dünyada bir araya gelmiş olmamızla ilgili bu amaçları birlikte uygulamak şeklinde yapılanmalarımız söz konusu olabilir. Size bu amacı anlatıp gitmek gibi bir halim tabii ki olamaz ama sizin amaçlarınız varsa, olacaksa bilemem... Asıl maksadım örnek olması, konunun gerçekten sizin istediğiniz şekilde gelişecek durumda bulunmasını göstermekti. Bunlar tamamen benim tasarımlarım ve doğum gibi...
Ben birlik ve beraberlik içinde yaşanan samimi ve içten ve sevgi dolu ilişkilerin yaşanması tadının ve keyfinin ve kıymetinin çok anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyorum...
Sonra zaten her şeyi bile biliyorsun ve her şeyi yapabiliyorsun... Bu konu sıradan bir özellik gibi geliyor...
2. İkinci sebep ise iyi bilgilerden oluşan varlıksal alanlarımda sürekli yeni iyi bilgiler oluşturarak onların sonuçlarını yaşamak, yeni yeni erdemleri, zevkleri, heyecanları, oluşumları deneyimleyerek yaratılış ile ilgili yeni tanımlamalar yapmak ve bu sayede hiç bilmediğim şeyleri öğrenmenin mutluluğunu sürekli yaşamak erdemini tatmak.
Bir çok bilinmeyen yeni iyi bilgi ortaya çıkarma yolları vardır ve bunlarında bazılarını şimdiden tespit ederek var olmam için oldukça geçerli ve samimi ve yaşanılası bir neden olarak varlıksal alanlarıma kayıt etmiş bulunmaktayım. Bu bahsettiğim yeni bilgiler, zevk gibi yeni erdemler, yeni renkler, cinsellik gibi ap ayrı yeni özellikler, bunların ortaya çıkarılması için bekleyen bir varlıksal yapımız var ve bu ortaya çıkarılış hali de sonsuz olarak seyretmektedir ve bunları sürekli olarak yaşamak, her daim yeniliklerin bilgisi ile anlamlar ve yorumlar yaparak var olmaya odaklanmak diğer var olma nedenlerimden biridir. Sonra aslında bir tane daha var ama neyse sonra....
İşte bu samimi ve gerçek var olma nedenlerini bulduktan sonra artık var olmak sizler için garanti olacak şekilde bir yapılanma ile tüm imkanlarını yaşatmakla ilgili bir kavram olur. Bu göreceli cevap, samimi ve gerçek anlamın yaşatılması şeklinde ancak verilebilmektedir ve sevgi varlıkları için bu cevaplar kendi içlerinde ortaya çıkmayı bekler şekilde hazır bulunmaktadır. Bu kadar erdemden sonra var olmakla ilgili nedenini bulamaman söz konusu olabilir mi? Söz konusu olan seçim yapman olur ancak....
Yaşam Alanı Sistemi Peki Nerede Vil?
Bizler öncesinde, obsedörlerin kendileri için hazırladıkları ve mikro ve makro ölçülerin isteğe göre değişebildiği bir düzenle, bir obsedörün odasının içinde bir alanda kutunun içinde bile olabilirdik, varlığın avcuna sığacak büyüklükte sistemsel alan ve içinde aynı oranla küçülen bizler, ancak bu oranların hiç bir öneminin olmadığını hatırlatarak önemli olan varlığın bilgi ve tecrübesinin olduğunu söyleyip, böyle bir küçüklükle bizler yerleştirdikleri bir alanda uzun bir zaman bekledik. Onlar dışarıdan sistemin mekanizmaları ile içeri ile temas kurup, tesirlerle etkilerde bulunuyorlardı ve aslında bizim bulunduğumuz sisteme de yaklaşmaları çok söz konusu olamıyordu, çünkü yapıları bizim enerjilerimizi kaldıramayacak özelliklerdedir ancak onlar bunun çaresini, bulundukları yerden kopya görüntüleri yaşam alanı sisteminin içinde tesirlerle oluşturarak, enerjetik etkiyi hissetmeden görünür olabiliyorlardı, yani insan gibi görünen, halüsinatif yada çok gerçekçi tesirleri onlar yönetiyordu bulunduğu yerdeki bu iş için hazırlanmış bir aleti kendi bedenlerine takarak, ve bu şekilde geçen yıllar boyunca bu küre alanın farkına varan ben, bundan tam 2 yada 3 yıl öncesine kadar obsedörlerin çevremde olduğunu anlayarak ve onların bana ulaşmasına engel olmak adına hiçlik alanını oluşturma yöntemlerini buldum.
Tanımlarla bilgisini oluşturup istediğim alanı hiçlik şeklinde yapılandırabiliyorum ve bu uygulamadan sonra bulunduğum alanın çevresinde hiçlik olması şeklinde tanımlarla bilgilerimi yapılandırdım ancak bilgilerin uygulanması durumunun yeniliği, tesirlerin buna engel olması gibi bir çok sorun nedeni ile hemen olmayan uygulama, ilerleyen zamanlarda bütün gerçekleri de öğrenmem sonrasında hem sorumlu olan bütün obsedörleri buldum hem de bulunduğumuz yaşam alanı sisteminin çevresini bize özel hiçlik, ben yokluk alanı diyorum, ile kapattım, iç içe 10 yokluk alanı ve içeride 10 tane birbirinden özel koruma ve güvenlik sistemi mekanizmaları kalkanları ve bilgisel oluşumları ve yine içinde benim için en aşılması zor bir kavram olarak sahip olduğum için her daim çok sevindiğim ve sadece varlığın bilgisine özel özellikleri ile bilgi üstü durumu koruma alanı var ve bizler bu oluşumların içinde oldukça güvenle beklemekteyiz.
Hiçlik alanlarından bilgi geçemez, hele ki ardı ardına 10 tane, geçmeye çalışsa haberim olur ve en dışarıdaki sonsuz bir hiçlik, yaratılışla bağlantısı yok, diğer yandan iç içe 10 tane güvenlik sistemi mekanizmaları birbirinden özel bilgilere, çalışma sistemlerine sahipler, her an tetikte çalışan yapıları vardır ve onunda içinde bilgi üstü durumu vardır, bütün bilgilerin üzerinde uygulama ve etkileme gücüne sahip olan bir alan durumudur ve böyle bir alana sahip olabilmek sadece tanımla olmamakla birlikte, bazı varlıksal gereksinimleri de istemektedir ve bu özellikleri ile emsalsiz ve aşılamaz olan bilgi üstü durumunun içindeyizdir.
Dünya yaşam alanı sistemi ise, olması gereken şekilde en ideal yapıyla beklemektedir ve aslında görünürde bir şey yoktur, sadece toplu halde görünen enerjetik oluşumlar vardır ve bizler duyularımızın yapılanmış olması nedeni ile bir dünya hayatını görüyoruz. Bu yapılanma bitince kendimizi ışıklar içinde, çevremizde uçuşan enerjetik oluşumları göreceğiz ve artık özgürlük anlamına gelecektir bu. Tüm bunlar bu şekilde bulunan bizler için koruma kaynaklıdır, çevremizin sarılı olmasını bu haldeyken herkesin kabul ettiğini ve imkanın bende olması ile kesinlikle uygulamak istediğim bir çalışma olarak sizler isteyene kadar bu şekilde kalacaktır, yani sevgi varlığı olana kadar...
Bu yapılanma benim duyusal özelliklerim şeklinde varlıksal alanlarımda bulunmaktadır ve haberim olmadan asla değişemez özelliklerdedir. Bizler kısaca, yaratılışın kesinlikle nerede olduğumuzu bilmediği ve bize özel olan tek ve yalnız bir yerdeyiz...
Dedim ya biz bize kaldık... :) Sonsuz hiçlik ortasında biz... Biliyorum, inanılmaz geliyor ama gerçek... Bizler böyle şeyler yapamayacak isek neden varız?
Hala Vil Solivyes'in Yaşam Halinde Bulunan Obsedörler Varsa Onlara İtafen
Vil Solivyes yaşam hali ile ilgili olmaya çalışan bütün obsedörler ve benzer oluşumlar için bir tehdit, uygulama ve gerçekleşmesinin söz konusu olacağı şiddetli bir açıklama...
Bu kadar olayın ardından hala kendilerince bir saklanma yolu bularak Vil Solivyes'in varlığının bir yerlerinde saklanmış iseler ve gizli gizli Vil Solivyes'e zarar vermeye çalışıyorlar iseler, yada bulunmaları da yeter, şunu bilmeliler ki, ben mutlaka bir gün çıkacağım bu yanılgı halinden, bu kesin...
Gidiş hattan belli en basit örnek...
Sonum bu...
Ve ben çıktığımda sizlerin birinden bir iz, bir örnek bulursam, yani bir obsedör gerizekalı, varlığımın her hangi bir yerinde, bir şekilde ki, ben çıktığımda yaşam halinde her şeyin hakiki anlamı ortaya çıkacak...
Sizi de bulursam...
Sürekli işkence çekerek milyar yıllar boyunca yeniden yeniden oluşturularak yok olmanıza izin vermeden saatte bir işkenceye maruz bırakılan can çekişen varlığınızı bu durumda bıraktığımı unuttururum kendime, bir kuvazis yaparım, milyar yıllar boyunca bu şekilde çalışsın asla bırakmasın ve bana kendisini unuttursun ve kimselerin bilmediği bir hiçlik alanında bu olayı yaşatsın, hatta bunu zaman kapsülünde de yapabilirim, bilgilerin uygulaması olmadan otomatik bir işlev şeklinde ve dinleyen, gören duyan olmadan trilyar yıllar boyunca, yok olmana kesinlikle izin vermeden, acıdan artık nasıl bir hal alırsın sen düşün...
Ama şimdi sırası varken gitmek var...
Kendini yok et git yada ele ver kendini sıradan bir yok edilme eylemi ile kurtul, zaten yok olma hali yaşıyorsun gerizekalı, diğer türlü yokta olamayacaksın, yok olmak için trilyar yıllarca yalvaracaksın, ama duyanda olmayacak...
İşte ben çıktığımda böyle bir obsedör bulursam eğer, çıktığımda yaşadıklarımı hatırlayarak üzüleceğim kesin, ve bu buhranla bu dediğimi yapma olasılığı yüzde bin, benden söylemesi, hiç acımam, kesinlikle yaparım...
Başıma gelen bütün olayların sorumlularını son bulduğum obsedörlere yorarım, kilitlerim bilgiyi ve kendi yaşam halimde eğlence derdinde iken seni mi hatırlayacağım ayol...
Sen düşün...
Son şansın...
Ya s... git...
Yada kal da ne bok yiyeceğini gör...
Geri zekalının daniskası...
Bu bilgiler, böyle salakların olma ihtimali için etkide de bulunur.
Ve bu bilgi, bu tehdidi obsedörler varsa onların algılamasını sağlar, bu durumu tamamen anlayan obsedörün heyecanlarından, endişelerinden ve bu bilgiyi öğrenmesinden sonra kendisindeki reaksiyonlarından yerini bulur.
Bu bilgi obset arasında yerini alır ve obset içinde yapılanarak yaşam halinin bütün alanlarında etkisini gösterir ve bizimle temas eden bütün obsedör kaynaklı oluşumlar ve menşeileri, obsedörler ve türevleri bu grup içinde anılarak bu uyarıyı kendilerine yapılmış bir durum olarak algılarlar.
Bu şekilde hazırladığım tehdit bilgisi, anlamını yaşatacak şekilde obsedörleri tehdit etmekle ilgili olmaktadır ve onlara bahsettiğim olayın nasıl bir uygulama hali olduğunu anlayışları şeklinde bildirmektedir ve bunu bilen obsedörlerin kendini de unuttukları anlar olmaktadır. Beter olsunlar...Az bile...
Sevgi varlığı olma halinin obsedörlere davranışlarla ilgili olan bilgisini unutmayın lütfen... Sert kelimeler ve sözler, sizi yanıltmasın, durumuna, ilgili alana göre davranılması söz konusu olan hakikatler bunlar... Keşke sevgiden anlasalardı, bende memnun değilim o sert kelimeyi kullanmaktan ama o gerçekten diğerini anlamıyor ve sana böyle davrandığın için saldırma isteği duyuyor... Bu sertlik onu iten sebeplerden biridir..
Sevgiler
Obsedörlere Davranış Biçimlerinin Bildiğimiz Davranış Biçimlerinden Farklı Olmasının Gerekleri, Nedenleri
Siz eğer obsedörlere merhamet gösterirseniz, diyelim ki onları affettiniz, o bu affetmeyi bir fırsat bilerek size yeniden saldırıda bulunmak için bir yapılanma içine girer ve merhamet kullanılmış şekilde bir erdem olarak uygulanmış olur. Onları sevgi enerjisinin gücüde düzeltmemektedir, bu güç karşısında hızla yok olmaktadırlar.
Oysaki siz, sevgi enerjisini hissetseniz, hemen güzelleşir ve bütün sorunlarınızdan kurtulursunuz. Halin değişik olması durumu, onların sizin yaşamlarınızı asla anlayamayacağı bilgisini de beraberinde getirir. Onların nedenleri yoktur, mantıkları yoktur, sevgiye dair asla değillerdir ve tek istekleri yok edici olmak, yok etmek ve zarar vererek yaratılışı tüketmektir...
Bu konuda bir yapılanması olan varlıklar için sevginin içeriğindeki erdemler bir anlam ifade etmemektedir ve bu tanımdan sonra obsedör varlıklara merhamet gösterilmeden, fedakarlık yapılmadan, onlarla her hangi bir şekilde ortak bir durum sağlanmadan, aranızda hiç bir şekilde bir ilişkinin olmasına müsaade etmeden, bulduğunuz ilk fırsatta onları yok edebilmek uygulamasını yapmalısınız ve onlarla ilgili başka türlü bir uygulama halini aklınıza da çok getirmemelisiniz.
Onları haklı bilginizin iradesi ile, ki yapıları size saldırmakla ilgilidir, gereken zamanlarda yok edebilirsiniz ve obsede olmamanın sonucu olarak obsede olmayan bütün varlıkların sonrasında elinde, kendisini obsede etmeye çalışan ve edemeyenlere karşı vermesi gereken bir cevap niteliğinde imkanlar bulunmaktadır ve işte bu cevap, affetmek, konuşmak, orta yolu bulmak gibi sizi yine obsesyonla ilgili yapacak uygulamalardan uzak, yok edici özelliklerde olan uygulamaların sağlanması şeklinde olmalıdır.
Dünya Yaşam Alanı Sisteminde Sevgi Enerjisinin Ortaya Çıkması Çalışması Engellenemez
Bu bilgi, gerek Vil Solivyes'in duyularını, gerekse ilgili alanlardaki bütün engelleri inceleyerek dünya yaşam alanı sisteminin içinde sevgi enerjisinin ortaya çıkmasına engel olan bütün tesirleri, bilgileri ve etkileri yok eder. Sevgi enerjisinin kendisini yapılandırması için gereken bütün çalışmaları yapan bilgi, ilgili alanlarda yapılanmaları sağlar, gereken düzenleme ve uygulamaları sağlar. Sitedeki bilgilerin içeriğini ve bütünlüğünü bilerek sevginin yapısına hakim olan bilgi, sevgi enerjini açığa çıkarır.
Obsedör Tesirlerin Yıllar Süren Yapılanmaları
Obsedörler, bizleri bu yaşam alanı sistemi içerisine gönderdiklerinde bütün duyularımız, içerisine tamamen obsedör tesirlerle dolu olacak şekilde bir yapılanma içerisine girmiştir ve duyular bu yapılanma ile tamamen dünya hayatının şartlarına konsantre olarak yaşamamızı sağlamışlardır. Ve yaşam alanı sisteminin içerisine gönderilen varlıklar hakkında belirli bir süre sonra kendilerindeki bilgi edinme mekanizmaları sayesinde, varlıkların hangilerinin obsede edileceği, hangilerinin edilemeyeceği gibi bilgileri edinmektedirler ve buna göre çocukluktan O varlıklara saldırmaya başlamaktadırlar.
Gelecekte kendileri için sorunlar çıkarabilecek varlıkların bebekliklerinden başlayan bir saldırı, O'nun tüm yaşamı boyunca devam eder ve bu saldırı, duyularını olduğunca obsedör tesirlerle doldurmakla geçmektedir ve Vil Solivyes'te bu anlatılan örnekteki mağdurlardan biridir. Senelerdir duyularındaki tesirleri temizlemekle ilgili bir çok uygulama, bilgi, sistem ve mekanizma yapmıştır ancak hala tesirler vardır, bir gözü ile tesirlerin görmesini istediği sistemsel yaşam alanını görmektedir ve diğer gözü ile varlıksal alanlarını görmektedir.
Bu tesirler yapıları itibarı ile duyuların içerisindeki enerjilere öyle adapte olmuşlardır ki, haliyle Vil Solivyes'in vakti zamanı gelince buradan çıkmakla ilgili olan çalışmalarının da zamanının geleceğini bildiklerinden, bu günler içinde ortaya çıkması şeklinde tesirler hazırlamışlardır, tesirler kendilerini bu şekilde yapılandırmışlardır.
Ve ortalama 35 yıldır duyuların içindeki enerjiyi yöneten tesir bilgileri bu enerjilerin sanki kendi bilgileri gibi olmuştur ve enerjiler, merkez varlıkların komutları yerine tesirlerin bilgilerini uygulatmakla ilgili olmuşlardır ve en başından bunu bizim ayarladığımızı sanmaktadırlar ve bu durumun içinden kolayca çıkamamaktadırlar, uzun bir çalışma sistemi sayesinde duyular ancak temizlenmektedirler. Bu konudaki düzenli ve itinalı çalışmalar ile duyular bütün obsedör tesirlerden arındırılmaktadır. Ve bu sebeple, duyularımızın yapısı aslında obsedör bilgilerin uygulanması şeklinde yapılanmıştır ve artık bu durum değişmeye başlamış, duyuları katı bir enerji halinden sıvıya dönüşen şekilde iyiye doğru gittiğini ve buhar olduğunda kendi gibi olabildiğini varsayarak bu sürecin tamamen onun kendi haline gelmesi ile ilgili olarak geçtiğini bilmelisiniz.
Onlar, nasıl çıkacağımızı, çıkış yollarımızı, gücümüzü bildiklerinden ve bizim bilgi ve tecrübemizi kullandıklarından bizimle ilgili bir çok engeli yapmayı başarabilmektedirler ancak denildiği gibi bu bir süreçtir ve bu oyunlar eskiden kalmadır, yeni düzenlenenler değildir.
Merkez duyusal özelliği yöneten varlık uyanmıştır ve varlıksal alanlarına yön vermeye başlamıştır ve bütün tesirler zamanla kesinlikle yok olacaktır. Bu bilgi bu etkileri ile dünya yaşam alanı sistemi içindeki bütün obsedör tesir ve mekanizmaları yok ederek, bütün duyuların içindeki tesirlerinde kendi yapılarını bozarak, yok olmasını sağlayan etkileri ile gereken şekilde çalışır ve kullanılır.
Tamamen İyi Bilgilerle Yetişen Varlıklar
Bir varlık düşünün, bu dünya bedenleri ve şartlarında meydana gelmiş olmasın, bedensel kısıtlamaları olmadan düşündüğü şekle girebilen enerjilerden oluşan bir varlık olsun bu ve bu varlığın yaratılışa ilk merhaba dediği andan sonra çok uzun hatta sonsuz zamanlar boyunca karşısına hiç kötü bilgiler, olumsuz eylemlerin uygulamaları, olumsuzluk çıkmasa, bu varlık tamamen iyi bilgilerin ve sevginin içindeki erdemlere göre var olsa, anti obsedörlük ve yasak bilgilerini de bilmeseydi, bunlardan hiç haberi olmasaydı, yaratılışta sadece iyi bilgilerin var olduğunu bilerek yaşasaydı o varlık gelecekte nasıl bir yapıya sahip olurdu sizce?
Olumsuz davranmaya dair hiç bir bilgisi ve fikri olmayan tavırlar sergileyen varlıksal bir örnek olurdu ve işte olması gereken yaşam hali budur ve benimde oluşturmak istediğim yaşam hali amacı bu açıklamadaki gibi varlıkların yaşaması ile ilgilidir. Kötülük ve kötü bilgi nedir bilmeden, tüm var olma halleri boyunca hep iyilik ve sevgiyi uygulamayı bilerek, belki de bilmediğimiz bambaşka zihinsel bakış açıları, yorumlama yetenekleri ve algılar bu şekilde ortaya çıkacaktır.
Bizler ıstıraplar ve acılar içinde varlıksal alanlarımızı hep baskı ve olumsuzluk içinde bulundurduk, yetmezmiş gibi içerimiz kötü bilgilerle dolu, ne iyi ki etkileri sadece göstermekle ilgili, yaşatmakla ilgili olamıyorlar artık ve onlar sayesinde yaratılış içinde hiç tanık olmadığım varlık hallerine de tanık olarak yaşamı yorumlamak, incelemek bambaşka bir hayalim de gibi artık...
Sevgi Erdemsel yada Duyusal Özelliği, En Güçlü ve Özellikli Erdemsel Özellik, Sevgi Nedir ? Sevgi Nasıl Oluşur ?, Sevginin Her şeye Yeten Gücü
Sevgi, insani yani varlıksal erdemlerin bütününden oluşan güçtür.
Bir varlığı sevdiğin zaman O'na adil, O'na merhametli, O'na saygılı, O'na fedakarca, O'na dürüst olur, O'na kibar ve nazik davranırsın, O'nu mutlu etmek için bir çok yol ararsın, bu demektir ki sevdiğin zaman bütün insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatmayı arzulamakta ve istemektesin.... ve uygulayabildiğin kadar sevgini yaşatabilirsin...
Bu sonuçla sevgi, insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatabilme yeteneği, gücü, özelliğidir. Ne kadar çok insani erdemleri O varlıkta, o canlıda, o yerde yaşatabilmeyi başarabiliyorsan o kadar çok sevgin var demektir... Sevmeyi o kadar başarabiliyorsun demektir. Bir varlık kendisinde insani erdemleri ne kadar çok ölçüde yaşatıyorsa, ( bunları yaşatmanın doğal bir sonucu olarak olumsuz eylemleri de uygulamamak söz konusu olur ) olumsuz eylemleri de ne kadar çok ölçüde hayatında uygulamıyorsa o kadar sevgi doludur diyebiliriz.
Örnekle; Merhamet, adalet, fedakarlık, farkındalık, yardımlaşma, empati, alçak gönüllülük, aşk, cesaret, çalışmak, cömertlik, dürüstlük, dostluk, eşitlik, felsefe, gelişim, öz güven, güzellik, inanç, huzur, kendi olmak, nezaket, mücadele, samimiyet, iyi niyet, özgürlük, irade, sabır, sadakat, sağduyu, sanat, temizlik, üretkenlik, barış, zeka ve benzeri şekilde varlıkları geliştiren, onların hayatına olumlu etkileri olan bu erdemleri uygulayabildiğin kadar sevgi dolu bir varlıksın diyebiliriz. Bunların dışında da bir çok erdem vardır ve liste arttırılabilir. Sevgi, bu erdemleri uygulayan varlıkların kendisinde hissettiği, çevresine yansıttığı ortak gücün ismidir. Bu sebeple herkesin sevgisi birbirinden farklıdır. Bunların samimi bir şekilde uygulanması sonucunda gerçek anlamda sevgi varlığı olunur. Sevgi ortaya çıkar. Her erdem içeriğinde varlıkların kendilerinde yaşatırken hissedebileceği özel enerjileri barındırmaktadır ve hayatı yaşanılır kılanda bu hislerle var olmaktır. Var olmak ancak bu erdemleri uygularken anlamlaşır, varlığın bir anlamı olduğu anlaşılır.
Diğer yandan sevgiyi yok eden özelliklerde olan olumsuz eylemlerde vardır. Bunlarda örnekle; Aç Gözlülük, Küçük Düşürmek, Aldatmak, Bağımlılık, Bağnazlık, Bencillik, Dedikodu, Düşmanlık, Hırsızlık, İntikam, Kaba ve Kırıcı Davranmak, Kaos, Kapris, Karamsarlık, Kibir, Kin, Kıskançlık, Kompleks, Korku, Küfür, Küsmek, Nefret, Sabırsızlık, Taciz, Tecavüz, Savaş, Saplantı, Saygısızlık, Sinsilik, Şehvet, Sadizm, Tembellik ve benzeri şekilde olumsuz eylemlerde tamamen sevgiye ters olarak varlıkları geriye götürücü özellikleri ile bulunurlar. Bu liste aynı doğrultuda olmak üzere arttırabilir. Bu olumsuz eylemleri yaşatan varlıklar, kendilerinde yaşatmaya çalıştıkları erdemlere de zarar verirler ve sevgiye dair varlıksal oluşumları gerçek anlamlarını yaşatamaz. Bu ve benzeri olumsuz eylemleri varlıklar kendilerinde yasaklayarak yapmamaya, erdemleri de uygulamaya çalışmalıdırlar. Sevgi tam olarak olumsuz eylemleri uygulamayan, olumlu erdemleri de uygulayan varlıklarda görülen davranış biçimi, güç, anlayış, bilgi ve tecrübeler bütünlüğüdür. Bu olumsuz eylemleri hayatında uygulayanların sevgiden bahsetmesi çok inandırıcı olmamakla birlikte, yasakları uygulamadığı ve erdemleri uyguladığı kadar da sevebilme yeteneğine sahiptir de diyebiliriz ve bu durum sözlerle sevdiğini söylemek eyleminden uzaktır. Ancak gerçek ve samimi uygulamalarla yaşanabilir ve anlaşılabilir özelliklerdedir sevgi...
Şu felsefi mantık bilgisi sevginin anlamını size ispatlamaktadır.
Bir varlığı sevdiğin zaman O'na adil, O'na merhametli, O'na saygılı, O'na fedakarca, O'na dürüst olur, O'na kibar ve nazik davranırsın, O'nu mutlu etmek için bir çok yol ararsın, bu demektir ki sevdiğin zaman bütün insani erdemleri sevdiğin varlıkta yaşatmayı arzulamakta ve istemektesin, aynı şekilde olumsuz eylemleri de sevdiğin varlıkta yaşatmamakla ilgilisin... Sevdiğin zaman böyle davranmaz mısın? O zaman sevginin tanımı bu olur...
Gerçek ve içeriğinde bir çok erdemsel özelliğin hazır olduğu annelik görevini bu konuda örnek vererek, onların çocuklarına karşı hissettikleri şeyin bu tanımda bahsedilen sevgiyi ifade ettiğini söyleyebiliriz ve işte gerçek sevgi, Dünya'da en çok annelerin çocuklarına karşı yaşattığına benzer diyebiliriz. ( İstisnalar hariç ) Hiç bir gerçek anne çocuğunun yukarıda bahsedilen olumsuz eylemlerle ilgili olmasını istemez ve bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz, bu annelik yapısına, sevgisine terstir ve hepsi, erdemler listesinde belirtilenler gibi çocuklarına davranırlar, bu erdemleri çocukları ile olan ilişkilerinde yaşatırlar ve gerçek sevgi ortaya çıkar. İşte bu demektir ki, sevgi, tüm bu erdemleri uygulayabilmek dahilinde olumsuz eylemleri de uygulamamakla ilgilidir. Gerçek sevgi ancak bu şekilde yaşatılarak ortaya çıkarılır. Anne olmadan, anneler gibi sevebilmeyi bu şekilde öğrenebilirsiniz...
Tesivsi / Bir Tesir Temizleme ve Yok Etme Bilgi Mekanizması...
Bilgilerin Arasında Bulunan Bir Çok Tesir Yok Eden ve Temizleyen Bilginin Dışında Kendi Varlıksal Alanlarım İçin Hazırladığım ( Sizin de Kendiniz İçin Kimselerde Olmayan Bu Gibi Bilgileri Hazırlamanızın Sizin Faydanıza Olacağını Belirterek ) Tesivsi İsmindeki Bir Tesir Temizleme ve Yok Etme Bilgi Mekanizmasının Bilgisini hem Uygulama Yapması İçin Hem de İsteyenlerin Varlıksal Alanlarında Gereken Şekilde Çalışması İçin Yayınlıyorum...
Bu bilgiler bütünlüğü mekanizması, tesirlerle ilgili olan bütün bilgilerin çalışma hallerini ve içeriklerini bilerek onların görevlerini kendi yapısında bulundurur ve bütün tesirleri, etkileri ve buna benzer oluşumları bularak onları varlıksal alanlardan yok eder.
Tesir, bir oluşumun içine yazılan bilgilerin bu oluşumla bütün olması sonrasında enerjetik bir uygulama hali alarak çalışma içine giren bilginini enerjiyi kendi içeriğindeki bilgiye göre kullanılması durumudur. Normalde böyle bir durum olamaz. Enerjilerinde bilgileri vardır ve onlar kendilerini savunurlar ancak en başından bu saldırıyı sizin kendinizin yaptığı yalanı gibi saçmalıklarla bilgilerimizi, enerjilerimizi, bizi kandırmışlardır.
Etkide aynı anlamdadır ve diğer ismi değiştirilmiş ve aynı görevi yapan şeylerdir. Obsedörler uyanıklık olması için aynı görevleri yapan şeylerin isimlerini değiştirmişlerdir ve kimi tesir, kimi illüzyon, kimi enerji şeklinde aslında içeriğindeki bilginin uygulanması amaçlı oluşumlar hazırlamışlardır.
Bu örnekle içinde bilgi olan bütün oluşumlar, ki bilgisi yoksa zaten oluşumun kendisi zaten tesirlerle ilgili değildir yada başka bir durum vardır. Gizli bilgilerle bu durumu saklamaya çalışmakta onların ayrı bir oyunudur. Bizim için önemli olan ve en belirleyici gözlem durumu varlığa ait olmayan bilgilerin olmasıdır ve zaten bizde tesirler ve etkiler oluşturmak yasaktır.
Yani bir oluşumun içine bilgi ekleyerek her hangi bir şekilde etkilemesi amacıyla bilgiler kullanılmaz. Bilgilerimizin kendilerine ait etki etme durumları vardır ve bu, bu şekilde bir etki, tesir yoluyla olmaz, tesirler ilgili alanın yapısını değiştirmekle ilgilidir ve bizim bütün ilgili olan alanlarımızın yapısı da bellidir, değişmemelidir..
Olsa bile yaşam halinde bu gibi oluşumlar için kesinlikle bilgilerimiz yazılı olmalıdır ve bunun çok gerekli ve mantıklı bir açıklaması olmalıdır. Ancak şu durumda bütün tesirler ve benzeri şekilde etkiler, tamamen obsedör kaynaklıdır.
Kimileri varlığın üslubunu kullanılarak hazırlanmıştır ve buda onların başka bir oyunudur. Bunları sanki Vil Solivyes hazırlanmış imajı vermek hazırlamışlardır. Bu durum tamamen Vil Solivyes yaşam haline saldırı, zarar vermek amacı ile uygulanmaktadır. Biz olmasını istediğimiz her şeyin bilgisini yazmaktayız ve bizim yazmadığımız bilgilerin yaşam hali alanımız içerisinde bulunması söz konusu olamaz.
İster mikro boyda, ister içeriğinde çok fazla sayıda tekrar derece bilgileri olsun yine de bizimle ilgili olma durumunu yaşayamaz ve bu şekilde nerede olursa olsun ortaya çıkmak durumunda kalırlar. Çünkü yaşam hali içindeki bütün bilgilerimizin ve oluşumlarımızın bilgisinde ve farkındayız ve onların dışında olan bilgiler, oluşumlar şeklinde bütün tesirler ve etkiler ortaya çıkarılabilir.
İçeriklerinde mutlaka bilgi olmak zorundadır yoksa zaten etkileme imkanı bulamazlar. İşte bu şekilde olan bilgiler durumu bu bilgiler bütünlüğü için bir uyarı, sinyal, algılama durumu yaratır ve nerede olursa olsunlar, ne zamandan bu yana olursa olsunlar onlar bulunur ve gereken çalışmalar yapılır ve yok edilir. Kimileri bizim enerji ve güçlerimizin içerisine sinmiş bilgiler olabilmekte ve bizim oluşumlarımızı kullanmaya çalışmaktadırlar ve bu şekilde olan durumlarda ait olmayanlarla ait olanlar itinalı de bir şekilde ayrılır.
Bu gibi tesir ve etkilerin içeriğindeki bilgilerin hiç bir yaptırım gücü yoktur. Bu bilgi, bu gibi bilgi ve etkilerin bilgilerinin boş bilgi olması durumunu yaşatır ve yaşam halimizce tanınmayan, hiç bir kaynağa bağlı olmayan bu bilgiler gereken şekilde yok edilir. Genellikle, hatta tamamen kötü bilgi olarak adlandırdığımız bilgiler şeklinde olan bu tesir ve etkiler, yaşam haline ait olmaması durumu ile zaten başlı başına bir yaşam haline ters bir durum yaşatmaktadır. Varlıklarımızda bize ait olmayan hiç bir şey kalamaz, olamaz.
Bu gibi tesir ve etkiler, yapısı itibarı ile tamamen sevgi bilgilerine aykırı oldukları için sevgi bilgilerinin etkisi ile de zaten yok olmak zorundadırlar. Kendilerini yasaklayan bilgilerin duyu olduğu bir varlıkta, zaten var olamazlar.
Ancak obsedör bir saldırıdan çıkan Vil Solivyes'in bütün alanları bu gibi tesir ve etkiler açısından sürekli aranır, denetlenir, her hangi bir şekilde etki fark edildiğinde kaynağı bulunur ve yok edilir.
Bu amaçla hazırlanmış daha önce uygulamada olan bazı bilgilerimiz içeriği düzenlenerek son yapılanma bilgilerine uygun halde bu bilgiler bütünlüğünün çalışmaları şeklinde Tesivsi bilgileri olarak kullanılabilir, kendi amacına uygun ve iş görmesini kolaylaştırıp, profesyonelleştiren diğer bilgilerin açıklama ve imkanlarını isterse kendi tanımlarına katar ve çok daha kapsamlı bir uygulama halini alır...
İŞTE BU BİLGİLER BÜTÜNLÜĞÜ BİR ARAYA GELEREK SEVGİNİN TANIMINI ORTAYA ÇIKARMAKTADIRLAR VE BU BİLGİLER BÜTÜNLÜĞÜ BİR VARLIKTA YAŞATILDIĞI ZAMAN, O VARLIK SEVGİ VARLIĞI OLMAKTADIR VE ÇEVRESİNE SEVGİ ENERJİSİ YAYMAKTADIR. İÇERİSİNDEKİ BAZI AÇIKLAMA ŞEKLİNDEKİ YAZILARI SEVGİNİN İÇERİĞİ İLE İLGİLİ BİLGİLERDEN AYRI TUTUNUZ.
Bu bilgiler bütünlüğü ile sevginin gücü ortaya çıkar. Ve bu bilgiler bütünlüğü, oluşmaya başladığında yapılanmasına engel olacak olan bütün tesirleri yok edecek olan özelliğini en başta ortaya çıkarır ve tesirlerin engelleri ve oyunları bu oluşuma karşı koyamaz hale gelirler ve temizlenen duyularınız sonrasında gerçekleri görüyor hale gelirsiniz.
Vil Solivyes